Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Var Mısın ? Yok Musun?

Başlatan sessizliğim, 24 Şubat 2009, 15:27:40

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

sessizliğim

VAR MISIN? YOK MUSUN?

Medya dev bir endüstriymiş, reytingmiş, reklam gelirleriymiş, " insanlar bunu istiyormuş " falan filan...

Hepsinin hikaye olduğuna inanmanın eşiğindeyim.
Açık söylüyorum...
Televizyonlardaki bu kötülüklerin başka bir gerekçesi olmalı!
Hatta paranoyaklaştığımı bile söyleyebilirim.
"Reality show" ların (özellikle de yarışmalı olanlarının) yapımcılarının aslında gizli bir tarikatın üyeleri olduğundan ve korkunç bir gaye uğrunda çalıştıklarından kuşkulanıyorum.
Sanki hepimizi "İnsan"ın yüce amaçlara uygun düşmeyecek kadar alçak; samimi olamayacak kadar sahte ve berbat bir yaratık olduğuna inandırmak istiyorlar.
Anladım artık; "Reality Show" ları seyretmek demek, çürümek demek...
Çünkü seyrede seyrede beş para etmez ödüller için başkalarının manevi cesetlerini çiğnemenin normal bir şey olduğunu düşünmeye başlıyoruz.
Çürüyoruz; çünkü bu programları seyrederken kötülüğümüzle o kadar çok yüzleşiyoruz ki, bu durum giderek kayıtsızlığa dönüşüyor.
***
Geçen gece "Yemekteyiz" yarışmasını izledim.
Yalnız tadım tuzum değil, bütün huzurum kaçtı!
Yazıklar olsun!
En çok da dünyanın en normal şeyiymiş gibi dedikodu yapan, birbirini aşağılayan, hasetten çatlayan, acınacak hallerini yalanlarla örten yarışmacılara yazıklar olsun!
Şimdi baştan başlayayım derdimi anlatmaya...
TV'de insanlar evlilik için yarıştırılıyormuş, ayıp!
Şimdi de işsizler iş bulmak için yarıştırılacakmış! Rezillik!
İyi de bütün bunların altında ne kadar pespayece de olsa bir tür çaresizlik var.
Peki bu "Yemekteyiz" yarışmasına katılanlar neyin peşinde? Yarışmacılara bakıyorum. Hiçbiri 10 bin liralık ödül için bunları yapacak insanlar gibi gözükmüyorlar.
O halde...
Bunca edepsizlik, bunca duygusal sadizm ve yıkıcı rekabet sonucunda ne elde edecekler?
Ekranda görünmüş olmanın ne idüğü belirsiz kazancı için mi bütün bunlar?
***
Sofra nedir?
İnsan sıcaklığıdır.
Berekettir.
Yalnız mideleri değil ruhları da doyurur sofra.
Düşmanları barıştırır.
Biliyorum; günümüzün hır gürü içinde kalabalık sofraların tadını çıkarmakta zorlanıyoruz.
Doğru! Ama sofra kurmanın ve yemeği paylaşmanın manevi değerini unutabilir miyiz hiç?
Asla... diyeceğim ya...
Unuturuz! Böyle programları seyrede seyrede unuturuz!
Tamam! Dünya kötüleşti!
Tamam! Hayat rezil bir yarışa döndü!
Hiç değilse sofrayı bu çirkinliğe alet etmeyelim bari!
Yemek yapmayı içgörüden ve kültürden yoksun bir böbürlenme malzemesi ve sofrayı paylaşmayı birbirimizi aşağılama ortamı haline getirmek bir "reality" ise...
Ben pes ettim!
Son notum da şu:
Bu programdaki bazı yarışmacılar yemek yaparken annelerine telefon edip pişirme tarifi için yardım alıyorlar.
O sırada bir anne de çıkıp...
"Kızım sakin ol veya biraz daha tuz koy" demek yerine ne zaman "kızım o saçmalıkta ne işin var" diyecek?
***

EVET; benim tanıtımlarını gördüğüm ve izlemeye tahammül edemediğim bu programı Haşmet Babaoğlu izlemiş ve izah bırakmayacak güzellikte kaleme almış…
Böylesine güzel anlatılmış bir konunun/konuların sadece Vatan okurları ile kısıtlanmasına gönlüm razı olmadığı için noktasına dokunmadan kendi köşemi bu yazıya ayırdım…

Ve ekliyorum…
EY BENİM KENDİNİ yemek masalarında İÇİ BOŞ KUTULARA meze etmiş garip HALKIM,
ŞİMDİ; bana değil kendine söz ver, sana zerre kadar faydası dokunmayacak ama seni içten içe çürütecek bu tür PROGRAMLARI İZLEMEYEREK protesto etmeye ,

VAR MISIN? YOK MUSUN?
?
?
?
Sen bilirsin



Bedirhan Gökçe
İnsan yaklaştığınca yaklaştığından ayrı,
Belli ki yakınımız yoktur Allah’tan gayrı.

Günbatımı

#1
Sessizliğim kardeşim; benim de ne zamandır içimi acıtan, hatta sadakate içimi dökmeye fırsat bulamadığım bir konuya değinmişsin... Allah razı olsun!


Alıntı yapılan: sessizliğim - 24 Şubat 2009, 15:27:40

Peki bu "Yemekteyiz" yarışmasına katılanlar neyin peşinde? Yarışmacılara bakıyorum. Hiçbiri 10 bin liralık ödül için bunları yapacak insanlar gibi gözükmüyorlar.
O halde...
Bunca edepsizlik, bunca duygusal sadizm ve yıkıcı rekabet sonucunda ne elde edecekler?
Ekranda görünmüş olmanın ne idüğü belirsiz kazancı için mi bütün bunlar?


Neden olabilir ki? Daha tam olarak koparamadılar bizleri özümüzden, benliğimizden de ondan...

Bizler; misafir dendi mi ne yapacağımızı şaşırırız. Onu nasıl ağırlayacağımızı, memnun edeceğimizi... Hatta misafirimizle bir münakaşa yaşayacak olsak, hemen dilimizi tutarız. "Aman benim evimde iken kalbini kırmayım!" deriz... Misafirin "başımızın üstünde yeri var"dır hep! Bu ev sahibi kısmıydı...

Gelelim misafire: Birine misafirliğe gittiğimizde; "aman zahmet etme" diye paralarız kendimizi. Sofraya mı oturduk? "Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer" diye bilir, kusur bulmayız. Hatta (birçok kez yaşamış ve yakınlarımda da şahit olmuşumdur) sevmediğimiz bir yemek çıksa bile, ayıp olmasın diye zorla yeriz. Ya da en kötü ihtimal "Bu yemek bana dokunuyor, rahatsızım yiyemiyorum" gibi kalp kırmayacak bahaneler sıralarız...

Şimdi; bugün bu programları seyreden çocuklarımızın, gençlerimizin bilinçaltına yerleşiyor o rezil programlardaki rezil davranışlar... Allah korusun diyeceğim, onların zamanında bu çirkin davranışlar çok normal olacak. Ne misafir misafirliğini, ne de ev sahibi haddini bilecek. Ne oldu?!. Bir örfümüz, bir özümüz, bir güzelliğimiz daha yok olacak. Hedef bu!

Ne diyim?!. Allah fırsat vermesin. Bizlere de akıl-fikir versin. Bu programlardan özellikle çocuklarımızı uzak tutalım...

RTÜK' e baskı ve yoğun şikayet de bir çözüm önerisi olabilir...

Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana 

Fatihan

Alıntı YapReality show" ların (özellikle de yarışmalı olanlarının) yapımcılarının aslında gizli bir tarikatın üyeleri olduğundan ve korkunç bir gaye uğrunda çalıştıklarından kuşkulanıyorum
.

Bahsettiği sanırım İslam dışı dinlere ait tarikatlar.Bu benim de aklımdan geçmiyor değil bazen arkadaşlarla konuşurken bahsediyorum da o kadar da değil komplo teorisi diyorlar.

Ama bu yönde çıkan bazı haberler de kuşkularımız sanki doğruluyor.

Mesela şu yazı : Fox Tv Genel Müdürü'nün sahte peygamberini takdimidir

Geçen haftalarda da Fox TV Eski Genel Müdürünün ""Mormon tarikatı üyesiyim, inancım gereği alkol ve kahve içmem"  "Şu an da yaşayan bir Peygamber'e İnanıyorum" gibi saçma sapan açıklamaları vardı basında.Bu arada ünlü şovmen Mehmet Ali Erbil'in de hayranı imiş çok başarılı buluyormuş ki zaten Fox'ta çalışıyor.

sessizliğim

Teşekkür ederim günbatımı. siz ve fatihan da çok değerli paylaşımlarda bulunmuşsunuz.
sizlerden de Allah razı olsun.
uzun zamandır benim de zihnimi meşgul eden bir mevzuya ait paylaştığım yazıda benim düşünüp de dile getiremediklerimi çok güzel şekilde kaleme almışlar.
şunu düşünmüyor değilim,bu programların hala devam ediyor olmasının en büyük sebebi şu reyting denen şeyin had safhalarda olması,maalesef izleniyor ki kaç kanalda birden yayına girmiş durumda.

bu edepsizliğe,bu yalancılığa,bu görgüsüzlüğe alet olanlardan olmayalım.


Müslüman, her konuda dikkatli ve uyanık olacaktır. Kendisini aldatmak isteyenlerin oyununa gelmeyecektir.(Hadis-i Şerif)

Bu oyunlara gelmeyelim inşaAllah

İnsan yaklaştığınca yaklaştığından ayrı,
Belli ki yakınımız yoktur Allah’tan gayrı.