Sadakat islami Forum

DİNİ KATEGORİLER => KISSADAN HİSSELER => Konuyu başlatan: Ber-ceste - 14 Ekim 2008, 20:28:54

Başlık: Padişaha Bedduanın Bedeli
Gönderen: Ber-ceste - 14 Ekim 2008, 20:28:54
(http://upload.wikimedia.org/wikipedia/tr/thumb/9/93/Sultan_Mahmud_II_of_the_Ottoman_Empire.jpg/250px-Sultan_Mahmud_II_of_the_Ottoman_Empire.jpg)

Cihan padişahı Sultan ikinci Mahmud Han, tebdil-i kıyafet (kıyafet değişikliği) ederek Silahdar Ağa ve bazı devlet erkanı ile beraber Sultan Mehmed Camii (Fatih Camii) yakınlarında bir ekmekçi fırınının önüne geldi. Halkın ekmek allmaktaki sıkıntısını görüp biraz orada bekledi.

Bir kadın iki ekmek alıp dönerken; "Padişahın gözü kör olsun. Bak şu ekmeğe ve bak şu ekmeği alıncaya kadar çektiğimiz sıkıntı ve zahmete!" dedi. Kadının bu sözlerini padişah da duydu. Padişahın yanınnda bulunanlardan birisi;

"Bak a kadın, padişah neylesin, bu çektiğiniz kendi alın yazınızdır. Padişahın tarlası, öküzü ve çifti yok ki ekip, biçip Allah'ın kullarıına vere. Bunu siz Allah'tan bilin, yoksa padişah neyleesin !" dedi. Kadın biraz daha beddua ederek oradan uzaklaştı.

Bu durum padişahın çok gücüne gitti, fakat sabretti. Dönüp saraya geldiğinde o gece bu duruma çok hayret ve taaccüp etti. Hırka-i Şerıf Odası'nda Cenab-ı Rabbü' I-Izzet'e dua ve niyaz edip yalvararak Ümmet-i Muhammed'in rahat ve huzurunu istedi.

Ertesi sabah Silahdar Ağa'ya yüz kuruş vererek o fırına gönderdi. Vermiş olduğu yüz kuruşu kendisine beddua eden o kadına vermesini emir buyurdu.

Silahdar Ağa ile birkaç kişi yine tebdıl-i kıyafet ederek o fırına geldiler ve kadını sordular. Kalabalıkktan bir kimse kadını tanıdığını, fakat nerede oturduğunu bilemeyip, ancak bunu mahalle ekmekçisinin bilebileceğini söyledi. Mahalle ekmekçisi, kadını ve hanesini bilip, bunları alıp kadının evine götürdü. Kadını çağırdıklarında, o gün bu bedduayı edip hanesine vardığında, kadında bir göz ağrısı başladığını ve sabaha kadar iki gözünün kör olduğunu gördüler.

Keramet sahibi padişahın aleyhinde konuşarak nankörlük eden kadının bedduası kendisine isabet etmişti. Padişah-ı alem hazretlerinin velılik ve kerametleri herkes tarafından görülmüş ve dilden dile dolaşmıştır.


YEDİKITA DERGİSİ
 
---
Kaynak _ Cabi Ömer Efendi, Cabi Tarihi, (haz. Mehmet Ali Beyhan), Türk Tarih Kurumu, Ankara 2003, ı, s. 604-605'ten sadeleştirilmiştir.
Başlık: Ynt: Padişaha Bedduanın Bedeli
Gönderen: Mahi - 14 Ekim 2008, 20:46:09
Teşekkürler.
Gönül ehline gerek kavli gerek fiili dokunan zarar görür, ve dünya ahireti harab olmuş olur. Allahım bu akibete düşerme bizleri son nefesimizde dahil.
Başlık: Ynt: Padişaha Bedduanın Bedeli
Gönderen: afrah - 14 Ekim 2008, 21:55:02
Teşekkürler.
Gönül ehline gerek kavli gerek fiili dokunan zarar görür, ve dünya ahireti harab olmuş olur. Allahım bu akibete düşerme bizleri son nefesimizde dahil.
amin
Başlık: Ynt: Padişaha Bedduanın Bedeli
Gönderen: Lika - 25 Temmuz 2010, 19:39:42
Teşekkürler.
Gönül ehline gerek kavli gerek fiili dokunan zarar görür, ve dünya ahireti harab olmuş olur. Allahım bu akibete düşerme bizleri son nefesimizde dahil.

Amin.
Başlık: Ynt: Padişaha Bedduanın Bedeli
Gönderen: omur - 25 Temmuz 2010, 19:48:01
Allah bizi beddua almaktan korusun.
Beddua yapmaktan da. (Yapacak kadar eziyet görmekten)
Başlık: Ynt: Padişaha Bedduanın Bedeli
Gönderen: Tuğra - 04 Kasım 2010, 22:40:53
Teşekkürler.
Gönül ehline gerek kavli gerek fiili dokunan zarar görür, ve dünya ahireti harab olmuş olur. Allahım bu akibete düşerme bizleri son nefesimizde dahil.
Başlık: Ynt: Padişaha Bedduanın Bedeli
Gönderen: Şecaatli - 05 Kasım 2010, 11:07:07
Bir müslümana haklı da olsa beddu edilmez.Beddua eden lanetlenmiştir..Onun kanını dökmüş gibidir...

(Kendinize, malınıza ve çoluk çocuğunuza beddua etmeyin! Duaların kabul olduğu bir saate rastlar da bedduanız kabul olur.) [Müslim]