Son İletiler

Sayfa: [1] 2 3 ... 10
1
İSLAM-GENEL / Ynt: Ahzap süresi 37. Ayet Ruhul beyan tefsiri yardim
« Son İleti Gönderen: Togika Dün, 23:49:30 »
Rica ederim,
Evet bahsettiğiniz kısımla ilgili olarak teferruatlı açıklama var, fakat ilgili sayfayı paylaşmak işinizi kolaylaştırmak adına o kısımları buraya almadım.
2
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: Togika Dün, 23:43:58 »
Allah-u Teâlâ (cc)'nın ve onun sevgili kullarının katında altın, gümüş ve toprağın farkı ne ise, beylerle fakirlerin amellerine rağbeti aynıdır. Fakirlerin amelleri altın gibidir. Zenginlerin amelleri gümüş gibidir. Öyle beyler vardır ki amelleri para-pul gibidir. Hak Teâlâ (cc) katında öyle fakirler vardır ki amelleri cevher gibidir. Öyle fakirler vardır ki << Lâ ilahe illAllah>> demesi iki cihana değer.
Bir fakir bir akça verse, fakirin bir akçalık sadakasına karşı zengin yüz bin akça sadaka verse onunkini karşılayamaz. Fakirin aldığı sevabı, derece ve mertebeyi alamaz.
Nitekim Efendimiz (sav) buyururlar ki:
<< fakirlerin bir sadakası, zenginin yüz bin sadakasından daha efdaldir.>>
Dehhâk (ra) hazretleri buyururlar ki:
- Fakir pazara varsa, yiyecek bir şey görüp gönlü istese, lâkin alıp yemeye parası olmasa, sabretse, onun bu durumu zenginin yüz bin akça sadaka vermesinden daha hayırlı ve efdaldir. Parası olsa da nefsine muhalefet olsun diye yemese sevabı daha da fazladır.
Ey azizim! Zenginin canı fakirin canı gibi olmaz. Zenginlerin canı hükm ile cebren alınır. Fakirlerin canı ise lûtf ile, meşveretle alınır.
Efendimiz (sav) buyururlar ki: Fakir olana nefis rahatlığı, kalb ferahlığı, hesap kolaylığı vardır. Zenginlere ise, nefis rahatsızlığı, kalb meşguliyeti, şiddetli hesap vardır. Yarın kıyamet gününde zenginler fakirleri gördüklerinde: << Ah ne olaydı, biz de fakir olaydık. Fakirliğin rütbe ve mertebesinin ne olduğunu biz dünyada iken bilseydik bütün mallarımızı Hak yolunda verir, kendimize bir öğün yiyecek bıraksaydık. Keşke biz de dünyada fakir kimselerden olsaydık>> derler. Hasret ve nedamet ederler. Fakirler de beyleri görürler ki zebaniler ellerinden tutmuş bir tarafa çekip giderler. Fakirler yüksek sesle bağırırlar. << Şükür yâ ilâhi sana ki, bizi dünyada fakirlerden etmişsin. Eğer bey ve zenginlerden olsa idik biz de zahmetlere duçar olacaktık.>>

3
İlginiz için  teşekkürler, İsmail Hakkı Bursevi Hz lerinin görüşü benim için manevi yönü de olduğu için kiymetliydi, Kurtubi ve Ömer Nasuhi tefsiriyle ortak görüşte, demek ki buradan peygamber içinde Hz Zeynep'e karşı sevgi besliyordu rivayetlerinin uydurma ,iftira olduğu ortaya çıkıyor.
4
İSLAM-GENEL / Ynt: Ahzap süresi 37. Ayet Ruhul beyan tefsiri yardim
« Son İleti Gönderen: Togika Dün, 23:17:41 »
37. (Rasûlüm!) Hani Allâh’ın nîmet verdiği, senin de kendisine iyilik ettiğin kimseye: Eşini yanında tut, Allah’tan kork!” diyordun. Allâh’ın açığa vuracağı şeyi, insanlardan çekinerek içinde gizliyordun. Oysa asıl korkmana lâyık olan Allah’tır.
Zeyd, o kadından ilişiğini kesince biz onu sana nikâhladık ki evlâdlıkları, karılarıyla ilişkilerini kestiklerinde (o kadınlarla evlenmek isterlerse) mü’minlere bir güçlük olmasın. Allâh’ın emri yerine getirilmiştir.
Fakir (Bursevî) der ki: Hz. Peygamber (s.a.)’in Zeyd’e iyilik etmesi, bazı işlerde ondan utanıp çekinmesine ters düşmez. Özellikle de -aşağıda geleceği gibi- insanların ayıplaması ve benzeri durumlar onunla birleştiğinde. “Eşini” yâni Zeyneb’i (r.a.) “yanında tut,” eşin hakkında “Allah’tan kork!” ona zarar vermek maksadıyla yahut sana karşı kibirlenip böbürlendiğini bahâne ederek onu boşama “diyordun.” İşte böyle söylediğin vakti hatırla. “Allâh’ın açığa vuracağı şeyi, insanlardan” yahudi ve münâfıkların seni kınama ve ayıplamalarından, yâni ‘oğlunun hanımına tâlib oldu’ şeklinde şikâyet etmelerinden “çekinerek içinde gizliyordun.” Bu şey, Rasûlullah (s.a.)’in Hz. Zeyd’in Hz. Zeyneb’i boşayacağını ve onunla kendisinin evleneceğini bilmesiydi. Yâni sen benim sana bildirmemle Hz. Zeyneb’in senin eşin olacağını biliyordun ve bu mânâyı içinde gizli tutuyordun. Allah ise sana olan sözünü yerine getirmek ve “biz onu sana nikâhladık” sözü ile Hz. Zeyneb’in senin eşin
olacağını açıklamak istiyordu.

“Allâh’ın açığa vuracağı şeyi insanlardan çekinerek/korkarak içinde gizliyordun” (el-Ahzâb, 33/37) âyetinde açıkça buyrulmasının ardından burada da peygamberlerin yalnız Allah’tan korktuklarının beyan edilmesinde Hz. Peygamber
(s.a.)’in insanların kınamasından çekinmesine târiz vardır.




NOT: Aradığınız cevabı kısaca nakletmek istedik, umarım aradığınız cevabı verebilmişizdir İnşaAllah.
5
İSLAM-GENEL / Ahzap süresi 37. Ayet Ruhul beyan tefsiri yardim
« Son İleti Gönderen: mustafa_tekman Dün, 15:07:17 »
Selamün Aleyküm,
Arkadaşlar ahzap süresi 37. Ayette müfessirler Allah'ın ileride aciklayacagi bir şeyi içinde gizliyordun ayetini farklı farklı tefsir etmisler tebarani , bir şey derken kurtubi başka bir şey demiş, elmalı başka bir şey derken Ömer Nasuhi hoca başka bir şey demiş, bu hususta ruhul beyan ne diyor bulamadım, Elinde ruhul beyan olan bir arkadaş ahzap 37 nin tefsirinin Türkçesini paylaşırsa müteşekkir olurum.Bu hususta Süleyman Hilmi Tunahan efendi hazretlerinin de tefsiri var ancak ona da ulasamadim, elinde, bu tefsir olan da varsa Osmanlıca da olsa resmini paylasabilirse istifade etmiş oluruz, teşekkürler.
6
İSLAM-GENEL / Tüm muhtaçlara yardım dilemek
« Son İleti Gönderen: Kendinibulanadam Dün, 14:14:49 »
Dua:"Allah'ım tüm yarattıklarının rızkını verip,gözetip kollayan sensin. Tüm sana muhtaç olanlara yardım eyle ya Rabbi.Amin."
7
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: Togika 25 Temmuz 2024, 23:19:40 »
DİNİ HİKÂYE:
Bir gün şeytan-iblis, Süleyman Peygambere (as) bir ihtiyar suratinde geldi. Süleyman (as) iblise dedi ki:
-Ey iblis! İsa Peygamber'in (as) ümmetine ne etmek istersin ?
İblis dedi ki:
- Onları Allah-u Teâlâ (cc)'dan başka bir ilaha davet ederim. Onlar onu tanrı sanacaklar, Putlar ve sanemler yapıp onlara tapmalarına çalışacağım.
Süleyman (as) tekrar sordu:
- Muhammed (sav)'in ümmetine ne yapacaksın?
Şeytan:
- Onları da altın gümüş ile azdırıp saptırsam gerektir, diye cevap verdi. Zira Lâ ilahe illAllah demeyi terk ederler, altın gümüş toplayıp cem etmekle meşgul olurlar ve bunlara gönül verirler. Dolayısıyla bana uymuş olurlar.
Efendimiz (sav) devamlı şu duayı okurdu:
<< Ey Allah (cc)'ım! Beni sevenlere rızık olarak iffet-i nefis ve aza kanaati ihsan buyur. Benden buğz edene de hayırsız malı ve evlâdları verip başına yığdır.>>
Rivayet olunur ki Efendimiz (sav) İbni Abbasa (ra) buyururlar ki:
<< Her ümmet için bir fitne vardır. Benim ümmetim için de fitne; mal-mülktür.>>
Kaç defa söylenildi. Bu fakirler Allah-u Teâlâ (cc)'nın gerçek kullarıdırlar. Allah (cc) hakkını vermeyen azgın zenginler ise şeytanın kullarıdır. Beyler zannederler ki bu dünyayı kendileri kullanmaktalar. Halbuki aslında dünya bunların sırtına binmiş kendilerini cehenneme sürüklemektedir.
Fakirler sabırlı olmalıdırlar. Allah-u Teâlâ (cc) onlara üç haslet verir. Bunların hiç birisi zenginlere ve beylere verilmemiştir.
1- Fakirlerin her birine cennette bir köşk verilmiştir. Bu köşkler kızıl yakuttan yapılmış ve yüksekdir. Cennettekiler, o köşkleri gökteki yıldızlardan sanarlar. Sorarlar ki:
- Bu köşkler kimlerindir?
Cevap gelir:
- O köşklerin sahibi fakirlerdir. Onların zevkine ve safasına ermek mümkün değildir. Nitekim onlar sizin dünyada sürdüğünüz  fâni safaları sürmemişlerdi. Siz bu köşkleri uzaktan seyrederdisiniz. Dünyada iken onlar da sizi böyle seyrederlerdi. Siz dünyada onlardan kaçardınız.
2 - Fakirler cennete zenginlerden beş yüz yıl evvel girerler.
3 - Fakirler bir defa << SübhânAllahû velhamdü lillahi ve lâilâhe illAllahû vAllahu ekber >>dese, zengin de aynı duayı okusa fakirinki daha sevap ve efdal olur.
8
TAVSİYE KİTAPLAR / Ynt: İlmihâl Kitabı Tavsiyesi
« Son İleti Gönderen: ihvan23@hotmail.com 25 Temmuz 2024, 15:03:37 »
..çamlıca kitap
9
TAVSİYE KİTAPLAR / Ynt: İlmihâl Kitabı Tavsiyesi
« Son İleti Gönderen: ihvan23@hotmail.com 25 Temmuz 2024, 15:02:36 »
[][/img].çamlıca.kitap
10
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: Togika 25 Temmuz 2024, 00:07:53 »
Mikâil (as) ve Cebrail (as) arasında şöyle bir muhavere geçti:
Cebrail (as):
- Sabırlı olan fakir, Allah-u Teâlâ (cc) katında şükreden zenginden daha hayırlıdır, sevgilidir, dedi.
Mikâil (as):
Hayır! Şükreden zengin Hakkın katında sabırlı fakirden daha hayırlı ve sevgilidir, diye mukabele etti.
İkisi bu şekilde mücadele içinde iken hıtâb-ı ilâhi geldi:
- Varın Arş-ı Rahman'da Kubbe-i Hadrâda onun altındaki nura sorun, size cevap verir, dedi.
Vardılar, o nur'a suâl ettiler. Nur bunlara cevap vererek şöyle dedi:
<< Sabırlı fakir, şükreden zenginden daha hayırlıdır.>>
Zira Muhammedi Musatafa (sav) fakirliği istemişti. Süleyman Peygamber (as) şükreden bir zengindi. Hazreti Muhammed (sav) Hazreti Süleymandan (as) daha hayırlı değil midir? diye cevap verdi. Bu cevabı Allahın (cc) lûtfuyla veren nurdan sordular:
- Sen kimsin, adın nedir! cevap verip dedi ki:
- Ben o nurum ki Nu'mân Bin Sabit benden yaratıldı. Yâni Kûfeli İmam-ı A'zam Ebû Hanife (ra) bendendir. Öyle olsa fakirliği kim tercih ederdi?
Fakir niyaz ederek;
- Ya Rabb! Benim ihtiyaç hissettiğim şey'i ver, derse onun bu isteği ve yalvarması zenginin yüzbinleri sadaka olarak vermesinden hayırlıdır.
Musa (as) Hak Teâlâ hazretlerine şu dilekte bulundu:
- Ya Rabbi! Ben garibim. Ben hastayım. İlahi ben fakirim.
Hak Teâlâ da bu dileğe şu karşılığı verdi:
- Ben kendisinin mevlâsı bulunduğum kimse, fakir olur mu? Ben kendisinin munisi ve yoldaşı olduğum kimse garib mi olur? Ben kendisinin tabibi olduğum kimse hasta mı olur. Ya Musa (as) Ben elinde bir şey'i olmayan malı-mülkü kalmıyan kulumu severim. Yâ Musa[ (as)! Sen de yemeğinin tuzunu, na'lınının tasmasını dahi benden iste. Bu şekilde istemen bana hoş gelir.
Efendimiz (sav)'e Hak Teâlâ buyurdu ki:
- Yâ Muhammed (sav)! İstersen senin için Mekk'nin derelerini kızıl altın ile dopdolu edeyim. Sen nereye gidersen bu altınlar da beraberinde gitsin. İhtiyacın oldukça dilediğin yere sarf et.
Efendimiz (sav) buna karşılık olarak dedi:
<< Bir günde üç defa tok olayım, üç defa aç olayım. Doyunca sana şükrederim. Acıktığımda sana yalvarırım.>>   
Fakirliği Hak Teâlâ'(cc)nın katında sevgili olduğu için o iki cihanın fahri, fakirliği tercih etti. Zenginlik istemedi.


Sayfa: [1] 2 3 ... 10