Halka Domuz Eti Yedirenlere ve Yedirtenlere Lanet Olsun!

Başlatan Mücteba, 15 Haziran 2012, 10:39:51

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mücteba

Halka Domuz Eti Yedirenlere ve Yedirtenlere Lanet Olsun!

Bütün medya yazdı haber verdi, siz de okumuş dinlemişsinizdir. Bakanlık tahliller yaptırmış, 13 firmanın halka domuzlu, eşekli, atlı, tavuk döküntülü, mağşuş (katışık) pide, sucuk, sosis vs. yedirdiği anlaşılmış. İçlerinde çok büyük bir firma da var.

Bütün bu sahtekarlıkların ana sebebi, Belediyelerin devamlı ve çok kapsamlı denetim ve tahliller yaptırmamalarından ileri gelmektedir.

On üç firmanın teşhiri hamamın namusunu kurtarmak kabilinden bir şeydir.

Binlerce firma devamlı ve sıkı şekilde denetilmeli, sahtekarlık yapanlar çok ağır cezalara çarptırılıp kapatılmalıdır.

Bugünkü küçük ve gülünç cezalarla sahtekarlıklar, 100'de 100 halis danadan yapılmış domuz sucuk ve sosisleri yedirilmesi önlenemez.

Belediyeler sahtekarların üzerine niçin gidemiyor?

Sahtekarlar ve yanlarında çalışan işçiler de vatandaştır. Her vatandaşın seçimlerde bir oyu vardır. Üzerlerine çok gidilirse, düşman olur ve bir dahaki seçimde bize oy vermezler...

At etinden yapılmış sucuk haram olmaz ama domuz ve eşek etinden yapılanı haramdır. Müslüman halka böyle haram gıdaları kimsenin yedirmeye, yedirilmesine göz yummaya hakkı yoktur.

Ben Müslüman bir vatandaş olarak, denetim vazifesini yapmayan belediyelere (hangi partiden olurlarsa olsunlar) hakkımı helal etmiyorum.

Daha da ağır konuşuyorum: Halka domuz ve eşek eti yedirdikleri için Allahın laneti üzerlerine olsun!

Gıda maddelerini ve meşrubatı denetlemek sadece Bakanlığın işi değildir. Aynı zamanda belediyelerin işi ve vazifesidir. Bu vazifelerini ve hizmetlerini hakkıyla yapmayanlar haindir.

Vazifelerini yapan, halka domuz ve eşik eti yedirmeyen vatansever, vazifeşinas, halka sâdık belediyeler de vardır elbette. Onları tebrik ediyorum. Allah kendilerini doğru yolda sâbit-kadem eylesin ve bütün hayırlı işlerinde başarılar nasip etsin.

Eskiden tahlil yapmak zordu. Zamanımızda çok kolaydır. İlim, teknik, hayatî kimya çok ilerlemiştir. Belediyeler çok zengin olmuştur.

Hükümet Meclis'e yeni bir kanun tasarısı sevk etmeli ve gıda maddelerinde, içeceklerde hile yapan, halka domuz ve eşek eti yediren, mısır şurubundan sahte bal üreten, mağşuş gıda maddesi satan firmalara çok ağır ve ezici cezalar getirmelidir.

Bu gibi sahtekarların gözünü yaşına bakılmaz. Onlara acınırsa, halka zulm ve gadr edilmiş olur.

Halk da halklığını bilsin, yediğine içtiğine dikkat etsin.

Ey Gazi Hünkar ne hallere düştük!.. Yüzde yüz dana eti diye domuz eti yiyoruz.

Yüzde yüz doğal bal diye mısır şurubu tüketiyoruz.

Din, ahlak, fazilet, haysiyet, mürüvvet, adalet, insaf, istikamet elden gidince işte böyle olur.

Halka domuz eti yedirenlere ve yedirtenlere tekrar lanet ediyorum.


Mehmet Şevket EYGİ - 15 Haziran 2012 Cuma

tk1978

Halk yemesin Kardesim. Öyle her seyi her yerde oturup yersen, sana degil Domuz eti, Insan eti dahi yedirirler. Insan bi arastirir, adam Helal etmi satiyor satmiyormu. Ama yok... Et olsun´da ne olursa olsun mantigi ile herkez heryerde gönül rahatligi ile yiyiyorlar. Halkimiz´dan belli degilmi. Acilip sacilip disarda dolasiyorlar. Yanindaki Boynuzlu iki ayakli Hayvanlar´da Erkek diye yaninda dolasmaktalar. Bu nasil olur? Ancak Domuz eti yemekle olur. Baska´da olmaz. Müslüman, asla hanimini baldiri ciblak sokaklar´da millete baktirmaz. Migdesi almaz. Ama aliyorsa demek ki bir sorun var. Sorunun´da kökü belli. Haram yemek, bilhassa Domuz etini tüketmek.

osmanlı

Cevap güzel (hatta az bile) ağzına sağlık tk1978.
Devrimci akıla sahip olanlar, luciferin yeni dünya düzenini yemezler...

mazhar

Gıdada Domuzluk Etmeyelim

"Yatcaz- kalkcaz, yicez- işcez, yüzcez" üçgenine hapsedilen tatil anlayışının sonucunda tatilciyi tesis dışına çıkarmamanın en basit yolu da "her şey dahil sistemi oldu.
Açık büfedeki  o türlü türlü yemeklerin içinden  içinden ne çıktı? Dana yerine domuz eti... Tatilci bunu bilse o yemeği yer mi?
***
Çocuğunuzla bakkala gittiniz, en masum ürünlerden biri olan sakız aldınız. "Bunun içinde ne var?" deyip içindekileri okudunuz... Aaaa o da ne "yenilebilir sığır jelatini." İnandınız mı?
Veya içi dolgulu bir bisküvi aldınız... O da ne? Jelatiiinnn...
Bakkala gitmişken bir de yoğurt alsaydık. "Bu nasıl yoğurt" demeyin onu da AB'ye uydurduk. Kese yoğurdu gibi maşAllah. İçine ne koyulmuş olabilir ki?
***
Canınız  yaş pasta veya kek çekti. Yanında tavşan kanı bir çay...
Pastaneye gittiniz, yiyeceğinizi seçtiniz...
Lokma ağzınızdayken aklınıza geldi "bu jölenin içindeki jelatinin menşei nedir?
Aman dikkat! Boğazınız da kalmasın...
***
Çekilmiş dişlerinizin yerine "çakma diş", implant, yaptıracaksınız. Diş hekiminize gittiniz muayene oldunuz.
Çene kemiğiniz, damağınız inceldiği için kemiğe dolgu yapılacak. Dolgu malzemesinin kaynağını sormazsanız... Sorarsanız  sığır kemik tozuyla işiniz görülür. Onu da anlarsanız  tabii.
İlaca hiç girmeyelim... Tartışıldı... Fakat Sağlık Bakanlığı'ndan ses çıkmadı. Duyup, okumamışlardır. O kadar meşguller...
***
Yolunuz Ayvalık'a düştü, düşmese de olur gerçi, bir tost yiyelim dediniz veya İzmir'desiniz kumru ekmeğinde bir yengen...
İçine konulan salam, sosise güvenebilmek... Son haberlerden sonra zor gibi.
Hala bazı yerlerde tostu, pideyi yağmak için kullanılan, kılları sarı yağlı boya fırçasını görünce midem kalkıyor.
***
AK Partinin çıraklık döneminde, yediği çiğ köfteye domuz eti katılması dolayı eşiyle beraber tedavi görmek zorunda kalan dönemin İzmir Milletvekili Fazıl Karaman'ı hatırlamak lazım. Etli çiğ köfteyi yasaklamak sorunu çözmüyor.
AB'ye uyacaksak eğer, ne yediğimizi, ne içtiğimizi, ne giydiğimizi, neyle tedavi olduğumuzu net ifadelerle bilmek istiyoruz.
Ambalajlısını, açığını denetleyecek yeteri kadar elemanınız, özellikle de gıda mühendisiniz var mı merak ediyoruz, vatandaş olarak.
***
Buraya kadar "üf" dedik, şimdi de "püf diyelim.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın ne 5 Aralık 2012 tarihinde yayımlanan ve geçtiğimiz mart ayında yürürlüğe giren Türk Gıda Kodeksi Et ve Et Ürünleri Tebliği'nde ne de bu tebliğin uygulama talimatında domuz etine dair bir açıklama yok.
Yoksa , domuzu kasaplık hayvan sınıfına sokan 2006 yılında çıkan "Çiğ Kırmızı Et ve Hazırlanmış kırmızı Et Karışımları Tebliği" nin  4.  maddesi kalktı da kimsenin haberi mi yok.

Piyasada satılan domuz eti ve domuzdan elde edilen ürünler hangi tebliğe, yönetmeliğe göre hazırlanıyor?
Denetim elemanları neye göre denetim yapıyor?
Açıklama bekliyoruz...

***
Domuzun girmediği yer yok gibi... Sizi bir videoyla baş başa bırakayım.


19 Eylül 2013 Perşembe 14:37

bilalsahan@hotmail.com.Habervaktim.com