1
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: Togika Dün, 22:06:17 »Tanrılık dâvası güdenlerin hallerini sana anlatayım.
İran hükümdarlarına Kisrâ denildiği gibi Mısır hükümdarlarına da Firavun denilir. Kâbus isminde birisi Mısır'a Firavun olmuştu. İlk Firavun pazarlarda karpuz satan bir cimri idi. Karpuzu dilim dilim yapar ve satardı.
- Bir dilimi, bir paraya , diye bağırırdı. Karpuzların çekirdeği ile damları doldurmuştu. O senelerde nedense bir kaç yıl Mısır'da karpuz yetişmedi. Bir kaşık karpuz çekirdeği altından kıymetli hale geldi. Bu sebeple Kâbus, çok mal- mülk sahibi oldu. Bu mal sebebiyle de Mısır'da sultan oldu... Dört yüz yıl yaşadı. Bir köşk yaptı, çok yüksek olan köşküne atıyla çıkar inerdi. Çıkarken ön ayakları kısalır, inerken uzanırdı. Bu durumu görünce şaşırarak haykırdı :
<< Ben sizin için kendimden başka bir ilâh bilmiyorum.>> ( El Kasas sûresi, 38 )
Çok öğünürdü, sağa sola caka satardı. Kırk yıl geçtikten sonra : << Ben sizin en yüce ilâhınızım >> ( En Nâziât sûresi,24 )
dedi.
Allah-u Teâlâ'nın lûtf u keremi sonsuzdur. Eğer Firavun: << Ben sizin en yüce rabbinizim >> demeyip de yerine bir defa : << En yüce Allah (cc), her türlü noksanlıktan mûnezzehdir >> manasına gelen << Sübhâne rabbiyel a'lâ >> deseydi izzetim hakkı için o'nun bütün günahlarını ve hatalarını afvedip o'nu cennetime koyardım >> buyuran Hak Teâlâ'dır(cc).
İran hükümdarlarına Kisrâ denildiği gibi Mısır hükümdarlarına da Firavun denilir. Kâbus isminde birisi Mısır'a Firavun olmuştu. İlk Firavun pazarlarda karpuz satan bir cimri idi. Karpuzu dilim dilim yapar ve satardı.
- Bir dilimi, bir paraya , diye bağırırdı. Karpuzların çekirdeği ile damları doldurmuştu. O senelerde nedense bir kaç yıl Mısır'da karpuz yetişmedi. Bir kaşık karpuz çekirdeği altından kıymetli hale geldi. Bu sebeple Kâbus, çok mal- mülk sahibi oldu. Bu mal sebebiyle de Mısır'da sultan oldu... Dört yüz yıl yaşadı. Bir köşk yaptı, çok yüksek olan köşküne atıyla çıkar inerdi. Çıkarken ön ayakları kısalır, inerken uzanırdı. Bu durumu görünce şaşırarak haykırdı :
<< Ben sizin için kendimden başka bir ilâh bilmiyorum.>> ( El Kasas sûresi, 38 )
Çok öğünürdü, sağa sola caka satardı. Kırk yıl geçtikten sonra : << Ben sizin en yüce ilâhınızım >> ( En Nâziât sûresi,24 )
dedi.
Allah-u Teâlâ'nın lûtf u keremi sonsuzdur. Eğer Firavun: << Ben sizin en yüce rabbinizim >> demeyip de yerine bir defa : << En yüce Allah (cc), her türlü noksanlıktan mûnezzehdir >> manasına gelen << Sübhâne rabbiyel a'lâ >> deseydi izzetim hakkı için o'nun bütün günahlarını ve hatalarını afvedip o'nu cennetime koyardım >> buyuran Hak Teâlâ'dır(cc).