Kültür Yetersizliği

Başlatan Mücteba, 20 Kasım 2011, 15:54:49

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mücteba

Kültür Yetersizliği

Halkımızın çok büyük bir kısmının kültürü, zihniyeti, almış olduğu eğitim çok yetersizdir. Bu büyük kısım içinde üniversite mezunları da vardır. Dünya nereye gidiyor?.. Türkiye nereye gidiyor?.. Gidiş iyi midir, kötü müdür, çok kötü müdür?.. Olayların iç yüzü nedir? Gördüklerimiz sebep midir, netice midir?.. Evet halkın çok büyük kısmının bunları öğrenmesi, anlaması, bilmesi çok zordur.

Eğitimimiz yeni nesillere doğru düşünmek, doğru ile yanlışı birbirinden ayırt etmek, muhakeme etmek, hadiseleri bütünüyle görmek, geniş ufuklu olmak, olup bitenlere bilgelik gözlüğüyle bakmak gibi yetenekler kazandıramıyor.

Uzun yıllar boyunca resmî ideoloji eğitimi bol sayıda robotlar, zombiler, peşin fikirliler, beyni yıkanmışlar yetiştirmiştir. (Böyle olmayanlar üzerlerine alınmasın...)

Halkın çok büyük kısmı, yararına ve zararına olan şeyleri ayırt edemiyor.

Halkın yazılı, edebî, zengin Türkçesi çok yetersizdir, hattâ yoktur. Üç yüz kelimelik sokak, çarşı pazar, günlük iletişim Türkçesiyle zaten doğru ve geniş ufuklu ve mantıklı düşünmenin imkanı yoktur.

Halkın hafızası çok yetersizdir.

Halkın dikkati çok azdır.

Halkın büyük kısmı sersemletilmiştir, uyuşturulmuştur.

Dünyanın en akıllı çocuklarını bizim sözde millî eğitimimizin pençesine veriniz, kısa zamanda geri zekalı olurlar.

Atalarının mezar taşlarındaki Türkçe yazıları okuyamayan nesiller yetiştirdik.

Çalıkuşu romanının 1928'den önceki baskılarını okuyamıyoruz.

Liselerinde doğru dürüst mantık okutulmayan bir ülkede yaşıyoruz.

Beyinlerimiz peşin fikirlerle doldurulmuş ve dumura uğratılmış.

İslam medreseleri kapatılmış, tarikat tekkeleri kapatılmış. Ağır baskıların altında ezilmiş ve sindirilmiş Sünnî Müslüman çoğunluğun durumu parlak değil.

Fikir ve kültür eserleri çeşitli dünya ülkelerinde, çeşitli dillere (oralardaki yayınevleri tarafından) çevrilmiş kaç düşünürümüz var?

Halkın büyük kısmı sloganlarla, klişelerle düşünebiliyor.

Büyük medya bir ülkenin halini gösteren aynadır. Bizim medya aynamıza bakınız.

Geçmişimizi bilmiyoruz, halimizin ne olduğunu bilmiyoruz, geleceğimizin ne olacağını tahmin ve tahayyül edemiyoruz.

Doğru düşünceler ve inançlar hangileridir?

İyi İşler, ameller, aksiyonlar; eylemler hangileridir.

En fazla güzellik konusunda bocalıyoruz. Ülke çirkinlikler meşheri haline geldi.

Okullarımızdaki, bilhassa liselerimizde okutulan sosyal konulara ait ders kitaplarına bakınız. Bir de medenî ülkelerin mekteplerindeki ders kitaplarına. Bizdeki kültür ve eğitim sefaletini hemen anlarsınız.

Bizde sözde mecburî din dersi okutuluyor. Siz hiç din dersi kitaplarına baktınız mı? Tam bir aldatmaca...

Bendeniz halkımıza geri zekalı ve aptal demiyorum. Bizim halkımızın aklı ve zekâsı yeterlidir ama resmî ideoloji, ideolojik eğitim, vesayet sistemi zeka ve aklımızı körletmiştir.

Bilgimiz ve kültürümüz yeterli değildir.

Ahlak ve karakterimiz yeterli değildir.

Güzellik ve estetik boyutumuz yeterli değildir.

Bunlar yeterli olsaydı, Türkiyenin uluslararası temizlik ve şeffaflık notu (10 üzerinden) 5'in altında olmazdı.

13 yaşındaki kızın ırzına 26 kişi geçmezdi.

En az bir milyon Türkiyeli, en büyük klasik şairimiz Fuzulî'nin divanını orijinal metninden, zevk ve haz alarak okuyup anlayabilirdi.

İstanbul Üniversitesinin Beyazıt'taki anıt kapısının altından geçen öğrenciler üstteki dev Türkçe kitabedeki yazıyı okuyabilirlerdi.

Yazık, çok yazık!..

Zekamız ve aklımız dumura uğradı.

Mantık ve idrak mahrumu olduk.

Ne olup ne bitiyor, haberimiz yok.

Kendilerini aydın sananlar.

Bin yıllık Türkçe yazıyı okuyamayanlar.

Seksen yılda seksen milyon genç yarattılar her yaştan.


Mehmet Şevket EYGİ - 20 Kasım 2011 Pazar