Gönderen Konu: İlmi Kelam Dersleri  (Okunma sayısı 26836 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Tesniye

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 395
  • Nişan aldık yıldızları..
14. Ders: Kıyamet alametleri
« Yanıtla #15 : 02 Eylül 2011, 23:13:42 »

“Yok” olan, “şey” değildir.
[Bu ifade kelime oyunu ile muğaleta ile Allah’ı inkar etmeye çalışanlara bir reddiyedir. Yok olana, olmayana biz bazen hata ile “olmayan şey” “ yok olan şey” ifadesi kullanıyoruz. Hâlbuki Allah’ü Zülcelal’e de “şey” dendiğini daha önce öğrendik. Olmayana, yok olana şey dersek o zaman “işte siz olmayana şey dediniz. Allah’ta şey olduğuna göre o da yoktur” şeklinde bir mantık yürütmesine karşı bu ifade getirilmiştir.]
Dirilerin ölüler hakkında duaları ve onlar için verdikleri sadakalar ölüler için menfaatlidir.
Allah’ü Teala dualara icabet eder ve ihtiyaçları giderir.
Rasulullah Efendimizin, Deccalın çıkması, Dâbbetül arz, Ye’cüc ve Me’cücün çıkması, İsa A.S.’ın semadan inmesi, güneşin batı tarafından doğması gibi kıyametin alametlerine dair verdiği haberler doğrudur.

[Bu haberlerin nasıl tecelli edileceği açıkça ifade edilmemiştir. Ancak bu alametlerin kıyamet alameti olduğu ve bunlar meydana gelmeden kıyametin kopmayacağı katidir.[
Müctehid, ictihadında bazen hata yapar, bazen de isabet eder.
İnsanların peygamberleri, meleklerin peygamber-lerinden üstündür. Meleklerin peygamberleri insanların tümünden üstündür. İnsanların tümü, meleklerin tümünden üstündür.
En iyisini bilen Allah Celle Celalühü Hazretleridir.



Bu derste cevaplanması icap eden sualler
1.   Kıyamet alametleri nelerdir?
2.   İnsanlar ve meleklerden hangisi üstündür?

 

Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben
Bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben
Perde ardında sen ben dedikodusu var amma.
Perde kalktı mı ne sen kalırsın ne de ben..
<< Lüzumsuz Konular Atlası >>

Çevrimdışı Tesniye

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 395
  • Nişan aldık yıldızları..
15. Ders: Akaid Soruları
« Yanıtla #16 : 02 Eylül 2011, 23:15:24 »
15. DERS
İlm-i Akâid Sualleri
1.   İlim-i Kelâm-ı tarif ediniz.
2.   İlim-i Kelâm neden bahseder?
3.   İlim-i Kelâm’ın gayesi nedir?
4.   Kelâm ilmini ilk kimler ne için kullanmışlardır?
5.   Ehl-i Sünnet’in kelam ilmini kim vaz etmiştir? (oluşturmuştur)
6.   Nesefi Akadininin musannıfı (yazarı) kimidir?
7.   Ehl-i Hakk kimdir?
8.   Mahlûkat için esbab-ı ilim kaçtır?
9.   Duyu organları ile elde edilen ilmin geçerli olmasının şartları nelerdir?
10.   Haber-i Sadık kaç çeşittir? Açıklayınız.
11.   Akıl ile elde edilen ilim kaç kısımdır?
12.   İlham nedir?
13.   İlham esbab-ı ilimden midir? Açıklayınız.
14.   Âlem kaç kısımdır?
15.   Âlem muhdes midir?
16.   Âyan nedir?
17.   Â’raz nedir?
18.   Cevher nedir?
19.   Allah Celle Celalühü’nün kelam sıfatını anlatınız.
20.   Kur’an mahluk mudur?
21.   Kur’an-ın mahluk olan kısmı var mıdır?
22.   Allah Celle Celalühü’nün Tekvin sıfatını anlatınız.
23.   Ru’yetullah caiz midir?
24.   Allah nasıl görülecektir?
25.   Kulların yaptıkları iyi ve kötü filleri kim nasıl yaratır?
26.   İnsanın çalışması ya da teşebbüsü ile meydana gelen şeylerin yaratıcısı kimdir? Bir insan için “yarattı” diyebilir miyiz, Neden?
27.   Ecel kaç kısımdır?
28.   Maktul’ün eceli var mıdır? Maktul’ün ölümünü kim yaratmıştır?
29.   Haram rızık olur mu?
30.   Kulun menfaatine olan şeyi Allah yaratmalı mıdır?
31.   Cennet ve cehennem ne zaman yaratılacaktır? Ne zaman yok olacaktır?
32.   Büyük günah işleyen mü’min midir? Kafir midir?
33.   Hangi büyük günah af edilmez?
34.   Büyük günahtan dolayı af ne zaman caizdir?
35.   Şeriata göre iman nedir?
36.   İman ile İslam arasındaki farkları yazınız?
37.   İmanı ne artırır?
38.   İyi kişinin (said) kötü olması (şaki) caiz midir? Açıklayınız?
39.   Allah’ü zülcelalin Rasülleri göndermesinde ne gibi hikmetler vardır?
40.   Peygamberlerin adedini belirtmek caiz midir? Neden?
41.   Peygamberimizin miracının hususiyetleri nelerdir?
42.   Harikulade kaç kısımdır? Tasnif ediniz?
43.   Veli kime denir?
44.   Peygamberimizden sonra insanların en faziletlisi kimdir?
45.   Kimlerin arkasında namaz kılınır? Kimlerin arkasında namaz kılınmaz?
46.   Aşere-i Mübeşşere ne demektir? Kimlerdir?
47.   Bir veli ne zaman nübüvvet derecesine çıkar?
48.   Emn ve Ye’s ne demektir? Hükmü nedir?
49.   Kâhinin haberi hakkında hüküm nedir?
50.   Kıyamet alametleri nelerdir?
51.   İnsanlar ve meleklerden hangisi üstündür?


Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben
Bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben
Perde ardında sen ben dedikodusu var amma.
Perde kalktı mı ne sen kalırsın ne de ben..
<< Lüzumsuz Konular Atlası >>

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: İlmi Kelam Dersleri
« Yanıtla #17 : 08 Ocak 2012, 23:48:37 »
Ellerinize sağlık.

Çevrimdışı tk1978

  • IZLEMCI
  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 455
Ynt: İlmi Kelam Dersleri
« Yanıtla #18 : 09 Ocak 2012, 00:51:36 »

mazhar

  • Ziyaretçi
Ynt: İlmi Kelam Dersleri
« Yanıtla #19 : 03 Aralık 2012, 08:26:22 »

KELÂM İLMİ


Alıntı
"Kur’ân-ı Kerîm ile hadîs-i şerîfler, itikâd hükümlerinin birer menbaı, kaynağıdır. Biz bütün i’tikadî meselelerimizi bu muazzam menbalardan alırız. İ’tikadî meselelerimiz hususunda en birinci müracaat kaynağımız, Kur’ân-ı Kerîm ile hadîs-i şerîflerden ibarettir. Âlimlerimiz bu itikadî meseleleri başlıca bir ilim halinde toplamışlardır ki buna kelâm ilmi ismi verilmiştir.

Kelâm ilmi, itikâd; inanç bilgilerine âit olan ilimdir. Buna evvelce ilm-i i'tikâd, ilm-i tevhîd de denilmiştir.

Aklî ilimlere âit meselelerde insana mantık ilmi kuvvet verdiği gibi dîne dair meselelerde ilm-i kelâm sahibine kuvvet kazandırır.

İlm-i kelâm, üç devir geçirmiştir. Şöyle ki: İ'tikadî meseleler, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) zamanında müstakil bir ilim halinde değildi. O vakit halk meselelerini bizzât Resûlullâh Efendimiz’e, ondan sonra Dört büyük halîfeye, sonra da Ashâb’ın büyüklerine sorarak hallederlerdi. Sonraları Ashâb-ı Kirâm azalıp akîdelerdeki saflık da bozulmaya yüz tuttu. Bunun üzerine dîn âlimleri bu kötü gidişe mani olmak için itikad meselelerini delîlleri ile tesbît etmeye ihtiyaç gördüler. Bu ilim “İlm-i tevhîd, Fıkh-ı ekber.” adı ile meydana getirildi.

Sonra bir takım bid'atçılar çıkarak Ashâb-ı Kirâm’ın doğru mezhebine uymayan ve felsefe ile karışık “Kelâm” ismi ile bir ilim neşrettiler. Ehl-i sünnete uymayan yollara gittiler. Bunun üzerine dîn imâmları Ehl-i sünnete mahsûs olmak üzere diğer bir ilm-i kelâm meydana getirerek ehl-i bid'atların kötü neşriyatına mâni oldular. Böylece ikinci devre vücuda geldi.

Daha sonraları İslâm muhitinde felsefenin yayılması ve ehl-i sünnet hâricindeki sapık mezheplerin bunu kullanması üzerine islâm âlimleri felsefenin İslâm akâidine uymayan yerlerini reddettiler. Böylece üçüncü devre meydana gelip bir “Hikmet-i islâmiyye” olmak üzere İlm-i Kelâm tesis edilmiştir.

Bu ilme dâir birçok kıymetli eserler te'lif olunmuştur. “Kitabu't-Tevhîd, el-Erbaîn, Ebkâru'l-Efkâr, Tavali', Şerh-i Mevâkıf” bunlardandır."
[/b]