Sınavdan atılan başörtülü kız

Başlatan Mücteba, 16 Haziran 2012, 13:33:42

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mücteba

Sınavdan atılan başörtülü kız

Eşitlik edebiyatı yapıyorlar, Anayasa metinlerine eşit ilkesini yazıyorlar ama eşitliği hayata geçiremiyorlar.

Birkaç gün önce başörtülü bir kızcağız sınav salonundan atıldı. Niçin başı örtülüymüş. Ne büyük suç!

Sizin eşitliğiniz bu mudur?

Buysa, yazıklar olsun size.

Bu Müslüman kız İngiltere'de sınava girmiş olsaydı atılacak mıydı?

Norveç'te, Avusturya'da, İsveç'te,  Finlandiya'da ve öteki medenî demokrat ülkelerde...

Hiçbirinde atılmazdı...

Bizde atıldı.

Çünkü bizde eşitlik yoktur.

Birtakım egemen azınlıklar çoğunluktaki Müslümanlardan daha eşittir.

Böyle bir eşitsizlikten, haksızlıktan en fazla medenî çağdaşların rahatsız olması gerekmez mi?

Eminim ki, medenî bir insan olan Gülay Göktürk hanımefendi bundan çok rahatsız olmuştur.

Gencecik bir kız öğrenci... Başına bir Avrupa eşarbı bağladığı için sınav salonundan atılıyor ve geleceği karartılıyor... Bu bir vahşettir,  faşizmdir, despotluktur, vicdansızlıktır. Medenî düşman orduları bile bunu yapmaz...

İstanbul 1919-1922 yılları arasında işgal edildiği vakit yabancı ordular hiçbir İslam kızının ve kadınının başını açmaya teşebbüs etmemişler, Müslümanların dinine şeriatına saygı göstermişlerdi.

Mü'min olsun, ateist olsun hiçbir medenî insan böyle bir rezalete göz yummaz.

Bu kızcağızı imtihan salonundan atan kimseleri araştırın, bakın altlarından ne Çapanoğulları çıkacaktır.

Çoğunluğun, azınlıklar kadar eşit olmadığı bir ülkede insan hakları ayaklar altında demektir.

Türkiye'nin Sünnî Müslüman çoğunluğu, bu rezaleti gereği gibi, gerektiği şiddet ve enerji ile protesto etti mi?.. Heyhat!..

O halde Sünnî çoğunluk bu hakaretlere lâyıktır.

Her Müslüman köşe yazarı, her gazeteci bu konuyu işlesin demiyorum ama yeterli sayıda Müslüman yazar bu konuda protesto yazıları kaleme aldı mı?

Bakın, küçük bir azınlık kürtaj konusunda ne kadar yaygara kopartıyor, ses çıkartıyor.

Biz Müslümanların üzerine sanki ölü toprağı serpilmiştir.

Ayasofya için yapılanları siz yeterli mi buluyorsunuz?

Niçin geçen Mayıs ayının sonunda Ayasofya önünde bir milyon Müslüman toplanmadı ve bir yıl içinde ulu mabet cami yapılmazsa oy vermeyeceğiz demedi?

Müzeymiş de turistler geziyormuş da falan filan... Bırakın bu bahaneleri!.. Ayasofya'nın karşısındaki Sultan Ahmet Camii müze değil ama orayı gezen turistlerin sayısı daha fazla...

Avrupa Birliği istemezmiş... AB'nin bu gibi şeylere karışmaya ne hakkı var? İspanya'da katedral yapılan Gırnata Camii'ni müze haline getirirlerse biz de Ayasofya'nın müze kalmasına razı oluruz...  Aksi takdirde ulu mabet cami olmalıdır. Birkaç kere yazdım, tekrarlayayım:

Fatih Sultan Mehmet Han'ın vakfiyesindeki lanet şartı devam etmektedir.

Bu lanetten herkes korksun.

Ülkeyi idare edenler de korksun, idare edilenler de...

Ayasofya'nın tekrar cami yapılması onun sanat, kültür, turizm değerine ve hizmetine gölge düşürmez.

İçinde Allah'a ibadet edilmesi için inşa edilen bir mabet ibadete açık olmalıdır.

İstanbul'u, Ayasofya'yı bize miras ve emanet olarak bırakanların vasiyetlerine hıyanet etmek bu ülkeye uğur, huzur, selamet getirmez.

Fatih'in vasiyetinden ve lanetinden bahsetmek bazılarının işine gelmez ama o vasiyet, o lanet yürürlüktedir.

Bu yüzden bin türlü kriz, uğursuzluk, bela, musibet ile boğuşuyoruz.

Dualı bir şehirde yaşadığımız için başımıza henüz taş yağmıyor.

Ne zamana kadar?..

Biz Müslümanlar, vazifelerimizi yapmazsak, ansızın gelebilecek bir azaptan korkalım... Ansızın...

(Başı örtülü olduğu için salondan atılan Müslüman kız için birkaç gün yeni bir imtihan yapılmış, haksızlık ve hakaret bir dereceye kadar telafi edilmiş... Lakin yüzde yüz telafi edilmemiştir.)


Mehmet Şevket EYGİ - 16 Haziran 2012 Cumartesi

mazhar

Pekünlü profesöre hapis cezası!


Ege Üniversitesi'nde başörtülü öğrencinin, 'okula girmesini engellediği' öne sürülen Prof. Pekünlü 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı


13 Eylül 2012 Perşembe, 20:30:33
Ege Üniversitesi'nde öğrenim gören başörtülü bir öğrencinin, ''okula girmesini engellediği'' öne sürülen Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü, öğrencinin eğitim öğrenim hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Pekünlü'nün, Ege Üniversitesi (EÜ) Fen Fakültesi Astronomi Bölümü'nde öğretim üyesi olarak görev yaptığı dönemde, ''fakültenin matematik bölümü öğrencilerinden F.N.G'nin, başörtülü olması nedeniyle okula girmesini engelleyerek eğitim öğrenim hakkını ihlal ettiği'' iddiasıyla açılan davada karar duruşması yapıldı.

İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasına, Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü ile davacı F.N.G. ve tarafların avukatları katıldı. CHP İzmir milletvekilleri Birgül Güler Ayman ve Mustafa Moroğlu da duruşmayı takip etti.

Müşteki F.N.G'nin avukatlarından Turan Tutumlu, duruşmada, sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğunu iddia ederek, Prof. Dr. Pekünlü'nün cezalandırılmasını istendi.
Bir diğer müşteki avukatı Hasan Erdoğan da sanığın müvekkillerinin eğitim ve öğretim hakkını engellediğini ve bu yönde bir pişmanlığının söz konusu olmadığının görüldüğünü savunarak, cezalandırılmasını talep etti.

Sanık avukatı Murat Ülkü ise son savunmasında anayasa ve AİHM kararları doğrultusunda, türbanlı olarak derse girilmesinin yasak olduğunu öne sürdü.

Ege Üniversitesi Rektörlüğü'nden mahkemeye gönderilen yazıda da bu konuda hukuksal bir değişiklik olmadığının belirtildiğini savunan Ülkü, ''Müvekkilim, sadece türbanla üniversiteye derse giren öğrencileri tutanak ile tespit etmiştir. Bu bir suç değildir. Hiç bir öğrencinin eğitim hakkını engellememiştir. Beraatini talep ediyorum'' dedi.

Mahkeme hakimi, tarafların iddia ve savunmalarını dinlemesinin ardından sanık Prof. Dr. Pekünlü'nün F.N.G'nin eğitim öğretim hakkını hukuka aykırı olarak engellediğine hükmetti.
Sanığın, Türk Ceza Kanunu'nda eğitim öğrenim hakkının engellenmesi eylemini düzenleyen 112. Maddesi'nin 1. fıkrasında yer alan, ''Öğrencilerin toplu olarak oturdukları binalara veya bunların eklentilerine girilmesine veya orada kalınmasına engel olunması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur'' düzenlemesi gereğince 2 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına karar veren hakim, cezayı sanığın duruşmalardaki iyi halini göz önüne alarak 2 yıl 1 ay hapse indirdi.
Hakim, sanığa verilen cezanın ertelenmesine ve paraya çevrilmesine yer olmadığına hükmederek, temyiz yolu açık olarak duruşmayı bitirdi.

Sanık avukatı Murat Ülkü, duruşmanın ardından yaptığı açıklamada, kararı temyiz edeceklerini söyledi.

Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü Öğrencisi F.N.G, fakülte astronomi bölümü öğretim üyelerinden Üyesi Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü tarafından fakülte binasına başörtülü olarak girişinin engellendiği ve cep telefonuyla fotoğrafının çekildiği iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulunmuş ve Pekünlü hakkında ''Eğitim öğretim hakkını engellenmek'' suçundan dava açılmıştı.


AA.habertürk.com