Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Kayseri'den Kareler

Başlatan Fatihan, 31 Aralık 2010, 20:56:00

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Fatihan

YER: Bürüngüz Camii
Eskiden ''iki Kapılı Mescid'' in bulunduğu yere, Refik Bürüngüz tarafından 1977 yılında inşa ettirilmiş. Meydana cepheli bu cami, klasik mimarı tarzı temsil eder. Büyük bir kubbeyle örtülen caminin cam işçiliği ve kubbe süslemesi dikkati çekici.

Fotoğraf Çekim:22.12.2010













Fatihan

Yer:Kayseri Kalesi
Romalılar döneminde yapıldığı daha sonra bir çok tadilat geçirdiği söylenmekte.Şehrin tam göbeğinde kalmış.

Çekim Tarihi:22.12.2010







Fatihan

#2
Kayseri Saat Kulesi:

20. yüzyıl başında Sultan II. Abdülhamit zamanında tüm büyük şehirlerde birer saat kulesi ve muvakkithane yapılması için ferman yayınlanmıştır. Kayseri Saat Kulesi de bu fermanın sonucu olarak 1906 yılında inşa edilmiştir
umhuriyet Meydanı'nın ortasında bulunan Saat Kulesi ve ona bitişik olan Muvakkithane Kayseri Mutasarrıfı Haydar Bey döneminde 1906 yılında yaptırılmıştır. Sultan II. Abdülhamid'in fermanıyla bütün büyük şehirlere birer saat kulesi ve muvakkithane(Güneşe bakılarak vakitlerin belirlendiği yer) inşa edilmiştir. Saat Kulesi'nin yapım masrafları Vilayet Muhasebe-i Hususiyesi(Özel İdare) tarafından karşılanmıştır. Tavlusunlu Salih Usta tarafından inşa edilmiştir.  Saat Kulesi'nin mimarı bilinmemektedir.

Saat Kulesi'nin bitişiğindeki Muvakkithane'nin muvakkitlik için kullanılıp, kullanılmadığı da belli değildir. Bu yapı önce yakınındaki askerlik dairelerinin mübaya işlemleri için kullanılmış, daha sonra Belediye Turizm Bürosu olarak hizmet görmüştür.

Saat Kulesi kare planlı, 10 m. yüksekliğinde olup, silmelerle üç kata bölünmüştür. Üzeri de piramidal çinko külah ile örtülüdür. Kesme taştan yapılmıştır. İçeriye doğu yönündeki yuvarlak kemerli bir kapıdan girilmektedir. İçerisi silindir şeklinde olup, ortadaki helezoni bir merdivenle saatin bulunduğu bölüme çıkılmaktadır. Merdivenin ortasında 30 cm. çapında yuvarlak bir açıklık bırakılmıştır. Buradan saatin kurularak çalışmasını sağlayan silindir şeklindeki madeni ağırlık sarkmaktadır.

Kulenin dört yöne bakan saat kadranları bulunmaktadır. Saat Kulesinin üzerinde dört tarafta yönleri gösteren dört çubuk bulunmakta, bunun ortasında da rüzgarın yönünü gösteren bir ok işareti bulunmaktadır.

Kulenin kuzeybatı köşesine bitişik olarak yapılan ve kuzeyden bir kapı ile muvakkithane içerisine girilen saatçi odasının yanlarında sivri kemerli pencereler bulunmaktadır. Muvakkithanenin dört yan duvarının üzeri üçgen alınlıklar üzerine oturmuş çinko çatı ile örtülmüştür. Kesme taştan yapılan bu yapının duvarları arasına siyah taş bordürler yerleştirilmiştir.

Saat Kulesi'nin yapılışına Ahmet Remzi Akyürek bir şiirinde ebced heasbıyla tarih düşürmüştür.(Bilgiler İnternetten)



Özellikle üzerindeki çubuklar dikkatimizi çekti.Yakın çekimde oklarda Arapça yönlerin yazıldığı görülüyor.(Cenup, Garp, Şİmal, Şark)








Ay Iıığı

Saat kulesi güzelmiş, eski eserlerde her zaman bir özelik oluyor. Teşekkürler.

ihvan

kayseri küçükmüş...yoksa daha varmı resimler...

selcuklu

tesekkürler yanibasindan gectik gezmek nasip olmadi

Fatihan

Alıntı yapılan: ihvan - 01 Ocak 2011, 03:03:28
kayseri küçükmüş...yoksa daha varmı resimler...

Pek de küçük sayılmaz ihvan.Biz zaten her yerini de gezemedik.

cennet_nuru

Alıntı yapılan: Ay Işığı - 01 Ocak 2011, 01:20:44
Saat kulesi güzelmiş, eski eserlerde her zaman bir özelik oluyor. Teşekkürler.
O göremediğin koskoca derya gönlümdür...Gördüğün sahil ise dilim...Kıyılarıma vuran dalgalara şaşırma...!!Onlar aşktan gel-git'im...Beni kendinde,kendimde arama...Ben hem bende hem sende bir gizim...!!Beni Mecnun'dan Leyla'dan sorma...!!Ben sadece MEVLA'dan bir izim ... !!!

Fatihan

Sağda Gevher Nesibe Şifahanesi'nin Kapısı, Solda Hilton


mazlum

Fatihan Tşk ler , Kayse'rimiz yanılmıyorsan Türkiye'nin en temiz ili ,
Bir kere gitmiştim Gercekten görülmeye değer .
Bir harf yeter inan, varsa o evde bir insan.

Dost Ararsan Kendine Bak
Dostun Ağlasını Bulursun
Düşman Ararsan Yine Kendine Bak
Düşmanında Ağlasını Bulursun .
vesselam .

İsra

ellerinize sağlık, sayenizde Kayseriyi görmüş olduk

bu arada tam seyyah olmuşsunuz  :)

Fatihan

#11
Hunat Hatun Camii diye de biliniyor.

   Hunat (Huand) Hatun Camii, külliyeyi meydana getiren diğer yapılar ile birlikte Kayseri'nin en gözde noktasında olup, mimarisi ve taç kapısındaki süslemeleri ile ilgi çekmekte ve çok sayıda ziyaretçiyi ağırlamaktadır.
    Hunat Hatun Camii, Hunat Hatun Külliyesi olarak adlandırılan yapılar grubunun temel yapısıdır. Duvarları düzgün kesme taştan inşa edilmiş dikdörtgen planlı bir eserdir. Caminin ibadet alanı, 52,5X43,5 metre boyutlarındadır. Duvar kalınlıkları ile beraber cami 55X45 metrrelik bir alana oturmaktadır.

Dikdörtgenin kısa ekseni doğrultusunda 8, uzun ekseni boyunca 10 kemer aralıklarına bölünmüştür. Dört köşe ayaklar kemerleri tutmaktadır. Mihrabın önünde ve orta sahında iki kemer aralığı genişliğe sahip dört köşe iki alan inşa edilmiştir. Mihraba bitişik olarak kare olan bingilere dayanan bir kubbe yükselmektedir. Bu kubbe cami ile beraber inşa edilmiştir.

Ortadaki kare alan ise, şu anda kapalı olup, ilk yapıldığında klasik Selçuklu mimarisinde önemli bir yer alan Ulu Cami, Gülük Camii ve Lala Camii'nde de görülen bir nevi iç avlu niteliğinde ve hemen altında bir şadırvanın yer aldığı aydınlık veya ışıklık denilen alandır. Bu açıklık 1727 yılında kapatılmış ve muhtemelen sonradan yıkılmış veya yıktırılmıştır. 1900 yılında Sultan II. Abdülhamid tarafından bir minare eki ile birlikte bu kubbe tekrar inşa edilmiştir.

19. yüzyılda Anadolu'yu gezen Charles Texier kitabında bu alanın bir açıklık olduğunu belirtmekte ve açıklığı kapatan herhangi bir kubbeden bahsetmemektedir.

Caminin ana ve orijinal giriş kapıları doğu ve batı yönündeki taç kapılardır. Sonradan açılan kuzey kapısı ile üç girişi olan caminin kuzey-güney ekseninde on bölümü bulunmaktadır. Aydınlanma yan duvarlardaki mazgal pencereler ve sonradan açıldığı anlaşılan doğu ve kuzey duvarlarında da geniş pencereler ile sağlanmaktadır. Doğu giriş kapısı ile direkt caminin içine girilmektedir.

Klasik Selçuklu mimarisinde minare yoktur. Batı taç kapısı üzerinde yer alan minber-minare ve yine batı taçkapısına dayanan büyük bir minare daha bulunmaktadır. Büyük taş minare Sultan II. Abdülhamid tarafından H.1317'de (M.1900) yaptırılmıştır. Taç kapının üzerindeki minber-minare ise altı ayaklı, altıgen gövdeli, üstü ve külahı de kare planlı zarif bir eserdir. 1727 yılında yapılan onarım esnasında yapıldığı tahmin edilmektedir. Minarenin olmadığı zamanlarda ise ezan, doğu giriş kapısının güneyindeki duvarın kalınlığı içerisinde açılan ve düz merdiven ile üstüne çıkılan taraçadan yapılmaktaydı.

Mihrap

Bütün Selçuklu camilerinin içi genelde mihrap ve minber hariç süslemesizdir. Hunat Hatun Camii'nde de mihrap en önemli unsurlarından birisidir. Mukarnaslı mihrap geometrik örgülerle çevrelenmiş, istiridye kabuğu şeklinde motiflendirilmiş üç nişten oluşmuştur. Her iki yanında ise döner mermer sütunlar vardır. Bunların üzeri de istiridye kabuğu biçiminde olup, hemen yukarısında da kufî yazıyı andırır tarzda geometrik geçmeli bordur bulunmaktadır. Yine geometrik süsleme ile dolu olan sivri mihrap kemeri akant başlıklı, burmalı birer sütunçeye dayanmaktadır. En dıştaki mihrap pervazı da geometrik motiflerle daha geniş bir alanda süslemiştir.

   Minber

Caminin bir diğer özelliği de minberidir. Çivisiz geçme kündekâri tekniği ile geometrik motifli parçalardan kurulmuştur. Bu dekoratif panolar arasında uzun bordürler halinde çeşitli ayet ve dualar yer almaktadır. Çift kanatlı kapısı ve korkulukları oyma kafes işçiliğinin zarif örnekleridir. Usta ve tarih kaydı bulunmayan minber, maalesef defalarca boya­narak detaylar kaybolmuş ve cemaatin birbirini görmesi düşüncesi ile kesilerek pencereler açılmış daha da fenası alt tarafa gelen ayetler şuursuzca kazınmıştır. Ancak yine de Selçuklu üslûbunu tam olarak temsil eden değerli bir örnektir.

Taç kapılar ve kitabeler

Hunat Camii'nin biri doğu, diğeri batıda olmak üzere orijinal ve cami ile eşzamanlı iki ana (cümle) taç kapısı vardır. Kesme taşlardan, mukarnaslı ve geometrik olarak gayet sanatkarane bir şekilde işlenen bu kapılardan batı cephesindeki taç kapı daha zengin ve gösterişlidir.

Her iki kapının da giriş kısımlarının yanları mihrabiyeli, üstleri mukarnaslıdır. Dış pervazlar muhtelif yıldız kompozisyonlu geometrik desenlerle süslüdür. Her iki kapının üst kısımlarında mermer üzerine "cel-i sülüs" hat ile yazılmış üç satırlık Arapça birer kitabe bulunmaktadır.

Batı taç kapısında; daha yukarıda üst saçağın altına gelen düz kenarda cel-i sülüs hat ile yazılmış Kur'an ayetleri zamanla okunamayacak hale gelmiştir. Mukarnas altında, giriş kapısının hemen üzerinde bir kuşak halinde Tövbe suresinin 18. ayeti yazılıdır: "Allah'ın mescidlerini; ancak Allah'a, Ahiret Günü'ne inanan, namazı kılan, zekat veren, yalnız Allah'tan korkanlar şenlendirir. Olur ki, onlar doğru yolu bulanlardan olurlar".

Batı kapısının üst kısmında yer alan mermer kitabenin Türkçesi şöyledir: "Bu mübarek caminin inşaasını Keykubad oğlu yüce sultân, din ve dünyanın koruyucusu, fetihler sahibi Keyhusrev devrinde, Şevval 635 (Mayıs 1238) yılında, büyük, âlim, kanaatkar, dünya ve dinin yüz akı. hayırlar fâtihi Melike oğluna emretti -Allah onun yüce varlığını devamlı kılsın, gücünü artırsın."

Caminin doğu kapısı üzerindeki mermer kitabenin Türkçesi de şöyledir: "Bu mübarek mescidin inşsasını Keykubâd oğlu, büyük sultân, din ve dünyanın koruyucusu, fetihler sahibi Keyhusrev devrinde 635 (1238) yılında, büyük Melîke, din ve dünyanın yüz akı Mâhperi Hâtûn emretti -Allah onun yüce varlığını sürekli kılsın".

(Bilgiler kayseriden.biz sitesinden alınmıştır)











Fatihan


Fatihan


mazlum

Selcuklu mimarisinin güzel örnek'lerinden .
Çok güzel Resim'ler Tşk ler .
Bir harf yeter inan, varsa o evde bir insan.

Dost Ararsan Kendine Bak
Dostun Ağlasını Bulursun
Düşman Ararsan Yine Kendine Bak
Düşmanında Ağlasını Bulursun .
vesselam .