Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Domuz Eti Niçin Haramdır?

Başlatan Fatihan, 09 Kasım 2007, 20:35:12

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Uludag

#15
Domuz veya hınzır ne fark eder ikiside aynı. Hem hizmet hayvanı etrafı temizliyor. Haram olan onun etini yemektir. Başka şeylerinin haramlığı hakkında nass yoktur. Maide suresinde ki sıralamada lahmı hınzır baştan üçüncü geliyor. En önemlisi en son gelir diyecek olursak en sonda Allah için kesilmeyen hayvanlar var. Onlar domuzdanda necis demekki... Aşırı büyütmeyede gerek yok. Haramı yemediğimiz müddetce Allah kerim. Dinde asıl olanda haramdan korunmaktır. Sonra ibadetler gelir. Harama tevessül edenin ibadetide tehlikededir.
Ya rabbi, şu acizi ümmeti Muhammede hizmet etmeğe muktedir kıl.

müteallim

kesreti sual haramdir.s.h.t.

Hazreti Allah haram kildigi icin haramdir.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Uludag

Alıntı yapılan: müteallim - 23 Şubat 2008, 03:06:24
kesreti sual haramdir.s.h.t.

Hazreti Allah haram kildigi icin haramdir.

o kadar, başka izah aramaya gerek yok zaten  &))
Ya rabbi, şu acizi ümmeti Muhammede hizmet etmeğe muktedir kıl.

ABDULLAH LFC

#18
...

BT 857

Bunu daha öncede duymustum ama tam olarak nasil bilmiyordum cok tesekkür ederim.mümkünse nerde gectigini yazarmisiniz.tesekkürler
LA TENSENA

adilcevaz

çok güzel bilgiler paylaşmışsınız tşkkrlr..
Bütün dünyayı verseler gamım bitmez nedendir bu
Taa ezelde gam turabıyla yoğrulmuş bendendir bu
Terk etme insafı makamı imtihandır bu
Gelen gider giden gelmez iki kapılı handır bu!

fat-oğlu

arkadaşlar! bir kelimeyi ha türkçe ha arapça ha ingilizce fark etmez.. bu kadar basit. hepsi aynı anlama geliyor. bu söylenti muvzuu geçen hayvanın tiksindirici ve haram oluşundan dolayı fazla ağza alınmaması gerktiği ile alakalı. yoksa ha hınzır ha domuz fark etmez...

Uludag

Domuzun veya hınzırın etini yahudiler de yemezler...

Avrupalıların;
''... domuz çabuk bozulan ete sahib olduğundan İslamiyet yasakladı, günümüzde ise bozulmuyor, öyleyse caizdir ... ''

tezleri safsatadır, hamsofuları kandırmak içindir.

Dikkatli olmak gerek...
Ya rabbi, şu acizi ümmeti Muhammede hizmet etmeğe muktedir kıl.

Günbatımı

#23
Benim bu konuda merak ettiğim birşey var:

Kainatta hiçbir varlık boşuna yaratılmamıştır. Her mahlukatın insanlığa mutlaka bir faydası vardır.

Peki domuzun faydası nedir? Bilenler varsa lütfen paylaşsın...
Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana 

msp1955

#24
Alıntı yapılan: cevher - 10 Kasım 2007, 01:25:54
d... kelimesini telaffuz etmek bereketi kaldiriyor.ve duydugum kadar 40 gün yanina melek gelmez.
-------------
Bu konuyla ilgili ilk yazı, yazı tamam alıntıdır.Reklam olmasın diyede link koymadınız.Peki yazarın adını neden yazmadınız?.Albuki aldığınız adres dahi yanlış.
gerçek şuki,yazarı şu,ve şu adrestedir.

Selahattin Salimoğlu ( Prof. Dr.)
http://www.sorularlaislamiyet.com/subpage.php?s=article&aid=2712
veya şu adreste fark etmez.
En azından adını yazabilirdiniz.
http://www.lichtstr.de/smf/index.php?topic=311.0

msp1955

Alıntı yapılan: Fatihan - 09 Kasım 2007, 20:35:12
İMTİHANIN GEREĞİ

Bir şeyin helal veya haram olması, Allah'ın emrine tabidir. Allah bir şeye "helal" derse helal, "haram" derse haram olur. Yani din bir imtihandır, insanlara yapılan bir tekliftir. Cenab-ı Hak, cennete layık bir duruma getirmek için, insanları imtihana tabi tutuyor. Bu sebeple, bazı emir ve yasaklar koymuştur. Esas olan da bu emir ve yasaklara uymaktır. Bu prensiplerin gerek insanin şahsi hayatına, gerekse cemiyet hayatına pek çok faydaları vardır. Dolayısıyla bunlar, emir ve yasağa daha şuurlu olarak riayet etmemizi sağlıyor. Dinimizin yasakladığı hususlardan birisi de, domuz etidir. Bu yasaklamanın, pek çok hikmeti vardır. Biz, burada sadece birkaçına işaret etmeğe çalışacağız.

ZEHİRLİ MADDELER

Domuz eti çok yağlıdır. Yenildiği takdirde, bu yağ kana geçer. Böylece kan, yağ tanecikleriyle dolmuş olur. Kandaki bu fazla miktardaki yağ; atar damarların sertleşmesine, tansiyon yükselmesine ve kalp infarktüsüne sebep olur. Ayrıca, domuz yağ içerisinde "sutoksin" denilen zehirli maddeler mevcuttur. Vücuda giren bu zehirli maddelerin dışarı atılması için, lenf bezlerinin fazla çalışmaları icap eder. Bu durum, bilhassa çocuklarda lenf düğümlerinin iltihaplanması ve şişmesi seklinde kendini gösterir. Hasta çocugun boğaz bölgesi anormal bir şekilde şişerek, adeta domuza benzer. Bu sebeple, bu hastalığa "domuz hastalığı" (skrofuloz) adı verilir. Hastalığın ilerlemesi halinde, bütün lenf bezleri cerahatlanarak şişer. Ateş yükselir, ağrı başlar ve tehlikeli bir durum ortaya çıkar.

FAZLA MİKTARDA KÜKÜRT

Domuz etinde bol miktarda bulunan sümüksü bağ dokusu, kükürt yönünden çok zengindir. Bu sayede, vücuda fazla miktarda kükürt alınmış olur. Bu fazlalıksa; kıkırdak, kas ve sinirlere oturarak eklemlerde iltihaplanma, kireçlenme ve bel fıtığı gibi çeşitli hastalıklara yol açar. Domuz eti devamlı yenirse, vücuttaki sert kıkırdak maddesinin yerini, domuzdan geçen sümüksü bağ dokusu alır. Bunun sonucu olarak, kıkırdak yumuşar; vücut ağırlığına tahammül edemeyerek altında ezilir. Böylece, eklemlerde bozulmalar meydana gelir. Domuz eti yiyenlerin elleri peltelesir, yağ tabakaları teşekkül eder. Mesela yiyen kimse sporcuysa; yorgun, tembel ve hareketsiz olur. Bazı futbolcular bu sebeple mesleklerinden olmuşlardır.

AŞIRI BÜYÜME

Domuzda büyüme hormonu da çok fazladır. Doğduğu zaman birkaç yüz gram olan domuz yavrusu, altı ayda yüz kiloya (!) erişir. Bu kadar süratli gelişme, büyüme hormonunun fazlalığı sebebiyledir. Domuz etiyle fazla miktarda alınan büyüme hormonu, vücutta doku şişliklerine ve iltihaplanmalara yol açar. Burun, çene, el ve ayak kemiklerinin anormal bir şekilde büyümesine ve vücudun yağlanmasına sebep olur. Büyüme hormonunun en etkili yönü, kanserin gelişmesine zemin hazırlamasıdır. Nitekim domuz kesim işiyle uğraşanlar, erkek domuzların belli bir yaştan sonra kansere yakalandıklarını ifade ederler.DERİ HASTALIKLARI Domuz etinin ihtiva ettiği histamin ve imtidazol denilen maddeler, deride kaşıntı hissi uyandırır. Ekzama, dermatit, nörodermatit gibi iltihabi deri hastalıklarına zemin hazırlar. Bu maddeler ayrıca; kan çıbanı, apandisit, safra yolları hastalıkları, toplar ve damar iltihapları gibi hastalıklara yakalanma ihtimalini artırır. Bu sebeple doktorlar, kalp hastalarına domuz eti yememelerini tavsiye ederler.

BIR HATIRA

Alman hekimi Prof. Dr. Reckeweg "Domuz Eti ve İnsan Sağlığı" adlı eserinde bir hatırasını şöyle anlatır: "Tedavi maksadıyla bir çiftçi ailesinin biraz sapa yörede bulunan çiftliğine gitmiştim. Babada müzmin antroz (dejeneratif eklem hastalığı) ve kalça eklemi iltihabı vardı. Ayrıca karaciğerinden de rahatsızdı. Annenin bacaklarında varis ve eziyet verici kaşıntısı olan egzama vardı. Ailenin kızları ise, kalp yetmezliği ve romatizmadan rahatsız idi. En sağlıklıları görünmesine rağmen oğulları da anjin sonrası kalp yetmezliğinden ve kan çıbanından müşteki idi. Evin öbür kızı ise müzmin bronşitten muzdarip idi. Oğullarından bir diğeri de, "domuz kıllanması" ve müzmin plörite yakalanmış olup, devamlı tekrar eden fistül ifrazatından rahatsız idi. Yukarıda sakinlerinin hastalıklarından uzun uzadıya bahsettiğim çiftlik evinde muayene sırasında garip bir olaya şahit oldum. Ailenin arasında iri cüsseli bir domuz hiç istifini bozmadan aşağı doğru sarkan kalın bir ağaç dalına abanarak sırtını kaşıyordu. Hastalara "Oradaki domuzu görüyor musunuz?

Onun kaşınmasına ve iltihaplara yol açan maddeleri, etiyle beraber siz de yiyorsunuz. İşte bu maddeler, sizdeki hastalıkların yegane sebebidir." dedim. Yukarıda kendilerinden bahsettiğim, Kara Ormanlar havalisinde oturan benzeri çiftlik sahiplerinden verdiğim nasihati dinleyenler, domuz eti yemekten vazgeçerek hastalıklarının çoğundan kurtuldular. Şimdi o çiftliklerin etrafındaki otlaklarda İslam ülkelerinde olduğu gibi küçük koyun sürüleri yayılıyor."

DOMUZ ETİ VE TRİSİN

Domuz eti ile insana bulaşan tehlikeli hastalıklardan birisi de Trişin [oku: Trischin] hastalığıdır. Domuzlar bu hastalığı trişinli fare yemek veya trişinli domuz eti ile beslenmekle alırlar. Fakat Trişin domuzlarda ağır bir hastalık yapmaz. Halbuki insanlarda, çok tehlikeli ve öldürücü bir hastalık meydana getirir. Domuz etiyle alınan Trişin kurtçuklar, mide ve bağırsak yoluyla kana geçer. Böylece de, bütün vücuda yayılırlar. Trişin kurtçukları özellikle çene, dil, boyun, yutak ve göğüs bölgelerindeki kas dokularına yerleşirler. Çiğneme, konuşma ve yutma adalelerinde felçler meydana getirirler. Yine kan damarlarında tıkanıklığa, menenjit ve beyin iltihabına sebep olurlar. Bazı ağır vakalar, ölümle sonuçlanır. Bu hastalığın en kötü tarafıysa, kesin bir tedavi şeklinin olmamasıdır. Trişin hastalığı, bilhassa Avrupa ülkelerinde yaygındır. Sıkı veteriner kontrolleri yapılmasına rağmen, İsveç, İngiltere ve Polonya'da Trisin salgınları görülmektedir. Yurdumuzdaysa, yerli Hıristiyanların dışında Trisin hastalığı görülmemiştir.

GIDALAR VE İNSAN MİZACI

İnsan ve hayvanlar, yedikleri gıdaların az-çok tesirinde kalırlar. Mesela kedi, köpek, aslan gibi et yiyen hayvanların yırtıcı; koyun, keçi, deve gibi ot ile beslenen hayvanlarsa daha uysal ve yumuşak huylu oldukları malumdur. Bu durumda, insanlar için de geçerlidir. Nebati gıdalarla beslenenlerin, genellikle halim-selim; et ve et ürünleriyle beslenen insanların ise daha sert mizaçlı oldukları tespit edilmiştir. Domuz, dişisini kıskanmayan bir hayvandır. Domuz eti ile beslenen insanlarda, kıskançlık hissinin zayıfladığı veya dumura uğradığı gözlenmiştir Fransız filozoflarından Savorin de beslenmenin mizaç üzerindeki bu tesirine çok önem vererek, "Bana ne yediğini söyle, senin ne olduğunu haber vereyim." demiştir.

HELALLER IHTIYACA YETER

Yüce Rabbimiz, istifademiz için pek çok gıda yaratmıştır. Bunun yanında, bazı zararlı şeylerin yenip içilmesini yasaklamıştır. Çünkü O, sonsuz şefkat ve merhamet sahibidir. Kullarına, taşıyamayacakları yükleri vermez. Emir ve yasakları, insanların rahatlıkla altından kalkabilecekleri şeylerdir. Acaba insan içki içmeyince, domuz eti yemeyince ne kaybeder?


Kaynak:
www.uzunhayat.com

-----------
Bu konuyla ilgili ilk yazı, yazı tamam alıntıdır.Reklam olmasın diyede link koymadınız.Peki yazarın adını neden yazmadınız?.Albuki aldığınız adres dahi yanlış.
gerçek şuki,yazarı şu,ve şu adrestedir.

Selahattin Salimoğlu ( Prof. Dr.)
http://www.sorularlaislamiyet.com/subpage.php?s=article&aid=2712
veya şu adreste fark etmez.
En azından adını yazabilirdiniz.
http://www.lichtstr.de/smf/index.php?topic=311.0

omur

Alıntı yapılan: Günbatımı - 08 Ocak 2009, 12:05:30
Benim bu konuda merak ettiğim birşey var:

Kainatta hiçbir varlık boşuna yaratılmamıştır. Her mahlukatın insanlığa mutlaka bir faydası vardır.

Peki domuzun faydası nedir? Bilenler varsa lütfen paylaşsın...
Günbatimi bazen öyle sorulariniz varki! Basliyorum düsünmeye: Faydasi olmasi sart mi?
Belki vardir. Ama bir sebebi oldugu kesin. Herseyden önce bütün mahlukat yüce Yaradanimizi zikr eder.
Rabbimiz kendisini sadece zikr etsin diye nice mahlukat halk etmistir. Ayrica imtihan ve ibreti zikr edebiliriz. Bazi günahlarin agirligindan dolayi bu günahi isleyen kisiler domuz suretinde mahsere geleceklerdir. Bu hayvanin sureti insanlari tiksindirdigi için bu günahlardan sakinmalarinda caydirici bir özelligi var. Birde yaratilis öyküsü de var (net hatirlayamiyorum) bunu hocamiza birakiyorum. Veya baska bir net anlatabilecek olan olursa sevinirim. Saygi ve selam ile.   

Günbatımı

Alıntı yapılan: omur - 04 Mayıs 2010, 23:11:34
Günbatimi bazen öyle sorulariniz varki! Basliyorum düsünmeye: Faydasi olmasi sart mi? ...

Düşünmek, düşündürmek iyi bir şeydir Ömür... Yalnız, sorularım sizi rahatsız ediyormuş hissine kapıldım. Şayet öyleyse, siz görmezden gelmeye çalışabilirsiniz. Ancak bunu önerebilirim.

Dikkatinizi çekmek isterim; bu sitede bulunma amaçlarımızdan biri de, bilmediklerimizi, merak ettiklerimizi öğrenmek...

Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana 

omur

Estagrirullah, rahatsiz olsaydim cevap yazmazdim.
Ben herkese cevap yazmam. Lakin hiç aklima gelmeyecek sorular görmekteyim bazen.(sadece siz degil).
Tabiki akila takilanin sorulmasindan yanayim bende. Ama bazen her sorumuzun (kendim dahil) cevabini bulamayabiliriz.
(cevap vardir da biz bulamayiz.)O zaman kayitsiz sartsiz iman sadece gelir aklima. Rabbime birakirim gerisini. Tabiki bunu süphesiz herkesde
yapiyordur. Allaha emanet olun.

Günbatımı

Alıntı yapılan: omur - 05 Mayıs 2010, 11:19:32
...
(cevap vardir da biz bulamayiz.)

Evet! Bizim yaptığımız da var olan cevabı araştırmak zaten. Kayıtsız şartsız iman çok şükür ki var! Bizler önce iman edip, sonra hikmetleri araştıranlardanız. (Olması gerektiği gibi...) 

Sağolun, siz de Allah'a emanet olun...

Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana