ben de kurdum psikoza girdim..Lions Club, Yahovacilare vs vs vs. Bunlar elbette Insana sülük gibi yapisan, ancak elle tutulur bir yani olmayan
ya hocaya giitim cinlik olmadigini asiri korkudan oldugunu soylediler!!!!tanistimgim kisiler turkiyeden biriydiler... orda kulup baskaniydi biri.... suan yaptigim namaz ve zikirlerim var. benim kafami karistiran diger bi olayda teshiste ilk teshisim kisa sureli psikozdu .... kurdugum seyler vardi ornegin ailemin etrafimdaki insanlarin benzerleriyle degistigini sandim paronyalarim vardi arabalarin beni takip ettigi gibi...yolda aslan ablemi gorsem panik oluyodum pegeoutlardaki aslan ablemleri bile beni panik hale getiriyodu....evdeki oyuncak vs... 3 hafta surdu ailemi namaz kiliyomusunuz yanimda kildirarak boyle bisey olmadiginii tespit ettim psikoz aninda...asil sorun teshiste cunku 6 ay sinunda ilaclari biraktirdilar kisa sureli psikoz diye....fakat bir bucuk yil gecince aradan bi tartisma esnasinda korkuya kapildim biri bana bisey yapacak diye herseyden korkuyodum dolaysiyla o an teshis konuldu ve inanin hic bi tehliklem olmamasina ragmen zorla bana igne yaptirdilar... ve benim tum hayat faliyetlerim durdu duygusuz yemekten dahi tad alamayan biri haline gelmistim birak eve bakmayi kendime bile bakamiyodum perisandim.... suan asiri stres aninda 1 gunluk psikozlarim var yada korkularim....doktor cozmedide henuz ne oldugunu...teshise gelince bir insan sizofreni olmasi icin 6 ayi askin sureyle psikoz gecirmesi gerekirmis bu bende gozlenmedi... ondan onceki teshisimde borderline di degistirdiler.... bidebeni taniyan hic kimse bu hastalikta olduguma inanmiyor....cunku bipolar bi tanidigimiz var hastaligi dusuk olmasina ragmen surekli sacmaliyo konudan konuya atlayip anlamsiz cumleler cikariyor kiyasladiklarinda herkes sen oyle deilsin ki diyor oyuzden ....Yarin bu konuda InsaAllah size bagzi tavsiyeler yolluyacam. Doktorunuzun verdigi ilaclara devam ediniz, ancak size yazip göndereceklerimi mutlaka yapmaniz gerekecek. InsaAllah Rahatlayacaksiniz. Ancak biraz seyhlerden suhylardan uzak durunuz. Bilmiyorum nereye tabisiniz, ancak her sey ve her Zikir bünye kaldiramaya bilir. Bu gibi durumlarda, ehline gitmekde faida var. Ama bu sonraki is. Önce bakalim Kardesim, size yardimci ola bilecekmiyiz. SOnra InsaAllah Rabbim müsade ederse devam edip etmememiz size kalacak. Ancak artik Müslümanlarin PISIRIK olmamalarini, ataga gecmelerini istirham ediyorum.
benim derslerim disinda ekstradan bi kelimeyi tevhid cekmem var ekstaradan digerleri yasak ekstradan sayili bi sey yapmam yasak ben tarikata inaniyorum ve gercekten dogru bi yere bagliyim ben bunu biliyorumya hocaya giitim cinlik olmadigini asiri korkudan oldugunu soylediler!!!!tanistimgim kisiler turkiyeden biriydiler... orda kulup baskaniydi biri.... suan yaptigim namaz ve zikirlerim var. benim kafami karistiran diger bi olayda teshiste ilk teshisim kisa sureli psikozdu .... kurdugum seyler vardi ornegin ailemin etrafimdaki insanlarin benzerleriyle degistigini sandim paronyalarim vardi arabalarin beni takip ettigi gibi...yolda aslan ablemi gorsem panik oluyodum pegeoutlardaki aslan ablemleri bile beni panik hale getiriyodu....evdeki oyuncak vs... 3 hafta surdu ailemi namaz kiliyomusunuz yanimda kildirarak boyle bisey olmadiginii tespit ettim psikoz aninda...asil sorun teshiste cunku 6 ay sinunda ilaclari biraktirdilar kisa sureli psikoz diye....fakat bir bucuk yil gecince aradan bi tartisma esnasinda korkuya kapildim biri bana bisey yapacak diye herseyden korkuyodum dolaysiyla o an teshis konuldu ve inanin hic bi tehliklem olmamasina ragmen zorla bana igne yaptirdilar... ve benim tum hayat faliyetlerim durdu duygusuz yemekten dahi tad alamayan biri haline gelmistim birak eve bakmayi kendime bile bakamiyodum perisandim.... suan asiri stres aninda 1 gunluk psikozlarim var yada korkularim....doktor cozmedide henuz ne oldugunu...teshise gelince bir insan sizofreni olmasi icin 6 ayi askin sureyle psikoz gecirmesi gerekirmis bu bende gozlenmedi... ondan onceki teshisimde borderline di degistirdiler.... bidebeni taniyan hic kimse bu hastalikta olduguma inanmiyor....cunku bipolar bi tanidigimiz var hastaligi dusuk olmasina ragmen surekli sacmaliyo konudan konuya atlayip anlamsiz cumleler cikariyor kiyasladiklarinda herkes sen oyle deilsin ki diyor oyuzden ....Yarin bu konuda InsaAllah size bagzi tavsiyeler yolluyacam. Doktorunuzun verdigi ilaclara devam ediniz, ancak size yazip göndereceklerimi mutlaka yapmaniz gerekecek. InsaAllah Rahatlayacaksiniz. Ancak biraz seyhlerden suhylardan uzak durunuz. Bilmiyorum nereye tabisiniz, ancak her sey ve her Zikir bünye kaldiramaya bilir. Bu gibi durumlarda, ehline gitmekde faida var. Ama bu sonraki is. Önce bakalim Kardesim, size yardimci ola bilecekmiyiz. SOnra InsaAllah Rabbim müsade ederse devam edip etmememiz size kalacak. Ancak artik Müslümanlarin PISIRIK olmamalarini, ataga gecmelerini istirham ediyorum.
Psikolojik meseleler cözümü Kurani kerimde var ve mevcüd. Yeterki Insanoglu Yaradanina siginsin. Ama öyle laf ile degil, Kalb ile, hal ile siginsin, bakin Yaradan neler neler halk ediyor!
kufre dusumek istmeiyorumAllah Allah...Kardesim. Kullandiginiz kelimeler dikkat ediniz. Farkli anlamlar cikar.
Ancak su Dünyayi gezsen, her kapiyi calsan, Insandan bir Care gelmeyecegini anlayacaksin.
Cagre Allah oldugunu anlayacaksin. Cagre Rabbimizin güzel sözleri, bu sözlerde anlayana nice nimetler sakli oldugunu bileceksin.
Gece seccadeni islatacaksin. Yaradana icini acacaksin. Hic yaradan seni üzermi Kardesim....
Üzmez. Her yerde Yaradan olduguna, Dünya bir araya gese yaradan Müsade etmedigi takdirde sana kimse bir sey yapamayacagini iyi bilmen gerek.
Yatmadan evvel yaradana sigin. Ac ellerini, birlestir lafsatullahhi ve o Emanetlerine sahip cikana sigin. 1 Fatiha, 3 Ihlas, 3 Felak, 3 Nas ve 7 Ayetül Kürsi oku ve yat. InsaAllah kisme zarar veremez sana.
Sahsim Psikolojik danismanlik yapmak´dayim. Almanya´da kalip bu konuda bir cok Müslüman Kardesimize yardimci
Kusura kalmayin. Mümin kul, depresyondan Doktora gidecek olursa, onun Iman gücünden süphe ederim!
Muhterem Kardeslerim.AlıntıAncak su Dünyayi gezsen, her kapiyi calsan, Insandan bir Care gelmeyecegini anlayacaksin.
Cagre Allah oldugunu anlayacaksin. Cagre Rabbimizin güzel sözleri, bu sözlerde anlayana nice nimetler sakli oldugunu bileceksin.
Gece seccadeni islatacaksin. Yaradana icini acacaksin. Hic yaradan seni üzermi Kardesim....
Üzmez. Her yerde Yaradan olduguna, Dünya bir araya gese yaradan Müsade etmedigi takdirde sana kimse bir sey yapamayacagini iyi bilmen gerek.
Yatmadan evvel yaradana sigin. Ac ellerini, birlestir lafsatullahhi ve o Emanetlerine sahip cikana sigin. 1 Fatiha, 3 Ihlas, 3 Felak, 3 Nas ve 7 Ayetül Kürsi oku ve yat. InsaAllah kisme zarar veremez sana.
amenna ve saddaknaSahsim Psikolojik danismanlik yapmak´dayim. Almanya´da kalip bu konuda bir cok Müslüman Kardesimize yardimci
sizde kusura bakmayın psikolojik danışmanlık yaptığınızı söylüyorsunuz ama....
rahatsızlığı olan bir insanın bu kadar fazla üzerine gidilmez ayrıcaAlıntıKusura kalmayin. Mümin kul, depresyondan Doktora gidecek olursa, onun Iman gücünden süphe ederim!
çok yanlış bir düşünce neye dayanarak böyle bir kanıya varıyorsunuz. elbette rabbini bilen hayatta yaşadığı sıkıntıların üstesinden gelir sabreder. yalnız bünye meselesini unutuyorsunuz.
hem bazı ruhsar hastalıklarının altında başka hastalıklarda çıkabiliyor mesele hipoglisemi,triod ve B12 eksikliği gibi..
Süfli Cinniler Mevcuttur ve İnsana Musallat Olurlar
Süfli, kelime itibarıyla alçak manasına gelmektedir.(1) Cinn ise, gözle görünmez, latif cisimlerden ibaret bir mahlûktur.(2) Musallat olmak da, sataşan, rahat bırakmayan demektir.(3)
Dolayısıyla gözle görünmeyen alçak varlıkların insana sataşması düşünülebilir mi?
Bu suale cevap verirken meseleyi sırayla ele alalım. Evvela gözle görünmeyen varlıklardan olan cinniler mevcut mudur?
Gerek ruhani, gerek cismani bakımdan bizim hislerimizden mestur mahlûklar bulunduğunu inkâr etmek doğru değildir.(4) Nitekim gözle görünmeyen birçok şeyin mesela ses dalgalarının varlığını bugün herkes kabul etmektedir. Gözle göremiyoruz diye onun varlığını inkâr etmeyiz. Aynı şekilde gözle görülemeyen varlıklardan olan cinniler yaratılmıştır, dolayısıyla mevcutturlar.
CİNNİLER MEVCUTTUR
Bu husus ile alakalı Kuran-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır:
وَجَعَلُوا لِلَّهِ شُرَكَاءَ الْجِنَّ وَخَلَقَهُمْ وَخَرَقُوا لَهُ بَنِينَ وَبَنَاتٍ بِغَيْرِ عِلْمٍ سُبْحَانَهُ وَتَعَالَى عَمَّا يَصِفُونَ
[الأنعام : 100]
“Bir de tuttular Allah’a Cinleri (gizli mahlûkları) şerik koştular. Hâlbuki O, onları yarattı. Bundan başka O’na oğullar ve kızlar saçmaladılar. Ne dediklerini bildikleri yok. O’nun zat-ı sübhanisi, onların vasıflarından çok münezzeh ve mütealidir.”(5)
Ayet-i celilede sarih bir şekilde cinlerin yaratıldığı ifade edilmektedir. Dolayısıyla cin diye isimlendirdiğimiz varlıklar mevcuttur.
Peki, onlar içerisinde alçak diye vasıflandırabileceğimiz süfli yani kötü cinler var mıdır?
KÂFİR VE SÜFLİ CİNLER
Yine Sure-i Cin’de bu hususa temas edilerek şöyle buyrulmuştur:
وَأَنَّا مِنَّا الْمُسْلِمُونَ وَمِنَّا الْقَاسِطُونَ فَمَنْ أَسْلَمَ فَأُولَئِكَ تَحَرَّوْا رَشَدًا
[الجن : 14]
“Ve doğrusu bizler, bizlerden müslimler de var, haksızlar da var. Müslim olanlar, işte onlar rüşd-ü savabı arayanlardır.” (6)
وَأَمَّا الْقَاسِطُونَ فَكَانُوا لِجَهَنَّمَ حَطَبًا
[الجن : 15]
“Amma haksızlar cehenneme odun olmuşlardır.” (7)
وَأَنَّا مِنَّا الصَّالِحُونَ وَمِنَّا دُونَ ذَلِكَ كُنَّا طَرَائِقَ قِدَدًا
[الجن : 11]
“Ve doğrusu bizler, bizlerden salih olanlar da var, olmayanlar da var, dilim dilim tarikatlar olmuşuz.”( 8 )
وَأَنَّهُ كَانَ يَقُولُ سَفِيهُنَا عَلَى اللَّهِ شَطَطًا
[الجن : 4]
“Ve doğrusu bizim sefih, Allah’a karşı saçma söylüyormuş.”(9)
Son zikredilen Ayetteki ‘Sefihüna’ kelimesine İblis, veya cins manasıyla cinnin mütemerridleri diye mana verilmiştir. (10) Mütemerrid, dik başlılık eden, dik kafalı demektir.(11)
Burada zikrettiğimiz ayet-i celilelerden anlaşılmaktadır ki cinler arasında süfli yani alçak diyebileceğimiz kâfir olan veya salih olmayanları da vardır.
O halde son suali de cevaplayarak meseleyi tamamlamış olalım. Bu süfli cinler insanlara sataşabilirler mi?
SÜFLİ CİNLERİN İNSANLARA MUSALLAT OLMASI
وَأَنَّا لَمَّا سَمِعْنَا الْهُدَى آمَنَّا بِهِ فَمَنْ يُؤْمِنْ بِرَبِّهِ فَلَا يَخَافُ بَخْسًا وَلَا رَهَقًا
[الجن : 13]
“Her kim O Rabbına iman ederse, artık ne hakkı yenmek, ne de istila olunmak korkusu kalmaz.”(12)
Ayetteki ‘Rehak’ tabiri, bir adamın arkasından gelip çatmak manasına gelir. (13) Dolayısıyla ayetin üslubundan cinlerin musallat olabileceği anlaşılıyor. Cinler insanlara musallat olamayacak olsa ‘Allah’a iman edenler onların musallat olmasından korkmaz’ demenin bir manası olmazdı.
وَأَنَّهُ كَانَ رِجَالٌ مِنَ الْإِنْسِ يَعُوذُونَ بِرِجَالٍ مِنَ الْجِنِّ فَزَادُوهُمْ رَهَقًا
[الجن : 6]
“Ve doğrusu insten bazı rical, cinden bazı ricale sığınıyorlardı da onların istilalarını artırıyorlardı.”(14)
Ayet-i celilenin tefsirinde şu sözlere yer verilmektedir: ‘Bu sebeple mütemerrid cinler de Allah hakkında bile yalanlar uydurarak, cinn ve inse zulm-ü tesallutlarını artırıyorlardı.’ (15)
Dolayısıyla bu ayet-i celilede cinlerin insanlara musallat olduğu açıkça ifade edilmektedir.
Cinlerin Rasulüllah Efendimiz’e dahi musallat olmaya çalıştıkları Sahih-i Buhari’de zikredilen hadis-i şerifte şöyle rivayet edilmektedir:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ أَخْبَرَنَا رَوْحٌ وَمُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ زِيَادٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ ﷺ قَالَ
إِنَّ عِفْرِيتًا مِنَ الْجِنِّ تَفَلَّتَ عَلَىَّ الْبَارِحَةَ - أَوْ كَلِمَةً نَحْوَهَا - لِيَقْطَعَ عَلَىَّ الصَّلاَةَ ، فَأَمْكَنَنِى اللَّهُ مِنْهُ ، فَأَرَدْتُ أَنْ أَرْبِطَهُ إِلَى سَارِيَةٍ مِنْ سَوَارِى الْمَسْجِدِ ، حَتَّى تُصْبِحُوا وَتَنْظُرُوا إِلَيْهِ كُلُّكُمْ ، فَذَكَرْتُ قَوْلَ أَخِى سُلَيْمَانَ رَبِّ اغفر لى وهَبْ لِى مُلْكًا لاَ يَنْبَغِى لأَحَدٍ مِنْ بَعْدِى
[ص : 35] .(16) قَالَ روْحٌ فَرَدَّهُ خَاسِئًا]
“Ebu Hureyre (r.a.)’den:
Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem (s.a.v.) (bir gün) buyurdu ki: Cin (taifesin)den bir ifrit dün gece namazımı bozdurmak için bana ansızın hücum etti. (Lakin) Allahu Teala (beni galip getirip) ona istediğimi yapmaya fırsat verdi. Sabah olunca hepiniz onu gör(üp seyred)esiniz diye Mescidin direklerinden birine bağlamak istedim. (Fakat) kardeşim Süleyman (b. Davud (a.s.)’ın ‘Ya Rab, bana mağfiret et ve benden sonra kimseye olmayacak bir mülkü, bana bağışla.’ demiş olduğu hatırıma geldi (de ifriti köpek gibi kovdum).” (17)
Yine Rasulüllah(s.a.v.) Efendimizden şöyle rivayet edilmektedir:
فَقَالَ« يَا أَبَا ذَرٍّ تَعَوَّذْ مِنْ شَرِّ شَيَاطِينِ الْجِنِّ وَالإِنْسِ »
قَالَ يَا نَبِىَّ اللَّهِ وَهَلْ لِلإِنْسِ شَيَاطِينُ قَالَ
« نَعَمْ (شَيَاطِينُ الإِنْسِ وَالْجِنِّ يُوحِى بَعْضُهُمْ إِلَى بَعْضٍ زُخْرُفَ الْقَوْلِ غُرُوراً) ».
“(18) (19)
Hazret-i Peygamber (s.a.v.), Ebu Zer (r.a.)’a: ‘cin ve ins şeytanlarından Allah’a sığın’ buyurmuştu. Ebu Zer, ‘insin de şeytanları var mıdır? dedim’ ‘Evet, ins-ü cin Şeytanları, aldatmak için birbirlerine lafın yaldızlısını telkin eder dururlar’ buyurdu.’ diye rivayet etmiştir.”
Rasulüllah Efendimiz, Ebu Zer (r.a.)’a cinlerden Allah’a sığınmasını emrettiğine göre anlaşılmaktadır ki süfli cinler insanlara musallat olabilirler. Ebu Zer (r.a.)’ın tekrar sual etmesi üzerine de, ins ve cin şeytanlarının ‘birbirlerine gurur için, aldatmak için laf zuhrüfu, söz yaldızı, içi bozuk dışı süslü aldatıcı sözler’ (20) vahyettiklerini bildiren ayet-i celileyi okumaktadırlar.
Netice olarak, gözle görünmeyen alçak varlıklar olan süfli cinlerin insana musallat olabileceği ayet ve hadisler ile sabittir. İnkârına mahal yoktur.
Dipnotlar:
1. Ferit Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, s.967, Aydın Kitabevi, Ankara, 24. Baskı (2007)
2. Ferit Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, s.143, Aydın Kitabevi, Ankara, 24. Baskı (2007)
3. Ferit Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, s.687, Aydın Kitabevi, Ankara, 24. Baskı (2007)
4. Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.8, s.282, Yenda, İstanbul
5. Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.3, s.502, Yenda, İstanbul
6. Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.8, s.288, Yenda, İstanbul
7. Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.8, s.288, Yenda, İstanbul
8. Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.8, s.287, Yenda, İstanbul
9. Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.8, s.287, Yenda, İstanbul
10. Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.8, s.289, Yenda, İstanbul
11. Ferit Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, s.775, Aydın Kitabevi, Ankara 2007, 24.Baskı
12. Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.8, s.288, Yenda, İstanbul
13. Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.8, s.290, Yenda, İstanbul
14. Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.8, s.287, Yenda, İstanbul
15. Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.8, s.290, Yenda, İstanbul
16. İmam-ı Buhari, Sahih-i Buhari, c.1, s.119, Hadis no. 461, el-Mektebetü’t-Tevfikiyye, Mısır 2008
17. Zeynü’d-din Ahmed b. Ahmed b. Abdi’l-Latifi’z-Zebidi, Sahih-i Buhari Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi, c.2, s.402-406, Ankara 1985, 8.Baskı
18. Sure-i En’am, 112
19. İmam-ı Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, c.16, s.259, Hadis no. 22189, Daru’l-Hadis, Kahire 1995, 1.Baskı; (benzer bir rivayet) Sünen-i Nesai, el-Mektebe, Hadis no. 5507
20. Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.3, s.534, Yenda, İstanbul
Tıbbın dediği bunlar ancak atlanmaması gereken mevzu TIP camiasının maneviyata ve gözle görülmeyene inanmadığıdır.
Bilhassa ruhi hastalıklarda ilaç sektörünün oyunları da malumdur.
Psikiyatrinin Uydurma Hastalıkları
Tıbbın bütün dalları arasında bilimsel temeli en zayıf olan psikiyatridir. Psikiyatri, 1970’lerin sonuna kadar bu mesleğin babası sayılan Sigmund Freud’un anlayışına göre icra edilirdi. Freud’a göre ruh ve sinir hastalıkları, daha çok, çocuklukta meydana gelen olayların şuur altında yarattığı çatışmaların sonucu idi.
Bu ilaçsız, konuşma ve dinleme yoğun haliyle psikiyatri diğer doktorlar ve halk tarafından pek ciddiye alınmıyordu. Psikiyatristler ve koltukları sayısız karikatür konusu oldu.
1950’lerden başlayarak ABD’de ilk sinir ilaçlarının piyasaya sürülmesi ile psikiyatride yeni bir dönem açıldı. Psikiyatrinin dikkati ilaçlara ve beyne yöneldi. Hastaların hayat öyküleri arka plana atıldı. Tedavi, hastaların beyin fonksiyonunu etkileyen haplarda aranmaya başlandı.
Bu arayış şu teoriye dayanıyor: Ruh ve sinir hastalıkları beyindeki kimyevi dengenin bozulmasından kaynaklanıyor.
Ne var ki, sayısız araştırmaya rağmen bu kanıtlanamadı. Ama sanki de hastalık kesinlikle beyindeki kimyevi bir bozulmanın sonucu imiş gibi, doktorlar hastalarını ilaçla tedavi etmeye başladılar. Ağır yan etkileri olan bu ilaçların etkili olup olmadığı tartışmalı olmasına rağmen...
365 ruh hastalığı var
Halk arasında da, ilaç tedavisinin güvenli ve ruh ve sinir hastalıklarını tedavi etmede en etkin yol olduğuna dair güçlü bir inanç var. Bu inancı yayan ilaçla tedaviden parasal çıkarı olan ilaç şirketleri ve konunun profesyonelleridir. Bunlar ne kadar çok ilaç satılırsa o kadar çok kâr ederler, bir. Ne kadar çok insan ruh hastası tanımına sokulursa o kadar çok para kazanırlar, iki.
Gerçekte, akıl ve ruh hastalıkları diye sınıflandırılan rahatsızlıkların büyük bir bölümü uydurmadır, yani hastalık değildir.
Şu anda, adı verilmiş 365 ruh “hastalığı” var. Ne var ki, bu “hastalıkların” büyük bir bölümünü belirleyen bilimsel gerçekler değildir. Komitelerdir.
Bu acayip işin öyküsü şöyle.
Amerikan Psikiyatri Derneği (APA) 1952’den beri ruhsal bozuklukların teşhis ve tedavisi için bir el kitabı yayımlıyor. Akıl Bozukluklarının Tanısal ve İstatistiki El Kitabı isimli bu yapıt Türkiye dâhil bütün ülkelerde psikolojinin kutsal kitabı addedilir.
Akıl ve ruh hastalıkları, APA tarafından tayin edilen komiteler tarafından belirlenir. Komiteler, “hastalıkları” belirlerken herhangi bir bilimsel araştırmaya atıfta bulunmak zorunda değildir.
Gerçekte var olduklarına dair kanıt eksikliğine rağmen “hastalıklar” mantar gibi çoğalıyor.
El Kitabının 1968 baskısında 182 ruh hastalığı vardı. Bu sayı 1980’de 265’e, 2000’de 365’e çıktı. Yeni baskıda herhalde yuvarlak olarak dört yüze ulaşılır.
“Hiperseks sendromu”, “Sinirli bacak sendromu”, “Tıkanırcasına yeme bozukluğu”, “Utangaçlık” muhtemelen “hastalık” olarak sınıflandırılacak.
“Normal olmak gittikçe daha zor hale gelecek” diyor Harvard Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Marcia Angell.
Bu bilgilerin ışığı altında, psikiyatriyi genelde, olmayan hastalıkları iyi geldiği tartışmalı ilaçlarla tedavi etme mesleğidir, diye tanımlayabiliriz.
Metin Münir
http://www.milliyet.com.tr/psikiyatrinin-uydurma-hastaliklari/ekonomi/ekonomiyazardetay/14.09.2011/1438254/default.htm
...acizane bu anlamada ,tecrübe ile yazayım.""bu tip hastaların mutlaka cin ilmiyle alakalı hoca efendilerle görüşmeleri lazım""verilen depresyon ilaçları geçici rahatlıktır...mevlam şifa versin
Süfli Cinnilerin Musallat Olması ve Ruhi Hastalıkların Sebepleri
Süfliyatın Musallat Olmasına Ve Ruhi Hastalıklara Umumiyetle Aşağıdaki Hususlar Sebeb Oluyor Kanaatındayız.
1- Evlerde, Bilhassa Mutfakta, Yatak Odalarında Ve Banyolarda Temizliğe Riayet Edilmemesi,
2- Bilumum Mukaddes Eşyalara Hürmetsizlik:
a) Kur'ân-ı Kerim Başta Olmak Üzere Dini Kitaplara Hürmetsizlik, Kütüphanedeki Kitapların Düzensiz Olarak Konması, Kur'ân-ı Kerim Ve Diğer Kütübü Şer'iyenin Ciltlerinin Bozuk, Sahibelerinin Yırtık Olması, Toz Toprak İçinde Bulunmaları, Gazete, Mecmua, Gibi Resimli Bir Kısım Kitapların Dini Kitaplar Üzerine Konulması,
b) Yatak Odalarında Açıkta Kur'ân-ı Kerim, Dini Kitaplar, Ayeti Celile Ve Hadisi Şerifleri İhtiva Eden Levhaların Bulunması,
c ) Ekmek Ve Bilumum Taama Hürmetsizlik, Onu Çöpe Atmak Veya Sofrada Ekmek Ufaklarına İhtimam Göstermemek Suretiyle Çiğnenmesine Sebep Olmak. Nitekim Hadisi Şerifte: “Kim Ki Sofraya Düşen Ekmek Ufaklarını Alır Yerse, Geniş Bir Rızkla Yaşar, Çocuğu, Çocuğunun Çocuğu Ahmaklık Hastalığından Kurtulur” Buyrulmaktadır. Hülasa, Hürmet Edilmesi İcap Eden Bil Cümle Eşyayı Mukayeseye Hürmetsizlik Süfliyatın Musallat Olmasına Sebep Olur Kanaatındayız.
3- Manevi Vazifelerinde Kendi Kafasına Göre Ziyadelik Yapmak, Usulümüze Uymayan Bir Takım Dua Ve Virtleri Okumak. Tasavvufla Alakalı Bir Kısım Kitapları Okuyup İçindekileri İzinsiz Tatbik Etmeye Çalışmak.
5- Maneviyatta Çok Gamız Olan İnce Şeylere Kafa Yorup Onunla Meşgul Olmak, Kurcalamak, Deşelemek Gibi.
6- Manevi Vazifelerinde Gevşeklik Göstererek Şer-i Şerife Uymamak Ve Amalinin Bozulması,
7- Maneviyattan Maksat Şer-i Şerifi Kamil Manada Yaşamak Olduğu Halde Bu Gaye Dışında Evliya Olma Arzusu İle Kendisinde Bir Kısım Zuhurat Ve Keşfi Keramet Meraklısı Olmak.
8- Büyü Ve Sihir Yapılması.
9- Bir Kısım Maddi Sıkıntılar Geçimsizlikler, Huzursuzluklar, Hanımların Evlerinde Devamlı Kapalı Kalarak Kendilerini Dinlemeleri, İçlerindeki Duygularını, Sıkıntılarını Kimseye Açamamaları Ve Alamamalarıdır.
Netice Olarak:
Yukarıda Ta'dat Ettiğimiz Hususlar Süfliyatın Musallat Olmasına Ve Ruhi Hastalıkların Gelmesi Sebeplerinden Mühimleri Olabilir.
Süfliyatın Musallat Olmaması Ve Ruhi Hastalıklardan Korunmak İçin Yukarıda Sayılan Hususlara Çok Dikkat Etmek Gerekir. Böyle Bir Hastalığa Mübtela Olanların Hastalığın Teşhis Ve Tedavisi İçin Derhal Yukarıdaki Hususların Olup Olmadığını Araştırması, Varsa Sür'atle İzale Edilmesi İcap Eder. Ayrıca Manevi Tedaviler İçin Hastalığın Durumuna Göre Yapılan Tavsiyeler Yerli Yerince Tatbik Edilmelidir.
Not: Ruhi Hastalıklarda Usûl: Maddi Ve Manevi Tedavi Beraber Yapılır.