Gönderen Konu: İlkyardım Bilgileri  (Okunma sayısı 25011 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Nev Bahar

  • okur
  • *
  • İleti: 70
İlk yardımla hayat kurtarabilirsiniz
« Yanıtla #15 : 22 Haziran 2009, 00:09:53 »

Her yıl yüzlerce hatta binlerce insan ilk yardım uygulanmadığından hayatını kaybediyor ya da sakat kalıyor. Evimizde, yolda, işyerinde, gece veya gündüz ilk yardıma ihtiyaç duyan bireylerle karşılaşabilir hatta bu kişi kendimiz bile olabiliriz. İlk yardımdaki amaç; tıbbî yardım gelene kadar kaza, hastalık, yangın, boğulma, deprem gibi tehlikeli ve ani durumlarda ferde hayat kurtarıcı,

 tıbbî olmayan, geçici ve o anda gerekli müdahaleleri yaparak bireyi hayatta tutmak, durumunu korumak ya da muhtemel sakatlıkları önlemektir. Bu müdahaleleri bilinçli olarak ve doğru zamanda yaptığımızda hastanın veya kazazedenin hayatını sürdürmesine yardımcı olabiliriz.
Hayatımızın her anında ilk yardıma muhtaç insanlarla karşılaşabileceğimize göre bu konuda bilgi sahibi olmamız büyük önem arz ediyor. Þunu da unutmamak gerekir ki ilk yardım bilgisi olmayan insanların yapacağı müdahaleler hasta veya yaralının durumunu daha da ağırlaştıracaktır. Televizyonlarda gördüğümüz genellikle kaza yapmış araçlarda bulunan yaralılara bilinçsiz bir şekilde yapılan müdahaleler istenmeyen durumlara yol açabiliyor. Böyle bir durumda yapılacak en iyi şey ilk yardım ekiplerinin gelmesini beklemektir.
Evimizde karşılaşacağımız kaza veya hastalanmalarda ilk yardım olarak neler yapılacağını bilmek de önemli. Yapacağımız küçük müdahaleler kendimizin veya yakınlarımızdan birisinin hayatının kurtulmasına vesile olacaktır.
Unutmayalım ki ilk yardım kaza anında sağlık görevlileri gelene kadar bireyi hayatta tutmak için yapılır. İlk yardım anında panik yapılmamalı, ilk olarak sağlık kuruluşları aranmalı ve hemen ilk yardıma başlanmalı.

Kanamalarda ilk yardım
Çeşitli nedenlerle kanama olduğu durumlarda kanamayı hemen durdurmak gerekir. Yara ufak ve kanama az ise temiz bir bez ile bastırılmalı. Yara içerisinde herhangi bir cisim varsa çıkartılmaya çalışılmamalı, yara üzerine bir bez koyduktan sonra sıkı bir şekilde sarılmalı. En son olarak da kanayan kısmın kalp seviyesi üzerine yükseltilmesi ile birlikte kanama oldukça azalacaktır.

Yaralanmalarda ilk yardım
Çeşitli nedenlerle vücut dokularının bütünlüğünün bozulması durumunda ilk yardım yapacak kişinin ellerinin temiz olması gerekir. Varsa ilk olarak kanama durdurulur ve yaranın etrafı sabunlu su ve tentürdiyot ile temizlenebilir. Yara üzerine herhangi tentürdiyot ya da benzeri bir sıvı dökülmemeli. Yara üzerine pansuman konularak sarılmalı. Yara üzerine pamuk konulmamalı. Ağrıyı, şişliği ve morluğu önlemek amacıyla yaralı bölgenin etrafına havluya sarılı buz konulabilir.

Yanıklarda ilk yardım
Ateş, sıcak bir cisim, elektrik, radyasyon, asit gibi maddelerin dökülerek deriyi yakması durumunda, yanan bölge küçük bir alan ise o bölgeye el sürülmeden içinde buz parçaları bulunan su dolu bir kaba konulmalı ya da musluk altında 10 dakika tutulmalı. Yanan bölgeye temiz bir bez ya da pansuman konulmalı. Yanık nedeniyle deride oluşan içi su dolu kabarcıklar sıkılmamalı ve patlatılmamalı. Yanık üzerine yoğurt, diş macunu, salça gibi şeyler sürülmemeli ve yanık bölgesinde künye, yüzük varsa çıkartılmalı. Asitli sıvılarla oluşan yanıklarda giysiler çıkartılarak yanan bölge bol su ile yıkanmalı. Büyük yanıklar ya da elektrik yanıklarında zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulması büyük önem taşır.

Solunum durmasında ilk yardım
Solunum durmasına neden olan herhangi bir etken varsa –takma diş, yabancı cisim, sakız vb.- zorlamadan çıkartılmaya çalışılmalı. Sonra çene yere dik olacak şekilde boyun bükülmeli ve çene açılarak dil öne doğru çekilmeli. Eğer solunum tamamıyla durmuşsa suni solunum yapılmalı. Solunum yollarının açılması ilk 3 dakika içinde yapılmalıdır, beyin daha fazla oksijensizliğe dayanamaz.

Suda boğulmalarda ilk yardım
Boğulma tehlikesi geçiren kişi karaya çıkartılarak sırt üstü yatırılmalı. Yakası, kemeri ya da boğulan kişiyi sıkan herhangi bir şey var ise gevşetilmeli, takma dişleri varsa çıkartılmalı. Ağzının içindeki yabancı cisimler temizlenerek suni solunum yapılmalı ve kişi soluk verdiği zaman başı yana çevrilmeli. Bu işlem 5-6 kez tekrarlandığında yeterli olabilir. Solunum sağlandıktan sonra şahsın giysileri çıkartılarak kuru giysiler giydirilmeli ya da kuru bir battaniye ile sarılmalı.

Boğaza yabancı cisim kaçmalarında ilk yardım
Boğazı tıkanan kişinin yan tarafında durularak bir el ile göğsünden desteklenmeli diğer elin topuk kısmı ile sırtından kürek kemikleri arasına 5 kez vurulmalı. Bu işlem yapılırken kişi mümkün olduğunca öne doğru eğilmeli. Eğer hâlâ yabancı cisim çıkmamışsa karından itme yöntemi uygulanmalı. Tıkanan kişinin arkasına geçerek kollar ile üst karın bölgesinden (göbek deliği üstünden) kişiye sarılmalı şahıs öne doğru eğilmeli. Yumruk haline getirilen el ve diğer el onu kenetleyecek şekilde içe ve yukarı doğru sert darbeler uygulanmalı. Bu yöntemi kişi bir sandalye arkalığından destek alarak kendi kendine de uygulayabilir. Hamile bayanlarda bu uygulanmamalı.

Elektrik çarpmasında ilk yardım
Elektrik çarpması durumunda kendinizi tehlikeye atmadan iletken olmayan maddeler (kuru tahta, sopa, ip, kuru gazete tomarı gibi) aracılığıyla fiş çekilmeli ya da sigorta kapatılmalı. Eğer fiş ve sigorta uzakta bir yerde ise yine iletken olmayan maddelerle elektriğe çarpılan kişinin elektrik teli ile olan ilişkisi kesilmeye çalışılmalı. Elektriğe çarpılan şahsa kesinlikle el veya vücudun herhangi bir organı ile temas edilmemeli. Yanık varsa yanık için olan ilk yardım uygulanmalı.

Kırıklar, çıkıklar ve burkulmalarda ilk yardım
Öncelikle kırık ya da çıkık olduğu düşünülen bölge kıpırdatılmamalı. Kırık olduğu düşünülüyorsa o bölge ve etrafında ağrı, dokunmaya karşı hassasiyet, şekil bozukluğu, şişlik ya da morluk olup olmadığı değerlendirilmeli. Kırık olan bölgede yara ya da kanama varsa ona göre ilk yardım yapılmalı. Kırık uçları hareketsiz hâle getirmek için tespit edilmeli. Kırık bölge hangi durumda bulunduysa o şekilde tespit edilmeli, gereksiz dokunmalardan kaçınılmalı. Kol ya da bacağın etrafına karton koyup çok sıkı olmamasına özen göstererek sarılabilir. Kırık bölge çevresine havluya sarılı buz konulabilir. Eğer kırık bölge parmak ise yandaki parmak ile, kolun alt bölgesinde ise üçgen tülbent yardımı ile boyuna asılabilir. Ayak ve ayak bileğinde bir kırık varsa yumuşak bir yastık üzerine konularak sabitleştirilmeli ve kalp seviyesi üzerinde tutulmalı.
Çıkık ve burkulmalarda ise çıkık olduğu düşünülen eklem bölgesinde ya da burkulan yerde ağrı, şişlik ve hareket sınırlılığı vardır. Çıkıklarda ilk yardımda yapılacak şeyler kırıklarda olduğu gibi hareket ettirilmemeli ve tespit edilmeli. Havluya sarılı buz konulmalı ve kalp seviyesinin üstünde tutulmalı. Kesinlikle sıcak havlu ya da sıcak bir şey konulmamalı. Bu durum şişliğin artmasına neden olur.

Zehirlenmelerde ilk yardım
Gıda yoluyla, ilaçlar ile, kimyasal madde ile, zehirli gazlar ile zehirlenmeler ülkemizde azımsanmayacak kadar fazla. Eğer herhangi bir gıda yoluyla zehirlenildiğini düşünüyorsanız ve bireyin bilinci yerinde ya da çok kısa bir zaman geçtiyse; kusturmaya çalışılmalı ve bol su içirilmeli. Zehrin sulanması ve emilimin yavaşlaması için süt, yumurta akı içirilebilir. Eğer bireyin bilinci yerinde değilse zehirlenmelerde asla kusturulmaya çalışılmaz. Asitle olan zehirlenmelerde de kişi kusturulmaz; su, süt içirilir veya yoğurt yedirilir. Kişinin kusturulmaya çalışılması asitli maddenin yemek borusunu tekrar tahrip etmesine neden olur.
Solunum yoluyla zehirlenmelerde –Örneğin; gaz ve şofben zehirlenmeleri gibi- zehirlenen kişiye temiz hava sağlanmaya çalışılmalı. Camlar, kapılar açılabilir ya da kişi bulunduğu yerden dışarıya çıkartılabilir. Solunum yoluyla zehirlenmelerde kişinin oksijen ihtiyacı arttığından kişiyi oksijeni daha bol ortama geçirmek önemlidir. Bilincinin yerinde olup olmadığına bakılmalı, yerinde ise yarı oturur şekle getirilmeli. Bilinci kapalı ise yan yatar duruma getirilmeli. Bu işlemleri yaparken ilk yardımı yapan kişinin kendini koruması için maske veya ıslak bez kullanılması gerekir. Elektrik düğmeleri ve diğer elektrikli aletler, ışıklandırma cihazları kullanılmamalı. Þofben zehirlenmelerinde gaz zehirlenmelerinden ayrı olarak kişi hareket ettirilmemeli. Soba zehirlenmelerinde de gereksiz yere oksijen ihtiyacını arttıracağından zehirlenen kişi hareket ettirilmemeli.

Bayılmalarda ilk yardım
Bayılan kişinin beynine kan gitmesini sağlamak için giysileri gevşetilerek sırt üstü yatırılmalı ve ayakları yukarı kaldırılmalı. Başının altına yastık konulmamalı. Bireyi zorlamadan kendine gelmesi beklenmeli. Uyarıcı (kolonya vb.) maddeler koklatılıp çekilmeli. Kendine geldiğinde az miktarda su verilmeli.

Burun kanamasında ilk yardım
Burnu kanayan kişinin başı hafifçe öne eğilmeli. Kanın geriye kaçmasına neden olan başı arkaya doğru kaldırma yanlış bir davranıştır. Daha sonra burun kemikleri üzerine basınç yapılmalı ve kanama durana kadar ağızdan soluk alıp verilmeli, asla sümkürülmemeli.

Güneş çarpmasında ilk yardım
Uzun müddet güneş altında kalan çocuklarda daha sık rastlanılan güneş çarpmalarında ilk olarak elbiseler çıkartılarak ılık nemli bir bezle vücut silinmeli. Ateşi 38 veya 39 dereceye düşene kadar bu işlem sürdürülmeli. Kişi kendine geldikten sonra kaybedilen su ve tuzu yerine koymak için yarım bardak suya yarım çay kaşığı tuz karıştırarak içirilmeli. Kişinin talebi olsa dahi soğuk su ya da kola vb. şeyler içirilmemeli.

Donmalarda ilk yardım
Dışarıda donmuş bir kişiyi gördüğünüzde hemen sakin ve daha sıcak bir yere taşıyarak üzerini sıkıca örtün. Asla sıcak soba gibi birden ısının artacağı bir bölgeye geçirmeyin. Amaç bireyin vücut ısısını yavaş yavaş yükseltmek olmalı. Bu amaçla soğuk suya batırılmış bezlerle kişi silinmeli. Kan dolaşımı yeniden başlayınca ılık nemli bezlerle işleme devam edilmeli. Vücut ısısı 37 gibi bir seviyeye geldiğinde ve kişinin bilinci yerine geldiğinde sıcak süt veya sıcak çay içirilebilir.

Böcek Sokmalarına İlkyardım
En çok rastlanılan böcek sokmalarından olan arı sokmalarında ilk yardım olarak bir pamuğa biraz amonyak damlatılarak ısırılan bölgedeki şişliği azaltacaktır. Ayrıca bölgeye havluya sarılmış buz uygulanabilir. Eğer elinizde herhangi bir kaşıntıyı önleyici ilaç bulunmuyorsa ilkyardım amaçlı olarak yemek sodasını  (karbonat)  az bir suda eriterek bir bez yardımıyla sokulan bölge üzerine pansuman yapılmalıdır. Arı sokulan bölgeye asla çamur sürülmemelidir.
Arı sokmalarında risk ısırılan bölgeye göre değişmektedir. Boyun ve boyun bölgesindeki ısırılmalarda risk boyutu artmaktadır. Bu bölgelerde oluşan şişlik solunuma etki edeceğinden çok önemlidir. Arı sokmasına alerjisi olan bir birey bu durumlarda acilen bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.
Diğer böceklerin  ısırma ve sokma durumlarında ise ilkyardımı yapacak kişi elini değdirmeden böceği uzaklaştırmalı, eğer kene ısırığı yada bal arısının iğnesini bıraktığı bir durum mevcut ise çıkarılmaya çalışılmamalıdır. Daha sonra yara sabunlu su ile yıkanmalıdır. Bölgeye soğuk su yada buz uygulaması yapılarak şişlik önlenebilir. Isıran böceğin yaradan çıktığı durumlarda yaranın üstü kapatılabilir.

Kramp Girmesine İlkyardım
 Kramp giren kişi dokunmaya karşı hassas olacağından sakinliğini kaybedebilir. Bu yüzden
 ilkyardımı yapacak kişi sakin olmalı öncelikle kişiyi sakinleştirmelidir. Daha sonra kramp giren kişiyi düz bir zemine yatırarak bir el ile bireyin kramp girmiş ayağı diğer el ile baldırı kavranmalıdır. Kramplarda yapılması gereken ilk şey etkilenen kası germeye çalışılmalıdır.Yavaş hareketlerle ayağı eski haline getirmeye çalışılır. Kramp azaldığında ayak öne arkaya hareket ettirilerek krampın azalmasına yardımcı olunmalıdır. Sıcak su yada havlularda faydalı olacaktır.
Eğer kramp giren kişi sizseniz ayağınızı bükmeden destek alabileceğiniz bir yere geçin ve aynı hareketleri kendinize yapmanız faydalı olacaktır.
Denizde, havuza kramp girerse kesinlikle sakin olunmalı ve sırt üstü yüzülerek karaya çıkılmaya çalışılmalıdır.

İlk yardımda aranabilecek numaralar
110 İtfaiye
112 Ambulans
114 Zehir Danışma Merkezi (Sağlık Bakanlığı)
154 Trafik polisi
155 Polis imdat

Zernep Dizmen - Moral Dünyası
Aldırma yürü!
Göğsüne yüreğinden başka muska takma. Nebi (Aleyhissalatu Vesselam) klavuzun, İman sermayen, amel azığın, sevgi yakıtın, Ahlâk karakterin, edep aksesuarın, Merhamet sıfatın, şeref ve izzet adın olsun...
{ Halil Cibran }

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Açık yara
« Yanıtla #16 : 13 Ağustos 2009, 16:53:53 »

En sık görülen spor sakatlanmalarından biridir. Genelde açık alanlarda yapılan hareketli sporlarda ya da salondaki makineler nedeniyle ortaya çıkabilir. Çoğu zaman göz ardı edilir, oysa enfeksiyon kapma riski çok yüksektir.

Böyle bir durumda yarayı önce içme suyuyla temizleyin. Yaraya bulaşmış toz, toprak gibi etkenleri zorla temizlemeye çalışmayın.

Temizleme işleminden sonra yarayı dezenfekte edin. Yaranın üzerini bir tülbentle kapatarak, sargı beziyle sarın. Eğer tetanoz aşısı olmadıysanız, hemen bir doktora başvurun. İyileşme süresi yaranın büyüklüğüne bağlıdır. Bu süre içerisinde yaranın gerilmemesine dikkat edin.

sağlıkbilgisi
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Kramp
« Yanıtla #17 : 15 Ağustos 2009, 02:08:18 »
Bir insana her gün kramp giriyorsa, kandaki magnezyum eksikliğine bakıp, magnezyum desteği vermek gerekir.

Prof. Dr. Altıntaş, adalenin aniden kasılıp sert bir hal alması anlamına gelen kramp hakkında bilgi verdi.

Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faik Altıntaş, sürekli krampın normal olmadığını belirterek, ''Bir insana her gün kramp giriyorsa, kandaki magnezyum eksikliğine bakıp, magnezyum desteği vermek gerekir'' dedi.

Krampın çeşitli nedenleri olduğunu belirten Altıntaş, en yaygın iki nedeninin, soğuk ve yorgunluk olduğunu bildirdi.

Soğukta kan dolaşımı azaldığı ve adaleye oksijen ve şeker az geldiği için adalenin kendini korumasıyla kramp girdiğini aktaran Altıntaş, soğuk denizde adaleye kramp girme olasılığının sıcak denize göre daha fazla olduğunu kaydetti.

Krampa neden olan ikinci etkenin adale yorgunluğu olduğunu belirten Altıntaş, bazı futbolculara maçın sonunda sıklıkla kramp girmesinin de adale yorgunluğundan kaynaklandığını bildirdi.

Altıntaş, yorgunluk ve soğuk dışında magnezyum eksikliği veya kandaki bazı minerallerin eksikliğinin de krampa neden olabileceğini belirtti.

Kramp girdiğinde kasılan adaleyi gevşetmek gerektiğini vurgulayan Altıntaş, ayak parmakları yukarı kalkmışsa ayağı tersi yönde hareket ettirip sonuna kadar açarak krampı önlemeye çalışmanın uygulanan yöntemlerden biri olduğunu kaydetti.

Altıntaş, ikinci olarak da hemen adaleyi bir termofor ya da sıcak bir havluyla ısıtmak gerektiğini, çünkü krampın geçse de tekrarlayabileceğini dile getirdi.

〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Adale sorunları
« Yanıtla #18 : 18 Ağustos 2009, 00:36:22 »
Adale sorunlarının başında burkulma veya adale yırtılması gelir. Eklemlerdeki bağların ya da çevresindeki dokuların ani ve ters bir hareketle gerilmesine ve bazen yırtılmasına burkulma adı verilir.

Burkulma en çok ayak ve el bileği eklemlerinde görülür. Burkulan eklemde önce şiddetli ağrı duyulur, sonra birkaç saat içinde eklem çevresinde şişlik ve kızarıklık oluşur.

Burkulan bölgenin soğutulması, bandaja alınması ve 1-2 saat kadar yükseğe kaldırılması gibi basit önlemler şişmeyi engeller. Soğutulan bölgede damarlar büzülünce kan akımı dört kat azalır.

Soğutma uygulaması 5-6 dakikadan uzun sürmemelidir. Her uygulama arasında 7-8 dakika beklenmeli ve uygulamanın toplam süresi 24 saati aşmamalıdır. Aksi takdirde bölge soğuktan olumsuz etkilenir.

saglıkbilgisi.com
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Barotravma (Hava Basıncı Travması)
« Yanıtla #19 : 29 Ağustos 2009, 12:17:42 »
Orta kulaktaki hava basıncı dış kulaktakine eşittir. Bunu östaki borusu sağlar. Bu boru orta kulağı burnun gerisine bağlayan dar bir kanaldır. Yutkundugunuz veya esnediğiniz zaman açılır ve böylece orta kulağa hava girer vay çıkar. Eğer östaki borusu kapalı kahırsa kulak, zarının iki yanındaki basınç eşit olmaz. Bu duruma barotravma veya barotitis mediya denir.
Belirtiler

- orta derecede veya şiddetli kulak ağrısı

- Kulakta dolguniuk hissi

- Hafif, işitme kaybı.

- Baş dönmesi.

- Kulak çınlaması (Tinnitus)

Teşhis

Burnunuz tıkalıysa, (alerji, soğuk algınlığı veya boğaz enfeksiyonu) eğer uçar veya dalarsanız barotravma belirtileri yaşarsınız. Bir kulakta ağrı, hafif işitme kaybı veya kulakta doluluk hissi duyarsanız bu, hava basıncındaki değişiklik nedeniyle kulak zarının içeri doğru itilmesinden kaynaklanabilir.

Hava basıncındaki farklılık artınca veya östaki borusu tamamen kapanınca daha ciddi bir problem doğabilir. Orta kulağın ince damarları çatlar ve kanar. Kan orta kulağı doldurur ve işitme kaybı olur, insan su altındaymış hissi duyar.

Barotrauma belirtileri başladıktan birkaç saat sonra geçer. Bu ciddi bir yaka değildir ve kalıcı işitme kaybı yapmaz. Gene de eğer barotraumadan şüphelenirseniz doktorunuza görünün. Kulağınızı muayene edecek ve enfeksiyon kapmanızı önlemek üzere durumu kontrol altına alacaktır.

Tedavi

Eğer tıkalı burunla uçmak mecburiyetindeyseniz, havalanmadan ve ya inişe geçmeden bir saat önce dekonjestan etkili ilaç veya antihistamin alın. Bu östaki borusunun kapalı kalmasını önler. Uçuş sırasında yutkunmayı sağlamak için şekerleme emin veya çiklet çiğneyin. Böylece östaki borusu açık kalır. Bunu yapmanın bir başka yolu da havayı içine çekip burnu ve ağzı kapalı tutarak yavaşça havayı dışarı vermeye çalışmaktır.

Eğer birkaç saat içinde belirtiler kaybolmazsa, doktorunuzu görün. Tedavi bir cerrahi müdahale ile kulak zarını geçip oradaki sıvının boşaltılmasını gerektirebilir. Ayrıca doktorunuz orta kulak enfeksiyonunu önlemek için antibiyotik de verebilir

saglıkbilgisi.com
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
El ve Kol Yaralanmalarında İlk Yardım
« Yanıtla #20 : 21 Ekim 2009, 10:11:48 »

Türkiye, iş kazalarının çok görüldüğü ülkelerden biri. Giderek artan endüstrileşme ile birlikte özellikle şiddetli el yaralanmalarına daha sık rastlanıyor. Bu yaralanmaların başında gelen uzuv kopmasında, tedavinin başarıyla gerçekleşebilmesi için zamanında ve doğru ilk müdahale şart.
 
Duyması bile hoş olmasa da ülkemizde iş kazalarının ve buna bağlı olarak uzuv kopmalarının sık yaşandığı bir gerçek. Kazalara bağlı uzuv kopmaların görülme sıklığı artmasına karşın el cerrahisindeki gelişmeler ise umut veriyor. Uzuvların yerine dikilmesi ameliyatlarına, replantasyon adı veriliyor. Bu ameliyatlar çok zor ameliyatların başında geliyor. Kopmanın seviye ve tipi; hastanın yaşı, işi, tıbbi özgeçmişi, ve çeşitli risk faktörleri başarının oranını belirliyor.

Muntazam kesi tarzındaki kopmalar daha kolay yerine dikilebilir, ezilmiş ve sıyrılma yaralanmalarında kopan parçanın kurtarılması zordur. Sinir iyileşmesi çocuklarda daha iyi olduğu için onlarda fonksiyonel sonuçlar da daha iyidir.

Tecrübeler, el bileği ve parmaklar gibi uç bölgelerdeki kopmalar yerine dikildiğinde iyileşmenin daha iyi olduğunu göstermiştir. El fonksiyonundaki önemi nedeniyle başparmak kopmalarında yerine dikme daima denenmelidir. Birkaç parmağın birden kopması halinde de yerine dikme yoluna gidilmelidir.

Tek parmak kopmaları ve yüzük sıyrılmasına bağlı yaralanmalarda ise yerine dikme denenmez.  Bu tarz kopmalarda dikilen parmak yaşasa bile fonksiyon mükemmel olmaz. Yerine dikmeye girişmeden önce, işe yarar bir fonksiyon kazanabilmek için, aylar süren bir fizik tedavi ve rehabilitasyonun gerekli olacağı hastaya anlatılmalıdır.

Hastaneye Erken Ulaşmak Gerekiyor

Uzuv dikilmesinde başarılı olunabilmesi için kopan uzvun zamanında ve doğru bir şekilde hastaneye yetiştirilmesi gerekiyor. Cerrahinin başarısını ciddi olarak etkilediği için kopmuş parçanın hastaneye gönderilme şekli büyük önem taşıyor.

Kopmuş parça temiz su ile yıkanır, ıslak temiz bir bezle sarılı, ve su geçirmez bir torbaya konulur. Bu torba buz üzerine yerleştirilerek hastayla birlikte hastaneye yollanır. Kas dokusu oksijensizliğe en az dayanabilen dokudur ve bu yüzden kopma seviyesi vücuda ne kadar yakınsa, yerine dikme öncesinde geçmesine izin verilebilecek süre de o kadar azdır.

Uygun koruma ve soğutma ile vücuda yakın kopmalarda 8 saatlik bekleme süresi kabul edilebilir, parmaklarda ise bu süre 12 saat ve daha fazla olabilir.
 
EL Yaralanmalarında Önemli Kurallar

· Kanama baskılı sargı ile durdurulmalıdır
· Yüzük kol saatı vs. gibi aksesuarlar çıkarılır
· Yaraya steril pansuman yapılır.
· İlaç konulmaz.
· El uygun pozisyonda (eklemleri aşırı bükmeden) belirlenir.
· El kalp seviyesinde tutulur.
· Kopan parmak el veya kol uygun biçimde soğutularak el ve üst ekstremite merkezine nakledilir.

KOL Yaralanmalarında Önemli Kurallar

· Yaraya veya kopan dokunun yara yüzeyine mikrop giderici sıvı (alkol, iyotlu solüsyonlar, tentürdiyot) sürülmemeli, bu solüsyonlarla yara yıkanmamalıdır.
· Kola lastik veya ip ile boğma işlemi yapılmamalıdır.
· Yara, kanasa bile, pens veya dikiş materyali ile tutulmamalıdır. Küçük de olsa cerrahi müdahale uygulanmamalıdır.
· Kanamanın durdurulması yalnızca temiz bez veya benzeri maddelerle baskılı bandaj ve kolun yukarı kaldırılması ile sağlanmalıdır.
· Kopmuş parça serum ile nemlendirilmiş gazlı bez veya temiz havlu ile sarılmalı, delik olmayan temiz naylon torbaya konulmalı, ağzı sıkıca bağlanmalı ve içinde buz bulunan kutuda nakledilmelidir. Kutu içinde, kopan parça buz ile doğrudan temas etmemelidir.

Acıbadem Kadıköy Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op.Dr. Ufuk Nalbantoğlu,
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı zeberced

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 193
Ynt: İlkyardım Bilgileri
« Yanıtla #21 : 24 Ocak 2010, 14:08:26 »
Iki gündür isyerinde ilk yardim aninda ani müdahale edebilmek icin ilk yardim dersleri aliyorum....

Orada cok acayibime giden bir sey ögrendim...
 
Belki siz biliyordunuz simdiye kadar dogrusunu...ben bilmiyordum.....
 
Önceden burun kanamalari oldugu zaman bildigim su idiki....basimizi arkaya dogru tutup...pamukla burnu tikamak idi... bu yanlismis....
Dogrusu su:.... basini tam tersine öne dogru tutmak ve burnu tikamamak...yani akacak kanin akmasini saglamak( E ne demis atalarimiz, akacak kan damarda durmaz..yani pamuk tikasanda akacak kan akacak)
 
Burnu tikadagimiz zaman su tehlikeye karsilasabiliriz....akan kan birike birike..gidecek yer bulamadigindan.....bogaza kacma ihtimali var....bu hem mideye zararli hemde...bogulma tehlikesiyle karsilasabiliirz...
 


Ve basin arkasina soguk bir sey koymak...buda basin arka kismindan baslayib...yavasla yavaslaya yüz kismina dogru kisinin rahatlamasini sagliyacak...
 
Fakat kan belli bir zaman sonra hala durmazsa...bir doktora görünmekde faide var...cünki bir hastalik hatta ve hatta icerde bir catlaklik olabilir ve kaynak gerekebilir...
 
Burun kanamasi deyip gecmeyin...
 
Saglicakla kalin

Çevrimdışı hısım

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 4
Ynt: İlkyardım Bilgileri
« Yanıtla #22 : 24 Ocak 2010, 15:42:26 »
verdiğin bilgi için teşekkürler ZEBERCED.burun kanamaları ve buna benzer ilk yardım metodlarını ehliyet alırken ilk yardım dersinde öğrenmiştim.ogün ehliyetsiz araba kullananlara bir kere daha kızdım,çünkü sadece trfik ve motor değil ikyardım bilgisi olmadanda araba kullanıyorlardı.

Çevrimdışı günce

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 207
Ynt: İlkyardım Bilgileri
« Yanıtla #23 : 24 Ocak 2010, 21:15:37 »
bilgileri öğrenmek yeterli değil.zaman geçince bilgilerin tazelenmesi gerekir.ilk yardım dersleri aldık ama çok azı aklımızda kalmıştır.belli zaman aralıklarıyla insanların denetimden geçmesi taraftarıyım.
İnmemeştir hele kuran   
bunu hakkıyla bilin 
ne mezarlıkta okunmak
ne de fal bakmak için.
            M.Akif Ersoy

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Kanamalarda İlkyardım
« Yanıtla #24 : 12 Nisan 2010, 11:42:41 »
Kanama nedir?

Damar bütünlüğünün bozulması sonucu kanın damar dışına (vücudun içine veya dışına doğru)doğru akmasıdır. Kanamanın ciddiyeti aşağıdaki durumlara bağlıdır:

Kanamanın hızına,
Vücutta kanın aktığı bölgeye,
Kanama miktarına,
Kişinin fiziksel durumu ve yaşına.

Kaç çeşit kanama vardır?

Vücutta kanın aktığı bölgeye göre 3 çeşit kanama vardır :

Dış kanamalar: Kanama yaradan vücut dışına doğru olur.

İç kanamalar: Kanama vücut içine olduğu için gözle görülemez.

Doğal deliklerden olan kanamalar:Kulak, burun, ağız, anüs, üreme organlarından olan kanamalardır. Kanama arter, ven yada kılcal damar kanaması olabilir. Arter kanamaları kalp atımları ile uyumlu olarak kesik kesik akar ve açık renklidir. Ven kanamaları ise koyu renkli ve sızıntı şeklindedir. Kılcal damar kanaması küçük kabarcıklar şeklindedir.

Kanamanın değerlendirilmesinde, şok belirtilerinin izlenmesi çok önemlidir.

Kanamalarda ilkyardım uygulamaları nelerdir?

Dış kanamalarda ilkyardım:

Hasta/yaralının durumu değerlendirilir (ABC),
Tıbbi yardım istenir (112),
Yara yada kanama değerlendirilir,

Kanayan yer üzerine temiz bir bezle bastırılır,
Kanama durmazsa ikinci bir bez koyarak basıncı arttırılır,
Gerekirse bandaj ile sararak basınç uygulanır,

Kanayan yere en yakın basınç noktasına baskı uygulanır,
Kanayan bölge yukarı kaldırılır,
Çok sayıda yaralının bulunduğu bir ortamda tek ilkyardımcı varsa, yaralı güç koşullarda bir yere taşınacaksa, uzuv kopması varsa ve/veya baskı

noktalarına baskı uygulamak yeterli olmuyorsa turnike uygulanır,
Şok pozisyonu verilir,
Sık aralıklarla (2-3dakikada bir) yaşam bulguları değerlendirilir,
Kanayan bölge dışarıda kalacak şekilde hasta/yaralının üstü örtülür,

Yapılan uygulamalar ile ilgili bilgiler (turnike uygulaması gibi)hasta/yaralının üzerine yazılır,
Hızla sevk edilmesi sağlanır.

Vücutta baskı uygulanacak noktalar nelerdir?

Ataradamar kanamalarında kan basınç ile fışkırır tarzda olur. Bu nedenle, kısa zamanda çok kan kaybedilir. Bu tür kanamalarda asıl yapılması gereken, kanayan yer üzerine veya kanayan yere yakınolan bir üst atardamar bölgesine baskı uygulanmasıdır. Vücutta bu amaç için belirlenmiş baskı noktaları şunlardır:

1-Boyun : Boyun atardamarı (şah damarı) baskı yeri

2-Köprücük kemiği üzeri : Kol atardamarı baskı yeri

3-Koltukaltı : Kol atardamarı baskı yeri

4-Kolun üst bölümü : Kol atardamarı baskı yeri

5-Kasık : Bacak atardamarı baskı yeri

6-Uyluk : Bacak atardamarı baskı yeri

Kanamalarda üçgen bandaj uygulaması nasıl yapılmalıdır?

Üçgen bandaj, vücudun değişik bölümlerinde bandaj ve/veya askı olarak kullanılabilir. Üçgen bezin tepesi tabanına doğru getirilip yerleştirilir, sonra bir yada iki kez daha bunun üzerine katlanarakistenilen genişlikte bir sargı bezi elde edilmiş olur.

Elde üçgen bandaj uygulama:

Parmaklar, üçgenin tepesine gelecek şekilde el üçgen sargının üzerine yerleştirilir. Üçgenin tepesi bileğe doğru katlanır. Elin sırtında, üçgenin uçları karşı karşıya getirilir ve çaprazlanır, bilek seviyesinde düğümlenir.

Ayağa üçgen bandaj uygulama:

Ayak, üçgenin üzerine düz olarak, parmaklar üçgenin tepesine bakacak şekilde yerleştirilir. Üçgen bandajın tepesini ayağın üzerinde çaprazlayacak şekilde öne doğru getirilir. İki ucu ayak bileği etrafında düğümlenir.

Dize üçgen bandaj uygulama:

Üçgenin tabanı dizin 3-4 parmak altında ve ucu dizin üzerine gelecek şekilde yerleştirilir. Dizin arkasından uçları çaprazlanır, dizin üstünde uçları düğümlenir.

Göğüse üçgen bandaj uygulama:

Üçgenin tepesi omuza yerleştirilir ve tabanı göğsü saracak şekilde sırtta düğümlenir. Bu düğüm ile üçgenin tepesi, bir başka bez kullanılarak birbirine yaklaştırılarak bağlanır.

Kalçaya üçgen bandaj uygulama:

Üçgenin tabanı uyluğun alt kısmının etrafında düğümlenir, tepesi ise belin etrafını saran bir kemer yada beze bağlanır.

Hangi durumlarda turnike uygulanmalıdır?

Bugün için turnike başlıca 3 durumda uygulanmaktadır,bunlar:

Çok sayıda yaralının bulunduğu bir ortamda tek ilkyardımcı varsa (kanamayı durdurmak ve daha sonra da diğer yaralılarla ilgilenebilmek için)

Yaralı güç koşullarda bir yere taşınacaksa,(engebeli uzun bir yola gidilecekse)

Uzuv kopması varsa baskı noktasından yapılan bası etkisiz ise turnike uygulanabilir,bunların dışında kesinlikle uygulanmaz.

1. Bası noktasına bir elle baskı uygulamaya devam etme

2. Bir eline geniş,kuvvetli ve esnemeyen bir materyal alma

3. Şeridi yarı uzunluğunda katlama, uzuv etrafına sarma

4. Bir ucu halkadan geçirip çekme ve iki ucu bir araya getirme

5. Bası noktasında basıncı kaldırma ve kanamayı tamamen durduracak yeterlikte sıkı bir bağ atma

Geniş sargı uygulama

Sargının içinden sert cisim (kalem gibi) geçirme ve uzva paralel konuma getirme

Kanama durana kadar sert cismi döndürme

6. Sert cismi uzva dik konuma getirerek sargıyı çözülmeyecek şekilde tespit etme

7. Hasta/yaralının elbisesinin üzerinde, hasta/yaralının adı ve turnikenin uygulandığı zaman (saat ve dakika) yazılı bir kart iğneleme

8. Çok sayıda yaralı olduğunda, yaralının alnına rujla veya sabit kalemle ”turnike” veya “ T ” harfini yazma

9. Hasta/yaralının pansuman ve turnike görülecek şekilde battaniye ile sarma

10.Turnikeyi 15-20 dakika aralıklarla gevşetme, sonra tekrar sıkma

Turnike uygulamasında dikkat edilecek hususlar neler olmalıdır?

Turnike uygulamasında kullanılacak malzemelerin genişliği en az 8-10 cm olmalıdır.

Turnike uygulamasında ip, tel gibi kesici malzemeler kullanılmamalıdır.

Turnikeyi sıkmak için tahta parçası, kalem gibi malzemeler kullanılabilir.

Turnike kanama duruncaya kadar sıkılır, kanama durduktan sonra daha fazla sıkılmaz.

Turnike uygulanan bölgenin üzerine hiçbir şey örtülmez.

Turnike uygulamasının yapıldığı saat bir kağıda yazılmalı ve yaralının üzerine asılmalıdır.

Uzun süreli kanamalardaki turnike uygulamalarında, kanayan bölgeye göre 15-20 dakikada bir turnike gevşetilmelidir.

Uzuv kopmalarında turnike nasıl uygulanır?

1.Hasta/yaralıyı sırt üstü yatırma

2.Hasta/yaralının bacaklarını 30 cm kadar yükseltme

3.Kanamayı durdurmak için kanayan yere veya baskı noktalarına bası uygulama. Bu önlemlerle kanama kontrol edilemiyorsa turnike uygulama

4.Kopan parçayı temiz su geçirmez ağzı kapalı bir plastik torbaya yerleştirme

5.Kopan parçanın konduğu torbayı buz içeren ikinci bir torbanın içine koyma

6.Torbayı temiz bir bez ile sarıp hasta/yaralı ile aynı vasıtaya koyma,üzerine adı ve soyadını yazma

7.Tıbbi birimleri haberdar etme (112)

Turnike, kol ve uyluk gibi tek kemikli bölgelere uygulanır, ancak önkol ve bacağa el ve ayağın beslenmesini bozabileceği için uygulanmaz. Uzuv kopması durumlarında, önkol ve bacağa da turnike uygulanabilir.

Torbanın üzerine kopan uzuv parçasının sahibine ait kimlik bilgileri kaydedilir ve yaralı ile aynı araca konarak en çok 6 saat içerisinde sağlık kuruşuna sevki sağlanır.

İç kanamalarda ilkyardım:

İç kanamalar, şiddetli travma, darbe, kırık, silahla yaralanma nedeniyle oluşabilir. Hasta/yaralıda şok belirtileri vardır. İç kanama şüphesi olanlarda aşağıdaki uygulamalar yapılmalıdır.

Hasta/yaralının bilinci ve ABC si değerlendirilir, Üzeri örtülerek ayakları 30 cm yukarı kaldırılır,

Tıbbi yardım istenir (112),

Asla yiyecek ve içecek verilmez, Hareket ettirilmez (özellikle kırık varsa), Yaşamsal bulguları incelenir,Sağlık kuruluşuna sevki sağlanır.

Doğal deliklerden çıkan kanamalarda ilkyardım:

Burun kanaması:

Hasta/yaralı sakinleştirilir, endişeleri giderilir, Oturtulur, Başı hafifçe öne eğilir, Burun kanatları 5 dakika süre ile sıkılır,Uzman bir doktora gitmesi sağlanır.

Kulak kanaması:

Hasta/yaralı sakinleştirilir, endişeleri giderilir, Kanama hafifse kulak temiz bir bezle temizlenir, Kanama ciddi ise, kulağı tıkamadan temiz bezlerle kapanır,
Bilinci yerinde ise hareket ettirmeden sırt üstü yatırılır, bilinçsiz ise kanayan kulak üzerine yan yatırılır,Kulak kanaması, kan kusma, anüs, üreme organlarından gelen kanamalarda hasta/yaralı kanama örnekleri ile uzman bir doktora sevk edilir.

Şok nedir?

Kalp-damar sisteminin yaşamsal organlara uygun oranda kanlanma yapamaması nedeniyle ortaya çıkan ve tansiyon düşüklüğü ile seyreden bir akut dolaşım yetmezliğidir.

Kaç çeşit şok vardır?

Nedenlerine göre 4 çeşit şok vardır: Kardiyojenik şok,Hipovolemik şok, Toksik şok, Anaflaktik şok

Şok belirtileri nelerdir?

Kan basıncında düşme Hızlı ve zayıf nabız Hızlı ve yüzeyel solunum Ciltte soğukluk, solukluk ve nemlilik Endişe, huzursuzluk Baş dönmesi, Dudak çevresinde solukluk ya da morarma Susuzluk hissi Bilinç seviyesinde azalma

Şokta ilkyardım uygulamaları nelerdir?

Kendinin ve çevrenin güvenliği sağlanır, Hava yolunun açıklığı sağlanır, Hasta/yaralının mümkün olduğunca temiz hava soluması sağlanır, Varsa kanama hemen durdurulur, Şok pozisyonu verilir, Hasta/yaralı sıcak tutulur, Hareket ettirilmez,
Hızlı bir şekilde sağlık kuruluşuna sevki sağlanır (112), Hasta/yaralının endişe ve korkuları giderilerek psikolojik destek sağlanır.

Şok pozisyonu nasıl verilir?

Hasta/yaralı düz olarak sırt üstü yatırılır, Hasta/yaralının bacakları 30 cm kadar yukarı kaldırılarak, bacakların altına destek konulur (Çarşaf, battaniye yastık, kıvrılmış giysi vb.), Üzeri örtülerek ısıtılır, Yardım gelinceye kadar hasta / yaralının yanında kalınır,

Belli aralıklarla (2-3 dakikada bir) bir yaşam bulguları değerlendirilir.

sağlıkplatformu
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Burkulan ayağa masaj yapmayın
« Yanıtla #25 : 18 Eylül 2010, 01:30:56 »

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hakan Gür, burkulan ayak bileğine masaj sıcak uygulama ve ilgili eklemi çekiştirme tarzı uygulamaların yanlış olduğunu söyledi.
   
Ayak bileği burkulmalarının çok sık rastlanan bir sorun olduğunu kaydeden Prof. Dr. Gür, "Sıklıkla içe doğru olur ve ayak bileği dış ligamanları (anterior talofibular ligamanlar) değişik düzeyde hasar görür. Burkulmanın ciddiyeti ligamanların ne kadar hasar gördüğü ile ilişkilidir. Ağrı, şiş, renk değişikliği (kanama) en önemli bulgulardır. Tedavide ilk yapılacak şey üstüne basmamaktır.

Ayak bileğini kontrol etmek için uzman olamayan kişilerin yapacağı zorlamalar olayın şiddetini büyütebilir. Soğuk uygulamak ve ayağı kalp seviyesinden yukarı kaldırmak şiş ve kanamayı azaltacaktır." dedi.

Ayak bileği burkulmalarında kompresyon bandajının dolaşımı azaltarak olası kanamanın şiddetini azaltacağını belirten Prof. Dr. Hakan Gür, doktor önerisi doğrultusunda antienflamatuar ilaçların alınabileceğini kaydetti. 24-28 saat soğuk uygulamaya (10-15 dak, 3 set, 2- 3 saat ara ile) devam edilmesi gerektiğini dile getiren Gür şöyle devam etti: "En kısa zamanda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalı, burkulmanın verdiği hasar tespit edilmelidir. Eğer kırık var ise alçı atel gerekir. Olayın ciddiyetine göre 5- 10 gün sonra fizik tedaviye başlanabilir.

Kesinlikle akut dönemde masaj ve sıcak uygulaması yapmayınız. Doktorunuzun önerisi doğrultusunda uygun zamanda sıcak uygulanabilir.

Kesinlikle yaralanmış bölgeye masaj, sıcak uygulama ve ilgili eklemi çekiştirme tarzı uygulamalardan kaçının. Burkulmayı takiben ağrı, şiş gibi şikayetlerden kurtulmak ve tekrar burkulma riskini azaltmak için ayak bileğinin rehabilite edilmesi gerekir. Birkaç aylık süreci alabilecek olan bu dönemde ayak bileğinin kuvvet ve duyusal (propriyosepsiyon) özelliklerinin kazandırılması gerekir." 

iyilikgüzellik
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Yılan Isırması
« Yanıtla #26 : 04 Ocak 2011, 16:20:25 »
Tüm yılanlar zehirli olmayabilir. Buna karşın zehirli yılan sokması riskini azaltmak için yılanlara dokunmaktan kaçının. Bir yılan gördüğünüzde yavaşça geri çekilin. Yılanlar genellikle kendilerine zarar geleceğini hissettiklerinde karşı tarafa saldırırlar.

Yılan sokmaları halinde;

1-Sakin olun.

2-Isırılan kolunuzu kıpırdatmayın. Bu durum zehirin vücuda yayılmasına neden olabilir.

3-Isırılan bölgeyi mümkünse kalp seviyesinin altında tutun.

4-Yarayı temizleyin. Buna karşın yarayı suyun altına tutmayın. Sadece temiz ibr bezle sarın.

5-Yaralı bölgeye soğuk kompres yapmayın.

6-Yarayı kesip vemonu çıkarmaya çalışmayın.

7-Kahve veya alkol almayın.

8-Yılanı yakalamaya çalışmayın. Yılanın rengini ve şeklini hatırlamaya çalışın. ve derhal 112’yi arayarak acil yardım isteyin

sağlıkbilgileri.org
〰〰〰〰🐠