Gönderen Konu: İlaç içmeden önce bu yazıyı okuyun!  (Okunma sayısı 13279 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Fatihan

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 6994
  • Milimi milimine Ehli sünnet...
İlaç içmeden önce bu yazıyı okuyun!
« : 17 Haziran 2008, 22:21:23 »

Dünya değişiyor… Hava, su, ormanlar, evler, meslekler, otomobiller, telefonlar, yediklerimiz, içtiklerimiz, giydiklerimiz, ilaçlarımız, doktorlarımız, hastanelerimiz… Dünyadaki değişimin sağlıkta olumsuz yaşandığına birçok eleştiri ve tepki var. Ancak bu kez büyük bir tepki ve cesurca bir çıkış tıbbın bizzat içinden, Şubat ayında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden emekli olan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Küçükusta’dan geliyor… Prof. Dr. Küçükusta, silah ve uyuşturucudan sonra dünyanın en kârlı sektörü olduğuna inanılan ilaç sektörünü, hastaneleri ve doktorları Hayykitap’tan çıkan akıcı ve anlaşılır bir dille kaleme aldığı ‘Biri Bizi Hasta’ ediyor kitabıyla eleştiriyor…

Şeytanın aklına dahi gelmeyecek ilaç pazarlama taktikleri, yapılan gizli reklamlar, icat edilen yeni hastalıklarla kârlılığın gitgide yüksek tutulduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Küçükusta meslektaşlarına da aynayı çeviriyor. Doktorların yataktan diş macununa, çocuk bezinden kadın bağına çeşitli ürünlerin reklamlarında boy göstermelerini yanlış bulan Prof. Dr. Küçükusta bunların Türkiye’ye ait olmadığına dünyadaki sağlık sektörünün yansıması olduğuna dikkat çekiyor. Daha önce internet ve gazetelerde yazdığı yazılarını topladığı kitabıyla ilgili görüştüğümüz Prof. Dr. Küçükusta sonuçta kayba uğrayanın vatandaş olduğunu belirtiyor.

KAYNANANIN KONGREDE İŞİ NE?

Emekliliğin tadını çıkaracakken, böyle bir kitapla karşımıza çıktınız. Meslektaşlarınız tepki gösterdi mi?

Hem olumlu hem de olumsuz tepkiler alıyorum. Özellikle hekim-ilaç endüstrisi ilişkisi tüm dünyada çok ciddi problem. Sadece Türkiye’ye özgü değil. Dünya genelinde ilaç firmalarının politikalarından kaynaklanıyor. Kongreler, promosyonlar, ilaç reklamı…

Hangi yaklaşımdan rahatsızsınız?

İlaç firmalarının doktorları bedavacı olarak görmelerinden rahatsızım. İlacın reklamı doktora bile yapılmamalı. İlaç firmaları ise bırakın doktoru, halka da gazoz gibi, çiklet gibi reklamının yapılması peşindeler.

Tıp kongrelerine bazı doktorların ilaç firması sponsorluğunda katılması ilişki dengesini bozuyor mu?

Kesinlikle. Kongrelerin bir anlamı kalmadı; internette, bütün bilimsel çalışmaları takip edebiliyoruz. Oysa dünya kongrelerine İngilizce adını söyleyemeyecek Araplar, İtalyanlar, İspanyollar bile geliyor. Ne konuşuluyor da ne dinliyor, belirsiz?

Kongrelerin fiyatları aşağıya çekilebilir mi?

Bir tıp kongresine katılımının maliyeti bin ila bin 500 YTL arasında. Kongreler özel olarak çok pahalı hale getirildi. Kayıt ücretleri yüksek, birçok kongre de Antalya’nın lüks plaj otellerinde düzenleniyor. Kongrelere eşleri, sevgilileri, çocukları ve hatta kaynanası ile biraz da tatil yapmaya gidenlerin sayılarının artması, bilimsel özelliklerinden ziyade ‘turistik toplantılar’ haline geldiğini anlatıyor.

Gereksiz yere ilaç yazılmasını da eleştiriyorsunuz…

İlacı yazarken eşdeğeri varsa, orijinalini yazmam. Yarayıp yaramadığına bakarım, ikinci adım fiyatıdır. Astım uzmanıyım. Alanımda yaşanan basit bir gerçek var: Astım tedavisi görenlerin çoğu hasta değil. Nefesim daralıyor diyen, panik atak, sinir hastası vs. olan bir kişiye astım teşhisi konuluyor. Astım hastalarının yüzde 10’u sürekli ilaç kullanmayı gerektirir. Oysa gerekmediği halde kortizon ilaçları, pahalı nefes açıcılar herkese kullandırılıyor.

Bu kitapla bir çağrı mı yapıyorsunuz?

Kitap, meslektaşlarıma da bir çağrı. Bu, global ilaç endüstrisinin sorunu, Türkiye’nin halledilebileceği bir sorun değil. Verilen bir fincan kahvenin, bir kalemin bile rüşvet olarak kabul edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü tüm bu pazarlama taktiklerine harcanan para ilacın üzerine konuluyor ve pahalı satılmasına sebep oluyor.




--------------------------------------------------------------------------------



Bu hastalıklar tartışılıyor

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta kitabında, ilaç sektörünün de ‘desteğiyle’ yeni hastalıklar ortaya çıktığını söylüyor. İşte birkaçı:

KOLESTEROL: Yüksek kolesterol tek başına bir hastalık değil, gelecekte kalp hastalığı veya inme ihtimallerini artırabilecek birçok risk faktöründen sadece biri. Anlamlı bir kanıt olmadan herkese ilaç yazılıyor.

OSTEOPOROZ: Hastalık değil, yaşlanmanın getirdiği doğal bir süreçtir. Bir ölçüm yapılıyor, herkese bir ilaç dağıtılıyor.

REFLÜ: Yattığı zaman reflü yaşamayan kişi yoktur. Pat diye herkese reflüye iyi gelen ilaç verilmemesi lazım.



--------------------------------------------------------------------------------



Gereksiz yere röntgen ve tomografi çektirmeyin

Röntgen ve tomografi, insan vücuduna zararlı. Yüzde 90’ına hastayı muayene ederek ve dinleyerek teşhis koyabilirsiniz. Yüzde 10 hastada tahlil ve film ihtiyacı duyarsınız. Her öksürüyorum, başım ağrıyor diyene tomografi çektirilmez.

Bilgisayarlı tomografi sırasında hastanın aldığı ışın dozu bir akciğer röntgeninin 500, mamografi filminin 100 misli daha fazla.

Tek bir tüm vücut tomografisi sırasında maruz kalınan radyasyon, kanser riskini yüzde 1 oranında artırmaktadır.

45 yaşından başlayarak 30 yıl tomografi çektiren her 50 hastanın birinde tümör oluşuyor.

Tomografi çekimi sırasında alınan radyasyon 13 miligray olup bu miktar Hiroşima’da atom bombasının atıldığı yerin 1.5 mil uzağında bulunan insanların aldığı radyasyona eşittir.


Akşam Gazetesi

Çevrimdışı Himmet

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 849
Ynt: İlaç içmeden önce bu yazıyı okuyun!
« Yanıtla #1 : 25 Haziran 2008, 17:45:41 »
Alıntı
Hayykitap’tan çıkan akıcı ve anlaşılır bir dille kaleme aldığı ‘Biri Bizi Hasta’ ediyor kitabıyla eleştiriyor…

Son günlerde almayı düşündüğüm kitaplardan biri ‘Biri Bizi Hasta ediyor’ .

Alıntı
Gereksiz yere röntgen ve tomografi çektirmeyin

Röntgen ve tomografi, insan vücuduna zararlı. Yüzde 90’ına hastayı muayene ederek ve dinleyerek teşhis koyabilirsiniz. Yüzde 10 hastada tahlil ve film ihtiyacı duyarsınız. Her öksürüyorum, başım ağrıyor diyene tomografi çektirilmez.

Bilgisayarlı tomografi sırasında hastanın aldığı ışın dozu bir akciğer röntgeninin 500, mamografi filminin 100 misli daha fazla.


Merak ettiğim bir diğer hususta "ultrasonografi" cihazı. Bazı dr.lar ısrarla hiç bir zararının olmadığını söylüyorlar ama bundan hiç emin değilim.Gördüğüm kadarı ile özellikle anne adayları için bu cihaz çok kullanılıyor.Bazı dr.lar ise bebeklere çok zarar verdiği görüşünde birleşiyor.Sayın Ahmet KÜÇÜKUSTA'nın bu husustaki görüşlerini merak ediyorum.

Son günlerde takip ettiğimiz bir mevzuyu aktardığınız için teşekkür ederim kardeşim.  :dost
Zâtının, Sıfâtının, Esmâının, Efâlinin Hudutsuzluğunca Şükürler Olsun Yâ RABBİİM..

mazhar

  • Ziyaretçi
Ynt: İlaç içmeden önce bu yazıyı okuyun!
« Yanıtla #2 : 23 Ocak 2012, 10:08:22 »
Aldığımız her iki ilaçtan birini çöpe atıyoruz


Ecza dolabınıza bir bakın, kullanım süresi geçmiş bir sürü kutu var değil mi?  Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre,  dünyada ilaçların yaklaşık yüzde 50'si yanlış ya da gereksiz kullanılıyor. Hatta bir kısmı kutusu bile açılmadan çöpe gidiyor. T.C. Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü, bu oranların Türkiye için de geçerli olduğunu belirtiyor.  T.C. Sağlık Bakanlığı, Tıp Kurumu Derneği ve Türkiye Eczacılar Birliği'nin verilerine göre eczanelerdeki ilaçların ortalama  yüzde 7'si kullanma süresi dolduğu için ziyan oluyor.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (EKİÖ /OECD) 2008 raporuna göre sağlığa ayrılan pay ABD’de yüzde 16.4, İngiltere’de  yüzde 8.8 olmasına karşın Türkiye’de  yüzde 6.1 oranında. 2010 verilerine göre Türkiye, Avrupa’da 6’ncı büyük, tüm dünyada ise 14’üncü büyük ilaç pazarına sahip bulunuyor.
Yanlış ilaç kullanımını önlemek için toplumun bilinçlendirilmesi gerek. Bu bağlamda,  1985’de Dünya Sağlık Örgütü tarafından  başlatılan ve 1992’den bu yana T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen “Akılcı İlaç Kullanımı” kampanyası çok önemli. Yerli ilaç sanayimizin en büyük kuruluşlarından Abdi İbrahim yüzüncü yılında kampanyanın tanıtımı için  kaynak ayırdı. “Akıllı İlaç Kullanımı” kampanyası eğitici, bilinçlendirici örnek bir çalışma olmuş. Abdi İbrahim’i yaş gününde topluma yaptığı katkı için kutluyoruz.

Fatoş Karahasan

mazhar

  • Ziyaretçi
Ynt: İlaç içmeden önce bu yazıyı okuyun!
« Yanıtla #3 : 01 Ağustos 2012, 20:04:22 »
Bakanlık 5 burun spreyini toplatıyor



Sağlık Bakanlığı'nca Avrupa İlaç Ajansı'nın kararı doğrultusunda kemik erimesi tedavisinde kullanılan 5 burun spreyinin tüm partilerinin toplatılması kararlaştırıldı.


Avrupa İlaç Ajansı, uzun süreli kullanımda gelişebilecek risk nedeniyle osteoporoz (kemik erimesi) tedavisinde kullanılan, kalsitonin içeren tüm nazal (burun) spreylerin ruhsatlarının askıya alınması ve piyasadan kaldırılması kararı almıştı.

Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, bu ajansın uyarısı doğrultusunda şu ürünlerin tüm partilerinin eczane, ecza deposu ve hastane gibi sağlık kurumları düzeyinde 2'inci sınıf B seviyesinde geri çekme işlemi uygulanmasını kararlaştırdı:

-Novartis Sağlık Gıda ve Tarım Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.'nin ruhsatına sahip olduğu ''Miacalcic Nazal Sprey 200IU/Püskürtme''

-Yeni İlsan İlaç San ve Tic. AŞ'nin ruhsatına sahip olduğu ''Tonocalcin Nazal Sprey 200IU/Püskürtme''

-Bio-Gen İlaç San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin ruhsatına sahip olduğu ''Biocalcin Nazal Sprey 200IU/Püskürtme''

-Sanofi Aventis İlaçları Ltd. Şti.'nin ruhsatına sahip olduğu ''Calsynar Çok Dozlu Nazal Sprey 200IU/Püskürtme''

-Er-kim İlaç San. ve Tic. A.Ş.'nin ruhsatına sahip olduğu ''Nylex Nazal Sprey 200IU/Püskürtme''

Kaynak: AA.Haber yedi.com

mazhar

  • Ziyaretçi
Eczane den ilaç alırken düşünün !
« Yanıtla #4 : 30 Ağustos 2012, 11:01:51 »


Bing, şüpheli ilanlarla kaynıyor

Reçetesiz ilaç dağıtan eczaneler Microsoft’un arama motorunda fink atıyor.


Bing, illegal çalışan eczanelerle dolu. Spam görüntüleme firması KnujOn’un raporundan çıkan sonuca göre Bing’te ilan veren 69 firma içerisinde sadece yedi tanesi “temiz” çıktı. Kalan 62 eczane reçeteli ilaçları reçete olmadan ve ABD dışından teslim etme reklamları yaptığından ciddiyetsiz olarak derecelendirildi. İlgili kanunlar bu işlem sürecini kesin şekilde yasaklıyor.

Online eczaneleri doğrulama firması LegitScript’in kurucusu John Hurton, “Reçeteli ilaçları reçete olmadan almayı başardık” dedi. KnujOn’un başkanı Garth Bruen ise “Bing.com üzerinde araştırdığımız eczacı ilanlarından yüzde 90’ı sahteydi. Gerçek eczanelere ait değildi. Bunlar normalde sıkça Ruya ve Doğu Avrupa merkezli geniş kanunsuz ilaç ağlarının ve organize suçların ürünüdür” dedi. NABP adlı kurumun belirlediği standartlara sahip olmayan eczanelerden alışveriş etmenin neticesi olarak tarihi geçmiş, sahte, hatta sağlığa zararlı ilaçların teslim edilmesi gösteriliyor.

Google gibi diğer arama motorlarında da benzeri ilanlar mevcut. Burada bilhassa Viagra veya Cialis gibi iktidar arttırıcı ürünler satılıyor.
 Techlaps.com
***********************************************************************************




Eczaneden sürekli kullandığım Ağrı kesici majesik'adlı ilaç'ı almaya gittiğim de,altarnatif olarak verebilceğiniz  başka ilaç var mı? dedim, Rastel 25. adlı ağrı kesiciyi önerdi... Bir tane içtikten sonra anladım'ki faydası yok..! Yan etkisi faydasından daha zararlı bir daha içmedim...siz siz olun çok iyi bilmedikce Eczane den eczanecinin israrla tavsiye ettiği ilaçı almayın...Mümkünse Doktor tavsiye ettği ilaçı kullanın...







Rastel ilacı NSAİİ grubunda yer alan bir ağrı kesici ilacıdır. Rastel 18 yaş ve üzeri kişilerde görülen kas iskelet sistemi ağrıları, dismenore olarak adlandırılan adet dönemi ağrıları ve diş ağrılarının semptomatik (nedenlere yönelik değil, sonuçlara yönelik tedavi) tedavisinde kullanılmaktadır.
Rastel 25 mg 20 Çentikli Tablet İlacının Kategorisi

Kas İskelet Sistemi - Antienflamatuar ve Antiromatikler - Non-steroid - Propiyonik asit türevleri - Deksketoprofen
Rastel 25 mg 20 Çentikli Tablet Uyarılar

ilaç tr uyarısı: Hiçbir ilacı doktorunuza ya da eczacınıza danışmadan kullanmayınız. Unutmayınız ki, internet sitelerinde ilaçlar hakkında verilen bilgiler, bir uzmanın sizi muayene ederek vereceği reçetenin yerini tutmaz.

mazhar

  • Ziyaretçi
Ynt: İlaç içmeden önce bu yazıyı okuyun!
« Yanıtla #5 : 07 Ekim 2012, 10:14:33 »
İlacı kırarak içmeyin!


İşte ilaçların doğru kullanımıyla ilgili bilgiler...


Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Pelin Tanyeri, ilaçların yanlış kullanımının organlara zarar verdiğini söyledi.

Tanyeri, sağlık açısından önemli olan ilaçların bilinçsiz ve kontrolsüz kullanıldığı taktirde ciddi problemlere yol açabileceği uyarısında bulundu. Doktor söylemedikçe ilaçların kırılarak içilmemesi gerektiğini, kapsül formunda olan ilaçların açılmadan içilmesi gerektiğini kaydeden Tanyeri, bazı ilaçların kırılarak içilmesinin mideye zarar verebileceğini ya da ilacın etkisinin çok azalacağını ifade etti.

Doktor tavsiyesi dışında kırılıp ya da açılarak içilen ilaçların etkisinin kaybolduğunu anlatan Tanyeri, "Her ilacın çözülme yeri farklıdır. Bazı ilaçlar midede bazı ilaçlar ise bağırsakta çözülür. Bağırsakta çözülecek bir ilacı mideye verirseniz midede doku hasarına neden olabilir. Buda ülseri getirir. Hapların kırılarak içilmemesi gerekiyor. Kapsül ve film tablet şeklinde olanlar genelde bağırsakta açılır.

Bazı ilaçlar mide asidinden etkilenirler. Bunlar özellikle kapsül ve film tablet şeklinde olanlardır. Normalde bağırsakta açılırlar. Bunları kırarak ya da açarak içmek etkisinin çoğunun kaybolmasına neden olur. O yüzden doktorun önerdiği şekilde ilacın kullanılması gerekiyor." dedi.

İlaçların doktora sorulmadan meyve suyu ve kolayla içilmemesi gerektiğini de belirten Tanyeri, hapların bol suyla içilmesinin faydalı olduğunu dile getirdi. Tanyeri, doğru ilaç kullanımıyla ilgili şunları ifade etti: "Özellikle süt ile içildiğinde ilaçların etkisi çok azalır. İlaçların bol su ile (bir su bardağı kadar) içilmesi gerekiyor. Hiç bir zaman meyve suyu ve ya kolayla ilaçları içmemek gerekiyor.

İlaçların alım zamanları da çok önemli. Aç karnına terimini yemekten bir-iki saat önce olarak nitelendiriyoruz. Aç karnına demek ilacı alıp hemen kahvaltıya oturmak demek değil, o zaman ilacı yemekle beraber almış oluyorsunuz. Aç karnına alınacak ilaç yemekten 1-2 saat önce alınmalı, tok karnına ise yemekten 1 saat sonra alınmalı. Yemekten 2 saat sonrada aç karnına kabul edilir"


cihan
HaberVaktim.com

mazhar

  • Ziyaretçi
Ağrı Kesici Yüzlerce Kişiyi Öldürdü
« Yanıtla #6 : 06 Ekim 2013, 21:44:16 »
Ağrı Kesici Yüzlerce Kişiyi Öldürdü

ABD'de Tylonel ağrı kesiciyi kullanan bin 500 kişi, ilacı aldıktan hemen sonra hayatını kaybetti. Aynı ilaç Türkiye'de Tylol ismiyle tüketiliyor.

06 Ekim 2013 Pazar 12:29
ABD'de Tylenol, Türkiye'de de Tylol olarak tüketilen ağrı kesici ilacın içinde bulunan maddenin yan etkileri konusunda iki yıl süren ve 750 bin dolar harcanan bir araştırma yapıldı. Araştırmayı yapanlar bilim adamları değil gazeteciler. Araştırmanın sonucu ProPublica isimli internet sitesinde yayınlandı.
ABD'de yıllardır bu ilacın içinde bulunan asetaminofen maddesiyle ilgili tartışmalar yapılıyor. Ancak, devletin ilgili kurumları, bu ilacın güvenirliği konusunda ortaya atılan tüm iddiaları reddediyor. İlaç ABD'deki hastanelerin neredeyse yüzde yüzünde ağrı kesici olarak tavsiye ediliyor.
ProPublica çatısı altında bir araya gelen ve "Vatandaş Gazetciliği" yöntemiyle araştırma yapan gazetecilerin iki yıllık bir serüvenden sonra ortaya kodukları tablo şu: Son 10 yıl içinde 1.500 hasta bu ilacı kullandıktan sonra hayatını kaybetti...
Gazeteciler, bu süre içinde ABD Gıda ve Tarım Bakanlığı'nın da aslında konuyu bildiğini ancak bilmezlikten geldiğini savunuyor.
Araştırmayı yapan gazeteciler iki yıl boyunca kurdukları internet üzerinden, radyodan, sosyal medya üzerinden birçok mecradan bu ilaç hakkında vatandaşla yüzyüze çalıştı. Çalışmanın "vatandaş gazeteciliği"nin önemini bir kez daha gözler önüne serdiği belirtiliyor.
Habervaktim.com

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
"Tedavi = ilaç değildir"
« Yanıtla #7 : 10 Ağustos 2016, 11:15:00 »
"Tedavi = ilaç değildir"

Sağlık sorunlarıyla mücadele etmenin tek yolunun ilaç kullanmak olduğunu düşünürseniz yanılırsınız. Çoğu sağlık sorununu ilaçsız da çözmek mümkün. Daha da önemlisi kullanımında yeterince muhafazakâr bir tavır göstermezseniz ilaçlara bağlı sağlık sorunlarıyla da karşılaşmanız mümkündür.

Birçok sağlık problemini daha doğru beslenerek, daha çok hareket ederek, daha güzel uyuyarak, daha huzurlu bir hayata odaklanarak ve yaşam tarzı seçimlerimizdeki bazı hatalardan vazgeçerek de düzeltilebileceğimizi unutmayalım.

Kaynak:
http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/osman-muftuoglu_96/kalsiyum-zengini-besinlerde-ilk-10_40185252

https://www.instagram.com/p/BI4bhK1gxyG/?taken-by=saglikliyasiyoruzcom&hl=tr