Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Bir Veda Mektubu

Başlatan c e z a, 11 Eylül 2006, 13:36:28

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

c e z a

___ Öğretmenim! Size 16 Ağustos'un yakıcı sıcağına yenik düşmüş Yalova daki evimden yazıyorum.Saat gece yarısını henüz geçti.İçimde tuhaf bir his var eğer şimdi yazmasam, hiç bir zman yazamayacakmışım gibi geliyor.Hayatımla hesaplaşmak için bu son fırsatım gibi hissediyorum.
___ Hatırlar mısınız,yurttan kaçtığımız akşam,bizi bilardo salonunda yakalamış ve yurda döndüğümüzde banaé Fatih,bilir misin ki,dünyanın en iyi cimrisi,edindiği gerçek dostarını muhafaza edebilendir? Biz gerçek dostsak,arkadaşlığımızı bilardoya değişemezsin." demiştiniz.
___ Sonra,uyuyor numarası yaptığım o gece ,"Allah ım, öğrencilerimi çok seviyorum!Bana ,onların yüreklerine tesir edecek sözleri söyleyebilme gücü ver!Bilmiyorlar,bilseler böyle davranırlar mıydı?"diye dua edişinizi,battaniyemin altında akıttığım gözyaşlarımla dinlemiştim.
___ Ah öğretmenim! bu adamın bizimle çıkarı ne? dye, için için bir öfke duydum ilk zmanlar.O  zamana kadar ya bir karşılık beklenen "eğer"türü sevgiyle veya bir şeylere sahip olmanın sonucu olan "çünkü" türü sevgiyle karşılaşmıştım:"Eğer iyi bir çocuk olursan,ailen seni sever."Seni seviyorum,çünkü o kadar zengin ve ünlüsün ki.."Hep düşündüm;karşılıksız veya mevcut bir duruma bağlı olmayan gerçek sevgi yok mu , diye.Ta ki, sizin benimle paylaştığınız, "herşeye rağmen sevmek"duygusuyla karşılaşıncaya kadar...
___ Düşünsenize öğretmenim;sigara içmem,defalarca yalan söylememe ve bir çok kötü alışkanlığıma rağmen sevebilmek!Ne güzel bir insanı ;kusurlarına,cahilliğine,kötü huylarına rağmen sevebilmek!En çok ihitiyacımız olan sevgi de bu değil midir? Kalbimizin derinliklerinde dunyada kimsenin size aldırmadığını ve sizi gerçekten sevmediğini düşünseydiniz,edindiğiniz mal veya şöhretin,başarı ve unsurların sizin için bir anlamı kalır mıydı? Dünya,başınızın üstüne çöküvermey miydi?Günün birinde gerçek ve doyurucu bir sevgiye ulaşabileceğiniz umudu olmasa,hayatınızın geri kalanını nasıl yaşayabilirdiniz?
___ Ne olur öğretmenim,hep böyle kalın!İanın,üniversiteyi kazanamasam veya son dakikalarımı yaşıyor olsam da; bunu bize tattırmanızın verdiği mutluluk,herşeye bedeldi.Bundan sonra öğrenciniz olma mutluluğunu yaşayabilecek öğrencilerinize de,şu dileklerimi aktarabilir misiniz?
___ "Arkadaşlarım,kardeşlerim,ağabeylerim!..Sizce bu yılınızı iyi geçirdiniz mi?Sağlıklı olduğunuz için hiç sevindiniz mi?Bu yıl kaç defa gün ışığıyla uyandınız?Kaç kişiye sırf içinizden geldiği için bir hediye aldınız?En son ne zman mektup yazdınız veye eski bir arkadaşınızı aradınız?Bunlar,aslında önemsiz gibi görünen küçük ayrıntılar değil mi?İyi bir hayatın bunlar gibi bir çok şeye bağlı olduğunu hiç düşündünüz mü? Öyleyse,bundan sonra dşünün.Yayılın çimenlerin üstüne.Acele edin.Er veya geç çimenler yayılacak üzerinize!"
___ Canım öğretmenim!
Bilseniz,şu an o kadar rahatım ki!Saat 03.00 e geliyor.Artık uyuyablirim,hem de bir daha uyanmamacasına...Hoşça kalın!Sizin "herşeye rağmen "sevginize laık olmayan ama,sizi her zman sevecek olan yaramaz öğrenciniz.

________________________________________
Bu mektup 17 Ağustos 1999 depreminde vefat eden Mesut Fatih Çelik in ,depremden kısa bir süre önce öğretmenine yazdığı mektubudur.Fatih,üniversite imtihanında Bilkent üniversitesi,işletme (burslu)bölümünü kazandığını öğrenemedi.Mektubu Fatih in annesiienkazın altından bulup Fatih in öğretmenine getirmiştir.
_________________________________________

duha

gerçekten çok etkiliyiciydi...

paylaşımın için saol :wink:
söz Hayâtî'dir; İnanç taşıyoruz.....

[/center]

c e z a

saol cnm bu forum bir an unutuldu sanmıştım teşekkürler evet gerçekten çok etkileyici...