Sadakat islami Forum

DİNİ KATEGORİLER => İSLAM-GENEL => Konuyu başlatan: karatoprak1975 - 24 Temmuz 2005, 13:50:18

Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: karatoprak1975 - 24 Temmuz 2005, 13:50:18
Kaderi nasıl anlıyoruz?

İnsan bir şeyi yapmak ister, bir şeyi yapmaya niyet eder, birçok seçenek içinden birisini tercih eder, seçer. Allah da, insanın tercih ettiği şeyi yaratır. Meselâ, elimizi kaldırmak istedik, indirmek değil de kaldırma tercihini yaptık, işte o anda Allah elimizi kaldırıyor. Çünkü biz kaslarımıza, kanımıza, beynimize, hükmedemiyor, söz geçiremiyoruz. Bu yapma ve yaratma işini Allah yapıyor. Elimizi kaldırdık ve karşımızdaki adamın suratına bir tokat indirdik. Tokat vurmayı isteyen kim? İnsan. Tokadı, adamın suratına indirmeyi yaratan kim? Allah. Burada sorumlu kim? İnsan. Yine elimizi kaldırdık, karşımızdaki arkadaşımızın yüzünü okşadık, ona olan sevgimizi ifade ettik. Arkadaşımızın yüzünü okşamayı isteyen kim? Biz. Elimizi arkadaşımızın yüzüne değdiren kim? Allah. Burada sorumlu kim? Yine insan.

İSTEDİĞİMİZ YARATILIR
Demek ki, biz ne istesek, hangi işi yapmayı tercih etsek o işi Allah yaratıyor. Ve yapılan işten sorumlu oluyoruz. İşte Allah'ın bu yaratmasının adı kaderdir. Allah dilimizi yaratmış. Dile konuşmayı da vermiş. Biz kötü söz söylemeyi tercih edince Allah o kötü sözü yaratıyor ve dilimizden dökülüyor. İyi söz söylemeyi tercih edince de Allah o iyi sözü yaratıyor ve o da dilimizden dökülüyor. Kötü söz söyleyince sorumlu biziz. İyi söz söyleyince de sevilen biziz. Kader nedir? Allah'ın dilimizi, dilimize konuşma özelliğini vermesi ve söyleyeceğimiz sözü yaratmasıdır. Biz de o dili kullanmada sorumlu oluyoruz. İyisine de, kötüsüne de...

'BENİ HASTA ETTİN'
Allah diyor ki: "Ey kulum hangi yolu istersen seni o yolda götürürüm. Öyle ise sorumluluk sana aittir." Bu konuda güzel bir örnek: Bir adam üç yaşındaki bir çocuğu omzuna aldı, gezdiriyor. Çocuğa, "Nereye istersen seni oraya götüreceğim" dedi. Çocuk karşıdaki yüksek tepeye çıkmayı istedi. Adam da onu alıp, yüksek tepeye çıkardı. Biraz sonra çocuk üşüdü. Başladı ağlamaya, sızlamaya. Kendine iyilik eden adama dedi ki: "Beni buraya getirdin, üşüttün, hasta ettin." Adam da çocuğa, "Sen istedin, ben getirdim" diyecek, suçu kabul etmeyecek, üstelik çocuğa kızacak da.

TERCİH ETMEK
İşte Allah insana akıl gibi iyiyi kötüden, güzeli çirkinden, hayrı şerden, yanlışı doğrudan, faydalıyı zararlıdan imanı küfürden, Cenneti Cehennemden ayırt edebilecek bir nimet vermiş, Bütün bu birbirine ters olan şeyleri de yaratmış ve insanı serbest bırakmış. Demiş ki: "Ey kulum, sen hangisini tercih edersen, hangisini yapmak istersen, Ben onu yaratırım." Kul seçeneklerden birini tercih ediyor, Allah da o fiili, o işi yaratıyor. Niyet edip yapan insan mı sorumlu, yoksa o işi yaratan, var eden Allah mı? Tabii ki, insan. Niye, çünkü isteyen insanın kendisi. "Allah isteseydi, ben o kötü işi yapmazdım, o zararlı yolu tercih etmezdim" denmez. Neden denmez? Çünkü o zaman insanın aklının olmaması, tercih etme imkanının bulunmaması gerekir ki, bu da mümkün değildir. Madem akıl var, seçme imkanı var, ayırt etme yönü var. Onu kullanmak lazım.

KAZAYI YAPAN SUÇLU
Adamın biri, yepyeni bir araba aldı, düm düz bir yolda giderken, yoldan çıktı, gitti yolun kenarında duran bir kayaya arabayı bindirdi. Şimdi bu adam, yolu yapanı, arkadan gelen arabayı, biraz sonra gelen trafik polisini, arabayı yapan fabrikayı suçlamaya kalksa ona ne derler? Gülerler, değil mi? Çünkü tek suçlu var, o da adamın kendisi. "Zaten bu benim kaderimde varmış" deyip de suçu kadere atabilir misin? Veya yolda giderken, hızını artırdı, biraz sonra önünde seyreden arabaya arkadan vurdu. Biraz sonra trafik polisi geldi, kimi suçlu çıkarır? Çarpan adamı tabii. Neden? Çünkü vuran o. "Öndeki çok yavaş gidiyordu, biraz hızlı gitseydi vurmazdım" diyebilir mi? Bir de üstüne üstlük, "Ne yapalım kader bu" deyip sorumluluktan kaçabilir mi?

'BEN BİLİYORDUM'
Bir başka örnek. Adam yolda araba kullanırken, geldi geldi viraja çok hızlı bir şekilde girdi, arabayı toparlayamadı ve uçuruma yuvarlandı. Az sıyrıklarla kurtuldu. Biraz sonra başka bir adam geldi, dedi ki: "Ben zaten senin böyle olacağını biliyordum, ben yukarıdan gördüm, o hızla virajı alamazdın, mutlaka uçuruma yuvarlanacaktın." Kazayı yapan, o adama, "Suçlu sensin, sen benim uçuruma yuvarlanacağımı bildiğin için ben bu kazayı yaptım" diyebilir mi? Demek ki, Allah'ın önceden bizim yapacaklarımızı bilmesi, bizi sorumluluktan kurtarmaz. Bir olayın kaderimizde yazılı olması bizi o olayın sorumluluğundan çıkarmaz.
____www.tercumangazetesi.com dan alıntıdır bölüm huzur iklimi _____________
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: mars - 24 Temmuz 2005, 14:03:39
KADER BEYAZ KAĞIDA SÜTLE YAZILAN YAZI,

ELİNDEYSE; GELDE AYIR BEYAZDAN BEYAZI!!......
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: muallim - 24 Temmuz 2005, 20:31:21
Müridül lhayri ve şerril gabihi
Ve lakin leyse yerda bil muhali... :x
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: racül - 29 Temmuz 2005, 17:55:28
Karatoprak,

güzel bir alinti..

ama, sirtinda cocuk gezdiren adam disindaki misallerde yerine oturmayanlar var...
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: muallim - 30 Temmuz 2005, 06:58:53
Alıntı yapılan: "pamfilya"
Karatoprak,
güzel bir alinti..
ama, sirtinda cocuk gezdiren adam disindaki misallerde yerine oturmayanlar var...


Kardeşşşş o zaman siz yerine oturacak bilgileri bizlere sunacaksınız. Biz de okuyacagız...
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: racül - 31 Temmuz 2005, 14:30:01
Oturacak misalleri yazmayan, oturmadigini düsündügü konuda yorum yazmayacak mi?

Hamis:insaAllah oturan misalleri ihtiva eden yazilari da alintilamaya calisiriz buldukca
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: muallim - 06 Ağustos 2005, 17:50:19
:!:
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: müteallim - 07 Ağustos 2005, 13:00:31
Alıntı yapılan: "muallim"
Müridül lhayri ve şerril gabihi
Ve lakin leyse yerda bil muhali... :x


Kaderi emaliden bir beyt ile güzel tasvir etmissiniz.Lakin dersinize az calismissiniz.Ibarenin i´rabibi tekrar bir gözden geciriniz.

Müridül-hayra vesserrel-gabiha ve lakin leyse yerda bil-mühali.

KADER:Takvime benzer Takvim hazirlayan birisi bir sene icersinde günes ve ay ile alakali sususlari bilir ve bir senelik takvimi hesap eder.
Takvime yazdigi icin hadiseler olmaz daha evvel bildigi icin yazar.ve öyle cereyan eder.

Aynen bunun gibi Hazreti Allah Insanin ne yapacagini ezeli ilmi ile bildigi icin yazar ve sonra sirasi geldikce hadiseler meydana gelir.Yoksa Alllah yazdigi icin olmaz.

Kader hususu ince ve nazik bir itikadi durundur fazla oyalanmaya gelmez.
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: mars - 07 Ağustos 2005, 14:08:34
Alıntı

Ibarenin i´rabibi tekrar bir gözden geciriniz.


Bende muallim kardeşimizin bildiği gibi biliyordum. Yanlışmı biliyomuşuz yani?

Alıntı

KADER:Takvime benzer Takvim hazirlayan birisi bir sene icersinde günes ve ay ile alakali sususlari bilir ve bir senelik takvimi hesap eder.
Takvime yazdigi icin hadiseler olmaz daha evvel bildigi icin yazar.ve öyle cereyan eder


Allah razı olsun çok güzel bi teşbih.
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: muallim - 07 Ağustos 2005, 15:14:08
Hocam igrabı aynen yazdıgım sekilde. Beyitte oldugu için buy sekilde olması gerekir. Öğrendiğimiz uzere aldık yani.


manası da: Allah hayr ser ve cirkinlikleri kul istediği için  yaratır. Yalnız rızası dısındaki emretmedikleri dısındakilerin olmasına razı gelmez.
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: muallim - 07 Ağustos 2005, 15:15:21
Alıntı yapılan: "muallim"
Müridül lhayri ve şerril gabihi
Ve lakin leyse yerda bil muhali... :x
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: racül - 07 Ağustos 2005, 17:27:42
ismi fail fiil gibi amel ederse mefulu bih olmakla meftuh olur, yoksa izafetle cer olmasi gerekir...

degil mi?
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: müteallim - 08 Ağustos 2005, 01:35:53
Müridül-hayra vesserrel-gabiha ve lakin leyse yerda bil-mühali.

Manasi: Hem Hayri hemde Serri Hazreti Allah yaratir.Mutlak Halik o dur. Yaliniz ser olan seylere rizasi olmadigi icin kulun iradei cüziyyesine ungun olarak sevmeden istemiyerek yaratir.demektir.
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: müteallim - 08 Ağustos 2005, 01:38:40
Alıntı yapılan: "pamfilya"
ismi fail fiil gibi amel ederse mefulu bih olmakla meftuh olur, yoksa izafetle cer olmasi gerekir...

degil mi?


mürid ismi fail olup zamiri Allahü celle celalühüye raci dir Elhayre mefulü olmakla nasapdir.Vesserre ise matufdur.
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: reis - 08 Ağustos 2005, 02:13:05
manası da: Allah hayr ser ve cirkinlikleri kul istediği için yaratır. Yalnız rızası dısındaki emretmedikleri dısındakilerin olmasına razı gelmez. (muallim)

Manasi: Hem Hayri hemde Serri Hazreti Allah yaratir.Mutlak Halik o dur. Yaliniz ser olan seylere rizasi olmadigi icin kulun iradei cüziyyesine ungun olarak sevmeden istemiyerek yaratir.demektir. (öz67)

Allah Razi Olsun. Cok güzel ve aciklayici sekilde mana vermissiniz.  Aslinda kirik manalari ile isleyerek mana versek daha güzel olurdu. Ben biraz düsündüm ama icinden cikamadim iste  :cry:  

yine de söyle bir cirpinayim, belki elimden tutarsiniz:

Müridül-hayra vesserrel-gabiha ve lakin leyse yerda bil-mühali.

müridü > murad etti, olmasini istedi (yaratti) * neyi?
hayra > hayri, iyiligi ve güzelligi yaratti * daha neyi yaratti?
vesserra > serri, kötükügü yarattil * öyle bir sher
kigabiha > gabih olan serri yaratti.

 
ve lakin > lakin, ancak
leyse > olmadi * ne olmadi?
yerda > razi olmadi, istemedi * ne ile istemedi?
bil mühali > bu hal ile yani kulun sher olan ile olmasini razi olmadi..

dogrumu kirik mana verdim acaba  :?


neyse konunun disinida fazla cikmadan bu konu cok güzel sekilde anlatmis.

iyiligi ve kötülügün yaratici Allahu Tealadir. Ancak O kulunun kötülük üzerinde olmasina razi gelmez.

selam sevgi ve dua ile.
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: muallim - 08 Ağustos 2005, 21:46:56
iyi de sevgili kardesim burada arabi ilimlerle alaksı olmayan kimseler de vardır. Bu sekilde bir mana verip onları sıkmamak en efdal sekildir. Belki bu sayede bazı bilgileri öğrenebilirler ama kelime kelime mana vermek onların sıkılmalarına neden olabilir.

Alıntı
Hem Hayri hemde Serri Hazreti Allah yaratir.Mutlak Halik o dur. Yaliniz ser olan seylere rizasi olmadigi icin kulun iradei cüziyyesine ungun olarak sevmeden istemiyerek yaratir.demektir. (öz67)


Alıntı
Allah hayr ser ve cirkinlikleri kul istediği için yaratır. Yalnız rızası dısındaki emretmedikleri dısındakilerin olmasına razı gelmez. (muallim)


Alıntı
iyiligi ve kötülügün yaratici Allahu Tealadir. Ancak O kulunun kötülük üzerinde olmasina razi gelmez.


işin özeti seklinde davranmak benim kanaatimce en guzeli...
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: müteallim - 09 Ağustos 2005, 00:40:51
Alıntı yapılan: "hanci"

 
ve lakin > lakin, ancak
leyse > olmadi * ne olmadi?
yerda > razi olmadi, istemedi * ne ile istemedi?
bil mühali > bu hal ile yani kulun sher olan ile olmasini razi olmadi..

dogrumu kirik mana verdim acaba  :?.


Bil-mühal:Muhal Haricde var olmasini takdir etmek aklen mümkün olmayan seyler demektir.küfür ve masiyet gibi.

Müridül- hayri vesseril-gabihi diye cer ile okumakda mümkündür. O zaman mürid olan ismi fail amel etme satlari olmadigi icin mef´ulüne muzaf olmus demektir.bunuda akildan uzak tutmamak lazim.

Allahin selami üzerinize olsun.
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: racül - 09 Ağustos 2005, 22:22:19
Hanci hocam:

müridü ismi faildir, fiili mazi degil..
fiil olarak kullanildiginda fiili maziye degil fiili muzariye benzer..

müridü: irad edicidir...
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: muallim - 10 Ağustos 2005, 13:08:39
hacı bu konuyu sen arabi ilimlere tası istersen konuyu iyice dagıttık.

Baslıgımız kader hakkında idi ama biz tuttuk bir suru gramer tartısmasına girdik.

Ha o beyiti yazmaz olsaydım.
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: müteallim - 11 Ağustos 2005, 00:32:25
Alıntı yapılan: "muallim"
hacı bu konuyu sen arabi ilimlere tası istersen konuyu iyice dagıttık.
Ha o beyiti yazmaz olsaydım.


Keske arabi ilimler bölümüne yazsaydiniz.
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: racül - 11 Ağustos 2005, 14:26:39
dini ilimlerin dili arapcadir.

dini bir mevzuu tartisirken arabca gramere dalmak en tabii haldir...

Her seyi oraya buraya tasiyacak olursak...

E yani simdi politika bölümünde söz gelimi eski basbakanlarimizdan birinin tikini tartisirken konu tik bölümünde uzadiiginda onu da tip bölümüne mi tasiyacagiz...? :D
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: muallim - 11 Ağustos 2005, 15:58:17
ne alakası var.

Burda herkes arapca bilmek zorunda mı? Arapca anlamayan bir suru kardesimiz konunun dısına cıkmıs oluyor. Onların bolye bir yazıdan mahrum etmek ne işimize yarayacak... :?:
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: racül - 11 Ağustos 2005, 20:27:13
yazilarinda da avatardaki resmin gibi duruyorsun... :x

Arapca anlamayanlar icin konuyu bozan hic bir yön yok burada gramer konusulmasinin..

Camide hocaefendi bir ayeti izah ederken, bu fiili mazi olur, sarf okuyanlar bilir dediginde cemaate ne zarari oluyor bunun?
 :roll:
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: reis - 11 Ağustos 2005, 23:04:14
kirik manasini verip vermemekte kararsizdim. hatirladigim kadari ile bir giris yaptim.  forumda her üye her konuya okumamakta zaten. Ilgilendikleri konularla mesgul olmaktalar. belki bu konu ilgisine cekip yazmak isteyen insanlarda olacaktir  :oops:

pamfilya cami-cemaat örnegini vermis zaten.


Alıntı

Bil-mühal:Muhal Haricde var olmasini takdir etmek aklen mümkün olmayan seyler demektir.küfür ve masiyet gibi.

Müridül- hayri vesseril-gabihi diye cer ile okumakda mümkündür. O zaman mürid olan ismi fail amel etme satlari olmadigi icin mef´ulüne muzaf olmus demektir.bunuda akildan uzak tutmamak lazim.


bil-mühal kelimesini cikartamadim.  eski teknik, susmaktansa icindeki kelimelerden bisiler cikartmaya denedim.  Aciklamaniz icin tesekkür ederim.


Alıntı

müridü ismi faildir, fiili mazi degil..
fiil olarak kullanildiginda fiili maziye degil fiili muzariye benzer..

müridü: irad edicidir...


evet simdi fark ettim. hata yapmazsak hic birsey ögrenemeyiz.

Allah Razi Olsun
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: muallim - 12 Ağustos 2005, 13:14:33
Alıntı yapılan: "pamfilya"
yazilarinda da avatardaki resmin gibi duruyorsun... :x


Sen de yazılarında o avatardaki gibi davranıyon. Uyuyorsun yani :D
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: reis - 12 Ağustos 2005, 21:07:45
Alıntı

Sen de yazılarında o avatardaki gibi davranıyon. Uyuyorsun yani



alimin uykusu cahilin ibadetinden hayirlidir. keske bizlerin de uykulari bu kadar degerli olabilseydi muallim :cry:

selam sevgi ve dua ile
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: racül - 12 Ağustos 2005, 22:19:13
evet,

keski benim de uykularim bu kadar degerli olabilseydi..

Bu gün mesela iyi uyudum...
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: müteallim - 13 Ağustos 2005, 00:47:11
Alıntı yapılan: "hanci"

alimin uykusu cahilin ibadetinden hayirlidir. keske bizlerin de uykulari bu kadar degerli olabilseydi muallim :cry:


Bir gün rasülüllahin mescidinde iki kisi .birisi namaz kilar digeri uyur.iblis kapida bekler.Rasülüllah gelir iblisi beklerken görür. sebebini süal ettiginde ! su namaz kilanin namazini ifsad etmeye girecem amma su uyuyandan korkuyorum der.O uyuyan alim dervis birirsidir.ondan korkusundan iceri giremez.bunun üzerine bu hadisi serif irad buyurmustur.
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: muallim - 13 Ağustos 2005, 19:10:16
Hey masAllah.... :x

Alimin uykusu bizim gibi kara cahillerden tabiki iyidir..
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: GEZGİN - 14 Ağustos 2005, 03:47:21
Alıntı yapılan: "hanci"
Alıntı

Sen de yazılarında o avatardaki gibi davranıyon. Uyuyorsun yani



alimin uykusu cahilin ibadetinden hayirlidir. keske bizlerin de uykulari bu kadar degerli olabilseydi muallim :cry:

selam sevgi ve dua ile


keske hanci...
keskeee.... :cry:
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: muallim - 14 Ağustos 2005, 21:11:21
Alıntı
alimin uykusu cahilin ibadetinden hayirlidir. keske bizlerin de uykulari bu kadar degerli olabilseydi muallim


Hakket keske oyle olabilseydik...
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: çorbacı - 15 Ağustos 2005, 15:41:24
Kaderi Takdir eden Rabbimizdir. O bize bir hayaT Takdir eTTi biz de yaşıyoruz. Kaderimizi biz bilmiyoruz o biliyor. Bize düşen şey sebeblere yapışarak kurTuluş yolunu bulmak. Namaz kılmak ,oruç Tutmak... Yoksa cenneTe giTmemiz Takdir edilmediyse namaz kılmak da nasib olmaz oruç TuTmak da...
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: racül - 15 Ağustos 2005, 17:56:14
kazayi mübrem kazayi muallak mi idi?

Ikiye ayriliyordu kaza... Bu kaza meselesi de olayi aydinlatir tahminim..

Bir de,


يمحوالله ماىشاء ويثبت

(Hazreti Allah (CC) diledigini sabit birakir diledigini mahv eder)

ayeti celilesi hakkinda ne diyoruz?

En cetrefillli mevzu kader mevzuudur, cetrefilliligi oraninda da ayak kaymasina yol acar maazAllah...

Ama bu hususlarla ilgili bilgisi olan var mi?
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: reis - 15 Ağustos 2005, 21:46:25
Alıntı

(Hazreti Allah (CC) diledigini sabit birakir diledigini mahv eder)



Burada rabbül alemin diledigi, onun emir ve nehiyleri ile onun uyulmasi yasanmasi olabilir mi?
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: racül - 16 Ağustos 2005, 20:56:09
Bu ayeti kerimenin teefsirnde Elmalili merhum, kader ile ilgili oldugu görüsüne yer veriyor. Hazreti Allah kaderinden diledigini siler, siledigini sabit birakir. DUa ile kader de degisebilir gibi bir netice cikiyor.
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: çorbacı - 18 Ağustos 2005, 07:10:19
Bir ayeT-i kerimenin birden çok manası olabilirir. Bir ayeT-i kerimenin açıklanmasında buna uygun bir hadis varsa bu gözden kaçırılmamalıdır. Hadislerde  Resulullah'ın ''Ey kalbleri çeviren rabbim benim kalbimi İslam üzere sabiT kıl.'' diye dua eTTiği rivayeT edilir. İşTe bu hadis ışığında mübarek ayeT-i kerime Rabbimizin dilediğini İslam dairesine sokabilirken ,dilediğini bu yolda sabiT kılabilirken, dilediğini de başka yollara çevirerek mahvedebileceği mealindedir, sanıyorum. Doğruyu bilen odur... Hüküm veren odur...

Dua mü'minin silahıdır. FakaT haşa dua edilince Rabbimiz o duayı yerine geTirmekle zorunlu TuTulamaz. Çünkü onu zorlayabilecek bir kuvveT yokTur. O muTlak hakimdir. Dua ile kaderin değişmesi de söz konusu olamaz. Çünkü bu da bir zorlama olarak anlaşılır. Kader değişebilir diyenler kavram kargaşası yapTıklarından böyle diyorlar. Biz kavram olarak ezelde Takdir edilen durum manasında kader değişmez diyoruz. Ayrıca değişmek zaman unsurudur ve Rabbimizin mekandan ve zamandan münezzeh olduğu da açıkTır. O halde duanın manası İsmail Fakirullah hazreTlerinin de ifade eTTiği ''Vermek isTemeseydi isTek vermezdi'' sözünde gizlidir. Gerçek anlamda dua kabul olunur. Çünkü isTeği o verdi ve halis duayı kabul edeceğini hükmeTTi... Hüküm onundur ve Rabbimiz hükmünde bir yanılma olmayandır.

Kader konusu bana çok çok açık gelirken, bazı arkadaşlar açıkça göremediklerini söylüyor. Hadisde ''Ahir zamanda koca karılar gibi iman edin'' buyurulmakTadır. Bunun hikmeTi sanırız  ki kader inanıcının kiTablardan ziyade yaşam içerisinde öğrenilebildiği yönündedir. GerçekTen kadere imanı gösTermekTe yaşlı kadınlar, ninelerimiz hayaTlarıyla orTadalar.Kadere imanın olmazsa olmazı kadere rıza şarTını yerine geTiren nadir insanlardır bunlar.

Sonuç olarak İslam kader inancını da her Türlü hurafeden arındırmış bir şekilde bize açıklamışTır. Bu TarafTa eksiklik yok. Eğer anlaşılmadıysa bize gelen rahmeT yağmurunu engelleyen günahlardan kuRTulmak için çaba gösTermeliyiz. Ne demek bu? Kader inancı sadece okuyarak çalışarak öğrenilmez. Kader inancını düzelTmek için evvela günah işlemeyi bırakarak mesela TV seyReTmeyerek, kulağı günahlardan (çalgı, Türkü, Şarkı...) koruyarak eTrafımızda oluşan kara buluTları dağıTmalıyız. Böylece güneşin ışığı bize ulaşabilir.
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: racül - 18 Ağustos 2005, 13:44:36
Cok güzle yazmissin dostum..

Simidi bazi hadisi serifleri alip tevilini kendi anlayyisimiza göre yaptigimizdan bazen Cebriye Kaderiye gibi bazi makbul ehli kelam firkalarina benzeyen görüsler serd edebiliyoruz...

Iradei Cüziyeyi de görmezden geliyoruz...

Bu babtan bir acilim olsun diye ekledimdi...
Başlık: Re: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: yusufum - 19 Ağustos 2005, 15:42:30
Alıntı yapılan: "karatoprak1975"
Kaderi nasıl anlıyoruz?

İnsan bir şeyi yapmak ister, bir şeyi yapmaya niyet eder, birçok seçenek içinden birisini tercih eder, seçer. Allah da, insanın tercih ettiği şeyi yaratır. Meselâ, elimizi kaldırmak istedik, indirmek değil de kaldırma tercihini yaptık, işte o anda Allah elimizi kaldırıyor. Çünkü biz kaslarımıza, kanımıza, beynimize, hükmedemiyor, söz geçiremiyoruz. Bu yapma ve yaratma işini Allah yapıyor. Elimizi kaldırdık ve karşımızdaki adamın suratına bir tokat indirdik. Tokat vurmayı isteyen kim? İnsan. Tokadı, adamın suratına indirmeyi yaratan kim? Allah. Burada sorumlu kim? İnsan. Yine elimizi kaldırdık, karşımızdaki arkadaşımızın yüzünü okşadık, ona olan sevgimizi ifade ettik. Arkadaşımızın yüzünü okşamayı isteyen kim? Biz. Elimizi arkadaşımızın yüzüne değdiren kim? Allah. Burada sorumlu kim? Yine insan.




İrade-i  cüziyenin başladığı yerde İrade -i Külliye tecelli eder.
Kul kendi iradesini hangi yöne kullanırsa ilahi irade o yönde
kendini gösterir.Allah'ın(cc) hayr -a rızası vardır şerr -e rızası yoktur.
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: Vuslat Yolcusu - 20 Ağustos 2005, 02:01:51
"çorbacı"]Kaderi Takdir eden Rabbimizdir. O bize bir hayaT Takdir eTTi biz de yaşıyoruz. Kaderimizi biz bilmiyoruz o biliyor. Bize düşen şey sebeblere yapışarak kurTuluş yolunu bulmak. :x
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: çorbacı - 20 Ağustos 2005, 06:12:14
yusufum

Kader inancını anlaTan kiTablarda umumi olarak sizin söyledikleriniz geçer. Ancak bunları iyi anlayabilmek gerek.

Bu şekildeki yazılardan İslam'ı yeni öğrenecek olan bir insan farklı şeyler anlayabilir.

Sizin yazınızdan şu çıkar: ''Allahü Teala bizim her isTediğimizi yaraTır.''

Halbuki her isTediğimizi yapan bir İlah inancı İslam'da yokTur. Çünkü her isTediğinizin yapılması demek  sizin efendi İlahımızın haşa köle olması anlamına gelir. Çünkü  hizmeT eden köledir, hizmeTi görülen efendi...

Öyleyse bu şekildeki yazıların birer ''sonuç'' ve ''basiTleşTirme'' olduğunu unuTmamak gerekir.

Size soruyorum elimizi kaldırıp indireceğimizi Allahü Teala bilmiyor muydu? Biliyordu. Peki bu bilme yanlızca bilme olarak mı kalır. Bir başkasının yaraTTığını değil kendi yaraTTığını biliyor. Bu ise elimizi kaldırıp indirmemizin onun hükmü ile olduğunu bize söylüyor. Onun bilmesi demek yoldan geçen birini pencereden görmek demek değildir. Kişiyi yoldan geçiren de odur. Ve herşeyin ne şekilde davranacağını Takdir eden de odur... Burada İlahi güç bizi bir yöne sevk ediyor.

Yukarıda söylediklerimiz cebriyye fırkasını çağrışTırıyor değil mi? Ama bunun cebriyyeden ayrı olan yönü açıkTır. Biz diyoruz ki insana harekeTleri yapTırTan da yanlış harekeTlerden öTürü ona cezasını veren de Allahü Teala'dır. Mesela bir kimsenin adam öldüreceği kaderde yazılıdır. O kişi bu İlahi Takdiri bilmese de bir gün bunu kesinlikle işleyecek ve Allahü Teala onu adam öldürmekTen dolayı cehennemde yakabilecekTir. Bunda şaşılacak sıkılacak bir durum da yokTur. Ona ''niye'' denmez. O hesab vermez biz veririz.

Cebriyyenin bize anlaTılan şekliyle haTası insanın davranışlarından sorumlu olmadığıdır. Halbuki biz davranışlardan sorumluyuz. Bu yusufumun yazısından anlaşılan bir durum değildir. Yani davranışlarımızdan sorumluluk o davranışı bizim husule geTirmemiz ve biz isTediğimiz için yaraTıldığı sebebine bağlanamaz. Kaldı ki bunu bu şekilde anlamak MuTezile gibi düşünmek olur.

Öyle ise Ehli SünneT'in kader görüşü, Cebriyye'nin çıkış noKTası ile MuTezile'nin varış nokTasından oluşTuğu söylenir.

Peki insanın hem kader karşısında çaresiz olması hem de buna rağmen TuTulup ceza görmesi haşa İlahi bir zulüm müdür? Değildir. Çünkü hiç unuTulmaması gereken bir şey var ki:'' Kaderi o bilir biz bilmeyiz.''

Kaderi o bilir biz bilmeyiz. Eğer bir adamın kaderinde adam öldürmek varsa onu yapacakTır. Ancak bu kişi adam öldürmenin kaderinde olduğunu biliyor muydu? Hayır .  Bir diğer örnekle bir kişi yan gelip yaTsa kaderimde yazılan rızık nasıl olsa bana gelir dese açlıkTan ölebilir. Çünkü kaderinde onun öyle davranması yazılmış olduğu anlaşılır. Biz olaylar biTTikTen sonra kaderi anlıyoruz. Gelecek hakkında ise kaderimizi , bizim için Takdir edilen ömrü vs. bilmiyoruz.

Kader kişinin kendi kaderini kendinin çizmesi midir? İşTe bu söz sonuçları yönünden doğrudur.  Ama Tam olarak böyle değildir. Kaderi hükmeden Allahü Teala'dır biz ise onu keşfediyoruz. NiTekim bir define bulan da eğer ahmak değilse bunu ben yaraTTım demez. O yaraTmış olsa kazmaya küreğe ne gerek vardı. Olduğu yerde yaraTsaydı ya... Defineci keşfeder ve ''Bu buraya konmuş işTe buldum der.'' insan da böyle kaderini anlar.

Biz kaderimizn gelecek kısmını bilmediğimize göre bizim yapTığız her harekeT irade-i cüziye ile serbesT gibidir. Yani harekeT yapmakTa serbesTiz. Ne yaparsak o olur. Bazan bu kuralın isTisnası da olabilir. Bu hallerde kaderimizde onu yapmamızın Takdir edilmediğini anlarız. O halde bizim sorumlu TuTulmamız irade-i cüziye'ye dayanır. İsTesek adam öldürmeyebilirdik de... işTe bu yüzden kader bir zulm değil yapTığımzın karşılığıdır. Bunu iyi anlamak gerekir.

Ehl-i sünneTin hükmü şudur:

''Her işimizde Kadere boyun bükeriz ama irade-i cüziye nimeTinin sonucu olarak da davranışlarımızdan sorguya çekiliriz.
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: İsra - 20 Ağustos 2005, 08:15:14
Alıntı
. DUa ile kader de degisebilir gibi bir netice cikiyor.
Bende böyle biliyordum

 Kader çok hassas ve çoğu kişinin anlayamadığı bir konu anlatırsınız örnekler verirsiniz yine" ama" der ya suçu kadere atmak için böyle davranırlar yada gerçekten anlayamıyorlar mesela biri şöyle sormuştu:

 "eğer Allah kulunun intihar ederek öleceğini yazmışsa o kulun suçu ne neden cehenneme gidiyor Allah böyle yazdığı için böyle oluyor" diyor

 Allah'ın insanları iradelerinde hür bıraktığını  anlatıyoruz ama yine aklım almıyor diyor."Kardeşim sen inanmak istemiyorsun veya suçu kadere yüklemeye çalışıyorsun cevap vermemize rağmen hala aklım ermiyor diyorsun" dememek için kendimi zor tuttum.Siz olsaydınız bu soruya nasıl cevap verirdiniz?
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: yusufum - 20 Ağustos 2005, 11:25:05
Alıntı yapılan: "çorbacı"
Bir ayeT-i kerimenin birden çok manası olabilirir. Bir ayeT-i kerimenin açıklanmasında buna uygun bir hadis varsa bu gözden kaçırılmamalıdır. Hadislerde  Resulullah'ın ''Ey kalbleri çeviren rabbim benim kalbimi İslam üzere sabiT kıl.'' diye dua eTTiği rivayeT edilir. İşTe bu hadis ışığında mübarek ayeT-i kerime Rabbimizin dilediğini İslam dairesine sokabilirken ,dilediğini bu yolda sabiT kılabilirken, dilediğini de başka yollara çevirerek mahvedebileceği mealindedir, sanıyorum. Doğruyu bilen odur... Hüküm veren odur...

Dua mü'minin silahıdır. FakaT haşa dua edilince Rabbimiz o duayı yerine geTirmekle zorunlu TuTulamaz. Çünkü onu zorlayabilecek bir kuvveT yokTur. O muTlak hakimdir. Dua ile kaderin değişmesi de söz konusu olamaz. Çünkü bu da bir zorlama olarak anlaşılır. Kader değişebilir diyenler kavram kargaşası yapTıklarından böyle diyorlar. Biz kavram olarak ezelde Takdir edilen durum manasında kader değişmez diyoruz. Ayrıca değişmek zaman unsurudur ve Rabbimizin mekandan ve zamandan münezzeh olduğu da açıkTır. O halde duanın manası İsmail Fakirullah hazreTlerinin de ifade eTTiği ''Vermek isTemeseydi isTek vermezdi'' sözünde gizlidir. Gerçek anlamda dua kabul olunur. Çünkü isTeği o verdi ve halis duayı kabul edeceğini hükmeTTi... Hüküm onundur ve Rabbimiz hükmünde bir yanılma olmayandır.

Kader konusu bana çok çok açık gelirken, bazı arkadaşlar açıkça göremediklerini söylüyor. Hadisde ''Ahir zamanda koca karılar gibi iman edin'' buyurulmakTadır. Bunun hikmeTi sanırız  ki kader inanıcının kiTablardan ziyade yaşam içerisinde öğrenilebildiği yönündedir. GerçekTen kadere imanı gösTermekTe yaşlı kadınlar, ninelerimiz hayaTlarıyla orTadalar.Kadere imanın olmazsa olmazı kadere rıza şarTını yerine geTiren nadir insanlardır bunlar.

Sonuç olarak İslam kader inancını da her Türlü hurafeden arındırmış bir şekilde bize açıklamışTır. Bu TarafTa eksiklik yok. Eğer anlaşılmadıysa bize gelen rahmeT yağmurunu engelleyen günahlardan kuRTulmak için çaba gösTermeliyiz. Ne demek bu? Kader inancı sadece okuyarak çalışarak öğrenilmez. Kader inancını düzelTmek için evvela günah işlemeyi bırakarak mesela TV seyReTmeyerek, kulağı günahlardan (çalgı, Türkü, Şarkı...) koruyarak eTrafımızda oluşan kara buluTları dağıTmalıyız. Böylece güneşin ışığı bize ulaşabilir.




Çorbacı kardeşimden Allah razı olsun. Görüşlerine aynen katılıyorum.
Kader:Allahü tealanın kainatta olmuş ve olacak her şeyin evsafını ve havassını ve sair geleceğini
ve geçmişini ezelden bilip Levh -i Mahfuzunda taktiri ve yazmasıdır.
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: racül - 20 Ağustos 2005, 18:41:25
Haazreti Allahin irade sifatini, her seyi dileyen odur, kularin iradesi yoktur gibi anliyoruz.

Hazreti Allahin iradesi, kullarin iradesinde de onun iradesi meselesi, kullar irade eder, hazreti Allah da onlarin iradelerine hasa maglup olarak istemedigi halde yaratir manasina zaaf ve kudretsizlik ima eden bir iradesizlikten uzak oldugunu ifade icindir.

Hazreti Allah her seyi müriddir.
Ama serre razi olmaz...

Serde de onun iradesi vardir, ama rizasi yoktur...
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: yusufum - 22 Ağustos 2005, 00:26:51
Alıntı yapılan: "çorbacı"
yusufum

Kader inancını anlaTan kiTablarda umumi olarak sizin söyledikleriniz geçer. Ancak bunları iyi anlayabilmek gerek.

Bu şekildeki yazılardan İslam'ı yeni öğrenecek olan bir insan farklı şeyler anlayabilir.

Sizin yazınızdan şu çıkar: ''Allahü Teala bizim her isTediğimizi yaraTır.''

Halbuki her isTediğimizi yapan bir İlah inancı İslam'da yokTur. Çünkü her isTediğinizin yapılması demek  sizin efendi İlahımızın haşa köle olması anlamına gelir. Çünkü  hizmeT eden köledir, hizmeTi görülen efendi...

Öyleyse bu şekildeki yazıların birer ''sonuç'' ve ''basiTleşTirme'' olduğunu unuTmamak gerekir.

Size soruyorum elimizi kaldırıp indireceğimizi Allahü Teala bilmiyor muydu? Biliyordu. Peki bu bilme yanlızca bilme olarak mı kalır. Bir başkasının yaraTTığını değil kendi yaraTTığını biliyor. Bu ise elimizi kaldırıp indirmemizin onun hükmü ile olduğunu bize söylüyor. Onun bilmesi demek yoldan geçen birini pencereden görmek demek değildir. Kişiyi yoldan geçiren de odur. Ve herşeyin ne şekilde davranacağını Takdir eden de odur... Burada İlahi güç bizi bir yöne sevk ediyor.

Yukarıda söylediklerimiz cebriyye fırkasını çağrışTırıyor değil mi? Ama bunun cebriyyeden ayrı olan yönü açıkTır. Biz diyoruz ki insana harekeTleri yapTırTan da yanlış harekeTlerden öTürü ona cezasını veren de Allahü Teala'dır. Mesela bir kimsenin adam öldüreceği kaderde yazılıdır. O kişi bu İlahi Takdiri bilmese de bir gün bunu kesinlikle işleyecek ve Allahü Teala onu adam öldürmekTen dolayı cehennemde yakabilecekTir. Bunda şaşılacak sıkılacak bir durum da yokTur. Ona ''niye'' denmez. O hesab vermez biz veririz.

Cebriyyenin bize anlaTılan şekliyle haTası insanın davranışlarından sorumlu olmadığıdır. Halbuki biz davranışlardan sorumluyuz. Bu yusufumun yazısından anlaşılan bir durum değildir. Yani davranışlarımızdan sorumluluk o davranışı bizim husule geTirmemiz ve biz isTediğimiz için yaraTıldığı sebebine bağlanamaz. Kaldı ki bunu bu şekilde anlamak MuTezile gibi düşünmek olur.

Öyle ise Ehli SünneT'in kader görüşü, Cebriyye'nin çıkış noKTası ile MuTezile'nin varış nokTasından oluşTuğu söylenir.

Peki insanın hem kader karşısında çaresiz olması hem de buna rağmen TuTulup ceza görmesi haşa İlahi bir zulüm müdür? Değildir. Çünkü hiç unuTulmaması gereken bir şey var ki:'' Kaderi o bilir biz bilmeyiz.''

Kaderi o bilir biz bilmeyiz. Eğer bir adamın kaderinde adam öldürmek varsa onu yapacakTır. Ancak bu kişi adam öldürmenin kaderinde olduğunu biliyor muydu? Hayır .  Bir diğer örnekle bir kişi yan gelip yaTsa kaderimde yazılan rızık nasıl olsa bana gelir dese açlıkTan ölebilir. Çünkü kaderinde onun öyle davranması yazılmış olduğu anlaşılır. Biz olaylar biTTikTen sonra kaderi anlıyoruz. Gelecek hakkında ise kaderimizi , bizim için Takdir edilen ömrü vs. bilmiyoruz.

Kader kişinin kendi kaderini kendinin çizmesi midir? İşTe bu söz sonuçları yönünden doğrudur.  Ama Tam olarak böyle değildir. Kaderi hükmeden Allahü Teala'dır biz ise onu keşfediyoruz. NiTekim bir define bulan da eğer ahmak değilse bunu ben yaraTTım demez. O yaraTmış olsa kazmaya küreğe ne gerek vardı. Olduğu yerde yaraTsaydı ya... Defineci keşfeder ve ''Bu buraya konmuş işTe buldum der.'' insan da böyle kaderini anlar.

Biz kaderimizn gelecek kısmını bilmediğimize göre bizim yapTığız her harekeT irade-i cüziye ile serbesT gibidir. Yani harekeT yapmakTa serbesTiz. Ne yaparsak o olur. Bazan bu kuralın isTisnası da olabilir. Bu hallerde kaderimizde onu yapmamızın Takdir edilmediğini anlarız. O halde bizim sorumlu TuTulmamız irade-i cüziye'ye dayanır. İsTesek adam öldürmeyebilirdik de... işTe bu yüzden kader bir zulm değil yapTığımzın karşılığıdır. Bunu iyi anlamak gerekir.

Ehl-i sünneTin hükmü şudur:

''Her işimizde Kadere boyun bükeriz ama irade-i cüziye nimeTinin sonucu olarak da davranışlarımızdan sorguya çekiliriz.



Çorbacı kardeşim. Senden Allah razı olsun. Mükemmel bir izah yaptınız. size aynen katılıyorum.Görüşleriniz ehli sünnet görüşleridir.
Ben bu foruma iştirak eden arkadaşların belirli bir kültür seviyesini aştığına inandığım ve gördüğüm içindirki
''İrade -i cüz'iyye nin başladığı yerde ,İrade -i külliye tecelli eder dedim'' ve bu tabir benim tabirim değil ,ehli sünnet kelamcılarının sözüdür.
Kader konusu bütün müslümanların kolay anlayamadıkları bir konu olduğu için,Bediüzzaman'ın görüşlerini aynen buraya aktarmak istiyorum.
Ve katıldığımı da ifade etmek istiyorum.
        ^^Kader ve cüz -i irade ,islamiyetin ve imanın nihayet hududunu gösteren,halil ve vicdani bir imanın cüz'lerindendir.Yoksa ;ilmi ve nazari değillerdir.Yani ;mü'min
herşeyi,hatta fiilini,nefsini cenab -hakka vere vere teklif ve mesuliyetten kurtulmamak için cüz -i irade önüne çıkıyor,insana mesul ve mükellefsin diyor.Sonra insandan
sudur eden iyilikler ve kemalat ile mağrur olmamak için''kader'' karşısına geliyor.:^Haddini bil,yapan sen değilsin^ diyor.
          (... Eğer cüz -i iradeden bahseden adam, ehl -i huzur ve kemal -i iman sahibi ise;Kainatı ve nefsini cenab -ı hakka verir.Onun tasarrufunda olduğunu bilir.Ovakit
kaderden ve cüz -i iradeden bahsetmeye hakkı vardır.Çünkü madem nefsini ve her şeyi Cenab -ı haktan bilir,o vakit cüz -i iradeye istinad ederek mes'uliyeti deruhte
eder, seyyiata  merciyyeti kabul edip rabbini takdis eder.Kulluk dairesinde kalıp teklif -i ilahiyyeyi zimmetine alır.
          Değerli çorbacı kardeşim ;Benim için her şey, ^^La mevcude illa hu,la  mahluke illa hu^^dur
          Madde ve Zaman ...Bilmiyorum ? Bana ispatlayabilirmisin?.Geçmişe tutamıyorum.geleceğide bilmiyorum.Şu an varım diyorum,onuda zihnimde yaşıyorum.bilmem
anlatabiliyormuyum.
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: Vuslat Yolcusu - 24 Ağustos 2005, 12:33:23
Alıntı

Ben bu foruma iştirak eden arkadaşların belirli bir kültür seviyesini aştığına inandığım ve gördüğüm içindirki
burada ayirim yok herkes bir tutuldugu icin beraberiz 8)
Başlık: kader hakkında bir kaç inci
Gönderen: GEZGİN - 24 Ağustos 2005, 20:46:27
:)