Kopuk Cümleler

Başlatan Mücteba, 15 Aralık 2011, 12:21:07

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mücteba

Kopuk Cümleler

PAPA 6'ncı Aleksandr Borjiya metotları.

Derin dondurucularda bekletilen ve zamanı gelince çıkartılıp fırına verilen dosyalar, kasetler.

Muhalefet etme, tenkit etme, yanarsın!..


Her yerde şike.

Olup bitenlerin içyüzünü doğru dürüst milyonda bir bilen yok.


Fazilet isimli bir kadın damdan düşüp ağır yaralanmış.

Adalet isimli bir vatandaş trafik kazası geçirmiş.

Bakana üniversitede yumurta atmışlar. Bakan, atmayın, omlet yapın yiyin demiş. Atanlardan biri senin proteine ihtiyacın vardı o yüzden attık demiş... Bari kaynatıp da öyle ataydılar. Mâlum, çiğ yumurta kırılıp akar, pişmiş yumurta akmaz. Hazır lop...

Meclis'te üç parti yeni şike yasasını yıldırım hızıyla geçirmiş.

Yeratında uzun tüneller kazılıyor.

Önemli bir zatın kuyusu kazılıyor.

Birileri ötekiler için kuyular kazıyor. Acaba kazanlar mı, kendileri için kazılanlar mı içine düşecek?

Bir grup sahte sofu gece geç vakitlere kadar gıybet ve dedikodu yapmışlar. Yorgunluktan bîtab düşüp sabah namazına kalkamamışlar.

Adam doktor değil, laboratuar çalıştırmıyor, ne çok kazurat tahlili yapıyor.

Hoparlörü o kadar açmış ki, titreşimin şiddetinden karşıdaki dairenin camı kırılmış.

Lüks arabasıyla yayaya çarpmış, yaralıyı kanlar içinde yerde bırakıp kaçmış.

Maddî kalkınma... Mânevî gerileme ve çöküş...

Topal Osman'a Trabzon mebusu Ali Şükrü beyi öldürtmüşler, sonra Topal Osman'ı haklamışlar.

Diyanet Alevî dedelerine maaş bağlayacak, Câferî imamlar tâyin edecekmiş.

İstanbul'un merkezî bir semti... Gündüzleri normal ticaret yapılıyor, lokantalar, işyerleri... Akşam karanlığı basınca karı satışları başlıyor...

Kız, anne ben Sevgilere ders çalışmaya gidiyorum demiş, sonra olan olmuş.

CIA, MOSSAD...

Müslüman hoca ile Monsenyör piskopos muhabbet diyaloğu yapıyor.

Masonların Mimar Sinan dergisinde büyük ve ünlü Mason Afganî hakkında uzun ve şitayişkâr bir makale yayınlanmış.

"Önüne attığımız yağlı kemiği kemir, yala, ye; başka işlere karışma. Dünyayı düzeltmek sana mı kaldı?"

Beklenen büyük deprem ne zaman olacak?

Van'da depremzedeler bazen sıfırın altında 15 dereceye düşen soğuklarda tir tir titriyormuş.

Zalim ve gaddar kocasının dayağından kaçan kadın caddede otomobil altında kalıp ölmüş.

Ne acayip makine: Üst tarafından domuz eti konuluyor, alt tarafından dana eti mamulü çıkıyor...

Tüyleri kolay yolunsun diye kesilen tavukları sıcak suya koymuşlar, etleri murdar olmuş.

Suriye'de bu yıl içinde beş bin Müslüman öldürülmüş. Vah vah!.. Akşam yemeğine nereye gidiyoruz?

Merhum, borsa işlerine çok düşkün ve meftunmuş, ölürken son cümlesi "Bugün dolar kaç lira?" olmuş.

Köprüde soğukta bütün gece balık tutmuş, üşütmüş ve zatürre olmuş.

Tophane'deki nargile kahvelerinde yangın çıkmış, şimdi nerede nargile içeçekler?

Serveti sadece on milyon dolarcıktan ibaretmiş, bir gece çok hüzünlenmiş, sabaha kadar benim niçin yüz milyon dolarım yok diye ağlamış, inlemiş, kendisini yerden yere atmış, aklını kaçırmış; mahkeme kendisine bir vasî tayin etmiş.

Hacı bey çok sofudur, İsrail malıdır diye Kudüs hurması yemez.

Zinnur hanımın eşarbında tam 36 çeşit renk var.

Sarıklı bir Hoca tutuklanmış, şikecilerin tahliyesi başlamış, Aziz Yıldırım henüz içerideymiş.

Gürcistan'a pasaportsuz gidiliyormuş. Batum'a, Tiflis'e gidip biraz gezeyim bari.

Mostesquieu Kanunların Ruhu kitabında Cumhuriyetin temeli fazilettir demiş.

Ah fazilet, vah fazilet!..


Mehmet Şevket EYGİ - 15 Aralık 2011 Perşembe