Sadakat islami Forum

EĞİTİM, AİLE, KÜLTÜR-SANAT, SAĞLIK => HAYAT TECRÜBESİ => Konuyu başlatan: Mücteba - 30 Ağustos 2012, 01:58:13

Başlık: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 30 Ağustos 2012, 01:58:13

(http://i.imgur.com/oy9R7.png)

Tâatı Noksan Olanlara Tesirli İlaçlar ...


اَعُوذُ بِٱللهِ مِنَ ٱلشَّيْطَانِ ٱلرَّجِيمِ*بِسْـمِ ٱللهِ ٱلرَّحْمٰنِ ٱلرَّحِيمِ
"Euuzü billâahi mineşşeytaanir raciym. Bismillâahi'r- rahmâani'r - rahıym"

اَشْهَدُ اَنْ لاَ اِلٰهَ اِلاَّ ٱللهُ وَاَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُوَرَسُولُهُ
"Eşhedü en lâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh"
"Ben şehâdet ederim ki, Allâh'dan başka ilâh yoktur. Yine şehâdet ederim ki, Muhammed aleyhisselâm onun kulu ve resûlüdür."
Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 30 Ağustos 2012, 02:20:38
1.Öğüt


"Varlığım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki;
ya iyiliği emredip kötülükten men edersiniz yada Cenâb-ı Hakk üzerinize azabını gönderir de,
o azabın kaldırılması için Allah'a duâ edersiniz, lâkin duâlarınız kabul olunmaz."
.

[Hadis-i Şerif - Muhtar'ul-Ehadis S. 156]


Bunu yerine getirirseniz; Din-i Celîl-i İslâm'ın inkişafı için hizmet etmiş, Rızâyı Hakk'ı elde etmiş ve peygamberler yolunda yürümüş olursunuz. Bu amelin tatbiki büyük ecre, terki de felâkete sebebtir.

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 30 Ağustos 2012, 16:08:10
2.Öğüt

"Ben insanları ve cinleri ancak bana kulluk etsinler diye yarattım"

[Sûre-i Zâriyat, Âyet 56]

Bilinmeyen yarınlara akıp giden insanoğlunun bu âleme geliş sebebi Allah'ı tanıyıp O'na kulluk etmektir.

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 31 Ağustos 2012, 12:09:22
3.Öğüt

"Kim yalnız dünya hayatının nîmet ve lezzetini isterse; Biz murad ettiğimiz kimseye dilediğimiz kadar (az-çok) veririz, Ahirette ise rahmetten uzak; Cehenneme yakı olur."

[Sûre-i İsrâ, Âyet 18]

Hâlis mü'min tam bir gayret içerisinde iyi işler yapar, ahireti ister, ilâhî hükümlere uyar da; Cennet ve Cemâl-i İlâhî ile ikram olunur. Bu değişmez hükümler insan ruhunu uyarır.

Yedibaşlı ejderhâdan daha tehlikeli ve insanoğlunun mahvına sebeb olan dünya sevgisi ve meşguliyeti hakkında Kâinatın Efendisi
"Büyük günâhların en büyüğü dünya muhabbetidir" buyurmuştur.

Gölge gibi süratle geçen dünya hayatına aldanıp da, ebedî zevk ve safâ mahalli olan âhireti unutmak büyük bir suçtur.

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 01 Eylül 2012, 16:19:27
4.Öğüt

“İhlâsla eda edilen ibadetler belâlara mânidir, sahibini korur. İlâhî hükümlere uymak lâzımdır ki, insana hiçbir şeyden zarar gelmesin…
İbâdetle nefsi terbiye etmek insanı iki cihanda izzet sahibi eder.
Azgın nefiste hayır yoktur.”


Ey İnsan!

Eğer sen “Allahü Teâlâ görmüyor” diye günaha dalıyorsan, bu büyük küfürdür.
Din ve Kitap tanımadan Allah ve Rasûlüne karşı isyan ve cehenneme razı olmaktır.

Hâlbuki dünya yaratıldığından beri ölüm ve ötesi âleme inanıp Cennet ve Cehennem’in varlığını kabul etmeyen (Komünist ve Firavun neslinden gelen kıbtîler hariç) tek millet yoktur.

Geçici dünya zevklerine aldanıp ebedî hayatı hiçe sayanlar, örnek aldıkları Avrupa ve Amerika’ya bir baksınlar. Muhteşem kiliseler inşâ etmişler; pazar günlerinde çoluk çocuğu süsleyip hep beraber oraya gider.
Sen İslâm’ın ve İmânın şartlarından habersiz, hak dinin hükümlerini hiçe sayıp haftada birgün Cuma namazına gitmezsin. Rasûlüllah’ın “Üç Cuma namazını özürsüz terk eden büyük suç işlemiştir” buyurduğunu işitmedin mi?
Parti ve dernek tüzüklerinde “Mazeretsiz üç toplantıya gelmeyen üye istifa etmiş sayılır” demiyor mu?

Sonu vahim olan hâdiseden haberdir bu!...

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 02 Eylül 2012, 16:24:34
5.Öğüt

İnsan için kurtuluş, emirleri edâ ve yasaklardan sakınmaya bağlıdır.
Sakın acı diye hekime hasım olan hasta gibi olma!
Çünkü bu insanı küfre götüren başka bir illettir.

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 03 Eylül 2012, 11:29:34
6.Öğüt

Yahûdi bir doktor sevdiğin bir yemeği sana yasak etse dinlersin de, Peygamber-i Âlişân'ın getirdiği hükümlere neden uymazsın?

Ya iman zayıf yada ahlâk bozuktur..

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 04 Eylül 2012, 11:43:37
7.Öğüt

Bir çocuk "Elbisende akrep var" dese hemen çıkarıp attığın halde
Allah'ın ve Peygamber'in beyanlarına, kâmillerin sözlerine neden ehemmiyet vermezsin?

Bunları çocuğun sözünden ehemmiyetsiz mi görürsün?

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 05 Eylül 2012, 11:16:25
8.Öğüt

Sana saygısızlık edene gücenir, darılır, kızarsın da Cenâb-ı Hakk'a karşı nasıl küstahlık edersin!...

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 06 Eylül 2012, 10:59:50
9.Öğüt

Ne kadar yaşarsan yaşa son durak topraktır.
Can boğaza gelip de iki yoldan birine, Cennet'e yada Cehennem'e götürecek meleklerin geldiğini düşün.
Suçlular günün birinde yakayı ele verir.
Her gün dünyadan uzaklaşıp, âhirete yaklaşmaktasın.
Niceleri içinde bulunduğu günü tamamlamadan ayrıldılar.

Bütün bunlar sana ibret dersi vermiyor mu?

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 07 Eylül 2012, 11:29:02
10.Öğüt

Ey İnsan!
Sen kendine acımazsan sana kim acısın!...
Herkesin hesaba çekileceği kıyamet gününden kork!...
Huzur-u Hakk'a hangi yüzle varacağını düşün!...
Bütün bunlar 1400 seneden beri kat'i hükmü ve tek harfi değişmeyen
nice Firavunların musallat olduğu halde böyle kalan ve kalacak olan ilâhi kitab Kur'ân Kerim'in fermanıdır.
Yaradan'dan utan da kalan ömrünü olsun Hakk'a itâatla geçir!...
Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 10 Eylül 2012, 11:22:59
11.Öğüt

Kış gelmeden hazırlık yapmayan, sıkıntı çeker.
Mazhar olduğun nimetlerin şükrünü ödemeden fazlasını isteyenlerden olma!...
Nefsini Allah'ın murâkabesi altında tut!..
İlâhî emirlere uy!...
Kulluk vazîfelerini yerine getir de hayâtın da huzur bul!..


Zira "İbâdet ve itâattan uzak olan (servet sâhibi de olsa) gönül darlığından kurtulamaz." (Sûre-i Tâhâ, Âyet 124) âyet-i celilesi delildir.
 
Bunca kat-î deliller varken îmansız gürûhu kâfirliğini îlan için "Cennet cehennem de neymiş, gidip gelen mi var?" diye hezeyanlarla zehir saçanlar, Avrupa ve Amerika'nın kiliselerini de inkâr ederler.
 
Avrupalı ve Amerikalı her türlü refâha mâlik olduğu halde gönül darlığından kurtulmuş değil; ilacı meyhanede ve uyuşturucuda aramaktalar...
 
Âyet-i Celîleyle sâbit olduğu üzere Hak Din'in hudutları dışında olan ve nefsin sayısız isteklerine uyup da ibâdetden uzak kalan insanın hayatı gamsız, dünyası belâsız geçmez. Çünkü nefsin tavanı yoktur; bir arzûsu yerine gelse başka istekleri artar. O ne doyar, ne de kanar. Dünyada nefisten daha korkunç, daha zararlı bir mahluk düşünülemez.
 
Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 12 Eylül 2012, 10:23:37
12.Öğüt

Nefis, Şeytan ve Dünya insanoğlunun dâimî hasmı ve imtihan için birer sebebdir.
Eğer sen "Görmediğim şeye inanmam" diyenlerdensen, aklını topla; kendine acı!...
Çünkü bu söz komünistlerle kıptîlerin sözüdür; aldanma!...
Akıl denilen şey de görülmez lâkin mevcûdiyeti insanın hal ve hareketlerinden anlaşılır.
Ruh, görülmez fakat varlığı insanın hareket ve kıpırdanmasından bellidir.
Elektrik de görülmez lâkin inkar da edilemez.
Görülmeyen nice mikroplar da böyle...
Şu halde "Görülmeyene inanmam" sözü akıl işi değildir.
 
İlâhî Kelâm'da "Ey İnsanlar! Allah'ın vâ'di haktır. Dünya hayatı sizi aldatmasın."(Sûre-i Fatır, âyet 5)
"Âhiret hayatı hakîki hayattır." buyurulduğunu unutma!...
 
Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 13 Eylül 2012, 11:33:07
13.Öğüt

Düşünen insan dünyaya aldanmaz;
gâile ve kötülüklerle dolu dünyanın yaratılışındaki hikmeti, onu sevenlerin uğradığı belâları bilir ve tedbir alır.
 
Fahri Alem Efendimiz (s.a.v) "Düşüncesi dünya, işi isyan olanlara yazıklar olsun" buyurmuştur...


 
Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 14 Eylül 2012, 10:42:13
14.Öğüt

"Kardeşim dikkat et!

Dünya ayakların kaydığı zillet mahallidir; mâmûreleri vîran olur, cesetleri mezarlara konur, toplulukları dağılır, varlığı yok olmaya mahkümdur. Dünyada herkes misâfir, elindeki servet de muvakkattır(geçicidir)..."

(İmam-ı Şâfiî Hazretlerinden bir dostuna...)
Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: yabangulu - 16 Eylül 2012, 00:33:39
Allah razi olsun
Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 18 Eylül 2012, 00:29:36
15.Öğüt

"Dinini parçalayıp da dünyasını yamayanlardan olmayın!
Dünyaya rağbet edip de ahîretten gâfil olanın ibâdetine îtibar edilmez."

[İbrahim Ethem (K.S)]

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 19 Eylül 2012, 10:56:31
16.Öğüt

Uzun düşüncelere dalıp da eceli unutma!

Bu dünyanın yenisi eskir, çoğu azalır, izzeti zillete döner, iyiliği yok olur.
"Filan hastalandı" denmeden gafleti at, sonra tabib bulunsa şifa bulunmaz.
"Filan hastalandı, malını sayıp döktü sonra dili tutuldu, komşularıyla konuşamıyor, onları tanımıyor" derler.

Alnından terler dökülür, iniltiler devam eder, ümit kesilir, gözlerin feri gider, dostları ağlaşır ve "Dili bağlandı" denir.
Son nefesi gelir, ruh bedenden ayrılır, hısımları toplanır, kefen biçilir, suyu ısınır, yıkanır, kefene bürünür, ziyâretçiler kesilir, hased edenler sevinir... Kabre konur, vârisleri mallarını bölerler.

O da yalnız ameli ile kalır ve Mevlâ'yı sevenle dünyayı seven orada ayrılır.

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 29 Eylül 2012, 16:00:53
17.Öğüt

Büyükler dünya hayatını yedi (7) şeye benzettiler:

1- Kandırmayan su,                                            
2- Kararı olmayan bulut gölgesi,                          
3- Zararı çok olup faydası olmayan yıldırım,            
4- Fayda vermeyen yaz bulutu,                            
5- Yaz bitmesiyle yok olan bahar  ve çimenler,        
6- Uyuyan adamın ihtilâmı,                                  
7- Hoş içimi olan fakat ciğeri yakan zehirli şerbet ...


Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 30 Eylül 2012, 23:54:54
18.Öğüt

"Dünya, karışık rüyaya, sevinci bulut gölgesine, hâddiseleri oka, arzûları zehire, fitne ve belâları yıkıcı dalgalara benzer"

Dünyada selâmet aramak, akrep yuvası üzerine ev yapmaya benzer ...

Nasihattan anlamayıp dünya düşkünlüğünden vazgeçmeyene Cenâb-ı Hak ilâhî hikmet ve rahmet îcâbı hırsından geçip, âhireti arasın diye bir takım musîbet ve hastalıklar verir ...
Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 02 Ekim 2012, 18:04:35
19.Öğüt

"Belâ ve musîbetlere sebeb günâhlardır"

"Biz insana mal ve sıhhatten rahmetimizi tattırırsak, ona ferahlanır. Eğer günâhları sebebiyle bir musîbet gelse, verilen nimetlerin hepsi inkâr eder."

[Sûre-i Şûrâ, âyet 48]

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 03 Ekim 2012, 10:52:58
20.Öğüt

"Belâ ve musîbetlere sebeb günâhlardır"

"Size şiddet, hastalık ve ölüm gibi musîbetlerden birşey gelmez; ancak Allahü Teâlâ'nın kader ve irâdesiyle isâbet eder. Bu musîbetin Allahü Teâlâ'nın dilemesiyle olduğuna inanan kimsenin kalbi sabır ve sebatla hidâyette olur. Allahü Teâlâ herşeyi (sabredeni ve şükredeni) bilir."

[Sûre-i Tegâbün, âyet 11]

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 04 Ekim 2012, 12:13:52
21.Öğüt

"Belâ ve musîbetlere sebeb günâhlardır"

"Ey kullarım!
Bütün yaptıklarınız (amelleriniz) yazılmıştır(mahfuzdur). Sonra karşılığını veririm.
Bir kimse iyi amel işlemişse Allah'a hamdetsin.
Kötülük vâkî olduysa kendisinden başkasına suçlamasın; o kendi cezâsıdır."

[40 Kudsî Hadis, H.No:15]


Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 05 Ekim 2012, 02:27:16
22.Öğüt

"Belâ ve musîbetlere sebeb günâhlardır"

"Ey insan!
Sana gelen sıhhat, servet ve nimetin cümlesi Allahü Teâlâ'(nın lütuf ve keriminden)dan;
belâ ve zararlar da nefsin(amelin)dendir"

[Sûre-i Nisa, âyet 79]

"Maârifin kökü, İslâm îtikâdının özü ve hulâsası burada .."
[Ebu'l Faruk (K.S)]

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 07 Ekim 2012, 22:26:07
23.Öğüt

"Belâ ve musîbetlere sebeb günâhlardır"

Mevlâ'nın kânunu seni devlet kânunu kadar korkutmaz mı?
Halbuki Hak dostları haber vermişler:
Zamanın değişmesinden, yara cefâsından şikâyet etme!
Zira cümlesi işlemiş olduğun günâhların karşılığıdır.
Hatta merkebinin aksilik etmesi, farenin ziyan vermesi de senin günâhlarından;
namaz cemâatını kaçıran kişiyi o ilâhî sofradan mahrum eden de günahlarıdır.

[Hallü'r-Ruyûb fî Şifâi'l-Kulûb]

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 10 Ekim 2012, 23:00:34
24.Öğüt

"Belâ ve musîbetlere sebeb günâhlardır"

"Ademoğluna gelen devamlı kaşıntı (uyuz illeti) ayak kayması ve herhangi bir damar seğirmesi gibi musîbetler, günâhları sebebiyledir.
Halbuki Allahü Teâlâ birçok günâhları da affeder."


[Hadis-i Şerif, Tuhfetüttefâsir C.3 S.30]

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 12 Ekim 2012, 00:37:48
25.Öğüt

"Belâ ve musîbetlere sebeb günâhlardır"

"Kul kusur yapar, hüzün ve kedere mübtelâ kılınır."

[Hadis-i Şerif]


Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 12 Ekim 2012, 00:47:00
26.Öğüt

"Belâ ve musîbetlere sebeb günâhlardır"

"Belâ itâat halinde gelir de hâli değişmezse, rutbe ve derece, gaflette iken gelirse, îkaz ve affa sebebdir. İsyan hâlinde gelir de o hâle devam ederse cezâ; o halden dönerse affa sebebdir.
Devamlı isyan hâlinde olduğu halde belâdan berî olan da Firavun gibi cehennemle terbiye edilir.
Günâhta ısrar edenin bir gün ayağı kayıp da kötülüğe alışırsa hocaya, hacıya, nûra düşman kesilir."

[Ebu'l Faruk (K.S)]

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: mazhar - 12 Ekim 2012, 01:04:58
Teşekkürler.Allah Razı olsun. Bu uyarılar ilaç gibi...
Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: vatan58 - 15 Ekim 2012, 03:24:15
paylasım  için  tskerler
Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: lütuf - 15 Ekim 2012, 23:07:14
teşekkürler
Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 16 Ekim 2012, 16:17:20
27.Öğüt

"Belâ ve musîbetlere sebeb günâhlardır"

Mü'min kişiye belâ dünyada gelir de hayır ve affa sebeb olur.
Kâfir ve âsîye mühlet verilir de cehennem de ebedî cezâ görür.

[Hallü'r-Ruyûb fî Şifâi'l-Kulûb]

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 17 Ekim 2012, 11:23:49
28.Öğüt

"Belâ ve musîbetlere sebeb günâhlardır"

"Musibetin mükâfâtı mihnetinden büyüktür."

[Süfyan-ı Sevri K.S.]


Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: *sade* - 17 Ekim 2012, 15:48:24
Her biri altın değerinde öğütler..Emeğinize sağlık.
Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 18 Ekim 2012, 10:46:22
29.Öğüt

"Belâ ve musîbetlere sebeb günâhlardır"

Büyükler, "Musîbetler, Hakk'a dâvet, nûra hidâyet içindir" dediler.


Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 19 Ekim 2012, 10:49:15
30.Öğüt

"Belâ ve musîbetlere sebeb günâhlardır"

Cenâb-ı Hak zâtına muhabbet edenlerin cümle varlıktan yüz çevirmelerini ister.
İbret dolu bu sözleri anladınsa sana yeter.
Kabullendinse Hakk'a tâbî ol!...
Ölüm ve musîbet ânî gelir. O zaman seni kim kurtarsın?..
Kılmadığın namazları kim kılsın?... Tutmadığın oruçları kim tutsun?...
Verilmeyen vergiler cezâlı ödenir, bunu bilmez misin?...

Başlık: Musibetlerde Suçu Kendimizde Arama Yetisi
Gönderen: Mücteba - 19 Ekim 2012, 16:58:06
Musibetlerde Suçu Kendimizde Arama Yetisi

Bundan bir kaç yıl önce batini(manevi) hastalıklar hakkında ehil bir pir-i fani ile bir kaç saat birlikteliğim olmuştu. Bir takım insanların da meclise dahil olmakla sohbetimizi keserek bizi meşgul ettiği bu saatlerdeki hoş sohbetimiz beni o günden sonra derin düşüncelere sevk etti.

Birçok insanın manevi hastalıklarını beyan için geldikleri bu mekanda verilen ilaç genel mânâda tekti. Başka bir ifade ile; hastalıklar muhtelif olsa da tedavi yöntemi tekti.
Sohbetimiz devam ederken bir teyze gelip çocuklarının aşırı derecede şımarık, yaramaz ve söz dinlemez olduklarından dert yandı. Cevap gecikmeden geldi.

— Siz namaz kılıyor musunuz?
— Hayır.
— O zaman suçu kendinizde arayacaksınız.


Biraz sonra başka birisi gelerek; eşine birçok kişinin borcu olmasına rağmen hiç birisinin borçlarını vermediğinden dert yandı.  Ailevi yaşantısına ilişkin bir takım sorular sorduktan sonra çözüm yine aynı noktaya geldi.

Her ne kadar borçla bir bağlantısı yok gibi görünse de suçu kendilerinde aramaları gerektiği. Tabiki bunları söylerken laf olsun diye söylemediğini geçmiş teçhizatlarındaki isabetli sonuçlardan ve fayda sağlamış tedavilerinden anlamak mümkündü.

Onları da gönderdikten sonra bana dönerek:
—Bak evladım! Hayatta çok iyi bir dost, çok iyi bir arkadaş olmak istiyorsan suçu daima kendinde arayacaksın!" dedi.

Bu söz beni şimşek gibi kamçılamıştı. Ve günlerce tefekküre daldım. Bu gerçekten öyleydi ya? Daha önceden büyüklerimizden bu meyanda sözler işitirdik ama o kadar oralı olmazdık. "Amenna" der ve geçerdik. En son, söylenen bu nasihatten sonra bırakmış olduğu tesir ile daha somut olarak bu konuyu araştırmak ihtiyacı hissettim. Zira bu şuura ererek hareket edilse dünya ne kadar yaşamaya değerdi. Bütün arkadaşlarımız, çevremiz hatta başımıza gelen musibetler bile bize ne kadar sevimli gelecekti. En azından teselli bulacağımız bir noktası olacaktı.

Bunları beyan etmek için yüzlerce kitaptaki âyet, hadis ya da evliyaullah’ın beyanatlarını zikretmek şu anda taakate muhal olsa gerek. Ama biz yine de bu engin gülistandan bir demet koparıp takdim edelim.

İslam akaidine göre bir müminin başına gelen tüm musibetler sıkıntılar kendi günahları sebebiyledir. Başka bir ifade ile; müminin başına gelen hiç bir felaket yoktur ki; kendi günahları sebebiyle olmasın.

Evet, evet. Başımıza gelen en ufak şey, bir iğnenin batması bile bir hatamızdan dolayıdır. Lakin tüm bunlar her ne kadar aleyhimize gibi olsa da işlemiş olduğumuz bir günaha keffaret mahiyetindedir. Başa gelen bu musibetler kul için bir ceza gibi takdir edilse de Allah’ın dünyada mübtela kıldığı bu belalarla tövbe yapılmamış bir takım günahların ahirete intikal etmeden dünyada cezalanması; aslında bir mükafattır ve Allahın sevdiği kullarına bir lütfudur. Zaten dikkat edilirse en büyük sıkıntıları başta Peygamberler daha sonra Allah dostları çekmiştir.

Çünkü herşey karşılıklıdır. Aç olmayan kimse yemeğin kıymetini anlayamaz, acı çekmeyen kimse sağlığın kıymetini anlayamaz, dünya da sıkıntı çekmeyen kimse de cennetin lezzetine mazhar olamaz.. İmtihan dünyasında yaşayan insanoğlunun arasıra Allah c.c. tarafından özel imtihanlara tabi tutulmasından daha normal ne olabilir?

Tevbe Sûresinin 126. âyeti Kerimesinde “Görmezler mi ki, her yıl, bir veyâ iki defa imtihan olunurlar, sonra da tövbe etmezler, ibret almazlar.” buyrulmaktadır.

Yine, Dahhak Hz. der ki: “Her kırk gecede bir başına ya bir bela ya bir keder ya da musibet gelmeyen kimsenin hesabına Allah katında hiç bir hayır yazılmaz.”

Bakara Sûresi 155. âyeti Kerimesinde “Andolsun ki sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan canlardan ve mahsullerden yana eksiltme ile imtihan edeceğiz. Sabredenlere lütf u keremimi müjdele.” buyrulmaktadır.

Hastalanan bir müminin için bu hastalığın hikmetini de Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle ifade etmiştir. “Bir mümin hasta olduğu zaman bu hastalık onu tıpkı demirci körüğünün demirin pasını temizlemesi gibi günahlardan temizler.”

Evet! uyarı mahiyetindeki bu belaların hangi hallerde ne tür manaya delalet eden uyarılar olduğunu büyük gönül sultanlarımızdan birisi bakın nasıl izah ediyor.

"Belâ itâat halinde gelir de hâli değişmezse, rutbe ve derece, gaflette iken gelirse, îkaz ve affa sebebdir. İsyan hâlinde gelir de o hâle devam ederse cezâ; o halden dönerse affa sebebdir. Devamlı isyan hâlinde olduğu halde belâdan berî olan da Firavun gibi cehennemle terbiye edilir. Günâhta ısrar edenin bir gün ayağı kayıp da kötülüğe alışırsa hocaya, hacıya, nûra düşman kesilir."

Bazen başımıza gelen menfiyatın bir uyarı olduğu hususunda gaflet edebiliriz. Mesela suçsuz olduğumuzdan tereddüdümüzün olmadığı hadiselerde hemen haklılığımızı kaba kuvvetle vs. yollarla savunuruz sonuna kadar. Tabiki makul çerçevede yapılmalıdır. Ama bundan daha önemli olarak da haklı olduğumuz halde başımıza gelen bu vakıaların bile işlemiş olduğumuz bir günah sebebi ile olduğunu asla unutmamalı ve gereken dersimizi almalıyız. Yazının başında zikredilen kişilerin durumları bu kaideye çok güzel bir örnek olsa gerek. Borcunu alması tabiî ki en doğal hakları, yalnız bunun başka bir cürümlerinin intikamı olması muhtemeldir. Yani alacaklı olan o şahıs bir zaman Allah’a asi gelmiş ki Hazreti Allah da intikamını başka bir kulu vesile kılarak almış. İşte burada şu muhteşem söz akla hemen geliveriyor.

Hak kuldan intikamını yine kul ile alır,
Ledünni ilmi bilmeyen bunu kul etti sanır.


Yani, Allah (c.c) kullarından intikamını diğer kulları vasıtasıyla alır. Allah vergisi olan ledünni ilmi bilmeyenlerde başlarına gelenlerin karşıdaki kişiler'(karşıdaki kimsenin hatası sonucu)in hataları yüzünden olduğunu zanneder.

Yüce Allah’ımız Nisa Sûresi 79. âyeti Kerimesinde de, insanın başına gelen iyilik ve kötülüğün kimden geldiğini şöyle ifade ediyor. “Size bir hayır isabet ettiği zaman o Allah’tandır. Bir kötülük isabet ettiği zaman ise kendini nefsinizdendir.”

Gönül sultanlarımızdan birisi bu âyeti evladına okumuş ve şöyle buyurmuş:
"Oğlum bu! İslam akaidinin özü ve maarifin köküdür.”

Şu sözün üzerine ne söylenebilir ki. Zira bidayette de zikrettiğimiz gibi bu şuura herkes riayet etse fitne, fesat, gıybet, haset ve toplumun huzurunu bozan diğer manevi hastalıklara set çekilmiş olur. O halde bizde bir belaya maruz kaldığımız zaman; bir Allah dostunun, başına bir bela geldiği zaman yaptığı duasını yapmalıyız. “Allah’ım bu kişinin bana sataşmasına neden olan günahımdan dolayı senden af diliyorum.”  Ve son söz…

Hâşâ zulmetmez hiç, kullarına Hüdâsı!
Herkesin çektiği, kendi işinin cezası!

Kula bela gelmez hak yazmadıkça.
Hak bela yazmaz kul azmadıkça


Miftahulkuluub - 14 Mayıs 2005 Cumartesi
Hakikat Ekseninde (http://www.sadakat.net/forum/hakikat_ekseninde-b46.0/)
Musibetlerde Suçu Kendimizde Arama Yetisi (http://www.sadakat.net/forum/hakikat_ekseninde/musibetlerde_sucu_kendimizde_arama_yetisi-t2720.0.html;msg16897#msg16897)
Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 22 Ekim 2012, 11:34:24
31.Öğüt

"İbâdet zahmetine katlanmayıp nefsin isteklerinden vazgeçmemek ve bu isteklerin kolay terkedileceği birgün gelir sanmak aldanmaktır. Bunlar kuvvetli iman ve amelle aşılır. Nefsin arzûlarını terk etmeyi tehir etmek, ağacı fidanken sökmeyip de sonraya bırakmak gibidir. Nefsin yerleşen kötülüklerini güçten düşüp de ihtiyarladıktan sonra atmak müşküldür(zordur)..."

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 23 Ekim 2012, 12:02:29
32.Öğüt

"Tabib ilaç verir hasta kullanır da şifâ bulur, aksini yapan helâk olur ..."

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 24 Ekim 2012, 07:36:12
33.Öğüt

"Allahü Teâlâ soğuktan korunmak için ateşi yarattığı gibi, cehennemden kurtulmak içinde kulluk yollarını bildirdi."

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 04 Kasım 2012, 23:38:54
34.Öğüt

Dünya, kulların imtihan için geçtiği köprüdür.
Ölümden sonra elde bir şey kalmaz. Geçmişlere bir göz at; saray ve kâşâneleri bırakıp dönüşü olmayan âhiret âlemine gidenlerin halleri ve başkaları tarafından taksim edilen malları sana ibret vermiyor mu?
Kısa zamanda terk edeceğin dünyayı îmar ederken, ebediyen kalacağın âhireti ihmal etmen akıl kârı değildir.


Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 16 Kasım 2012, 11:21:34
35.Öğüt

Ey birader!
Ölüm denilen hakikatnice ruhları evinden etmiş, cesetleri toprak altına indirmiştir. Sâkin ve neşeli gözlerden yaşlar akıtmış, hâneleri harap etmiştir.

Ey şu müreffeh hayata aldanıp hayra sırt çeviren insan!
İstesen de istemesen de ölüm gelecek, bu hayattan ayrılacaksın.
Belâlar insanı yurdundan, kuşları yuvasından ediyor.
Doğudan batıya hükmedip ferman yazan krallar nerede?
Şehirler kuran, bahçeler, kâşâneler yapan arzûlarına son olmayan, küheylanlara (lüks arabalara) binen, dünya nimetlerine güvenen, mağrûrâne yürüyen yiğitler nerede?!...

Beklemeyen bir ses onları evinden çıkardı, huzur ve eğlencelerini bozdu. Yıldırımlar ve şimşekler onları ürküttü. Kocalık, saçlarını ağarttı. Yanlarından ayrılmayan sevgililler onları yüzüstü bıraktı. Dostları ve ahbapları kendilerini terk etti. Her biri yaratılmışları bırakıp Yaradan’ın huzûruna göçtü, herkes gibi ölümü tattı, izzet ve ikramdan sonra zillete düştü, kaba minderleri, süslü koltukları toprakla değişti.Kabirde haşereler kefenini deldi, etlerini yedi. Sıkıntı dolu bir hayata sürüklendi. Sanki beraber bulunmamışlar gibi dostlarından uzak kaldı.


Yemin olsun ki!
Hiçbiri ona faydalı olamadı. Servet ve altınları işe yaramadı, aksine azıksız kalıp, gelip-geçene ibret oldu. Yalınayak çöllere geçerek, kurtulup kurtulamayacağını bilmeden amelinin rehini, esiri oldu.

Bir zaman sonra sen de böyle olacaksın, yaşadığın şu hayat hayal olacak. Dünyan bir şeye yaramayacak. Şimdi işittiklerini yarın gözünle göreceksin. Ben de, sen de bu hâli yaşayacağız…
Akıllılar başkasının ölümünden ibret alır da, hâkikî hayat ve nimetlerin mahalli olan âhiret için hazırlanır.


Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 19 Kasım 2012, 11:12:33
36.Öğüt

Dünyaya dalmış ve gönlü dolu olan insanlara, ölüm gelip âhirete gideceğini, ev, akar, emlâk ve evlâd-ü iyâli terk ederek, türlü kumaşlar giyen, lezzetli yemekler yiyen vücudunun dar kabre konulup yılanlara yem olacağını düşünmek tesirli derstir.

Zavallı insan bunları düşünmediğinden nefsine hoş gelen geçici şehvet ve lezzetlerle eğlenirken ansızın ölüm yakalar da, sonu gelmeyen hayatta büyük nedâmet başlar.

Bu sözler uyarıcı şeylerdir, ders almaz mısınız?

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 21 Kasım 2012, 11:47:14
37.Öğüt

Eğer sen akıntıya kapılıp da başkalarının peşinden gidiyorsan, sana düşen; bu tip dünya adamları ile peygamberler, evliyâlar ve âlimlerin yolunu kıyaslayıp iyilere uymak, cehâlet ve azgınlığı bırakmaktır. Bunu da başaramazsan, tam gücünle bir kurtarıcı (hakiki mürşid, kâmil insan) ara!...

Dikkat et!
Ağaç gövdeden anlaşılmaz; meyvesine bak; dinden, imandan, abdestten, namazdan kurtaran firavun gürûhundan olmasın; Mânevi marazlara şifâ, gönül derdine devâ olsun ...

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 23 Kasım 2012, 11:53:51
38.Öğüt

Eğer sen, bâzı kimselerin gönlüne hâkim olmaktan ibâret olan mevkî gurûru ile Hakkı anlamaktan uzak kalmışsan;
bütün dünya halkı karşında el bağlasa ne çıkar?!
Elli yıl sonra bu âlemde ne sen, ne de sana bağlılaran kim kalır?!
Nice hükümdarların unutulduğu gibi, sen de gönüllerden silinip gidersin.
Âyeti Celîle'de:
"Nice nesilleri yok ettik. Şimdi onlardan birini görüyor ve işitiyor musun?"
(Sûre-i Meryem, âyet 98)
buyurulmadı mı?

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 26 Kasım 2012, 11:47:13
39.Öğüt

Allahü Teâlâ iki bin yıl ibâdetten sonra iblis'i isyânı sebebiyle kovdu.
Kezâ Âdem A.S'ı zelle sebebiyle cennetten dünyaya indirdi.

Bu mâlumken, sen bunca isyan ve karışık işlerinle neye ve nasıl güvenirsin?

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 27 Kasım 2012, 11:17:31
40.Öğüt

Perişan hâline bakmaz da, kendini idrak sâhibi bilir, artan sermâyenle ve yükselen rütbenle övünür, eksilen ömür sermâyesinden endişe etmezsin. Halbuki ömür eksilirken artan maldan sana ne kâr kalır? Onlar vârislerindir, hesap vermek de senin...
Her gün âhiret yolculuğu yaklaşır, sen ise ondan yüz çevirir, senden uzaklaşan dünyaya dönersin. Bunca aldanmışlar gibi sen de cehennemi hakettiğin hâlinden habersiz güler, oynar, yer, içer, sonunu düşünmezsin!

Dikkat et!
Bu nasihatler sana merhamettendir.
Dünyâya ibretle bak; hırsı bırak; orta hâli ihtiyar et!
Her kim gece gündüz nefsine hizmet ederse, hüsranla göçer; nedâmet biçer!




Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 28 Kasım 2012, 11:23:10
41.Öğüt

Ey insan!
Söz anla, nasihat kabul et!

Zira nasihatten yüz çeviren cehenneme râzı olmuştur.
Seni nasihatlere aldırmaz görüyorum. Eğer kalbindeki zulmet, söz anlamaya mânî ise ona çâre bul!...

Sıkıldıkça içki ve uyuşturucu arayan, din duygusunda uzak kalmış insanlara benzeme!
Her türlü refâha sâhipken gönül darlığından kurtulamayan batılının büyük belâsı Hâk ile bâtılı bilmediğindendir.
Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 06 Aralık 2012, 12:13:08
42.Öğüt

Beşeriyeti yerden yere sürükleyen şeytanın üflediği ihtiras, arzû, tamâ ve haset rüzgarlarından kurtuluş yolunu ancak din gösterir.
Arzûya kement vuran, tamâı bağlayan, hasedin tırnaklarını söken, mâsivâyı yere gömen kahramanlar da emellerine din vâsıtasıyla ulaştılar.
Yuvasız bülbülden daha garip, vatanda gurbet hayâtı yaşayanları, ilâhî vecd içinde mânevî huzûra kavuşturan da Din'dir.
Bütün dünya nizâmında, rûhî, âhlâkî, mânevî, buhran; beyinleri ürperten alev, ruhları sarsan korkunç sel, vicdanları inciten felâket tûfanı, kıymet hükmü taşıyan ne varsa, silip süpürmek istediği şu günde bu felâketlerin önüne de Din-i ilâhî'nin "Dur!" diyen düsturlarıyla geçilir...

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 10 Aralık 2012, 14:25:35
43.Öğüt

Adaklar, tevbeler, oruçlar, duâlar, kurbanlar...
Hâsılı her şey, Din-i Celîl-i İslâm'a uygunsa kabûle şâyândır. Değilse hebâ ve heder, gam ve kederdir.

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 20 Aralık 2012, 11:44:58
44.Öğüt

Cehâlet ve acz içinde, mahzun bakışlı küçük bir mahlûk gibi kalmanın kârı yoktur. Hakk'ı aramak, ona tâbi olmak lâzımdır. Server-i Enbiyâ Efendimiz "Bir milletin selâmeti, Kitab'ına hizmet etmekle, felâketi de Kitab'ına arka çevirmekledir" buyurmuşlar...

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 31 Aralık 2012, 13:11:09
45.Öğüt

Ceset rûha muhtaç olduğu gibi, dünya da Din'e muhtaçtır. Zira ruhsuz ceset nasıl kokarsa, Din'siz dünya öyle tefessüh eder. Ahvâl-i âlem herkesçe mâlum...

Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: son yolcu - 28 Eylül 2013, 12:24:35
Bu yazıların devamını bekliyoruz inşaAllah...
Başlık: Ynt: Ölümsüz Öğütler (Nasihatler)
Gönderen: Mücteba - 14 Ağustos 2014, 11:46:10
Bu yazıların devamını bekliyoruz inşaAllah...
İnşaAllah..