3
« Son İleti Gönderen: Togika Dün, 23:43:58 »
Allah-u Teâlâ (cc)'nın ve onun sevgili kullarının katında altın, gümüş ve toprağın farkı ne ise, beylerle fakirlerin amellerine rağbeti aynıdır. Fakirlerin amelleri altın gibidir. Zenginlerin amelleri gümüş gibidir. Öyle beyler vardır ki amelleri para-pul gibidir. Hak Teâlâ (cc) katında öyle fakirler vardır ki amelleri cevher gibidir. Öyle fakirler vardır ki << Lâ ilahe illAllah>> demesi iki cihana değer.
Bir fakir bir akça verse, fakirin bir akçalık sadakasına karşı zengin yüz bin akça sadaka verse onunkini karşılayamaz. Fakirin aldığı sevabı, derece ve mertebeyi alamaz.
Nitekim Efendimiz (sav) buyururlar ki:
<< fakirlerin bir sadakası, zenginin yüz bin sadakasından daha efdaldir.>>
Dehhâk (ra) hazretleri buyururlar ki:
- Fakir pazara varsa, yiyecek bir şey görüp gönlü istese, lâkin alıp yemeye parası olmasa, sabretse, onun bu durumu zenginin yüz bin akça sadaka vermesinden daha hayırlı ve efdaldir. Parası olsa da nefsine muhalefet olsun diye yemese sevabı daha da fazladır.
Ey azizim! Zenginin canı fakirin canı gibi olmaz. Zenginlerin canı hükm ile cebren alınır. Fakirlerin canı ise lûtf ile, meşveretle alınır.
Efendimiz (sav) buyururlar ki: Fakir olana nefis rahatlığı, kalb ferahlığı, hesap kolaylığı vardır. Zenginlere ise, nefis rahatsızlığı, kalb meşguliyeti, şiddetli hesap vardır. Yarın kıyamet gününde zenginler fakirleri gördüklerinde: << Ah ne olaydı, biz de fakir olaydık. Fakirliğin rütbe ve mertebesinin ne olduğunu biz dünyada iken bilseydik bütün mallarımızı Hak yolunda verir, kendimize bir öğün yiyecek bıraksaydık. Keşke biz de dünyada fakir kimselerden olsaydık>> derler. Hasret ve nedamet ederler. Fakirler de beyleri görürler ki zebaniler ellerinden tutmuş bir tarafa çekip giderler. Fakirler yüksek sesle bağırırlar. << Şükür yâ ilâhi sana ki, bizi dünyada fakirlerden etmişsin. Eğer bey ve zenginlerden olsa idik biz de zahmetlere duçar olacaktık.>>