Gönderen Konu: İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis  (Okunma sayısı 49659 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis
« Yanıtla #30 : 14 Aralık 2010, 23:24:27 »

İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis


(29.Hadis) -“Kim bir ilim öğretirse, kendisine onunla iş gören kimsenin ecri kadar sevap vardır.O işi yapanın sevabından hiçbir şey de eksilmez.” (İbni Mace,c.1,s.88)

"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis
« Yanıtla #31 : 15 Aralık 2010, 13:39:37 »
İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis


(30.Hadis) -“Bilgin ve ibadet eden iki kişi, kabrinden kaldırılır da ibadet edene “Cennete gir” denilir.Alime de “Terbiyesini güzelleştirdiğin insanlara şefaat etmek için sen biraz burada dur” denilir.” (et-Tergib ve`t-Terhib,c.1.s.102)
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis
« Yanıtla #32 : 15 Aralık 2010, 18:22:57 »
İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis


(31.Hadis) -Yeryüzün de alimlerin benzeri, yıldızlar gibidir.Kara ve denizin karanlıklarında onlara bakmakla yol bulunur.Yıldızlar sönerse hidayette olanların sapıtması çok sürmez.” (et-Tergib ve`t-Terhib,c.1,s.100)
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis
« Yanıtla #33 : 16 Aralık 2010, 00:09:55 »
İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis


(32.Hadis) -“Alimin, ibadetle meşgul olana üstünlüğü, benim en aşağı durumda olanınıza üstünlüğüm gibidir.” (Tuhfet`ül-ahvezi,c.7,s.;456)
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis
« Yanıtla #34 : 16 Aralık 2010, 13:53:58 »
İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis


(33.Hadis) -“Hakikat göklerde ve yerde bulunanlar, denizdeki balıklara varasıya kadar her şey, ilim sahibi için Allah`dan mağfiret diler.” (İbni Mace,c.1,s.87)
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis
« Yanıtla #35 : 16 Aralık 2010, 18:28:56 »
İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis


(34.Hadis) -“İlim adamı ve öğrenci, hayırda iki ortaktırlar.Diğer insanlara gelince onlarda hayra ortaklık yoktur.” (Feyz`ül-kadir,c.4,s.370)
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis
« Yanıtla #36 : 16 Aralık 2010, 23:35:01 »
İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis


(35.Hadis) -“Kıyamet günü üç sınıf; Peygamberler, sonra Alimler, sonra da Şehitler şefaat edeceklerdir.” (Feyz`ül-kadir,c.6,s.462)
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis
« Yanıtla #37 : 17 Aralık 2010, 13:57:47 »
İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis


(36.Hadis) -“İlmi öğretene her şey hatta denizlerde ki balıklar bile mağfiret dileğinde bulunurlar.” (Feyz`ül-kadir,c.5,s.525)
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis
« Yanıtla #38 : 17 Aralık 2010, 16:39:11 »
İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis


(37.Hadis) -“İlmini (ehli olandan) gizleyene her şey, hatta denizdeki balıklar ve gökteki kuşlar bile lanet eder.” (Feyz`ül-kadir,c.4,s.541)
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis
« Yanıtla #39 : 18 Aralık 2010, 00:20:36 »
İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis


(38.Hadis) -“Alimler, Allah`ın yarattıkları üzerine gönderilmiş eminleri (doğruluğu tebliğ eden kimseler) dir.” (Feyz`ül-kadir,c.4,s.382)
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis
« Yanıtla #40 : 18 Aralık 2010, 13:41:55 »
İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis


(39.Hadis) -“Kim ilimsiz olarak fetva verirse, onun ile amel etmenin günahı, fetva verenin üzerinedir.” (Ebu Davud,c.3,s.321)
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis
« Yanıtla #41 : 18 Aralık 2010, 17:44:22 »
İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis


(40.Hadis) -“Allah, kıyamet günü kullarını diriltip mahşere gönderir.Sonra alimleri diğerleri arasından ayırıp “Ey alimler topluluğu, ben ilmimi, size azap edeyim diye içinize koymuş değilim.Haydi cennete gidiniz.Ben sizleri yarlığadım” buyuruacaktır.” (et-Tergib ve`t-Terhib,c.1,s.101)
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

mazhar

  • Ziyaretçi
İlim Öğrenme Adabı
« Yanıtla #42 : 01 Şubat 2013, 04:48:46 »
İmâm-ı A’zam hazretlerine “Bu ilmi nasıl elde ettiniz?” diye soruldu. Şöyle buyurdular: “İnsanlara anlatmakta cimrilik etmedim. Başkalarından istifâdeden de bir an geri durmadım. Bir meseleyi anladığım vakit “Elhamdülillâh” dedim. Böylelikle ilmim artmış oldu.”

***************************************


İLİM ÖĞRENME ADABI     

Peygamberimiz (s.a.v.): "Sizin en hayırlınız, öğrenen ve öğreteninizdir." buyurmuştur.
Hz. Ali (r.a.): "Bana bir hart öğretenin kölesi olurum, buyurarak ilim öğrenmenin ve öğretmenin önemine işaret etmiştir.
İlme karşı adab; nefsi kötü ahlak ve kınanmış vasıflardan temizlemektir. Çünkü ilim, kalbin ibadeti, sırrın namazı ve ruhu Allah'a yaklaştıran bir sıfattır. Cismen ve ahlaken temizlenmek ilme karşı adabı gösterir.
Bununla beraber;
1- Öğrenme anne-baba zoruyla olduğu düşünülmemeli.
2- Başarısızlık ilk anda gözü korkutmamalı.
3- Derse hazırlıklı ve istekli girmeli.
4- Öğretmen can kulağıyla dinlenmeli.
5- Anlamadığı yerleri tekrar sormalı.
6- Başarılı arkadaşlarla istişare etmeli.
7- Her zaman ve her şeyde düzenli ve programlı olmalı.
8- Ders çalışmak için rahat edilebilecek bir yer seçilmeli.
9- Devamlı en iyi olmaya çalışılmalı.
10- Dersi tam anlamadan ve bellemeden ötekine geçmemeli.
11- Öğrenilenler hayatta yaşanılabiliyorsa, uygulamalı ve yaşamalı.
1 2- Öğrenmekten soğutacak arkadaşlarla ilişki kesilmeli.
1 3- Öğretenlere karşı saygılı ve mütevazı olunmalı.
14- Özür dileme ve teşekkür etme hassasiyeti gösterilmeli.

 *************************************************


Her Müslüman İçin Öğretme ve Öğrenmenin Gerekliliği

İlim elde etmek, her müslüman erkek ve kadın için bir görevdir. Şöyle ki: Her müslümanın yapmakla yükümlü bulunduğu din görevlerini yerine getirmek, hak ile batılı, helal ile haramı ayırmak için yeterince bilgi sahibi olması üzerine farzdır. Bir hadis-i şerifte buyurulmuştur.

"Her müslüman erkek ve kadına ilim öğrenmek bir farzdır."

Başkalarına muhtaç oldukları şeyleri öğretmek için ilim öğrenmek de sünnettir, bir ibadettir. Bundan fazlasını bir kemal ve bir şeref olmak üzere öğrenmek de mübahtır. Başkalarına karşı öğünmek, mücadele edip büyüklenmek için ilim elde etmek ise mekruhtur.

İlim öğrenmek aslında hem ferdler için, hem de cemiyet için gereklidir. Bu bir zarurettir. Böyle zaruret miktarı ilim öğrenmek, bir İslâm toplumunun bütün ferdlerine yönelen bir farzdır. Ancak ilimlerin bir kısmı, her kişi için gerekli olduğundan bu kısmın öğrenilmesi bir farz-ı ayndır. Herkesin öğrenip bilmesi ve onu yapması gerekir.

İlimlerin bir kısmı da, her ferd için değil, cemiyet hayatı için gerekli olduğundan bunun öğrenilmesi de bir farz-ı kifayedir. Tıb, hesab, harb ve teknik ilimleri gibi... Bu ilimleri herkes elde edemez. Bunlarla toplumun bazı kişileri meşgul olabilirler. Bunları bir kısım şahıslar öğrenirse, bu farz yerine getirilmiş olur. Fakat bu ilimlerle, İslâm toplumunu meydana getiren şahısların hiç biri meşgul olmazsa, o toplumun bütün ferdleri Allah yanında sorumlu olurlar.

İslâm dininde ilmin kıymeti pek büyüktür. İlim bir nurdur, bir hayattır, bir cemiyetin yaşamasına ve yükselmesine sebebdir. Cahillik ise, bir karanlıktır, bir ölüm, bir felâkettir.

Resul-ü Ekrem Efendimiz (sallAllahu aleyhi ve sellem), Lokman Hekîm'in oğluna şöyle bir öğüt vermiş olduğunu buyurmuştur:

"Yavrum! Alimlerin meclisine devam et, hekimlerin sözlerini dinle. Çünkü Yüce Allah yeryüzünü çisinti ile dirilttiği gibi, ölü bir kalbi de şübhesiz hikmet nuru ile diriltir."

İslâmda her meslek sahibi için, o meslekle ilgili dinî meseleleri bilmek bir farzdır, önemli bir görevdir. Ticaretle uğraşacak kimselerin ticaretle ilgili helal ve haram gibi işleri önce öğrenmeleri gerekir. Böylece yapacakları işlemlerde dine aykırı bir şey bulunmamış olur.

İslâm kadınları, abdest, namaz ve oruç gibi dinle ilgili bir kısım meseleleri ya kocaları ve mahremleri aracılığı ile öğrenir veya kocalarının izni ile ara sıra bir ilim meclisine giderek öğrenmeye çalışırlar. Fakat kocalarının rızası olmadıkça bir ilim meclisine çıkıp gidemezler. Ancak bir kadına dinle ilgili bir meseleyi öğretmek gereği yüz gösterirse, bakılır: Eğer kocası bu meseleyi çözer veya ehlinden öğrenip kendisine bildirirse maksad elde edilmiş olur. Fakat kocası bunu çözemez ve sorup öğrenmekten çekinirse, kadın o meseleyi gidip ehlinden öğrenmek yetkisine sahibdir. Yeter ki o kadın, islâm adabına uygun hareket etmiş olsun.

İlim alanında hakka yardım için, bir hakkın açıklanmasını ortaya çıkarmak için, ilim üzerinde bilgilerin artmasını sağlamak için yapılan karşılıklı görüşmeler ve münazaralar caizdir. Bunlar ibadetten sayılır. Fakat bir müslümanı aşağı düşürmek ve mahcub etmek için, bir mala veya bir rütbeye kavuşmak için yapılacak etkili ve fazla konuşmalar ve tenkidler haramdır, İslâm ahlâkına aykırıdır.

İlim alanında "Mira Mücadele" denilen söz söyleme şekli asla caiz değildir. "Mira" başkasının sözlerinde veya anlamında görülen bir noksandan dolayı hemen ona itiraz edivermektir. Bu itiraz, kendini büyük görmekten ve göstermekten ileri gelir. Onun için söylenilen bir sözü hemen düzeltmeye kalkışmamalıdır. Ancak din yönünden bir yarar varsa, o zaman yumuşaklıkla ve kibarca hareket etmelidir.

Bir hadis-i şerifde şöyle buyurulmuştur.:



"Kul, haklı olduğu halde bile mirâyı (yersiz mücadeleyi) terk etmedikçe, imanın hakîkatını tamamlamış olmaz."

Hak olan şeyde ısrarla direnmek ve büyüklük taslamak asla caiz değildir. Böyle bir durum, gösterişten, kinden, çekememezlikten ve hırsdan ileri gelir. Bu, insan için pek büyük bir noksanlıktır.



"Kabul edilmeğe en lâyık olan hakdır."

Sadakat.net

http://www.sadakat.net/forum/haftanin_mevzuu_arsivi/ilim_ogrenmek_ve_ogretmenin_fazileti_10_aralik_2007-t14100.0.html


Dinimizde ilmin önemi


 

İlmin ve âlimin dindeki yeri nedir?

CEVAP

İlmin önemi çok büyüktür. Yaratılış gayesine uygun yaşamak, dinimizin emrettiği faydalı işleri yapmak, zararlı şeylerden kaçmak için ilim sahibi olmak gerekir. Kur'an-ı kerimde buyuruldu ki:

(Allah iman edenleri yüceltir; bunlardan kendilerine ilim verilmiş olanları ise, kat kat derecelerle yükseltir.) [Mücadele 11]

(De ki, hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Bilen elbette kıymetlidir.) [Zümer 93]

(Kulları arasında Allahü teâlâdan en çok korkan âlimlerdir.) [Fatır 28]

 

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:

(İlim öğrenmek, kadın-erkek her müslümana farzdır.) [Beyheki]

(İlim Çin’de de olsa, talep ediniz!) [Beyheki]

(Hikmet, [fen ve sanat] müminin kaybettiği malıdır. Nerede bulursa alsın!) [İbni Asakir]

(Beşikten mezara kadar ilim öğrenmeye çalışınız!) [S.Ebediyye]

(Bilerek yapılan az bir ibadet, bilmeyerek yapılan çok ibadetten daha iyidir.) [Şir’a]

(Allah’ın rezil etmek istediği kul, ilim ve edepten mahrum kalır.) [İbni Neccar]

(Bir müslüman, arkadaşına, hidayetini arttıracak veya onu tehlikeden kurtaracak hikmetli bir sözden daha iyi bir hediye veremez.) [Ebu Ya’la]

 
http://www.sadakat.net/merakedilenler/MezhebinOnemi/03-IlminveAliminDindekiYeri/01-DinimizdeIlmin.htm





mazhar

  • Ziyaretçi
Ynt: İlim Öğrenme Ve Öğretme Hakkında Kırk Hadis
« Yanıtla #43 : 02 Şubat 2013, 15:56:30 »
Faydalı İlim

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: “Kıyâmet gününde en ağır azabı görecek olan, Allâhü Teâlâ'nın ilminden kendisini faydalandırmadığı âlimlerdir.”

Yine Peygamber Efendimiz buyurdular: “Kul, bildiği ile amel etmedikçe âlim olamaz.”

“İlim ikidir. Biri dilde olandır ki bu, Allâhü Teâlâ'nın kulları aleyhine bir delildir; diğeri, kalbde olan ilimdir. İşte faydası olan ilim de budur.”

“Ahir zamanda ibâdet edenler cahil ve âlimler fâsık olur.”

“Âdi kimselerle mücadele, alimlere karşı üstünlük taslamak ve bu suretle yalnız insanların iltifatına mazhar olmak için okumayın! Zira bu gaye için okuyanlar Cehennemdedir.”

“Bilgisini gizleyene Allâhü Teâlâ ateşten gem vurur.”

“İlmi çoğaldığı halde ahlâkı düzelmeyen, Allâh'a uzaklıktan başka bir şey elde edemez.”

Nahv âlimi Halil bin Ahmed şöyle der: “İnsanlar dört kısımdır.

1- Anlar ve anladığını bilir (yani bildiği ile amel eder); bu âlimdir, buna uyun.
2- Anlar fakat anladığını bilmez. Bu gâfildir, bunu ikaz edin.
3- Bilmez fakat bilmediğini bilir (Buna cehl-i basit derler); bu yol arıyor, buna doğru yolu gösterin.
4- Anlamaz, fakat anlamadığını bilmez (Bilirim zanneder, buna cehl-i mürekkeb derler, tedavi kabul etmediği için); onu terk edin.”

Süfyan-ı Sevri (r.a.): “İlim, ameli da'vet eder; eğer amel geldiyse ne güzel, gelmezse ilim de göç eder.” buyurmuştur.

alıntı