... cogalip yayilinca eskiden dindar olmayanlarida etki alanimiza aldik ve böylece 28 subat öncesi göbegi acik sacik bir bicimde blue jeanslilerle dolasanlar simdi en azindan göbegi kapatik üzerlerine bir basörtüsü giydiler...
...Nice basi acik bacilarimiz varki,kalbleri tertemiz ve emin ol,bunlarin ici er veya gec disa yansiyacaktir yeterki bir yandan kendimizi kurtarmaya calisirken cihad ve siyaset edebiyati yerine manevi irsad,,teblig ve egitim calismalarina agirlik vermeye devam edelim...
Dua edelim düzelir insaAllah. Videoyu hazirlayan kardesim, dinimizde Müzigin yerini bir arastiriniz, belki birdaki sefere hazirlayacaginiz "eseri" dikkatli hazirlarsiniz.
Selamlar
Fakat bu sürecte cok sey ögrendik,mesela baskalarini kurtarmadan önce kendini kurtarmalisin,baskalarini etkilemek istiyorsan önce sevilen ve sayilan örnek alinacak insan olmalisin,buda ancak Allahin sevgisini iyice kalbe yerlestirme yoluyla olur.Allahin sevgisini kazanmak icin,sarsilmaz bir imana kavusmak icin öncelikle kalblerimizi temizlemeliyiz,kalblerimizin hastaliklarini tedavi etmeliyiz,nefsimizi terbiye etmeliyiz,ilim ögrenip ögrendigimizi önce kendimiz yasamaliyiz.
Tedavi icden dia olur,distan ice degil.
Eskiden distan ice hareket ediyorduk,simdi önce ic alemimizi tedavi ediyoruz,yani senin anlayacagin,birdahaki sahlanisimizda daha saglam olmamiz icin altyapi calismalarina agirlik vermis durumdayiz.
Gücenmeyin ama siz vapur batarken yelken direğinin boya rengi ile uğraşmaktasınız yahut Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethetmeye çalışırken bizans alimleri meleklerin dişi mi erkek mi olduğunu tartışıyorlarmış. Onlar gibi olmuşsunuz. Gücendiyseniz hakkınızı helâl edin ama gerçekler acı.
Gücenmeyin ama siz vapur batarken yelken direğinin boya rengi ile uğraşmaktasınız yahut Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethetmeye çalışırken bizans alimleri meleklerin dişi mi erkek mi olduğunu tartışıyorlarmış. Onlar gibi olmuşsunuz. Gücendiyseniz hakkınızı helâl edin ama gerçekler acı.
Iste bu da tehlikeli tarafi...Ecdadın mehter kullanmaktaki amacı düşmanı üstünde psikolojik çöküntü oluşturmaktı, bir şeyler dinleyip can sıkıntısı dağıtmak değil.Mehterin ayrica dinleyeni şevklendiren, heyecana gark eden, yürekleri titreten bir özelligi var
Su yaziyi bir baska Sayfa´da okudum. Cok güzel bir yazi. Buraya ekleyelim, bizlerde bu Sayfayi ziyaret edenler´de faydalansin InsaAllah...
Yüklediğim videoyu seyreden arkadaşların katkılarını bekliyorum ama müzik gibi talî konuları değil.
'Akra FM DE kim?' fetva makamı'mı? o müzik yapyor diye,müzik serbest'mi olacak ? yapmayın lütfen...bütün sözde 'İSLAM' i radyolar şeytanın bu icadının peşine takılmış gidiyorlar,TV. lerde öyle...
Uyarınız için Teşekkür ederim. Allah razı olsun. Müzik konusunda Bediüzzaman hazretlerinin bir yorumunu dikkatinize sunarım.
Takip ettiğim ve takdir ettiğim AKRA FM'de de fon müziği var.
Müzik konusu tali bir konu değil aslında ana konu !' giyinmiş çıplaklar' müzikle bu hale geldiler...hala da şeytanın içadı olan müzikle hayatlarını sürdürüyorlar. Müslümanlar da, müzikle yapılan tahribatın netiçesi bu hallere geldiler...Teferruat deyip geçemeyiz...
Müzik konusu tali bir konu değil aslında ana konu !' giyinmiş çıplaklar' müzikle bu hale geldiler...hala da şeytanın içadı olan müzikle hayatlarını sürdürüyorlar. Müslümanlar da, müzikle yapılan tahribatın netiçesi bu hallere geldiler...Teferruat deyip geçemeyiz...
Sizin video'nuzu izledim orada da müzik kullanmışsınız ben uyaracaktım başka arkadaşımız uyardı...Konu müzikli video, izledik bu video da tesettürlü çıplakları tenkit ederken, islamın tesettür kuralını işlerken,tavsiye ederken islamın emri olan bir başka kuralı ihlal ediyoruz ? islama uymadıkları için tenkit ettiklerimiz,eleştirdiklerimiz de, kardeşim sen bana ne anlatıyorsun sende şeytanın insanları ele geçirme silahını kullanmışsın derse,önce sen git şeriata uygun bir birikimle gel derse ne olur?
Vatandaş kardeşim zamanım ve vaktim olmadığı için fazla detaya girmek istemiyorum...Yukarıda da söylediğim gibi doğru yolda doğru yürümek lazım.AlıntıYüklediğim videoyu seyreden arkadaşların katkılarını bekliyorum ama müzik gibi talî konuları değil.
Tali konu nedir ? İslamın hükümlerinin hiç biri tali konu olamaz-olmaz. Hepsi birbirini tamamlar.
İSLÂM VE MÜZİK
Soru: "-Son yıllarda; İslama hizmet niyetiyle, birçok televizyon ve radyo istasyonu kuruldu. Fakat bu işle meşgul olan kardeşlerimiz, müzik yayınına ağırlık veriyorlar. (..) Öğrenmek istediğim husus şudur: İslam dininde müziğin hükmü nedir? İmam-ı Gazali'nin; insanlara ahireti hatırlatan şiirlerin okunmasını ve ilahilerin söylenmesini müstehap kabul ettiği doğru mudur ?"
CEVAP: Müzik; insanların ses ve çalgı aletleri ile icra ettikleri sanatın, bütün şubelerine verilen ortak isimdir. "İslam dininde müziğin hükmü nedir?" sualine, tek bir cevap verebilmenin imkanı yoktur. Zira müctehid imamlar, farklı delillere dayanmış ve değişik ictihadlarda bulunmuşlardır. Bunlardan herhangi birisini (tek başına) "İslam'ın hükmü" ilan etmek, doğru değildir. Bu tesbitten sonra meseleye geçebiliriz. Resul-i Ekrem (sav)'in: "-Çalgı aletlerini kendi arzusuyla dinlemesi, ben-i Âdem (insan) için mâ'siyettir. Onun ile zevklenmek küfran-ı nimettir" (1) hadis-i şerifini esas alan Hanefi fukahası: "-Müzik aletlerini çalmak ve isteyerek dinlemek caiz değildir" (2) hükmünde ittifak etmiştir. İmam-ı Gazali (rh.a) "İhya" isimli meşhur eserinde; müzik hakkında varid olan bütün ihtilafları zikrettikten sonra, "Müziğin tek bir hükme bağlanamayacağını, durumuna göre haram, mekruh, mübah ve müstehab olabileceğini" belirtmektedir. İnsanlara ahireti hatırlatan şiirlerin okunmasını ve ilahilerin söylenmesini müstehap kabul ettiği doğrudur. (3) Meselenin özü budur. Birbirimize dua edelim.
(1) Şeyh Muhammed b. Süleyman- Mecmuau'l Enhur fi Şerhi'l Mülteka el Ebhur (Şerhu Damad) İst: 1316 C: 2 Sh: 553.
(2) İmam-ı Merginani- El Hidaye Şerhu Bidayetü'l Mübtedi- Kahire: 1965 C: 4 Sh: 80, Ayrıca Şeyh Muhammed b. Süleyman- A.g.e. C: 2 Sh: 553.
(3) İmam-ı Gazali- İhyau'ulumi'd-din-İst: 1975 C: 2 Sh: 675-751
http://www.sadakat.net/merakedilenler/MerakEdilenKonular/02-MuzikveTeganni/06-PeygambereInanmadan.htm
Çalgı eşliğinde Kur'ân mevlüt ve ilahiler.
http://www.sadakat.net/forum/islami_sorulariniz_ve_cevaplari/calgi_esliginde_kuran_mevlut_ve_ilahiler-t31279.0.html
Haram iyi niyetle haramlıktan çıkmaz
Hocanın biri, ("Ameller niyetlere göre" hadisine göre, müzik, iyi niyetle dinlenirse haram olmaz) dedi. Doğru mudur?
http://www.sadakat.net/merakedilenler/MerakEdilenKonular/02-MuzikveTeganni/03-HaramIyiNiyetleHaramliktan.htm
MÜZIK Teganni, Raks ve Semâ caizmi ?
İmâm-ı Rabbânî Müceddid-i Elf-i Sânî Ahmedel-Fârûkî es-Serhendî (k.s.) hazretlerinden:
“Raks, (mûsıkî refâkatinde yapılan düzenli hareket) ve semâ (dönmek), hakîkatte oyun ve eğlenceden ibârettir. Allah Teâlâ şu âyet-i kerîmeyi tegannîden men için inzâl buyurmuştur:
http://www.sadakat.net/forum/islamgenel/muzik_teganni_raks_ve_sema_caizmi-t54915.0.html
Müziği Dine Sokmak:Yusuf İslam ve diğerleri...
Hızlı ve sinsi bir şekilde dinin içine müzik sokulmaya çalışılıyor.
Çünkü dini bozmanın en kolay yollarından biri budur.
Hıristiyanlığı aslından uzaklaştıran önemli unsurlardan biri de
Kiliselere müziğin sokulmasıdır.
İslamiyet’i de Hıristiyanlığın durumuna düşürmek için
müziğe ağırlık verilmektedir.
http://www.sadakat.net/forum/fikih_ve_itikad/islami_muzik_ve_calgili_ilahiler_hakkinda-t23003.0.html
İslam Fıkhında Müzik
http://www.sadakat.net/forum/fikih_ve_itikad/islam_fikhinda_muzik-t18425.0.html
Vatandaş kardeşim sizin verdiğiniz linkleri ben inceledim, izledim. Size zahmet müzikle alakalı bu verilen linkleri de siz incelermisiniz...Bakın daha başında hem fikir olamadığımız bir konu ortaya çıkıyor.Video güzel hazırlanmış,müzikli olması sizin videoyu hazırlama sebebine gölge düşürmüş, şimdi bu videoyu izleyen tesettürlü(çıplak) bayanlara müziğin ne katkısı olacak ? İslam da taviz yok büyük küçük farketmez,haram,haram dır...bu sözü konuyu tali olarak gördüğünüz için söyledim...Şimdi siz bilgisyara kullanıyorsunuz. Mesela sadakat nete girmek için bir şifreniz var. O şifreyi yazmadan o siteye giremezssiniz. Varsayalım şifrenizin içinde bir . (nokta) var onu yazmadınız-kullanmadınız giriş yapabilirmisiniz. noktaya tali-gereksiz diyebilirmisiniz ?iSLAM dini hayatımızın her anını programlamıştır.İslam hukukunda geçen her şey bizi bağlar teferruatı-talisi yoktur.Müctehit imamlarımız ne demişse ona uymak zorundayız...Alıntı'Akra FM DE kim?' fetva makamı'mı? o müzik yapyor diye,müzik serbest'mi olacak ? yapmayın lütfen...bütün sözde 'İSLAM' i radyolar şeytanın bu icadının peşine takılmış gidiyorlar,TV. lerde öyle...
Uyarınız için Teşekkür ederim. Allah razı olsun. Müzik konusunda Bediüzzaman hazretlerinin bir yorumunu dikkatinize sunarım.
Takip ettiğim ve takdir ettiğim AKRA FM'de de fon müziği var.
Her neyse vatandaş kardeşim başını ağırttıysam hakkını helal et...söylediklerimde eksik varsa tamalayabilirsin... müziksiz ilahilerini de beklerim...
Müziğin hükmü, icra edene, icra ediliş tarzına, icra edildiği ortama, icra ediliş amacına ve dinleyenin durumuna göre değişir. Fıska, günaha, harama teşvik edici/özendirici mahiyetteki müzik haram; dinî hisleri canlandırıcı, yerine göre hüzne ve tefekküre sevk eden, yerine göre cesaret ve kahramanlığı harekete geçiren, birtakım ruhî hastalıkların tedavisi gibi maksatlarla icra edilen müziklerin mübah olduğunu söylemek yanlış olmamalıdır. Bu değişkenler hesaba katılmadan, tek cümleyle müzik hakkında "helaldir" ya da "haramdır" demenin isabetli olmadığını, ulemadan nakledilen hükümlerin de bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum
Ebubekir Sifil Hocaefendi
http://www.ebubekirsifil.com/index.php?sayfa=yazdir&tur=gazete&no=998
Soru:
Müzik dinlemek ve enstrüman çalmak caiz midir? Kimisi 'şehvete ve isyana götürmeyen müzik caizdir, dinlenebilir' ve 'eşyada ibaha esastır; her türlü enstrüman çalınabilir' derken kimisi de Peygamberimizin(sav.) sadece defe izin verdiğini söylüyor. Bu bağlamda neye bile karşı çıkıyorlar. Ayrıca -metni tam hatırlamamakla beraber- müzik yapmanın fısk, sesinden zevk almanın küfür olduğu şeklinde bir hadis duydum.Bu konudaki hüküm nedir?
Cevap
Günümüzde hakkında en çok soru sorulan ve cevap verilen meselelerden biri olması, müzik dinlemenin hükmünün net olarak açıklığa kavuşturulduğunu söylememize ne yazık ki yetmiyor. Konu hakkındaki sorular ve cevaplar yaygınlaştıkça, adeta kafa karışıklığı da artıyor.
Gerek basılı eserlerde, gerekse internette konuyla ilgili olarak bol miktarda delil ve yorum mevcut olduğundan, burada bunları bir defa da benim tekrar etmem zait olacak. Bu itibarla ben burada, müzik meselesine sağlıklı bakış açısının zeminine dair birkaç şey söylemeyi tercih edeceğim.
Her şeyden önce şunu söyleyelim: Dinimizin "haram" kategorisine girdiğini belirttiği hususlar iki kısımdır: Li aynihî (bizzat kendisi) haram olanlar ve li gayrihî (kendisi helal olduğu halde harama götürücü olduğunda) haram olanlar.
Birincilere domuz ve şarap örnek olarak gösterilebilir. Haramları mübah kılan "zaruret" hali ve miktarı dışında bu kategori her zaman ve zeminde haramdır.
İkincilere en iyi örneklerden biri müziktir. Düzenli, ahenkli ve güzel ses bizatihi kötü, yerilmiş ve haram değildir. Aksine, mesela Efendimiz (s.a.v)'in Kur'an'ın teganni ile okunmasını ve sesle süslenmesini teşvik buyurduğunu biliyoruz.[1]
Şu halde ahenkli ses tek başına haram ve yerilmiş olmadığına göre, müziğin ancak ilave bazı arızî özellikler taşıması durumunda haramlığından bahsedebiliriz ki bu, en genel ifadesiyle "herhangi bir gayrimeşru şeye teşvik etmek" şeklinde olabilir.
Bu özelliği taşımadığı sürece müziğin de müzik aletinin de bizatihi haramlığından söz etmenin isabetli olmayacağını söyleyebiliriz.
Öte yandan bizim geçmişimizde müziğin farklı sahalarda etkin biçimde kullanıldığını biliyoruz. Mesela bütün haşmet ve fonksiyonelliği ile Mehter Müziği, ya da bazı klasik makamların kimi psikolojik hastalıkların tedavisinde kullanılması yahut ilahi formundaki beste ve güfteler…
Bununla birlikte konunun şu boyutunu gözden uzak tutmamak durumundayız: Günümüzde müzik, geçmişteki gibi kendi sınırlı sahası içinde icra edilen ve hayatın diğer alanlarıyla pek ilgisi olmayan bir uğraşı olmaktan çıkmıştır. O, yerine göre bir hayat tarzının ifadesi, bir ideolojinin dışa vurulması, bir propagandanın yan unsuru, bir dünya görüşünün terennümü olarak vazgeçilmez bir rol oynamakta, artık onun, kitleleri sürükleyen ve sınır tanımayan gücüne kimse bigâne kalamamaktadır.
Müzikte kadın sesi ya da enstrüman çalma konusunda söylenmesi gerekenler de yukarıda çizdiğim çerçeveye dahildir
http://www.ebubekirsifil.com/index.php?sayfa=detay&tur=gazete&no=413
---------------------------------------
Bir önceki yazıda söylenenlerden ortaya çıkmış olmalıdır ki, "müziğin her türlüsü her hal-u kârda haramdır" şeklinde mutlak bir hüküm vermeden önce meseleyi bütün boyutlarıyla dikkate almak durumundayız. Müziği icra edene, icra edildiği ortama, besteye, güfteye ve dinleyene göre hükmün değiştiğini gösteren en önemli nokta, meselenin Fukaha arasında enikonu bir ihtilafa medar olmasıdır.
Merhum Ahmed Davudoğlu hoca, müzik dinlemenin dört mezhebe göre hükmünü Sahîhu Müslim'e yazdığı şerhte[1] oldukça güzel bir şekilde özetlemiştir. Buna göre mezheplerin konu hakkındaki hükümleri şöyledir:
Hanefîler'e göre: Haram olan teganni, sağ olan muayyen bir kadını tavsif, içkiyi ve meyhaneleri meth, müslümanı hiciv gibi gayri meşru hususları anlatan şiirleri yanık sesle okumaktır…
Şafiiler'e göre: İmam eş-Şâfi'î'nin şarkı okumayı kerih (çirkin) gördüğü nakledilmişse de, İmam el-Gazzâlî bu rivayeti batıla benzetmiş, söz konusu hükümle, sadece müziğin yasak olan kısmını kasdettiğini söylemiştir.
Mâlikîler'e göre: İmam el-Gazzâlî'nin naklettiğine göre İmam eş-Şâfi'î, "Ben Hicaz ulemasından, şarkı söylemeyi kerih gören kimse bilmiyorum" demiştir. Özellikle nikâhı ilan etmek için kullanılan def, davul, kaval, zurna gibi müzik aletleri, lehviyyat (günaha kaçan eğlence) sınırına vardırmamak şartıyla kullanılabilir.
Hanbelîler'e göre: Ud, keman, davul, zurna gibi şeyler haramdır. B:u aletlerden birinin bulunduğu bir düğüne davet edilen kimsenin, bu davete icabet etmesi mübah değildir.
Konu hakkında daha detaylı bilgi edinmek isteyenler, İmam el-Gazzâlî'nin İhyâ'sı[2] ile es-Sühreverdî'nin Avârif'ine[3] bakabilirler…
Okuyucu sorusunda hakkında bilgi istenen hadise gelince, İmam el-Gazzâlî'nin adı geçen eserindeki hadislerin tahricini yapmış olan Hadis hafızı el-Irâkî bu rivayetin, "Ebu'ş-Şeyh" diye bilinen Ebû Muhammed Abdullah b. Muhammed b. Ca'fer el-İsbehânî tarafından Tabiun'dan Mekhûl'ün mürsel rivayeti olarak aktarıldığını söylemiştir.[4] Eğer benim muttali olamadığım bir başka tariki yok ise, bu, söz konusu rivayetin zayıf olduğunun, dolayısıyla delil olarak kullanılmaya elverişli olmadığının ifadesidir…
Sonuç olarak, iletişim vasıtalarının hayatı bütünüyle kuşattığı bir zaman diliminde müzik, bu vasıtaları kullanarak istesek de istemesek de bize kendisini –tıpkı "teknolojinin kendisi gibi– "dayatıyor". Bunun tabii bir sonucu olarak her yaş grubu, sosyal sınıf, toplumsal tabaka… ne derseniz deyin, kendi kültürünü ve müziğini üretiyor.
Yediden yetmişe büyük bir beğeniyle izlediğimiz "Çağrı", "Ömer Muhtar"… gibi filmleri (şu anda aklıma bunlar geldiği için bunları zikrediyorum, örnekler çoğaltılabilir) özel olarak bestelenmiş müzikleri olmadan bu kadar sevebilir miydik? Bu sorunun cevabının büyük çoğunlukla olumsuz olacağını kestirmek zor değil.
Halk Müziği formunda olsun, Sanat Müziği formunda olsun bizim öz kültürümüzü ve İslamî hassasiyetlerimizi yansıtan parçalara ve bunları icra edenlere bigâne kalmak, bu sahayı ve özellikle de yeni yetişen nesilleri yabancı kültür, ideoloji ve hayat tarzlarını yansıtan müzik "idol"lerinin ve onları piyasaya pompalayanların eline terk etmek demektir. "Bu piyasadan bize ne?" deme lüksümüz yok! Zira ne yaparsak yapalım bizler de, çocuklarımız da sokağa, medyaya ve yaşadığımız çevreye şu veya bu oranda "maruz" durumdayız…
[1] Sahih-i Müslim Tercüme ve Şerhi, V, 33 vd.
[2] İhyâu Ulûmi'd-Dîn, II, 266 vd.
[3] Avârifu'l-Ma'ârif, 173 vd.; Krş. Dr. Dilaver Selvi çevirisi, 219 vd.
[4] Bkz. el-Muğnî (İhyâ ile birlikte), II, 269.
http://www.ebubekirsifil.com/index.php?sayfa=detay&tur=gazete&no=414
------------------------------------------
Müzik meselesinde son iki yazıda dile getirdiğim hususlara, müziğin hürmetine (haramlığına) delalet ettiği söylenerek bazı hadis metinleri hatırlatıldı ve meseleyi eksik ele aldığım söylendi bazı okuyucular tarafından. Kendilerine teşekkür ediyor, hassasiyetlerine saygı duyuyorum.
Bu konuda ulemanın ihtilaf halinde olduğunun, cevaz görüşünü benimseyenlerin de, adem-i cevaz görüşünü benimseyenlerin de delilden hareket ettiğinin elbette farkındayım. Bu köşe bunları yeni baştan ele alıp tekrar etmeye ve tartışmaya müsait olmadığından, konu hakkındaki (Cumartesi günkü) ilk yazımda şöyle demiştim: "Gerek basılı eserlerde, gerekse internette konuyla ilgili olarak bol miktarda delil ve yorum mevcut olduğundan, burada bunları bir defa da benim tekrar etmem zait olacak. Bu itibarla ben burada, müzik meselesine sağlıklı bakış açısının zeminine dair birkaç şey söylemeyi tercih edeceğim."
Burada yapılması gereken, konu hakkındaki delilleri tek taraflı değerlendirmek, bir kısmını esas alıp diğerlerini "yok saymak" değildir şüphesiz. Bu, cevaz görüşü için de, adem-i cevaz görüşü için de böyledir. Yapılması gereken, delilleri yakından inceleyip delaletlerini ortaya çıkarmaya çalışmaktır. Ezcümle eğer Hz. Peygamber (s.a.v), bazı hallerde ve belli tarzda müzik yapılmasına izin vermişse, müzik dinlemenin mutlak hürmetini (haramlığını) ifade eden rivayetlerdeki mutlaklığı takyid ederek (delaletlerini bazı kayıtlarla sınırlayarak) anlamak durumundayız. Bir diğer ifadeyle, o rivayetlerin, düğün eğlencesi, yolculukta develere ritm vermek, yalnızlık halinde duyulabilecek olumsuz hisleri dağıtmak… gibi durumlar, gayri meşruluğa yol açmayan müzik türleri ve gayrimeşru çağrışımlar yapmayan sesler haricindeki müzik türlerini anlattığını söylemek daha doğru olacaktır. Nasslardan hüküm istinbatı konusunda dikkat edilecek diğer hususlara da elbette behemehal riayet edilmelidir. Aksi halde deliller tek taraflı değerlendirilmiş olacak, bu durumda da müziğe belli kayıt ve şartlarla cevaz veren ulemanın bu tavrını izah etmek mümkün olmayacaktır.
Yazdıklarıma itiraz eden okuyucuların dikkate alması gereken önemli noktalardan biri de şu: Ben konu hakkında kendiliğimden hüküm vermedim. Bilakis ulema tarafından verilmiş hükümleri yansıtmaya çalıştım. Bu arada konu hakkında "cevaz" taraftarı olan ulemanın bu kanaati doğrultusunda günümüzde müzik sahasında dikkate alınması gereken gelişme ve oluşumlara dikkat çektim. Netice itibariyle, kendiliğimden bir hüküm vermediğim için bana yöneltilen itiraz, aslında o ulemaya yöneltilmiş olmaktadır.
Bütün bunlara rağmen yazdıklarımdan "müzik dinlemek mutlak surette caizdir" şeklinde bir anlam çıkarılması ihtimalini ortadan kaldırmak için cevaz görüşünü benimseyen ulemanın söylediklerini tekraren özetleyeyim: Söyleyen, söylenen, söyleyiş tarzı, söylendiği ortam ve dinleyen bakımından herhangi bir şekilde gayri meşruluğa yol açmayan, aksine, İslam'ın güzelliklerini terennüm eden, kültürümüzün İslamî motiflerini yansıtan ve Müslüman'a sorumluluklarını hatırlatan müzik türlerinin bir ibtila ve terk edilemeyen tutku haline dönüşmemesi kaydıyla yapılması da dinlenilmesi de caizdir. VAllahu a'lem…
http://www.ebubekirsifil.com/index.php?sayfa=detay&tur=gazete&no=415
Ebubekir Sifil Hocaefendi
Ben de size şöyle bir örnek verebilirim: İstanbul'dan Kars'a uçakla gideceksiniz. Paranız da var. Fakat hava muhalefeti dolayısıyla uçaklar işlemiyor. Şimdi uçaklar uçmuyor diye otobüsle gitmeyelim mi?
Tamam kardeş nasıl biliyorsan öyle amel et burası horoz dövüştürme yeri değil...Şöyle bağlayalım olayı o zaman dört mezhebe göre ittifakla haram olmayan birşeye haram değil demek insanı kafir etmez, hiç değilse sizin için bu çıkış yolu olması güzel elhamdulillah..Herkes bildiğine göre amel etsin ne diyelim..selametle...[/color][/b]