Sadakat islami Forum

DİNİ KATEGORİLER => MÜBAREK GÜN VE GECELER => Konuyu başlatan: müteallim - 27 Ocak 2006, 01:25:50

Başlık: Hicri Takvim Aylar ve Günler
Gönderen: müteallim - 27 Ocak 2006, 01:25:50
Hicri Takvim
(Yıllık Dini Gün ve Geceler)


Hicri ayları bilmeyenler mutlaka öğrensinler!
O kadar öğrendiklerimiz arasında bir müslüman olarak, aylarımızı bilmemek büyük bir eksikliktir:

Muharrem - Safer - Rebiülevvel - Rebiülâhir - Cemaziyelevvel - Cemaziyelâhir - Receb - Şaban - Ramazan - Şevval - Zilkade - Zilhicce

 
* Hicri aylar 12 dir ve toplam 354 gündür.

* Hicri günler güneş battıktan sonra başlar ve diğer gün güneş batımına kadar devam eder (Cuma gecesi dediğimiz halde Perşembe gün akşamdır miladi günde. Ama hicri günde o cumanın gecesidir ve cuma günü ertesi gün güneş batımına kadar devam eder).

* Hicri yıl, ayın dolaşımını esas aldığından dolayı, miladi yıldan on bir gün daha azdır.

* Hicri aylar, dünyanın güneş etrafında dönmesinden oluşan mevsimlere bağlı değildir. İslâmi bayramlar, her sene aynı ayda geldiği için farklı mevsimlerde gelir. Mesela, Ramazan ayı veya Hac mevsimi yaz aylarında gelebileceği gibi kış aylarında da gelebilir.

* İslâmi gün ve geceler, ayın dolaşımını tamamladığı her 33 senede bir defa aynı güne gelir.

* İslâmi takvimlerdeki küçük farklılıklar aşağıdaki sebeplerden kaynaklanmaktadır:
   a-) Hilâlin ilk görünüşünü belirleyecek uluslararası standart bir ölçüm aletinin olmaması.
   b-) Hilâlin ilk görünüşünü belirlemede farklı ölçüm aletlerinin ve farklı yolların kullanımı.
   c-) Hilâlin gözetlendiği yerdeki hava durumu.

* Haram aylar, hürmete lâyık aylardır. Bu aylarda savaş yapmak yasak olduğu için bu adı almıştır. Haram aylar, hicri takvimdeki Muharrem, Receb, Zilkâde ve Zilhicce isimli aylardır.

No- Aylar
(Önemli Günler)


1- Muharrem

(1. Muharrem) Hicri Yılbaşı:
Resulüllah (s.av)'ın Mekke'den Medine'ye hicretini başlangıç alarak, kameri aylara göre ilk defa tarihi başlatan Halife Ömer b. Hattab (r.a)'dır. Ömer b. Hattab (r.a), miladi 622'ye denk gelen hicret hadisesini İslâmi tarihin başlangıcı olarak kabul etmiştir.

(10. Muharrem) Aşure Günü:
Muharrem ayının onuncu gecesi, Aşure gecesidir. Onuncu günü de Aşure günüdür. Muharrem ayı, Kur’an-ı kerimde, kıymet verilen dört aydan biridir. Bu ayın en kıymetli gecesi de Aşure gecesidir. Allahü teâlâ, birçok duâları Aşure günü kabul etmiştir. Hz. Âdem’in tövbesinin kabûl olması, Hz. Nuh’un tufandan kurtulması, Hz. Yûnus’un balığın karnından çıkması, Hz. İbrahim’in ateşte yanmaması, Hz. İdris’in göğe çıkarılması, Hz. Yakub’un oğlu Hz. Yusuf’a kavuşması, Hz. Yusuf’un kuyudan çıkması, Hz. Eyyûb’un hastalıktan kurtulması, Hz. Musa’nın Kızıldeniz’i geçmesi, Hz. İsâ’nın doğumu ve ölümden kurtulup, diri olarak göğe çıkarılması Aşure günü oldu.
Bugün yapılacak işler:
1- Aşure günü oruç tutmak sünnettir.
2- Sıla-i rahim yapmalı. Yani akrabayı ziyaret edip, hediye ile veya çeşitli yardım ile gönüllerini almalı.
3- İlim öğrenmeli.
4- Sadaka verilmelidir.
5- Çok selam vermeli.
6- Çoluk çocuğunu sevindirmeli.
7- Gusletmeli ve Tevbe etmeli.

2- Safer

3- Rebiülevvel

(12. Rebiülevvel) Mevlid Kandili:
İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü'l-evvel ayının 12. gecesi doğmuştur. Bu mübarek geceye "Mevlid Kandili" denir.
O'nun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve ahlâksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti.
Sevgili Peygamberimizin tebliğ ettiği İslâm dini ile dünya aydınlandı, tek Allah inancı ile kalpler nurlandı. Eşitlik, adalet ve kardeşlik geldi. O'na inanan toplumlar gerçek huzura kavuştu.

O'nun doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır.
Bu gece, müslümanlar arasında yüzyılllardan beri büyük bir coşku ile kutlanmakta, sevgili Peygamberimiz derin bir saygı ile anılmaktadır. Büyük alim Süleyman Çelebi tarafından yazılan ve asıl adı "Vesiletün'necat" olan mevlid kitabı O'nun doğumunu, üstünlüğünü ve mucizelerini en güzel bir şekilde dile getiren değerli bir eserdir.
Peygamberimizin doğum yıldönümlerinde okunan mevlidleri saygı ile dinlemek, O'nun mübarek ruhuna salât ve selâm okumak hiç şüphesiz büyük milletimizin sevgili Peygamberimize olan engin sevgi ve bağlılığının bir ifadesidir.
Bununla beraber, O'nun ahlâk ve fazilet dolu hayatını öğrenmek ve kendimize örnek almak başta gelen görevlerimizdendir. Asıl o zaman O'nun sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmış oluruz.


4- Rebiülâhir


5- Cemaziyelevvel


6- Cemaziyelâhir


7- Receb


(1- Receb) Üçayların Başlangıcı:
Üç aylar diye bilinen Receb, Şaban ve Ramazan ayları manevi bakımdan diğer aylardan daha üstün ve daha bereketlidir. Receb ayı gelince Peygamberimiz şöyle dua ederdi:
«Allah'ım bize Receb ve Şabanı mübarek eyle ve bizi Ramazana ulaştır.»
Receb ve Şaban ayları Ramazan ayının müjdeleyicileridir.

(Receb'in İlk Cuma Gecesi) Regâib Kandili:
Receb ayının ilk cuma gecesi "Regaib Gecesi" dir. Bu gece, Allah'ın rahmet ve bağışlamasının bol olduğu, duaların kabul edildiği mübarek bir gecedir.
Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:
«Beş gece vardır ki, onlarda yapılan duâlar geri çevrilmez (yâni kabul edilir).Bunlar:
– Recebin ilk cuma gecesi,
– Şabanın onbeşinci gecesi,
– Cuma geceleri,
– Ramazan bayramı gecesi,
– Kurban bayramı gecesi'dir.»


(27. Receb Gecesi) İsra ve Mirac Gecesi:
Allah'ın dâveti üzerine sevgili Peygamberimiz bir gece Mekke'deki Mescid-i Haramdan Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya götürülmüş, oradan Cebrâil ile birlikte bütün gökleri aşarak "Sidretül'münteha" denilen makama yükselmiştir. Peygamberimiz (s.a.s.) buradan daha ileriye gitmiş ve vasıtasız olarak Yüce Allah ile görüşmüştür.
Bu mukaddes yolculuğun Mekke'den Kudüs'e kadar olan bölümüne İsra, Kudüs'ten itibaren devam eden bölümüne de Mi'rac denir. Peygamberimiz, beş vakit namazı ümmetine Mirac hediyesi olarak getirmiştir.
Mirac olayı Peygamberimizin en büyük mucizelerinden biridir. Hicretten bir buçuk yıl önce Receb ayının 27. gecesinde meydana gelmiştir.
 

8- Şaban

(15. Şaban Gecesi) Berat Kandili:
Şaban ayının 15. gecesi "Berat Gecesi"dir. Borçtan, suç ve cezadan kurtulmak anlamını taşıyan Berat, günahlardan kurtuluş gecesi demektir.
Bu gece yüce Allah'ın, kendisine yönelip af dileyen mü'minleri bağışlayarak kurtuluş beratı verdiği bir gecedir. Bu geceyi şuurlu bir halde geçirerek dileklerimizi Allah'a sunmamızı isteyen Sevgili Peygamberimiz şöyle buyuruyor:
«Şaban ayının onbeşinci gecesi olduğu zaman, o geceyi ibadetle geçirin, gündüzünü de oruç tutunuz. Çünkü, Allah Teâlâ, o gece güneş doğuncaya kadar, dünyaya rahmetle tecelli ederek şöyle buyurur:
– Yok mudur bağışlanmak isteyen, bağışlayayım?
– Yok mudur rızık isteyen,rızıklandırayım?
– Yok mudur dert ve musibete yakalanan, şifa vereyim?
– Daha ne gibi dilekleri olan varsa istesinler vereyim.»

Öyle ise Rabbimizin müjdesine kulak vererek bizlere tanınan bu fırsatlardan yararlanmalıyız.


9- Ramazan

(1. Ramazan) Orucun Başlangıcı:

(Ramazanın son 10 Gününde) Kadir Gecesi:


Ramazan ayının 27. gecesi "Kadir Gecesi"dir. İnsanlara dünyada ve ahirette mutlu olmanın yollarını gösteren dinimizin kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim Peygamberimize Ramazan ayı içinde Kadir Gecesinde inmeye başlamış, Hz. Muhammed (s.a.s.)'e peygamberlik görevi bu gecede verilmiş ve İslâm güneşi bu gecede doğmuştur. İşte bu önemli olaylar Kadir Gecesine büyük bir şeref vermiş, üstün bir değer kazandırmıştır.
Kadir gecesinin bin aydan daha haylırlı olduğu Kur'an-ı Kerim'de açıkça bildirilmiştir. Sevgili Peygamberimiz de bu gecenin fazileti hakkında şöyle buyurmuştur:
«Kim ki, faziletine inanarak ve mükâfatını Allah'tan bekleyerek Kadir Gecesini ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır.»
Kadir Gecesi biz mü'minlere Allah Teâlanın büyük bir lütfu ve sonsuz rahmetinin eseridir. Bu geceyi Allah rızası için namaz kılarak, Kur'an okuyarak ve duâ ederek en iyi bir şekilde değerlendirmeliyiz.

Hz. Aişe bir gün Peygamberimize:
–«Ya Rasûlellah: Kadir Gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?» diye sordu.

Peygamberimiz şöyle buyurdu:
–«De ki: Ya Rab; sen çok affedicisin, affetmeyi seversin, beni afffet.»

Sevgili Peygamberimizin öğrettiği bu duâyı, biz de Kadir Gecesinde tekrar edelim.
Kandil gecelerini; Allah rızası için namaz kılmak, Kur'an okumak, Peygamberimize salât ve selâm okumak, günahlarımızın bağışlanması için Allah'tan af dilemek, dünya ve ahirete ait dileklerimiz için dua etmek ve yapacağımız yardımlarla yoksulları sevindirmek suretiyle değerlendirmeliyiz.


10- Şevval

(1.-3. Şevval) Ramazan Bayramı:

Yılda iki dini bayramımız vardır:
1– Ramazan bayramı.
2– Kurban bayramı.

Bayram sevinç günü demektir. Ramazan ayında oruç tutarak Allah'ın emrini yerine getiren, Kurban Bayramında kurban keserek Allah yolunda fedâkârlık gösteren, bayram namazlarını topluca kılan müslümanlar görevlerini yapmış olmanın sevinç ve mutluluğunu yaşarlar.
Bayramlarda anne, baba ve büyükler ziyaret edilir, dargınlar barışır, hısım ve akrabalar arasında karşılıklı hediyeleşmeler dostlukları pekiştirir.
Bayramlarda mü'minler birbirleri ile bayramlaşır, uzakta olanlara tebrikler gönderilerek gönülleri alınır. Kabirler ziyaret edilerek ölüler için duâ edilir. Kur'an okunarak ve sadaka verilerek ruhları şad edilir.
Bayramlar, Allah'ın mü'min kullarına birer ziyafet günleridir. Bu günler, Allah'ın rızasına uygun davranışlarla değerlendirilmelidir.

11- Zilkâde

12- Zilhicce

(9. Zilhicce) Arefe Günü:
“Lebbeyk Allahümme lebbeyk. Lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk. İnne’l-hamde ven’ni’mete leke ve’l-mülke lâ şerîke lek.”
“Buyur Allah’ım. Emrini dinlemeye hazırım. Emrine boynum kıldan ince. Emrine ve fermanına sözümle, özümle, gönlümle, kalbimle kurban olayım. Emrine boyun eğdim. Senin şerîkin ve ortağın yoktur. Emrine kurbanım. Sözüne hayrânım. Buyur Allah’ım. Hamd Sana mahsustur. Nimet Senindir. Mülk Senindir. Senin hiçbir şekilde benzerin ve ortağın yoktur.”

Yüz binlerce hacının ağzından bu günlerde tek bir kelime halinde dökülen teslîmiyet sözleridir bunlar. Bugün güneş doğduktan sonra hacılar Arafat bölgesine doğru harekete geçerler. Öğle vaktinde öğle ve ikindi namazlarını “cem-i takdim” ile birlikte kılarlar. Hemen ardından Arafat’ta vakfeye başlayarak, vakfede gözyaşı dökerler, tevbe ve istiğfar ederler, duâ eder ve inşaAllah doğdukları gün gibi günahlarından arınırlar.
Bugünde bolca duâ edelim. Ne dileğimiz varsa Allah’a arz edelim. Ne muradımız varsa Allah’tan isteyelim.

Teşrîk tekbîrleri başlıyor:
Arefe günü sabah namazından itibaren bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar her farz namazın hemen ardından, başka hiçbir kelime konuşmadan, Teşrîk Tekbîrleri getirmek her Müslüman için vâciptir. Bu hüküm umûmîdir. Yani namazını cemaatle kılan da, yalnız kılan da, kurban kesen de, kesmeyen de, seferî olan da, olmayan da, kadın veya erkek tüm Müslüman’lar Teşrîk Tekbirleri getirmelidirler.
Teşrîk tekbîrleri, Farz namazdan selâm verdikten hemen sonra araya hiçbir söz karıştırmadan;
“Allâhü Ekber, Allâhü Ekber, Lâ ilâhe illallâhü vallâhü Ekber, Allâhü Ekber Ve lillâhi’l-hamd” diyerek getirilir.
Mânâsı:
 “Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah’tan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Hamd yalnız Allah içindir.”

(10.-13. Zilhicce) Kurban Bayramı:
Kurban, kurban bayramı günlerinde ibadet niyetiyle belli hayvanlardan birini keserek yapılan bir ibadettir. Buna Arapça'da  "Udhiyye"denir. Kurban, Allah Tealâ'nın ihsan buyurduğu varlığa bir teşekkürdür. Kurban ibadeti İslâmiyetten önce de vardı.

(8.-10. Zilhicce) Hac Günleri:
 
Cuma Günü müslümanlar için bir bayram günü demektir. Cuma namazı cemaatle kılınır. Bu sebeple müslümanlar bir araya gelerek birbirleri ile yakından tanışmak ve görüşmek imkânı bulurlar. Her hafta müslümanların böyle bir araya gelmesi aralarındaki dostluğu artırır, birlik ve beraberliği güçlendirir.
Cuma, önemli olayların meydana geldiği çok hayırlı ve faziletli bir gündür. Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:
«Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün cuma günüdür. Adem (a.s.) o gün yaratılmış, o gün cennete konulmuş ve o gün cennetten çıkarılmıştır.»
«Cuma gününde bir saat vardır ki, hangi mü'min o saatte Allah'tan bir dilekte bulunursa Allah onun dileğini kabul eder.»
Başlık: HICRI TAKVIM AYLAR VE GÜNLER
Gönderen: müteallim - 29 Ocak 2006, 01:40:18
Ialami ögrenmek ve ögretmek vazifemizdir.Mevla bu kutsi vazifeden ayirmasin.
Başlık: HICRI TAKVIM AYLAR VE GÜNLER
Gönderen: müteallim - 29 Ocak 2006, 01:54:22
Alıntı yapılan: "hanci"
Allah razi olsun

insaAllah bu bilgileri, fazilet takvimi sayfamizda da kullaniriz.  :x


Uygun görülürse neden olasin.Yeterki insanlarin istifade edecegi sey olsun bir hizmet kabul ederiz.hanci kardes.
Başlık: HICRI TAKVIM AYLAR VE GÜNLER
Gönderen: müteallim - 31 Ocak 2006, 04:18:17
Mevla düalarinizi ahseni kabul ile kabul eylesin kardesim.Hicri yeni yiliniz mübarek olsun.
Başlık: Ynt: HICRI TAKVIM AYLAR VE GÜNLER
Gönderen: tarihman - 16 Ocak 2008, 00:03:26
Muharrem - Safer - Rebiülevvel - Rebiülâhir - Cemaziyelevvel - Cemaziyelâhir - Recep - Şaban - Ramazan - Şevval - Zilkade - Zilhicce

Osmanlılar zamanında arabi/kameri aylar yalnız isimleri ile kullanılmamıştır. Bunların yanlarına birer takı eklenmiştir. Bunlar şu şekildedir: Muharremü'l-Haram, Saferü'l-Hayr, Recebü'l-Ferd, Şabanü'l-Muazzam, Ramazanü'l-Mübarek, Şevvlalü'l-Mükerrem, Zilkadetü'ş-Şerife, Zilheccetü'ş-Şerife... Diğer dörte aynen kullanılmıştır.
Başlık: Ynt: HICRI TAKVIM AYLAR VE GÜNLER
Gönderen: osmanlı - 16 Ocak 2008, 00:26:32
 S.a
 Hocamız çok güzel ve öz bir şekilde bilgi vermiş ama ihitlaf mevzuunu 3 ana başlıkta toplamış. Şahsen yaptığım araştırma neticelerini kısaca bahsedeceğim. bu bahsi mollacami.com dada anlattım.
 Rüyet bahsi öncelikle coğrafi bir mevzudur. Hz. Peygamberimizden evvel de insanlar (ve o günki inananlar da) bu hususa ehemmiyet vermişlerdir. Ay takviminin esasını oluşturmaktadır. Bu sebeble hadiseye önce coğrafi veya astronomi açısından ele almamız lazım gelir.
Öncelikle ayın fazlarını (moon phase), evrelerini incelemeliyiz. Batan ay veya son hilal den başlanır ay gözlemi yani rüyeti hilal. Çünki Batan ay sonrası doğan ay çıkmaktadır. Buda en az 3-4 gün akşamını kapsar. Batan ayın yani batan hilalin ağzı sağ tarafa bakar. Daha sonra tamamen kararır. Tıpkı dolunayın tam tersi gibi.Ay ilk yeni ay olduğunda tamamen karanlıktır. Yaklaşık 7 ila 9 saat geçtikten sonra ilk hilal doğar. Doğan hilalin ağzıda sol tarafa bakar. Burada ki linkleri tıklarsanız göreceksiniz. http://www.moonsighting.com/moonphoto.html . Dikkat ederseniz New Crescent Moon ifadesi geçenler doğan hilal dir.Old Crescent Moon ise batan hilaldir.
Hulasa öncelikle batan hilalden gözlenmeye başlanır. Ayrıca gözlem saatide akşam namazı önüdür. Çünki Batan veya Doğan hilal ancak o vakitte görünür. İlerleyen saatlerde gece, gece yarısı sabaha karşı veya gündüz görünmesii imkansızdır. Çünki Ayın, Dünyanın(gözlemcinin) ve Güneşin pozisyonu gereği ay kör noktadadır. Gözlemcinin olduğu tarafın tersindedir. Ancak ve ancak akşam ezanı önü veya civarı görünür. Bu anlattığımız tabiki çıplak gözle yapılan gözlemdir. Elbette uydudan gözlem tekniğide hayatımıza girmiştir. Zaten ihtilaf asıl burda olmaktadır. Mesela bu adrese bir göz atınız http://www.fourmilab.ch/cgi-bin/Earth/action?opt=-m&img=MoonTopo.evif buradan uydu vasıtası ile ayı gözlemleye bilirsiniz. Bu içinde bulunduğumuz zil hicce ayının başlangıç tarihinin üzerinde bir bakalım, en alt satırda UTC yi işaretleyip tarih kısmına 2007-12-09 18:00:00 yi yazdınız ve UPDATE ye tıkladığınızda gelen ay resmine ve altına bakarsanız 1 dakikalık yeni ay olduğunu göreceksiniz. Evet bu yeni aydır ama hilal değildir. Bu yeni ay diye yarın yeni takvim ayınında başladığı manasına gelmez çünki ortada henüz çıplak gözle ve uydudan görülecek bir hilal yoktur. Devam ediyoruz UTC den saati ilerletelim mesela ertesi sabah yapalım 2007-12-10 03:00:00 diyelim yani 8 saat ekledik. Gelen resimde anca ince bir çizgi şeklinde ağzı sağa bakan hilal çıkmaya başladı. AMA BU HİLAL MALESEF GÖZLEMLE GÖRÜNMEZ ÇÜNKİ DÜNYANIN AYDINLIK TARAFINDADIR VE DEDİĞİMİZ GİBİ AKŞAM EZANI CİVARI DEĞİLDİR. HİLAL ÇIPLAK GÖZLE 2007-12-10 18:00:00 UTC YAZDIĞIMIZDA GÖRÜNECEKTİR ÇIPLAK GÖZLE VE AKŞAM VAKTİ. Dikkat ederseniz 21 saatlik bir doğan yeni ay, ancak doğan hilal oldu. Ama malesef 1 gün sonra, önce değil.
Biz burada dilimizin döndüğü kadarı ile astronomi ilmini kullanarak bişeyler anlatmaya çalıştık. Eğer anlaşılmayan hususlar olursa yazışmaya devam ederiz. Fıkhi açıdan zaten kaynaklarda kıymetli bilgiler mevcuttur. Fakat anlattığımız şekilde bilgi malesef internet mekanında yoktur.(veya rastlamadım).Umarım faydalı olmuştur.

Ayrıca http://ruyet.org/ adresine bakınız.

Son olarak bilgisayarınızdan google "hebrew calender" yazarak yahudi takvimi ile alakalı bir çok dökümana ulaşabilirsiniz. Hatta outlook gibi olup hem hicri hem rumi hemde ibrani takvimi bir arada barındıran programlarda mevcut. Bunları nedenmi anlatıyorum şu sebebten. Yahudilerde kameri takvim kullanmaktadırlar. Ve her ne kadar ayın evrelerini gözlemleselerde kendilerinin sonradan ihdas ettikleri şeriat çercevesinde ay başlangıcını 1 gün öne almaktadırlar. Şöyleki 2 bayram arka arkaya gelmemesi lazımdır. Eğer 2 bayram günü ardışık olrak denk gelirse ayın 1. gününü öne çekip arasına 1 gün atarlar.Misal diyelimki 14 ADAR günü mayasız ekmek bayramı cuma gününe geliyor.Arkası C.tesi günü yani ŞABAT bayramı oluyor ve iki bayram arka arkya geldiği için 1. gün öne alınınca 14 adar cuma değil perşembeye geliyor ve arada cuma günü boş kalıyor. HA BU ARADA İKİ BAYRAM ARASI DÜĞÜN OLMAZDA BURADAN GELMEKTEDİR.ÇÜNKİ DÜĞÜNDE BAYRAM SAYILDIĞI İÇİN 3 BAYRAM ÜST ÜSTE GELDİĞİ İÇİN YAHUDİLERDE YASAKLAMIŞTIR. AMA BU İSRAİLİYATTA DİNİMİZE SOKULMUŞTUR MALSESEF. Ve ilginçtir son 10 sene için yaptığım araştırmada ramazan ayında İslam ülkeleri arasında ihtilaf olduğunda yahudilerde hep günü bir öne almışlardır. Acaba bu kadar tesadüf olabilirmi ?

ŞİMDİLİK BU KADAR SELAMETLE KALINIZ.

" Ya Rabbi! Senin Kahhar ismini seviyorum " Abdulkahir Hackerullah


Başlık: Ynt: HICRI TAKVIM AYLAR VE GÜNLER
Gönderen: müteallim - 17 Ocak 2008, 01:43:32
güzel bilgiler tesekkür ederiz kardes. s4))
Başlık: Ynt: HICRI TAKVIM AYLAR VE GÜNLER
Gönderen: Amade - 17 Ocak 2008, 01:53:45
güzel bilgiler tesekkür ederiz kardes. s4))
Başlık: Ynt: Hicri Takvim Aylar ve Günler
Gönderen: osmanlı - 20 Ocak 2008, 15:04:44
 edindiğimiz malumatlara devam ;

 Yukarıda anlattığım malumatları daha iyi izah edebilmek için düşünürken çokda faideli bir site buldum. (bu arada ingilizcemi körelttiğim için kızıyorum kendime)
 http://www.geocities.com/hijramooncalendar/thefirst.html tıklayınca açılan sitede flash da yapılmış güzel bir animasyon var. altta mavi yazılarda fasting (oruç) basınız. daha sonra ayın dünya etrafında 29-30 günlük dönüşünü temsil eden animasyon başlayacaktır. Tabi animasyon biraz hızlı yine mavi yazılardan slow motion (yavaş) basarak yavaş yavaş dönüşünü izleyelim. 
 Sol üst köşede ayın dünyadan nasıl görüldüğünü gösteren şekil var. dünyanın aydınlık yüzünün sağında ise başlangıç çizgisi (yani yeni ayın doğması ile takvim ayı başlıyor.)
 Daha evvel bahsettiğim gibi ayı (yeni doğan hilal veya batan hilali) ancak ve ancak akşam batımında çıplak gözle görülür. Animasyonda ise dünyanın ekranda üstkısımda karanlık ile aydınlığın birleştiği yerdir. Burayı baz alarak animasyonu start stop ettirerek inceleyiniz daha iyi anlaşılacaktır. Anlaşılmayan yeri sorabilirsiniz.
  Ayrıca bir çalışma daha peşindeyim. Saudilerin "UmmUlQura Calendar" dedikleri bu işi inceliyorum. Ama dediğim gibi ingilizce olduğu için zorlanıyorum. Ama elde ettiğim bilgi şu onlarda elektronik ortamda kullanılan bir takvim yapmışlar ama malesef diğer takvimlerle ihtilaflı. Bizleri siz takvime göre hareket ediyorsunuz diye eleştirenler kendileri takvim yapmış ve bazı hesaplamalar var. Bu takvimi inceliyorum. İleriki yıllarda bizim kullandığımız takvimle hitilaf olamayan seneler var. bu seneleri tam tesbit edip burdan açıklayacağım. Peki bunun bize ne faydası var diyeceksiniz? Şunun için o yılları tesbit edeince o yıllarda hacca gidilmesini özellikle salık vereceğim...
Başlık: Ynt: Hicri Takvim Aylar ve Günler
Gönderen: ay-yüzlüm - 20 Ocak 2008, 15:44:26
ellerinize sağlık teşekkür ederiz faydalı bilgiler...
Başlık: Ynt: Hicri Takvim Aylar ve Günler
Gönderen: osmanlı - 20 Ocak 2008, 23:50:59
 Üç beş saat evvel ki yazıma devam ediyorum. son sözümde ihtilafsız yılları tesbit edip o yıllarda hacca gidilmesini salık vereceğim demiştim. Çünki hacc ibadeti bir çoğu kimsenin zor veya hiç eline geçmeyen bir ibadettir. Belki eskilere göre kolaylaşan yanları olmakla beraber bazı zorluklarıda var. Zaten zorluk olmasa ibadetin adı olmaz diyorum. Eskiler kalabalık değildi ama yaya gidiyorlardı. Kabe tavaf ederken şimdiki gibi mermer değildi. (Medineyi Münevvere de eski fotograflar denk gelmişti. Hacılar toprak zeminde tavaf ediyorlar ve toz kalkıyor mesela, ama insan sayısı bugüne göre çok az.) İşte her devirde kolaylıkla beraber ayrı bir meşakkat geliyor böylece denge sağlanıyor. Şahsımca günümüzde bir meşekkatte bu takvim ihtilafıdır. Bu sebeble mevzu daha da önemlidir.
  Şöyleki ; burayı tıklarsanız  http://prayer.al-islam.com/convert.asp?l=trk suudi krallığına ait din işleri başkanlığının hicri takvimine ulaşacaksınız. İleriye yönelik tarihleri istediğiniz gibi saptayın ve ilk yazımda uydu ay görüntülerini aldığımız fourmilab sitesinden kıyaslayın hilali. Dikkat ederseniz takvim de bazı kameri aylar uyuşmuyor. Diyanet işlerinin www.diyanet.gov.tr sitesinde ruyet ile alakalı detaylı bilgi var.
 Şimdi bu kıyaslar neticesinde iki takvim arasında ihtilaf olmayan hac ayları (zil hicce) tesbit edebilirsiniz. Şahsen 2015e kadar tesbit ettim. 2008(bu yıl) ve 2013 yıllarında ihitlaf var. 2009-2010-2011-2012- -2014-2015 yıllarında ihtilaf yok. Bu sebeble arkadaşlarıma ve beni galee alan kimselere tavsiyem mümkünse 2008 ve 2013te hacc e gitmesinler. Bu bir tavsiyedir. (İnshaAllah Şahsen bende bu şekilde gitmeyi düşünüyorum.) 2014 yılında ki hacılarda,Haccı Ekber yapmış olacaklardır.Arefe günü Cum'a ya denk geldiği için. (inşaAllah)
Başlık: Ynt: Hicri Takvim Aylar ve Günler
Gönderen: osmanlı - 07 Haziran 2008, 16:45:42
 http://www.geocities.com/hijramooncalendar/thefirst.html  adresinde ki animasyon açılmıyor. Geocities mahkeme kararı ile erişime kapatıldığı için ulaşılmıyor. Biz de bu animasyonu kendi sayfamıza taşıdık. Taşidiğimiz adres : http://www.yakinhali.com/ani/  tıklayıp bakabilirsiniz.
Başlık: Ynt: Hicri Takvim Aylar ve Günler
Gönderen: talib 67 - 08 Haziran 2008, 02:50:20
tesekkürler.
Başlık: Ynt: Hicri Takvim Aylar ve Günler
Gönderen: Al-Andalus - 21 Nisan 2011, 20:02:03
Çok saolun.. Sayenizde Hicri Ayların tümünü ezberledim. Bilgisayardada  hicri takvim :)

Başlık: Ynt: Hicri Takvim Aylar ve Günler
Gönderen: sef - 03 Ocak 2012, 17:45:35
Allah sizden razı olsun ama üye olmadan olsaydı daha güzel olurdu
Başlık: Ynt: Hicri Takvim Aylar ve Günler
Gönderen: SALİH GÜNEŞ - 15 Haziran 2012, 15:39:47
Allah razı olsun.
yazanın ellerine sağlık.
Başlık: Ynt: Hicri Takvim Aylar ve Günler
Gönderen: Mücteba - 28 Şubat 2013, 01:50:30
DUÂ ve İBÂDETLER
Mübârek Gün ve Gecelerde Yapılması Tavsiye Edilen Duâ ve İbadetler


 
Muharrem | Aşûre Günü
Saferü'l-Hayr
Rebîu'l-Evvel | Mevlid Gecesi
Rebîu'l-Âhir
Cemâziye'l-Evvel
Cemâziye'l-Âhir
Receb-i Şerîf | Receb Ayında Kılınacak Namaz | Regâib Gecesi | Mi'rac Gecesi
Şa'bân-ı Şerîf | Berâet Gecesi
Ramazân-ı Şerîf | Kadir Gecesi | Kadir Gecesinde Ne Yapılır?
Şevval
Zil-ka'de
Zil-hicce
Ana-Baba Haklarının Ödenmesi İçin
Husamâ Namazı
Bazı Tavsiyeler
Duhâ, Evvâbin, Teheccüd Namazları
Tesbih Namazı
Secde Âyetleriyle İlticâ
Uyurken Okunacak Duâ
Hatm-i Enbiyâ  (http://www.sadakat.net/dua-ve-badetler.html)




(http://www.camlicakitap.com/public_depo/kitaplar/buyuk/26.jpg)

Mübarek Gün ve Gecelerde Duâ ve İbâdetler (Plastik)

Heyet
Fazilet Neşriyat
Cep Kitapçığı (http://www.faziletkitap.com/kitap/mubarek-gun-ve-gecelerde-dua-ve-ibadetler-ciltli-26)


Sayfa: 64
Kitap Hakkında: (Bu sayfadaki bilgiler kitaptan alınmıştır.)

"Mübârek Gün ve Gecelerde Yapılması Tavsiye Edilen DUÂ ve İBÂDETLER" isimli bu eserimizde, tarif edilen bazı namaz, oruç ve duâlar hakkında "mutlaka kılınmalı, tutulmalı, okunmalı" gibi ifadeler yer almış bulunmaktadır. Halbuki buralarda tarif ve tavsiye edilen ibâdetler, nâfile ibâdetler cümlesinden olup, yerine getirilmesi mecbûri değildir. Fakat, bu "mutlaka" kelimeleri ile, sadece tarif edilen nâfile ibâdetlerin ehemmiyetine ve karşılığında verilecek mükâfatın büyüklüğüne işâret edilmek istenmiştir.

Nitekim hadîs-i kudsîde:
"Farzlarla kulum benim gadabımdan (azabımdan) kurtulur. Nâfilelerle bana (benim rızama) yaklaşır", buyurulmaktadır. Böylece; nâfile ibâdetleri yerine getirmek mecbûrî olmamakla beraber, bu ibâdetler kulu Allah’a yaklaştırmaktadır.

O halde; mânevî mertebelere nâil olmak isteyen herkes, bu tarif edilen ibâdetleri imkân nisbetinde yerine getirmelidir. Yapılmadığı takdirde ise, mânevî bir mes’ûliyeti yoktur.

Boyut: 9,5 x 13 cm
ISBN: 978-9944-251-08-2
Başlık: Ynt: Hicri Takvim Aylar ve Günler
Gönderen: çağdaş terkuran - 07 Mayıs 2013, 19:30:14
Muharrem - Safer - Rebiülevvel - Rebiülâhir - Cemaziyelevvel - Cemaziyelâhir - Recep - Şaban - Ramazan - Şevval - Zilkade - Zilhicce

Osmanlılar zamanında arabi/kameri aylar yalnız isimleri ile kullanılmamıştır. Bunların yanlarına birer takı eklenmiştir. Bunlar şu şekildedir: Muharremü'l-Haram, Saferü'l-Hayr, Recebü'l-Ferd, Şabanü'l-Muazzam, Ramazanü'l-Mübarek, Şevvlalü'l-Mükerrem, Zilkadetü'ş-Şerife, Zilheccetü'ş-Şerife... Diğer dörte aynen kullanılmıştır.
Başlık: Hicrî takvimin aylarını öğreniniz...
Gönderen: Mücteba - 02 Haziran 2016, 01:10:58
Hicri ayları bilmeyenler mutlaka öğrensinler!
O kadar öğrendiklerimiz arasında bir müslüman olarak, aylarımızı bilmemek büyük bir eksikliktir:
Başlık: Hicri Takvim : "Müslümanın İbadet Takvimi"
Gönderen: Mücteba - 02 Haziran 2016, 01:24:38
Hicri Takvim : "Müslümanın İbadet Takvimi"

(http://i0.wp.com/insanvehayat.com/wp-content/uploads/2012/12/vakit.jpg) (http://www.sadakatforum.com/hicri-takvim-aylar-ve-gunler-t4850.0.html;msg44312#msg44312)

Önceleri Hicrî takvim kullanılan memleketimizde, Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra, 1925 yılından beri, resmen kabul edilen Mîlâdî takvim kullanılmaktadır. Dedelerimiz kayıtlarını Hicrî takvime göre aldıklarından, onlardan kalan ve kültürümüzü taşıyan belgeler hep Hicrî takvime göre olduğundan, en önemlisi de ibadetlerimiz bu takvime göre ayarlandığından Hicrî takvim hakkında bilgimiz olmalıdır. Kamerî ayları bilmeyenler mutlaka öğrensinler. O kadar öğrendiklerimiz arasında bir müslüman olarak, aylarımızı bilmemek büyük bir eksikliktir:

Hazreti Ömer (r.a) zamanında Hicret’in 17. senesinde, takvimin 1.senesi ve o senenin Muharrem ayı Hicrî yılbaşı kabul edilir. O sene 1 Muharrem’in rastladığı 16 Temmuz 622 tarihi de Hicrî takvimin başlangıcı kabul edilir.

Hicrî takvimde kullanılan aylara “Kamerî aylar” denir. Kamer, “Ay” demektir. Kamerî ayların hesaplanmasında gökteki ayın dünya etrafındaki hareketi esas alınmaktadır. Ay, dünyanın etrafındaki dönüşünü 29.5 günde tamamlar. Yani, aylar bazen 29, bazen 30 gün olur. Hiçbir ay 31 gün olmaz. Bundan dolayı, Kamerî/Hicrî yıl 12 ay, 354 gündür.

Kamerî günler güneş battıktan sonra başlar ve diğer gün güneş batımına kadar devam eder. (Miladi takvime göre “Perşembe Akşamı” Hicrî takvime göre “Cuma gecesi”dir ve Cuma günü ertesi gün güneş batımına kadar devam eder).

Hicrî sene, Mîlâdî seneye göre 11 gün eksik olduğundan, oruç ve kurban aylarıyla diğer mübarek gün ve geceler, kullandığımız Mîlâdî seneye göre her sene 11 gün önce gelir ve 33 senede bir bütün seneyi dolaşır. Bu da ilâhî adaletin ayrı bir güzelliği ve tecellisidir.

11 günlük farktan dolayı, Hicrî takvim her 33 senede bir Mîlâdî takvimden 1 sene öne geçer.

Hicrî takvimin ayları sırasıyla şunlardır:
(Osmanlılar zamanında arabî/kamerî aylar yalnız isimleri ile kullanılmamıştır.)

1- Muharrem,           1- Muharremü'l-Haram

2- Safer,                   2- Saferü'l-Hayr

3- Rebîul evvel,        3- Rebîul evvel

4- Rebîul âhir,          4- Rebîul âhir

5- Cemâziyel evvel, 5- Cemâziyel evvel

6- Cemâziyel âhir,   6- Cemâziyel âhir

7- Receb,                 7- Recebü'l-Ferd

8- Şâban,                 8- Şabanü'l-Muazzam

9- Ramazan,            9- Ramazanü'l-Mübarek

10- Şevval,              10- Şevvâllü'l-Mükerrem

11- Zilkade,              11- Zilkadetü'ş-Şerife

12- Zilhicce.              12- Zilhiccetü'ş-Şerife



Ali EREN




Not: Hicrî kamerî takvimin iki üstünlüğü:
1. Hicrî takvim hesabıyla bir insan daha fazla yaşar.
2. Hicrî takvime göre verilen zekâttan fakirler yılda on gün daha fazla yararlanır.

Bizim takviminiz Frenk takvimi değil, İslamî hicret takvimidir.
Hicrî takvimin aylarını öğreniniz.
Hicrî takvimin hangi ayında ve gününde olduğunuzu biliniz.
İslam kültürüne, medeniyetine, takvimine, İslamî ölçü ve kıstaslara yabancı kalmayınız.
Milâdî Frenk takvimi elbette katı bir realitedir, resmî veya sivil işlerin yüzde 95'i ona göre ayarlanmıştır ama sizin gönlünüz yine de hicrî İslamî takvimden yana olsun.
Sultan Abdülhamid Han hazretleri zamanında Osmanlı Müslümanları miladî takvimi kullanmazlar, miladî takvimi bilmezlerdi. Hattâ o tarihlerde çıkan gazetelerin çoğunda Frenk takvimi hiç yazılmazdı.
Dünyada çeşitli medeniyetler olduğu gibi çeşitli takvim sistemleri vardır. Müslümanların takvimi hicret takvimidir.

Şehr-i Ramazan mübarek ve müteyemmen bâd!

Mehmet Şevket EYGİ

Yâ Selam
Başlık: Ynt: Hicri Takvim Aylar ve Günler
Gönderen: Mücteba - 26 Mayıs 2017, 02:28:51
ellerinize sağlık teşekkür ederiz faydalı bilgiler...
Başlık: Ynt: Hicri Takvim Aylar ve Günler
Gönderen: ihvan - 05 Eylül 2019, 14:59:17
elhamdülillah
Başlık: Ynt: Hicri Takvim Aylar ve Günler
Gönderen: ihvan - 05 Eylül 2019, 15:01:43
Aşûre Günü
Muharrem'in 10'uncu günü Aşûre günüdür. Aşûre gününde çok büyük ve mühim hâdiseler meydana gelmiştir.

Fakîh Ebu'l-Leys Semerkandî Hazretleri'nin beyânına göre Aşûre günü meydana gelen hâdiselerden bazıları şunlardır:

Yerlerin ve göklerin yaratılması,
Hz. Âdem (a.s.)'in tevbesinin kabul edilmesi,
Hz. Musa (a.s.)'nın Firavn'ın şerrinden kurtulması ve Firavn'ın helak olması,
Hz. İbrahim (a.s.)'in dünyaya gelmesi ve ateşten kurtulması,
Hz. Eyyûb (a.s.)'un hastalıktan şifâ bulması,
Hz. Yûnus (a.s.)'un balığın karnından kurtulması,
Hz. Süleyman (a.s.)'a saltanat verilmesi,
Hz. Nuh (a.s.)'un gemisinin karaya oturması,
Hz. Hüseyin (r.a.)'in şehid edilmesi ve
Kıyâmetin kopması da Aşûre günü olacaktır.
Aşûre Günü ne yapılır?
a - O gün, eve ufak-tefek erzak alınırsa, bir sene boyunca evde bereket olur.
b - En az 10 müslümana birer selâm veya bir müslümana 10 selâm verilir. Fakir-fukarâ sevindirilir.
c - O gün gusledenler, bir sene ufak-tefek hastalık görmezler.
d - 10 defa şu duâ okunur:
سُبْحَانَ اللهِ مِلاْءَ الْمِيزَانِ وَمُنْتَهَى الْعِلْمِ وَمَبْلَغَ الرِّضَى وَزِنَةَ الْعَرْشِ

„Sübhânallâhi mil'el mîzân. Ve müntehel-ılmi ve mebleğar-rızâ ve zinetel-arş“
e - Yine Aşûre gününe mahsus olmak üzere kuşluk vaktinde 2 rek'at namaz kılınır. Her rek'atte 1 Fâtiha-i şerîfe, 50 İhlâs-ı şerîf okunur.
Namazdan sonra 100 defa:
اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَآدَمَ وَنُوحٍ وَاِبْرَاهِيمَ وَمُوسَى وَعِيسَى وَمَا بَيْنَهُمْ مِنَ النَّبِيِّينَ وَالْمُرْسَلِينَ صَلَوَاتُ اللهِ وَسَلاَمُهُ عَلَيْهِمْ اَجْمَعِينَ

„Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammedin ve Âdeme ve Nûhın ve İbrâhîme ve Mûsâ ve Îsâ ve mâ beynehüm minen-nebiyyîne vel-mürselîn. Salevâtullâhi ve selâmühû aleyhim ecmaîn“
f - Öğle ile ikindi arasında 4 rek'at namaz kılınır. Beher rek'atte 1 Fâtiha-i şerîfe, 50 İhlâs-ı şerîf okunur.
Namazdan sonra:
70 İstiğfâr-ı şerîf,
70 Salevât-ı şerîfe,
70 defa:
لاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ اِلاَّ بِاللهِ الْعَلِىِّ الْعَظِيمِ

„Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azıym“ okunur.
Ümmet-i Muhammed (s.a.v.)'in hidâyeti ve halâsı için duâ edilir.