Sadakat islami Forum

EĞİTİM, AİLE, KÜLTÜR-SANAT, SAĞLIK => SAĞLIKLI YAŞAM => Konuyu başlatan: Tuğra - 26 Şubat 2009, 00:14:17

Başlık: Şifalı Bitki Tarifleri
Gönderen: Tuğra - 26 Şubat 2009, 00:14:17
Murat Topoğlunun diyetlerde yardımcı olacak ve sizlerin, daha sağlıklı zayıflamasına yardımcı olacak çay tarifini, bir kez de bizler yayınlamak istedik. Çayımızın adı tokluk çayı ama, tokluk vermesinin dışında, hazımsızlıa iyi geliyor ve metabolizmayı hızlandırrarak, daha kolay yağ yakılmasını sağlıyor.

GEREKLİ MALZEMELER :
* 1 tutam biberiye,
* 1 tutam kuşburnu,
* 1 tutam rezene,
* 1 tutam kekik,
* 1 tutam papatya,
* 1 tatlı kaşığı zencefil,
* 1 tatlı kaşığı mate yaprağı,
* 1 lt su
HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ : Kanamış olan suyun içine, bütün bitkileri atıp, 15 dak kaynatın. Süzdükten sonra gün içinde 3-4 fincan için.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir.
Başlık: Saçlarım uzamıyor diyenler! İşte öneriler
Gönderen: Tuğra - 07 Mart 2009, 10:58:14
Saçların doğal yoldan ve hızlıca uzaması bu devirde bir çoğumuzun ortak isteği... İşte öneriler: 
 

*** Sinemaki ve civanperçemi, dövülmüş nar kabukları ile suda yarım saat süreyle kaynatılır. Süzülerek elde edilen sıvıya, losyon kıvamına gelinceye kadar çırpılmış yumurta ilave edilerek susam yağı ile birlikte karıştırılır. Hazırlanan losyonla saçlar sık sık yıkanır.

*** İnce bir tülbentte sıkılarak elde edilen karadut usaresi, bulamaç haline gelinceye kadar yumurta ve susam yağı ile birlikte çırpıldıktan sonra beş dakika süreyle ısıtılır. Hazırlanan bulamaçla saçlar günaşırı yıkanır.

*** Rendelenmiş turp, suda yarım saat süreyle pişirildikten süzülür. Elde edilen sıvıya yumurta sarısı ilave edilerek bulamaç haline gelinceye kadar çırpılır. Hazırlanan bulamaçla saçlar sık sık ovularak yıkanır.


Gülten ŞENŞAFAK/Kadınca

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir.
Başlık: Şifalı Bitki Tarifleri
Gönderen: Tuğra - 16 Mart 2009, 21:27:48
ŞİFALI ÇAMUR

Kanal 7 ekranlarında yayınlanmakta olan İkbal Gürpınarın 12 Mart 2009 tarihindeki konuğu Op Dr Feridun Kunaktı. Feridun Kunak, Kalçalardaki ağrı ve kireçlenmeler, dizdeki ağrılar ve kireçlenmeler için şifalı bir çamur önerisinde bulundu.  Hazırlanacak şifalı çamur için ;

GEREKLİ MALZEMELER :

* 1 çorba kaşığı deniz tuzu yada turşuluk tuz,
* 2 çorba kaşığı kil,
* 2 çorba kaşığı buğday kepeği yada irmik,
* 1 kapak biberiye yağı,
* 1 kapak menekşe yağı,
* Yeteri kadar maden suyu,
Çamur uygulaması yapıldıktan sonra, Bitkisel yağlardan hazırlanmış, masaj yağı için ;

MASAJ İÇİN UYGULANACAK YAĞLAR :

* 1 tatlı kaşığı pelesenk yağı,
* 1 tatlı kaşığı buğday yağı,
* 1 tatlı kaşığı biberiye yağı,
* 1 tatlı kaşığı menekşe yağı,
* 1 tatlı kaşığı susam yağı,
* 1 tatlı kaşığı çörekotu yağı,

HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ : 

Maden suyu hariç, diğer kalan  malzemeleri, bir kabın içine koyun. Tahta bir  spatula yardımıyla karıştırarak, bulamaç kıvamında bir çamur elde edene kadar, maden suyunu yavaş yavaş ilave edin. Daha sonra bu karışımı, ocakta, dayanabileceğiniz sıcaklığa gelinceye kadar ısıtın. Isıttığınız bu karışımı ağrıyan eklem yada kireçlenme olan bölgeye sürün.  Üzerini streç ya da bezle sarın. Sıcak olması çok fayda sağlayacaktır. Soğuyuncaya kadar bekletin.

* Karışımı, sıcak olarak sürdüğünüzde rahatlama yerine ağrılarınızda artma hissediyorsanız, o zaman soğuk olarak uygulayın.

* Karşımı, varislerinizin üzerine gelecek şekilde koymayın.

Çamur soğuduktan sonra, uygulama yaptığınız bölgeyi su ile yıkayın. Yukarıda masaj için önermiş olduğumuz yağları karıştırın, masaj yaparak bölgeye yedirin.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir.
Başlık: Ynt: Şifalı Bitki Tarifleri
Gönderen: bgmeri - 17 Mart 2009, 22:39:41
ellerinize sağlık.teşekkürler
Başlık: Dr Sevil Özkan Ve Doğal Bakım
Gönderen: Tuğra - 18 Mart 2009, 08:50:41


3 YÖNLÜ DOĞAL MASKE :

Bu maskemiz hem kırışıklıkları öneleyece, hem sivilceleri yokedecek, hem de pürüzsüz bir cilt ve vücuda sahip olmanızı sağlayacak.

GEREKLİ MALZEMELER :

* 1 tatlı kaşığı kil,
* 1 tatlı kaşığı mısır unu,
* 4 yemek kaşığı süt,
* 4 damla lavanta yağı,

HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ :

Bütün malzemeleri karıştırın. Yüzünüze sürün. 7 dak bekledikten sonra yıkayın.
* Kırışıklık problemi için, maske sonrası, kestane yağı, sürülür.
* Sivilceler için ise, biberiye yağı pamuk yardımı ile cilde sürülür. 1 dak sonra yıkanır.

CİLT TEMİZLİĞİ İÇİN MISIRUNU MASKESİ:

Cildinizi derinlemesine temizlamek için ;

GEREKLİ MALZEMELER :

* 2 çay kaşığı mısırunu,
* 1 tatlı kaşığı kil,
* tatlı kaşığı domates suyu (Domates suyu yoksa, aynı miktarda yoğurt suyu,)

HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ :

 Bütün malzeleri karıştırıp, yüzünüze maske gibi uygulayın. 7 dak bekletip, ılık su ile yıkayın .

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir.

Başlık: Dr.Elmira İnal'dan Öneriler
Gönderen: Tuğra - 19 Mart 2009, 12:14:53
Eğer, sinuzit, migren,  bel ve boyun fıtığı, tansiyon yüksekliği ve şeker hastalığı, allerjik hastalıkar ve en önemlisi, diş ağrısı şikayetiniz var ise, Dr elmira İnalın önerilerine kulak verin. 10 Mart 2009 Salı Günü İkbalin Mutfağı Programına konuk olarak katılan Dr Elmira İnal, Uygulamalı gösterimi ile bazı hastalıklara, noktalarla masaj tekniklerini anlattı ve bazı doğal önerilerde bulundu.

SİNUZİT İÇİN :

Burunun sağ ve sol kanatlarına, 10 defa  baskı yapılır ve el geri çekilir. Ellerle baskı yapılarak, yüzden kulaklara doğru ilerlenir. 10 ar defa, iki kaşın arasına, şakaklara, alının ortasına, ense arkasındaki çukurlara baskı yapılır ve bırakılır.

MİGREN İÇİN :

2 kaşın tam üzerinde, migren noktaları vardır. Bu noktarala, parmaklarla masaj yapılır ve şakaklar ovulur.

TANSİYONU DÜŞÜRMEK İÇİN :

 İşaret parmağı ve baş parmak arası sıkılır ve masaj yapılır.
* 1 kase yoğurda tarçın ekleyerek yiyin.
* 1 yemek kaşığı balın içerisine, 1 tatlı kaşığı zencefil atıp, dilinizin üzerinde yavaş yavaş emerek yiyin.  Bu kür hem şeker hastalarına, hem de, tansiyon hastalarına fayda sağlar.

ALLERJİ İÇİN :

1 er tutam ısırganotu, yeşilçay ve papatya 1 bardak kaynar suda demlendirilip içilir.

BEL VE BOYUN FITIĞI İÇİN :

Omiriliğin yan tarafından, boyuna doğru ovarak masaj yapılır. Ardından da, Melisa yağı ve susam yağı karıştırılarak, bu bölgelere masaj yapılır.

DİŞ AĞRILARI İÇİN :

2 bardak kaynar suyun içine, 1/2 bardak nohut atılarak 15 dak kaynatılır ve Bu su ile gargara yapılır.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir.

Başlık: Yulaf Ezmesi Maskesi
Gönderen: Tuğra - 20 Mart 2009, 20:13:25
Yulaf ciltte adeta harikalar oluşturan bir madde. Cildin derinlemesine temizlenmesi, siyah noktaların önlenmesi, yağ dengesinin korunarak, fazla yağlanmanın önlenmesi gibi durumlarda çok işe yarayan bir bakım ürünü. Aşağıda sizlere tarifini vereceğimiz maske, özellikle yağlı ciltler için çok fayda sağlıyor.

GEREKLİ MALZEMELER;

* 2 yemek kaşığı yulaf ezmesi
* Su

HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ :

Yulaf ezmesinin içine, üzerini geçecek kadar su koyup, haşlayın. Cam bir kasede, çatalla ezin. Göz çevresi hariç, tüm yüzünüze ve dekoltenize sürün. 10 dak bekledikten sonra, ılık su ile yıkayın.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir.
Başlık: Dr.Sevil Özkan
Gönderen: Tuğra - 21 Mart 2009, 10:09:18
Dr.Sevil Özkan sağlık ve güzellik için bir çok bitkisel kür ve doğal maske önerisinde bulundu. bu önerileri hep birlikte görelim.

ZİNDELİK İÇİN :

Melisa yağı, günde 3 defa 1 er damla içilir.

METABOLİZMAYI HIZLANDIRMAK İÇİN :

1 bardak suyun içine, 2 çay kaşığı biberiye koyulup 5 dak demlendirilir içilir.

SES KISIKLIĞI İÇİN :

1 bardak suya 4 damla okaliptüs yağı damlatılıp gargara yapılır.

UYKUSUZLUK İÇİN :

Yetişkinlerde, 2 yemek kaşığı suyun içine, 1 damla jojoba yağı katılıp, yatmadan önce bileklere sürülür. Çocuklarda ise, 4 yemek kaşığı suya 1 damla katılıp, topuklarına sürülür.

BAŞ AĞRILARI VE MİGREN İÇİN :

Çörekotu yağı, her iki şakağa, iki kaşın ortasına ve ensenin arka kısmına sürülür.

GÖZLATI MORLUKLARINA :

Çörekotu yağı, gözaltlarına sürülür ve 7 dak beklenir. Yıkanı.
* Kuşburnu, lapa haline getirilip, gözaltlarına koyulur ve 10 dak beklenir.

BEL FITIĞI :

Melisa yağı ve çörekotu yağı karıştırılıp, bel fıtığı olan bölgeye sürülür.


Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir.
Başlık: Çilek Maskesi
Gönderen: Tuğra - 22 Mart 2009, 09:32:21
Aşağıda önereceğimiz çilek maskesi, cildinizi canlandırır, bir müddet kullanımdan sonra, ciltteki lekelerin renginin açıklmasına yardımcı olur. Üstelik her cilt tipine uygun olmasıda iyi bir avantaj.

GEREKLİ MALZEMELER:

* 2 adet orta boy olgun çilek,
* 1 tatlı kaşığı taze kaymak (veya süzme yoğurt),
* 1 tatlı kaşığı doğal süzme bal,
* Gülsuyu,

HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ : 

Çilekleri iyice ezin.  İçerisine,  kaymak ve balı ekleyip, iyice karıştırın ve kalın bir maske haline gelen karışımı, göz çevreniz hariç, önceden temizlenmiş cildinize ve boynunuza sürün. 10 dak bekleyip, ılık su ile yıkayın. Cildinizi gül suyu ile silin.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir.
Başlık: Herbalist Ömer Çoşkun'dan Kürler
Gönderen: Tuğra - 24 Mart 2009, 20:08:26
Zayıflık veya şişmanlık sorununuz var ise, mantar hastalığınız mevcutsa, uykusuzluk çekiyorsanız, ishal probleminiz var ise, bu yazımız tam size göre. Herbalist Ömer Coşkunun önerisi ile, bitkisel kürlerimiz ;

KİLO VERMEK İÇİN :

1 tatlı kaşığı Çörekotu, yemeklerden 30 dakika önce yenir. Zayıflamak için çok faydalıdır.

KİLO ALMAK İÇİN :

1 tatlı kaşığı ısırgan tohumu, 1 tatlı kaşığı bal ile karıştırılarak,  yemeklerden sonra yenir. Çok güzel kilo aldırır. 

MANTAR HASTALIĞI ;

GEREKLİ MALZEMELER :
* 5tatlı kaşığı
* 1 lt su
* 2 diş sarısak,

KÜRLERİN HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ :

KINA KÜRÜ ;

1 Ltre suyun içine kınayı koyun. 20 dak kaynatın. Mantar olan bölgeye sürün ve sarıp, yatın.

SARIMSAK KÜRÜ :

2 diş sarımsağı, bölmeden, bütün olarak, gece yatmadan öne yutun.

SİVİLCELER İÇİN ;

GEREKLİ MALZEMELER :

* 1 adet kırmızı turp,
* Yeteri miktarda elma sirkesi

HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ :

Kırmızı turpu, yıkadıktan sonra, kabuklarıyla birlikte, rendeleyin. Bir tülbent yardımı ile süzdükten sonra, turp suyunu,elma sirkesiyle karıştırın. Güneş görmeyen bir yerde, 3 gün bekletin. Bir pamuk yardımıyla, sivilce siyah noktaların üzerine sürün. 3. günden itibaren kesin sonuç almaya başlayacaksınız. 7-10 gün kullanılır.

UYKUSUZLUK İÇİN KEDİOTU :

1 tatlı kaşığı kediotu kökü, toz haline getirilir.1 su bardağı sıcak suda demleyin  yatmadan önce için. Sabahhazırladığınız bitki çayını akşam yatmadan 30 dak önce için.

İSHAL İÇİN  : İshal için, nar ve patates olduka etkilidir.

NAR ÇİÇEĞİ VE NAR KABUĞU :

1 tatlı kaşığı nar çiçeği, 1 su bardağı sıcak suda demlendirlir. Şekersiz olarak, sabah akşam aç karnına, 1 er su bardağı içilir.

PATATES : Patatesi kabuklu haşlayıp kabuğuyla birlikte aç karnına yiyin.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir.
Başlık: Suna Dumankaya
Gönderen: Tuğra - 26 Mart 2009, 20:36:37
Dökülen saçlar ve tırnaklar için, süt ve maya, nasır ve tırnak batması için, soğan ve greyfurt kabuğu, saçkıran için zeytinyağı ve fındık... Neden mi bahsediyoruz ? Suna Dumankayanın basit ve etkili formüllerinden tabiki.

DÖKÜLEN SAÇLAR, TIRNAKLAR VE KAŞLAR İÇİN :

1 bardak sütün içine, biraz yaş maya ile karıştırılıp, içilrse, saç kaş ve tırnak dökülmelerini durdurur.

GEREKLİ MALZEMELER :
* 1 adet közlenmiş soğan,
* 1 diş sarımsak,
* Greyfurt kabuğu,

HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ :

Soğanı közleyip, sarımsağı ezin. Greyfurt kabuğunun içine koyun. Cildi yakmayacak sıcaklıkta, akşam yatmadan önce, nasır veya tırnak batması olan bölgeyei sıkıca sarın ve sabaha kadar bekletin. 2- 3 defa uygulayın.

SAÇKIRAN İÇİN ; * 1 fincan zeytinyağı, * 1 kaç adet ceviz ve fındık içi, * 3 diş sarımsak

HAZIRLANIŞI : Ceviz ve fındığı hafif kavurun. Sarımsağı ezin. Zeytinyağının içine koyup sabaha kadar belketin. Süzdükten sonra, saç diplerine sürün. 1 saat bekletip, yıkayın.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir.
Başlık: Sağlık Kürleri
Gönderen: Tuğra - 30 Mart 2009, 09:51:45
Aşağıda, önerilen bitkisel kürler, Dr İbrahim saraçoğlunun önerisi ile anlatılmıştır.

BURUN AKINTISI :

Lavanta 1 bardak suda, 6 dak kaynatılır. 1 fincan içilir. Kalan kısmı da, buhar uygulaması olarak kullanılır

ALLERJİ İÇİN :

Keçiboynuzu çekirdekleri ile kaynatılır. Kaynatılıp suyu içilir. bu kür aynı zamanda kurdeşen (soğuk alerjisi) için de faydalıdır.

* Taze ısırgan da allerji için çok faydalıdır. (Isırganın yeşil renklisi erkek, kahverengi olanı dişidir.)

Rahim Kanseri İçin: Enginar, çok az yağda çevrilir veya haşlanıp suyu içilir. Kalan posası da yenilir. Bu kür haftada 3 kez olmak üzere, 4 ay boyunca uygulanır.  Ayrıca bu kür karaciğerin dostudur. Karaciğer yağlanması ve kolesterol için çok faydalıdır.

SAMAN NEZLESİ :

Üzerlikotu tohumu, 2 barda suda 6 dak kaynatılır. Buhar uygulaması yapılır. Pamukla burun delklerinin çevresine sürülür. Saman nezlesi ve polen alerjisine çok iyi gelir.

GENİZ AKINTISI İÇİN :

Ada çayı ile gargara yapılır.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir.
Başlık: Herbalist Ömer Çoşkun'dan Kürler
Gönderen: Tuğra - 01 Nisan 2009, 10:28:17
Esas olan Modern tıbbın tedavisidir. bu yazıda ve diğer yazılarımızda öneriler, bitkierl ve uygulamalar ancak yardımcı tedavi olabilir. Bu uygulamarı yapmadan önce, mutlaka hekiminize danışın.
 
LİFLERİ GÜÇLENDİRMEK İÇİN : 1 tatlı kaşığı kırkilitotu, 1 bardak suyun içinde, 5 dak kaynatılır. Suyu içilir.

KEÇİBOYNUZU : 6 adet keçiboynuzu, 1 lt suda 5 dak kaynatılır. Aç karnına içilir. 21 gün kullanılır.  6 ayda 1 defa kür olarak uygulanır. Kansızlık için de son derece faydalıdır.

EBEGÜMECİ ÇAYI : Kaynar suyun içine bir miktar ebegümeci atılır ve 5 saat beletilir. aç karnına bu çay içilir. Kaynıtılmaz. Demleme usulu tüketilir.

EBEGÜMECİNİN FAYDALARI  :
* Sindirim sistemine iyi gelir.
* Akciğer kanserini önleyici özelliği vardır. Akciğerleri temizler.
* Balgam söktürücüdür.
* Sigarayı bırakan kişilerde, akciğerleri 70 günde temizler.
* Kanserden koruyucudur.

EGZAMA İÇİN BEYAZDUT KURUSU :  1 avuç dut kurusu, 1 bardak suda 5 dak kaynatılır. Suyu, egzama olan bölgelere sürülür.

KEÇİBOYNUZU PEKMEZİ : Aç karnına tüketilirse, kansızlık için çok faydalıdır.

DUT PEKMEZİ : Ağız ve boğaz yaralarını iyilerştirir, boğaz ve gırtlak kanserine karşı korur. Dutun bir çeşiti olan beyaz dut egzama için de çok faydalıdır. Kürümüz;

ANDIZ PEKMEZİ : Sindirim sistemini temizler, bağırsak kurtlarını döker, bağırsak kanserine iyi gelir.

SEMİZOTU VE KUDRET NARI : Yaralara iyi gelir, özellikle vücut içinde oluşan yaraları iyileştirir.

DUT PEKMEZİ : Ağız ve boğaz yaralarını iyilerştirir, boğaz ve gırtlak kanserine karşı korur.

EGZAMA İÇİN BEYAZDUT KURUSU :  Dutun bir çeşiti olan beyaz dut egzama için de çok faydalıdır. 1 avuç dut kurusu, 1 bardak suda 5 dak kaynatılır. Suyu, egzama olan bölgelere sürülür.

KEÇİBOYNUZU PEKMEZİ : Aç karnına tüketilirse, kansızlık için çok faydalıdır.

ANDIZ PEKMEZİ : Sindirim sistemini temizler, bağırsak kurtlarını döker, bağırsak kanserine iyi gelir.
 
VİTLİGO İÇİN BİTKİSEL KÜRLER  :
* 1 çay kaşığı tere tohumu öğütülüp, andız pekmezinin içine karıştırılıp yenilir.
* 1 tatlı kaşığı şahtereotu, 1 bardak suda demlendilip, çay olarak içilir.
* Günde 1 kaşık polen yenir.

SİNİR SIKIŞMASI : Kantaron yağı ağrıyan bölgeye sürülür. Soyalesetini ve soya sütü içilir.

VÜCUT AĞRILARI İÇİN : Kırkkilitotu ile hazırlanan su ile banyo yapıp, kantaron yağını ağrılı bölgelerinize sürüp, terlerseniz, tüm vücut ağroılarınızı atarsınız ve deyim yerindeyse, pamuk gibi olursunuz.

TERLEME PROBLEMİ : Adaçayını, 1 fincan kaynar suda demlendirirn ve günde 2 defa için.

PIRASA : Bağırsakları çalıştırarak temizler ve cildi güzelleştirir.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir.
Başlık: Ynt: Şifalı Bitki Tarifleri
Gönderen: ihvan - 03 Nisan 2009, 10:50:45
emeğine sağlık
Başlık: Dr.Elimra İnal'dan Tavsiyeler
Gönderen: Tuğra - 05 Nisan 2009, 12:27:43
Teşekkürler,
-------------------------------------
Dr Elimra İnal, bilindiği üzere, Azarbeycanda, Dahiliye ihtisası yapmış. Ama, Ülkemize gelerek, bitkisel tedaviler ve biyoenerji üzerine çalışmalar yaparak, insanlara bu çalışmaları ile, yardımcı olan bir İsim. Çoğunlukla, Kanal 7 de yayınlanmakta olan İkbal gürpınarın Mutfağı adlı programda, görmeye alıştığımız Dr Elmira İnal, 30 Mart 2009 Pazartesi Günü, yine kanal 7 ekranlarından bize seslenerek, faydalı önerilerde bulundu.

.KABIZLIK İÇİN : 1 yemek kaşığı zeytin yağı, dilin altına yavaş yavaş konulur ve 20 dak bekletilir.

VÜCUT MANTARI VE KULAK MANTARI İÇİN :
*Papatya çayı, mantar ve kaşıntılar için çok faydalıdır. Papatya çayı yapılıp içilir.
* Siyah çayı demleyip, içine, İran kınası konulru ve muhallebi kıvamına gelene kadar karıştırılıp, kaşınan bölgelere sürülür.
*Kaşınan yerelere, limon ve domates dilimlenip, sürülür.
* Kulak mantarı için ise, kulap çöplerin, kantaron yağına batırılıp, sürülür.

BAĞIRSAK KURTLARI İÇİN : 3 adet limonun veya portakalın kabuğu, kabuğun içindeki beyaz kısımlarla birlikte 10 günde 3 defa yenirse, bağırsak kurtlarını döker.

BOYUN-BEL-DİZ AĞRILARI İÇİN : Kekik yağı, andız yağı, biriye yağı, papatya yağı, eşit oranlarda karıştırılıp ağrıyan bölgelere sürülür.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir.
Başlık: Dr.İbrahim Saraçoğlundan Kürler
Gönderen: Tuğra - 06 Nisan 2009, 11:29:25
GÖĞÜS KİSTLERİ VE GÖĞÜS KANSERİ İÇİN BROKOLİ KÜRÜ : 

250 gr brokoli, 1 lt suda 6-7 dak haşlanır. Günde 2-3 defa suyu içilir.

BAHAR YORGUNLUĞU İÇİN LAHANA SUYU KÜRÜ GEREKLİ MALZEMELER :
* 5-6 adet tarla lahanasının dış yaprakları,
* 1 lt su

HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ :
Suyu kaynatıp, lahana yapraklarını içine atın. 10 dak haşlayın. Suyunu süzün ve günde 3 defa bu sudan için. Kan şekerinizi düzenleyecek olan bu kür, bahar yorgunluğuna birebirdir.

KRONİK YORGUNLUK İÇİN  HAVUÇ VE İNCİR KÜRÜ GEREKLİ MALZEMELRER :
* 2 adet havuç
* 10-15 adet incir
* 1 lt su

HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ :

 Suyu 1/2 lt kaynatın. Havuçları içie atarak 7 dak haşlayın. Başka bir kabın içerisinde, incirleri yıkayın. Diğer 18/2 lt suyu da başka bir kapta kaynatıp, incirleri içerisine atın. 15 dak kaynatın. Ayrı ayrı hazırladığınız bu suları ılınmaya bırakın. Ilındıktan sonra, suları birbirine karıştırıp, cam bir şişeye koyun. Buz dolabında saklayabilirsiniz. Günde 1 bardak bu sudan için.

KULAK AĞRISI İÇİN : Kulak ağrısına, sarı soğan çok iyi gelir. Kulak ağrısı için 2 damla, kulak çınlaması için,1 damla soğan suyu, kulağa damlatılır.


Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir.
Başlık: Dr.Ender Saraç'tan Zeka Açan Besinler
Gönderen: Tuğra - 10 Nisan 2009, 10:25:38
Doğal uyarıcılar ile beyin fonksiyonlarını giçlendirmek ve zeka açmak hiç de zor bir iş değil. Dr ender Saraç özellikle sınav öncesi çocuklarızın zaksını kuvvetlendirecek bir kaç öneride bulunuyor.

Çocuklarınızın sağlığına zarar vermeden üstelik.

SOYA LESETİN : Kolesterolün damarlara yapışmasını engeller, zeka açar,karaciğere faydalıdır, beyin fonksiyonlarını olumlu yönde etkiler.

ÇEKİRDEK KAKULE : Günde 3-4 kez 2-3 adet çekirdek kakule tanesi ağızda emilir.

ADA ÇAYI : Çok iyi bir zeka ve hafıza açıcıdır.

B 12 VİTAMİNİ : Çocuğunuz . eğer doğal yollarda (et,yumurta sarısı gibi ) B 12 vitamini alamıyorsa,

B12 iğnesi veya tableti 1 kereye mahsus olamk üzere verilebilir.

OMEGA 3 : Ceviz, yağlı balıklar, semizotu, keten tohumu gibi besinlerden alınabilir.
Diğer Önemli besinler ise ; zeytin,zeytinyağı,hurma,soya fasulyesi, yumurta sarısı.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir.
Başlık: Kırmızı Ginseng Ve Faydaları
Gönderen: Tuğra - 11 Nisan 2009, 11:39:11
Uzak Doğuda, hayat iksiri olarak tanınan bu bitki, yaklaşık 200 yıldır Çin tıbbında kullanılan çok şifalı bir bitkidir. Yanlızca, Güney Kore Devleti tekelinde üretilen ve bütün dünyaya ihraç edilen, üstün hücre yapıcı bir bitki özüdür.

* Merkezi sinir sistemini etkileyerek, beyin aktivesini arttırır
*Hafıza zayıflığını, dalgınlığı, düşünce ve konsantrasyon güçlüklerini önler.
*Bitkinlik, yorgunluk, uykusuzluk ve huzursuzluk hallerini düzenler.
* Vücudu canlandırıp, zindelik verir
*Zihni ve akli fonksiyonları geliştirir, sinir bozuklukları ve depresyonlara karşı korur.
*Organizmanın, doğal savunma mekanizmasını ve dayanıklılığını arttırır.
* Genel fiziksel ve zihinsel iktidar ve kabiliyetleri arttırır.
*İstemlerimiz dışında çalışan sinir sisteminin, salgılarını düzenleyip, dengeli bir şekilde işlenmesini sağlar.
* Özellikle, yaşlı kişilerde sık rastlanan ruhsal ve psikolojik çöküntüleri giderir.
*Modern şehir hayatının, her yaştaki insana verdiği stres ve sinir gerilimlerinde, dayanıklılığı arttırır.
* Yaşlanmayla ortaya çıkan, halsizlik, kuvvetsizlik ve güçsüzlüğü önler.
* Gençlik ve zindeliği koruyarak, sağlıklı, uzun bir hayat sürmeyi sağlar
* Yaşlanmayla birlikte gelen, beyin hücrelerinin yitimini en aza indirir ve buna bağlı olarak hatırlama ve öğrenme yeteneğini arttırır
*Sinirsel bulantı ve öğürmeleri önler.
* Endokrin sistemi üzerinde etkilidir.
* Sininr sitemine faydalıdır.
* Kardiyo vasküler sistemler üzerinde, etkisi kanıtlanmıştır.

Doğal Sağlık
Başlık: Dr Erkan Topuz Ve Zerdeçalın yararları
Gönderen: Tuğra - 13 Nisan 2009, 09:55:53
Bitkilerle ilgili çalışmaları sonucu önemli bilgilere ulaşan Dr Erkan Topuz Zerdeçalın yararları konusunda bizleri bilgilendiriyor.

Zerdeçalın enfeksiyon etkisi: yapılan araştırmaların sonunda zerdeçalın
lekotiren,prostoglandin,tumör,nekroze edici faktör ve interlokin-12 gibi iltihap oluşturan maddelerin ortaya çıkışını geçikleştirip hafiflettiğini göstermiştir.

*Zerdeçal solunum yollarına iyi gelir: Antienflamatuar veantioksidan etkileri ile üst solunum yolları,astım ,bronşit ve sinüzite çok iyi gelir.

*Zerdeçal kansere iyi gelir: Zerdeçalın aktif maddesi curcumin hem kanserin korunmasını sağlar hemde bazı kanserlerde tedavi edici olarak kullanılır.tümör hücrelerinin üremesini engeller ve toksik yan ürünlerini azaltır.

*Zerdeçal alzheimer hastalığına iyi gelir: Antioksidan ve antienflamatuar etkisi ile alzheimer hastalığına gidişi engeller.ayrıca beta amiloit plakalarının gelişimini yavaşlattığını göstermiştir.

* Zerdeçalın iyi geldiği diğer hastalıklar: Katarak oluşumu,karaçiğer hastalıkları,felç olmak üzere olan hastalarda olumlu etkisi olmuştur


Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir.
Başlık: Dr.Ferudun Kunak'tan Kireçlenmeler İçin Tarif
Gönderen: Tuğra - 15 Nisan 2009, 11:27:14
Op Dr Feridun Kunak, Kalçalardaki ağrı ve kireçlenmeler, dizdeki ağrılar ve kireçlenmeler için şifalı bir çamur önerisinde bulundu.  Hazırlanacak şifalı çamur için ;

GEREKLİ MALZEMELER :

* 1 çorba kaşığı deniz tuzu yada turşuluk tuz,
* 2 çorba kaşığı kil,
* 2 çorba kaşığı buğday kepeği yada irmik,
* 1 kapak biberiye yağı,
* 1 kapak menekşe yağı,
* Yeteri kadar maden suyu,

Çamur uygulaması yapıldıktan sonra, Bitkisel yağlardan hazırlanmış, masaj yağı için ;

MASAJ İÇİN UYGULANACAK YAĞLAR :
* 1 tatlı kaşığı pelesenk yağı,
* 1 tatlı kaşığı buğday yağı,
* 1 tatlı kaşığı biberiye yağı,
* 1 tatlı kaşığı menekşe yağı,
* 1 tatlı kaşığı susam yağı,
* 1 tatlı kaşığı çörekotu yağı,

HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ : 

Maden suyu hariç, diğer kalan  malzemeleri, bir kabın içine koyun. Tahta bir  spatula yardımıyla karıştırarak, bulamaç kıvamında bir çamur elde edene kadar, maden suyunu yavaş yavaş ilave edin. Daha sonra bu karışımı, ocakta, dayanabileceğiniz sıcaklığa gelinceye kadar ısıtın. Isıttığınız bu karışımı ağrıyan eklem yada kireçlenme olan bölgeye sürün.  Üzerini streç ya da bezle sarın. Sıcak olması çok fayda sağlayacaktır. Soğuyuncaya kadar bekletin.

* Karışımı, sıcak olarak sürdüğünüzde rahatlama yerine ağrılarınızda artma hissediyorsanız, o zaman soğuk olarak uygulayın.

* Karşımı, varislerinizin üzerine gelecek şekilde koymayın.

Çamur soğuduktan sonra, uygulama yaptığınız bölgeyi su ile yıkayın. Yukarıda masaj için önermiş olduğumuz yağları karıştırın, masaj yaparak bölgeye yedirin.

Ferudun Kunak ortapedi doktorudur.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir.
Başlık: Dr.Ferudun Kunak'tan El Kremi Tarifi
Gönderen: Tuğra - 16 Nisan 2009, 23:07:45
Ferifun Kunak , doğal sağlık ve güzellik üzerine önerilerde bulunuyor. İşte doğal güzellik önerilerinden bir tanesi ;

GEREKLİ MALZEMELER :
* 1 çorba kaşığı limon suyu,
* 2 çorba kaşığı gliserin,
* 1 çorba kaşığı menekşe yağı,
* 1 çorba kaşığı badem yağı,
* 1 çorba kaşığı avakado yağı,

HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ :

Bütün malzemeleri cam bir kapta karıştırıp, ağzı kapalı sam bir şişede saklayın. İstediğiniz zaman kullanın. ellerinizin pamuk gibi olduğunu, daha ilk kullanımda farkedeceksiniz.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir.
Başlık: Ynt: Şifalı Bitki Tarifleri
Gönderen: feyiz - 16 Nisan 2009, 23:14:09
Sunum sizden,istifade etmek bizden...Emeğinize sağlık kardeşlerim. s4))
Başlık: Dr.Feridun Kunak'tan
Gönderen: Tuğra - 18 Nisan 2009, 00:48:38
Teşekkürler
----------------------------
Ortopedi Uzmanı Dr Feridun Kunak,Kemik erimesini önleyecek bir çay tarifi de verdi. Çayımız için gerekli malzemeleri saydıktan sonra, kullanım şeklini anlatalım.

GEREKLİ MALZEMELER:

* 50 gr  civanperçemi,
* 50 gr Adaçayı,
* 50 gr biberiye,
* 50 gr çörekotu,

HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ :
 
Bütün bitkileri bir kavanoza koyup karıştırın. 1 çorba kaşığı bitki karışımını, 1 bardak kaynar suyun içine atıp, 2 dak kaynatın. 2 dak demlendirdikten sonra, yudum yudum için.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir.
Başlık: Dr.Feridun Kunak'tan Ellerdeki uyuşma.
Gönderen: Tuğra - 21 Nisan 2009, 09:14:03
Feridun Kunak, ellerde meydana gelen uyuşmaların, boyun fıtığ veya bileklerde sinir sıkışması nedenlerinden kaynaklanabileceğini anlattı ve bitkisel reçetesiyle birlikte, faydalı tavsiyelerde bulundu. Önce bitkisel reçetemizi hatırlatalım.

GEREKLİ MALZEMELER :

* 1 demet dereotu,
* 1 çorba kaşığı zeytinyağı,
* 1 çorba kaşığı su

HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ :
 
Bütün malzeler, ateşe konularak, lapa haline gelene kadar pişirilir. Bilek ya da omuz bölgesine konularak 25-30 dak beketilir. Şifalı yağlar ile masaj yapılır.
* Adaçayı yağı, Badem yağı ve nene yağı, eşit miktarlarda karıştırılarak ağrıyan bölgeye masaj yapılır. Egzersiz yapılır.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir.
Başlık: Dr.Feridun Kunak'tan
Gönderen: Tuğra - 24 Nisan 2009, 10:20:38
Yaz mevsimine girmek üzere olduğumuz, şu günlerde, zayıflamak isteyenler için, bitkisel öneri, Dr Feridun Kunaktan geldi. İşte süper bir zayıflama tarifi ;

GEREKLİ MALZEMELER :

* Biberiye,
* Yeşil Çay,
* Funda,
* Isırgan,
* Kekik,
* Zencefil,
* Karabaş,
* Rezene,
* Papatya,
* Sinemaki,
* Melisa,
* Kuşburnu,

HAZIRLANIŞI VE KULLAIM ŞEKLİ :  Bitkilerin tamamını, birbirine karıştırıp 1 tatlı kaşığı alarak, çay demler gibi demleyin. Güne 4defa 1 er çay bardağı için.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir.


Başlık: Zencefil Bin Derde Deva
Gönderen: Tuğra - 27 Nisan 2009, 23:26:35
Diğer isimleri: Zingiber officinalis, Zencebil, Zingiber, Ginger, Gingembre

Doğada: Bu tanıdık baharatın esans yağı, zencefil bitkisinin kök gövdesinden damıtılır. Ana vatanı Güney Asya olmakla beraber birçok tropikal ülkede (Hindistan, Çin, Güney Asya Adaları, Meksika, Batı Afrika) tarımı yapılır. Ülkemizin iklimi uygun olmadığından Türkiye'de zencefil yetişmez.

(http://foto.tnn.net/tnnminisite/pics/zence.jpg)

Özellikleri: Hazımsızlık, mide ve bağırsakların gazlı olması ve karın ağrısı durumlarında sindirim salgılarını artırır ve gaz söktürücü etkiler yaparak iyileştirici olur.

Son yapılan araştırma sonuçlarına göre mideyi yatıştırıcı etkileri nedeniyle yolculuklarda kusma refleksini yok eder ve rahatlama sağlar. Kan dolaşımının yetersiz kaldığı durumlarda, özellikle kılcal damarlardaki dolaşımı hızlandırır. Ateşlilik durumunda terlemeyi artırır; bu yararlı terletici etkisiyle soğuk algınlığını çabuk iyileştirir. Soğuk havalarda bedeni ısıtır, dayanıklılığını artırır.

Kullanıldığı yerler:

Buhar yolu ile: Solunum organlarını ve mideyi balgamsı salgılardan temizler, Kış hastalıklarında özellikle inatçı öksürükte, kırmızı burunda ve alerjik olgularda yararlıdır. Zencefil boğaz ağrılarını iyileştirir.

Masaj yoluyla: kas ağrıları, kramplar ve selülitte karşı etkilidir.

Uyarılar: 

Heparin, warfarin ve aspirin gibi kan inceltici ilaçlarla beraber kullanılmamalıdır. Hamilelik dönemindeki uzun süreli kullanımı hariç (Kısa süreli olarak hamilelik bulantılara karşı kullanılabilir), bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur.
 
saglıkturk.
Başlık: Siyah Noktalar
Gönderen: Tuğra - 29 Nisan 2009, 10:50:24
Yüzümüzde, T bölgesi olarak adlandırılan bölgede meydana gelen siyah noktalar,çirkin bir görünüm oluşturur. Peki Bu sorundan kurtulmak mümkün değil mi? Elbette mümkün. Suna Dumankayanın önerisi ile....

GEREKLİ MALZEMELER :

* 1 çay bardağı dolusu mısır unu,
* 1 çay bardağı kil,
* 1 çay bardağı krem,

HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ :

Bütün malzemeleri, karıştırdıktan sonra, elde ettiğiniz maskeyi, cildinize sürün. 5 dak bekledikten sonra, ılık su ile, cildinizdeki maskeyi ovalayarak çıkarın. Hafftada 2-3 defa uygulanabilecek bu maske ile, T Bölgesindeki siyah noktalara veda edeceksiniz

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir.
Başlık: Bitki Tarifleri
Gönderen: Tuğra - 01 Mayıs 2009, 02:56:06
* Şevki Güngörden, topuk dikeni için, şifalı bitkiler ;

TOPUK DİKENİ İÇİN : Kekik, bineriye, karabaşotları 1 lt suya atılarak çayı yapılır ve kullanılır.

* Şevki Güngörün önerisi ile, boy uzatmaya yardımcı, şifalı bitkiler;

BOY UZATMA : Defne suyu ve ve defne yağı boy uzatmak için çok faydalıdır. Saf sahlep veya, defne çayı için.

METABOLİZMAYI ÇALIŞTIRMAK İÇİN : 1 bardak kaynar suya, 1 tatlı kaşığı zencefil atılarak, kaynatmadan, 10 dk demlendirirlir. İsteğe göre içine 1 tatlı kaşığı bal ilave edilebilir. Metabolizmayı hızlandırdığı gibi, soğuk algınlığına ve yorgunluğa iyi gelir.
Şevki Güngörden, terleme sorunu için, bitkisel öneri ;

TERLEME PROBLEMİ : Adaçayı, terleme için çok faydalıdır.  Terlemeyi azaltır. Adaçayı, banyo suyunua katılıp, bu su ile yıkanılır.

* Şevki Güngörden, reflü ülserin, bitkisel tedavisi;
REFLÜ VE ÜLSER İÇİN : 1 er yemek kaşığı, Rezene, kekik,adaçayı,nane, mersin bitkisi, 1lt kaynar suyu içine atılıp, demlendirilir.

* Şevki Güngörden, lösemi hastalarının öksürük problem için, öneriler ;

LÖSEMİ HASTALARI İÇİN : Lösemi hastalarında görülen öksürük için, papatya çayı çok faydalıdır. Ayrıca, acıot çayı içilir. Polen yenilir.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir

Başlık: İbrahim Saraçoğlu
Gönderen: Tuğra - 04 Mayıs 2009, 09:47:27
Habaer Türk Kanalında, saba tümerin, akşam kuşağı programına konuk olarak katılan İbrahim saraçoğlu, yeni kitabında yer alan, karabaşotu kürünü anlattı. Pek çok derde deva olan karabaşotu kürünün faydaları ve kullanım şekli ;

Karabaşotu kürünün faydaları :

Sinir zayıflağı, sigarayı bırakmak, sinuzit, akciğer ve kankanseri, yorgunluk, romatizmal hastalılar, beyin tümörünü geciktirme ve engelleme, yüksek tansiyon, ka dolaşımı problemleri, balgam sökmek, iç huzursuzluk ve kan sulandırmak için oldukça faydalı.

GEREKLİ MALZEMELER :

* 1tatlı kaşığı ufalanmış veya 2 çay kaşığı tohum şeklinde karabaşotu,
* 1 su bardağı klorsuz su,

HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ :

Kaynamakta olan suyun içerisine, bitkiyi atın ve 2-3 dak kaynatın. Soğumadan süzün. 2 günde 1 olmak kaydıyla, akşam yemeklerinden 2 saat sonra için. İlk 10 gün kullanımdan sonra, 7 gün ara verip, 10 gün daha 2 günde bir olmak üzere, kürü tekrarlayın. ( 2x10 U      7 A ( U : Uygulama, A: Ara verme)) Kürün uygulama şekl, 2 günde bir(Günaşırı) olacak şekilde yapılmalıdır. 10 günlük dönemde, 5 gün içilecek olan, karabaşotu kürünün, önerilen şekilde kullanılması, sizlerin yararına olacaktır.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Kereviz Çayı Ve Faydaları
Gönderen: Tuğra - 07 Mayıs 2009, 09:29:46
Kereviz, pek çok kişinin sevdiği bir besin değildir ama, sağlık açısından o kadar çok faydaları var ki... Öncelikle kerevizin faydalarından bahsedelim, ardından de, kereviz çayı tarifimizi verelim.

KEREVİZİN FAYDALARI ;

* Kereviz A, B ve C vitaminlerifosfor, çinko, bakır, mangan ve selenyum minerallerini içeren besleyici değeri hayli yüksek bir besindir.
* Vücudun direncini arttıran kereviz bedeni güçlendirici toniktir.
* Zayıflama diyetlerinde doğal bir motivasyon ve enerji arttırıcıdır.
*  Kerevizi çiğ tüketmeye yahut buharda pişirmeye özen gösterin. Bu şekilde besin değerlerini kaybetmesini önlemiş olur.
* Kanı temizleyen bir besindir.
 
KEREVİZ ÇAYI :  1 bardak kaynar suya, kereviz tohumlarını ezerek 2-3 tatlı kasığı atarak 15 dakika demlendirin. Günde 3 bardak için. 15 gün uygulayın.

KEREVİZ ÇAYININ FAYDALARI :
* Kanı temizler.
* Mide şikayetleri için faydalıdır.
* İdrar sorunlarının çözümünde fayda sağlar.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Göz Altı
Gönderen: Tuğra - 08 Mayıs 2009, 20:05:07
Başta yorgunluk ve uykusuzluk olmak üzere, pek çok sebebe bağlı olarak gelişen gözaltı torbalrı, güzelliğe gölge düşürür. Kendinizi kötü hissetmenizi sağlar.  Gözaltı torbalarından kurtulmanın doğal yolu ;

GEREKLİ MALZEMELER :

* 2 çay fincanı kaynar su
*  2 çorba kaşığı fındık yaprağı,
* 1 bardak rezene çayı,

HAZIRLANIŞI VE KULLLANIM : 

Kaynar suyun içerisine, fındık yaprağını ekleyip 15 dakika bekletin. Süzüp buzdolabında soğutun. 2 parça pamuğu çaya batırıp elinizle sıkın ve göz kapaklarınızın üzerine yerleştirin. 10 dakika bekletip yüzünüzü yıkayın. Rezene çayını  soğutun. 2 parça pamuğu çaya batırıp göz kapaklarınıza yerleştirin ve 15 dakika bekleyin. Sonuç mükemmel olacak.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir

Başlık: Hindiba
Gönderen: Tuğra - 13 Mayıs 2009, 15:52:48
Midede birikmiş maddeleri temizler. Karaciğeri düzenler. Sapları şeker hastalığına iyi gelir.
Tıbbın kurucusu İbn-i Sina'nın binlerce sayfadan oluşan "E'l Kanun Fi't Tıp" eserinde neler yok ki. Bu kitapta anlatılan Hindiba özelilkle karaciğer ve şeker hastalığı için birebir.

Bugün gazetesi çağın Lokman Hekimi İbni Sina'nın bu kitabında yer alan hindibanın faydalarını anlatan habere yer verdi.

Hiçbir yan etkisi bulunmayan bu bitkiyle kadınlar eskiden beri gözlerini ve yüzlerini yıkıyor ve böylece saf bir görünüm kazanabileceklerine inanıyorlardı. Bu bitki, kış dinlenmesine çekilen bitkilerden değildir ve yaprakları kar altında bile gelişir.

Her yıl ilkbaharda, hindiba çiçeklerinden, çok lezzetli sağlığa yararlı bir pekmez yapılabilir. Bu değerli bitki eskiden beri çok önemli bir yere sahip olmasına rağmen ne yazık ki, pek çok kişi tarafından tanınmaz ve zararlı bir ot olarak bilinir. Ergenlik sivilceleri ısırgan otunun ve hindibanın kan temizleyici özellikleri sayesinde iyileştirilebilirler.

Nelere iyi Gelir?

Safra kesesi ve karaciğer hastalıkları, karaciğeri en olumlu etkileyebilen bitkilerden biridir. Günde yenilen 5-6 çiçek sapı, kronik karaciğer iltihaplarında iyileşme sağlayabilir...İbn-i Sina bu bitkinin yapraklarının yıkanmadan ve soğuk su ile yapılan ekstrelerinin kullanılmasının gerektiğini savunan özel bir kitapçık hazırlamıştır.

"Hindiba Risalesi" denilen bu kitapçıktan yazmalar İstanbul kütüphanelerinde bulunur. Bostan Hindibası, Frenk Salatası, ve Göynek adlarıyla da bilinir İbn-i Sinanın "Hindiba Risalesi" Süheyl Ünver tarafından 1930 yılında "Hindiba Mucizesi' adıyla Türkçe'ye çevrilmiştir.

Ülkemizde yabani olarak bulunmayan bu bitki İstanbul ve Bursa'da özel olarak yetiştirilmektedir. Bu muhteşem bitkiler şu hastalıklara iyi gelmektedir:

Safra kesesi ve karaciğer hastalıkları, karaciğeri en olumlu etkileyebilen bitkilerden biridir. Günde yenilen 5-6 çiçek sapının, kronik karaciğer iltihaplarında iyileşme sağlayabilir . Bu saplar şeker hastalığına da iyi gelebilir.

Nasıl Hazırlanır?

Çayı hazırlamak:

Yarım tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış kara hindiba kökü bir su bardağı dolusu suya akşamdan eklenir sabah kaynama derecesine kadar ısıtılır ve süzülür. Bu çay kahvaltıdan yarım saat önce ve yarım saat sonra bölünerek içilir. l Bitki salatası: Bitkinin köklerinden ve yapraklarından hazırlanır, çiçek sapları çiçekleriyle birlikte yıkanan kara hindiba sapları çiçeklerden ayrılarak günde 5-10 tane yenebilir.

KANI TEMİZLEDİĞİ GİBİ ROMATİZMAYA DA YARDIM EDER

Deri kaşıntılarını, egzamaları ve temriyeleri iyileştirebilir. Mide sıvılarını düzene sokar ve midede birikmiş maddeleri temizler. Taze çiçek sapları karaciğer ve safrakesesinin çalışmalarını düzenler. Hindiba, içerdiği mineral tuzların yanı sıra, metabolizma hastalıklarına karşı çok önemli maddeleri de içerir. Kan temizleyici etkisi sayesinde, romatizma ve gut hastalıklarında da yardımcı olabilir.

SUYU KOZMETİKTE KULLANILIYOR

Sarılık ve dalak hastalığında da hindiba başarıyla kullanılabilir. Hindiba kökü, çiğ yenildiğinde veya kurutulup çay biçiminde kullanıldığında, kan temizleyici, sindirim kolaylaştırıcı, ter ve idrar söktürücü ve canlandırıcı etkilere sahiptir. Bu kökler kanı inceltir ve kanın koyu olması halinde başarıyla kullanılabilir. Eski bitki kitapları, hindiba yapraklarının ve köklerinin kaynatılarak, suyunun kozmetik olarak kullanıldığını yazıyorlar.

İnternet Haber

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Siz De Turp Gibi Olun
Gönderen: Tuğra - 16 Mayıs 2009, 01:12:57
Gözaltı morluklarına, saç dökülmesine, sivilcelere, yılancık hastalığına, öksürüğe iyi gelir...

Yararları fazla bilinmese de Türk sofra kültüründe önemli bir yeri olan turp öksürükten saç dökülmesine kadar faydaları barındırıyor.

EKLEM VE KARACİĞERİN İLACI

Binbir derde deva olan turp sindirim ve karaciğer tıkanıklıklarını etkili biçimde giderir. Gözaltı morlukları, saç dökülmesi, sivilcelere de iyi gelen turp, yılancık hastalığının da şifasıdır. İnatçı öksürükleri tedavi eder, yara izlerini siler...

TURP

En güçlü ve yararlı kısmı tohumudur (çekirdeği). Sonra kabuğu, sonra yaprakları ve sonra etli kısmıdır. En yararlı hali, haşlanmış halidir. Turp yağın etkisi Hint yağı gibidir. Ancak o, ondan daha şiddetlidir. Onun yabanisi bütün özelliklerini taşır ama daha kuvvetlidir.

Kökü birinci derecede rutubetlidir, tohumu üçüncü derecede sıcaktır. Turp, gaz yapar fakat tohumu gaz giderici ve yumuşatıcıdır. Turpun yabanisi hararet ve susuzluk yapıcıdır. Pişmişinin (haşlanmış) gıda değeri daha fazladır fakat tıbbi değeri azdır. Turpun merkezinde bulunan kısmı hızlı küflenir bu da içindeki zararlı maddelere bağlıdır. İlk baharda çıkan yaprakları zeytinyağıyla yenirse en faydalı şeklidir.

TURPUN UYGULANDIĞI ALANLAR

GÜZELLİK

Darı unuyla karıştırılırsa, saç kıran (alopesia areata) ve yılancık hastalıklarında saçı çıkarır, ayrıca iltihaplı sivilceleri de iyileştirir. Turp balla karıştırılırsa göz altındaki morluklara iyi gelir. Turpun tohumları, vücuttaki çilleri, lekeleri, renk değişikliklerini ve darp izlerini giderir. Turp tohumu, kendisi (kükürt) ile karıştırılıp haricen kullanıldığında Addison hastalığındaki siyah lekeleri giderir.

YARALAR

Turp balla beraber karıştırılıp pansuman yapıldığında, malign ve benin (kötü ve iyi huylu) yaraları iyileştirir. Tohumları sirke ile gangren bölgesine uygulandığında tamamen iyileştirir. Bit hastalığına da iyi gelir.

HAREKET ORGANLARI

Tohumları, eklemlerdeki travmaları iyileştirir ve ayrıca eklem ağrılarına çok iyi gelir.

BAŞ ORGANLARI

Baş, diş ve boğaza zararlıdır. Öz suyu ve yağı kulak kiri için çok yararlıdır.

SOLUNUM SİSTEMİ

Pişmiş turp, kronik ve göğüste ağır keymustan oluşan öksürüğe iyi gelir. Zehirli mantarın sebep olduğu boğulmalara ve sıkıntılara olumlu etkisi vardır. Oxymelde pişmiş haliyle gargara yapılırsa boğmacaya iyi gelir fakat normal boğaza zarar verebilir.

GÖZ

Göze zararlıdır fakat suyu göze damlatılırsa parlatır ve cilalar, gözün iç köşesinin altındaki izleri giderir. Yaprakları görmeyi keskinleştirir deniyor.

SİNDİRİM

Mideye zararlı, gaz ve geğirti yapar. Yemekten sonra batını yumuşatır ve boşaltımı sağlar. Yemekten önce yenilirse yiyecekleri eritir ve yemeğin düzenli bir şekilde sindirilmesini engeller, bu da kusmaya neden olur. Tohumları sirke ile karıştırıldığında aşırı bulantı ve kusmaya neden olur. Böğür ve dalak ağrıları için yakı olarak kullanılır. Dalak şişlerini çözer. Yemekten sonra yenirse, sindirir (özellikle yaprağı). Yaprağın suyu karaciğerdeki tıkanıklıkları açar ve sarılığı giderir.

ZEHİRLENME

Yılan sokmasına ve böcek sokmalarına karşı faydalıdır. Tohumu, zehirlere ve böceklere karşı iyidir. Akrep üzerine uygulanırsa, ölür (özellikle suyu). Ayrıca turp yiyen birisini akrep sokarsa zarar görmez.

LAVANTA

Arpa gibi bir bitkidir; kırmızı tüylü, küçük taneleri vardır. Yaprakları ve dalları küsküt (cinsaçı) gibi toprak rengindedir. Dalları üzerinde yaprakları vardır; onların üzerinde tomurcukları yoktur; yakıcı ve hafif sıcaktır. Lavanta, yapı olarak mürekkeptir. Madeni olan kısmı soğuk, diğerleri sıcaktır.

İÇERİĞİ: Birinci derecede sıcak ve ikinci derecede kurudur.

YARARLARI: Eritici, çözücüdür. Keskinliği ile yumuşatır ve aynı zamanda şurubu tıkanmaya engel olur; onları açar ve akışkanlaştırır. Aynı zamanda kabız etkisi vardır. Bedeni ve iç organları takviye eder ve ufüneti engeller.

HAREKET ORGANLARI: Pişmişi, mafsal ağrılarını teskin eder ve kaburga ağrılarına iyi gelir. Onunu şurubu sinirlerde ve soğuktan oluşan rahatsızlıklara diğer ilaçlardan daha etkilidir. Özellikle, sinirlerde ve onların soğuktan olan hastalıklarında kullanılması yararlı olur.

BAŞ ORGANLARI: Melankoli ve ‘sara’ya yararlıdır.

BESLENME ORGANLARI: Safrazi mizaçta olanlara bulantı verir, kusturur.

DIŞARI ATAN ORGANLAR: İdrar organlarını güçlendirir; balgam ve sevdanın (kara safra) atılmasını kolaylaştırır.

SAKIZ:

CiLDiN NEMLENMESiNi SAĞLAR

Hint ve Yemen'den gelen bir ilaçtır. Bazıları, onun köklerinden iyisinin, sıcakta solan Mısır dikeni olduğunu söyler. Onun iyisi, hafif sarı olup, kokusu hoş olandır; rengi beyaz ve kokusu ağır olanlar değildir. Birinci dereceden sıcak ve kurudur. Bazılarına göre, o birinci derecede soğuktur.

YARARLARI: Organları güçlendirir.

GÜZELLİK: Cilde yararlıdır ve derinin altındaki nemi yüzeye çekip cildi nemlendirir, vücudun güzel kokmasını sağlar. Tüy dökmek amacıyla kullanılır; kirecin kokusunu giderir.

BESLENME: Mideye yararlı olur.

BAŞ ORGANLARI: Akıl ve zihinde karışıklık yapar.

Bugün

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Güneşe Karşı Antioksidan Maske
Gönderen: Tuğra - 18 Mayıs 2009, 21:34:41
Ultra Viyole (UV) ışınları olarak biline ve cilt için oldukça zaralı olan güneş ışınlarının zaralı etkilerini yok etmek ve daha sağlıklı bir cilkde sahip olabilmek için, sizlere önereceğimiz antioksidan doğal maskemiz için ;

GEREKLİ MALZEMELER :

* 10 adet böğürtlen,
* 1 çay kaşığı yoğurt,

HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ :
Böğürtlenleri robottan geçirip, püre haline getirin. Yoğurdu üzerine ekleyip, iyice karıştırın. Elde ettiğiniz karışımı, cildinize sürün. 15 dak bekledikten sonra, bol ılık su ile yıkayıp, nemlendirici krem sürün.

Maskemizin içerisinde, bol miktarda C ve E vaitamini olduğundan dolayı, güneşin etkisiyle oluşan cilt çizgileri için çok fayda sağlar.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Hangi Yağ ne İçin Kullanılır
Gönderen: Tuğra - 21 Mayıs 2009, 10:26:47
Bitkisel yağları kullanmak güzel ama, hangi yağın ne için kullanıldığını bilmek gerekir. Yoksa, istenmeyen kötü durumlarla karşılaşmak mümkündür. İşte sizler için, hazırlamış olduğumuz bu yazıda, hangi bitkisel yağın, ne için kullanıldığını anlatmak istiyoruz.

KARMA VE KURU CİLTLER İÇİN :
Ballı Badem, süt, havuç, kayısı, papatya, zeytinyağı, yosun, kil.

YAĞLI CİLTLER İÇİN :
Biberiye, menekşe, lavanta, nane, zeytinyağı, kayısı, kil, yosun.

HASSAS CİLTLER İÇİN :
 Kayısı, havuç, papatya, zeytinyağı.

GENEL VÜCUT BAKIMI :
Zeytinyağı, kil, yosun, menekşe, biberiye, lavanta, nane, havuç, papatya, süt.

BERGAMOT YAĞI : 
Yağlı ciltler için iyi gelir, Hassas ciltler dikkat etmelidir.

BUĞDAY YAĞI : 
Yıpranmış cildi besler. E vitamini açısından zengindir. A, D vitaminleri, protein ve mineraller içerir.

GÜL YAĞI : 
Tüm cilt tipleri için uygundur. Yumuşatıcı ve rahatlatıcıdır.

HİNDİSTANCEVİZİ YAĞI : 
Cildi besler.

HİNT YAĞI : 
Cildi besler.

JOJOBA YAĞI :
Tüm cilt tipleri için uygundur. A vitamini açısından zengindir.

KETEN YAĞI : 
Yüz bakımında parlatıcı olarak kullanılır.

LİMON YAĞI : 
Yağlı ciltler için uygundur. Hassas ciltler dikkat etmelidir.

MISIR YAĞI :
Yüksek miktarda E vitamini içerir.

NANE YAĞI :
Hassas ciltler dikkat etmelidir.

PAPATYA YAĞI :
Hassas ciltler için uygundur. Yumaşatıcı ve rahatlatıcıdır. Akne tedavisinde kullanılır.

PORTAKAL YAĞI : 
Kuru cildi besler, çok iyi bir cilt toniğidir. Kokusu ferahlatıcıdır.

SUSAM YAĞI : 
Cildi besler. E vitamini, protein, mineral ve amino asitler içerir.

TARÇIN YAĞI : 
Hassas ciltler dikkatli kullanmalıdır.

YASEMİN YAĞI : 
Kuru ciltler için uygundur.

ZENCEFİL YAĞI : 
Hassas ciltler dikkatli kullanmalıdır.

Bu bitkisel yağlardan, hangisini kullanırsanız kullanın, mutlaka, cildinize uygun olanı tercih edin.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Bergamot
Gönderen: Tuğra - 22 Mayıs 2009, 10:28:56
Uyuyamıyor musunuz, çözüm Bergamototu..

Bergamototu güzel kokulu, süslü ve çok farklı güzellikte çiçekleri olan bir bitkidir.

Kuzey Amerika'dan çıkmış olan bu bitki, göç edenler tarafından Avrupa'ya tanıtıldığında kullanımı bir anda yaygınlaştı. Adını, kokularının benzemesinden ötürü, İtalyan Bergamot portakılından aldı. Bazı Kızılderili kabileler bergamototunu soğuk algınlığının tedavisinde kullanıyorlardı..

Çok tatlı kırmızı renginde çiçekleri vardır ve kurutulduklarında bile renklerini korurlar. Kurumuş yaprakları ve çiçekleri çoğunlukla odayı güzel kokutan potbori tabağına konulabilirler.

Yabani olanları lavanta renkli çiçek açar, çiçekleri açık pembe ve mor-mavi renkte açan türleri de vardır.

Tüylerle kaplı gövdesi serttir, yaprakları yeşil olmasına karşın gövdeye bağlandığı kısımları kırmızıdır ve bu güzel bir görüntü sağlar.

Yaprakları körpeyken güçlü bir kolonya kokusu yayarlar..

 Nelere faydası vardır?

- Uykusuzluğu durdurur
- Soğuk algınlığına iyi gelir
- Regl ağrılarını geçirir
- Mide bulantısını durdurur
- Midedeki aşırı gazı alır

Nasıl kullanılır?

Sağlık için: Yaprağı kaynatılarak demlenir ve çayı yapılır. Bir çok rahatsızlığa iyi gelir.

Sofrada: Yaprağı çeşni amaçlı çaylara katılabilir. Ayrıca salatalarda ve et yemeklerinde de kullanılabilir.

Ev için: Çiçeği taze veya kurutulmuş olarak dekorasyon amaçlı kullanılabilir. Güzel koku vermesinden dolayı kurutulmuş yaprak ve çiçekleri potbori tabağına konulur.

Arzu Dedeoğlu

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: İbrahim Saraçoğlu
Gönderen: Tuğra - 30 Mayıs 2009, 12:04:35
İşte Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu romatizma için lavanta kürü tarifi..

İbrahim Saraçoğlu romatizma ve romatoid artrit ağrıları tedavisi için lavanta kürü

1 tatlı kaşığı lavanta yaklaşık 1 bardak suyun içinde, kısık ateşte 10 dakika süresince demlenir. Lavanta çayı demlendikten sonra önce ılıması beklenir, ardından da süzülür. 2 hafta boyunca bu lavanta çayı akşam yemeklerinden 2 saat sonra içilir.

Lavanta çayının içine başka maddeler ilave edilmez ve her gün mutlaka taze hazırlanır. 2 haftalık lavanta kürü bitirildikten sonra hastalığın hala izleri varsa haftada 3-4 kez akşam yemeklerinden 2 saat kadar sonra bir su bardağı içmeye devam edilmelidir.

Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu romatizma tedavisi için, lavanta kürü uygulanırken düşük numaralı beyaz undan yapılmış her çeşit ekmekten ve hamur işlerinden uzak durulmasını tavsiye etmektedir.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Saç Dökülmesine Karşı Doğal Saç Kremi
Gönderen: Tuğra - 01 Haziran 2009, 21:54:54
Saçlarınızın dökülmesinden şikayet ediyor iseniz, doğal saç kremini mutlaka denemelisiniz. Çünkü, evde rahatlıkla hazırlanabilen saç kremimiz, son derece etkili. İşte tarifimiz ;

GEREKLİ MALZEMELER :

* 1 tatlı kaşığı ceviz yağı
* 2 tatlı kaşığı biberiye yağı
* 1 tatlı kaşığı keten tohumu yağı
* 1 tatlı kaşığı pul biber
* 1 yumurta sarısı

HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ :

Tüm malzemeleri karıştırın. Saç diplerine masaj yaparak uygulayın. 15 dak bekledikten sonra, saçlarınızı ıslatmadan, şampuanla yıkayın.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Mide, karaciğer ve bağırsak dostu
Gönderen: Tuğra - 04 Haziran 2009, 11:05:51

Taze ve kuru olmak üzere severek tüketilen bu meyve özellikle sindirim organları üzerinde olumlu etkiler yapıyor...

Mide ve karaciğer dostu

TAZE ÜZÜM

Taze üzüm ve kuru üzüm, bağırsak ağrılarına çok iyi gelir. Mide ve karaciğere şifadır. Kuru üzüm, böbrek ve mesaneye faydalıdır. Taze üzüm bağırsakları uyarır, gaz yapar...

Beyaz, kırmızı olan, siyah kırmızı olanıyla inceliği, tadı, sertliği ve diğer özellikleri bakımından aynı ise de, beyazı tercih edilir. Üzüm toplandıktan sonra iki ya da üç gün bekletilirse, daha iyi olur.

İÇERİĞİ

Üzüm kabuğu, soğuk ve kurudur; hazmı zordur. İçi sıcak ve rutubetlidir. Onun tohumları kuru ve soğuktur.

YARARLARI

Yararları: Üzüm, dalından koparıldığında yenirse, gaz yapar; fakat kabuğu kuruyana kadar asılan üzüm çok besleyicidir. Bu yönüyle üzüm incire benzer; pek az zararlı yöne vardır.

Çoğunlukla besleyicidir. İncirden biraz daha az besleyicidir. Olgun üzümün zararı olgun olmayan nispetle daha azdır. Eğer o hazmedilirse, absorbe edilmesi (emilmesi), beslemesi zorlaşır. Üzümün olugununun besleyici değeri, genellikle onun suyundan fazladır. Ancak, onun suyunun nüfuz etmesi (emilmesi) daha hızlıdır.

BESLENME ORGANLARI

Taze üzüm ve kuru üzüm, bağırsak ağrılarına çok iyi gelir. Kuru üzüm, böbrek ve mesaneye faydalıdır ve dalından koparılmış üzüm, bağırsaklarda uyarıcı etki yapar. Gaz yapıcı özelliği vardır; bütün üzümler mesane için zararlıdır.

KURU HURMA

ÖZELLİKLERİ

O, kuru hummadır. Hicaz halkı, ona kasb der. Neced halkı, ona urk ve yersum derler.

İÇERİĞİ: Normal kuruluk ve sıcaklıktadır. Onun ikinci dereceye yakın sıcaklıkta olduğu söylenir.

YARARLARI: Onda kabız etki vardır güçlendirir.

KARANFİİLAĞIZ KOKUSUNA BİREBİR

Çin yöresinde yetişen bir bitkidir. Karanfil, bu bitkinin meyvesidir. Onun yasemine benzediği, fakat zaman içinde siyahlaştığı söylenir. Erkeği, zeytin çekirdeği gibidir; ondan daha uzun ve daha siyah renktedir. Erkek nevi, Hindistan adalarındaki bir ağacın altında yetişir. Bunun sakızının kuvveti, yenildiğinde 'ilk'inki (zamk) gibidir.

NİTELİKLERİ: Onun iyi cinsinin caf (kuru tohum) gibi tatlı, çok hoş bir kokusu vardır.

İÇERİĞİ: Üçüncü derecede sıcak ve kurudur.

GÜZELLİK: Ağız kokusunu giderir.

GÖRME: Gözü kuvvetlendirir; gözün perdesine (katarakt) ve körlüğüne iyi gelir.

BESLENME ORGANLARI: Mideyi ve karaciğeri güçlendirir; gasyana yararlıdır.

(BUGUN)
Başlık: Dr.Ender Saraç'tan
Gönderen: Tuğra - 05 Haziran 2009, 08:35:56
MELİSA ÇAYI :

Akşam yemeğinden sonra 2-3 fincan Melisa çayı için.

REZENE ANASON PAPATYA KARIŞIMI ÇAY : 

2-3 fincan Rezene,Anason ve papatya karışı çay için. Hem ağrı kesici özelliği vardır. Özellikle baş ağrılarında etkilidir. Hem de gaz söktürücüdür.

ILIK SÜT VE TATLI BADEM YAĞI :

Ilık sütün içine 1/2 tatlı kaşığı tatlı badem yağı karıştırıp içerseniz uyku getirir.

DİĞER ÖNERİLER : 

Güneş battıktan sonra çok fazla koyu çay,kahve veya uyarıcı haplar içmeyin.
- Eğer hareketsiz bir gün geçirdiyseniz yemekten 45 dakika sonra 30 dakikalık yürüyüş yapı, hafif egzersizler yapı, ılık bir duş alın, öyle uyuyun.
- Fiziksel aktivitelerinini artırın.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Soğanlar sağlık iksirimiz
Gönderen: Tuğra - 07 Haziran 2009, 09:20:19
Soğanlar zambakgillerdendir. Yemeklere lezzet katmalarının yanı sıra sağlık için bire birdirler. Kokuları keskinleştikçe iyileştirici güçleri de artan bu mucize bitki, Latince’de “bir büyük inci” olarak adlandırılırken, Çince’de “sebzeler arasındaki mücevher” şeklinde adlandırılır.

Özellikle sarmısak günümüzde pek çok ülke mutfağında başlıca tatlandırıcılardan biridir.

Marko Polo frenksoğanını Çin’den Batı’ya getirmiş ve sonrasında vaz geçilmez olmuştur. Frenksoğanı sarmısak kokusu taşır ve Çinliler onu bir kaç amaç için kullanır; yaprakları için, çiçek sapları için ve porselenleri temizlemek için.

 Soğan çeşitleri:

-Çinlilerin frenksoğanı:

Rengi beyazdır ve yıldıza benzer şekilleri olan çiçekleri yaz sonunda açar. Yassı yeşil yaprakları vardır, hafif sarmısak kokusu taşır ve kökü urlarla kaplıdır.

-Frenksoğanı: Silindirik yaprakları vardır ve hafif soğan kokusu taşır. Çiçekleri kürecik şeklindedir ve yaz ortasında açar.

-Dayanıklı soğan: Keskin kokulu ilkbahar soğanıdır. Çok nadir olarak çiçek açar.

-Yabancı soğanı: Yazın beyaz renkte çiçek açan bu soğanın çok güçlü bir kokusu ve yeşil yaprakları vardır.

-Ağaç soğanı / Mısır soğanı: Turşuluk küçük soğanları gövde uçlarında gelişir.

-Sarmısak: Beyaz çiçekleri ve yassı, içi dolu yaprakları vardır. Özellikle kökü mutfakların vaz geçilmezidir.

-Dev sarmısak: Hafif sarmısak kokusunda soğanı olan bu bitkinin açık mor renkli çiçekleri yenebilir.

Nelere faydası vardır?

- İştah açar, sindirime yardımcı olur
- Kanı temizler
- Kataraktı açar
- Soğuk algınlığını engeller
- Kolesterolü düşürür
- Kalp krizi ve kansere karşı etkilidir
- Antibiyotik etkisi vardır
- Virüslere, bakterilere ve mantar oluşumuna karşı etkilidir

Arzu Dedeoğlu /sağlık.turk.net
Başlık: Baş ağrısı yapar, öldürücü etkisi var
Gönderen: Tuğra - 07 Haziran 2009, 23:55:27

Hekimlerin hükümdarı İbn-i Sina’dan ‘Şifalı Bitkiler’de bugün...

Üniversitelerde 700 yıl ders olarak okutulan hekimlerin piri İbn-i Sina'nın 'Tıp Kanunu' kitabından bugüne kadar hiçbir yerde rastlamadığınız çok özel formülleriyle şifa bitkilerin reçeteleri… Dr. Yaman SÖNMEZ ve Tarihçi Ahmet ALMAZ hazırladı.

GÖZ MORLUĞUNA BİREBİR...

SARIMSAK

Yemeklerin vazgeçilmezi sarımsağın faydaları saymakla bitmiyor. Lepra hastalığına iyi gelen sarımsak diş ağrısını geçiriyor. Şeftali ise kulak ağrısını azaltıyor. Sarımsağın bostani olanı bilinir ve pırasa gibi olanı ve yabanisi vardır. Yabanisinde acılık vardır. O, yılan sarımsağı diye adlandırılır. Pırasa nevi, bileşik kuvvet içerir. Hem pırasa, hem sarımsak etkisi gösterir.

iÇERiĞi

Isıtıcı ve kuruluğu üçüncü derecededir. Dördüncü dereceye kadardır. Ekseriya yabanisi de böyledir.

YARARLARI

Yumuşatıcı, eritici, çözücü ve çok iyi gaz gidericidir.

GÜZELLİK

Cildi aşındırır; sıvıların bozulmasını önler. Dağ sarımsağı kaynatılarak içilirse, bitleri öldürür. Çocuklarda bile öldürücü etki yapar. Onların derisi üzerine haricen sürülerek uygulanır. Sarımsak külü, balla karıştırılıp, behak (lepra, addison hastalığı) lekeleri ve göz morluklarına haricen uygulanırsa, faydalı olur. Dökülen saçların çıkmasını sağlar.

BAŞ ORGANLARI

Sarımsak, baş ağrısı yapar. Sarımsağın pişmişi ve közlenmişi diş ağrılarını giderir. Pişmiş sarımsağa özellikle kendir katılırsa, ağrı kesici özelliği artar.

BESLENME

Hubn (siroz) denilen hastalıkta yararlı olur ve özellikle Nasri'nin kullandığı pişmiş sarımsağın etkisi fevkalade fazladır. Nasari, sarımsağı zeytinyağı ve havuçla pişirir.

YARALAR

Ciltte yara meydana getirir. Balla birlikte uyuz yaraları üzerine tatbik edilir. Yaraları açar ve dağ sarımsağı, kötü huylu, cerahatli yaralara dışarıdan tatbik edilir.

GÖRME

Sarımsak, görmeyi (gözü) zayıflatır ve gözde sulu yara çıkmasına sebep olur.

SOLUNUM

Pişmiş sarımsak, boğazı temizler ve kronik öksürüğe yararlıdır (tedavi eder, giderir). Soğuktan oluşan göğüs ağrılarına iyi gelir; boğaza yapışan kan pıhtılarını çıkarır.

DIŞARI ATAN ORGANLAR

Sarımsağın yaprakları ve gövdesi, suda kaynatılıp, bu suya hasta oturtulursa, idrar ve regl söktürücü olarak etki gösterir; meşime çıkarır. 2 dirhem dozda sarımsak dövülüp, ballı suyla birlikte içilirse, balgamı dışarı atar. Ancak şiddetli kurutucu ve çözücü etkisi dolayısıyla,güç üzerinde olumsuz etkisi vardır.

ZEHiRLENME

Haşarat ve yılan sokmasına karşı etkilidir. Kuduza karşı bile aynı etkiyi göstermiştir. Gelincik türü hayvanların ısırıklarına karşı da incir yaprağı ve kimyonla birlikte haricen pomat şeklinde uygulanır.

HARAKET ORGANLARI

Siyatiğe, eğer fitil şeklinde uygulanırsa, iyi gelir. Bu şekilde, ham ve kötü hıltları söküp atar.

ŞEFTALİ

İÇERİĞİ

İkinci derecenin sonunda soğuk ve birinci derecede rutubetlidir; fakat bu rutubetliği birinci derecenin sonuna yakındır. YARARLARI Rutubetli sebebiyle çabuk bozulur; yumuşatıcıdır. Kurusunda büzücü etki vardır ve akışkanlığı önleyici bir yapıya sahiptir. Ham olanı da büzücü etki gösterir.

GÜZELLİK

Yaprakları haricen sürülerek kullanıldığında, kötü kokuları giderir

BAŞ ORGANLARI

Yapraklarının öz suyu, damla şeklinde kullanılırsa, kulak kurtlarına öldürücü etki gösterir. Yağı, şakaklardaki ağrıya iyi gelir. Aynı zamanda, soğuk veya sıcak kaynaklı kulak ağrılarına da iyi gelir.

BESLENME

Olgun şeftali, mide için yararlıdır. İştiha açıcı etkisi vardır: Şeftalinin yemek üzeri yenmesi doğru olmaz. Çünkü yiyecekerler bozar. Dolayısıyla, yemekten önce yenmesi doğru olur. Besleyici özelliği fazladır.

DIŞARI ATAN ORGANLAR

Yaprakları, haricen belli bir süre karın üzerine pomat şeklinde uygulanırsa, bağırsak kurtları üzerinde öldürücü etki gösterir. Aynı şekilde çiçek petallarına onun öz suyu içilse, aynı etkiyi gösterir. Olgun şeftali, bağırsaklara yumuşatıcı etki verir ve ham şeftali kabız etki gösterir.

BUGÜN

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Acai Meyvesi
Gönderen: Tuğra - 17 Ağustos 2009, 02:25:20
Acai nedir?

Süper meyve olarak tanıtılan Acai küçük yuvarlak siyaha yakın mor renkli üzüme göre etli kısmı daha az olan bir meyvedir. Güney Amerika’da yetişen bir böğürtlen çeşididir. Acai meyvesi yüksek antioksidan içermektedir. Bu meyvenin kökeni Brezilya’ya dayanmaktadır. Çikolata soslu çilek tadında olan açai Rio de Janerio’da günde ortalama en az 2 avuç içi kadar tüketilmektedir. Açai meyvesinin yapısında; antosiyanin polifenol fitosterol omega 3 omega 6 omega 9 diyet lifi A-E-C-B vitaminleri kalsiyum fosfor potasyum ve demir bulunmaktadır. Meyve suyu şeklinde veya tatlı ve dondurmalarda tüketilir. Zengin besinsel bileşimi ve enerji verici özelliği olduğundan Brezilyalılar yorgunluklarını gidermek amacıyla gün içinde sıklıkla acai suyunu tercih ederler.

Antioksidan kaynağı olarak Acai:

Antioksidanlar yaşlanma ve hastalıklar üzerinde önemli etkiye sahiptir. Acai meyvesi hem etli kısmında hem de çekirdeğinde yüksek miktarda antioksidan içermektedir. Antioksidan kapasiteyi ifade etmek için kullanılan “ORAC değeri (Oxygen Radical Absorbance Capacity- serbest Radikalleri emme Kapasitesi)” olarak adlandırılan değer açai meyvesinde kırmızı üzüme göre 30 kat daha fazladır. Açai meyvesinin antioksidan düzeyi üzümdekinin 10 yabanmersininin 2 katıdır. ORAC birimi ile antioksidan kapasite narda 160/g iken açaide 472/g’dır. Açainin içerdiği antosiyanin miktarı kalp hastalıklarına karşı koruyucu olarak gösterilen kırmızı şaraptakinden 10–30 kez daha fazladır. “Acai” şu an bilinen en yüksek antioksidan içeriğine sahip besindir.

(http://img9.imageshack.us/img9/8716/acaibsp.jpg)

Acainin Bilinen Etki Mekanizmaları:

Acai ve kolesterol ilişkisi:
Bitkisel steroller kolesterolün ince barsaklardan emilimini azaltmaktadır. Acai meyvesinin doğal yapısında bitkisel sterol ve stanolleri içerir. Bitkisel sterollerden kolesterolü düşürmeye yardımcı olan Beta Sitositerol bu meyvede bulunmaktadır. Acai meyvesi bugüne kadar bilinen bitkisel sterollerden zengin yüksek antioksidan içeren ve sağlığın devamlılığı için vücudun ihtiyacı olan diğer besin bileşimlerini de içeren tek besindir.

Özellikle taze olarak tüketildiğinde acai meyvesi kötü huylu kolesterol düzeyini düşürücü özelliği vardır. Enfeksiyonlarla savaşma sırasında da vücutta immün (bağışıklık) sisteminin güçlendirilmesine yardımcıdır. Prostat büyümesinin önlenmesinde ve kalp sağlığı açısından da son derece önemli etkileri bulunmaktadır.

Acai ve Lösemi ilişkisi:
Henüz kesin bir kanıt bulunmamakla beraber Florida Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmanın sonucuna göre lösemi hücrelerini %86 oranında azalttığı bulunmuştur.

Acai ve kilo verimi üzerine olası etkileri:
Acai meyvesi kilo verimi için sihirli bir besin olarak adlandırılmamalıdır. Ancak kilo verimi sırasında uygun diyet ve fiziksel aktiviteye ek olarak açai meyvesinin tüketilmesinin de önemli olabileceği belirtilmektedir. Acai meyvesinin doğal antioksidan içeriği yapısındaki fitosteroller esansiyal yağ asidi örüntüsü amino asit kompozisyonu vücut fonksiyonları için gerekli olup metabolizmayı düzenleyebilmektedir.

Acai içerdiği omega-3 ile sağlıklı beslenmede önemli yere sahip olan balık zeytinyağı ve keten tohumundaki ile uygun yağ asidinin vücuda alınmasına katkı sağlar. Bu yağ asitleri vücut tarafından üretilememektedir ve besinlerle alınması gereklidir. Bu yağ asitleri vücutta yağ olarak depolanmaktan çok karaciğer tarafından kullanılarak metabolizma üzerinde itici güç oluşturabilmektedir. Özellikle kilo verimi sırasında vücudun adaptasyonunun gerçekleşip kilo veriminde duraksama yaşandığı durumlarda açai meyvesinin tüketimi bir destekleyici faktör olarak değerlendirilebilmektedir.

Acai meyvesi aynı zamanda zengin bir posa kaynağıdır. Acai gibi posadan zengin olan besinler bireylerin daha çok doyum hissetmelerine yardımcı olarak ara öğünlerde atıştırma isteği ve gece yemelerine engel olabilecek niteliktedir.
Amino asit içeriği de yüksek olan açai fiziksel aktivite yapan bireylerde kasların fonksiyonu ve gelişmesi için de önemlidir. Acai meyvesinin yağ asitleri ve amino asit bileşimi bireylerde yağ yakımını destekleyip kas gelişimine destek sağlayabilmektedir. Bireylerin kas kitlelerini arttırmaları vücudun harcadığı enerjide artış yaratacağı için bu yolla kilo kaybının tetiklenebileceği de öne sürülen görüşler arasındadır.

Özellikle Brezilyalı futbolcular maç öncesinde sıklıkla güç ve dayanıklılık için iştahı da baskılayabilen ve kas yapımına yardımcı olabilen besinsel destek olarak açai meyvesini tercih etmektedirler.

Özetle kilo verimi ve acai meyvesi arasındaki ilişkiye bakıldığında her ne kadar açai meyvesi kilo verimi için temel çözüm olarak sunulamasa da bilimsel verilerle kilo verimi üzerine olumlu etkileri olan birçok besinsel desteği içerisinde bulundurmaktadır.

(http://img25.imageshack.us/img25/8571/acaiberry01.jpg)

Acai Meyvesinin Fazla Tüketiminin Sakıncası Var mıdır?

Acai Flavonoid formda C vitamini ve E vitaminince zengindir. Yüksek doz C vitamini alınmasının ortak oluşturduğu durum ağızda asidik bir tat oluşumu ve dışkı yapısında değişikliktir. Dr. Andrew Schauss açai meyvesin üzerinde incelemeler yapan ilk kişidir. Dr. Schauss incelediği kan örnekleri doğrultusunda açai meyvesinin tüketiminden sonra 2 saate kadar geçen sürede antioksidan bileşiklerin çok güçlü olduğunu ancak 3. saatte bu bileşiklerin azalmaya başladığını belirtmiştir. Buna göre içilecek açai suyunun tek bir seferde değil her 3 saatte bir içilmesi en iyi antioksidan alımını sağlar sonucuna varılmıştır

forumgercek

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Ynt: Şifalı Bitki Tarifleri
Gönderen: mardin - 17 Ağustos 2009, 13:46:11
 resimde görünce tanıdım abd de yemiştim tadı biraz yavan am oralarda her markette bolca var sizede afiyet olsun
Başlık: İltihaplara karşı huş ağacı
Gönderen: Tuğra - 18 Ağustos 2009, 00:44:19
Yarım veya bir tatlı kaşığı ince kıyılmış huş ağacı yaprağı, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır, 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-3 bardak içilir.

Bedendeki sıvı birikimlerini (ödemleri), böb­rekleri kesinlikle yormadan veya tahriş etmeden çözebilir. İdrar kesesi iltihabına ve idrar yolları iltihabına karşı etkiliciir. üzün süreli bitki çayı kullanımının sonucunda, bedendeki ürik asit dü­zeyi aşağı çekilebilir. Romatizma, gut ve artrit ra­hatsızlıklarına karşı da kullanılabilir.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Ynt: Şifalı Bitki Tarifleri
Gönderen: mardin - 18 Ağustos 2009, 10:17:54
eline saglık tugra epeyi emek harcamışsın ama çokta dua alacaksın eminim
Başlık: Yapışkanotu
Gönderen: Tuğra - 18 Ağustos 2009, 13:30:34
Teşekkür ederim,  :oops:

-----------------------------------

Böbrekleri, karaciğeri, dalağı zehirli ve zararlı maddelerden arındırır. Lenf kanseri dahil olmak üzere, tüm lenf sistemi hastalıklarında kullanıl­malıdır. Lenf sistemindeki tıkanıklıkları açar ve zararlı maddelerden arındırır. Dölyatağı hastalık­larında da kullanılabilir. Bitki çayı, çay içimi, dış­tan kompres ve yıkama biçiminde, deri hastalık­larına, yaralara karşı kullanılabilir. Bitki, epilep­si (sarah) hisleri, Parkinson hastalığı, sinirsel hastalıklar, idrar tutukluğu, kum ve taş rahatsız­lıklarında da önerilir. Her tür böbrek hastalığı ve böbrek iltihabına karşı, yapışkanotu – altınbaşak eşit karışımının çay ile kürsel uygulanmalıdır.

Yapışkan otunun kullanımı
Yapışkan otu çayı: Yarım veya bir tatlı kaşığı ince kıyılmış bitki, orta boy bir su bardağı dolu­su kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve 5-6 dakika demlendikten sonra süzülür. Günle 2-5 bardak taze demlenmiş çay, gargaralar eşliğinde soğutulmadan içilir.

Yapışkan otu merhemi: İyice yıkanarak ince kıyılan nemli bitkinin özsuyu, mutfak robotu kul­lanılarak elde edilir. Oda sıcaklığındaki tereyağı ile bitki özsuyu iyece karıştırılır ve elde edilen merhem buzdolabında saklanır, üzün süre da­yanmaz, küflenir.

sağlıkbilgisi.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Karahindibanın Faydaları Nelerdir?
Gönderen: Tuğra - 19 Ağustos 2009, 13:04:46
Karahindiba nisan ve mayısta tarlalarda, çayırlarda çiçeklenir. Çin’de yüzyıllardır kanser tedavisinde kullanılan Karahindiba birçok Avrupa ülkesinde de ilaç olarak kabul ediliyor.

Araştırmalara göre cilt, bağırsak ve tiroid kanserlerinin büyümesini engelliyor. Karahindiba hepatit, böbrek taşı, akne, yüksek tansiyon, şeker hastalığı ve kolesterolün dengelenmesinde de kullanılabilir.

Karaciğer toksididesini azaltır. Alkolün zararlı etkilerini siler. Karahindiba vitamin dükkanlarında ilaç şeklinde de satılıyor.

(http://www.4321inceliyorum.com/web/assets/upload/dandelion.png)

Karahindiba (Taraxacum officinale), papatyagiller (Asteraceae) familyasından bir bitkidir. Sarı çiçekli, çok yıllık, süt taşıyan bir bitkidir. En zengin doğal potasyum kaynaklarından biridir, % 5'e varan yüksek oranda potasyum içerir. A ve C vitamini, kalsiyum ve türlü minerallerce de zengindir.

Etkileri ve Kullanım Alanları

Ödem giderici ve idrar söktürücü etkiye sahiptir. Vücudu toksinlerden arındırır. Yüksek potasyum içeriği sayesinde, gerekli potasyumu kaybetmeden sağlıklı bir detoks programı yapılmasını sağlar.

Sindirim sisteminin faaliyetlerini düzenler. Safra kesesi ve karaciğer hastalıklarında oldukça olumlu etki gösterir. Kronik karaciğer iltihaplarında ve şeker hastalığında iyileşme sağlar. Mide salgılarını düzenler. Öksürüğü keser. Anne sütünü arttırıcı etkisi de vardır.

(http://www.sevgikupu.com/bitkiler/images/karahindiba2ak.jpg)

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Ynt: Şifalı Bitki Tarifleri
Gönderen: mardin - 19 Ağustos 2009, 13:21:58
sitenin valla favorisi oldun tugra sagol
Başlık: Her ağrıya bitkisel yağlı çözüm
Gönderen: Tuğra - 23 Ağustos 2009, 22:15:17
 :)

--------------------------------------------

 
Sorunlarınız için bitkisel yağların gücünden faydalanabilirsiniz. İşte sağlık sorunlarına doğadan gelen çözümler.

Stresten kas ağrılarına, regl dönemi sancılarından karın şişliği ve enerji düşüklüğüne kadar her şeyin çaresi bitkisel yağlarda gizli.

AĞRINIZA GÖRE “YAĞLI” ÇÖZÜMLER...     

Son yıllarda neredeyse çoğu insanın ortak yakınması ağrı, sızı, halsizlik ve ödemler. Stresin, işin, ekonomik koşullar ve kişisel özelliklerimizin bir yansıması olan bu yakınmaların çözümü yine doğadan geliyor. İşte size ağrınıza göre “yağlı” çözümler...

Enerji düşüklüğüne karşı

Her akşam eve geldiğinizde kendinizi yorgun hissediyorsanız canlanmak için kan dolaşımını hızlandırıcı bitkisel kürden faydalanabilirsiniz.

Malzemeler

3 damla biberiye yağı
3 damla limon suyu
2 damla okaliptüs yağı
7 çay kaşığı badem yağı

Hazırlanışı ve uygulaması

Tüm malzemeleri kâsede karıştırın. Karışımı masaj yaparak vücudunuza yedirin.

Regl sancılarına karşı

Regl öncesinde ve sırasında gerginlik, karın ağrısı gibi sorunlar için rahatlatıcı yağlardan oluşan banyo kürünü deneyebilirsiniz.

Malzemeler

8 çay kaşığı badem yağı
5 damla adaçayı yağı
2 damla gül yağı
3 damla lavanta yağı

Hazırlanışı ve uygulaması

Tüm malzemeleri bir kâsede karıştırın. Küveti sıcak suyla doldurup bitkisel yağ karışımını ilave edin. Rahatlayana kadar suyun içinde kalın.

Karın şişkinliğine karşı

Karnınızda birikmiş şişkinlik hem psikolojik hem de fiziksel rahatsızlık verir. Doğal yağ karışımdan oluşan kürle karın şişliğine son verebilirsiniz.

Malzemeler

3 damla adaçayı yağı
3 damla lavanta yağı
2 damla gül yağı
2 damla ardıç yağı
8 çay kaşığı badem yağı

Hazırlanışı ve uygulaması

Tüm malzemeleri kâsede karıştırın. Karın bölgenize masaj yaparak yedirin.

Kas ağrılarına karşı

Uzun süre ayakta kalmaktan, spor yapmaktan ağrıyan kaslarınızı dinlendirmek için doğal ve rahatlatıcı yağ karışımını uygulayabilirsiniz.

Malzemeler

2 damla lavanta yağı
2 damla nane yağı
1 damla okaliptüs yağı
4 çay kaşığı badem yağı

Hazırlanışı ve uygulaması

Tüm malzemeleri kâsede karıştırın. Ağrıyan yerlerinize masaj yaparak sürün.

Bugün

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Yapışkanotu
Gönderen: Tuğra - 24 Ağustos 2009, 12:26:37
Böbrekleri, karaciğeri, dalağı zehirli ve zararlı maddelerden arındırır. Lenf kanseri dahil olmak üzere, tüm lenf sistemi hastalıklarında kullanıl­malıdır. Lenf sistemindeki tıkanıklıkları açar ve zararlı maddelerden arındırır. Dölyatağı hastalık­larında da kullanılabilir. Bitki çayı, çay içimi, dış­tan kompres ve yıkama biçiminde, deri hastalık­larına, yaralara karşı kullanılabilir. Bitki, epilep­si (sarah) hisleri, Parkinson hastalığı, sinirsel hastalıklar, idrar tutukluğu, kum ve taş rahatsız­lıklarında da önerilir. Her tür böbrek hastalığı ve böbrek iltihabına karşı, yapışkanotu – altınbaşak eşit karışımının çay ile kürsel uygulanmalıdır.

(http://www.sifalibitkiler.us/bitkiler/yapiskanot1.jpg)

Yapışkan otunun kullanımı

Yapışkan otu çayı:

Yarım veya bir tatlı kaşığı ince kıyılmış bitki, orta boy bir su bardağı dolu­su kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve 5-6 dakika demlendikten sonra süzülür. Günle 2-5 bardak taze demlenmiş çay, gargaralar eşliğinde soğutulmadan içilir.

Yapışkan otu merhemi:

İyice yıkanarak ince kıyılan nemli bitkinin özsuyu, mutfak robotu kul­lanılarak elde edilir. Oda sıcaklığındaki tereyağı ile bitki özsuyu iyece karıştırılır ve elde edilen merhem buzdolabında saklanır, üzün süre da­yanmaz, küflenir.

sağlıkbilgisi.gen.tr

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Mide ağrılarına karşı: Papatya
Gönderen: Tuğra - 25 Ağustos 2009, 14:25:14
Tibet tıbbında gençleştirici olarak, ülkemizde halk arasında mide ağrılarını giderici ve yatıştırıcı olarak kullanılmaktadır.

Bitki ve insan arasındaki ilişkiyi, hayatımızda ne kadar yer ettiğiyle anlarız. Bitkinin kullanımı ne kadar yaygınsa, insanla arasında o kadar güçlü bir ilişki ve bir o kadar köklü bir geçmişi vardır deriz; bazen tarihte kullanım bilgisinden yola çıkarak tarihe yolculuk yapar, edindiğimiz bilgilerle geleceğe ışık tutarız. Kimi zaman çocuklarımızın, kimi zaman işyerlerimizin isimlerini bitkiyle özdeşleştirir; sevdiklerimizi bir bitkiyle methederiz. İçinde bitki olmasa da adında bitki olan işyerlerinin bize daha samimi geldiği anlar olur çoğu zaman..

Papatya, geniş bir ailenin üyesi ve bu aileye adını veren bitki.. Birçoğumuz, sevdiklerimizin sevgilerini papatya falı ile ölçmüş; papatya dolu yemyeşil bir alanda uzanıp iç huzuru aramışızdır. Şarkılar ve şiirlerde kendi gibi adının da naifliği sebebiyle papatyanın kullanıldığını; kır düğünlerinde gelinlerin papatya ile taçlandırıldığını çokça görürüz. Bitki çayı denildiğinde aklımıza ilk gelen papatya çayı olur; papatya çayı içer rahatlarız.

Bir bitkiyi tıbbi amaçlı kullanacaksak, doğru tür olduğundan; doğru zamanda toplandığından; doğru kurutma yöntemiyle kurutulduğundan; doğru saklama koşullarında muhafaza edildiğinden emin olmamız gerekir. Ülkemizde bazı bitkilerde bu hususların göz ardı edildiği görülür; bunların başında da papatya gelir.

(http://www.yeniresimler.net/data/media/161/papatya4.jpg)

Geleneksel tıbbi kullanımı
Çiçekleri (Matricariae flores) tedavide kullanılır.

Dioscorides, baş ağrısı, böbrek ve idrar yolları hastalıklarında; Galen, birçok hastalığa karşı etkili bir iksir olarak; Hildegard, kadın hastalıklarında; Matthioles, adet düzensizliği, sarılık, astım, bağırsak kolikleri, göz hastalıkları ve hemoroit rahatsızlıklarında; Paracelsus, karın ağrısı, sarılık, çıban, yüksek ateş, baş ağrısı ve yara tedavisinde tavsiye etmiştir.

Eski Mısırda sıtma ateşine karşı kullanılan papatyayı İbn-i Sina, astım, zehirlenmeler, taş düşürmek ve beyni kuvvetlendirmek için; XV. yy Osmanlı göz hekimlerinden Eşref bin Muhammet, bir eserinde çocukların göz şişmesinde önermiş; Şerafeddin Mağmumi, Kamus-u Tıbbi (1910) adlı eserinde mayıs papatyasını içerden infusyon şeklinde kuvvet verici, midevi, spazm çözücü etkileri olduğunu belirtmiştir.

Tibet tıbbında gençleştirici olarak keşişler tarafından kullanılmaktadır.

Ülkemizde halk arasında mide ağrılarını giderici ve yatıştırıcı olarak kullanılmaktadır.

(http://g.imagehost.org/0271/papatya.jpg)

Tıbbi kullanımı
ESCOP, WHO ve Komisyon E monograflarını yayınlamıştır.

Alman, Avrupa, Avusturya, Belçika, Çek, Fransız, Hollanda, İngiliz, İsviçre, İtalyan, Macar, Portekiz farmakopelerine kayıtlıdır.

- Aktiviteleri
Antienflamatuar, antimikrobiyal, antispazmodik, immünostimülan, kanserden koruyucu, antiülser, sedatif, antigribal, antidermatiti

- Endikasyonları
Öksürük, bronşit, sinüzit, soğuk algınlığı, ateş, ağız ve cilt enflamasyonları; yara ve yanık tedavisi; genital iltihaplanmalar, solunum yolu iltihaplanmaları, deri ve mukoza iltihapları ve alzheimer, sinir sistemine bağlı diyare, yorgunluk, gastrit, hemoroit, bacar ülserleri

Bileşimindeki dominant etken maddelerin belli başlı etkileri

Azulen: Antiülser, antibakteriyel, uv ışınlarına karşı koruyucu
Apigenin: Antihiv, antiaflatoksin, antidermatitic, antiviral, spazmolitik
Alfabisabolol: Ağrı kesici, antiflojistik, antibakteriyel, fungusit
Farnesol: Antialerjenik, sedatif
Farneson: Feramon
Chamazulen: Ağrı kesici, antialerjenik, antiefnlamatuar, antispazmolitik, antioksidan, ateş düşürücü
Kolin: Antialzheimer, antimanik, karaciğer koruyucu

Dozaj
İnfusyon (demleme): 2 - 8 gr / 150 ml su / 15 dakika / günde 4 defa / yemek araları ve yatmadan önce (150 ml = 1 su bardağı)
Tentür: % 45 / 1:5 (1 kısım drog, 5 kısım çözücü / gr:ml) / 3 x 1 - 4 ml (150 ml suya 20 - 30 damla)
Buğu: 1 lt su / 1-2 tutam çiçek / 10 damla uçucu yağ
Banyo: 50 gr / 1lt sıcak su
Kullanım süresi: 3 - 4 hafta

Uyarılar
Papatyagiller ailesi bitkilerinden herhangi birine karşı alerjisi olanların kullanmaması gerekir.
Antikoagulan ilaçlarla etkileşim yapabileceğinden bu grup ilaçlarla alınamamalıdır.
Gebelik ve emzirme döneminde kullanılmamalıdır.

Diğer kullanımları
Boya bitkisi olarak kullanılır.

Önce yün miktarının % 30’u kadar (1 kg yün / 300 gr papatya) papatya ufalanır.
1/30 (1 kg yün için su litre su) oranında hazırlanan boya banyosuna ilave edilir.
İyice karıştırılır, mordanlanmış yün ilave edilir. 100 C’de 30 dakikada boyama tamamlanmış olur.
İpler boya banyosundan çıkarılır; % 3 kök boya, banyo suyuna katılır ve iplikler tekrar bu banyoya ilave edilir. 100 C’de 5 dakikada boyama tamamlanır.
Boyanan yünler çıkarılır; açıkhavada, gölgede kurutulur.
Saç rengini açmak için saç bakımında kullanılır.

UV ışınları filtrelediği için güneş koruyucu olarak kullanılır.

Reçeteler

Aftlar
Tıbbi papatya infusyonu ile günde birkaç defa gargara yapılır.

Karın ağrısı ve gaz
5’er gr nane, anason ve tıbbi papatyadan % 2’lik infusyon hazırlanır. Günde 2-3 defa birer fincan içilir.

Bebek gazı
5’er gr nane, rezene ve tıbbi papatyadan % 2’lik infusyon hazırlanır. Günde 2-3 defa bir çay kaşığı içirilir.

Sinüzit
İnfusyonu ılık olarak burna çekilir.

Ateş ve güneş yanıkları
Tıbbi yağı rahatsız bölgeye günde birkaç kez sürülür.

Saç renginin açılması veya sarı saça kırmızı ton verme
100 gr tıbbi papatya çiçeği1 lt suda 10 dakika kaynatılıp süzülür. Saçlar bu su ile yıkanıp durulanır. / Kırmızı ton verme: 30 gr papatya çiçeği, 60 gr kökboya yarım litre suda kısık ateşte 30 dk kaynatılır. Temiz saça friksiyon yapılarak yedirilir. Başa bir bez bağlanarak kurumaya bırakılır, kızıllaşınacay kadar tekrarlanır.

Bebeklerin diş çıkarmadan sonra incinen diş etleri
Tıbbi papatya infusyonu pamukla diş etlerine sürülür.
çayı içilir.

Yaraların iltihaplanmasını önlemek ve çabuk kapatmak
Yara kapanıncaya kadar, yara olan bölgeye lokal tıbbi papatya banyosu yapılır.

Migren
5 gr papatya 300 ml suda 4-5 dakika demlenir; günde birkaç defa içilir.

Bebek gazı
5’er gr nane, rezene ve tıbbi papatyadan % 2’lik infusyon hazırlanır. Günde 2-3 defa bir çay kaşığı içirilir.

Uykusuzluk
Alıç çiçeği 15 gr, kediotu kökü 15 gr, oğulotu 20 gr, papatya 30 gr / Bu karışım çekilir. 1 tatlı kaşığı karışım 150 ml suda 3 dakika kaynatılıp süzülür, iki defa içilir. (İlki yatmadan 1-2 saat; ikincisi 5-6 dk önce)

Kaşıntılı egzama
100 gr tıbbi papatya çiçeği 1 litre suda 10 dakika demlenip süzülür. Bu su ile banyo yapılır. Banyo suyuna papatya yağı da damlatılabilir.

Ülser
1 tatlı kaşığı / 150 ml kaynar su / 5 dakika demlenir. (Sabahları aç karnına içilir. En az 5, en fazla 10 dakika sağa-sola, sırtüstü ve yüzüstü yatılır. Öğle ve akşam yemeklerinden 15 dakika önce de içilir. 14 gün devam edilir.)

Gevşetici banyo
Üçer çorba kaşığı papatya, lavanta ve ıhlamur iyice karıştırılır. Süzgeçli bir keseye
doldurulur. Kese banyo suyuna sarkıtılır.
Banyo suyuna istenirse şu yağlar da katılabilir:
Lavanta uçucu yağı 4 damla
Sandal uçucu yağı 2 damla
Adaçayı uçucu yağı 2 damla
15 dakika banyoda kalınır. Bu esnada papatya veya ıhlamur çayı içmek etkiyi arttıracaktır.
Papatya yağı yapımı
Ateş ve güneş yanıkları için kullanılabilecek bu yağı hazırlamak için gereken maddeler:
- Zeytin yağı 250 ml
- Tıbbi papatya çiçeği 25 gr
Su banyosunda iki saat bekletilip süzülür; koyu renkli şişelerde muhafaza edilir.

Cilt bakım yağı
Problemli ciltler için kullanılabilecek bu yağı hazırlamak için gereken maddeler:
- Badem yağı 50 ml
- Tıbbi papatya uçucu yağı 3 damla
- Itır uçucu yağı 2 damla
- Lavanta uçucu yağı 2 damla
Badem yağına sırasıyla uçucu yağlar damlatılır, her defasında 15 dakika metal olmayan bir karıştırıcı ile karıştırılır. Üstü kapatılır, 8 saat buzdolabında dinlendirilir. Kullanmadan önce tekrar karıştırılır. Doğrudan veya pamukla cilde sürülür. Bu yağla masaj da yapılabilir.

Nazım Tanrıkulu -Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Teknikeri

bitkisandığı

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Kemik sağlığımız için: Karakafesotu
Gönderen: Tuğra - 26 Ağustos 2009, 11:45:01

Dünyada karakafesotu tıbbi amaçlı olarak oldukça yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Karakafesotundan geliştirilen ürünler, birçok rahatsızlığın tedavisinde kullanılmakta; birçok kozmetik ürünün de formulasyonuna girmektedir.

Ülkemizin bir “bitki cenneti” olduğunu hep söylemiş, bu özelliğimizle hep övünmüşüzdür. Ancak bu bitkileri ne kadar değerlendirebildiğimiz konusunda, “bitki cenneti” tanımlamasının, ülkemizde yapılan çalışmalarla desteklenemediği görülür.

Dünyada 25-30 türü yayılışı görülen karakafesotunun 24 türü ülkemizde yetişmektedir ve 11 türü de endemiktir.

Dünyada karakafesotu tıbbi amaçlı olarak oldukça yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.

Karakafesotundan geliştirilen ürünler, birçok rahatsızlığın tedavisinde kullanılmakta; birçok kozmetik ürünün de formulasyonuna girmektedir.

Latince adı Symphytum, birleştiren bitki anlamına gelmektedir. (Sym: Kaynaştırmak, birleştirmek / Phytos: Bitki) Latince adı tıbbi özelliği konusunda ipucu vermektedir. Türkçe’de kökleri kafes gibi olduğundan "kafesotu"; yaprakları merkep kulağını andırdığından "merkepkulağı"; kemik rahatsızlıklarında kullanıldığından "kemik kökü"; yaraları iyileştirdiğinden "yarakökü" isimleriyle bilinmektedir.

İ.Ö. 4. yüzyıldan beri tedavide yara iyileştirici olarak kullanılmaktadır. Plinius: "Kuşbaşı olarak ocakta kaynatılan etin içine karakafesotu kökünden bir tutam atılsa bir süre sonra parçalar bütün olur“ demiştir.

Bileşimindeki mineraller sebebiyle bir zamanlar olası açlığa karşı alternatif gıda olarak görülmüştür.

Astrolojide satürnle temsil edilir. Oğlak burçlarının bitkisidir. Oğlak burçlarının kemiklerinin hassas olduğu bilinmektedir.

Anadolu, İran ve Macaristan kökenlidir. 19. yy'da İngiltere'de, 1960'tan sonra ABD'de yaygın şekilde yetiştirilmeye başlanmıştır.

Avrupa, Asya ve Güney Amerika kıtalarında yayılış gösterir.

(http://www.sevgikupu.com/bitkiler/images/karakafesotu4a.jpg)

Geleneksel kullanımı

Gıda olarak kullanımı:

Yaprakları tuzlu su içerisinde bekletilerek dahilen besleyici ve hazmı kolaylaştırıcı olarak kullanılır. Yaprakları haşlanıp kavrularak yemeği yapılır. Taze yaprakları salatalara katılır. Gövdesi kaynatılıp soyularak kuşkonmaz gibi yemeği yapılır.

Tıbbi kullanımı:

Yaprakları yara iyileştirici, öksürük kesici, iltihap giderici olarak kullanılır. Akne, çıban ve sedef gibi cilt rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılır.

Kökleri (Symphyti radix) ve yaprakları (Symphyti folia) tedavide kullanılır. Bütün zamanların en önemli tıbbi bitkilerinden biridir. İ.S. I. yy.’da Dioscorides yara kapatıcı, kırık kemikleri kaynatıcı olarak kullanmıştır. Romalı doğabilimci Plinius et parçalarını karakafes köküyle pişirdiğinde etlerin tek bir kütle haline geldiğini tespit etmiştir. Nicholas Culpepar (1653) Akciğer hastalıklarına tavsiye etmiştir. Ağrı kesici, büzüştürücü, yumuşatıcı, balgam söktürücü ve yara iyileştirici olarak bilinmektedir. Mide ülserleri, kalın bağırsak sendromu, solunum yolları rahatsızlıklarını tedavi edici olarak kullanılmıştır.

Yaralanma, ezik, burkulma, kırık-çıkık gibi durumlarda haricen veya dâhilen kullanılır.

Omurga, bağ dokusu ve kan dolaşımı bozukluklarında da kullanılmaktadır.

Allontoin maddesinin hücre yenileme özelliği vardır. Bu madde sebebiyle yara tedavisi ve kemiklerlerle ilgili rahatsızlıklarda kullanılmaktadır. Yara izlerinin tedavisinde de olumlu sonuçlar alınmıştır. Kırık kemikleri bağdaştırıcı, romotoid artrit ağrılarını giderici, egzama iyileştirici, cilt çatlaklarını önleyici, yumurtalık ve testisin çalışmasını arttırıcı, diyabetik yaraları iyileştirici olarak kullanılır.

Tanen ve zamk maddeleriyle bere ve sıyrıkların tedavisinde uygulanmaktadır.

Homeopatik tedavide, kemik iltihaplanması, kemik aşınması, eklem ağrıları, kıkırdak rahatsızlıkları, kiriş bağlarının iltihaplanması, kas ağrıları, iç kanama, ezilme, burkulma ve morarma gibi rahatsızlıklara karşı kullanılır.

Tıbbi kullanımıyla ilgili araştırmalar

6 ay boyunca, kendi ağırlıklarının üç katı kadar karakafes yaprak ve kökü verilen farelerde karaciğer kanseri gözlenmiştir. Günde 3-4 bardak karakafes çayı içen bir insanda 140 yıl sonra farelerdeki etki görülür.

Sinek ısırıkları veya herhangi bir böcek ısırığı sonucu oluşan durumlarda fayda sağladığı belirlenmiştir.

2007 yılında yapılan bir çalışmaya göre artrit olan dizlerde ağrıda azalma ve dizde hareket artışı görülmüştür.

Dozaj

Çay (Dekoksiyon) : 1/10 oranında hazırlanan çay günlük 5-10 gr kullanılabilir.
Tentür (Alkollü özüt): 45 C alkolle 1/5 oranında hazırlanan tentür günde 15-20 damla kullanılabilir.
4-6 hafta süreyle kullanılabilir.

Uyarılar

Bileşimindeki pirolizidin alkoloidleri (echimidin, echinatin) en fazla köklerinde bulunur; bu maddelerin karaciğer hasarına neden olabileceği kaydedilmiştir. Ancak bu hasarın oluşmayacağı yönünde de ciddi araştırmalar yapılmış ve sonuçları açıklanmıştır. (Bu etki dahilen alındığında görülür.) Kullanım dozlarına uyulduğu sürece istenmeyen etkiler görülmemektedir.
Pirolizidinler hayvanlarda ciddi kayıplara neden olmaktadır.

Reçeteler

Artrit: Merhemi iltihaplı bölgeye sürülür.
Sulu egzama: Bitki çayından hazırlanan kompres hastalıklı bölgeye tatbik edilir.
Çürük, kırık, çatlak ve doku incinmeleri: Lapa, merhem ve yaprak infusyonu çürük, kırık, çatlak ve kapalı doku incinmelerinde kullanılır.

Göğüs başı çatlakları: Krem veya kompres uygulanabilir. Emziren anneler için tavsiye edilmez.
Bel kemiği ve omurilik ağrıları: Karakafesotu banyosu yapılır.
Mide ve oniki parmak ülserleri: Sarı kantaronla karıştırılarak hazırlanan çayı içilir. (Demleme süresi 7 dakikadır.)

Genital iltihaplar: Oturma banyosu tavsiye edilir.
Kronik varikosel: Dekoksiyonu (kaynatarak elde edilen öz) sürülür.
Romatizma ve eklem şişlikleri: Tentürüyle, bölge hergün ovalanır.

Felç (belden aşağı): Bitki kökünden hazırlanan lapa felçli bölgeye sarılır.
Varis ödemleri, kemik üstü deri iltihaplanmaları, ense ağrıları, tümörler: Sıcak lapa kompresleri uygulanır.
Kırık, varis, yara ve kemik iltihaplanmalar: Keten bezle sıcak lapa kompresleri uygulanır.

Burun kanaması: Yapraklardan hazırlanan toz kanama durdurucu olarak kullanılır.
Boğaz ağrısı ve iltihabı: Çayı ile gargara yapılır.
Öksürük: Yapraktan hazırlanan çay günde 2 bardak içilir.
Kuru ciltler için sıkılaştırıcı: Kök haşlaması cilde sürülür.

Lapa:

- Yapraklar doğranıp blendıra doldurulur, üzerini örtecek kadar su ilave edilir. Lapa haline gelinceye kadar blendırda çekilir.
- Çekilen lapa biraz unla (kök unu) dağılmayı önlemek için yoğrulur.
- Keten bir beze katman halinde yayılır.
- İstenen bölegelere sıcak olarak uygulanır.

Tıbbi yağ:

- Çiçek açma zamanında toplanan herba (topraküstü kısım) ince kıyılır.
- Bir kavanoza konulur.
- Üzerini kapatacak kadar zeytinyağı –tercihen soğuk baskı- eklenir.
- Hava boşluklarını alması için karıştırılır ve kağıt havluyla kapatılır. (Karıştırma işlemi 3-4 gün yapılmalıdır.)
- 6 hafta bekletilir. Her gün çalkalanmalıdır.
- Süre sonunda koyu renkli şişelerde muhafaza edilir.

Tentür:

- Kökler parçalanır.
- %45’lik alkol hazırlanır.
- 1/5 oranında bitki ilave edilir.
- 3 hafta karanlık bir yerde bekletilir. Hergün çalkalanır.
- Süre sonunda koyu renkli şişelerde muhafaza edilir.

Nazım Tanrıkulu
Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Teknikeri bitkisandığı

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Çörekotu kansere karşı koruyor!
Gönderen: Tuğra - 29 Ağustos 2009, 12:28:23

Prof. Dr. İbrahim Uslu'ya göre, çörek otunun bağışıklık sistemini güçlendirip vücudu kanser ve gribe karşı koruyor

(http://www.iyilikguzellik.com/images/haber/145.jpg)

Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Kimya Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Uslu, çörek otunun bağışıklık sistemini güçlendirip vücudu kanser ve gribe karşı koruduğunu, kansere yakalananların tedavisine ise yardımcı olduğunu söyledi.

Çörek otundaki thymoquinone isimli kimyasal maddenin kanserli pankreas, meme, bağırsak ve karaciğer hücrelerinin üremesini durdurduğunu hatta bu kanserli hücreleri yok ettiğini ifade etti.

Thymoquinone maddesinin doğal savaşçı hücrelerin başarı oranını yüzde 74 oranında artırdığını belirten Uslu, çörek otu yağının anti virüs olma özelliği bakımından araştırıldığını ifade etti.

Bağışıklığın insan vücudunun hastalıklara karşı savunma mekanizmasını oluşturan bir sistem olduğunu belirten Uslu, "Bu sistem vücudu bakterilere ve viral enfeksiyonlara karşı koruyup, kanserli hücreleri ve yabancı maddeleri yok eder." dedi.

Sigara, alkol, dengesiz beslenme, çeşitli kimyasal ve radyoaktif maddelere maruz kalma gibi sebeplerle vücudun bağışıklık sisteminin çöktüğünü belirten Uslu, böyle durumlarda soğuk algınlığı ya da grip adı verilen rahatsızlıkların ortaya çıktığını ifade etti. Uslu, "Çörek otu, virüse yakalanılan erken dönemde katil hücreleri sınırlandırıyor." diye konuştu.

Hz. Muhammed'in (SAV) "Çörek otunu kullanın, ölümden başka her şeye devadır." hadisine dikkat çeken Prof. Dr. Uslu, günümüz insanlarının bu önemli şifalı bitkiden faydalanmadıklarını üzülerek gördüğünü vurguladı.

Bilimsel araştırmaların çörek otunun şeker, astım, öksürük, solunum yolu ve egzama hastalıklarına da iyi geldiğini ortaya koyduğunu vurgulayan Uslu, "Araştırmalar çörek otunun kandaki kolesterol düzenini istenilen seviyeye düşürebildiği, idrar miktarını artırdığı ve tansiyon yüksekliğini tedavi ettiğini de göstermiştir." diye konuştu.

Çörek otunun öğütülüp toz şeklinde günde 1 ile 3 gram tüketilmesini öneren Prof. Dr. Uslu "Bu esrarlı bitkinin faydaları saymakla bitmiyor, ancak doktor tavsiyesi ve önerilerine göre kullanıldığı zaman iyi sonuçlar elde edilir." ifadelerini kullandı.

Halkın bu bitkiyi sadece pasta börek yapımında tükettiğine dikkat çeken Uslu, yüksek sıcaklığa maruz kalan çörek otunun pasta börek ile yerken tüm antioksidan özelliğini yitirdiğini, vücuda bir yararının kalmadığını sözlerine ekledi.

sabah
Başlık: Mide Yanması Ve Hazımsızlık
Gönderen: Tuğra - 11 Eylül 2009, 12:28:06

Mide yanması ve hazımsızlık, ortak, ancak, karnın üst tarafında veya göğsün alt tarafında sürekli tekrar eden yanmalar için kullanılan, kesin olmayan terimlerdir. Ağrı ile birlikte, genellikle ağızda oluşan bir acı tat ve şişkinlik hissi vardır. Hazımsızlık terimi, yemekten sonra oluşan benzer ağrıları ifade etmek için de kullanılır.

Hazımsızlık ve mide ağrıları, Amerikan halkının yüzde yirmisiyle yüzde otuzu arasındaki kısmını etkiler ve sigara içen ve aşırı kilolu olan insanlarda ortak bir sorundur. Aynı zamanda yaşı ilerleyen insanlarda olduğu gibi, her yaşta görülebilir. Belirtiler reflü, gastrit, ülser ve safra kesesi taşı gibi çok farklı koşullardan ötürü kendini gösterebilir.

Anjina adı verilen ağrılar, genellikle kalbin oksijene ihtiyaç duyduğu zamanlarda, kalbin üst taraflarında oluşur ve karnın üst tarafında da ağrılara sebep olur.

Mide yanması ve hazımsızlığı bir doktora görünmeden de atlatabilirsiniz. Reçete gerektirmeyen anti-asit ve H2- bloker maddeler içeren ilaçlar kullanılarak midedeki asit miktarı azaltılabilir ve belirtiler ortadan kaldırılabilir. Sigarayı bırakmak ve alkol bırakmak da yararlı olacaktır. Bazı uzmanlar, bu tip rahatsızlıklar üstüne farklı tıbbi tedavi yöntemleri açıklamışlardır.

Alternatif Tıp: Mide yanması

Aşağıda sıralanan doğal tedavi yöntemlerini mide yanmanıza yardımcı olması için kullanabilirsiniz:

■ Zencefil kökünün, hap halinde, yemekten sonra alınması (Asidin emilmesine yardımcı olur)

■ Tablet ve toz halinde bulunan meyan kökü esansının yatmadan önce ve yemekten önce alınması (asit üretiminin durmasına yardımcı olur, yalnız 1 veya 2 hafta kullanılmasında yarar vardır çünkü meyan kökünün kan basıncını arttırıcı etkisi vardır)

■ Bir çay kaşığı kabartma tozunun bir bardak suyla içilmesi

■ Yılan otu kökü, pelin otu ve düğün çiçeği gibi acı bitkilerin kapsülleşmiş ya da sıvılaştırılmış hallerinin yemeklerden sonra alınması

■ Kedi nanesi ve rezene gibi aromalı bitkilerin çayda demlenerek alınması

■ Hatmi cinsi bitkinin köküyle papatya.

■ Akupunktur

■ Rahatlamayı sağlayıcı biyogeribildirim, hipnoterapi ve bazı yoga hareketleri gibi stres azaltıcı yöntemlerin kullanılması.

Hazımsızlık: Dr. Welker’in Tavsiyesi

S: Bende sürekli gelip geçen hazımsızlık var. Bu çok kötü bir durum olmasa bile rahatsız edici. Acaba bunu önlemek için yapmam gereken birşey var mı?

C: Evet. Hazımsızlığı önlemek için temel aşamalar vardır. Asprin içeren ilaçlardan, alkolden, sigaradan, ibuprofen ve naproxen tarzı tahriş edici maddelerden uzak durmalısınız. Asitli besin (domates ve meyve suyu benzeri), yağlı besin kafein alımını azaltmak da size fayda sağlayabilir.
Yemeği normal tempoda yemek, yemekten sonra dinlenmek, yemeğin hemen ardından (2-3 saat arası) uzanmamak ve yine yemekten sonra egzersiz yapmamak da (kanın mideden çekilme­sine ve sindirimin azalmasına kadar) faydasını görebiliceğiniz tavsi­yelerdir. Ancak hazımsızlığınız endişe verici ve ağırılı bir hal alıyorsa, doktorunuza başvurmakta yarar vardır.

Genelsağlıkbilgileri.com

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Ödem atmak için formül
Gönderen: Tuğra - 12 Eylül 2009, 12:53:50

• Vücudumun şiştiğini hissediyorum. Bazen kıyafetlerime bile sığmıyorum. Neden ödem olur? Ödem atmak için ne yapabilirim?

-Ödem, vücutta sıvı birikmesidir ve yaygın karşılaşılan bir sorundur. Bazı günlerde yüzük parmağıma sığmıyor, ayakkabılarım küçük geliyor diye şikayet ediyorsanız, ödem problemi yaşıyor olabilirsiniz. Ödem, ciddi hastalıkların belirtisi olabilir.

-Böbrek ve karaciğer hastalıkları, kalp-damar sorunları, hormonal hastalıklar ödeme yol açabilir. Nedeni bilinmeyen (idiyopatik) ödem de olabilir. Genellikle kadınlarda görülür. Gerginlik, fazla kilo, karbonhidrat tüketimi, bol tuzlu diyet, adet dönemi, menopoz gibi nedenler ödeme yol açabilir.

-İdiyopatik ödem korkulacak bir hastalık değildir ve yıllarca sürebilir. Sıvı tüketiminin artırılması ve bazı bitki çayları sizi rahatlatabilir. Hekiminiz hastalığa bağlı bir ödemin olduğunu söylemiyorsa veya ödem için ilaç kullanmanıza gerek yok ise ilaçsız bu işi çözmenin birkaç yolu var. Bol sıvı tüketin. Tuz yönünden zengin besinlerden uzak durun.

Sizi rahatlatacak küçük bir formülle de bu sorunu çözebilirsiniz:

• 1 yemek kaşığı biberiye
• 1 yemek kaşığı rezene
• 1 tatlı kaşığı anason
• 1 litre suda bitki karışımını demleyin. Otları suyun içinde bırakmamaya dikkat edin. Gün içinde 2-3 fincan bu karışımdan içebilirsiniz.

Prof. Dr. Osman MÜFTÜOĞLU / Hürriyet

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Sağlık sorunlarının pratik çözümleri
Gönderen: Tuğra - 28 Eylül 2009, 12:57:09

Bazı problemler var ki, gidermek için hemen ilaca sarılmak gerekmiyor. Baş ağrısı, öksürük gibi. İşte günlük hayatta sıkça yaşadığımız sağlık sorunlarının pratik çözümleri.

BAŞ AĞRISI

1 adet soğanın kabuğunu soyup incecik doğrayın. Temiz bir tülbentin içine sarın. Ensenize uygulayın. 20 dakika bekledikten sonra soğanı alın. Ensenizi sıcak havluyla sarın. Başınızın ağrıyacağını hissediyorsanız kovanın içini sıcak suyla doldurun. Ayaklarınızı bu suda dinlendirin. Baş ağrınızdan kolayca kurtulacaksınız. 1 dal taze naneyi 1 bardak kaynar suda birkaç dakika demlendirin, sıcakken için.

KiLO KONTROLÜ

Ana öğünler arasında acıktığınızda yiyeceğiniz birkaç adet kuru erik kan şekerinin düşmesini engeller. Bir adet kuru erikte 8 kalori vardır. Bu nedenle kuru erik yerken aşırıya kaçmamak gerekir. İhtiyacınızdan daha fazla yediğinizi düşünüyor ve iştahınızı kapatmak istiyorsanız yemeklerden önce bir adet elma yiyin. Elma sindirim sisteminin düzenli çalışmasına ve kabızlık sorununun giderilmesine yardımcı olur.

SOĞUK ALGINLIĞI

Kış kapıda. Soğuk algınlığı, grip, nezle ve halsizlik de sırada. Özellikle grip ve nezle gibi kış hastalıklarında C vitamini takviyesi gerekiyor. Vücudunuzun ihtiyaç duyduğu C vitamini taze demlenmiş kuşburnu çayı ile karşılayabilirsiniz. Kuşburnu meyvesini ince ince kıyın. 1 bardak kaynar suya 2 tatlı kaşığı kuşburnu ekleyin. 10 dakika demlendirdikten sonra süzün, sıcak için. Gün boyu içebilirsiniz, sınır yok.

AYAK BURKULMASI

İnsanın işini, gücünü aksatan, günlük hayatını devam ettirmesini engelleyen en önemli sorun kuşkusuz yürüyememektir. Ayağınız burkulduğunda havluya bir miktar buz sarın. Burkulan bölgeye soğuk kompres yapın. Bu şekilde acınız hafifleyecek ve olası şişmeler önlenecek, siz de işinize geri dönebileceksiniz.

ÖKSÜRÜK

Havalar bir sıcak bir soğuk. Siz de şifayı kaptınız, ilaçlar da çare vermedi. İşte size evde kolayca uygulayabileceğiniz ve sizi öksürükten kurtaracak pratik yöntem: İki kaşık limon suyunu 1 litre kaynar suyla karıştırın. Kıvamı şerbet gibi olana kadar süzme bal ekleyip karıştırın. Her saat bir veya iki kaşık için.

KABIZLIK

Modern yaşamın getirdiği sorunlardan belki de en önemlisi mide ve bağırsak sorunları oluyor. Sindirim ve boşaltım sisteminde sorunlar yaşıyorsanız mutlaka pek çok yol ve yöntem denemişsinizdir. İsterseniz bir de çiğ olarak hardal tüketmeyi deneyin. Zeytinyağlı pırasa yemeği de kabızlığın giderilmesinde etkili bir yöntemdir.

Tıme Turk
Başlık: Öksürüğün bir numaralı ilacı
Gönderen: Tuğra - 03 Ekim 2009, 12:18:25

Etkili bir gençlik, sağlık ve güzellik kaynağı.Yüzyıllardır gıda olarak da kullanılan keten tohumu bitkisi, etkili bir gençlik, sağlık ve güzellik kaynağı.

(http://www.iyilikguzellik.com/images/haber/1214.jpg)

Gribin kol gezdiği bu dönemde, üst solunum yolları enfeksiyonları ve öksürüğün de arttığını belirten uzmanlar, keten tohumu bitkisinin kaynatılarak içilmesinin öksüğün en etkili ilacı olduğunu belirtiyor.

Kaynatılarak içilen keten tohumu göğsü yumuşatıp, kişiyi rahatlatıp, solunuma da destek veriyor. Keten tohumunun etkisi sadece öksürükle sınırlı değil. Kolesterolü düşürüyor, tansiyona iyi geliyor, sinir sistemini ve hafızayı güçlendirip, romatizmal hastalıkları önlüyor.

iyilik güzellik
Başlık: Sakız ağacı asırlardır şifa kaynağı!
Gönderen: Tuğra - 09 Ekim 2009, 01:17:54
İzmir`li çevreciler eskiçağlardan beri insan sağlığı için kullanılan sakız ağacını yaşatmak için 17 bin fidan dikti...

Yarımada Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Ümit Bora, İzmir ve çevresinde sakız ormanları oluşturulması için yürütülen çalışmalarda, Urla`da 17 bin sakız ağacı fidanı dikiminin yapıldığını söyledi.

Bora, Çeşme, Urla ve Karaburun`da dikilmeye başlanan sakız fidanlarının 7-8 yıl sonra Türkiye`ye büyük kazanç getireceğini bildirdi.

Ege Üniversitesi(EÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat İsfendiyar`ın çalışmasına göre, Türkiye`de yılda 150-160 ton sakız reçinesi kullanıldığını, İzmir`in Çeşme ilçesi Çiftlikköy ile Alaçatı beldesinde sakız üretimin yapıldığını ifade eden Bora, Çeşme`deki 250 yaşlı sakız ağacının 1995 yılında Anıtlar Kurulu kararıyla koruma altına alındığını dile getirdi.

Bora, Sakız Ormanları Projesi`nin uygulandığı bölgelere eko–turizm yapılabileceğini, sakız reçinesinden sakız aromalı yiyecek ve içecek, sakız reçeli, rakısı, tatlı ve dondurmalarının satışa sunulabileceğini bildirdi.

Eski çağlardan bu yana kullanılan sakız ve sakız yağının insan sağlığına katkıları olduğunu, pek çok hastalığı tedavi edici özelliği bulunduğunu, bu konuda moleküler düzeyde araştırmaların sürdüğünü savunan Bora, sakızın bazı tıbbı özelliklerini ve kullanıldığı alanları şöyle özetledi: ``Antiseptik maddeler içerdiği için ağız hijyeni sağlar.

Fazlası reflüyü tetikler, dikkatli kullanılmalıdır. Mide, bağırsak enfeksiyonlarında kullanılır. Helicobacter pylori (midede ülser ve kansere sebep olan bakteri) üzerinde etkili olduğu saptanmış. Yara merhemi yapımında kullanılır. Şekeri ve kolesterolü düşürür. Ayrıca, diş macunlarında,tatlılarda, dondurmada, gemilerde su içinde kalan bölümlerde (yosun ve diğer canlıların yapışmasını önlemede), yağlı boya tablolarda vernik olarak kullanılmaktadır. Parfümeride de kullanılıyor.``

SAKIZ NASIL BİR BİTKİ?

Sakız, adını verdiği Sakız Adası ile Çeşme yöresinde doğal olarak yetişen ve reçinesinden yararlanılan, 4-5 metre boyunda, her zaman yeşil, ağaççık veya çalı şeklinde bir bitki. Dişi ve erkek çiçekleri ayrı bitkilerde barınan sakızda erkek bitkilerin sakız randımanı dişilerden fazla oluyor. Tek veya üç-dört gövde üzerinde terbiye edilen sakız, dekoratif görünümü ve hoş kokusu nedeniyle bahçe düzenlemesinde de kullanılabiliyor.

Her zaman yeşil olması ve toprağı örtmesi nedeniyle toprak erozyonunun önlenmesine de katkı sağlayan sakızın kökleri, 20-25 metre derinliğe kadar uzanabildiği için kuraklığa incir ve zeytinden daha iyi dayanıyor.

Sakız, arazi yangını gibi olumsuz koşullardan sonra bile kısa sürede kendini yeniliyor. Kıyı bölgelerinde tuza dayanıklı olan sakız yavaş gelişiyor ve 100 yıldan fazla yaşıyor. 5 yaşından itibaren sakız salgılayan bu bitki, 15 yaşından itibaren bitki başına 1-2 kilogram sakız veriyor. Bir kilogram sakızın fiyatı ise kalitesine göre 75- 150 dolar arasında değişiyor. Sakız yüzde 1 ila yüzde 3 arasında esansiyel yağ içeriyor.

tümgazeteler 
Başlık: Sağlık Kaynağı 5 Baharat
Gönderen: Tuğra - 12 Ekim 2009, 00:31:20

Günümüzde yapılan araştırmalar 5 baharatın lezzetleir kadar güç veren doğal besinler olduğunu ortaya koydu. Baharatları, yiyeceklerinize ve salatanıza karıştırmak gücünüzü artırıyor, bağışıklığınızı güçlendiriyor.

Tarçın

Doğal bir mikrop düşmanı olan tarçını, her gün çay kaşığının 1/4'ü kadar aldığınızda, kan şekerinizi ve kolesterolünüzü düşürür. Sabah kahvenizi içerken kahve talerinin etrafını saracak kadar içeceğinize eklediğinizde tazelik hissi verir. Düşük kalorili bir tatlı için tarçınlı, elmalı tart yapabilirsiniz.

Kekik

Izgarada pişireceğiniz tavuk, balık veya eti kekikle marine ettiğinizde mentollü ve biraz ekşimsi tadı mükemmel bir lezzet verir. Kekik, birçok sağlık uzmanının listesinde kanserden koruyucu olarak yer alır. Ayrıca, uzun zamandan beri antiseptik olarak da kullanılır. kekik yağı ağız tenizliğinde tercih edilebilir. Eğer taze kekiğiniz varsa biraz zeytinyağına ekleyebilirsiniz.

Kimyon

Dünyanın en ünlü baharatlarından biri kırmızı biber tozunda saklanır ve başka bir kanser savaşçısıdır. Egzotik lezzetler elde etmek için pilav, tahıl, salatalara ekleyebilir, et yemeklerini marine edebilirsiniz. Yağlı etlerinizi kalp sağlığınıı koruyan mükemmel baharat kimyonla pişirebilirsiniz.

Mercan Köşk (Oregano)

Bir elmadan 42 kat daha fazla antiokjsidan içeren bu mucize bitki daha çok Ege bölgesinde rastlanıyor. Evlerin bahçelerinde küçük saksılar içerisinde yetiştirilen mercan köşk bitkisini salata, omlet veya favori kurabiyelerinize ekleyebilirsiniz.

Zerdeçal

Hint mutfağında 'Mutfağın Kraliçesi' olarak adlandırılan zerdeçal, kist, kanser, kireçlenme hatta Alzheimer'a karşı oldukça yararlı.. Sarı çiçekleri ve köklerinden yararlanılabilen zerdeçal'dan bir tutam alarak, yaptığınız pilav, yahni veya mercimek gibi yemeklere ekleyebilirsiniz. Unutmayın, zerdeçal geçen gece anahtarı nerede unuttuğunuzu hatırlamanızı bile sağlayabilir.

Kaynak: ivillage
Başlık: Kemik erimesine karşı birebir
Gönderen: Tuğra - 14 Ekim 2009, 12:54:53

Maydanoz'un faydaları saymakla bitmiyor. İşte kadınların korkulu rüyasının çözümü...

(http://www.iyilikguzellik.com/images/haber/679.jpg)

Salatalara, yemeklere, çorbalara eklediğimiz maydanoz tam anlamıyla vitamin ve mineral deposu. Özellikle çiğ olarak tüketildiğinde içeriğindeki faydalı maddelerden maksimum performans alınıyor. Taze maydanozda; kalsiyum, potasyum, kükürt ve A vitamini bulunuyor. Kalsiyum; kemik yapısının gelişmesi ve sağlamlığının korunması için gerekli.Kadınların risk altında olduğu kemik erimesine karşı maydanoz yiyerek korunabilirsiniz .

bugün
Başlık: Üzerlik Otu
Gönderen: Tuğra - 26 Ekim 2009, 09:49:38
Çeşitli sebeplerden dolayı ortaya çıkan baş ağrıları, etkili şifalı bitkilerle tedavi edilebiliyor. Ancak, ısrarlı ağrılarda mutlaka doktora görünmelisiniz. Uzmanlar, üzerlik otunun çeşitli sebeplerle ortaya çıkan kronik baş ağrısının tedavisinde etkili olduğunu söylüyor.

Çeşitli ruhsal veya organik işlev bozukluklarından, örneğin stres ve gerginlikten, sindirim yetersizliğinden veya duruş yanlışlığından kaynaklanabilen baş ağrıları, çevre kirliliği, kötü ışıklandırma veya ense kaslarında gerginlik, göz yorgunluğu, kan basıncında değişiklikler, kötü beslenme, sindirim bozukluğu veya yetersizliği, alerjiler gibi çok çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabiliyor.

Kediotu kökü, fesleğen, mayıs papatyası, mürver çiçeği, lavanta, oğulotu, biberiye, nane, kekik, pelin otu, civanperçemi, kokulu menekşe, ısırgan otunu kullanarak baş ağrılarından kurtulmak mümkün. Ancak, ısrarla devam eden baş ağrılarının olası ciddi bir hastalığın habercisi olabileceği düşünülerek mutlaka doktora başvurup tedavisi yapılmalıdır.

Uçucu yağ içeren aromalı bitkiler, örneğin lavanta, nane veya biberiye yağları da, koklanarak veya şakakları ve alnı ovalayarak kullanılabilir. Her iki uygulama sırasında veya sonunda ağrılar, kısa sürede kesilebilir. Özellikle nedeni teşhis edilemeyen baş ağrılarına karşı uzun süre ısırgan otu çayı içimi sayesinde iyi sonuçlar alınabilir.

Pelin otu ağrı dindirici

Baş ağrısına yol açan organik nedenler; sindirim bozuklukları (örneğin sindirim yetersizliği ve kabızlık), kas ve sinir gerginlikleri, herhangi bir iltihaplanma ve adet görme problemi olabilir.

Mideyle ilgili baş ağrılarında, gaz söktürücü ve sindirim sistemini uyarıcı ilaçlara ek olarak, lavanta, pelin otu, oğulotu, mayıs papatyası, frenk kimyonu kullanılabilir.

Bu bitkiler, ince kıyılıp, havanda hafifçe ezilerek karıştırılır ve bir tatlı kaşığı dolusu, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır, 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Bu çay içildiğinde rahatlatıcı bir etki sağlar.

Ense ve omuz kaslarında gerginlik yaratan duygusal stres ve duruş/oturuş yanlışlıklarından kaynaklanan baş ağrılarına sinir sistemini yatıştırıcı bitkiler, örneğin kediotu kökü olumlu etkiler yapar.

Adet görme problemlerinden kaynaklanan baş ağrılarına hormon dengesini düzenleyici civanperçemi veya kediotu kökü çayı faydalı olacaktır. Yarım veya bir tatlı kaşığı bitki, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır, 10 dakika demlendikten sonra süzülür.

İhtiyaç duyulduğunda veya adet döneminden 3-4 gün öncesinden başlamak üzere, günde 2 bardak içilebilir (çay, iki bitki karıştırılarak da hazırlanabilir).

Bel ağrılarını dindiriyor

Halk arasında nazar otu olarak da bilinen üzerlik otunun kök ve tohumlarından faydalanılıyor. Harmalin, harmin, harbamol ve peganin içeriyor. Bağırsak parazitlerini düşürücü, terletici ve adet söktürücü etkisi bulunuyor. Sinir sistemini rahatlatıcı olarak da kullanılabiliyor.

Bu ottan elde edilen öz, ateş düşürücü özellik taşıyor. Bel ve baş ağrılarını dindiriyor, gözleri kuvvetlendiriyor, kalp çarpıntısını önlüyor, sinirleri teskin ederek, histeriye iyi geliyor. Nefes yolları hastalıklarına karşı da etkili olan üzerlik otu çayı, kan pıhtılaşması, damar tıkanması durumlarda da etkili oluyor. Ayrıca bayılma, sersemleme, yorgunluk ve halsizlik ile adale zafiyetine iyi geliyor.

Üzerlik otu banyosu

Hazırlanışı: İki avuç üzerlik otu yaprağı, dilimlenmiş limonla birlikte kaba konur. Üzerine 3 litre kaynamış su dökülerek 3 saat beklenir. Süzülerek elde edilen sıvıya bir bardak şalgam suyu ve bir fincan karanfil yağı ilave edilip tekrar ısıtılarak karıştırılır. Hazırlanan karışım banyo suyuna karıştırılarak banyo yapılır. Üzerlik banyosu, sinirleri teskin eder ve sırt ağrılarını giderirken, rahat bir uyku uyumayı da sağlar.

Önemli uyarı: Üzerlik otundan yapılan çay açık olmalı ve en az günde iki bardak içilmelidir. Aksi takdirde zararlı olur. Hamile kadınlar üzerlik otunu hiçbir biçimde kullanmamalıdır.

Baş ağrılarına iyi gelen diğer bitkiler

- Anason tohumları yakılarak dumanı solunursa baş ağrısını giderir.

- Ardıçın rendelenmiş meyveleri sirke içine koyup bekletildikten sonra bir bezle alınıp üzerine sarılırsa baş ağrılarını giderir.

- Ayçiçeği yağı içilmez ama gargara olarak kullanıldığında uykusuzluk, kronik baş ağrısı ve asabiyete iyi gelir.

- Ihlamur çayı çiçeklerinden elde edilen ıhlamur ruhu baş ağrısını keser.

- Karabiber tarçınla karıştırılarak kullanılırsa baş ağrısını giderici etki yapar. Ihlamurla kaynatılınca da sancı kesici etkisi vardır.

- Muzun içindeki magnezyum baş ağrısı ve kramplara karşı etkili olur.

- Limon suyu bir su bardağı kahve içine sıkılıp içilirse baş ağrısına etkili olur.

- Nane çayı da baş ağrılarına iyi gelir.

Ağrınız varsa lavanta çayı için

1 bardak sıcak suya birer tutam lavanta, papatya, nane, biberiye ve kekik konur. 5 dakika sonra süzerek günde 2-4 bardak içilir. Bu çay baş arılarını geçirmede faydalıdır

Not:Özerlik otu hassas bünyelere dokunabilir.

sağlık ve güzellik

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Ynt: Şifalı Bitki Tarifleri
Gönderen: ebuzer - 26 Ekim 2009, 17:24:03
elinize sağlık..
Başlık: Ynt: Şifalı Bitki Tarifleri
Gönderen: bburaks - 26 Ekim 2009, 17:28:20
ellerine sağlık Tuğra kardeş...Paylaştıklarının hepsini bizde yapıyoruz yani bizim meslekte şifalı bitkiler üzerine ellerine sağlık kardeş eksiklerimizi tamamlarız inşAllah kısa zamanda
Başlık: Ynt: Şifalı Bitki Tarifleri
Gönderen: Tuğra - 26 Ekim 2009, 20:25:46
ellerine sağlık Tuğra kardeş...Paylaştıklarının hepsini bizde yapıyoruz yani bizim meslekte şifalı bitkiler üzerine ellerine sağlık kardeş eksiklerimizi tamamlarız inşAllah kısa zamanda

Teşekkür ederim,sizden de denenmiş tarifleri bekleriz inşAllah.
Başlık: Ynt: Şifalı Bitki Tarifleri
Gönderen: bburaks - 27 Ekim 2009, 14:34:53
valla kardeş ben öğrenci olduğum için bizim bilgiler memleketteki pc de kaldı inş tatillerde kontrol ederim denenmiş bilgileri paylaşırım inşAllah
Başlık: Çam Fıstığında Şifa
Gönderen: Tuğra - 28 Ekim 2009, 00:42:25
İnşAllah bekleriz,

-----------------------------------

Çam Fıstığında Şifa

Sinir ağrılarına, romatizmaya, kas yorgunluğuna, iyi gelir, akciğeri temizler, cinsel gücü arttırır...Haberi Paylaş : Google Yahoo Facebook Digg Del.icio.us Reddit İlişkili HaberlerTüm HaberlerBaş Ağrısına BirebirCinsel Gücü Artırır, Akciğeri Temizler
 
İbn-i Sina’dan ‘Şifalı Bitkiler’

Avrupa’da 700 yıl tıp hocalığı yapan ünü dillere destan, İbn-i Sina’nın 'Tıp Kanunu' kitabından bugüne kadar hiçbir yerde rastlamadığınız çok özel formülleriyle şifa bitkilerin reçeteleri…

Dr. Yaman SÖNMEZ ve Tarihçi Ahmet ALMAZ hazırladı.

ÇAM FISTIĞI

Cevizden daha besleyicidir, ancak sindirimi daha zordur. Onun mürekkep bir içeriği vardır; hem sıvı, hem de toprak (madeni) nevinden maddeler içerir. Ondaki gaz nevinden maddeler daha azdır. Onunla ilgili daha ayrıntılı bilgi 'Çam' maddesinde verilecek.

İÇERİĞİ

Onun normal bir içeriği, çok az sıcaklığı vardır.

YARARLARI

Vücudu besleyicidir; bağırsaklardaki kötü rutubeti düzene sokar. Onun hazmı zordur, geç hazmedilir. Onun soğuk olanının hazmı bal ve sıcak olanının hazmı Tebriz şekeriyle kolaylaştırır. Böylece çam fıstığının besleyici değeri daha da artar.

Çam fıstığı suda ezilirse, acılığı ve yakıcılığı gider ve dolayısıyla yemesi kolaylaşır. Hatta besleyici olmayan küçük çam fıstığı da bu şekilde hazırlanacak olursa, onun besleyici değeri ortaya çıkar. Bu küçük çam fıstığı bütün memleketlerde bulunur.

HAREKET ORGANLARI

Sinir ağrılarını ve romatizmal ağrıları giderir. Sırt ve siyatik ağrılarına iyi gelir. O, kas yorgunluğu ve gevşemelerinde faydalıdır.

ZEHİRLENME

İncirle veya hurmayla birlikte akrep sokmalarına karşı etkindir.

SOLUNUM

Akciğer için iyi bir temizleyicidir. Onlardaki irin ve ağır hıltlar artar. Akciğerlerdeki mukoz sıvı ve irinlerin dışarı atılmasını sağlar.

DIŞARI ATAN ORGANLAR

Gücü artırır; özellikle ondan yapılan ezme bu etkiye sahiptir. O, irinlere ve mesanedeki taşlara karşı yararlıdır.

Aktif Haber
Başlık: Ynt: Şifalı Bitki Tarifleri
Gönderen: genckalem - 29 Ekim 2009, 19:31:06
eline emeğine sağlık
Başlık: Semizotu sindirim sisteminin dostu
Gönderen: Tuğra - 30 Ekim 2009, 11:39:22
Teşekkürler,
----------------------

Uzmanlar, semizotunun kabızlığı giderdiğini ve sindirim sistemini çalıştırdığı için bağırsak kanserine karşı koruyucu etkisinin bulunduğunu belirtiyor.

C vitamini ve demir bakımında zengin olan semizotu, muhtevasında kuzukulağı asidi bulundurduğu için tadı biraz mayhoştur. Yemeği de salatası da sevilerek tüketilmektedir.

Semizotunun faydaları

- Bağırsak kurtlarını düşürür.
- Mide ve bağırsak kanamalarında faydalıdır.
- Kanı temizler.
- Şeker hastalarının susuzluğunu giderir.
- İdrar söktürür.
- Kabızlığı giderir.
- C vitamini yönünden zengin olduğu için de yaraların kapanmasına yardımcı olur, vücudun direncini artırır.
- Kemik erimesine karşı faydalıdır.
- Dalak hastalıklarında şikâyetleri geçirir.
- Uykusuzluk, sinirlilik ve zihin yorgunluğunda faydalıdır.
- Lapası, yanık ve apsede rahatlık verir.
- Lapası, vücuttaki şişlikleri ve berelenmeleri geçirir.
- Vücuda serinlik verir.
- Güneş-sıcak çarpmalarında çiğ semizotu lapası kullanılabilir.

sağlık ve güzellik
Başlık: Güne naneyle başlayın
Gönderen: Tuğra - 03 Kasım 2009, 00:06:11

Nanenin kokusunun beyne "Kalk ve işine konsantre ol" emri verebilecek kadar etkili olduğu açıklandı.

(http://www.timeturk.com/images/news/021120090733036839237_2.jpg)

Araştırmalara göre, nanenin kokusunun olduğu yerlerde çalışanların sıkıcı ama yapılması şart olan işlere daha kolay yoğunlaşabilecekleri kaydedildi.

Kokusuz yerlerde çalışanlara göre nane kokulu yerlerde çalışanların daha az yazım hatası yaptıkları ve alfabetik işlemleri daha çabuk gerçekleştirdiklerinin ifade edildiği araştırmada, "Tedavi amacıyla detaylara olan dikkatinizi artırmak için, zihninizi dinlendirmek ya da kilo vermenize yardımcı olması için kokuların kullanılması, aromaterapinin uygulama alanına girer" bilgilerine yer verildi.

tıme turk
Başlık: Eklem ağrılarına kuşburnu tozu
Gönderen: İsra - 19 Kasım 2009, 03:32:10
Dünya üzrinde milyonlarca insan eklem ağrıları ve darbe ya da tahriş sonucu dokularda oluşan şişme ve kızarıklıklardan (enflamasyon) şikâyetçi.

Özellikle eklemlerin normal yapısını bozarak, hareketlerde kısıtlanma ve ağrıya sebep olarak günlük aktiviteleri gerçekleştirmekte zorlanmalara yol açan osteoartrit (eklem kireçlenmesi) en sık görülen eklem hastalığı. Yıllardır bilim insanları eklem kireçlenmesinin sadece bir yıpranma ve aşınma hastalığı olduğunu ve yaşlanan kişilerin eklemlerinde görüldüğünü düşündü.

Son yıllarda yapılan araştırmalar, bu bozukluğun tek sebebinin yaşlanma olmadığını gösteriyor. Kireçlenme her yaşta görülebilir. Avrupa ve İskandinav ülkelerinde kireçlenme şikâyetlerini hafifletmek amacıyla kuşburnu (rosa canina) meyvesi kullanılıyor. Hiçbir kimyasal işlem uygulanmadan paketlenen toz halindeki kuşburnu meyvesi içeren kapsüller de satılıyor.

Kopenhag Üniversitesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kaj Winther, eklem ağrıları çeken ve kireçlenme sorunu yaşayan hastalar için bitkisel kuşburnu tozu olan Litozin'in önemli bir seçenek olduğunu belirtiyor. Kuşburnunun çekirdek ve kabuklarından özel üretim teknikleriyle üretilen toz (GOPO), eklem ağrıları olan hastalarda iyileşmeyi destekliyor. Kireçlenme belirtilerinin iyileşmesine yardımcı oluyor ve kireçlenmenin sebep olduğu ağrıları azaltıyor.

Ülkemizde kuşburnu genellikle soğuk algınlığı ve grip gibi durumlarda çay olarak tüketiliyor. Prof. Dr. Kaj Winther, bu durumlarda kuşburnunun çayının faydalı olabileceğini ancak eklem ağrısında çayının iyileştirici etki göstermediğini belirtiyor. Çünkü kuşburnu ısıtıldığı zaman etkinliği ve protein yapısı kayboluyor. Soğuk suda ise özü çıkmıyor.

Prof. Dr. Kaj Winther, kuşburnunun toz halinde kullanımını Danimarkalı çiftçi Erik Hansen'den öğrenmiş. Arazisine kuşburnu eken Hansen, beklediğinden fazla ürün alınca bunları bozulmasın diye değirmenden geçirmiş ve dondurup saklamış. Ürünlerin bir kısmını da komşularına dağıtmış. Toz halindeki kuşburnu meyvesinin kabuğunu ve çekirdeğini tüketmeye başlayan herkes üç-dört ay içinde kendini daha sağlıklı hissetmeye başlamış. Ve o kış hiç bel ya da bacak ağrısı çekmemişler. Kaj Winther, kuşburnunun tedavi edici etkisine yönelik araştırmalar yapmış ve GOPO maddesinin antienflamatuar (iltihabı giderici) etkisinden dolayı eklem ağrıları üzerinde olumlu etki yaptığını tespit etmiş.

zaman
Başlık: Ağız kokusunu yok edin!
Gönderen: Tuğra - 20 Kasım 2009, 01:35:24

Laurel Vukovic'in "1001 Doğal Reçete" adlı kitabında ağız kokusu ve diş etlerinden yana dertli olanlar için önemli bilgiler yer alıyor.

Kaknüs yayınlarında çıkan kitap sağlık güzellik ev işleri gibi bir çok konuda reçeteler sunuyor. İşte diş eti hastalıkları ve ağız kokusu çekenler için bazı öneriler var:

Diş eti sağlığınız için adaçayıyla gargara yapın

Adacayı ve deniz tuzuyla yapılan ağız gargaraları diş eti rahatsızlıklarına birebirdir. Adacayı ve deniz tuzunun iltihap kurutucu, antiseptik nitelikleri sayesinde yaralar iyileşir, sıkıştırıcı nitelikleri sayesinde ise diş etleri sertleşir

250 ml kaynar su
2 tatlı kaşığı kuru adaçayı
1/2 tatlı kaşığı deniz tuzu

Adaçayının üzerine kaynar su ilave edin, kapağını kapatıp 15 dakika demlendirin. Süzdükten sonra deniz tuzunu ilave edin ve ılınana kadar bekleyin. Deşlerinizi fırçaladıktan sonra 60 ml solüsyonla gargara yapın. Kalan sıvıyı iki gün içinde tüketmeye çalışın

Diş eti sağlığınız için deniz tuzu

Bir tatlı kaşığının sekizde biri kadar deniz tuzunu 60 ml ılık suyla karıştırın. Dişlerinizi fırçalayıp diş ipiyle diş aralarınız temizledikten sonra bu karışımla gargara yapın. Hafif etkili bir anti septik olan deniz tuzu diş etlerini sıkıştırır, sağlıklı tutar

Diş eti sağlığınız için mürrüsafi gargarası

Mürrüsafi güçlü sıkıştırıcı ve antimikrobiyal etkisi bakterileri öldürür ve diş eti dokusunu korur.

125 ml sıcak su
1/4 tatlı kaşığı deniz tuzu
1/4 tatlı kaşığı mürrüsafi bitki özü

Malzemeleri karıştırarak gargara suyunuzu hazırlayın. Günde iki defa dişlerinizi fırçalayıp diş ipiyle temizledikten sonra 60 ml suyla gargara yapın.

İltihaplı diş etlerine goldenseal lapası

Goldenseal ve mürrüsafi lapası iltihaplı diş etlerine çok iyi gelir. Birkaç damla sıvı mürrüsafi ile toz halindeki goldenseali karıştırarak koyu kıvamlı macun yapın. Steril bir gazlı bez yardımıyla iltihaplı bölgenin üzerine uygulayın. Günde iki oefa bu işlemi tekrarlayın.

Ağız kokusunu gideren beslenme düzeni

Ağız kokusuna genellikle bağırsak tembelliğinin nede olduğunu biliyor muydunuz? Sindirim sisteminizi formda tutmak için taze meyve ve sebzeler ile işlenmemiş tahıllardan oluşan lif yönünden zengin besinleri tercih edin.

Ayrıca her gün bağırsak florasını zenginleştiren faydalı bakterlerden biri olan Lactobacillus acidophilus kullanın. Bu bakteriyi doğal gıda takviyeleri satılan dükkanlarda kapsül formunda bulabilirsiniz. Vücudun susuz kalması da kötü nefes kokusuna sebep olacağından günde en az altı bardak su içmelisiniz.

Ağız kokusunu yok edin

Karbonat dişlerinizi temizleyip ağız kokusunu yok etmede en büyük yardımcınızdır. Bir tatlı kaşığı karbonatı avucunuza dökün ve diş fırçanızı karbonata bulayın. Arzu ederseniz karbonatı diş macunuyla beraber de kullanabilirsiniz

Nefesinizi ferahlatın

Bir miktar rezene veya anason tohumu çiğneyerek nefesinizi ferahlatabilirsiniz.

Doğal ağız banyosu

Eczanelerde ve marketlerde satılan ağız sularında bulunan alkol ağızınızın içindeki mukus salgılayan dokuyu kurutarak daha fazla ağız kokusuna neden olabilir. Nane ve witch hazel (güvercin ağacı) özünden hazırlayacağınız ağız suyu nefeslerinizi ferahlatacaktır.

1 tatlı kaşığı sıvı witch hazel özü
1/2 tatlı kaşığı bitkisel gliserin
3 damla nane esansiyel yağı
125 ml su

Malzemeleri bir kap içinde karıştırıp bir kap içinde kuvvetlice çalkalayın. Dişlerinizi fırçaladıktan sonra veya dilediğiniz zaman ağzınızı bu sıvıyla çalkalayın.

Haber3

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Alarjik Astım Ve Nefes Darlığı için Keçi Boynuzu Kürü
Gönderen: Tuğra - 21 Kasım 2009, 01:23:04
İbrahim Saraçoğlu:Astım ve alerjik astım için uygulanacak Keçiboynuzu kürü (harnup kürü) koyu kahve renkli olmasına özen gösteriniz. Açık kahve renkli keçiboynuzlarının etkisi çok azdır.

Keçiboynuzu Kürü: Genel nefes darlığı, alerjik nefes darlığı ve soğuk alerjisi durumunda

Hazırlanışı: Orta büyüklükteki keçiboynuzundan 6-7 tanesini önce soğuk su altında yıkayınız. Daha sonra bunları küçük küçük 3-4 cm uzunluğunda kırarak, kaynamakta olan yarım litre suyun içine atınız. Hafif ateşte 7-8 dakika kaynatınız. Soğuduktan sonra süzerek suyunu cam şişeye doldurunuz. Buzdolabında en fazla üç gün bekletebilirsiniz.

Kullanılışı: Hergün sabah kahvaltı arasında ve akşam yemeğinden önce bir çay bardağı içilir. Yarım litre olarak hazırladığınız keçiboynuzu suyu üç gün buzdolabında bozulmadan korunabilir. Her üç günde bir, taze olarak hazırlamanız gerekecektir.

Hiç ara vermeden 20 gün uygulayınız. 20 gün tamamlandıktan sonra aynı şekilde hiç ara vermeden 15 gün devam ediniz. 15 günlük kürü uygularken bir çay bardağı içerisine bir küçük çay kaşığı bal ilave edip karıştırınız, sabah kahvaltınız arasında ve akşam yemeğinden önce birer çay bardağı içiniz. Keçiboynuzu kürünü uygularken sabah kahvaltınızda ayrıca bal tüketmeyiniz.

Dikkat: 5 ile 12 yaş arasındaki çocuklarda nefes darlığı veya alerjiye bağlı nefes darlığı söz konusu ise, bu taktirde uygulama 1’ e göre sadece bir çay bardağı sabah kahvaltısı arasında içilecektir. Akşam yemeklerinde içilmeyecektir.

Dikkat: Bu kürü uygularken kahvaltıda ayrıca bal tüketmeyiniz. Daha güçlü olur diye bir çay kaşığından daha fazla bal ilave etmeyiniz.

UYARI:Öncelikle doktor kontrolüne gidiniz

kaynak :saraçoğlu

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Kestanenin Faydaları
Gönderen: Tuğra - 21 Kasım 2009, 20:52:21

Kestane özellikle Avrupa’nın bir bölümü ve Asya kıtasının doğusunda oldukça sık tüketilir. Orta çay avrupasında ise buğday üretimi kısıtlı olduğundan dolayı karbonhidrat ihtiyacı kestane ile giderilirdi. Kestaneyi çok farlı şekillerde tüketimi bulunur.

Sobada kestane közlemek yoğun olarak tüketilen yöntemlerdendir. Onun dışında haşlayarak yada suda kaynatarakta kestane tüketilmektedir.

Çörek, pasta gibi unlu mamüllerin yapımında kestane aktif olarak kullanılmaktadır. Bursa’nın Türkiye genelinde meşhur yapımlarından olan kestane şekeride oldukça sevilen tatlar arasında yer alır. Çok eski çağlardan beri kestane tüketimi sıkça yapılmaktadır.

Hatta ilk çağlarda alp bölgesinde kişi başına düşen kestane sayısı 150 kg olarak saptanmıştır. Kestane ayrıca fakirin ekmeği olarakta bilinir.

Kestanenin en önemli özelliklerinden birinin başında tamamen organik olarak yetiştirilmesi yarar. Diğer gıdalar gibi hormon, tarımsal ilaç gibi insan sağlığına zararlı olan etmenler kullanılmadan üretilir.

Kestane yararları:

*Kestane kabuklarının suda kaynatıldıktan sonra bu suyun içilmesi ilaç etkisi gösterir. Ateş düşürücüdür.
*Kestane zihni güçlendirir.
*Kas yapımında rol oynar.
*Zihin ve beden yorgunluğunu giderir.
*Anemi yani kansızlık hastalığı için şifalıdır.

mucizebitkiler.com
Başlık: Devedikenindeki Mucize Şifa
Gönderen: Tuğra - 24 Kasım 2009, 13:16:34
Hepatit, karaciğer zehirlenmeleri, hazımsızlık, karaciğer yağlanması ve sirozda modern bitkisel tedavi...
 
DEVEDİKENİ TOHUMU
(Cardui mariae fructus)

Hepatit, karaciğer zehirlenmeleri, hazımsızlık sorunları, karaciğer yağlanması ve sirozda modern bitkisel tedavi olarak Devedikeni tohumu kullanılmaktadır.

Devedikeni tohumu Alman resmi gazetesinde 13.3.1986 yılında (Heftnummer:50, ATC-Code: A05BA) yayınlanarak modern bitkisel ilaç olarak yürürlüğe girmiştir. Günümüzde de modern tıbbi tedavinin vazgeçilemez bir unsuru olarak kullanılmaktadır.

Belirtilen kanuna göre devedikeni tohumu doğal bileşiminde kullanılır, herhangi bir madde katılamaz veya bileşimindeki maddelerden bazıları ayrılamaz. Çok sayıda firma tarafından hazır ilaç ( Alepa, Cefasilymarin, Legalon,Phytohepar, Silibene, Silicur vb.)olarak da üretilmektedir.

Diğer isimleri:Akkız, Deve kengeri, Kengel, Kıbbun, Meryemana dikeni, Sütlü kengel, Şevkülmeryem, Uslu kenger.

İlaç etkili (Ecza, drog) kısmı: Devedikeni (Silybum marianum L.Gaertner)

bitkisinin tüyleri ayrılmış olgun tohumları kullanılır.
Bileşiminde flavanol türevleri olan silybinin, silydianin ve silychristin
bulunur. Ayrıca; Flavonoid, yağ, phytosterol ve tocopherol ihtiva eder.

Etkisi: Karaciğere zararlı olan çok sayıda maddeye karşı karaciğeri korur.

Kullanıldığı yerler: Kronik hepatit, siroz, karaciğer zehirlenmeleri ( Alkol, ilaç, gıda, çevre), karaciğer yağlanması ve hazımsızlık sorunlarında kullanılır.

Kullanılmaması gereken haller: Yok.

İstenmeyen (Yan) etkileri: Tohumu kullanılırken yok. Hazır ilaçları hafif ishal yapabilir.

İlaçlarla uyumsuzluğu: Yok.

Kullanım miktarı: Günlük ortalama kullanım miktarı 12-15 gr tohum.

Kullanım şekli: Çayı şöyle hazırlanır: (Mide-barsak ilacı olarak) 1 çay kaşığı öğütülmüş tohum fincana konur, üzerine 150 ml kaynar su ilave edilir, 10- 15 dakika demlenir, süzülerek içilir. Günde 3-4 defa çayı taze hazırlanarak içilebilir. Uzun süre kullanıma uygundur. Karaciğer hastalıkları tedavisinde kontrollü olması açısından hazır ilaç kullanılması tavsiye edilmektedir. Sağlıklı kişiler de koruyucu olarak kullanabilirler.

Aktif Haber
Başlık: Ekinezya
Gönderen: Tuğra - 30 Kasım 2009, 22:01:31

Ekinezya, gribe karşı vücutta bağımlılık sistemini geliştiriyor.

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Koç, ekinezya bitkisinin bağışıklık sistemi yeterince güçlü olmayanlar için önemli bir doğal destek olduğunu bildirdi.

Tarsus- Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Koç, anavatanı Kuzey Amerika olan ve ilaç sanayisinde kullanılan ekinezya bitkisinin çok sayıda yararı olduğunu söyledi. Ekinezyanın, bağışıklık sistemini güçlendirerek, vücudu dirençli hale getirdiğini belirten Prof. Dr. Koç, şöyle devam etti:

''Bu bitkinin enfeksiyon hastalıklarına karşı koruyan güçlü doğal bir kaynak olduğu tespit edildi. Ayrıca, ekinezya halk arasında domuz gribi olarak bilinen Pandemik A (H1N1) virüsü ile mevsimsel grip ve soğuk algınlığına karşı da etkili.

Alman Sağlık Bakanlığınca, soğuk algınlığı, solunum ve idrar yolları enfeksiyonlarına karşı ekinezya alınması öneriliyor. Grip, domuz gribi ve soğuk algınlığını önleyici etkisi nedeniyle hastalık öncesinde koruyucu olarak kullanılabileceği gibi, hastalık belirtilerinin ortaya çıkması durumunda da kullanılabilir.''

Yapılan araştırmalarda ekinezyanın soğuk algınlığı ve nezleye yakalanma ihtimalini yüzde 58 oranında düşürdüğü, öksürük ve baş ağrısı gibi durumları hafiflettiğinin belirlendiğini kaydeden Prof. Dr. Koç, ''C vitamini ile alındığında gribe yakalanma oranını oldukça azaltıyor. Ayrıca zehirli böcek sokmalarında, kızamık, kabakulak ve çiçek hastalıklarında, diş-boğaz ağrılarında gibi çok sayıda hastalık için de etkin olarak ilaç sanayisinde faydalanılıyor'' dedi.

Kullanım şekilleri

Prof. Dr. Hüseyin Koç, ekinezyanın piyasaya sunulan tabletleri veya herbasından hazırlanan çayının, günde 2-3 defa aç karnına 2-3 hafta süresince içilebileceğini, ardından en az 10 gün ara verdikten sonra tekrar tüketilebileceğini söyledi.

Ekinezyanın bağışıklık baskılayıcı ilaçlarla etkileşime girebileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Koç, bu bitkinin ilaçlarla birlikte alınmaması gerektiğini belirtti.

Bitkinin hamile olanlara da önerilmediğini kaydeden Prof. Dr. Koç, ''Ekinezyayı otoimmün hastaları, tiroit bezi hastaları, şeker hastaları, ankisiyete, eklem iltihapları, kalojen doku hastalığı (Lupus) bulunanların kullanmaması gerekiyor'' diye konuştu.

Haber3

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: ibrahim saraçoğlu Depresyon ve anksiyeteye karşı maydonoz, ıspanak, tereotu kürü
Gönderen: Tuğra - 05 Aralık 2009, 16:24:23
Kullanacağınız Tereotu ve Maydonozun sararmamış olmasına dikkat ediniz. Sararmış olanları kullanmayınız.

Kullanılacak olan bitkiler maydanoz, ıspanak ve tere otudur.

Kısaca: Sabah: (maydanoz + ıspanak) karışımı uygulanır.
Akşam: (tere otu + ıspanak) karışımı uygulanır.

Saplarıyla birlikte 5-6 yaprak ıspanak ve 10-12 tane maydanoz saplı olarak kaynamakta olan yarım litre suya atılır ve ağzı kapalı olarak hafif ateşte üç dakika yavaş yavaş kaynatılır.

Soğumaya bırakılır. Soğuduktan sonra suyu içilir. Her gün sabah taze olarak hazırlanır. Aynı günün akşamı ise ıspanak ile tere otu karışımı hazırlanır. Kaynamakta olan yarım litre suyun içerisine 5-6 adet saplarıyla birlikte ıspanak ve 9-10 tane tere otu (saplarıyla beraber) atılır ve ağzı kapalı olarak hafif ateşte üç dakika kaynatılır.

Soğuduktan sonra suyu içilir. Sabah ve akşam için ayrı ayrı hazırlanan bu karışımlar bir hafta boyunca her gün uygulanır. Bir hafta her gün uygulandıktan sonra ikinci haftada iki güne bir uygulanırken üçüncü haftada üç günde bir uygulanır. Ondan sonraki haftalarda haftada bir olmak üzre iki ay boyunca uygulanır ve kür tamamlanmış olur.

İhtiyaca göre bu kür altı ayda bir tekrarlanabilir. Her iki karışım da yemekten yarım saat önce veya yemekten en az bir saat sonra içilir.

şifalıbitkiler

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Ruhsal Sıkıntılara Bitkisel Çözümler
Gönderen: Tuğra - 09 Aralık 2009, 01:53:20

MALZEMELER :

2 çubuk tarçın 1 Adet ceviz büyüklüğünde havlıcan 1 Adet ceviz büyüklüğünde zerdeçal 1 Adet ceviz büyüklüğünde zencefil 1 adet limon 1 tutam yeşil çay

YAPILIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ :

İki litre sıcak suda tüm malzemeleri çay gibi demleyin. Onbeş dakika bekletip süzün. İçine dilimlenmiş limon atarak sabahları bir barkad için.
Bu iksir dört gün içilmelidir. İhtiyaç duyulduğu zaman tekrarlanabilir.

FAYDALARI .

Tarçın ruhsal sıkıntıyı giderir, iştah açar ve hazmı kolaylaştırır. Boğaz ağrılarına ve adet dönemi sancılarına iyi gelir.
Havlıcan romatizmaya iyi gelir, vücuda kuvvet verir, balgam söktürür, mafsal ağrılarına iyi gelir.
Zerdeçal ağrı kesici, ateş düşürücü özelliği vardır.

Zencefil bağırsak gazını söktürür, ishali keser, zihni güçlendirir ve afrodizyak etkisi vardır.
Yeşil çayın antioksidan özelliği vardır.

lokmanhekimce

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Adaçayından vazgeçmeyin !
Gönderen: Tuğra - 11 Aralık 2009, 01:38:14
Adaçayı bedeni güçlendiriyor, gazları yok ediyor.

Adaçayını düzenli ve günlük tüketiminde aşırıya kaçmayarak tüketildiğinde tüm bedeni güçlendiriyor, kalp krizi tehlikesini azaltıyor, hasta karaciğeri olumlu etkiliyor ve vücuttaki gazları yok ediyor. Kan temizleyici etkisinin yanında solunum organları, mide ve bağırsakları rahatlatıcı özelliklerini de taşıyor.
 
Adaçayı dıştan uygulandığında, yaprağın tozu uygulanıyor. Çalkalama ve gargara yaparak bademcik iltihabı, boğaz hastalıkları, diş eti iltihaplanmaları, yutak ve ağız boşluğu iltihaplanmalarında veya ülserlerinde faydalı etkisini gösteriyor. Düzenli adaçayı tüketildiğinde çocuklarda ve yetişkinlerde bademcik ameliyatına gerek kalmayabiliyor;

Diş Hekimi Doç. Dr. Tosun Tosun “Düzenli diş kontrollerinin şart olduğunu ve aşırıya kaçmamak şartıyla düzenli adaçayı tüketiminin sallanan dişlere, dişeti çekilmesine ve kanamasına faydalı olabileceğini” belirtiyor.     
 
Diş enfeksiyonu kalp kapakçığında problemlere yol açıyor, böbrekleri etkiliyor, gözde körlüğe kadar birçok hastalığa sebep oluyor. Diş çürükleri ve iltihabı sadece dişleri değil vücudun bütün organlarını tehdit ediyor.

Bazı diş enfeksiyonları, kalp ve akciğer boşluğuna kadar yayılarak hayatı tehdit edici boyutlara ulaşabiliyor. Çürüyen dişlerin düşmesi veya çekilmesi çene gelişimini de etkiliyor. Diş ve dişeti iltihabının tetiklediği ve iltihabın neden olduğu rahatsızlıklar vücudun direncini düşürüyor.
 
Genelde dişçi koltuğundan korkulur ve diş ile ilgili sorunlar ertelenir. Diş Hekimi Doç. Dr. Tosun Tosun, “Diş korkusunu 7’den 70’e herkes yaşar. Teknolojinin ve tıp dünyasındaki gelişmeler sayesinde bu korkuya yer yok. “Bilinçli sedasyon” adı altında uygulanan yöntem sayesinde her türlü diş müdahalesini kolaylıkla atlatabilirsisiniz.”  diyor.
 
Adaçayı (Salvia officinalis)

Dişotu ve meryemiye adları ile de  tanınır. 30-70 cm boyunda olan bitkinin menekşe renkli çiçekleri halka dizilişlidir. Adaçayı sıkça içildiğinde tüm bedeni güçlendirir, kalp krizi tehlikesini azaltır ve kötürümlüklerde çok yaralıdır. Gece terlemelerinde ve aşırı terlemelerde, lavanta çiçeğinin  yanı sıra, yardımcı olabilecek tek bitkidir.

Gece terlemesine neden olan hastalığı iyileştirir ve bu hastalıkla el ele giden aşırı güçsüzlüğe, canlandırıcı etkisi sayesinde son verir. Hastalık sonrası güçsüzlük hallerinde başarıyla kullanılabilir. Adaçayı dıştan uygulandığında (Çalkalama ve Gargara), bademcik iltihabı, boğaz hastalıkları, diş iltihaplanmaları, yutak ve ağız boşluğu iltihaplanmalarında veya ülserlerinde özellikle önerilir.
 
Çay Hazırlamak:

Yarım veya bir tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış kuru yaprak, bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır ve üstü kapalı olarak 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-3 bardak içilir. Taze bitki kullanılması durumunda 4-5 dakika demleme süresi yeterlidir.

Çalkalama/Gargara: 2-3 tatlı kaşığı  kurutlmuş ve ince kıyılmış yaprak, 2 bardak soğuk suya eklenir ve ateşe konur. kaynamaya başlayınca ocaktan indirilir ve üstü kapalı olarak 15 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde pek çok kere 5-10 dakika süreli gargaralar yapılır.

Hürriyet

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Yabani Kekikteki Şifa
Gönderen: Tuğra - 21 Aralık 2009, 11:56:18

(http://69.175.58.202/images/news/116845.jpg)

Çoğunlukla yüksek, kıraç ve çorak yerlerde yetişen yabani kekik her derde deva...
Yabani kekik, Görme gücünü koruyup, görme zaafını giderir. Göğsü ve akciğeri temizler balgam atılmasını kolaylaştırır, balla karıştırılıp kaynatılırsa göğüs ve kaburga ağrılarını geçirir...

YABANİ KEKİK

Dioscorides, onun bilinen bir drog olduğunu, küçük dikenli bir ağaç olup, bükeyli dalları bulunduğunu, bu dikenlerin onun dalları üzerinde durduğunu söylemiştir. Bu dikenlerin üzerine pamuk sarılarak fitil yapılır. Dalların etrafında küçük yapraklar vardır. Dallarının küçük uçlarında pembe çiçekleri vardır.

Çoğunlukla yüksek, kıraç ve çorak yerlerde yetişirler. Kırmızıya çalan beyaz renkte çiçekleri vardır. Dalları ıdhır-ı izhir (batak sazı) dallarına benzer. Onun çiçekleri yuvarlaktır.

İÇERİĞİ

Üçüncü derecede sıcak ve kurudur. Rufus, haşanın (kekik), yarpuz (fudenec) gibi kuruluğunun fazla olduğunu söylemiştir.

YARARLARI

Kekik, eritici ve parçalayıcıdır; donmuş kanı bile eritip, parçalar. Kekik şurubu, kışın soğuktan titremeyi önler.

GÜZELLİK

Siğilleri yok eder.

SOLUNUM

Göğüsü ve akciğeri temizler; balgam atılmasını kolaylaştırır; balla karıştırılıp kaynatılırsa göğüs ve kaburgaların alt tarafındaki ağrıları iyi eder ve kurutucu etkisi dolayısıyla kan tükürmeyi önler.

GÖRME

Yiyeceklere katıldığında, görme gücünü korur ve görme zaafını giderir. Dioscorides, onun bu etkisine şahit olmuştur.

BESLENME ORGANLARI

Hazım (sindirim) için uygundur. Onun şurubu sindirimdeki bozuklukları (kötü sindirimi) giderir ve iştahı azaltır.

DIŞARI ATAN ORGANLAR

İdrar ve regl söktürür; kurtları döker; 2-4 dirhem ondan içilirse, balgami hıltları temizler; onlar üzerinde ishal etkisi yapar.

Dr. Yaman SÖNMEZ ve Tarihçi Ahmet ALMAZ hazırladı.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Bulantıya Öksürüğe İyi Geliyor
Gönderen: Tuğra - 30 Aralık 2009, 12:35:36

Mide bulantısı, şişkinlik, öksürük ve bronşite iyi geliyor.

Zencefil, dalları kullanılan sarı renkli bir bitkidir. Öksürüğe iyi gelir. Yemeklere baharat olarak katılan ya da balla karıştırılıp yenilen zencefil afrodizyak etkisi yapıyor. Soğukluğu giderip vücudu canlandırıyor.

Tarçın kokusuna benzeyen özel kokulu zencefil yemeklerde lezzet vermek amacıyla randele olarak kullanılıyor. Mide bulantısı, şişkinlik, öksürük ve bronşite iyi gelir.

Derideki lekeleri giderir. Zencefil'in bir diğer özelliği ise cinsel fonksiyonları düzenleyici etkisinin olmasıdır. Dumankaya, cinsel güçlendirici formüllerini açıkladı.

Günde 2 kaşık

Malzemeler:

50 gr antep fıstığı
50 gr soya fasülye
25 gr çam fıstığı
25 gr ceviz içi
20 gr polen tozu
10 gr tarçın tozu
10 gr zencefil
10 gr zerdeçal
10 gr üzüm çekirdeği
2 kilo iyi bal.

Uygulama:

Malzemeleri bir kase içinde karıştırın. Sabah ve gece yatmadan önce 1 çorba kaşığı yiyin.

aktif haber
Başlık: Nar çekirdeği yağının bilinmeyen yönleri
Gönderen: Ay Işığı - 05 Ocak 2010, 23:28:29
Doğan Ürün Uzmanı Volkan Kurt, nar çekirdeği yağının bilinmeyen yönlerini açıklıyor.

Gençlik iksiri’ olan nar çekirdeği yağı, fabrikasyon olmayan bir yolla yani damıtma yöntemi ile elde ediliyor. Nar çekirdeği yağının sağladığı güzellik, gerçek güzellik! Bu yağ sadece cilde ihtiyaç maddelerini takviye etmekle kalmıyor, yenileme özelliği de bulunuyor. Ancak bu etkinin olabilmesi için yağın, yüzde yüz doğal ortamda üretilmiş meyveden elde edilmesi ve soğuk sıkma yöntemiyle üretilmesi gerekiyor. Nar çekirdeği yağı kırışıklıkların giderilmesinde de eşsiz bir doğal reçete; hücrelerin yenilenmesine de yardımcı. herbalium.net sitesinde de bilgilerine ulaşabileceğiniz bu yağ, cilt dokusunun daha pırıltılı ve elastiki görünmesini sağlıyor. Cildin kaybettiği kolajeni ve cilde gerekli olan malzemeleri kazandırıyor.

Güzellik, kırmızı tanelerin çekirdeğinde gizli!

Nar yağı, yaşlanmayı önleyici ve tersine çevirici özelliklerinden dolayı önemli bir doğal yağ haline geldi. Kadınlar arasında da popüler olmaya başladı. Orta yaşlar için yaşlanmayı önleyici özelliklere sahip yağ, genç ciltlerde de işe yarıyor. Onlara daha canlı ve parlak bir görünüm veriyor, çizgileri engelliyor.

2 aylık nar çekirdeği yağı kürü nasıl uygulanır?

Yorgun ve yaşlı bir görünümü ortadan kaldıran bu kürde, nar çekirdeği yağını bir pamuğa sıkarak cildinize uyguluyorsunuz. Sonra parmaklarınızla hafif hafif masaj yaparak gözaltı hariç, tüm yüze ve boyuna yediriyorsunuz.
 
 
kadincakararinca
Başlık: Ceviz, tek başına doktor gibi!
Gönderen: Tuğra - 29 Ocak 2010, 23:32:42

Prof. Dr. Turan Karadeniz yaptığı açıklamada, Türkiye’nin birçok yerinde yaygın bir şekilde yetişen ceviz meyvesinin saymakla bitmeyecek kadar insan sağlığı açısından faydasının bulunduğunu kaydetti. Özellikle ağrı ve sancılı olan yerlere ceviz yağı ile masaj yapılırsa ağrıların hemen gideceğini belirten Prof. Dr. Karadeniz, cevizin kadınların hamilelik döneminde mide bulantısına iyi geleceğini ve kanda zararlı kolesterolün birikmesini önleyerek, yüksek kolesterolü düşürdüğünü ifade etti.

Cevizin damar tıkanıklığında ve şeker hastalığının tedavisinde son derece etkili olduğunu belirten Prof. Dr. Turan Karadeniz, “Ceviz yaprağı kaynatılıp su ile sulandırılıp günde birkaç bardak içilirse şeker hastalığına iyi gelir. Mide ve bağırsak rahatsızlıklarında ağrıların azaltılmasında, taze meyvelerinden hazırlanan reçelden diş eti çekilmesi hastalığının tedavisinde ve vitamin eksikliğinde başarılı olarak kullanılmaktadır” dedi.Ceviz, uyuzdan bile koruyor

Cevizin soğuk algınlığından deri hastalıklarına, mide rahatsızlıklarından halsizliğe kadar birçok hastalığa çare olduğunu dile getiren Prof. Karadeniz şöyle konuştu: “Ceviz, bağırsak kurdunu döker. Taze ceviz bal ile yenirse basura iyi gelir. Ceviz kökünün kabukları zeytinyağı içinde kaynatılarak merhem haline getirilip, basura sürülürse iyi gelir.

Böbrek zafiyetini giderir. Ceviz yenirse çıbanı patlatır. Ceviz kurtları düşürür, kadınların beyaz akıntısı, vajen iltihabı, boğaz apsesi, bademcik iltihabı, deri çıbanları, deri döküntüleri, mide ve bağırsak nezlesi üzerine çok şifalı olmaktadır. El ayak titremesini giderir. Kuvvetten düşene iyi gelir. Midenin çabuk acıkması ve hazmı kolaylaştırmak için yenir.

Mide gazını giderir. Grip ve nezleye iyi gelir. Öksürüğü keser. Sedef hastalığına iyi gelir. Kısık sesi açar, sırt ağrılarına iyi gelir. Sindirim sistemi bozukluğunu giderir. Vücudu soğuktan korumak için yenir. Ceviz öğütülür ve vücuda sürülerek uyuzdan kurtulunur. Vebaya iyi gelir. Zayıf vücudu kuvvetlendirir. Yorgunluğu ve bitkinliği giderir. Zehirlenmelere ve zehre karşı yenir. Zindeleşmeyi sağlar. Yeşil kabuklarının suyu çıkartılır, gargara yapılırsa boğaz ağrılarını giderir, buruna çekilirse kanamayı keser, sivilcelere sürülürse derhal izale eder”
 
Tek başına doktor gibi

Ceviz yaprağının özellikle erkeklerin korkulu rüyası haline gelen saç dökülmelerinde önemli bir önleyici görev görmesinin yanı sıra birçok rahatsızlığa ilaç olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karadeniz, “Yeşil kabuğunun suyu koyulaşıncaya kadar kaynatılıp saçlara sürülürse saç dökülmesini önler, sivilcelere sürülürse iyileştirir. Cevizin yeşil kabuğu rendelenip sirkeyle beraber kaynatılarak saçkıranlı yerlere sürülürse şifa elde edilir. Ceviz yaprağı haşlanır su ile yıkanırsa saç kepeklenmesini önler.

Bir ceviz yaprağı bir fincan su hesabıyla kaynatılıp yemeklerden yarım saat önce içilirse romatizma hastalıklarına ve beze iltihaplarına iyi gelmektedir. Ceviz yaprağı kaynatılıp günde birkaç kez lavaj yapılırsa rahim kanamasını keser. Ceviz yaprağı kaynatılıp elde edilen sıvı içerisinde çatlak eller banyo yaptırılırsa şifa görülür. Ağız kokusuna karşı ceviz yaprağı suyu ile sabahları gargara yapılmalıdır. Kuru kabukları yakılarak külleri bal ile macun yapılır, dişlere sürülürse parlatır.

Sert kabuğu yakılır, elde edilen külleri pudra halinde yaraya konursa yarayı iyileştirir. Cevizin yapraklarından elde edilen Juglon maddesi eczacılıkta kan temizleyici ve kuvvet verici olarak kullanılmaktadır. Ceviz aşerme dönemindeki mide bulantısına iyi gelmektedir. Ceviz meyvesinin içindeki kıkırdak doku kaynatılıp çay gibi içilirse, şeker hastalığına şifalı gelmektedir. Ceviz yaprakları kaynatılıp elde edilen sıvı ile bacaklardaki varis ara sıra badana yapılırsa fayda elde edilir. 20 gram kuru yaprak 1 litre suda kaynatılıp balla tatlandırılarak günde 3–4 bardak içilir. Saç boyamak için 60 gram kuru yaprak 1 litre suda kaynatılıp kullanılır” diye konuştu.
 
Kansızlığı da önlüyor

Şeker hastalarının ve kansızlık problemi yaşayanların kesinlikle ceviz tüketmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Karadeniz, “Şeker hastaları ceviz yaprağını kaynatıp içmeye devam etmelidir. Ceviz yaprağı ve kabukları kaynatılıp balla karıştırılarak içilmeye devam edildiğinde kansızlığa iyi gelmekte, bu çay kanı temizlemekte, kalbi güçlendirmekte, ishali ve dizanteriyi kesmekte, siniri güçlendirmekte, iç kanamaları ve beyaz akıntıyı kesmektedir. Göz iltihabına ceviz yaprağı kaynatılıp bu suyla gözler pansuman yapılmalıdır. Ceviz meyvesi çocukların gelişmesini hızlandırmaktadır. Basur için taze ceviz yenilmelidir. Ceviz beyin için gerekli olan gümüş iyonlarını ihtiva ettiğinden, bebekten yaşlıya kadar herkes için ideal bir meyvedir” şeklinde konuştu.

turankaradeniz.com
Başlık: Hayat kurtaran doğal reçeteler
Gönderen: Tuğra - 04 Şubat 2010, 00:13:08

İçerdiği şifalı maddeler sebebiyle, aşağıda sayılan hafif rahatsızlıklarda etkili sonuç veriyor.

SOĞUK ALGINLIĞI

Yassı bir kabın içine eşit miktarlarda su ve elma sirkesi koyup, buharlaşmaya başlayıncaya kadar ısıtın. Isıttığınız bu kabın üzerine başınızı eğin. Kulak ağrılarında başınızı yanlamasına tutun. Buharın dışarıya kaçmaması için, başınızın üzerini bir havluyla örtün. Sirke buharını burundan derin derin teneffüs edin. Azamî beş dakika buhar teneffüsü yapın. Bu sirke buharı soluması, baş ve kulak ağrılarına, nezle veya burun tıkanıklığına iyi geliyor.

GÖZLER

Gözleriniz, okurken veya bilgisayar monitörü önünde çabuk yoruluyor mu? Açık ışığa karşı hassas mısınız? Her sabah alacağınız elma sirkesi- bal karışımı, size A vitamini ve provitamin takviyesi sağlayacak.

GAZ VE KABIZLIK

Gaz çoğu kez, midenizi bozduğunuzda oluşur. Bağırsaklardaki kuvvetli gaz oluşumu ise sindirim organlarındaki bir arızaya işaret edebilir. Günde birkaç kez içinde iki çay kaşığı elma sirkesi bulunan bir bardak su içiniz. İçinde elma sirkesi ve biraz tuz bulunan ılık ayak banyosundan da iyi sonuçlar elde edilmiştir.

KADIN HASTALIKLARI:

Kadınların belli günlerdeki ağrılarını dindirmek için, sirkeden faydalanabilirsiniz.

HAMİLELİK BULANTISI

Sabahleyin kahvaltıdan biraz önce alınan içinde bir çay kaşığı elma sirkesi bulunan bir bardak su, sabah bulantısını gideriyor.

EKLEM AĞRILARI

Mineral-püresi: Yarım greyrfrut, 1 portakal, 1limon, 2 kereviz sapını küçük küçük doğrayarak 4 bardak su ilâve edip bir saat kaynatın. Daha sonra malzemeyi süzgeçten geçirip 2 çay kaşığı elma sirkesi ve 1 çay kaşığı İngiliz tuzu ilâve edin. Sabah akşam bir yemek kaşığı, bu püreyi bir bardak su ile için.

YAŞLILIK ŞİKAYETLERİ

Kalp ve sinirleri güçlendirmek için düzenli olarak elma sirkesi-bal karışımı alınması tavsiye ediliyor.

BAŞ AĞRISI

Alnınızı ve şakaklarınızı biraz elma sirkesiyle ovarak çoğu kez hafif baş ağrısından kurtulabilirsiniz. Şikâyetler geçmezse, soğuk algınlığı için tavsiye ettiğimiz sirke buhar banyosunu deneyebilirsiniz.

MİDE ŞİKAYETLERİ

Bir kaşık elma sirkesini bir bardak suyla karıştırın. İlk bardağı, 5 dakikada bir çay kaşığı alın. İkinci bardakta dozu ikişer çay kaşığına yükseltin. Üçüncü bardaktan 15 dakikada bir yudum alın.

BAKTERİLERE KARŞI

Bir yemeğin veya bir meşrubatın bakteri taşıyabileceği endişeniz varsa, ihtiyaten içinde iki çay kaşığı elma sirkesi bulunan bir bardak suyu içiniz.

bugün

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: 7 ayrı hastalığa deva 7 şifalı bitki
Gönderen: Tuğra - 10 Şubat 2010, 00:12:33

Geleneksel beslenme başta olmak üzere yaşam şartlarının dayattığı hızlı beslenme alışkanlıkları, kanser, kalp hastalıkları, şişmanlık, kabızlık gibi rahatsızlıklara yol açıyor. Bu hastalıklara yakalanan kişiler, tedavilerini tamamlayıcısı olan şifalı bitkiler

Bitkilerin, hastalıklara karşı korunmada ve beslenmede önemli olduğunu söyleyen Uzman Diyetisyen Canan Uysal, "İnsanlar doğru beslenmediklerinde bir çok hastalıkla karşı karşıya kalabilirler. Bizler de bu konuda doğal yöntemleri de tedavimizin tamamlayıcısı olarak kullanıyoruz" dedi.

SiNDiRiME BiBERiYE

Vücutta yağların yakılmasında yardımcı olan biberiye, sindirim problemlerinde bire birdir. Biberiye aynı zamanda, kas ağrısı, iştah kaybı gibi küçük sindirim problemleri, hafif bulantı ve mide gazı tedavilerinde kullanılır. Biberiye yaprakları, çeşitli maddeler içerir. Biberiye çayı, cilde sürüldüğünde genişlemiş gözenekleri sıkıştırır.

ROMATİZMADA AHUDUDU

Ağaç çileği ve sultan böğürtleni olarak tanınır. Türkiye'de; Ege, Marmara, Karadeniz bölgelerinde yetişir. Kullanılan kısmı, meyve, çiçek ve yapraklarıdır. Meyveler tamamen olgunlaştıkları zaman toplanır. Yaprakları boğaz hastalıklarında gargara için kullanılır. Çiçeklerinden romatizma ve nikris (gut) hastalıklarında faydalanılır. Taze olarak, şeker ve böbrek hastalıklarında perhiz yiyeceği olarak istifade edilir. Halk arasında ishal ve ateşli hastalıklara karşı tavsiye edilir.

YORGUNSANIZ BADEM

Meyvesi ancak çağla halindeyken yenir. Olgunlaştıktan sonra, sert kabukla kaplı olan içi yenir. Hekimlikte kullanılan kısmı da burasıdır. Badem, bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Hamilelerin zayıf düşmemesini sağlar. Sütle içilirse mideyi kuvvetlendirir. Kabızlığı giderir. Baş ağrısı, karaciğer ve böbrek ağrılarını hafifletir.

ALERJİYE KARŞI ÇÖVENOTU

Çiçekleri; pembe, beyaz olup, salkım şeklindedir. Köklerin dövülmesinden çöven elde edilir. İdrar söktürür. Terletir, ateşi düşürür. Vücuda rahatlık verir. Kusturur ve balgam söktürür. Cilt hastalıklarında da faydalanılır. Kökünün temizlenme özelliği vardır. Kaşıntı ve alerjiye iyi gelir.

GÖZALTI KIRIŞIKLIĞI İÇİN

1yumurta sarısı, çeyrek limon suyu, 1 yemek kaşığı zeytin yağını karıştırıp 30 dakika dinlendirin. Bunu temiz bir cilde sürüp 1 saat bekletin. Ardından ılık suyla temizleyin.

MİDE ÜLSERİNE EĞİR OTU

Meyveleri yeşilimsi renktedir. Çiçekleri, siyahımsı-erguvani renklidir. İştahı açar, mide ve bağırsak gazlarını giderir. Mide ekşimesini geçirir. Mide ülserini iyileştirir. İdrar ve adet söktürür. Dişetlerini kuvvetlendirir. Ter söktürür, ateşi düşürür ve ağrıları dindirir. Kusturur, aksırtır. Sinirleri yatıştırır. Sarılık ve nikris tedavisinde de kullanılır.

GÖZ SORUNUNA ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ

Üzüm çekirdeğinde bulunan antioksidan etki, E vitamininden 50, C vitamininden de 20 kat güçlü. Bilim adamları ona 'gençlik besini' diyor. Görme yetisini geliştiriyor. Cildi güzelleştiriyor. Periferal dolaşımı dramatik bir şekilde iyileştiriyor. Santral sinir sistemi dokularını koruyor. Histaminleri (alerji ataklarındaki suçlu) üreten enzimlerin salgılanmasını önlüyor. Eklemlerin, arterlerin, kılcal damarların ve bedenin diğer dokularının esnekliğini korumasına yardımcı oluyor.
 
Bugün
Başlık: Turuncun içinde panzehir gizli!
Gönderen: Tuğra - 13 Şubat 2010, 00:13:38

(http://www.iyilikguzellik.com/images/haber/1372.jpg)

Soğuk kış aylarının sıcak renkli meyvesi turunç, hem havayı hem de vücudu temizliyor...

Turunç, sedefotugiller familyasından; 1-6 metre boyunda, Kış aylarında yaprak dökmeyen bir ağaçtır. Yaprakları parlak ve almaşık dizilişlidir. Çiçekleri beyaz renkli ve güzel kokuludur. Meyvesi küre şeklinde olup, sarı-turuncu renktedir. 8-12 tane dilimi vardır.

Meyvesinin usaresi ekşimsi-acı lezzettedir. Olgunlaşmamış meyvelerinin kabuklarında uçucu yağ, C vitamini, pektin ve hesperidin vardır. Çiçeklerinden turunç çiçeği esansı (Oleum Neroli) çıkarılır.Turunç doğa da olduğu gibi çekirdekten bitip, tabii olarak büyüyen yabanimsi portakalın anaç alt familyasıdır. Belirtildiği gibi  meyvesinin acımsı bir ekşiliği vardır.

Turuncun Diğer İsimleri : Citrus aurantium, Citrus aurantium var. amara, Sour orange, Bigaradier

 Faydaları:

1-Turunç suyu temizlik maddesi olarak kullanılır. Kabuğun iç kısmından reçel yapılır.

2-Turunçtan yapılan şurup, mide yanmalarına karşı faydalıdır. Kalbi kuvvetlendirir, serinletir.

3-İştahı açma özelliğine sahip, aynı zamanda susuzluğu giderir.

4-Safra, ishal ve kusmayı keser. Çarpıntıyı önler, üzüntü ve sıkıntıyı giderir.

5-Turuncun kokusu veba salgınını önler ve havanın temizlenmesini sağlar.

6-Fazla alınmamak kaydı ile şeker hastalığına faydalıdır.

7-Safradan mutevellit kalp çarpıntısını telkin eder. Şerbeti (suyu) içilirse mideyi temizler ve iştah açar.

8-Turuncun çekirdeği, kabuğu, yaprağı ve çiçeği insana hararet verir.

9-Çekirdeğinin panzehir özelliği vardır. İki miskal (yaklaşık) 10 gram turunç çekirdeği dövülüp akrebin iğnelediği yere konulursa ağrının kesilmesine yardımcı olur ve rahatlatır.

10-Turunçtan eğer iki miskal şurup yapılıp içilirse bütün zehirlenmelere karşı yararlı olur.

11-Sarı kabuğun turunç macunu yapılır. Macun kulunç  ağrısına karşı iyi gelir, Şehveti kuvvetlendirir.

Yan etkisi: Turunç suyu sinirlere ve nefes darlığına  iyi sayılmaz. Fazlası  böbrekleri rahatsız edebilir.

şifalıbitkiler
Başlık: Susam
Gönderen: Tuğra - 15 Şubat 2010, 01:04:42
Faydaları say say bitmiyor
 
Astıma iyi gelir, tokluk hissi verir. Taşları eritir, çözer; kan oturmalarını, morartılarını çözer, giderir.

(http://www.iyilikguzellik.com/images/haber/207.jpg)

SUSAM

Açlığın kurtarıcısı simitten aşina olduğumuz susam, tahin pekmezle bizi sevdalısı haline getirmişse de onda bilmediğimiz nice cevherler gizliymiş. İşte susamdaki o cevherler...

Onlar ekseriya yağlı tohumlardır. Bundan dolayı kolayca küflenip, bozulmaz. Bazıları, susam yağının sevdavi yapıdakilerden başkasına etkisi olmadığını söylemişlerdir. Bunlara faydası, ısıtıcı olması ve rutubetlendirmesiyle olur. Susamın bir cinsinin adı arsimondur; kötü bir lezzeti vardır.

ÖZELLİKLERİ

Onun yağından kendisi daha etkilidir.

İÇERİĞİ

Birinci derecenin ortalarında sıcak ve sonlarına doğru rutubetlidir.

YARARLARI

Uyarıca, yumuşatıcı, normal yapıda ısıcıdır. Aynı zamanda, onun yağı ve pişmişi de aynı etkiye sahiptir. Susam gevşeticidir; yağı ağır ve kıvamlıdır; küfleri biraz zararlıdır.

ŞİŞLER

Yangılı şişleri çözer.

YARALAR

Ateş yanığına iyi gelir; yağı içilirse, balgamıve demrevi kaşıntıyı giderir. Özellikle yıkanmış sabr ve zabib (kuru incir veya hurma) ile kullanılırsa, yararlı olur.

GÜZELLİK

Taşları eritir, çözer; kan oturmalarını, morartılarını çözer, giderir. O çatlaklara, sertliklere ve sevdavi yapılara, içilirse veya haricen kullanılırsa, yararlı olur ve özellikle kabukları ayıklanmış susam şişmanlatıcıdır.

O, tüyleri uzatıcıdır; özellikle onun gövdesinin ve yapraklarının öz suyu, tüyler üzerinde etkilidir; ayrıca saç ve kılların yumuşamasını sağlar. Kepeği giderir. Onun yağının pişmişi, kaynatılarak kullanılırsa, saçları korur, kuvvetlendirir, gürleştirir.

GÖRME

Göz üzerine vurulursa, onun şişlerine iyi gelir.

SOLUNUM

Nefes darlığına ve astıma iyi gelir.

ZEHİRLENME

Yılan ve böcek sokmalarına karşı faydalıdır.

BESLENME

Mideye zararlıdır. Bulantı verir, iştihayı çeker ve yiyenlerde çabuk doyma hissi oluşturur. Eğer balla yenirse, zararı olmaz. Doyurucudur. İç organların boşaltımına yardımcı olur. Kavrulmuş susamın yağı besleyicidir; susuzluk yapar; susam, kabuklarıyla birlikte yenirse, vücuttaki sıvıların akışını yavaşlatır.

DIŞARI ATAN ORGANLAR

Kolona iyi gelir. Reglin atılmasında fevkalade etkilidir. Kavrulmuş susam ve keten tohumu birlikte alınırsa, gücü artırır.

(Dr. Yaman SÖNMEZ ve Tarihçi Ahmet ALMAZ hazırladı)
Başlık: Tarçın yağının mucizeleri
Gönderen: Tuğra - 15 Şubat 2010, 23:23:45

Her gün yeni bir sağlık sorunuyla karşılaştığımız dünyamızda doğa, yine bizim yanımızda ve tüm ürünleriyle bu sorunlarla baş etmede bize büyük kolaylık sağlıyor.

(http://www.iyilikguzellik.com/images/haber/1378.jpg)

Mikroplar ve virüslerin gittikçe çoğaldığı dünyamızda anti bakteriyel sabunlar da hayatımızın vazgeçilmez birer parçası haline geliyor.

Ancak bu ürünler, bakterilerin antibiyotiklere karşı dayanıklılık kazanmasını sağladığı için uzmanlar, mikroplarla savaşmada tarçın yağı içerikli temizlik malzemelerini öneriyor.

Son zamanlarda cerrahlar tarafından yapılan bir araştırmada; tarçın yağı içerikli bir solüsyonun, doğal çevrelerde ve özellikle hastanelerde rastlanılan streptococcus ve Staphylococcus bakterilerini öldürdüğü görüldü.

Sonuçlara göre canlı organizmalardaki mikropları önleyen antiseptikler ile tarçın yağı içerikli solüsyon aynı etkiyi yaratıyor.

2008 yılında Fransız bilim adamlarının yaptığı benzer bir araştırmada ise; %10’dan bile daha az ölçüde kullanılan tarçın yağının, antibiyotiğe bağışıklık geliştirmiş bir dizi bakteriyi öldürmede oldukça etkili olduğu gözlemlendi.

Amerikalı bir pediyatrist olan Dr. Lawrence D. Rosen, internette yayınladığı sağlık önerileri sayfasında ev yapımı anti bakteriyel ürünleri öneriyor.

Rosen, “ Tarçın kabuğu, limon yağı ve okaliptüs ekleyerek hazırlanan bu karışım, el temizliği için oldukça etkili. Bu tarif orta çağlarda ölülerin eşyalarını ve mücevherlerini çalan hırsızlar tarafından kullanılırdı ve bu hırsızlar oldukça fazla mikrop ve bakterinin barındığı ortamlarda dolaşmalarına rağmen hiç hasta olmazdı,” diyerek ev yapımı anti bakteriyel ürünlerin ne kadar etkili olduğunu açıklıyor.

Tarçın yağı, bazı nadir durumlarda alerjik reaksiyonlara neden olsa da mikroplara karşı oldukça etkili. Bu karışımı kullanılmadan önce sadece elinizin küçük bir bölümünde uygulayarak cildiniz tepki gösterip göstermediğini ölçtüğünüzde ise aklınızda soru işareti kalmayacaktır.

Her gün yeni bir sağlık sorunuyla karşılaştığımız dünyamızda doğa, yine bizim yanımızda ve tüm ürünleriyle bu sorunlarla baş etmede bize büyük kolaylık sağlıyor.

realage.com.tr 
Başlık: Ak Günlük
Gönderen: Tuğra - 24 Şubat 2010, 20:40:07
(http://www.beslenme.gen.tr/images/akgunluk.jpg)

Akgünlük, tütsü olarak yakılan bir ağacın zamkı, sakızıdır ve genellikle Yemende yetişen bir ağaçtan elde edilir. Akgünlüğün faydası çok, zararı ise yok denecek kadar azdır. Mizacı ise sıcak ve kurudur. Akgünlük, mide ağrısına karşı faydalıdır, ağrı ve sızıyı dağıtır, çürüyen yaralara et bitirir, balgamı kurutur.

Kekikle karıştırılıp çiğnenirse, dil tutulmasına karşı faydalıdır. Tütsüsü vebaya karşı faydalıdır, havayı güzelleştirir, bellek gücünü artırır. Kara üzüm ve fıstık ile karıştırılıp yenirse zekayı açar. Gül reçeline karıştırılarak yenirse, idrarın çoğalmasını sağlar. Hazma yardımcı olur, ağrı ve sızıyı dağıtır. Göz yaralarını temizler. Yaralarda et bitirir.

Zayıf mideyi kuvvetlendirir ve onu ısıtır. Balgamı kurutur, göğüsteki rutûbetleri emer. Göz kararmasını giderir. Habis yaralarının yayılmasını önler. Yalnız başına veya kekik ile çiğnendiği zaman balgamı çeker.Yatağını ıslatanlar için faydalıdır. Dil tutulmasına karşı faydalıdır. Zekayı artırır ve geliştirir. Eğer akgünlük ile tütsü yapılacak olursa, veba hastalığına karşı faydalıdır, ; havanın kokusunu da güzelleştirir.

beslenme.gen.tr
Başlık: Lahana
Gönderen: Tuğra - 16 Mart 2010, 01:20:58
(http://www.taylankumeli.com/images/lahana.jpg)

Brassica adının kökeni tam olarak bilinememektedir. Bazı kaynaklarda bu adın Keltçe lahana demek olan bresic veya brassic sözcüğünden türediği ileri sürülmektedir. Ülkemizde lahana cimete, dahat, dal, dülme, dürme, dürül, dürülgen, feren, gotol, halaza, kelem gibi birçok adla tanınır.

Lahanaya Azerbaycanlılar kalam, Kazaklar kaputsa, Kırgızlar kapusta, Özbekler karam, Tatarlar kabista, Türkmenler kelem, Uygurlar kapuska veya basay demektedir.

Bugün tanıdığımız birçok lahana türünün yabani formu olan Brassica Oleraceae L.’nin anavatanının akdeniz’in batı kıyıları olduğu ileri sürülmektedir.En eski tarım bitkilerinden biridir. B.Oleracea var.Capitata L.beyaz lahana,B.Oleracea var. Acephala D C.kara lahana,B.Oleracea var.Capitula Rubra L.kırmızı lahanadır. Yunanlıların bitkiyi,Batı Akdeniz kıyılarına yayılmaya başladıktan sonra tanıyarak Yunanistan’a getirdikleri sanılmaktadır.

Romalılar MÖ 2.yüzyılda bitkiye tıbbi olarak çok değer veriyor ve lahananın iyi sebze olduğunu düşünüyordu.Dioskorides ve Plinius lahananın olağanüstü bir bitki olduğunu belirtmiş,bitkiyi tedavi maddesi olarak kullanmıştır.Theophrast lahananın 3 türüne yer vermiştir. 16.yüzyılda yaşamış olan ünlü hekim Hieronymus Bock lahana yemiş olan bir insanın idrarının bile tedavi gücü olduğunu yazmıştır.

Tıbbi Nitelikleri : Kan yapıcı,temizleyici,kandaki şekeri düşürücü,çıban tedavi edici,öksürük dindirici,ishal önleyici,solucan düşürücü,yara kapatıcı.

Kullanıldığı Yerler: Akne,bağırsak parazitleri,bitkinlik,zayıflık,bronşit,böcek ısırığı,böbrek,çıban,gut hastalığı ,deri döküntüleri,ezikler,çürükler,iskorbüt,kansızlık,karaciğer,lumbago,öksürük,romatizma,siyatik,şeker hastalığı,soğuk algınlığı,yanıklar,yara

Nelerinden Yararlanılır: Yapraklarından ve yapraklarından preslenen suyundan yararlanılır.

Toplanması ve Saklanması: Sonbaharda tarladan kesilerek toplanan lahana,özel depolarda saklanır.Doğru depolanırsa yenisi hasat edilinceye kadar taze olarak kalır,biyolojik olarak herhangi bir kayba uğramaz.

Kokusu ve Tadı: Kendine özgü bir kokusu vardır. Suyunun tadı yavandır.

Yan Etkileri: Bazı insanlarda gaz yapar.Bu çoğunlukla iyi pişirilmemiş olmasından kaynaklanır.Lahana yedikten sonra rezene,kimyon gibi gaz giderici çay içmek yerinde olur.

Kullanma Biçimleri: İçten ve dıştan uygulanır.

Bitkiden Yararlanma Yöntemleri: Yapraklarının suyundan yararlanılır.Yaprakların topraktan temizlenmesi gerekir.Bu nedenle kısa bir süre ılık suda yıkanır ve iki bez arasında kurutulur.Yaprakları kıyılır veya ezilir.

Su, taze yapraklar preslenerek elde edilir.Preslendikten sonra bekletilmeden içilmelidir,buzdolabında saklanmamalıdır.

Not : Sadece suyu içilerek diyet yapılmamalıdır.

İçindeki Bazı Maddeler : Karbonhidratlar,bitkisel yağ,bitkisel albümin,müsilaj,reçine,şeker,mineral izleri,A,B ve C vitaminleri.Lahana ayrıca anti-ulkus faktörü olarak bilinen ve U vitamini olarak adlandırılan bir madde içerir.Ülseri ve gastriti tedavi eden bu madde 1950 yılında bulunmuştur.100 g lahanada 46 mg kalsiyum,23 mg magnezyum ,46 mg potasyum,45 mg C vitamini vardır.
 
taylankümeli.com

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Kireçlenmenin en etkili ilacı
Gönderen: Tuğra - 19 Mart 2010, 21:08:35

(http://www.iyilikguzellik.com/images/haber/979.jpg)
 
Kist, kanser, kireçlenme hatta alzheimera karşı oldukça yararlı. Baharatları, yiyeceklerinize ve salatanıza karıştırmak gücünüzü artırıyor, bağışıklığınızı güçlendiriyor.

TARÇIN

Doğal bir mikrop düşmanı olan tarçını, her gün çay kaşığının 1/4’ü kadar aldığınızda, kan şekerinizi ve kolesterolünüzü düşürür.

KEKİK

Izgarada pişireceğiniz tavuk, balık veya eti kekikle marine ettiğinizde mentollü ve biraz ekşimsi tadı mükemmel bir lezzet verir. Kekik, birçok sağlık uzmanının listesinde kanserden koruyucu olarak yer alır. Kekik yağı ağız temizliğinde tercih edilebilir.

KİMYON

Kimyon kanser savaşçısıdır. Egzotik lezzetler elde etmek için pilav, tahıl, salatalara ekleyebilir, et yemeklerini marine edebilirsiniz. Eti kalp sağlığını koruyan kimyonla pişirebilirsiniz.

MERCAN KÖŞK

Bir elmadan 42 kat daha fazla antioksidan içeren mercan köşk bitkisini salata, omlet veya favori kurabiyelerinize ekleyebilirsiniz.

ZERDEÇAL

Zerdeçal, kist, kanser, kireçlenme hatta alzheimera karşı oldukça yararlı. Hafızaya iyi gelen zerdeçaldan bir tutam alarak, yaptığınız pilav, yahni veya mercimek gibi yemeklere ekleyebilirsiniz.

iyilikgüzellik
Başlık: Şifalı besinler!
Gönderen: Tuğra - 23 Mart 2010, 21:13:47

Uzm. Diyetisyen Dilara Koçak, sağlıklı bir yaşam için çok önemli olan şifa kaynağı besinlerden altı tanesini sizler için sıraladı...
Dilara Koçak şifa kaynağı besinleri sizler için sıraladı...

1- NANE

Nanenin özellikle sindirimi kolaylaştırıcı ve mideyi rahatlatıcı etkisi vardır. Pankreas, göğüs ve karaciğer tümör gelişimini yavaşlattığını, kolon, deri ve akciğer kanserlerini de önleyici olduğu, yapılan çalışmalarda görülmüştür.

Bulantılara iyi gelir, bu nedenle nane ve limon kaynatılıp içilmesi tavsiye edilir. Anti-mikrobiyal etki gösterir. Manganez, A ve C vitaminin çok iyi bir kaynağıdır.

Aynı zamanda folat, demir, magnezyum, kalsiyum, potasyum, omega 3 yağları ve B2 vitaminlerinden zengindir. Özellikle yoğurda, omlet/ menemene, her türlü meyveye, pişmiş lahana, havuç, bezelyeye çok yakışır.

FERAHLATAN İÇECEKLER

Maden suyu, buzlu çay, limonatayı naneyle tatlandırabilirsiniz.

2- MAYDANOZ

Maydanoz, A vitamini kaynağıdır. Ayrıca C ve K vitamini, demir, potasyum, kükürt, kalsiyum ve magnezyum yönünden de zengindir. Güçlü bir antioksidan kaynağıdır. Diüretik etkisi vardır. Toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar. Posa   içeriği ile ince bağırsaktaki peristaltik hareketleri artırır, kabızlık tedavisinde etkilidir.

Yapılan bazı çalışmalarda adet sancılarının azaltılmasında da etkili olduğu saptanmıştır. Mide ve bağırsaklardaki gaz sıkıntılarını önler.
 
BOL YEŞİLLİ  KISIR

- 1/2  demet maydanoz, 1/2 demet taze nane, 1/2  demet roka, 1/4 demet dereotu, 1 orta boy domates, 2 adet taze soğan, 4 yemek kaşığı haşlanmış iri bulgur, limon, sirke, 1 tatlı kaşığı nar ekşisi

- Maydanoz, nane, roka ve dereotu doğranıp karıştırılır. Üzerine domates ve soğan küçük parçalar halinde kesilerek eklenir. Son olarak daha önceden haşlanmış bulgur, nar ekşisi, limon ve sirke eklenip servis edilir.

3-PORTAKAL

Kış mevsiminin vazgeçilmez meyveleri arasında yer alan portakal özellikle içerdiği zengin C vitamini ile hastalıklara karşı vücudun savunma mekanizmasını kuvvetlendirir. Portakal, C vitamininin yanı sıra B vitamini, potasyum, kalsiyum, magnezyum da içermektedir. İçerdiği yüksek potasyum tansiyonun dengelenmesine yardımcı olur. Bunların dışında da, damarları ve kılcal damarları güçlendirerek kalbin zarar görmesini engeller.

Ayrıca, içerdiği vitaminler ve antioksidanlar sayesinde de, kanın pıhtılaşmasını, mide ve pankreas kanserini engeller ve yaraların da daha çabuk iyileşmesini sağlar. Portakalda bulunan en önemli flavon olan herperidin kandaki kolesterol seviyesini azaltmaktadır.

C VİTAMİNİ DEPOSU

- 1 adet elma, 1 adet portakal, yarım greyfurt,   2 adet havuç sıkılıp içilir.

4-GREYFURT

Mayhoş ve keskin kokusuyla greyfurt, pembe - kırmızı rengini içerdiği likopenden alır. Her ne kadar her mevsim bulunabiliyor olsa da en iyi kış mevsiminde yetişir.

Bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olan C vitaminin mükemmel bir kaynağıdır. Araştırmalar düzenli olarak pembe-kırmızı greyfurt tüketiminin prostat kanseri riskini azalttığını gösteriyor. Bir çalışmada da sarı ve kırmızı renkli greyfurtun LDL kolesterol (kötü huylu) düzeyini; kırmızı greyfurtun ise trigliserit düzeyini düşürdüğü bulunmuştur.

DİKKAT: İlaç kullanırken, greyfurt suyu tüketmek isteyen bireyler, herhangi bir ters etki görmemek için mutlaka doktora danışmalıdır.

5- TARÇIN

Kan şekeri üzerindeki olumlu etkisi birçok araştırmayla kanıtlanmıştır. Ayrıca anti-mikrobiyal besin olarak anılır. Beyin aktivitesini de artırıcı etkisi vardır. Diyet lifinin iyi bir kaynağıdır. Özellikle geleneksel Çin tıbbında, taze zencefille karıştırılmış tarçın, soğuk algınlığı ve gripten koruyucu olarak tüketilmektedir.

Manganezin çok iyi, demir ve kalsiyumun iyi kaynakları arasında yer alır.

Tatlı tadında bir baharat olan   tarçın, özellikle yoğurda, her türlü  meyveye, et yemeklerinden yahniye, sebze yemeklerinden kabak ve tatlı patatese çok yakışır.


TARÇINLI FARKLI TATLAR

- Tavuklu salatanıza, 1/4 çay kaşığı tarçın, bir yemek kaşığı kuru üzüm, bir adet dilimlenmiş kuru kayısı ilave edebilirsiniz.
- Meyve tatlılarının üzerine, kek ve kurabiyelere hazırlama sırasında lezzetlendirmek için tarçın ilave edebilirsiniz. 1 çay kaşığı tarçın, 5 kalori içerir.

6- KEREVİZ

Hipokrat, 2500 yıl önce, “Gergin   sinirlerinizin ilacı kereviz olsun”        demiştir. Maydanozgillerden, kokulu, otsu bir bitkidir. K ve C vitaminin mükemmel bir kaynağıdır. Lif, potasyum, folat, molibden, manganez ve B6 vitaminin çok iyi, ayrıca kalsiyum, magnezyum, triptofan, fosfor, demir, B1, B2 ve A vitaminlerinin de iyi bir kaynağıdır.

120 gram kereviz yaklaşık 20 kalori içerir. Gut, osteoartrit ve romotoid artrit gibi romatizmal hastalıklara karşı koruyucu etki gösterir. Kan basıncını dengeleyici etkisi vardır.

Yapılan çalışmalar diüretik aktivitesiyle ödem atıcı etkisi olduğunu gösteriyor. İçerdiği aktif bileşen olan ‘phthalides’ ile arterler çevresindeki kasları rahatlatır ve damar tıkanıklığını önler.

PORTAKALLI KEREVİZ

- 4 adet halka şeklinde doğranmış kereviz, 1 orta boy halka şeklinde doğranmış kuru soğan, 2 su bardağı taze sıkılmış portakal suyu, 1 yemek kaşığı zeytinyağı, tuz
- Dilimlenmiş soğanlar tencerenin en alt kısmına dizilir. Üzerine halka şeklinde dilimlenmiş kerevizler konur. Üzerine 2 su bardağı portakal suyu dökülür. Az tuz  ve sıvı yağ eklenerek pişirilir.

Milliyet/Cadde
Başlık: Karaciğerinizi 'zerdeçal'la koruyun
Gönderen: Tuğra - 24 Mart 2010, 14:03:56

(http://www.haber3.com/images/news/342016.jpg)

Zerdeçal, karaciğeri korumaya ve sirozu önlemeye yardımcı oluyor

Avusturyalı ve Amerikalı bilim adamları, karaciğer hastalığına yakalanmaları için farelerin genlerini değiştirdi. Bir grup fareye 4-8 hafta süreyle zerdeçal verilirken, diğer grup normal beslenmesine devam etti.

Zerdeçal yiyen farelerin karaciğerindeki hasar ve safra kanalı tıkanmasının önemli oranda azaldığı görüldü. Bilim adamları, bu sonuçların yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesinde faydalı olabileceğini belirtti.

Zencefilgillerden sarı çiçekli, büyük yapraklı, otsu bir bitki olan zerdeçal, Hint safranı olarak da biliniyor. Zerdeçalın ana vatanı Güney Asya.

Haber3
Başlık: Vitamin deposu ve diyabetin ilacı
Gönderen: Tuğra - 05 Nisan 2010, 20:07:19

(http://www.iyilikguzellik.com/images/haber/717.jpg)

A ve C vitaminleri bakımdan oldukça zengin olan bu bitkinin insan sağlığına bir çok faydasının olduğunu belirtiliyor.

Türkiye'nin her yöresinde yetişen ve toprak ayrımı yapmayan ısırgan otunun kan dolaşımını artırma, bağışıklık sistemini güçlendirme, diyabete karşı koruma ve kanı temizleme gibi pek çok özelliğinin bulunduğu bildirildi.

Doğada kendiliğinden yetişen ısırgan otunun, ekim ve mayıs ayları arasında toplanırken, soğuk iklimlerde yaz aylarında da toplanabiliyor.

Kansere de iyi geldiği söylenen ısırgan otu A ve C vitaminleri bakımından oldukça zengin bir bitki. Vücutta serbest radikallerin oluşumunu engelleyen ısırgan otunun, kan dolaşımını artırma, bağışıklık sistemini güçlendirme, diyabete karşı koruma ve kanı temizleme gibi pek çok özelliği bulunuyor.

Köftesi bile yapılabiliyor

Isırgan otunun bir çok çeşit yemeği yapılabiliyor. Bitkinin yaprak ve saplarından çorba, salata, yemek, börek ve köfte yapılabiliyor. Genellikle yemeklerde bitkinin genç dalları ile üst kısımları kullanılırken, yemeklerin yanı sıra kavurmalara da eklenebiliyor.

Isırgan otu, Karadeniz Bölgesi'nde en çok mısır unuyla yapılan lapası tüketilirken, Ege'de böreklerin baş kahramanlarından birisi konumunda. Bazı bölgelerde ise ısırgan otundan çay da yapılıyor.

bugün
Başlık: Nefes darlığına ve sivilceye birebir
Gönderen: Tuğra - 17 Nisan 2010, 12:02:42

(http://www.iyilikguzellik.com/images/haber/324.jpg)
 
Soğuk baş ağrısına, saraya, nefes darlığına, gözyaşı salgılamasına, çapaklanmaya, sivilce arpacık çıkmasına ve göz ağrımasına iyi geliyor.

Avrupa’da 700 yıl tıp hocalığı yapan ünü dillere destan, hekimlerin piri İbn-i Sina’nın 'Tıp Kanunu' kitabından bugüne kadar hiçbir yerde rastlamadığınız çok özel formülleriyle şifa bitkilerin reçeteleri…

PAPATYA

Sarı, beyaz, kırmızı çiçekleri olan bir ottur. Yaprakları ve çiçekleri kurutulur, tablet yapılıp saklanır. Kökü de aynı şekilde toplanıp, saklanır. Galen, papatyanın yumuşatma özelliğinin güle yakın olduğunu, ancak papatyanın sıcak olduğunu ve onun sıcaklığının zeytinyağı gibi normal olduğunu söylemiştir. Papatya, yol kenarlarında, kıraç arazide yetişen bir bitkidir; bahar aylarında toplanır. Birinci derecede sıcak ve kurudur.

PAPATYANIN ŞiFA VERiCi ETKiLERi

YARARLARI: Açıcı ve yumuşatıcı yoğunluğu, çözücü etkisi yanında, hafif çekici özelliği de vardır. Muhtemelen, böyle çekici özelliği olmadan çözücü özelliği olması papatyaya hastır.

ŞiŞLER: Sıcak şişleri teskin eder ve onları soğutur. Çok sert olan şişlikleri yumuşatır, çözer. Eğer suyu içilirse, karnın iç organlarındaki yoğun şişleri yumuşatır, çözer.

HAREKET ORGANLARI: Gerilmiş, sertleşmiş eklemleri rahatlatır ve sinirleri güçlendirir; sinir sistemini takviye eder. O, güç kaybını önleyen ilaçların hepsinden daha etkilidir; çünkü onun sıcaklığı hayvan sıcaklığına benzer.

BAŞ ORGANLARI: Beyini güçlendirir; soğuk baş ağrısına iyi gelir ve beyindeki fazlalık maddelerin çözülüp atılmasını sağlar. Çünkü o, çekmeksizin çözücüdür. Bu ona ait bir özelliktir. Ağızda oluşan aft üzerinde etkilidir.

GÖRME: Gözün fazla gözyaşı salgılamasına, çapaklanmaya, sivilce ve arpacık çıkmasına, göz ağrımasına iyi gelir.

SOLUNUM: Nefes darlığına iyi gelir.

BESLENME ORGANLARI: Saraya iyi gelir.

DIŞARI ATAN ORGANLAR: İdrar söktürür, taşı atar ve özellikle, kırmızı çiçekleri olanın bu etkisi vardır. Papatya, mesanenin soğuk ve sıcak ağrılarına iyi gelir ve regl söktürür. Onun suyunda parlatma etkisi vardır ve placentaya faydalıdır.

HUMMALAR: Onun yağı dört günde bir gelen nöbetleri olan hummaya yararlı olur; hastayı onun yağı ile ovmalıdır. Çok şiddetli olmayan, fakat kronik ateşli hastalıklara iyi gelir. Ayrıca, bağırsaklardaki ve diğer bölgelerdeki ateşli yaralara iyi gelir; onlara merhem şeklinde tatbik edilir.

Dr. Yaman SÖNMEZ- Ahmet ALMAZ

Hekimlerin hükümdarı İbn-i Sina’dan ‘Şifalı Bitkiler’
Başlık: Ülser ve öksürüğün gerçek ilacı
Gönderen: Tuğra - 27 Nisan 2010, 00:39:45

(http://www.iyilikguzellik.com/images/haber/1064.jpg)

Balgam söktürücü ve öksürük kesici. Kabızlığa iyi geliyor, böbrekleri çalıştırdığı için kum ve taş atımını hızlandırıyor.
   
Diyetisyen Özgen Arı, meyan kökünün, ferahlatıcı ve susuzluğu giderici etkisiyle bol miktarda tüketildiğini belirtti.

Meyan kökünün ve bu bitkiden yapılan çayın göğsü yumuşatıcı, balgam söktürücü ve öksürük kesici etkisi bulunduğu, ülser ve kabızlığa iyi geldiği, böbrekleri çalıştırdığı için kum ve taş atımını hızlandırdığı bildirildi. Çukurova Üniversitesi diyetisyeni Özgen Arı, meyan kökü çayının, yaz ayının gelmesiyle ferahlatıcı ve susuzluğu giderici etkisiyle bol miktarda tüketildiğini belirtti.

BRONŞİTE, NEZLEYE

Meyan kökünün pek çok rahatsızlığa iyi gelen yararlı bir bitki olduğunu kaydeden Arı, “Özellikle içerisindeki ilaçların ham maddeleri de olan saponin ve gliserizin sayesinde göğüs hastalıklarında göğsü yumuşatıcı balgam söktürücü etki gösteriyor. Ayrıca, bronşit, nezle ve grip gibi solunum yolu hastalıklarında ve boğaz ağrılarında rahatlatıcı olarak tavsiye ediliyor’’ dedi.

Arı, meyanın sindirim sistemine de yararlı olduğunu belirterek, ‘’Mide yanması, gastrit ve ülserin önlenmesinde etkili oluyor. Spazm çözücü etkisi de biliniyor. Ayrıca, böbrekleri çalıştırdığı için böbrek taşlarını ve kumunu düşürücü etkisi olduğu belirtiliyor’’ diye konuştu.

TİRYAKİLİK YAPABİLİR!

Fazla miktarda tüketilmesi halinde tiryakilik yapabileceğini belirten Arı, ‘’Ayrıca, meyan kökünün tansiyon düşürücü etkisi olduğundan tansiyon ve kalp hastaları dikkatli olmalı. Ayrıca, bu bitkinin bazı ilaçlarla etkileşimi var. Örneğin, kanı sulandırdığı için kan pıhtılaşmasını önleyen ilaçların etkisini artırabiliyor’’ dedi.

bugün

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
Başlık: Bu bitkinin çayı tam bir ilaç...
Gönderen: Tuğra - 28 Nisan 2010, 11:01:27

(http://www.iyilikguzellik.com/images/haber/960.jpg)

Mide ve bağırsak gazlarını giderir ve idrar söktürür...

Mide ve bağırsak gazlarını gideren ve idrar söktüren dereotunun fayda listesi hayli kabarık. Özellikle uyku problemlerini düzenlemekte rahatlatıcı etkisi var. Bunun yanı sıra dereotunun hazmı kolaylaştırdığı, mideyi rahatlattığı ve sinirleri güçlendirdiği bilinmektedir. Yapılan çalışmalar kan basıncını ve kolesterolü düşürdüğünü göstermektedir.

10 DAKİKA DEMLEYİN

1 demet dereotunu kaynamakta olan suya atarak 2-3 dakika kaynatın. On dakika kadar çayın demlenmesini bekledikten sonra tüketin.

iyilikguzellik
Başlık: Ynt: Şifalı Bitki Tarifleri
Gönderen: alkann - 18 Aralık 2020, 01:50:41
verdiğiniz değerli bilgiler için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. (https://urfayoresi.com/product-category/baharatlar/) Baharlat gerçekten şifa kaynağı