İman etmek yada etmemek kader midir?*

Başlatan cilek, 25 Temmuz 2006, 12:05:50

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

cilek

Allah KADERİ YARATMIŞTIR BİZEDE KADERİMİZİ YAŞAMAK DUŞER DEGİLMİ?
PEKİ İMAN ETMEK VEYA ETMEMEK AllahIN TAKDİRİYLE OLAN BİRŞEYMİDİR?
AllahU EKBER

cilek

yada insan kaderini degiştirebilirmi kaderin hangi bölümü insanın kendi öz iradesine göre değişir
acil cevaplarınızı bekliyorum
AllahU EKBER

Slience

İnsanın kaderi değişebilir. Çünkü insanın kaderi değişmeseydi dua etmenin bir anlamı olmazdı. Bu konu benim de kafamı karıştıran bir konu. Gerçekten kader konusu iman şartlarının içinde en çok soru sorulan ve insanı düşündüren bir konu. Kuranı kerimde bazı ayetlerde Allah onların kalplerini mühürlemiştir. Artık onlar iman etmezler diye geçer. Bu durumda kişilerin hidayete ermesi Allah'ın dilemesiyle gerçekleşir.Tabi bu konuyu ehil olan kişiler konuşsun bana laf söylemek düşmez
El Baki Hüvel Baki

müteallim

#3
KADER VE KAZÂYA İMAN
24 - 8 - 2003

Îmanın altıncı şartı kadere inanmaktır. (Kader ve kaza meselesi bazan zor anlaşıldığından, kolay kavrayabilmek için, önce insandaki irâde-i cüz'iyye'yi izah edelim.)

İrâde-i cüz'iyye: Cenâb-ı Hakk'ın kuluna verdiği mahdut bir salâhiyet ve tercih hakkıdır. Fakat ehemmiyeti pek büyüktür. Zira insan, irâdesini hayra sarf ederse Mevlâ hayrı, şerre sarf ederse şerri yaratır. Bu itibarla insan, Cenneti de, Cehennemi de bu irâde ile kazanır. Evet, Hâlık (Yaratıcı) yalnız Cenâb-ı Hakk'tır. O dilemezse, o yaratmazsa hiç bir şey olmaz. Şu kadar ki, kul kâsib yani çalışarak isteyen, Mevlâ  ise Hâlik yani yaratan'dır.

İnsana verilen irâde-i cüz'iyye otomobilin direksiyonu gibidir . İnsan direksiyonu ne tarafa çevirirse otomobil o tarafa gider. Bu sebeple, isyan içinde olan bir kimse, "Ben ne yapayım Allâh böyle dilemiş, böyle yaratmış" deyip mes'uliyeti üzerinden atıp sıyrılamaz. Evet, Allâh dilemiştir ama, kulun irâdesi ve çalışması bu yolda olduğu için dilemiştir. Zâten kulda, böyle bir irâde-i cüz'iyye yâni tercih hakkı olmasaydı, Cenâb-ı Hakk kuluna imtihan fırsatı vermemiş, onu hayra veya şerre zorlamış olurdu. Halbuki Cenâb-ı Hakk kuluna zorla bir günahı yaptırıp, sonra da cezalandırmaktan  münezzehtir.

Bâzı kimseler, "Ezelde bâzılarının rûhu secde etmiş, bâzılarının etmemiş; işte ezelde rûhu secde etmeyenler kâfir gider." derler. Aslâ böyle bir şey yoktur. Bu iddiâ insanın itikadını kökünden sarsar. Ezel itiraz yeri değildir. Orada isteyerek veya istemeyerek herkes secde etti. Cenâb-ı Hakk, ruhları imtihana çekerek, "Elestü birabbiküm (Ben sizin Rabbiniz değil miyim?)" diye sorduğunda bütün ruhlar istisnâsız olarak, "Belâ (Evet Rabbimizsin Yârabbi)" diye ahid verdiler.

Yine bâzı yanlış düşünenler diyorlar ki: "Sen ne yaparsan yap, Allâh dilediğine hidâyeti dilediğine dalâleti halkeder." Bu düşünce de aslâ doğru değildir. Bu husustaki Âyet-i Kerîmeyi çokları yanlış tefsir ve izah ediyor. Büyükler bu husustaki Âyet-i Kerîmeyi: "Allâh, hidâyeti dileyenlere hidâyeti; dalâleti dileyenlere de dalâleti halkeder" diye tefsir ve izah ederlerdi.

Ayrıca bu mevzuu izah ederken derlerdi ki: "Ezelde Ahmed Cennetlik, Mehmed Cehennemlik diye zât ve şahıs üzerine bir hüküm yoktur. Ancak elbiseler biçilmiş; (İman elbisesi, itâat elbisesi, nur elbisesi) şu elbiseleri giyenler cennetliktir denilmiş; ayrıca küfür, isyân, zulmet elbiseleri biçilmiş, bunları giyenler de Cehennemliktir denilmiştir. Kul, irâde-i cüz'iyyesiyle bu elbiseleri seçmekte tamâmen serbest bırakılmıştır. Binâenaleyh, insan irâde-i cüz'iyyesiyle bunlardan hangisini seçer ve giyerse oraya gider."

Söylede diyebiliriz.seneler önce takvim hazirlanir.ve takvime vakitler,günesin hali ayin hali veya tutulmasi yazilir.simdi bu takvimi hazirliyan böyle yazdida bu hadiseler onun icin böyle oldumu diyecegiz.yoksa takvimi yazan hesap yolu ile öyle olacagini bildigi icinmi yazdi.

Cenabu hakda ezeli ilmi ile insanin nasil yasayacagini hangi hal üzere olacagini iradei- cüziyyesini hangi tarafda kullanacagini bildigi icin öyle yazmistir.
kaza iki kisim olup bir kismi kisinin iradei cüziyyesi ile düa ve sadakalar ile degisir. birkismi ise degismez.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

muhacir

çok güzel bir açıklama Allah(c.c.)razı olsun.
amâ ve hırsa uyup nefs ile mahkûr olma,
Rahatın zâil olur,nâmı meşhur olma,
Sohbet-i Arif-i Billah'a eriş, dûr olma,
Saltanat-ı Mesned-i Dünya ile mağrur olma.

Slience

Alıntı Yap
“Allâh, hidâyeti dileyenlere hidâyeti; dalâleti dileyenlere de dalâleti halkeder” diye tefsir ve izah ederlerdi.
Peki hocam benim kafamı asıl karıştıran kısmı insanın dilemesi Allah'ın elinde değilmidir , yani ben Allah dilediği için bir şeyleri dileyebilirim , eğer o benim dilememi murat etmediyse bir şeyleri dileyemem , öyle değil midir?
El Baki Hüvel Baki

müteallim

Bu konuda bir coklarinin ayagi kaymistir.fazla karistirmayin itikadi bir konudur.ve tehlikelidir.

kader ile alakali bir kac mesaj önce yazmistim oraya bakiniz lütfen.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik