Gönderen Konu: IMF'siz 'yola devam' sinyali insAllah  (Okunma sayısı 2689 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

osmanli

  • Ziyaretçi
IMF'siz 'yola devam' sinyali insAllah
« : 17 Eylül 2009, 15:06:32 »

IMF'siz 'yola devam' sinyali     
Ekonomi yönetiminin uzun süredir üzerinde çalıştığı Orta Vadeli Program (OVP), Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan tarafından dün kamuoyuna açıklandı. 2012'ye kadar ekonominin yol haritasını belirleyen program, köklü reformlar yapılmasını öngörüyor.

Ekonominin kurmaylarının duyurduğu programa göre, Türkiye ekonomisi bu yıl sonunda yüzde 6 daralırken, gelecek yıl büyümeye geçecek. 2010'da 300 bin kişiye iş sağlanması, 2012'ye kadar ise toplam 1 milyon 250 bin kişilik yeni istihdam oluşturulması hedefleniyor. OVP'nin, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yürütülen görüşmeler sonuçlandırılmadan açıklanması dikkat çekerken, Bakan Babacan'ın, "Programa baktığınızda göreceksiniz ki IMF finansmanı olmazsa olmaz değildir." ifadesini kullanması dikkat çekti. Babacan, program sayesinde Türkiye ekonomisinin yeniden güçlü ve sürdürülebilir bir döneme girmesini amaçladıklarını söyledi. Ekonomideki daralmada yılın son çeyreğinde toparlanma beklediklerini, ancak bunun garanti olmadığını anlatan Babacan, "Türkiye ekonomisinin 2010 yılında tekrar büyüme sürecine girmesini, 2011 yılından itibaren de büyümenin ivme kazanmasını öngörüyoruz." dedi. Babacan, programın öncelikli konularından birinin küresel krizin etkisiyle bozulan kamu dengelerini tedbirli şekilde düzeltmek olduğunu vurguladı.

Ekonomi çevreleri, programın hedefleri- ni gerçekçi bulurken, malî tarafın IMF beklentilerinden uzak kaldığını ve Fon ile bir anlaşma ihtimalinin zayıfladığını belirtiyor.

Büyümenin özel sektör eliyle destekleneceğini ifade eden Bakan Ali Babacan, özel sektörün kullanabileceği kaynaklar üzerindeki baskının azaltılacağını söyledi. Babacan tarafından açıklanan verilere göre bu yıl sonunda 14,8 oranında işsizlik bekleniyor. Program ile birlikte kişi başı gelir gelecek yıl 8 bin 821 dolar olurken, GSYH de 1 trilyon 29 milyar lirayı bulacak. Yıl sonu ihracatı 98,5 milyar dolara düşerken, 2010'da 107,5 milyar dolara çıkacak. Bu yıl sonu için yüzde 5,9 olarak öngörülen enflasyon ise gelecek sene yüzde 5,3'e inecek. 2009 yılı başı için yaklaşık 10 milyar lira olarak öngörülen bütçe açığı da yıl sonunda 63 milyar liraya yükselecek. Geçen yıl 41,5 milyar dolara kadar çıkan cari açık bu sene sonunda 11 milyar dolara gerileyecek.

Toplantıda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da cevaplandıran Bakan Babacan, IMF ile görüşmelerin hatırlatılması üzerine, fon ile temas halinde olduklarını söyledi. Orta Vadeli Program'a ilişkin olarak fon ile bir tur görüşme daha yapacaklarını aktaran Bakan Babacan, "Bu görüşmelerin sonucunda bir stand-by konusunda mutabakata ulaşırsak böyle bir düzenleme yapmayı tercih ederiz." dedi. Türkiye'nin bugün itibarıyla IMF'ye 7-8 milyar dolarlık borcu bulunduğuna işaret eden Bakan Babacan, bu borca yıllık yüzde 2,1 oranında faiz ödendiğine dikkat çekti. Türkiye'ye uygun dış şartlarda kaynağın ülke ekonomisine katkıda bulunacağını anlatan Babacan, "Ancak programa baktığınızda göreceksiniz ki IMF finansmanı olmazsa olmaz değildir. Hazırlıklarımızı yaparken şöyle bir varsayımda bulunduk; eğer fon ile bir anlaşma yaparsak kullandırılacak kaynaklar direkt olarak piyasaya kullanıma sunulacak kaynak olacaktır. Gelecek her bir dolar özel sektöre kaynak olarak aktarılacak." diye konuştu. Görüşmeleri bizzat kendisinin yürüttüğüne dikkat çekerek, "Benden duymadıkça ve Hazine'den açıklama yapılmadıkça hiçbirine inanmayın." uyarısında bulundu.

Ali Babacan, Türkiye ekonomisinin önünü açmak için yargı sisteminde reform yapılması gerektiğine dikkat çekerek, kalkınmanın önünün açılmasındaki en önemli olaylardan birinin yargı reformu olduğunu söyledi. Babacan, şöyle konuştu: "Türkiye ekonomisinin önünü açmak istiyorsak, yargı sistemimizi reforme etmemiz gerekiyor. Aksi halde ne yaparsak yapalım, hangi programı uygularsak uygulayalım, iş dünyası hukuki sorun yaşadığı sürece Türkiye'nin iyi bir yatırım yeri olduğuna verilecek cevap önemli olacaktır."

AKARYAKIT VE SİGARAYA ZAM HAZIRLIĞI

Bakan Ali Babacan, otomotiv ve mobilya başta olmak üzere bazı sektörlere getirilen Katma Değer Vergisi (KDV) ve Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) indirimlerinin devam edip etmeyeceğinin sorulması üzerine, 30 Eylül'den sonra ne yapılacağının o günlerde belli olacağını kaydetti. Babacan, program çerçevesinde herhangi bir şekilde Kurumlar Vergisi, Gelir Vergisi ve KDV'ye ilişkin artış düşünmediklerini belirtirken, akaryakıt ve sigaraya da zam sinyali verdi. Babacan, bazı maktu vergilerde enflasyon ayarlamasına gidilebileceğini dile getirdi. Mali kurala da değinen Babacan, bu konuda borç yükü ve bütçe açığında sürdürülebilir yapının amaçlandığını kaydetti.

SAĞLIKTA KISITLAMA YOK

Orta Vadeli Program'ın tanıtım toplantısında gazetecilerin sorularını cevaplandıran Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ise program çerçevesinde herhangi bir şekilde sağlıkta kısıtlama yapılmayacağını vurguladı. Hizmetlerin sunumunun iyileştirilmesine yönelik çalışma yapılacağını aktaran Bakan Dinçer, katkı paylarının artırılmasından daha çok talebin dengelenmesi üzerinde durduklarını ifade etti. Özel hastanelere ödenen fark ücretinin yüzde 30'dan yüzde 70'e çıkarılacağını aktaran Dinçer, özel sağlık kuruluşlarınca sınıflandırma yapılacağını ifade etti. Dinçer, ilaca ödenen parayı azaltmak için firmalara ödenen miktarın orijinallerde yüzde 100'den yüzde 60'a, eşdeğerde ise yüzde 80'den yüzde 60'a düşürüleceğini; bu kapsamda yıllık 1,5 milyar lira civarında tasarruf sağlanacağını açıkladı.