PKK ve APO Meşruiyet Kazandı | Boğaz’da erguvanlar açarken

Başlatan Mücteba, 26 Mart 2013, 12:41:16

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mücteba

PKK ve APO Meşruiyet Kazandı

PKK terörünün iki ayrı çözüm ihtimali vardı. Biri İslamî çözüm, diğeri laik çözüm.

Son gelişmeler laik çözümün tercih edildiği gösteriyor.

Artık PKK terör örgütü olmaktan çıkmış, meşruiyet kazanmıştır.

Abdullah Öcalan İmralı'da mahpus olmasına rağmen, sanki esir düşmüş bir devlet başkanı veya kumandan gibi muhatap kabul edilmiştir.

Son gelişmelerden sonra silahlar gerçekten susacak, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya barış, huzur ve güvenlik gelecek midir? İnşaAllah gelir... Bendeniz kötü senaryolar tahayyül ediyorum. Bahane mi yok, bir müddet sonra çatışmalar yeniden başlayabilir.

PKK nedir?.. İsrail ve Siyonizm... Ermeni emperyalizmi ve emelleri... Kripto Yahudiler... Kripto Ermeniler... Anadolu'yu tekrar bir Haçlı ülkesi yapmak isteyenler... Pakraduniler... Dolaylı olarak, Samsun'dan Hopa'ya kadar yeni bir Pontus düşleyenler...

Şu anda kesin cevabı verilemeyecek bazı sorular var:

Bir sene sonra Apo yine cezaevinde olacak mı?

PKK konusundaki son gelişmeler İsrail'in İran'a saldırması için bir hazırlık mıdır?

Türkiye ile İran'ın savaşması önlenebilir mi?

Kürtler Türkiye'deki Sünni Müslümanlığın çok güçlü bir unsuruydu. On yıllar boyunca planlı ve programlı olarak Kürt medreseleri, Kürt tarikatleri yıpratıldı, çökertildi. Meydan zâhiren Kürt ve Müslüman görünen, gerçekte ise Yahudi, Ermeni, Pakraduni güçlere bırakıldı.

Buna benzer bir tahribat Türk Sünni kesimde de yapıldı. Sünniler yüzlerce, birbirinden kopuk parçaya ayrıldı, ehl-i Sünnet birliği kaldırıldı, yerine İslam Protestanlığı mozaiği aldı.

PKK satrancı gitgide büyük bir kumar halini almış görünüyor.

Kürt nüfusu belli bir bölgede değil, ülkenin sathına yayılmıştır. Türkiye'den kopacak bağımsız bir Kürdistan artık düşünülemez.

1910'da Osmanlı Jöntürkleri gaflet içindeydiler, ordu gırtlağına kadar siyasete batmıştı, Balkan Harbi'ni önceden göremediler, tedbir alamadılar.

Sünni İslami kesimin son çok önemli gelişmeler karşısında neler düşündüğü, ne gibi tedbirler aldığı doğru dürüst bilinmiyor. Binlerce fırkaya ve hizbe ayrılmış Sünniler bir federasyon veya konfederasyon çatısı altında bile toplanmış değiller.

Şeamet dellallığı yapmak istemem ama son gelişmelerden en fazla zarar görecekler Sünni Kürtlerdir.

Keşke icazetli Kürt uleması, Kürt meşayıhı, Kürt ziyalıları bir şura halinde toplansalar ve birtakım kararlar alsalar.


"İkinci yazı"

Boğaz'da erguvanlar açarken


Yeni bir ilkbahar... Bu kaçıncı bahar? Boğaziçi kıyıları, yeşillenmeden önce erguvanî bir renge boyanır. Vakit kaybetmeye gelmez, kısa sürer bu erguvan cümbüşü... Eminönü'nden bir vapura binersin ta Beykoz'a, Sarıyer'e kadar Boğaziçi'nde bir sefer yaparsın. Yalıları, koruları, ağaçları, çiçekleri gördükçe için açılır. O çirkin yapılaşmaya baktıkça için kararır. Bu dillere destan güzelliği tahrip edenlere beddua edersin.

1950'li yıllarda merhum üstad Mahir İz Beyefendi ile Sarıyer'e giderdik, meşhur börekçide karnımızı doyururduk; oradan, biraz ötedeki muhallebiciye uğrardık. İstanbullu olmanın bin şartından biri su muhallebisi yemektir. Bu muhallebiyi sevmeyenlere İstanbullu diyemiyorum.

Mahir Bey'in ablası hanımefendinin Kanlıca'da bahçe içinde konak yavrusu bir evi vardı. Hoca yaz aylarında bazen orada kalırdı. Hatırımda yanlış kalmadıysa salı günleri öğleden sonra Celal Hoca,  Cevat Rıfat Atilhan, Kuleli Lisesi hocalarından muhterem bir edebiyat öğretmeni gelirlerdi. Fevkalade sohbetler yapılırdı.

Bir gün Hocayla Kanlıca'da bir eski zaman kahvesine gitmiş,  yoğurdu yiyorduk. Sokaktan boylu poslu, Kürt tipli seyyar bir bıçak satıcısı geçmişti. Yayvan bir sepete bıçaklarını doldurmuş, Üsküdar'dan Beykoz'a bağıra bağıra, sata sata gidiyor. Mahir Hoca o zatı işaret ederek "Bilir misiniz bu adam Mesnevi-i Şerif'i ezbere bilir" demişti. Osmanlı kültürü bu, seyyar bıçak satıcısına Mesnevi'yi ezberletmiş.

1950'li yıllarda, Celal Hoca Çubuklu'da yazları geçirdiği harap konakta, Hazret-i Ali'yle Hazret-i Muaviye arasındaki ihtilafı anlatan seri dersler vermeye başlamıştı. Bina haraptı, içinde elektrik yoktu. Hocanın dersleri duyan geldi duyan geldi... Hoca dersleri kesmek zorunda kaldı.

Boğaziçi'nde leziz memba suları vardı. Sarıyer'deki Çırçır suyu, Çubuklu suyu; karşı tarafta Kefeli suyu denilen bir su vardı ki böbrek hastaları ilaç gibi içerlerdi.

Çocukluğumda Boğaz balık kaynardı. Beykoz önlerinde kalkan balıkları tutulurdu.

Bacalarından buram buram kömür dumanları savuran Şirket-i Hayriye vapurlarıyla yunuslar yarış yapardı.

Eski vapurların isimleri ne kadar güzeldi: İnşirah... İnbisat... Neveser...

Kadıköy tarafına sefer yapan yandan çarklı Halep ve Basra gemilerine yetişmiştim.

Gençler şu hüküm cümlesini iyi anlayamazlar: Boğaziçi'nin canına okuduk!

Bir Boğaziçi medeniyeti vardı, bir Boğaziçi kültürü vardı... Boğaziçi başlı başına bir sanattı.

Boğaziçi'nde çok kötü gelişmeler, yapılaşmalar, betonlaşmalar, tahribat oldu ama yine de bir şeyler kaldı. Tavsiye ederim, vaktiniz olursa orada bir vapur turu yapınız. Dilim alışmış vapur diyorum. Vapur, kazanları kömürle çalışan buharlı gemilere denir. Şimdi onların yerini dizelli gemiler aldı. Siz isterseniz nostaljik mostaljik deyin ama eski gemiler daha güzeldi.


Mehmet Şevket EYGİ | 26 Mart 2013 Salı 00:25

ihvan

şükür birkere en azından KAN durmuştur..doğuda yaşadığım için doğuyu tahlil etmede yazarımızdan daha şanslı ve tecrübeliyiz en azından.arkadaşlar herkesin bir hesabı var,tamam olsun.şu olacak bu olacak...ama acizane buradan zenginlerimize sesleniyorum.1.acilen iş sahaları açın.2.en önmelisi acilen talebe yurtlarının sayısını çoğaltın..batı doymuş yurtlara,en azında öyle görünüyor.ama doğuda eksiklik fazla.ilçelere yatırım yapılsın.acilen,batıda daki arkadaşlar şunu iyi bilmeli.doğuda kürtlerin yüzde 80 i sağlam MÜSLÜMANDIR.ve bu insanları kazanmak kolaydır.Selahaddini Eyyübi torunları na yeterki hizmet anlamında ulaşabilelim..KAZANIRIZ bi İZNİLLAH.

son yolcu

İhvan kardeşim doğudaki insalanalrı %80 i müslümandır ve iyide bir müslümandır buna katılıyorum fakat batıya oranla bu bölgede her mahallede bir şeyh her sokak başına bir cemaat evi vardır, hemde her türlüsünden, burdaki insanlara doğruyu anlatmak çok zordur hele hizmet etmek başlı başına bir sıkıntı...

Yaşıyoruz görüyoruz, bir apartmanda 20 daire varsa emin olun 10 unun bağlı olduğu bir yer vardır ve en az 9 ununkinde ehli sünnete ters durumlar vardır, diğer kalan 10 daire ise memur kesim ...

Ne kadar uğraşsanda doğruyu anlatamazsın, hiçbir yere bağlılığı bulunmayan birine bir şeyleri anlatmak daha kolaydır , herkes bulunduğu yerin yanlışları ayan beyan ortada da olsa görmüyo gözüne gözüne soksanda görmüyo...

durum bu kadar zor ve şunuda eleştirmeden geçemeyeceğim keşke bu bölgedeki kardeşlerimizde
batıda herşeyiyle hizmet eden kardeşlerimiz gibi özverili çalışabilseler ,

buraya gelenler zorluğu görünce oturup kalıyolar gerçek bu...

VE AŞKKKKKKKK İNSANIN ALNINA DOKUNDU... SÜBHANE RABBİYEL ALA ...

amanbe

Yeni iş sahaları açılması konusundaki fikre katılıyorum. Zenginlerin çoğu, iş adamları, müteahhitler vs. doğu kökenli ama bunlar kendi memleketlerine yatırım yapmıyorlar. Daha önce de yapmamışlar ki kayda değer bir yatırım yok görünürde. Ayrıca eğitim seviyesinin yükseltilmesi ve aşiretçiliğin, feodalitenin kalkması da olumlu olacaktır ama zor. İnsanlar din gayretinden çok aşiret gayreti için uğraşıyorlar. Toprak kavgaları, kan davaları, töre cinayetlerinde bunu bol bol görüyoruz. Sonu hayır olur inşaAllah.

ihvan

kısmen haklılık payınız var..m.ş.eygi hocam karamsar bir tablo yazınca.bu kadar karınlıkta olmadığımızı belirttim..yazdığınız olumsuzluk gibi görünen meselelelri biz aşarız Allahın izniyle..bir ilçemizde  o bölgenin bir kanaat önderinden dolayı hizmetin zor olacağı söyleniyordu..hatta girilemeiyeceği söyleniyordu..lakin milletimiz hizmeti görünce  o dediğniz olumsuzluklar kısmen aşılabiliyor...bu anlamda herkese  gayret düşüyor..gayret bizden..amanbe kardeşiminde dediği gibi.doğulu büyük holdinğler acilen yatırıma başlamalı..doğudan olup.doğuya çivi çakmayanlar var...onlarında bir anlamda mesuliyeti var.

son yolcu

Sizinde iş konusunda kısmen haklılık payınız var ama söylediklerininz tamamına katılmıyorum , ben iş arıyorum diyenlere şaşırıyorum bir iş veren olarak biz çalıştıracak işçi bulamıyoruz gerçekten , kalifiye eleman bulmak artık çok çok zor bence işsiz değil işe yaramayan adam çok, bütün herkes kendini garantilemek için devlet işi istiyo biraz kapasitesi olanlar sınavlardan falan zaten giriyolar belediyeler zaten başkanların adamlarınca yağma ediliyo geri kalan işsiz sınıf ise kolay masa başı iş istiyo bunuda vermeye razıyız keşke bunu becerebilecek kadar iş gelse ellerinde, üniversite mezunlarının hali ortada konuşmaya gerek yok sadece ellerinde diploma başka bir işe yaradıkları yok,
bahsettiğiniz yatırım olayları doğunun ücra köşeleri için köyleri kasabaları için olabilir , oda ancak hizmet sektörü için olabilir okulmuş,hastaneymiş falan, o bölgedeki iş gücünün çoğu zaten batıya kaymış durumda istanbulun çoğunu doğudan gelenler oluşturuyo,

Üzülerek söyleyeceğim ki sizin o yatırım istediğiniz yerdeki insanlar düşündüğünüz kadar da masum değiller...


VE AŞKKKKKKKK İNSANIN ALNINA DOKUNDU... SÜBHANE RABBİYEL ALA ...

ihvan

fikirlerime herkesin katılımını beklemiyorum.tesbitlerim doğuanadolu için hayatiyet taşıyor..zenginlerimize gönül mücahidlerine  büyük ihtiyaç var bu bölgede..ve bu bölge insanın 10 tane şeyhide olsa...kuran hadimlerine saygısı sevgisi bir başkadır.efendim.