e45)) e45))
Emsile, bina ve maksut ilm-i sarftan bahseder.
İlm-i Sarf: Îlâl ve idgam cihetinden arabi lafızların halleri kendisi ile bilinen ilimdir.
Avamil, izhar ve kafiye ilm-i nahivden bahseder.
İlm-i Nahiv: Mûreblik ve mebnilik cihetinden arabi lafızların halleri kendisi ile bilinen ilimdir.
Emali ile metn-i akaid ilm-i kelamdan bahseder.
İlm-i Kelâm: Sıfatları ve fiilleri itibarıyla cenab-ı hakkın zatından, nübüvvet ve risaletten, mebde’(başlangıç) ve meâd (son) itibarıyla mükevvenatın ahvalinden bahseden ilimdir.
Menar ilm-i usul-ü fıkıhtan bahseder.
İlm-i Usûl-ü Fıkıh: Ahkam-ı şer’iyyeyi, edille-i şer’iyye ile isbat etmekte kendisi için te’sir olması haysiyeti ile edille-i şer’iyye ve ahkam-ı şer’iyyenin halleri kendisi ile bilinen ilimdir.
Îsâğoci ilm-i mantıktan bahseden bahseder.
İlm-i Mantık: Kanunî bir alettir ki, şartlarına riayet zihni fikirdeki hatadan muhafaza eder.
Alaka ve telhisin ikinci fenni ilm-i beyandan bahseder.
İlm-i Beyân: Kendisi üzerine delaletin açıklanmasında muhtelif yollarla bir manayı murad etmek kendisi ile bilinen ilimdir.
Telhisin birinci fenni ilm-i meâniden bahseder.
İlm-i Meânî: Arabi lafızların mukteza-i hale mutabık olup, kendileri sebebiyle mukteza-i hale mutabık oldukları bilinen arabi lafızların halleri kendisi ile bilinen ilimdir.
Telhisin üçüncü fenni ilm-i bedîden bahseder.
İlm-i Bedî: Açıkça delaletten ve mukteza-i hale mutabakat ettikten sonra kelamı güzelleştirme vecihleri kendisi ile bilinen ilimdir.
Kuduri ve dürer ilm-i fıkıhtan bahseder.
İlm-i Fıkıh: Nefsin lehine ve aleyhine olan şeyleri bilmektir.