Çinileri, mimarisi..

Temizliği, ayakkabılığı, namazdan sonra da mimari estetiği.

[/color]


Malesef camilerimiz temiz tutulmuyor.İstanbul da değişik camilerde her zaman namaz kılıyorum.Ayakkabımı çıkarıp çorabımla basmaya çekindiğim yerler- halılar oluyor.!  İslam'ın temizlik şartına camii görevlileri pek uymuyor.Eğer namaz kılarken yerler toz-toprak(açıkcası pis ise)pencere kenarları, cam çerçeveler de aynı ise Önce oranın imamı hakkında temizliğe uymadığı için bir karar oluşuyor.Sonra yönetimi(dernek vs.)hakkında  müslümanlardan toplanan paralarla bir iki eleman tutup her hafta  camii içi ve dışı temizliğini neden yapmazlar diye düşünüyorum...
Bu düşüncelerle Diyanet işlerinin, camiler haftasında  özellikle bu  konuyu işlemesini istiyorum.

Namaz kılıp çıkıyorum.zaman varsa iç mimarisini  de inceliyorum.

Kütüphanesi öncelikle dikkatimi ceker. Caminin Hocasinin Camii ile ne kadar ilgilendigini, Kitaplara ne kadar deger verdigini görür, Hocaya Kitaplara verdigi deger kadar deger veririm. Kütüphanesi düzgün olan(Satis amacli olan Kütüphane degil, Ilim yapilan Kütüphane kast ediyorum)Camii, zaten Talebesi ve Mimari yapisi ile düzgün oluyor. Malesef Hocalar bu Kütüphanelere dikkat etmiyorlar. Kitaplara eskisi kadar önem ve ehemmiyet gösterilmiyor.
Elbette Vatanimiz´da mutlaka Mimari yapisi dikkatimi cekiyor ve inceliyoruz Ailecek. Ama Almanya´da böyle sansimiz yok, bu yüzden baska seyler dikkatimizi cekiyor iste

özellikle sabah namazında ise cemaatı, sonra imamın takvasını (hal ve hareketinden ) ve cemaatın ve imamın bid'atler konusundaki titizliği. mesela namazın akabine hemen cami içinde musafaha yapmak gibi, cemaatın kendi arasında muhabbete başlaması gibi....