Engin Muhalefet Hürriyeti Var

Başlatan Mücteba, 13 Şubat 2012, 13:03:19

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mücteba

Engin Muhalefet Hürriyeti Var

Cumhuriyet tarihinin hiçbir devrinde bugünkü kadar söz, basın, fikir, muhalefet hürriyeti olmamıştır.

Bendeniz bu hürriyeti yaşıyorum, yazıyorum.

Bazı muhalifler bu geniş hürriyeti kullanamıyorlarsa bu, öncelikle onların problemidir.

Uluslararası temizlik ve şeffaflık anketlerinde Türkiye'nin notu 10 üzerinden 5'in altındaysa ve muhalefet kokuşmayı yeteri kadar ve gereken sertlikte, sahih bilgilere ve belgelere dayanarak dile getirmiyor ve tenkit etmiyorsa kendisi kabahatlidir.

Fikirleri, inançları, görüşleri, etnik kökeni itibarıyla kimseye yasal baskı yapıldığına dair hiçbir olumsuz vak'a yoktur.

Ülkemizde komünist partisi bile kurulmuştur ve seçimlere katılmaktadır.

Kürtlere, henüz yeterli olmamakla birlikte geniş bir hürriyet verilmiştir.

CHP iktidarda olsaydı, Müslümanların başlarına bir İmam-ı Kebir seçip ona biat ve itaat etmeleri gereğine dair makale yazabilir miydim?

Bendeniz siyasî mânada değil, politikanın üzerinde bir muhalifim.

Kötü olan, insan haklarına aykırı olan, millî kimlik ve kültüre ters düşen, ahlak ve fazilete zıt olan her şeye muhalifim. Muhalefetime şiddet karıştırmayı aklımın köşesinden geçirmem.

Daha pek uzak olmayan zamanlarda mahkemelerde süründüm, cezaevlerinde çürüdüm. Lakin şimdi istediğimi yazabiliyorum.

Elbetteki her şeyi yazmıyorum.

Çünkü: Söylediğin, yazdığın her şey doğru olmalı ama her doğruyu söylemek doğru değildir.

Muhalif politikacılar, bugünkü hürriyeti iğtinam ederek (ganimet bilerek) olumlu olmak şartıyla sert bir muhalefet yapmalıdır.

Ahlaklı, erdemli, bilge kimseler muhalefete yalan dolan, demagoji, popülizm, dezenformasyon karıştırmaz.

Bu memlekette ve her yerde gerçek aydın olmanın birinci şartı, kötülüklere, yanlışlara, ahlaksızlığa, hırsızlığa, kokuşmaya muhalefet etmektir.

Ben kendimi aydın saymam, aydınlık taslamam, sadece okur yazar bir Türkiyeliyim. Okur yazarlığımın hakkını vermek için de olumlu muhalefet yaparım.

Herkes biliyor ki, en fazla muhalefeti İslamî kesimdeki bazı aykırılara yapmaktayım. Özeleştiriyi vazife bilirim.

Kötülük kavramı izafîdir (görecelidir). Pirene dağlarının bir tarafında kahraman, öbür tarafında haydut... Benim ölçülerim İslamî ölçülerdir. Evrensel insan hak ve hürriyetlerinin başında din, inanç, inandığı gibi bir hayat sürmek hakkı gelir.

Bu memlekette, devletimizin imzaladığı uluslararası kadın hakları sözleşmesine aykırı olarak TC başlıklı vesikalarla resmî ve yasal kadın satılıyor, fuhuş yaptırılıyor, bu fuhuştan KDV ve gelir vergisi alınıp bütçeye konuluyor, genelevlerin kapısında devletin polisi nöbet tutuyor; peki kadın hakları savunucuları niçin bu rezalete karşı çıkmıyor. Yasak mı? Değil ama onlar medya ve fikir hürriyetini bu konuda kullanmak istemiyor.

Cumhuriyet tarihinin hiçbir devrinde bugün olduğu kadar iktidar partisine, onun başbakanına saldırılmamış ve hakaret edilmemiştir.

M. Kemal Paşa tenkit edilebilir miydi?

1938'den 1945'e kadar Millî diktatör İsmet paşa'yı tenkit etmek mümkün müydü?

Koyu Kemalist Celal Bayar tenkit edilebilir miydi?

Orgeneral Cemal Gürsel, Orgeneral Cevdet Sunay, Orgeneral Kenan Evren tenkit edilebilir miydi?

Muhalif baylar ve bayanlar!.. Eskisine nispetle çok geniş bir muhalefet hürriyeti vardır. Bahaneleri bırakın da adam gibi muhalefet yapın.


Hem hürriyetleri kullanmıyorsunuz, hem de hürriyet yok diye şikayet edip duruyorsunuz.

Alabildiğine muhalefet edin, lakin asla yalan söylemeyin, iftira atmayın, küfür ve hakaret etmeyin, yıkıcı olmayın.

Eteklerinizdeki taşları dökün, bildiklerini açıkça ve cesaretle söyleyin.

Niçin böyle yapmıyorsunuz? Yoksa sizin tencerelerinizin dipleri de mi karadır?


Mehmet Şevket EYGİ - 13 Şubat 2012 Pazartesi