Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Su aralar hangi kitabi okuyorsunuz?

Başlatan racül, 20 Aralık 2005, 23:53:32

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

duanur

yaaaa o kadar olmuş mu?
ve hatırlamanız çok takdire şayan...
NE EDERSİN KENDİNE EDERSİN KENDİ KENDİNE...

yâr

Alıntı yapılan: duanur - 08 Nisan 2009, 00:33:33
yaaaa o kadar olmuş mu?
ve hatırlamanız çok takdire şayan...
acaba yanılıyormuyum düşüncesiyle kitaplığımı kontrol ettim!
FIKHU'S-SİYRE / Dr.M.Said Ramazan El-Bûtî
(Gonca yayınevi 4. baskı ekim-1987)
Kütüphaneme dahil oluşu : mart 1994
hüzün bizim, hasret bizim, payımıza gam düşer...

ihvan

lalegül kardeşim.yukarıda okumayı tavsiye ettiğim kitabın tam olarak adı                              ALTUN SİLSİLE- SİLSİLE-İ NAKŞİBENDİYYE-İ  ALİYYE  (osmanlı yayınevi)

duanur



acaba yanılıyormuyum düşüncesiyle kitaplığımı kontrol ettim!
FIKHU'S-SİYRE / Dr.M.Said Ramazan El-Bûtî
(Gonca yayınevi 4. baskı ekim-1987)
Kütüphaneme dahil oluşu : mart 1994



maşaAllah...kitap bilgi hazineniz çok geniş o zaman.?
NE EDERSİN KENDİNE EDERSİN KENDİ KENDİNE...

yâr

Alıntı yapılan: duanur - 08 Nisan 2009, 09:56:23
maşaAllah...kitap bilgi hazineniz çok geniş o zaman.?
Estağfurullah...
"marifet çok kitap okumak değildir; iyi kitabı çok okumaktır" dersini/ikazını almışızdır.
hüzün bizim, hasret bizim, payımıza gam düşer...

lalegül

Alıntı yapılan: ihvan - 08 Nisan 2009, 09:27:37
lalegül kardeşim.yukarıda okumayı tavsiye ettiğim kitabın tam olarak adı                              ALTUN SİLSİLE- SİLSİLE-İ NAKŞİBENDİYYE-İ  ALİYYE  (osmanlı yayınevi)

Tekrar teşekkürler efendim.
Şu rahmete bakın ki,
insanlar bütün azalarıyla günah işlerken,
sadece diliyle yaptığı tövbeyle affolunuyor.

Aziz Mahmud Hüdai (k.s)

turkuazz

Her Güne 1 Ayet,Hadis,Hikaye :N.Hilal KIZILKAYA(Mavi Lale Yayınevi)
Yâ Rabbî! Dünyayı kalbime koyma, elimden de alma

duanur

Alıntı yapılan: yâr - 08 Nisan 2009, 12:18:59
Alıntı yapılan: duanur - 08 Nisan 2009, 09:56:23
maşaAllah...kitap bilgi hazineniz çok geniş o zaman.?
Estağfurullah...
"marifet çok kitap okumak değildir; iyi kitabı çok okumaktır" dersini/ikazını almışızdır.


gerçekten çok hoş bir düstur..Allah razı olsun..
NE EDERSİN KENDİNE EDERSİN KENDİ KENDİNE...

Devri Âlem

Alıntı yapılan: nirvana - 07 Nisan 2009, 15:23:08
Amanın Nirvana kardeş Mustafa İslamoğlu mu dediniz.Yürek Devleti mi dediniz!

Dikkat ediniz ..
........................................

neden dikkat

her yazarın  doğru yada yanlış tarafları olabilir ama bunu söylerken neden dikkat
ben bir kaç farklı kitabını okudum. düşünceleri hep kanıta dayalı yani atmasyon uydurma şeyler değil ,çoğu ya da bazırılarının dediği gibi inkar olan şeyler görmedim
   değişik kitaplar okumadan naçizane tavsiyem önce  meal okumanız , meal okuduğunuzda dini kitaplarda ayet örneklerini ve ne demek isteyip istemediğini daha iyi anlayacaksınız. O zaman yanlış bir şey görseniz bile bunun bilincinde olarak okumuş olursunuz belki size ders olacak şeyler bile bulabilirsiniz
bu arada ben hiç bir yazarın avukatı yada temsilcisi değilim
sadece neden bu kadar büyük tepkiler var ben bu tepkileri verenlerin o kitapları okumadıklarını yada  başkalarının fikrindne etkilendiklerini düşünüyorum
selam ve dua ile


Kıymetli kardeşim, bahsi geçen kitabı maalesef lise döneminde okumuştuk. Neden maalesef diyoruz, zira marifet adına bize hiçbirşey kazandırmamıştır bu kitab. Yazara gelince, M.İslamoğlunun nasıl biri olduğu, ehli sünnet itikadı dışına çıkarak, ne tür zehirli fikirleri yaydığını bilmeyen yoktur. İlm, marifet kıymetli bir cevherdir, herkesten alınamaz. Zihnimizi bu tür çarpık fikirli insanlarla bulandıracağımıza, muteber eserlerden istifade etmeye gayret edelim. Meal okuma meselesine gelince, bu hiç tavsiye edilmez. Konu hakkında ilgili linkleri dikkatle tekrar tekrar okumanızı tavsiye ederiz.


http://www.sadakat.net/forum/islamgenel/kuran-ve-hadislerden-anladiklarimizla-amel-edebilir-miyiz-t44.0.html

http://www.sadakat.net/forum/hakikat-ekseninde/once-kuran-mi-yoksa-tefsir-mi-t2653.0.html

اَلْعِلْمُ يَرْفَع بُيوتًا لاَعِمَادًا لَهَا وَالْجِهلُ يَهْدِم بِيُوتَ اْلعِزَّ وَلْكَرَمِ

Tuğra

Alıntı Yapmeal okumanız , meal okuduğunuzda dini kitaplarda ayet örneklerini ve ne demek isteyip istemediğini daha iyi anlayacaksınız.

Bu zamanda arabi ilim okuyanlar bile zor anlarken siz nasıl anlıyorsunuz?  e52)

Bir Müslümana yapılacak en büyük bir kötülük, (Kütüb-i sitteyi al, hadisleri oku ve buradan dinini öğren) demektir. Zaten din düşmanları da altın kupa içinde zehir sunuyorlar, (Meal veya hadis okuyarak dinini öğren) diyorlar

Müctehid olmayanın dindeki bu hükümleri hadis-i şeriflerden meallerden yada tefsirlerden anlaması mümkün olmaz. Bunun için, müctehid olmayan, hadis kitabı okursa, ya hadislerin uydurma olduğunu zanneder veya kendi aklına göre, yanlış bir hüküm çıkarır. Her ikisi de felaketine sebep olur.Aynı şekilde meal yada tefsiri kafasında yorumlayan.

Bir kimse, kendi görüşüne göre Kur'an-ı kerime mana verse, verdiği mana doğru olsa da, meşru yoldan çıkarmadığı için, hata etmiş olur. Verdiği mana yanlış ise kâfir olur. (Berika)

Hazret-i Ebu Bekr-i Sıddık, (Kur'anı kendi görüşümle tefsire kalkarsam, beni hangi toprak kabul eder, hangi gök gölgeler?) buyurdu. (Şira)

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

Hiç yanlış olmayan, güvenilecek, yalnız Kur'an-ı kerim ve hadis-i şeriflerdir. Çünkü her ikisi de, elbette doğru olan, vahy ile yani melek ile indirilmiştir. Âlimlerin söz birliği ve müctehidlerin ictihadı da, bu iki doğru kaynaktan alınmıştır. İşte, İslamiyet'in bu dört temeli dışında kalan bilgiler, her ne olursa olsun, bu dört esasa uygun ise, kabul edilir. Uygun olmayanlar, Evliyanın ilimleri, marifetleri, keşifleri olsa da kabul edilmez. [Fen adamı olarak geçinen, fen taklitçilerinin, tecrübe ve ispat edilmiş bilgiler arasına, bozuk düşünceleri ile karıştırdıkları, hipotez, teori bile olmayan sözleri de böyle kabul edilmez.] (M. 217)


〰〰〰〰🐠

Tuğra

MUSTAFA İSLAMOĞLU : O’da Efgani mezhebsizini savunanlardan. Türkiye’deki mezhepsiz reformcuları kaynak alarak kitaplar yazanların içinde kalemi güçlü bir isim.

İmamlar ve Sultanlar kitabında (sh: 178) İmam-ı Yusuf (rh.a.) gibi bir müctehidi yargılaması haddini bilmezlik olsa gerek.Bu mübarek imamı yargılamaktan geri durmayan birinin, mezhepsiz olduğu bilinen Mevdudi’yi de aynı sayfada İmam Yusuf’a nispet edercesine övmesi enteresandır.

Bir başka kitabında çok talihsiz cümleleri var. Sevgili Peygamberimizin gözlerinin, mübarek ağız biçiminin, inci dişlerinin güzelliğini, sesinin gür çıktığını, yani peygamberi mucizeden olmak üzere, seslerinin çok uzaklardakilerin dahi duyabildiğini, boylarının herkesten yüksek göründüğünü, tenlerinin misk-i amber gibi koktuğunu, bir çocuğu sevse o çocuğun başında mübarek ellerinden yayılan kokunun günlerce ayrılmadığını çeşitli muteber ehl-i sünnet kitaplarında okumuşsunuzdur.

İslamoğlu’da tüm bunları epey malumatla mezkur kitabında naklettikten sonra bakın ne diyor : Rabbimiz Hz.Peygamberi örnek olarak gösterdiği halde, nedense klasik ulema ille de onu efsaneleştirmek için ellerinden geleni arkalarına koymamışlardır… Verilmek istenen insan tipi taklid edebilecekleri bir nebi değil de kendisine sadece hayranlık duyulmak için oldukça aşkınlaştırılmış insanüstü bir peygamber tipi çizmekteler…

Elbette efsaneler örnek alınsın diye değil, sadece insanlara ” onlar kim, biz kim! ” dedirtmek ve hayret ıslıkları çaldırmak için oluşturulur…Geçmişte bu tavır niçin takınıldı, bilemem.Lakin çağın mantığı da buna çok benziyor. Kutsa ve müzeye kaldır.. Onun örnekliği iki ayaklı Kur’an oluşundan gelir.Onunla ilgili söylenenler gerçek de olabilir..(!) M.İslamoğlu, İman Risalesi sh: 281 vd.
〰〰〰〰🐠

kuruhüyük

bu coğrafyada,son 80,100,yıla kadar diyebileceğimiz zaman diliminde,çoğunlukla frenk yazıları ile,okuyup yazar taifesinin,alim olabileceği gösterdiği cür,ettende anlaşıla bilir,çok söz söyleyebildiği,kişinin alim olduğuna delil olamaz,ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz,

Fatihan

Veda-Ayşe Kulin

Osmanlı'nın son günlerinde İstanbul'da bir konakta yaşananları anlatıyor.

ene dost

İsmail Bilgin - Sarıkamış / Beyaz Hüzün
Timaş Yayınları

"Faik Çavuş, şunu aklına koy ki, sen de ideallerini unutacak ve unutulacaksın."

"Unutulmayacağım! Beni unutamayacaklar." Faik Çavuş öfkeyle dizlerinin üstüne çökte. Ellerini açıp haykırdı: "Beni unutmayacaklar! Ne beni ne de bizleri! Akıbetimiz ne olursa olsun, Sarıkamış'a yürüyenleri unutmayacaklar!

Sarıkamış'a girsek de girmesek de bizi unutmayacaklar!

Mezarımız olsa da, olmasa da, bizi unutmayacaklar!"

Sarıkamış Harekatı, her türlü imkansızlıklar içinde kırık bir ümidi gerçekleştirmeye yönelen ama sonu hazinle biten bir felakettir. Sarıkamış/Beyaz Hüzün, tarihimizdeki bu hazin harekatın nasıl gerçekleştiğini anlatmak, askerimizin hem tabiatla, hem de Ruslarla olan mücadelelerini gözler önüne sermek ve Sarıkamış şehitlerinin hatırlanmasını sağlamak amacıyla kaleme almıştır. Bu kitap; okurları tarihin acılarla dolu bir sayfasına, bütün olanaksızlıklara ve karakışa rağmen Osmanlı askerinin vatanını korumak için inançla ve azimle verdiği mücadeleye tanıklığa davet eden bir hüznün hikayesidir.
Nakşibendi beyazdır, leke kabul etmez. (Gavs-ı Sani)

tutamkamon

Alıntı yapılan: racül - 20 Aralık 2005, 23:53:32
Tercümanin 80'li yillarda cikarttigi 1001 temel eser serisinden Ahlak-i a#la-i  kinalizade ali efendi"yi okuyorum...

1001 temel eserden bahs edince o günleri hatirlayip dâüssila hissiyle gözleri buharlanan yarana selam...

peki bu kitap ne anlatıyor biraz açıklarmısın birde 80 li yıllar biraz eski sayılır bu kitabı nerden temin edebiliriz