Son İletiler

Sayfa: [1] 2 3 ... 10
1
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: Togika Dün, 22:35:24 »
Bu dünya bir gölge gibidir. Âhiret yolunda yürünmeli, Hak Teâlâ'nın (cc) emirlerini tutmalıdır. Cehennemin yolunda gidip şeytanın sözünü tutanlarda bu yaptıklarından sonra en ziyade kendileri pişman olacaklardır.
Cennetin yolu,malını kendinden, evinden, ailenden, çoluk-çocuğundan kısıp fakirlere vermededir. Cehennemin yolu da malı,kendine, evine, ailene, çoluk-çocuğuna harcedip fakirlerden kısmandır.
Hasan ve Hüseyin (ra) Efendilerimiz mallarını kendi nefislerinden keserek fakirlere verirlerdi, fakirlere yedirirlerdi. Gün olurdu ki kendileri 3 gün bir şey bulup ta yiyemezlerdi.
Peygamber Efendimiz (sav) vefat ettikten sonra ashabtan Zûbeyr (ra) Âişe (r.anh) validemize yirmi bin dirhem gümüş getirdi. Âişe (r.anh) validemiz de o yirmi bin dirhem gümüşün tamamını fakirlere uaştırdı. Akşam olduğunda Âişe (r.anh) validemiz cariyesine buyurdular ki:
- Bir yiyecek var mı, oruçluyum?
Cariye:
- Bir kaç zeytin vardır, buyurdu.
Önüne getirdi ve Âişe (r.anh) validemize dönüp dedi ki:
- O gümüş akçaları paylaştırdın. Bana bir iki akça vermedin. Eğer  bana bir miktarını verse idin şimdi çarşı pazardan birşeyler alır sana yiyecek iftarlık hazırlardım.
Âişe (r.anh) validemiz bunun üzerine buyurdu:
- Beni cimrileştirme. Allah-u Teâlâ'nın (cc) düşmanı enbiyanın ve evliyanın en büyük düşmanı melâmet ve cimriliktir. Para, pul bunlar en büyük düşmandır. O bana geldi. Kendime düşman olan şeyi acele tarafından elimden çıkardım. Mal-mülk düşman olduğu için, ben korkmadan bir an önce onu elimden çıkardım. Sana bir miktar vermeyi unutmama sebep korkmuş olmamdır. 
Bu kıssa hadis kitaplarında mevcuttur. ( İhyâ-i Ulûm'id-Din Zekât bahsine bak. )
2
İSLAM-GENEL / Ynt: Ölmeden önceki son söz ne olmalıdır?
« Son İleti Gönderen: Kendinibulanadam Dün, 19:20:35 »
Ölmeden önceki son söz lâ ilâhe illAllah diyerek ölmenin cennete girdirdiğini biliyoruz. Peki dünyada yaşarken nelere dikkat etmeliyiz. Işte bu sorunu cevaplayan kuran emri olan 54 farz. Aşağıdaki mesajda bulabilirsiniz.
54 FARZ
1-Allah teala'yı bir bilip daima O'nu zikretmek.
2-Helalından giyinmek.
3-Abdest almak.
4-Beş vakit namaz kılmak.
5-Cünüplükten yıkanmak.
6-Rızık için Allah'a güvenmek.
7-Helalından yemek ve içmek.
8-Kanaaat etmek.
9-Allah'a güvenmek.
10-Cenabı Hakk'ın hükmüne razı olmak.
11-Nimete karşı şükretmek.
12-Belaya karşı sabretmek.
13-Günahlara karşı tevbe etmek.
14-İhlas üzere ibadet etmek.
15-Şeytanı düşman bilmek.
16-Her şeyde Kur'an'ı düstur etmek.
17-Ölüme hazırlanmak.
18-Her işi Allah için yapmak.
19-İyiliği emredip kötülükten men etmek.
20-Gıybet etmemek.
21-Anneye babaya iyilik etmek.
22-Akrabaları ziyaret etmek.
23-Emanete hıyanet etmemek.
24-Edep çerçevesi içinde olmayan şakayı terketmek.
25-Allah ve Resulüne itaat etmek.
26-Günahlardan sakınıp ibadet etmek.
27-Allah Teala'dan korkmak.
28-Kainata ibret nazarı ile bakmak.
29-Düşünmek ve tedbirli olmak.
30-Dili kötü sözlerden korumak.
31-Kötü işlerden sakınmak.
32-Kimseyle alay etmemek.
33-Herhalde dosdoğru olmak.
34-Dünyaya meyli terketmek.
35-Büyü yapmamak.
36-Terazi ve tartılarda hıyanet etmemek.
37-Hakk'ın gazabından emin olmamak.
38-Bir günlük nafakası olmayana sa-daka vermek.
39-Hakk'ın rahmetinden ümit kesmemek.
40-Nefsi emmareye tabi olmamak.
41-Hakk'tan gelenin devlet olduğuna şükretmek.
42-Helalından rızık talep etmek.
43-Zekat vermek.
44-Aybaşı halinde bulunan eşiyle cinsel ilişkide bulunmamak.
45-Bütün masiyetlerden kalbi temiz tutmak.
46-Yetim malı yememek.
47-Kibirlenmemek.
48-Livatadan hazer etmek.
49-Beş vakit namazı devamlı kılmak.
50-Zulümle halkın malını yememek.
51-Allah'a şirk koşmamak.
52-Zinadan sakınmak.
53-Yalan yere yemin etmemek.
54-Verileni başa kakmamak.
3
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: Togika 28 Mayıs 2024, 22:31:56 »
Azizim! sana cimrilik ile fakirlerden yardım elini çektiren bil ki mutlak şeytan ve nefsindir. Şeytanın her yerde ve her zamanda daima âdeti budur. Bir kimse fakire bir şey verecek olsa şeytan bırakmaz, men'eder ve der ki:
- Malını yok yere çürütme. Kimseye verme. Belki işin sonunda sen kötürüm ve muhtaç olacaksın. Sonra o zaman bakalım sana veren olacak mı? O zaman o malın sana çok lâzım olacak. 
İşte şeytan telkinâtı daima böyledir. Bu telkinâtlar sana şeytan tarfından değil de insan tarafından yapılacak olursa bil ki o kimse insan suretindeki şeytandır. Zira Allah-u Teâlâ (cc) buyurur ki:
- Sen yardımda bulunacağın sırada sana fakir düşeceğini ilka eden, sana yoksulluğunu gözünün önüne getiren şeytandır. Sen onun sözünü tutma. Ben seni afvolunmana kılavuzlarım. Sözümü tut.
Niteki Kuran-ı Kerim'de buyurulur:
- Şeytan, sizi, fakir olacaksınız diye korkutur. Size cimrilik ve sadaka vermemekle emreder. Allah (cc) ise lûtfundan bir mağfiret ve bol nimet vaad ediyor. Allah'ın (cc) kudreti geniştir. Her şeyi kemâliyle bilendir.>> ( El- Bakara sûresi, 268 )
4
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: Togika 27 Mayıs 2024, 18:07:54 »
Azizim! Şimdi sen dünyayı sevmem diyorsun amma bu iddiada doğruluğun, dünyadan kaçman, onda bulununlara ehemmiyet vermemenle sabit olur. Dünyayı sevmeyenler ondan kaçtılar. Âdet şudur ki insan sevmediğinden kaçar. Gece gündüz dünya ile meşgul olanın hâlinden dünyayı sevdiği anlaşılır. Dünyayı maksûd edinip istersen, malûm olur ki sevilen istenir. Sevilmeyen istenmez.
 Ey biçâre! Fakire bir şey verdiğin, ona para ve mal yardımında bulunduğunda sanki canından ve teninden et kesip de veriyormuş gibi istemeye istemeye yaparsın. Öyle verirsin ki, verdiğin şey ne sana yarar bir şeydir ne de o verdiğin kimseye... En fazla, ihsan ve yardımın yüz dirhem, yahut elli. Fakat kendi nefsin için on binleri, yirmi binleri harcarsın. Bu tasarruf  nefsine hoş gelir. Hoşuna giden yerlere malını saçar savurursun. Bil ki bu türlü mal, salih mal değildir. Zira salih malın hak yoluna sarf olunması gerekirdi. İbrahim Halilullahın (as) malı salih mal idi, zira kendisi abâ giyerdi, akçaların binlercesini fakir fukaraya verirdi. Kendi arpa ekmeği yer, fakirlere türlü türlü ni'metler ihsan ve ikram ederdi. Halbuki senin fakirlere yedirdiğin, senin önünden arta kalandır. Şimdiki zamanın zenginleri bir çekirdeği iki fakire verirler. Kendileri için pişirilen yiyeceklerin kokusundan fakirlerin aklı gider. Ağzının suyu akar. Bu yiyeceklerden fakirlere bir lokma bile tattırmazlar. Amma lafa gelince << Sulehâdan, yâni sailh kimselerdeniz >> derler. Kendilerinin bahil ve cimriler sınıfından olduğunu hiç bilmezler. Akıllarına bile getirmezler. Hattâ akıllarına bu hususun gelmesine bile tahammüleri azdır. Efendimiz (sav) fakirlere para verdiği zaman o altın veya gümüş parayı yıkar ondan sonra verirdi. Hatta misk ile kokulardı.
Hatta:
<< Fukara eli Allah-u Teâlâ'nın (cc) Kudret elidir.<< buyurmuşlardır.

5
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: Togika 25 Mayıs 2024, 20:28:51 »
Hikaye
Bir gün Ömer (ra) Peygamber Efendimizin (sav) yanına vardı. Gördü ki Efendimiz (sav) bir hasır üzerinde yatmakta ve mûbarek teni hasırdan üzerinde izler taşımaktadır. Efendimizin teninde hasırın iz yaptığını görünce Hazret-i Ömer (ra) ağladı.
Efendimiz Hz. Ömer'e sordu:
- Niçin ağlarsın yâ Ömer (ra) ?
Hz. Ömer (ra) buyurdu ki:
-Niçin ağlamayayım yâ Resûlullah? Kisra ile Kayser bunca ni'metler içinde, kalın döşeklerde garkolup yatarlar. Onlar Allah'ın (cc) düşmanlarıdır. Sen Allah'ın (cc) Habibi iken mûbarek tenin hasır iziyle yol yol olmuş. Altına abadan bir döşek alsan olmaz mı yâ Resûlullah (sav)?
Efendimiz (sav):
- Yâ Ömer (ra)! Onlar öyle kavimdirler ki ahiretin hoşluğunu istemeyip dünyanın rahatlığını isterler, tercih ederler. Biz ise öyle bir kavimiz ki dünya rahatlığını terk ile âhiret rahatlığını tercih eder isteriz.Yâ Ömer (ra) bu dünya âhirete nisbetle şuna benzer ki, bir kimse denize serçe parmağını soksa o serçe parmakla ne kadar su ve yaşlık mevcut olursa olsun sıcak bir yaz gününde kısa bir zamanda o yaşlık buhar olup uçar gider. Dünyanın var olması serçe parmaktaki su gibidir. Bel bağlamaya gelmez. Bu dünyanın bunun gibi olan hayâline aldanan kimseye yazıklar olsun yâ Ömer (ra)! Bu dünyayı hoşluk ile geçirenin âhirette nasibi olmaz. Bu dünyayı zahmet ile geçiren ise âhiretini rahat ve huzur içinde geçirir.>>
6
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: Togika 24 Mayıs 2024, 22:34:35 »
Ey aziz kardeşim! Sen de hakiki ümmet isen o Habibin yürüdüğü yoldan yürü. Efendimiz cihana aldanmadı. Sen ne oluyorsun ki bu dünyayı istersin ve ona aldanmaya doğru gidersin. Gel himmedinin kanadını aç ve iki cihandan öte uç. Hakkın cemâlini görmek için can gözünü aç. Allah'ın (cc) didârını görmeye âşık, Hakka talip isen sana evvela lâzım olan husus odur ki: Allah'dan (cc) korkmalısın. Korku insanı doğruluğa sevkeder. Şevke alıştırır. Şevk de aşka teşvikcidir. Aşk da insanı Allah'a (cc) ulaştırır.
Nitekim Şeyh Zunnûn'u Mısri (ks)'ya sordular:
- Allah-u Teâlâ'ya ne ile ulaştın?
cevap verip dedi ki:
- Korku ile hasta oldum. Şevkle yandım, aşkla öldüm. Allah-u Teâlâ (cc) ile dirildim, sonra bu mertebeye eriştim. Kişiye korku şart imiş. Kendine korkuyu âdet edinmek gerekmiş. Zira insanda korku olmayınca dünyayı terk edemez.
Hak Teâlâ (cc) Kuran-ı Kerim'inde şöyle buyurur:
[/b]<< Muhakkak ki, takva sahibi olanlar ( her türlü kederden) emin bir yerdedirler.>>[/b]( Ed- Duhan sûresi, 51)
Korku bir kaç mertebedir.
Peygamberlerin korkusu ve ahiret korkusu gibi... Bu hususta ileride izahat yapılacaktır. Peygamberler, evliyalar, dünyadan kaçarlar ve dünya onları üzerdi. Dünya onların hiç hoşlarına gitmezdi.
7
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: Togika 22 Mayıs 2024, 22:30:42 »
Böylece huzurundan dünyayı kovdu. Yine Efendimiz (sav) demiştir ki:
- Bu hususta söyleyeceklerimi hep söylersem söz uzar. Maksadım dünyanın zemmedildiğini bildirmektir. Dedikten sonra uçmağa niyetlendi. Bu esnada Allah-u Teâlâ (cc) Efendimize (sav) nazar edip buyurdu ki:
- Uçmak senin âşıkındır, seni sevenlerin yeridir.
Efendimiz (sav) buyurdu ki:
- Yâ Rabbi (cc)! Ben cennete değil sana muhtacım. Benim arzum senin hazretindir. Ben seni görmek isterim. O gözü ben seni görmek için saklar dururum. Senin tecelliyâtını görmek için. Onu uçmağa baktırmak için saklamadım.
Bunun üzerine Hak Teâlâ (cc) buyurdu ki:
- Ey Habibim! Kuş kanadıyla, er olanlar da himmetiyle ermek istediklerine ererler. Eğer sen uçmağa aldansa idin onunla kalırdın.
Uçmağa aldanmadığın ve dünyaya meyl etmediğin için sen benim didârıma lâyıksın.>>
8
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: Togika 21 Mayıs 2024, 22:57:50 »
İşte Efendimiz (sav)'in ashabı bölyesine Allah-u Teâlâ'dan (cc) korkarlar ve utanırlardı. Sen ise keseleri paracıklarla doldurmakla meşgulsûn. Paracıkların muhabbetiyle gönlünü öldürürsün. Sende din derdi ve din gayreti hiç mi yok ? İnsanın Allah-u Teâlâ'dan (cc) korkusu ne derece ise dinden nasibi de o derecedir.
Efendimizi (sav) Allah-u Teâlâ (cc) mi'raca çağırdı. Uçmağı (cenneti) donatarak huriler, rıdvanlarla yanına getirdi. Dünyayı da bütün süs ve pûsleriyle donatıp sol yanına getirdi. İki cihanın fahri, Hak Teâlâ'nın (cc) habibi ve bütün peygamberlerin sultanı Mustafa (sav), ikisine de asla bakmadı. Lâkin dünyaya dedi ki:
- Ey hileci, vefasız, acı tatlı şeyler gösteren, buğdayı gösterip kepek satan ve ey düşmanla dostu bir tutucu, ey ahdinde durmayan, velileri aldatan, kâfirleri ayaklar altında sürükleten! Benim kardeşlerim ve ümmetlerim sana gönüllerini kaptırdılar. Lâkin üç talak ile seni boşamakta gecikmediler. Ben seni istemedim. Seninle nikah dahi kıymadım ki seni boşayayım. Yürü git, yanıma gelme, gözüme gözükme. Beni ve benim yolumda gidenleri sen kendine uyduramazsın. Benim gerçek ümmetlerim sana asla boyun eğip aldanmazlar.         
9
İSLAM-GENEL / Ölmeden önceki son söz ne olmalıdır?
« Son İleti Gönderen: Kendinibulanadam 18 Mayıs 2024, 00:36:46 »
Mu’âz radıyAllahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kimin son sözü, “Allah’tan başka ilah yoktur” (Lâ ilâhe illAllah) cümlesi olursa, o kişi cennete girer.” (Ebû Dâvûd, Cenâiz 20; Hâkim, el-Müstedrek, I, 351)

Ebû Sa’îd el-Hudrî radıyAllahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Ölmek üzere olanlarınıza Lâ ilâhe illAllah demeyi telkin ediniz!” (Müslim, Cenâiz 1, 2.Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 16; Tirmizî, Cenâiz 7; Nesâî, Cenâiz 4; İbni Mâce, Cenâiz 3)
10
MEDRESE SALONU / Exciting prizes await! Enter now.
« Son İleti Gönderen: ibrahmet 15 Mayıs 2024, 18:56:52 »
Sayfa: [1] 2 3 ... 10