Sadakat islami Forum
SADAKAT DİNLENME TESİSLERİ => MİZAH KÖŞEMİZ => Konuyu başlatan: Fatihan - 22 Nisan 2007, 12:19:46
-
Herkesin mutlaka çocukken yaptığı şimdi ise aklına gelince güldüğü acayip yaramazlıkları vardır.Bunları paylaşmak istedim.Önce ben başlayayım.
Kedileri çok severim.Fakat validem onları eve almama asla müsade etmezdi ben de hep sokakta severdim onları.İlkokul yıllarımda idi.Bir gün mahallede sahipsiz bir kedi görmüştüm.Ona ekmek verdim.O esnada da boynuna ip geçirdim.Kurbanlık bir malmış gibi. :)
Amacım kedinin bana alışmasını sağlamaktı.Çocukluk işte.Ve sonra onu zorla Allah affetsin biraz da işkence çektirerek evimizin yakınında boş bir tavuk kümesi vardı oraya götürüp bağlamıştım.Güya ona her sabah akşam ekmek atacak onu sevecektim.Benim kedim olacaktı tabi.
Fakat kediyi bağladığım yerde unuttuğum için kedinin sesini komşular duymuş.Allahtan ölmeden kurtardık.Tabi bizde temiz dayağımızı yedik... :P
-
Tabi bizde temiz dayağımızı yedik...
afiyet olsun kardeşim, afiyet olsun... :)
çocukluk işte... :)
bizde çocukken sinekleri yakalar, ayağına ip bağlardık. sineği bırakınca iple birlikte uçar giderdi, çok yükseğe olmasa da...biz de bu duruma sevinirdik...ne biçim sevinmeyse artık :)
-
:) :)
-
aklımıza gelmiyordur yoksa herkesin yaptığı bi yaramazlık vardır :wink:
-
:)
-
aklımıza gelmiyordur yoksa herkesin yaptığı bi yaramazlık vardır :wink:
Varda... Söylemem... :oops:
-
Varda... Söylemem...
söz annenize söylemicez :P
-
söz annenize söylemicez
:)
-
Tamam o zaman.
Küçükken minik bir kedimiz vardı. Daha tam olgunlaşmamış meyve misali, hayatının baharında... Geçinip gidiyorduk. Ta ki bir gün ben mutfakta karanlık işler çevirene kadar...
Ne yaptığımı tam hatırlamıyorum ama sanırım mutfak taşının üzrerinde her zaman olduğu gibi yeni bir yaramazlığıma imza atmakla meşguldüm.
Tabii bizim pisi peşimi bırakmaz. Şuç ortağım... Hem alt tarafımda. Yapılan işten elde edilen kârdan payını beklemekte...
Derken o sırada nasıl oldu bilmiyorum, eskiden bizim oaralarda "Sini" dediğimiz geniş dairesel şeyler olurdu. Sofra onun üzerine kurulurdu. İşte o benim ufak bir dokunmam neticesinde, sanki suçumuzu ele vermek istercesine büyük bir gürültüyle yere indi.
Tabii bizim kediciğin tam altında olduğunu nerden bilebilirdim. Birden can havliyle kendimi mutfaktan dışarı attım. Ama bir gariplik vardı! Pisi nerelerdeydi?
Demek beni satmıştı. Halbuki ona da yaptığı işine mukabil peynir mükafatı vardı. Sağa baktım sola baktım kedicik yok!
Birden gözüm yerde yatan sininin üzerinde yoğunlaştı. Acaba sini neden tam olarak yere kavuşmamıştı da, yerle arasında biraz mesafe vardı. Sanki arasında birşeyler varmış gibi...
Yavaşça siniyi kaldırdım. Aman Allah'ım bizim pisi bu...
Hareketsiz...
Tabii yaklaşmakta olan ayak seslerinden ürktüğüm için olay mahallini terketmek en akıllıcaydı. Ve öyle yaptım!
Birazdan içerden sesler gelmeye başladı;
- Vah! Ölmüş...
- Vah vaah!
Demek suç ortağım minik kedim bizlere ömür olmuştu.
Ben daha ses çıkarmıyorum tabii. Komşu kızının bizim ailenin, kediciğimi bahçedeki ebedî istirahatgâhına defn işlemlerini, pencereden muzdarip gözlerle izlemekteyim. Tabii defn işlemlerinden sonra bizimkiler bu fâili meçhul cinayetin fâilini bulabilmek ve olayı aydınlatmak için geniş çapta bir araştırma yürüttüler.
Neticede yakayı ele verdik!
:cry: :cry:
-
:) :)
paylaşım için sağolun.
Ama kediye üzüldüm doğrusu.
-
Zaten o kedinin başına gelenlerde çok sevdiğim için değil mi.
:cry: :cry:
-
Biz de kediyi sevdiğimiz için bağlamıştık.Ama komşuların sayesinde ölmekten kurtuldu.
-
Komşu kızının bizim ailenin, kediciğimi bahçedeki ebedî istirahatgâhına defn işlemlerini, pencereden muzdarip gözlerle izlemekteyim.
Kardeşim siz neden muzdarip oldunuz bir mana veremedim.Asıl muzdarip olan zavallı kedicik olmuş... :(
-
Yaptığımız yaramazlıklar bol ama benim çocukluğum öyle hayvanlarla değilde yaşadığım yer icabı taş duvar arasında geçti o yüzden yaramazlığımda ona göredir..
Biz hep arkadaşlarla apartman içinde en alt kattaki merdivenlerden karton ile kayardık 4 kafadardık biz hep beraber iki kişi öne iki kişi arkaya dördümüz bir koli üzerinde en başından merdivenlerin açagıya kadar kayar apartman sakinlerinden biri bizi kovana kadar hiç bıkmadan böyle devam ederdi.. bir defasında bir arkadaş demirlere takılı kalmıştı biz aşagı indik baktık birimiz eksik :D meğer takılmış baş aşağı merdivenin demirlerine biz onu gürünce o haldeki korkumuz tabi anlatılmaz yaşanır :P annesini çağırdık hemen annesi kurtarmıştı oda son kayışımız oldu artık
ilk aklıma bu geldi yaramazlık deyince
-
benim hiç aklıma gelmiyor demekki pek yaramaz biri değildim:)
-
itiraf ediyorum küçükken sineklerin ayaklarına ip bağlar,onları uçak gibi uçururdum.kaçamazlardı garibimler..
ne vahşimişim ben ya şimdi hatırlıyorum.. :D
-
ha birde domestos reklamındaki mikrop çok hoşuma gidiyor yaaa hele o şarkısı yokmu?
kötüyüm ben kötüyüm :D
-
bir defasında bir arkadaş demirlere takılı kalmıştı biz aşagı indik baktık birimiz eksik :D meğer takılmış baş aşağı merdivenin demirlerine biz onu gürünce o haldeki korkumuz tabi anlatılmaz yaşanır :P annesini çağırdık hemen annesi kurtarmıştı oda son kayışımız oldu artık
ilk aklıma bu geldi yaramazlık deyince
:)
Boşuna dememişler bir musibet bin nasihatten iyidir.
-
benim hiç aklıma gelmiyor demekki pek yaramaz biri değildim:)
Belki de çok fazla yaramazlık yaptınız onun için aklınıza gelmiyordur. :P
-
herkez guzel şeyler anlatıyor bende anlatmadan edemıcem bırgun valıdemle mısafırlığe gıttık valıdeler sohbet ederken biz evın cocuyla bahceye cıktık orada yenı dunyaya gelmiş civcivlerı gorunce arkadaş bunkar kırlenmiş yıkıyalım dedi ama annelerı bırturlu dokundyrmuyodu sonunda anesını kumese kapadık ve civcivlerı dışarda bulunan kovanın içinde yıkadık sonra kurusunlar dıye ipe astık ama ölmuşlermiş asıl olanda ondan sonra oldu zaten gerısı malummmmmmm (Allah affetsın)
-
herkez guzel şeyler anlatıyor bende anlatmadan edemıcem bırgun valıdemle mısafırlığe gıttık valıdeler sohbet ederken biz evın cocuyla bahceye cıktık orada yenı dunyaya gelmiş civcivlerı gorunce arkadaş bunkar kırlenmiş yıkıyalım dedi ama annelerı bırturlu dokundyrmuyodu sonunda anesını kumese kapadık ve civcivlerı dışarda bulunan kovanın içinde yıkadık sonra kurusunlar dıye ipe astık ama ölmuşlermiş asıl olanda ondan sonra oldu zaten gerısı malummmmmmm (Allah affetsın)
Böylesini hiç duymamıştım.
Paylaşımın için teşekkürler kardeşim. :)
-
herkez guzel şeyler anlatıyor bende anlatmadan edemıcem bırgun valıdemle mısafırlığe gıttık valıdeler sohbet ederken biz evın cocuyla bahceye cıktık orada yenı dunyaya gelmiş civcivlerı gorunce arkadaş bunkar kırlenmiş yıkıyalım dedi ama annelerı bırturlu dokundyrmuyodu sonunda anesını kumese kapadık ve civcivlerı dışarda bulunan kovanın içinde yıkadık sonra kurusunlar dıye ipe astık ama ölmuşlermiş asıl olanda ondan sonra oldu zaten gerısı malummmmmmm (Allah affetsın)
paylaşım için teşekkürler kardeşim.
Bizim yaramazlıklar da hep hayvanları üzerine imiş yahu :oops:
-
İyi ki hemen büyümüşüz. Yoksa...
-
İyi ki hemen büyümüşüz. Yoksa...
Evet kardeşim.iyi ki büyümüşüz yoksa o hayvanseverler derneği üyesi kadınlardan kurtaramazdık kendimizi hafazanAllah. :P
-
Belki de çok fazla yaramazlık yaptınız onun için aklınıza gelmiyordur.
_________________
yaramaz değildim ama çok fazla huysuz ve inatçıydım:) küçüklüğümü bilenler annene küçükken çok çektirdin derler:) annemde sabırlı kadınmış onca inat ve huysuzluğuma rağmen bir tokat attığını hatırlamam :)
-
sonra kurusunlar dıye ipe astık ama ölmuşlermiş asıl olanda ondan sonra oldu zaten gerısı malummmmmmm
:) bende hiç böyle bişey duymamıştım gülmek doğru değil ama yani nasıl astınız civcivleri mandalla mı
biraz reha muhtarca oldu sanırım:)
-
sonra kurusunlar dıye ipe astık ama ölmuşlermiş asıl olanda ondan sonra oldu zaten gerısı malummmmmmm
:) bende hiç böyle bişey duymamıştım gülmek doğru değil ama yani nasıl astınız civcivleri mandalla mı
biraz reha muhtarca oldu sanırım:)
:D :D :D :D :D :D :D :D
--
ben pek yaramaz değildim aslında samana latında su yürütür gibi oldu ama :P bizim evin terasında çok karınca vardır neyse ben küçükken terasa çıkar elimede uçlu kalemi alır karcınıalr teker teker yakalar iğne yapıyor ameliyat yapıyorum die böle ortalrına batırırdım tabi çocuğum ne biliyim günah fln tabi görende yoktu uyarasınlar ölee ben okul çağına gelene kadar sürmüştü(Allah Affetsin:)
-
bizim evin terasında çok karınca vardır neyse ben küçükken terasa çıkar elimede uçlu kalemi alır karcınıalr teker teker yakalar iğne yapıyor ameliyat yapıyorum die böle ortalrına batırırdım tabi çocuğum ne biliyim günah fln tabi görende yoktu uyarasınlar ölee ben okul çağına gelene kadar sürmüştü(Allah Affetsin:)
_________________
aman Allahım duha bu yönünü hiç biilmiyordum zavallı karıncalar
-
bizim evin terasında çok karınca vardır neyse ben küçükken terasa çıkar elimede uçlu kalemi alır karcınıalr teker teker yakalar iğne yapıyor ameliyat yapıyorum die böle ortalrına batırırdım tabi çocuğum ne biliyim günah fln tabi görende yoktu uyarasınlar ölee ben okul çağına gelene kadar sürmüştü(Allah Affetsin:)
_________________
aman Allahım duha bu yönünü hiç biilmiyordum zavallı karıncalar
ablamda bilmiyordu çünkü kendi halimde yapıyordum işte çocuk aklı ablam bunu okudu bi şaplak attı enseme :D
-
bizim evin terasında çok karınca vardır neyse ben küçükken terasa çıkar elimede uçlu kalemi alır karcınıalr teker teker yakalar iğne yapıyor ameliyat yapıyorum die böle ortalrına batırırdım tabi çocuğum ne biliyim günah fln tabi görende yoktu uyarasınlar ölee ben okul çağına gelene kadar sürmüştü(Allah Affetsin:)
:)
AMin.Cümlemizi affetsin hayvanlara çektirmediğimiz kalmamış.
-
bizim evin terasında çok karınca vardır neyse ben küçükken terasa çıkar elimede uçlu kalemi alır karcınıalr teker teker yakalar iğne yapıyor ameliyat yapıyorum die böle ortalrına batırırdım tabi çocuğum ne biliyim günah fln tabi görende yoktu uyarasınlar ölee ben okul çağına gelene kadar sürmüştü(Allah Affetsin:)
:)
AMin.Cümlemizi affetsin hayvanlara çektirmediğimiz kalmamış.
AMİN...çocukluk işte gücümüzün yettiği tek canlılar oydu o zamanda :)
-
Bu konu zannederim unutulmuş.Şuanda aklıma gelen bir yaramazlığımı paylaşmak istedim.
Ben küçükken annemin annaneside bizimle birlikte yaşıyordu.Kendisi çok muhtereme ve alime bir hanımdı.Fakat yaşı ilerlemiş olduğu için çocuk gibi olmuştu.Onunla ilgili çok hatıralarım var.
Bilmem kullananlar varmıdır?Önceden damaklara takılan drakula dişleri vardı.Bu dişler bir dönem benim en vazgeçilmez aksesuarımdı.Artık ev halkına bıkkınlık gelmişti.Sürekli iğrenç drakula dişleri ile geziyordum.Bizim büyük annanemizinde dişleri yoktu.Ciddi rahatsızlıklarından dolayı diş yapılamıyordu.Ben ne zaman odasına girsem " senin ne güzel dişlerin var öyle.Bak benim hiç dişlerim yok.Ne olur bir kere verde bende takayım" diyordu.Bende o zaman için en kıymetli olan oyuncağımı vermiyordum.Annemler artık o dişlerle hacıannanemin odasına girmemi yasaklamışlardı.Birgün kapısının önünden geçerken yine gördü ve istemeye başladı.Bu defa annemler gönlü olması için benden zorla çıkarıp kısa bir süre kendisine vermişlerdi.Dişlerimde dişlerim diye başından ayrılmamıştım ve çok ağlamıştım.Şimdi düşünüyorum ve neden bu şekilde davnamışım diye çok üzülüyorum.Ama çocukluk işte... :)
-
:)
-
:hihi :hihi
-
Kafama koymuştum. Beni iyice sinir etmeye başlamışlardı. h33))
Plan gayet güzel işliyordu. Makası aldım. Kimsenin ruhu bile duymadan alt kattaki misafir odasına gittim. işte şimdi tam sırasıydı. Bu kadarda uzun olmazdıki, sürekli gözümün önündeydiler.
İki elimle makası tutuğumu şu an gayet net hatırlıyorum. Yüzüme doğru yaklaştırdım, yaklaştırdım.. Ve....
Kirpiklerimi bir güzel kestim... Oh rahatlamıştım sonunda.. e58))
Sonra ne mi oldu.. O kısmını şu an net hatırlamıyorum ama kirpikler uzuyor arkadaşlar. Tecrübe ile sabit.. :D
-
Arkadaşlar çok utanarak söyliyeceğim ama ben küçükken aşırı derecede yaramazmışım ilk önce annemler söylediğinde pek inanmak istemiyordum ama benim küçüklüğümü bilenler yaramazlıklarımı anlatmaya başladıklarında annemlere hak veriyorum.(ama nede olsa küçüklük işte) :hihi :sas
-
Bende evdeki dantelleri hep aşağıya atarmışımm :mhcp
-
Ben çocukluk yıllarımda otobüs firmalarına merakım çoktu.
Konya Ilgın arasında aksel diye bir firma vardır. Onun dev gibi otobüsleri olurdu arasıra seyahat yaparken bindiğim.
Evim ile okul ya da kurs arasında 1 km kadar mesafeyi koşarak katederdim her gün. Düz yürümekle geçer mi bu kadar uzun yol...
Beni eve kadar Aksel otobüsü götürürdü. Kollarım bazen direksiyon bazen gaz görevi görürken ayaklarımda teker görevi. Vücudumun sağa sola eğilmesini de araba sollamada kavisli hareketler olarak kullanırdım. Nefeslerim ise arabanın çıkardığı ses olurdu. Uzun yıllar Aksel otobüsü ile gittim geldim evime. Ne otobüsmüş ama hiç benzinde bitmezdi. Sadece geceleyin şarj olunca sabah yine dimdik ayakta. Karda kışta her zaman her yerde Aksel.
Çok hassastı araba. Bazen ufak tefek kazalarda olurdu. Son sürat giderken yoldaki bir taşa tekerin takılması sonucu dirsek kısımlarında oluşan yaralar işin cilvesiydi. Çok centilmendim, ne zaman traktör kamyon ya da başka araba ile karşılaşsam hemen yol verirdim. Gerçi yol vermek zorunda idim, o ayrı mesele.. ;)
(http://img359.imageshack.us/img359/2329/akseltravegorv3.jpg)
-
Acaba küçükken hayvanlara çok eziyet edenler, büyüyünce iyi bir hayvansever mi oluyor? diye düşünüyorum...
Ben küçükken hayvanlara karşı nasılsam, bugün de öyleyim. Ne çok yakın ne de çok uzak... Asla zarar vermem, uzaktan severim. (Küçükken dokunabiliyordum ama...Şimdi e60)) )
-
bütün merakim kursda okumakdi-kuran kursunda okuyacagim dedigin icin ögretmenden dayak yemistim l6)) l6))
-
ben hiç hatırlayamıyorum. ama büyük iken bir yaramazlık yapmıştım.
Müsafirhanede nöbetçi olduğum gün çayhane temizliği yaparken. çayhanenin zemininden tezgahtaki çay tabağı içindeki şekere kadar uzanan karıncaları nasıl öldürmeden temizleyebilirim diye düşünürken birden aklıma elektirikli süpürge geldi ve süpürge ile hayvanları çektim. ondan sonra görevli abimiz geldi. her yeri güzelce inceledi aferin ! aferin ! aferin ! derken gözleri karıncaların olduğu bölgeye ilişti " karıncalar nerde ? " diye bir kızmaz mı ? neyse münasib bir lisanla süpürge ile çektiğimi söyledim. neyse bağırış çağırış , süpürgeyi bahçeye çıkardık ve süpürgenin içinde karınca aramaya başladık. oradaki abimizin tavsiyesi karınca ve kediye eziyet etmenin çok büyük vebali olduğu yönünde idi.
Tabi bu arada şunu da söyliyeyim çocukluğumda hiç karınca öldürmedim.(görerek ve bilerek)
-
Ben küçükken tam bir hayal manyağıydım.
Futbol üzerine ne hayaller kurardım ne...., hemde uygulamalı.
Evimizin hemen bitişiğinde koca bir oda vardı. Salondanda büyük gerçi. Siz deyin mescit, ben diyeyim konferans salonu.
Abi geçerdim o odaya. Kapıyı kapatırdım. Ve başlardı hayal dünyam senaryolara. Bazen uygulamalı olurdu. Yani çorapla bazen de çorapsız olarak kendi çapımda maç senaryoları.
Mesela ben 16 yaşında harika bir yıldız olurdum. Beşiktaşın alt yapısında oynayan. Namazlı niyazlı olduğum için teknik trektörde dine sıcak bakmayan bir yapı da olurdu. Ama taraftar baskısı yüzünden beni son dakikalarda ara ara maçlara alırdı. Kaç defa maç kurtarmıştım öyle.
Ve mesela bir gün, beşiktaş şampiyonlar liginde finale kalacak. Rakip Barcelona. Deplasmandaki maçta 3-0 yenilmiş olurdu beşiktaş. Şimdi hayale bak sen..
İnönüye gelirlerdi bunlar, bir hafta boyunca benim maça alınıp alınmayacağım konuşulurdu tüm dünya basınında, ama teknik trektör yedekler arasında ismimi zikredince kahrolurdu herkes.
Neyse maçı biraz daha zorlaştırırdım. Dakika 20 de mesela kırmızı kartla 10 kişi kalırdı beşiktaş. Barcelona kedinin fareyle oynadığı gibi oynardı beşiktaşla.
Öyle böyle dakilar 70 i gösterirdi. Artık iyice ümitler kesilmeye başlardı. Taraftarların tümü ayakta benim maça alınmam için toplu tepkili tezahürat yaparlardı. En sonunda zorla oyuna sokardı teknik trektör.
Daha oyuna girdiğim ilk top buluşmamda topa gelişine öyle bir vururdum ki top çatala takılırdı. Bütün dikkatler üzerimde. Rakip futbolcular beni sakatlamakla meşgul. En az bi 4 kişiye sarı kart aldırmışım. Durum olurdu 1-0.
Dakika 90' da bir köşe topuna çok güzel yükselmemi ve gol atacağımı sezen rakip defans bir dirsekle beni yere indirirdi. Karar penaltı. Ben yerdeyim. Millet penaltı olduğuna mı sevinsin yoksa benim sakatlanma ihtimalimemi karar veremezlerdi. Futbolcular arasındaki gerginlik hele düşme anındaki taraftarların çıkardığı ses tepkileri çok hoşuma giderdi.
Neyse penaltıyı ben kullanırdım. Ama ne penaltı. O kadar cesur ve rahat ki, karşıda dünya tarihinin en kelli felli kalecisi. Bu güne kadar kurtardığı penaltıların haddi hesabı yok. Hatta topun başına geçince yaptığı artistikler tripler az sonra tüm karizmayı yok edeceğinden habersiz. Topun dibine öyle bir sert ve düzgün vururdum ki, penaltı noktası ile doksanı bir cetvelle bu kadar güzel çizemezdin. Kaleci nerde ? Tabiki bırakın diğer köşeyi, yerinden bile kıpırdayamazdı. Hatta topun gelişi esnasındaki irkilmesi yıllarca korkak kaleci imajını kendisine hediye edecekti futbol dünyasında.
Daha bitmedi. 2-0. Hala eleniyor beşiktaş. 1 gol atsa maç uzatmalara gidecek.
Uzatma dakikaları oynanıyor. Herkes ayakta. Tüm dünya. Televizyon başında herkesin ayakları titriyor. Rakip çok dikkatli. Ortasahayı bile geçirtmiyor nerdeyse. Tesniye üç kişice ablukaya alınmış. Son dakikanın saniyeleri de tükeniyor.
Ve o an...
Kendisine gelen topu öyle bir teknik ustalıkla ve zekice önüne çekiyor ki tesniye, 3 kişiyi oyundan düşürüyor. Mükemmel bir şekilde dikine kaleye gidiyor. 30 metre kaldı kaleye. O da ne..
Arkadan öyle bir darbe geliyor ki tesniyeye, attığı taklalar ile bir tencere sarma bile sarılır. Tereddütsüz kırmızı kart. Sağlık görevlileri, tepkiler, sinirler, ve, harika çocuk tesniye biraz sekeme ama bırakmıyor. O frikiği kullanacak. Kalkıyor ayağa, tüm dünya ayakta. Türkiye, tribünler titriyor. Rakipte 9,15 hususunda yaptığı çirkeflikler yüzünden bir kaç kart daha alıyor. Hakem tam kullandıracak atışı, rakip futbolcu topa vurulmadan sıçrıyor. Ortam iyice geriliyor.
Tesniye geliyor geliyor, öyle bir vuruyor ki dünya tarihinde böyle bir gol yok. Penaltı da ters köşeyi görmüştü dünya ama frikikte de görmüş oluyordu. Top inanılmaz bir kavisle barajın kapandığı yönden doksana takılıyor ve maçın penaltılara kalmasını sağlıyor bu gol.
Penaltılara kalınıyor. Sonra.. Finale aklınıyor Sonra... ...
Düşünün artık bu hayallerin ardı arkası kesilmiyor. e58))
Dışarıdan birisi görse odadaki o hareketlerimi, topsuz şekilde sağa sola depar attığımı, derlerki bu çocuk ya deli ya da keramet sahibi. Çünkü önünde mutlaka bir top varki bir şeyin peşinden koşturuyor. Ama biz göremiyoruz onu. Deli desek değil, şu bizim ilkolul 4 e giden tesniye bu. Akıl sır erdiremiyorlar..
Çocukluk işte, makul görün. Nereden nereye.
Şimdi ise inanın milli takımın maşının çoğuna bile bakmaya üşenen duruma geldim. Jübilemi erken yaptım. Kaç yıldır ayağıma top bile değmedi. Heralde bir dahada değmez gibi. Pikniklerde zorla oyuna alırlarsa adam eksiikliğinden onu bilemem. :oops:
-
sen neymişsin be tesniye :D a15))
-
:)
.....
2,3 yaşlarında artık nereden aklımıza geldiyse, dumanla haberleşme yöntemine mi özendik, yoksa kendimizce evde bir piknik mi düzenlemek istedik orası meçhul, hırkamızı bir güzel alıp, oturma odasında halının üzerine koyup, üzerine de bir güzel kibrit çubukları dökerek ateşe vermiş, tüm ev halkını "yangın var" telaşına vermişiz:)) O hamle ile teyzem müdahale etmese facianın boyutunu tahmin etmek bile istemiyorum.
Yine aynı yaşlarda istisnasız hergün evdeki tabakları, tasları artık mutfakta ne varsa balkondan aşağı atar, bizimkilerin gidip onları almasını, tabi beni de yanlarında dışarı çıkarmalarını, böylece bu bahane ile de olsa dışarı çıkabilmeyi sağlamışım:)
Annem en çok bu yönümden yakınır her zaman. Valideye çektirmektik sıkıntı bırakmamışız sanırım :oops:
O yaşlarda çocuklar nedendir bilinmez dışarı çıkmayı çok ister. Bu eve gelen bir misafirin arkasından ağlamak pahasına da olsa yine de çocuklar için çok kıymetlidir:)
-
2,3 yaşlarında artık nereden aklımıza geldiyse, dumanla haberleşme yöntemine mi özendik, yoksa kendimizce evde bir piknik mi düzenlemek istedik orası meçhul, hırkamızı bir güzel alıp, oturma odasında halının üzerine koyup, üzerine de bir güzel kibrit çubukları dökerek ateşe vermiş, tüm ev halkını "yangın var" telaşına vermişiz:)) O hamle ile teyzem müdahale etmese facianın boyutunu tahmin etmek bile istemiyorum.
&) &) &)
harika bi yöntem:)Allah korumuş:)
-
küçükken yediğim karıncaların tadını hatırladım kekremsi buruk bir tadları vardı :D:D:D
-
küçükken yediğim karıncaların tadını hatırladım kekremsi buruk bir tadları vardı
:icomsupr: Yok artık, daha neler!.. :icomsupr:
-
orta okul yıllarımızda kusta kalırdık,ilçenin müftüsü,derse girerdi bizi pek sevmezdi hoca der dalga geçerdi benimle.3.sınfta tek dersim zayıftı o da din dersi.zayıflığından değilde,yıldızlar barışmadı.
-
bizde arkadaşlarla sabahtan 4 tane eşek arısı yakalıyıp kibrit kutusunun içine koyduk akşam herkes teraviye gitti bizde onlar namazdayken eşek arılarını bıraktık arılar o kdr kızışmış ki hemen fırladılar adamların kulaklarına çarpıyo hemen ordan yandım anam diye bir sesler geldi Allah'tan yakalanmadık
-
Küçükken yaramaz olanlar arasındayım bende. :oops: Eski evimizde evimizin altında uygun yer bulunduğu için kurbanlıklarımız 1-2 gün önceden alınır orda beslenirdi. O sene aldığımız keçiye kanım çok ısınmıştı neyse çocukluk işte ben bir gün tutturdum bu keçiyi bakkala götürüp şeker alıp yedirelim diye annemgil olmaz diye anlatmaya çalışsalarda ben en güçlü silahım olan gözyaşlarımı kullanıp ikna ettim onları keçiyi çeke dürte bakkala götürdük amcamla tabi millet napıyor bunlar diyo garip garip bakıyor :scared_14: ben amcamla keçi dışarda beklerken bakkala girip şekerleri aldım ve onları keçiye teker teker yedirdim sonra keçiyi eve götürelim diye tutturdum ve yine ağladım ve o zavallı keçiyi eve çıkardık ev kirlenmesin diye ayaklarına poşet geçirdik ben ikna oluncaya kadar durdu evde keçi sonra onu yerine götürdük zavallıma bu eziyetinin mükafatını verdim tabii herkes bir yerlere dağıldığında gidip ipini bıraktım kesemesinler diye o da kaçtı ama yakaladılar komşular ee bunun üstüne benim başıma gelenler malum e55)) e78))(kurbanlık hayvana eziyet çektirmişim Allah affetsin)
-
hüsna gercekden az degilmissiniz :-)
-
ben de 3 4 yaşlarımdayken her sabah erkenden uyanıp balkona çıkıp -))? bağırırmışım mahalle tanırmış beni ilginçmişm :kisss
hayvanlara da bayılırdım , akvaryumda balıklarımız vardı ben yine küçüğm 5 6 yaşlarımdaym kardeşimle gelip gidip balıklar aç kalmasın die onları yemlerdik , tabi o gün baktık yemden zerre kalmadı akşam farkettiler annemgil balıklar Hakkın Rahmetine kavuşmuşlar e56))
yine o zamanlar bi de muhabbet kuşumuz olmuştu, ben yine sabahın eerken saatlerinde herkes uyurken onu kafesinden alıp çok kirlendiğini ve artık banyo yapması gerektiğini düşünerek mutfağa götürmüştüm, tahmin edin naptım :hihi kuşcaazı musluğun altında bi güzel yıkadım havluyla kuruladım ama tüyleri daha ıslaktı, dönen koltuğumuz vardı üstüne oturup kuşla beraber dönmeye başladık (tabi bu işi yaparken büyük zevk alıodum kuş da esintiyle kuruyodu elimde güya), sonra tam yerine bıraktım kuşu annem çaaat bi girdi salona baktı kuşa o da uçmuş dünyadan , ama ben öldüğünü hiç anlamamıştım sanırım uyuduğunu düşünmüştm :dgnk
bu hayvanları aşırı sevgiden öldürmüşm şimdi üzülüom ama çocukluk işte bilemiyo insan ölüm ne yaşam ne ..
-
ben ailenin en kücügü oldugum icin babam tarafindan bilhassa cok simartildim annecime yazik her istedigimi yaptirmaya calisirdim
5-6yaslarinda akrabamizin dügünü vardi annemde bana yeni ayakkabi almisdi, o kalabalikda ayakkabimin bagi kaybolmus :usgunn:, aslinda annemin ne sucu var bunda dimi? ama cocukluk isde herkesin icinde anneme demedigimi birakmiyorum" CABUK AYAKKABIMIN BAGINI BUL DIYORUM SANA" j1)) diye kadini rezil ediyorum yazik annem beni degisik sözler ile avutmak istior ama nafile kadinin canina iyice gecdi ve e78)) pat bir tokat ben daha cok azdim herkes bana baska bag veriyor ben kabul etmiyorum sonunda diger gün ayni ayakkabi dükkanina gittik ve aynisini aldik bende rahatladim annemde &) :happy_166:
yine 5-6 yaslarina araba ile türkiyeye tatile gidiyoruz... önümüz stau kuyruk yani hava cok bunaltici tam o andada benim disim cikti ben yine feryad ediyorum yine annecimi sucluyorum "SANA DISIMI GERIYE TAK DIYORUM CABUK" falan filan annecim "KIZIM MÜMKÜN DEGIL; ORADA BASKA DIS BÜYÜYECEK" desede anliyanmi var? :kisss
tabi tüm yolculara annem rezil oldu sonra yabanci bir bayan geldi bana dondurma aldi anca susdum e55)) canim annecim az cekmedi benden
-
Ben yerimde durmazdım...öyle söylüyorlar e58))
Ben de bir tane söylüyüm: "Balkondan çooook bardak atmışım..." :hihi
-
Aaa, valla çok yaramazmışsınız arkadaşlar... e44)) :D
Teyzemler tam caddenin kenarında bir evde oturuyorlar. Ben henüz 1-1,5 yaşlarımda imişim (yeni yürümeye başlamışım). Onlara gitmişiz. Benden 6 ay küçük kuzenimle birlikte, her nasıl olduysa caddeye çıkmışız.
Ben düşe kalka yürüyerek, kuzenim de emekleyerek, Edi'yle Büdü mü dersiniz, Taş Devri'ndeki Çakıl'la Bambam gibi mi dersiniz; caddenin tam ortasındayız...
Annemle teyzem içeride ne işle uğraşıyorlarsa artık, dat daaat diye korna sesleri duymuşlar. Etraflarına bir bakmışlar ki, çocuklar yok. :scared_14: Fırlayıp dışarı bakıyorlar, vızır vızır geçen arabaların arasında, ben ayakta, henüz emekleyen kuzenim de oturmuş bir şekilde (eminim çok sevimli görünüyorduk :isr ) etrafı seyrediyoruz. :happy_166:
Annemle teyzem, sinirli araç kullanıcılarının ters ters bakışları altında, hem mahçup, hem şükür duyguları içerisinde bizi içeri almışlar... Allah korumuş!..
-
gercekten Allah korumus ama tatli bir ani :happy_166:
-
Klasik taktiktir..Misafirliğe gidersiniz ebeveyn muhabbetleri sizi sıkar..bayanlar yan odadadır..annenize gider ' babam artık kalkalım geç oldu diyo' dersiniz..Babanıza gider ' annem geç oldu artık kalkalım diyo' dersiniz..yolda anne ve baba birbirine daha erken olduğunu söyler sonunda yakayı ele verirsiniz ama geri dönemezler sonuçta istediğiniz olur :D
Birde abim su istediği zaman (her zaman değil dalgın olduğu anlarda ) suyuna tuz atıp getirirdim :)
bi kere de banyodaki sabunla buzdolabındaki peynirin yerini değiştirdim :D Sanırım muzip bi çocuktum..
-
yolda anne ve baba birbirine daha erken olduğunu söyler
Anne:
Ayıp oldu bey niye erkenden kalktık!
Baba:
Hanım nedir acelen hemen kaldırdın bizi !
Ondan sonra izle kavgayı sen dedin ben demedim e60))
-
Ama sonuçta ikisi de anlayıp aynı anda gözlerini size dikerler ve o bakışlar !.. :) olsun sonuçta evdeyiz.. =P
-
Bende küçükken annem ekmek almaya yolladı gitmedim kalktı annem gitti bende gelcem dedim almadı ben ağla ağla a21)) sonrada çıktım cama bütün oyuncakları defter kalem ne bulduysam aşağı attım camdan millet yukarı bakıyo napıyo bu diy annem geldi in aşağı topla diyo ben banane diyorum sen toplıcan diye bağırıyorum yengem bizdeydi gitti topladı
istediğim bir şey yapılmayınca hemen karnım ağrıyo numarasına yatar yaptırana kadar ağlardım
bide 4 yaşındayken kola koliktim sabah 7 8 gibi kalkar kolanın kapağını açamadığım için annemi uyandırır açtırırdım kapağı hemde her sabah.... :hihi
-
biz 3 katlı bir apartmanın 2. katındaydık ve altımızdaki komşuya gıcık olurdum neyse taşları ceplerime doldurur kendi balkonumuzdan onların balkona doldururdum ama o çocuk diye bir şey demezdi taki o taşlardan biri kendi kafasına geldikten sonra
bi arkadaşımın babası camcıydı sıef babasına iş çıksın diye komşuların camlarını kırardık :D &) :p :sas
-
ben çocukken çoğu zaman düşünürdüm
çok soru sorardım ama cevap =öfff yeter git başımdan =olurdu hep
insanları .hayvanları .eşyaları.dünyayı .düşünmeyi hayal kurmayı çok severdim
şimdide düşünürüm ama küçükken şöyle yapıcam böyle yapıcam,
şimdi ise ~keşke~
-
küçükken yediğim karıncaların tadını hatırladım kekremsi buruk bir tadları vardı :D:D:D
:D gerçekten çok komik bende küçükken yavru kedileri kedileri kuyrundan tutar yuvarlak yuvarlak sallardm evet tam tahmin ettiginiz gibi kuyrugundan tutar sanki halayda mendil sallıyormus gibi salardm Allah'ım beni affet şimdi çok severim kedileri
-
Uysaldım genelde bir ağlayıncada susmazdım çok uzun süreli ağlardım ne için ağladığımı unutacak kadar.
İlkokul dönemlerinden de okulun kütüphanesinde kitap çaılp okuyup yerine koyardım.
Başkada hatırlayamadım. ş4))
-
ne yaramaz çocuklarmışsınız :)
-
:oops: