Son İletiler

Sayfa: [1] 2 3 ... 10
1
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: Togika Bugün, 16:57:56 »
Hasan-ı Basri ( r.a)
- Bir gün yolda giderken Râbia Hatun'a rastladım ve kendisine sataştım. Dikkat ettim ki avuçlarını yummuş yoluna devam etmektedir. Kendisine: << Yâ âhiret hatunu ! Bu avuçlarındaki nedir ? >> dedim. Râbia hatun dedi ki: << İki akçaya ipliğimi sattım. Onun parasını iki avucuma aldım giderim.>>
Hasan-ı Basri dedi ki:
Yâ âhiret hatunu ! Onların ikisini bir avucuna alsan da öbür eline de bir tesbih alarak Allah Allah (cc) diyerek yoluna devam etsen daha iyi olmaz mı ?>>
Râbia hatun buyurdu ki:
<< Yâ Şeyh ! Bunların ikisi bir araya gelince fitne çıkarırlar. Kişiye Allah'ı (cc) unuttururlar. Bu sebeple ikisini bir araya getirmekten korkarım. Gönlüme yük ve tasa olmalarından korkuyorum. Bunların ikisi bir araya gelirse gönlümden Allah'ın muhabbetini çıkarırlar. Bana fitne ve hile yaparlar.  Bu sebepten ben bunların ikisini bir araya getirmem.>>
2
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: Togika 06 Mayıs 2024, 19:47:21 »
Aman kardeşim, buna istidrâç derler. Böyle şeyler insanı Allah-u Teâlâ'nın (cc) cezasına ve gadabına çarptırır. Firavun istidrâca inandı. Dünyaya hırsla bağlandı. Bu istidrâç sebebiyle tanrılık davasına kalkıştı. Allah-u Teâlânın (cc) düşmanı enbiyanın, evliyanın, hatta kâfirlerin de düşmanıdır. Zira istidrâca tâbi tutulan, yâni derece derece helake yaklaştırılan kimse, imansız olarak âhirete gönderilir.
Dünya denilen şey bir ağulu yılandır. Kendisine yaklaşını sokar, helak eder. Akıllı kimseler, bu dünyanın azından da çoğundan da kendilerini çektiler. Onların nazarında dünya ile meşguliyet o zehirli yılan ile meşguliyet gibidir! Yılanın insanın koynuna giripte ona zarar vermemesi nâdirattandır. Bunun tek kurtuluş çaresi panzehir olan tiryak'ı yanında bulundurmaktır. Soktuğu anda o tiryakı tatbik etmek gerektir. Bunun ilacı bundan başkası değildir.
Dünya bizim üzerimize gelip kendi muhabbetini gönlümüze yerleştirmek istedikçe elimizde bulunan dünya malını fakire fukaraya vemeliyiz. Onların ikisini yâni dünya malı ile mal sevgisini kat'ıyyen bir arada bulundurmamalıyız.
3
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: Togika 04 Mayıs 2024, 23:01:50 »
İmam-ı Gazâli buyurur ki:
- Her nefs için nefs-i emmârede bir kibir ve böbürlenme mevzu-u bahistir, bu gizlidir. Lâkin Firavun onu izhâr etti, ortaya çıkarıverdi.
Kibri ve böbürlenmeyi terketmek gerektir. Kibirlenmenin sonu cehennemdir.
Nitekim Hak Teâlâ (cc) bir hadis-i  kudside buyurur ki:
<< Kibir benim abâmdır. Azamet benim izârım'dır. Kim ki Onları benden almaya çalışırsa onu ateşe sokarım.>>
Firavun kibir ve gururu sebebiyle 72 bin erkek çocuğu << Musa (as) olabilir >> zannıyla öldürttü. Sakalı 8 karış ve yeşil idi. Yüzü ise bir karıştı ( Yâni kalbi gibi manzarası da kerihdi. )
Mısır'da nil nehri, onun emriyle araziler üzerine akar zan-nında idi. Nitekim: << Ey kavmim ! Mısırın mülkü saltanat ile şu altımda akan nehirler benim değil mi ?>> ( El- Zuhruf sûresi, ayet 51 ) diye bağırdı.
4
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: ihvan23@hotmail.com 26 Nisan 2024, 11:27:12 »
şükran....
5
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: Togika 25 Nisan 2024, 22:06:17 »
Tanrılık dâvası güdenlerin hallerini sana anlatayım.
İran hükümdarlarına Kisrâ denildiği gibi Mısır hükümdarlarına da Firavun denilir. Kâbus isminde birisi Mısır'a Firavun olmuştu. İlk Firavun  pazarlarda karpuz satan bir cimri idi. Karpuzu dilim dilim yapar ve satardı.
- Bir dilimi, bir paraya , diye bağırırdı. Karpuzların çekirdeği ile damları doldurmuştu. O senelerde nedense bir kaç yıl Mısır'da karpuz yetişmedi. Bir kaşık karpuz çekirdeği altından kıymetli hale geldi. Bu sebeple Kâbus, çok mal- mülk sahibi oldu. Bu mal sebebiyle de Mısır'da sultan oldu... Dört yüz yıl yaşadı. Bir köşk yaptı, çok yüksek olan köşküne atıyla çıkar inerdi. Çıkarken ön ayakları kısalır, inerken uzanırdı. Bu durumu görünce şaşırarak haykırdı :
<< Ben sizin için kendimden başka bir ilâh bilmiyorum.>> ( El Kasas sûresi, 38 )
Çok öğünürdü, sağa sola caka satardı. Kırk yıl geçtikten sonra : << Ben sizin en yüce ilâhınızım >> ( En Nâziât sûresi,24 )
dedi.
Allah-u Teâlâ'nın lûtf u keremi sonsuzdur. Eğer Firavun: << Ben sizin en yüce rabbinizim >> demeyip de yerine bir defa : << En yüce Allah (cc), her türlü noksanlıktan mûnezzehdir >> manasına gelen << Sübhâne rabbiyel a'lâ >> deseydi izzetim hakkı için o'nun bütün günahlarını ve hatalarını afvedip o'nu cennetime koyardım >> buyuran Hak Teâlâ'dır(cc).


6
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: Togika 24 Nisan 2024, 17:29:17 »
Dünyayı seven dünyanın eline düşer ve onun elinden kendini kurtaramaz. Bu sebepten denilmiştir ki :
<< Dünya sevgisi bütün kötülüklerin anasıdır ve başıdır. >>
Allah dostları, dünyanın her şey'ine lâkayd kaldılar. Aldırış etmediler. Dünyaya kendini verenlerle sohbet dahi etmediler. Arkadaş da olmadılar, zira dünya ve dünyaya gönlünü kaptıranlarla arkadaş olmak cehennem ateşiyle dost olmak gibidir. Ateşten nasıl sakınılırsa dünyadan ve ehl-i dünyadan da öyle sakınmalıdır. Ateşin bir kıvılcımı nasıl bir şehri yakar, yıkar harabeye çevirirse dünya muhabbeti de gönülleri yakar yıkar. Muhabbet şehrini fesada uğratır, iman nurunu söndürür. Dünyayı ve dünyalığı avucunda toplayanların biri de Karun idi. Nereye ve hangi yerin dibine geçtiğini işittin. Bunlardan biri de Firavun idi. O da denize gark oldu, dibini boyladı. Hem de ordusuyla beraber.
7
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: Togika 23 Nisan 2024, 19:36:43 »
Efendimiz (sav) buyururlar ki;
>>Salih olan mal, salih bir kimse için ne güzeldir.<<
Mal mâhza hayırlı değildir. Hayra sarfolan hayırlı, şerre sarfolan da şerlidir.
Şöhret ve oyunlara, şehvetlere, rüşvetlere sarfolunan paralar, fakir ve fukaradan esirgenen mal-mülk şerli maldır. Sahibini cehenneme yaklaştırır. Hayırlı mal, sahibini cennete götüren ve yaklaştıran maldır.
İnsan olur merdivenle kuyuya iner, insan olur merdivenle köşklere saraylara yükselir, çıkar.
Mescidlere, köprülere, açları doyurmaya, donatmaya, borçluları borcundan kurtarmaya sarfolunan paralar da hayırlı ve salih maldır. Sahibini yüce mertebelere eriştirir.
Mal derin bir suya, insan da gemiye benzer. Gemi suyun üstünde durdukça su ne derece çok olursa olsun bir zararı olmaz. Gemi selâmette kalır. Gemi her tarafa gider, maksadına erişir. Lâkin içine su girerse gemi dolar ve derhal batar, balıklara ve deniz canavarlarına azık olur.
Bu dünya da insanın dışında olursa zarar vermez. Böyle kimselerin dünya ve dünya malı dışında olduğu için fakire verir, ihsanda bulunur. Âhirette yüksek mertebelere erişirler. 
Lâkin dünya malı gönüle girer, sevgisini gönüle bırakırsa, sahibini bir tehlikeye uğratsa gerektir. Firavun, Şeddad, Karun ve Takyanus gibi niceleri dünyayı sevdiler. Bütün meşguliyetleri dünya oldu, âhireti unuttular. Dünyadan imansız gittiler.



8
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: Togika 23 Nisan 2024, 01:52:32 »
Hikaye:
Bir gün İbrahim (as)'ın kapısına bir derviş geldi >> Allah (cc)<< dedi. Hz. İbrahim (as) kalkıp o dervişe bir şeyler verdi. Sonra İbrahim Halilullah'ın (as) komşusunun kapısını çaldı ve >> Allah (cc) << dedi.
İbrahim Halilullah (as) bunun üzerine dedi ki:
- Keşke evimin arka tarafında da kapım olsaydı! Dilenci oradan da gelirdi, kendisine bir şeyler daha verirdim.
Evinin arka tarafından da kapı açmasına bu hâdise sebep oldu.
Senin de evin ve evinin önünde kapıcı vardır. Dilenci gelip de beni rahatsız etmesin, malımı, paramı istemesin diye sakın aklından geçirme. Bi çâre aklını başına al. Bu dünyada iken verebildiğin kadar vermeye bak... Zira bugün fırsat elde iken ahirete gönderir, yatırım yaparsak sonunda rahatlığa biz kavuşuruz. Yoksa sen öldükten sonra malın mülkün mirasçılara kalır, mal senden alınır. Pişmanlık fayda vermez.
9
ŞİİR / Ynt: Gakgoşlar diyarı
« Son İleti Gönderen: ihvan23@hotmail.com 17 Nisan 2024, 13:22:35 »
  ECDADIM   


   Şu Cihanda Ecdadım
   Ne çileler çekmişler
   Yaymak için İSLAM’ı
   Okyanuslar aşmışlar


   Tevhid li Sancağını
   Altı yüz elli yıl taşımışlar
   Medeniyet ocağını
   Frenklere öğretmişler.


   Mümkin mi hizmetlerini
   Gece gündüz anlatsak
   Ezelden ebede kadar
   Yollarında yürüsek.

   Tek dileğim MEVLA dan
   Onlara layık olmak
   HER İKİ CİHANDA
   Beraberce yürümek.

   Mersin.1988.(ihvan)
10
ŞİİR / Ynt: Gakgoşlar diyarı
« Son İleti Gönderen: ihvan23@hotmail.com 17 Nisan 2024, 13:17:25 »

Yetmis dokuz ili gezdim dolastim.
Zaman oldu çok söhrete ulastim.
Çok yerlerde çok islere bulastim.
Vatanin elleri çok güzel amma
Gakgoslar diyari Elaziz basga.

Bir yanimda Malatya bir yanimda Mus
Tunceli elinde sanayi yokmus
Diyarbakir da cigerler çokmus
Vatanin elleri çok güzel amma
Gakgoslar diyari Elaziz basga.

Kuzeyinde Erzincan'la Sivas var
Ölü çikan hanelerde çok yas var
Er oglu erlerden insanda has var
Vatanin elleri çok güzel amma
Gakgoslar diyari Elaziz basga.

Kulak ver arkadas gelen su sese
Arap baba dene büyük nefese
Kurmuslar bir ilim dolu medrese
Vatanin elleri çok güzel amma
Gakgoslar diyari Elaziz basga.

Ne deynek vururlar kula, ne çali
Bazan kar yagdirir bazenden dolu
Seyhiyle meshur o bizim Palu
Vatanin elleri çok güzel amma
Gakgoslar diyari Elaziz basga.

Cip köyünde canlar can katar cana
Âraf verir, hayat verir insana
Canim kurban cerayanli Keban'a
Vatanin elleri çok güzel amma
Gakgoslar diyari Elaziz basga.

Burada ögrendim ilimi fenni
Burada çok yetismez çakir dikeni
Bir tepede gittim gördüm Maden'i
Vatanin elleri çok güzel amma
Gakgoslar diyari Elaziz basga.

Burada ki insanlar çekti çok çile
Ancak çileleri düsmedi dile
Ayri deger versin Devlet Baskil'e
Vatanin elleri çok güzel amma
Gakgoslar diyari Elaziz basga.

Gel arkadas gitme öyle uzaga
Burda düsmen ask denen o tuzaga
Selam yolla burdan ayrilan Çemisgezege
atanin elleri çok güzel amma
Gakgoslar diyari Elaziz basga.

Genis tutar lekesizdir arini
Hiç düsünmez gelecegi yarini
Çünkü hepsi Belek Gazi torunu
Vatanin elleri çok güzel amma
Gakgoslar diyari Elaziz basga.

O Anadolu'nun en güzel yeri
Burda birlesmis Türk'ün her eri
Dadina doyulmaz Orcik sekeri
Vatanin elleri çok güzel amma
Gakgoslar diyari Elaziz basga.

Gelenden geçenden ilham gapmislar
Kallesleri bir kenara atmislar
Etrafinda dokuz baraj yapmisar
Vatanin elleri çok güzel amma
Gakgoslar diyari Elaziz basga.

Deresinde görürsün çok çakil dasi var
Harput'tan buraya çok nakil var
Hastahanede delilere akil var
Vatanin elleri çok güzel amma
Gakgoslar diyari Elaziz basga.

Sayfa: [1] 2 3 ... 10