II. Abdülhamid'in şahsında

Başlatan kenz, 05 Aralık 2007, 01:21:16

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

kenz

 

2I. asrın çok geniş teknik ve sosyal imkânlarına rağmen bugün çekilen en büyük sıkıntı ve darboğaz kanaatimce liyakatli idareci eksikliğidir. Bir tuşa basmakla istediğiniz bilgiyi dünyanın öbür ucundan önünüze getiriyor, istediğiniz yere birkaç saat içinde ulaşabiliyor yeraltı ve yerüstü cevherlerinin her nevine sahip olabiliyorsunuz. Dünyayı idare eden hükümdarların bile erişemediği konfora, ev ve makam odalarına rağmen gerçek idareci acı acı aranıyor, isteniyor. Yapılan fahiş hatalar, sürdürülen başarısızlıklara da sahip çıkıp ben yaptım diyecek bahadırlardan da mahrum olduğumuz için ne yazık ki bu süreç böylece devam edip gidiyor. Her kademede eğitimi kolaylaştıran metot ve pratikler, sayısız eğitim yuvaları ve maddi kaynaklar bir türlü yalnız başına örnek idareciyi yoğurup ortaya koyamıyor. Büyüklerimizin geçmiş dönemlerde kaht–ı recul (erkek kıtlığı) diye tanımlamaya çalıştıkları bu hususun eksikliği her cephede kendini gösteriyor.


* * *
Elbette hatalardan beri olan ancak Yüce Mevla ve onun vahiy mektebinde terbiye edilen peygamberleridir. Beşer olarak elbette her insan gibi idarecinin de birtakım hataları olacağı gibi bizim niyetimiz de birilerini zirveye taşımak değildir. Ama idarecilik sanatında liyakatin kendini hergün biraz daha fazla hissettirdiğini ehli insaf olanlar itiraf etmektedir.
Yarım asra yakın bir süre geniş topraklara sahip Osmanlı ülkesini çok menfur badire ve hainliklere rağmen ayakta tutmayı başaran Sultan II.Abdülhamid merhumun şahsında liyakatli idareci modelini yansıtan özellikler vardır. Uzun yıllar kendi öz evlatlarını bile onu araştırıp yakından tanımalarına dayatma koyan zihniyete rağmen hamdolsun bugün bütün gerçekler ortaya çıkmış bulunmaktadır.

* * *
Liyakatli bir idareci için en elzem olan mânevî ve dünyevî tahsili, zamanına göre en üstün biçimde almıştır. Başta, Hollanda'nın Leyden şehrinde basılan ve İngilizce metninden Türkçeye zamanın Milli Eğitim Bakanlığınca çevrilen, yazarları çoğunlukla müslüman olmayan oryantalistlerden teşekkül eden İslam Ansiklopedisi olmak üzere birçok eserlerce ileri sürülen onun fazla bir eğitim görmediği iddiası tamamen uydurma ve yakıştırmadır. Arapça, Farsça ve Fransızcayı çok iyi bilen Sultanın ferman ve yazıları tetkik edildiğinde lisana ve yazının güzelliğine ne derece hâkim olduğu açıkça görülecektir. Hiçbir İttihatçı ve onların bozuntuları onun aldığı tahsilin ne yazık ki yarısına bile sahip değillerdir. Şahsiyetinin merkezini Allah korkusu ve kâmil ahlâk teşkil eden bir yapıya sahip II. Abdülhamit kendisini her yönden yetiştirdiği gibi o netameli dönemde bile hemen her anını dolu dolu geçiren bir tertip, düzen ve çevikliğe sahiptir. Mükemmel bir binici ve avcılığının dışında, iyi kılıç kullanır, halter ve yay çekerdi. Kürek çekme ve yüzmede maharetli idi. Daha küçük yaşlarda birbirinden güzel koleksiyonlar, hat eserleri meydana getirdiği gibi marangoz, mobilya ve el sanatlarında da çok mahirdi. Çoraplarını kimsenin yanında giymeyecek ve hiçbir evrak imzalama ve görüşmeyi abdestsiz yapmayacak kadar dikkate sahipti. Hasta olduğu zaman dahi orucunu geçirmeyen takva ruhu taşırdı.

* * *
İdareci doğru bildiğini gücü yettiğince ve yerli yerinde kendi nefsinde tatbik etmekle işe başlamalıdır. Bütün devlet gücü ve imkanları elinde olduğu halde devlete yük olmaktan şiddetle kaçınır, kendi imkanlarıyla kurup geliştirdiği çiftliklerinden elde ettiği gelirle geniş aile masrafının yanında yayınladığımız eserde görüleceği gibi dünyanın dört bucağında her türlü hayır eserleri ve sayısız yardımları da karşılardı. Bu eserlerin bir kısmını on bir yıllık bir çalışma ile ancak tarayabildiğimi itiraf ederim. Sultan'ın en ilginç yanı ise liyakatsiz ve mason İttihatçılar tarafından tahttan alınıp sürgünde bulunduğu dönemde dahi muazzam meblağ tutan bütün servetini gözünü kırpmadan orduya bağışlamasıdır. Küçük yaştanberi çektiği çok acı ve sıkıntılara rağmen itidalini kaybetmeyen bir gönül adamıydı. Amcası Sultan Abdülaziz'in sabataistler tarafından ve intihar süsü verilerek acımasızca katledilişi, içli anne ve babasını genç yaşında kaybetmesi, V.Muradı başa geçirme entrikaları gibi yüzlerce hadise başından geçmesine rağmen asla korkak, vehimli ve beceriksiz değil; tedbirli, temkinli ve affedici olmuştu. Terbiye, nezaket ve engin sabra sahip bir insandı. Kadınların devlet işlerine karışmasına fırsat vermediği gibi bütün harcamalarda israftan şiddetle kaçındığı görülmektedir. Akıllı ve basiretli her idareci gibi bastığı yeri tanımakla yani içte ve dıştaki gerçek durumu bütün ayrıntıları ile kavramak suretiyle işe başlamıştır. Bilgi kaynaklarının şer güçlerin eline geçmemesi için en sağlam Gizli Haber alma Teşkilatını kurmuştur. Üç kuruş para için ona olmadık jurnallerde bulunan İttihatçıların en ileri gelenleri sonradan korkularından jurnallerin büyük bölümünü Beyazıd meydanında yakmışlardı.

* * *
Devlet tahvillerinden muazzam servet yapan ve ısmarlama tarihçiler tarafından Koca Reşit Paşa diye adı geçen mason Ali ve Reşit paşalar kanalı ile İngiltere'den alınıp aynen IMF nin yol göstermesi gibi Dolmabahçe Sarayı'nın lüzumsuz inşa ve tavanında mevcut I4 ton altın kaplamasına sarfedilen 253 milyon altının yüz milyonunu silmiş geri kalanını ise kurduğu Reji İdaresi ile ödeyerek ekonomiyi ve paranın değerini sağlama bağlamıştı.

* * *
Haçlı Seferlerinden beri Batı'nın hedefi parçalamak ve yutmak olduğu için başta petrol olmak üzere yer altı ve yerüstü kaynaklarını, mukaddes beldeleri elde canlı tutmak ve yakınlaştırmak için Hicaz Demiryolu Projesini en büyük bağışı da bizzat kesesinden yaparak gerçekleştirdiği gibi Filistin ve Iraktaki kritik toprakların statüsünü alınıp satılmaktan çıkarması masonları şaşkına çevirmiştir. Üstün zekâ ve ince siyaseti ile şer fikirlerin planlama merkezleri olan kiliseleri ve Batılı devletleri birbirine düşürmüş ve birleşerek hücumlarına engel olmuştur. İngiliz diplomat Vamberi ve Siyonizm'in babası Teodor Herlz'i cesaret ve metanetiyle süt dökmüş kediye döndürmüştür. Kendisine Batılıların tahriki ile sabotaj hazırlayan Joris'ı elde edip Avrupa'nın en ileri devlet başkanları nezdinde ajan olarak çalıştırmıştır.

* * *
Her türlü ırkçı ve ayırımcılığa son veren II. Abdülhamit doğudaki aşiret ve ocakları hep önere edip hilatler gönderdiği gibi şer güçlere karşı aşiret beylerini eğiterek Hamidiye Alaylarını kurmuştur. Kürt çocuklarının başa dert olmaması için I4–I7 yaş arası erkek çocuklarının sağlam eğitimi için İstanbul Akaretlerde Aşiret Mekteb–i Hümayununu tesis etmiştir. Batı ülkelerinin tesiri altında kalması mümkün olan Ermenilere Millet–i Sadıka adını verdirmiş başta kendi çiftliklerinin idaresi olmak üzere birçok makam ve mevkiye onları getirmiş ve ilgiyi kesmemiştir.

* * *
Çevresinde hep hakkı söyleyen ve dürüst yaşayan ilim sahibi insanları barındırdığı gibi yağcı, dalkavuk, rantçı ve mürai tiplere fırsat vermemiştir. Hatta kendi eniştesi Celalettin Paşa talep ettiği menfaati elde edemediği için oğlu Prens Sabahattin'le birlikte Paris'e kaçıp sıkıntı meydana getirmiştir. Her seviyede asker ve sivil idarecilerde Allah korkusu ve Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem sevgisinin eksilmemesi için her yıl sayıları yüz'ü bulan asker ve sivil idarecileri kendi tahsisatından ve sevimli bir âlim nezaretinde Hacca göndermiş ve bu amaçla da bugün Mekke'de Kâbe'ye 3OO metre mesafede ve Bilal–i Habeşi Caddesi üzerindeki beş katlı Misafirhane–i Hümayun'u yaptırmıştır.
Dünyanın hangi bucağında olursa olsun insanlığın hayrına bir çalışma yapan kişi ve kuruluşlara madalya ve çeşitli hediyeler gönderen liyakatli Sultan'ın en büyük hediyesi de kuduz mikrobunu bulan Fransız Pastör'e olmuştur.
Liyakatli idareci özelliklerini üzerinde toplayan Sultan II. Abdülhamit'in başarılarını sayıp dökmekle bitiremeyiz. Mevla rahmet eyleye.

AYDIN TALAY
İNSAN akli ile melekleşen nefsi ile iblisleşen bir aciptir İNSAN
İNSAN kendi kabahatini bilmeyen cehli ile dünyalara sığmayan bir mağrurdur İNSAN
İNSAN bütün zaaf ve acziyyetine rağmen kudrete kafa tutan taşkın bir şaşkındır İNSAN
İNSAN maziye bağlı hâle aldanmış istikbali gözler bir taştır İNSAN