Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Berceste Mısralar-1

Başlatan BOZKURT-61, 22 Haziran 2005, 17:51:31

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

BOZKURT-61

BERCESTE MISRALAR-1


GÖLGE

Mânâya  yaklaştıkça maddeden kopuyorum
Bedenimden irkilip gölgemi öpüyorum



ŞAŞKIN ÖRDEK

Binalar yükselirken insanlar alçalıyor
Şaşkın ördek misali ters taraftan dalıyor



DOST

Hayatımın filmini geriye sarıyorum
Mezarlıklar içinde gerçek dost arıyorum



SIRÇA SARAYLAR

Mavera ikliminde sırça saraylar kurdum
Gökyüzünden hilâli tepesine kondurdum



AZRAİL

Rabbin güzel adını her dem düşürme dilden
Dosta kavuşma günü kim korkar Azrail’den!...

                                   
                                   M.NİHAT MALKOÇ

BOZKURT-61

#1
BERCESTE MISRALAR-4


PERDE


Son nefes tükenince kapanıverir perde
Dualar sağnak sağnak kabre iner seherde…


DAVET


Maveradan duyulur sılaya davet sesi
Söndürür ateşimi servilerin gölgesi


RUHUN MATEMİ


İçime akıtırım gözlerimin nemini
Sonsuzluğa bıraktım ruhumun matemini


SERMAYE


Asıl sermaye sevgi,sözleri banın aşka
Ömrü nurla yoğurun,hayat olsun bambaşka


VAHA                

Dünya mümine çöldür ,ahiret kutlu vaha
Bayram eder ruhumuz  kavuşunca  Allah’a!...




                                               M.Nihat MALKOÇ

duha

Edebiyatımızın en nadide eserlerindendir. Berceste: Öz, güzel, latif, ince anlamlı, kolayca hatırlanan, yapısı sağlam dize ya da beyit anlamlarına gelir. Dize için daha çok mısra-ı berceste, beyit için de beyt-i berceste tamlamaları kullanılır. Genel anlamda bir şiirdeki en güzel dize ya da beyit de denebilir. Aşağıda okuyacaklarınız bir "Güldeste" yani Berceste mısralardan oluşan bir demettir. Üstadları rahmetle anarak ziyafete buyrunuz:

Sen namazda idesin kıyam
Elif olursun eyâ mah-ı tamam - Lâedri

Doğru olursan ok gibi yabana atarlar seni
Eğri olursan yay gibi ellerde tutarlar seni - Lâedri

Bir mevsim-i bahara geldik ki âlemin
Bülbül hâmuş, havz tehi, gülistan harâb - K.İzzet Molla

Bûydan hoş renkden pakizedir nazik tenin
Beslemiş koynunda guya kim gül-i r'ana senin - Nef'i


Zalimin ser-rişte-i ikbalini bir âh keser
Rızka mâni olanın rızkını Allah keser - Nevres

Hâk-i pâyın olduğum gördü dedi kâfir rakîb
Taş ile başını döğüp ”yâleyteni küntü türâb” - Sezayi-i Gülşeni

( Ey sevgili senin ayağının toprağı olduğumu gören kafir rakip bağrını döverek “keşke ben de toprak olsaydım” dedi)

Bir gül, dalında durduğu müddetçe tazedir
Bir gül, çelenge girdiği gün cenazedir - F. Nafiz


Gârik-i bahr-i isyânem
Dahîlek yâ Rasulullah (Aleyhissalatu Vesselam)

(İsyan ve günah denizine batmışım,senin şefaatına sığınıyorum yâ Rasûlulah) - Lâedri

Durmadan gam oku bağrıma saplanma benim
Taş mı sandın yüreğim, kal'a mı sandın yüreğim - Zâtî

Bir çürük diş gibi bu can
Çıkmadan sahibine rahat yok - Ferit Kam

Tasavvuf yâr olup bâr olmamaktır
Gül-i gülzâr olup hâr olmamaktır - Dede Ömer Rûşenî

Ne kendi rahat etti ne verdi halka huzur
Yıkıldı gitti cihandan dayansın ehl-i kubur - Lâedri

Ahmedin derdi güzeller sevmek ise gam değil
Yarsız kalır cihânda, ayıpsız yar isteyen - Ahmet Paşa

Bârika-yı hakîkât, müsâdeme-i efkârdan doğar - Lâedri

Yollar boşaldı artık, yolcular buldu vaha
Yolcular gitmese de yollar gider Allah'a - Ömer Okçu

Su uyur düşman uyur, hasta-i hicrân uyumaz - Şeyh Gâlip

Bu hasta cismime sağlam mizacı neyleyim
Murâdım ölmek olunca, ilacı neyleyim - Kadı Mustafa İşretî

Anlayan âlemi, tahsiline zahmet çekmez
Âkil olan kişi, âb üstüne sûret çekmez - Hâmi-i Âmidî

Dilrubâya düştü gönül müptelası çok
Aşkın sefâsı yok değil amma müptelâsı çok - Şeyhülislam Yahya

Bir başka ıstılâh peyda ettik
Kan yutmanın adını tahammül koyduk - A. Haletî

Başımızdan hiç hevâ-yı zülf-i yâr eksik değil
Pek yüce yerdedir, onun için rûzîgâr eksik değil - Sultan III. Mustafa

Zâhirde görüp bizi, sanma ki ukâlayız
Bir sürü insan sıfatında budalayız - Ruhi-i Bağdadi

Eşrefoğlu al haberi, bahçe biziz gül bizdedir
Biz şâh-ı merdân kuluyuz, yetmiş iki dil bizdedir - Eşrefoğlu Rumi

Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası
Dostunu yüz karası, düşmanının maskarası - Mehmet Akif

Bir şaha kul oldum ki cihân ona gedâdır - Fatih Sultan Mehmet

Bende Mecnun'dan füzun âşıklık istidadı var
Aşık-ı sadık benem Mecnun'un yalnız adı var - Fuzuli

Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl
Muhammedsiz muhabbetten ne hâsıl - Lâediri

Çıkarmak isteseler tenden çekip peykânın ol servin
Çıkan olsun dil-i mecruh, peykân olmasın Ya Rab - Fuzuli

Aşk cellâdından ne çıkar madem ki yâr vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır - Sezai Karakoç

Yağmurlardan sonra büyürmüş başak
Meyveler sabırla olgunlaşırmış
Bir gün gözlerimin tâ içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak - Sezai Karakoç

Hâfızın kabri olan bahçede bir gül varmış
Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle
Gece, bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış
Eski Şiraz'ı hayâl ettiren ahengiyle - Yahya Kemâl

Göğe çıkanlar vardı, zikirden kanatlarla;
Şimdi de çıkanlar var, betonerme katlarla

Ölürken aynı âhenk, salâ sesinden sızan
Kulağıma doğduğum gün okunan ezan

Ölüm güzel şey budur perde ardından haber...
Hiç güzel olmayaydı ölür müydü Peygamber? - Necip Fazıl

Divanına dur vechin ol süphâna erişsin
Var secdeye cânın yine cânâna erişsin
Topraktan olan cismini toprağa ser ki
Rahmanî olan rûhun ol rahmana erişsin - S. Arif Emre

Yunus Emrim bu sözü eğri bağrü söyleme
Seni sığaya çeken bir Molla Kasım gelür - Yunus Emre

Derdime vâkıf değil cânân beni handân bilir
Hakkı vardır şâd olanlar herkesi şâdân sanır - Lâedri

Toprakta biten güller solar gider
Gönülde biten hoştur, daima yaşar - Mevlana

Tatsız aşa tuz neylesin
Akılsız başa söz neylesin - Atasözü


Kerem Dağlı
Sayha Dergisi
söz Hayâtî'dir; İnanç taşıyoruz.....

[/center]