Sadakat islami Forum

EĞİTİM, AİLE, KÜLTÜR-SANAT, SAĞLIK => TARİHİ VE KÜLTÜREL DEĞERLERİMİZ => Konuyu başlatan: Fatihan - 24 Ağustos 2009, 23:47:55

Başlık: Osmanlı'da Harem Konusunun Çarpıtılması
Gönderen: Fatihan - 24 Ağustos 2009, 23:47:55
Evvela şunu ifade edeyim ki, Padişahların kendi hanımlarıyla, sultân denilen kız çocuklarıyla, şehzadelerle ve de bunların haremleri ve cariyeleri ile, hususî günlerde meşru dairede sohbet etmek ve ailevî meseleleri görüşmek üzere, her aile gibi, bir araya geldikleri doğrudur.

Bu bir araya gelmelerin, bazan ve özellikle de yaz günleri Harem�in Has Bahçesinde ve genellikle Şimşirlik�teki bahçede veya Kâğıthane�deki bahçelerde yapıldığı da doğrudur.

Ancak bu halvet ve eğlencelerde, bırakınız cariyeleri çırılçıplak soyarak onlara süt banyosu yaptırmayı, belki şehzadeler, haremleri ve Padişah kadınları arasında dahi mahremiyet olur diye, hususî halvet çadırları ve sokakları teşkil edildiğini Osmanlı�da Harem adlı kitabımızın ilgili yerlerinde izah ettik.

İslâm Hukukunda hür bir kadın ile mahrem kadınlar ve cariyelerin avret mahallerinin farklı olması, fıkıh kitaplarında cariyelerin kol, ayak, yüz ve başlarına efendilerinin bakabilmesi şeklindeki hükmün yer alması, meseleyi bilmeyen çevreler tarafından akıl almaz şekilde tahrif edilmiştir.

İslâm hukukunda iki üç çeşit mahremiyet kavramının bulunduğunu, cariyelerin efendileri yanında sadece el, kol ve başlarını açarak dolaşabileceklerini, bunun da iş zaruretinden meydana geldiğini; çırılçıplak havuza girip oynamalarının asla caiz görülmediğini; çünkü bir cariyenin bu manada diğer cariyelere bakamadığını fıkıhtan öğreniyoruz.

Mesele avret-i hafife ve avret-i galize terimlerinin bilinmemesinden, avret kavramının erkek, hür kadın, mahrem kadın ve câriye açısından ayrı manalar ifade ettiğinin anlaşılamamasından ve bunlara dair şer�î hükümlerin söz konusu edilmemesinden ileri gelmektedir. Kişi de, bilmediğinin düşmanıdır. Bir sonraki soruda bunu ayrıntılarıyla göreceğiz.

Bu meselede en çok itham edilen Padişah III. Murad�dır. Halbuki III. Murad�ın sofi meşreb ve Farsça bir Divan�ı bulunacak kadar ve hele hele kendisine caiz olsalar bile, cariyelerin birbirine haram olacaklarını bilecek kadar İslâmî ilimlere vukufu vardır.

Kaynaklar:

Damad, Mecma�ul-Enhür, c. I, sh. 80-81; II, sh. 538-539;
Uluçay, Osmanlı Saraylarında Harem Hayatının İç Yüzü, sh. 13-14;
Altındal, Osmanlı�da Harem, sh. 181-183.

Ahmet Akgündüz
(Osmanlı'da Harem, Timaş Yayınları,
İstanbul, 2007, Sayfa: 15-16)


Kaynak Site:Gizlenen Tarihimiz (http://gizlenentarihimiz.blogspot.com/2009/08/konu-carptlyor-ve-kasden-yanls.html)
Başlık: Hareme ait gibi gösterilen çıplak resimler
Gönderen: Fatihan - 24 Ağustos 2009, 23:51:43

Harem’le ilgili, bazı kitaplarda ve bazı dergilerde yayınlanan çıplak resimlerin de aslı esası mevcut değildir ve Batılı ressamların hayallerinin mahsûlüdür. Bir kısım Batılı yazarlar, kendi hayallerindeki harem hayatını, ressamlar eliyle resme aktararak, meşru ve gayr-i meşru demeden neşretmişlerdir.

Bunlar arasında özellikle Padişahın süt banyosu yaptığını, çırılçıplak cariyelerin ortasında poz verdiğini gösteren resimler, tamamen hayal ürünüdür. Hubânnâme’de kayd edilen ve bir doğum sahnesini canlandıran resim, Osmanlı Kaynaklarında mevcut olanların en açık olanıdır. Zaten hususî dairede kalmak şartıyla gayr-i meşru da değildir.

Bu konuda bir uzmanın tesbitlerine kulak vermemiz ve harem ile alakalı gördüğümüz resimleri buna göre değerlendirmemiz gerekiyor:

"Türkiye’yi ziyaret eden seyyahlardan çoğunun Türkçe’yi bilmemeleri, Hristiyan oldukları için azınlıklarla düşüp kalkmaları ve onların verdikleri çok zaman hakikate uymayan malumatı en ufak tetkik süzgecinden geçirmeden kitaplarına kaydetmeleri, onları fahiş hatalar yapmaya sürüklemiştir.

Değil Türk Kadınları, erkekleriyle bile konuşamayan ve anlaşamayan yabancı seyyah ve ressamların, bizler hakkında verdikleri hükümler, yaptıkları resimler, yazdıkları kitapların ne dereceye kadar doğru olacağını siz düşünün ve hükmünüzü verin.

Yine bu sebepledir ki, Topkapı Sarayı resim galerisinde mevcut olan Hurrem Sultân’ın muhtelif tablolarıyla kızı Mihrimah Sultân ve Gülnüş Sultân’a ait resimlerin otantik (güvenilir) olup olmadıkları üzerinde haklı olarak durup düşünmemiz icabetmez mi?".

Cumhuriyet döneminde haremle ilgili olarak kaleme alınan kitaplarda yer alan veya kapaklarını teşkil eden gayr-i meşru resimlerin tamamı, batılı ressamların hayal ürünleridir. Mesela Meral Altındal’a ait Osmanlı’da Harem adlı kitabın kapağındaki çıplak resim, Kari Briullov’a ait olduğu gibi, aynı yazarın Osmanlı’da Kadın adlı kitabının kapağındaki çıplak resim de Camille Rogier’e aittir.

1989 yılında Amerika’da neşredilen ve Alev Lytle Croutier adlı hanımefendi tarafından kaleme alınan Harem The World Behind the Veil adlı eserdeki çıplak resimlerin tamamına yakını da, Avrupalı ressamların veya seyyahların kendi hayâllerinden uydurdukları resimlerdir.

Özellikle Türkiye’deki belli çevrelerin de kullandığı kapaktaki resmin, Osmanlı Haremi ile uzaktan yakından ilgisi bulunmamaktadır. Üzüldüğümüz nokta, bu hanım efendinin bir konakta doğduğunu ve büyüdüğünü söyleyip kendisiyle alakalı kitabına aldığı resimlerden hiç birinin gayr-i meşru olmamasıdır. Bu yazarın Haremdeki banyolarla ilgili anlattığı erotik hikâyelerin ise, gerçekle hiç bir ilgisi yoktur ve tamamen kendi hayalini tavsif eden Batılı seyyahların hâtıralarından ibarettir.

Osmanlı Padişahlarını bu uydurma resimlerle itham etmeye kalkışan Batılı yazarlar, kendi krallarının nasıl gayr-i meşru hayat yaşadığını çok iyi bilmekte ve Padişahları da kendi krallarına kıyaslamaktadırlar.

Mesela bizzat gidip ziyaret ettiğimiz Viyana’daki tarihî Kraliyet Sarayında gördüğüm manzara, doğrusu beni şaşırtmıştır. Zira Saray’da oturan Krallar, beraber oldukları kadınların heykellerini yaptırarak Saray’ın muhtelif yerlerine diktirmişlerdir.

Yani Avrupalı kralların yaşadığı rezaletin delili, bizdeki hareme ait uydurma resimler değil, şu ana kadar varlığını devam ettiren Saraylarının duvarlarındaki kadın heykelleridir.

Kaynaklar:
Croutier, Alev Lytle, Harem The VVorld Behind the Veil, New York 1989, sh. 80-92;
Altındal, Meral, Osmanlı’da Kadın, İstanbul 1994, sh. 2;
Osmanlı’da Harem, sh. 2;
Uluçay, Harem’den Mektuplar, sh. 11;
Harem II, Resim 25;
Bu konuda, müşşahas bir misâl için bkz. Dernschvvam, Hans, İstanbul ve Anadolu’ya Seyahat Günlüğü (Çev. Ya’şâr Önen), Ankara 1992, sh. 59, 82, 83, 88, 89, 93 vd.,184;
Nokta Dergisi, 2 Nisan 1989 Kapak Resmi; Tempo 10-16 1994 Kasım sayı 175; Bu dergideki resimlerin tamamına yakını uydurmadır ve Batılı yazarların kitaplarından alınmıştır.

Ahmet Akgündüz
(Osmanlı'da Harem, Timaş Yayınları,
İstanbul, 2007, Sayfa: 32-33)


Kaynak Site:Gizlenen Tarihimiz (http://gizlenentarihimiz.blogspot.com/2009/08/hareme-ait-gibi-gosterilen-cplak.html)
Başlık: Ynt: Osmanlı'da Harem Konusunun Çarpıtılması
Gönderen: Tuğra - 25 Ağustos 2009, 00:13:04
Özellikle Fransa ve İngiltere Kraliyet ailelerinin rezillikleri dillere destan tabi doğal olarak hiç görmedikleri Osmanlı Hareminide o şekilde tahayyül  ediyorlar.

''Kişiyi nasıl bilirsin,kendin gibi '' misali.

Haremin aynı zamanda sarayda yaşayan bayanlar için eğitim yeri olduğu da söyleniyor,bir çeşit üniversite gibi.
Başlık: Ynt: Osmanlı'da Harem Konusunun Çarpıtılması
Gönderen: afka - 25 Ağustos 2009, 12:10:28
Adam sinemaya gider filim çok güzeldir ama eleştirmesi gerekir ve der ki:Sinemanın koltukları kötüydü
Başlık: Ynt: Osmanlı'da Harem Konusunun Çarpıtılması
Gönderen: aydeniz - 10 Eylül 2009, 21:45:31
bu konuya ışık tutacak bir kitap(osmanlı sarayında kadın sultanlar) sibel eraslan
Başlık: Ynt: Osmanlı'da Harem Konusunun Çarpıtılması
Gönderen: canverenpervaneler - 11 Eylül 2009, 01:20:59
Çok ince ve önemli bir konu..İnsanlar malesef çok ama çok yanlış bilgiler savuruyorlar etrafa cahilliklerinden..Yanlış tarih öğretiliyor yeni nesillere..Belki bu konuya tam olarak haşr edilmemiş ama içinde gerçek bilgilerin yer aldığı doğruların yazıldığı bir kitap var..Padişah Anneleri-İbrahim Pazan BKY'den çıkan kitabında bir nebze olsun gerçek Sultanları okuyarak öğrenebilirsiniz..
Başlık: Asıl Harem Kapısı ve Üzerinde Evlere Girilme Âdabını İfade Eden Kur'an Âyeti
Gönderen: Fatihan - 13 Eylül 2009, 03:06:06
Asıl Harem Kapısı ve Üzerinde Evlere Girilme Âdabını İfade Eden Kur'an-ı Kerim Âyeti

(http://2.bp.blogspot.com/_Wdi6vLT3Esg/SqwaAcZqkmI/AAAAAAAAOqM/wKifbAniZPo/s400/13+00.58.jpg)

Haremin asıl kapısı ve üzerinde Kur'an ayeti. Düşünmek gerekmezmidir ki; girişine Kur'an ayetlerinin ilgili olanları yazılan böyle bir evde Kur'an'ın reddettiği kadın alemlerinin yapılması mümkün mü? Maalesef bu ayetleri aşk şiirleri diye anlatan bazı turist rehberleri ve hatta turistlere verilen rehber kitaplar bulunmaktadır. Halbuki yabancı seyyah ve yazarlar da hareme dinen girişi meşru kabul edilen erkeklerin dışında kimsenin alınmadığını hatıralarında nakletmektedirler. Bu duvardaki levhalardan büyüğünün üzerinde asıl hareme aileden olan erkeklerin dışında kimsenin izinsiz giremeyeceğine dair şer'i hükmü ifade eden ayet-i kerime yer almaktadır: "Ey iman edenler! Evleriniz dışındaki evlere izin istemeden ve orada sâkin olanlara selam vermeden girmeyiniz. Böyle hareketleriniz sizin için daha hayırlıdır." (Nur Suresi, Ayet 77)

Ahmet Akgündüz
(Osmanlı'da Harem, Timaş Yayınları,
İstanbul, 2007, Sayfa: 94)

Kaynak:Gizlenen Tarihimiz (http://gizlenentarihimiz.blogspot.com/2009/09/asl-harem-kaps-ve-uzerinde-evlere.html)
Başlık: Ynt: Osmanlı'da Harem Konusunun Çarpıtılması
Gönderen: Lika - 23 Temmuz 2010, 05:52:08
Allah razı olsun.
Başlık: Ynt: Osmanlı'da Harem Konusunun Çarpıtılması
Gönderen: duha - 09 Kasım 2010, 17:51:58
Allah razı olsun.
Başlık: Ynt: Osmanlı'da Harem Konusunun Çarpıtılması
Gönderen: İsra - 14 Mayıs 2012, 02:42:56
Teşekkürler