Sadakat islami Forum

EDEBİYAT KÖŞESİ => SERBEST KÜRSÜ => Konuyu başlatan: mazlum - 24 Aralık 2010, 16:34:53

Başlık: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 24 Aralık 2010, 16:34:53
Halk içinde bazı deyimler ve sözler varki , insanlar söylediginin ne manaya geldiğini bile bilmeden ,
Akıl almaz bir cüret'karlıkla sarf etigini hepimiz görmüşüzdür , İnşaAllah sizlerinde katkısıyla ,
bu sözler hakkında hem sohbet hende bir , müzakere başlatmiş olalım .

Bu arada şunu kesinlikle belirteyim , burda bir bilgiçlik taslama niyeti yoktur , ve hatta inşAllah bilgilerinizden faydalanma niyeti içindeyiz . Bildiğimizin Alimi bilmediğimizin düşmanıyız .

Evet Halk içinde bizim bildiğimiz kadarıyla , genelde kumar oynayanların söyledigi bir söz .

Hay'dan gelen . Hu'ya gider . bu tabir hakkında nedersiniz ?
Başlık: Ynt: Doğrumu yanlışmı ?
Gönderen: uykucu - 24 Aralık 2010, 16:58:16
Emek harcamadan,kolay kazanılan para ve mal basit zevkler uğruna harcanır gider.
Bilirsiniz ekmek emeksiz olmuyor...!
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 26 Aralık 2010, 00:21:12

Herkesin yalnış bildiği ve günlük hayatta çok yalnış, anlamı dışında kullanılan bir söz bu; Haydan gelen huya gider...

Bu söz, günlük hayatımız içinde "kolay ve emeksiz kazanılan şeyler elden kolay çıkar" gibi bir anlam yükleyerek kullandığımız bir atasözüdür...

Oysaki bambaşka bir sözdür bu ve bambaşka bir anlam içerir....



Bu cümlenin aslı; "Hayy'dan gelen Hu'ya gider" dir... Yani,Yüce Mevla'mızın "Hay" ve "Hu" sıfatları kastedilerek, " Her zaman diri olan Rab'den gelen yine o Rabbe dönecektir." manasına gelen bir sözdür... "İnna lillah ve inna ileyhi raciun" ayetinin tasavvuftaki karşılığıdır.

Günümüzde anlamının tamamen dışına çıkmış bu güzel sözü yerinde ve anlamının o güzel sırlarına mazhar olarak kullanabilmek temennisiyle....

Alıntı .
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 26 Aralık 2010, 00:28:03
Her Koyun kendi bacagından asılır derler  , sizcede öylemi?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: İsra - 26 Aralık 2010, 01:32:25
yalnış

bu kıssa deyimi daha iyi açıklar :)

http://www.sadakat.net/forum/islamgenel/her_koyun_kendi_bacagindan_mi_asilir-t30159.0.html;msg178115#msg178115

http://www.sadakat.net/forum/kissadan_hisseler/ynt_her_koyunu_kendi_bacagindan_asarlar-t35858.0.html
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 26 Aralık 2010, 01:39:00
Teşekürler isra , gercekten güzel acıklama yapmış kardeşimiz . Herkesin okumasını tavsiye ederiz .
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 26 Aralık 2010, 01:42:19
İbadet falan etmem fakat kalbim temizdir... Bu nasıl Temizliktir  s1))
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: Tuğra - 26 Aralık 2010, 01:46:46
....Mütehassıs bir doktor hastalansa, hastalığı da kendi branşında olsa, bunun en etkili ilacını da bilse ve bu ilaç hakikaten o hastalığa çok iyi gelse, ilacı kullanmadıkça, yalnız bilgisi onu iyi edemez. Bir insan da, ne kadar ilim edinse, ne kadar kitap okusa, bildiklerini yapmadıkça faydası olmaz.

Günah işleyenlerin ve ibadet etmeyenlerin, müslümanlara karşı, “Sen, kalbe bak, kalbimiz temizdir. Allah kalbe bakar” demelerinin yanlış ve bozuk olduğunu, bu âyet-i kerime göstermektedir. Hadis-i şerifte de, “Kalb bozuk olunca, bedenin işleri de hep bozuk olur” buyuruldu. Bu hadis-i şerif de, günah işleyenlerin bu gibi sözlerini yalanlamaktadır.

HASTA İLACI KULLANMADIKÇA (http://www.sadakat.net/forum/islamgenel/hasta_ilacini_kullanmadikca8230-t27448.0.html;msg167896#msg167896)
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 26 Aralık 2010, 18:47:30
Derlerki.   Çit süren öküz otlanır ...... evet öküz otlanırda bu söz insan için kullanılıyorlar.
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: Günbatımı - 26 Aralık 2010, 20:38:45
Bu cümlenin aslı; "Hayy'dan gelen Hu'ya gider" dir... Yani,Yüce Mevla'mızın "Hay" ve "Hu" sıfatları kastedilerek, " Her zaman diri olan Rab'den gelen yine o Rabbe dönecektir." manasına gelen bir sözdür... "İnna lillah ve inna ileyhi raciun" ayetinin tasavvuftaki karşılığıdır.
Günümüzde anlamının tamamen dışına çıkmış bu güzel sözü yerinde ve anlamının o güzel sırlarına mazhar olarak kullanabilmek temennisiyle....

Teşekkürler, çok faydalı oldu...

Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 27 Aralık 2010, 01:01:53
Çift süren öküz otlanır . sözü bize göre öküzler için doğru .

Lakin bu sözü söyleyenler , genelde bir yerde emaneten veya ücret karşılıgı ,
çalıştıkları yerden,  bulundukları yerin .Amirinin sahibinin izni olmaksızın üzerine aldıkları ,
her hangi bir şeyi , başka birinin görmesi halınde , yada başkasına bu gibi bir faliyeti mübahmış gibi göstererek kendilerini .Haklı çıkarmak amacıyla sarf edilen yanlış ve vebal dolu bir söz olarak Görüyoruz .

bu yazı alıntı degil kendi, yorumumuzdur .


gelelim yeni söze( Bir kereden bir şey olmaz derler nedersiniz ?)
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: Tuğra - 27 Aralık 2010, 01:21:20
....Kızları üzgün bir şekilde okuluna devam eder. Okulda bozuk ortam, inançsız arkadaşlar nedeniyle ve "Bir kereden bir şey olmaz" gibi tavizlerle İslâm'dan iyice uzaklaşır. Arkadaşları onu sinema, sigara, disko derken içkiye kadar alıştırırlar. Kız bu kötü durumun farkındaydı, bundan rahatsızlık da duyuyordu; ama nefsinin o kadar güçlü olduğu zaman ki, bir de saf... .....

ŞİMDİ AYRILMADIKMI BABA (http://www.sadakat.net/forum/islamgenel/simdi_ayrilmadikmi_baba-t6521.0.html)
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 27 Aralık 2010, 18:37:59
( Güzele bakmak sevabtır ) Hakikaten sevab mıdır ? yoksa bu söz göz boyamamıdır ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: Ay Işığı - 28 Aralık 2010, 00:48:25
Bu başlıkta güzel açıklanmış.

http://www.sadakat.net/forum/serbest_kursu/guzele_bakmak_sevap_mi-t16295.0.html;msg147165#msg147165
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 28 Aralık 2010, 01:13:52
Bu başlıkta güzel açıklanmış.

http://www.sadakat.net/forum/serbest_kursu/guzele_bakmak_sevap_mi-t16295.0.html;msg147165#msg147165

Tşk ler . Ay Işğı ,gercekten iyi analiz edilmiş ,gösterdigin  linkte .

Şimdi bakalım bu söz Hakkında yorum ve Düşünceler hangi yönde ?

    ( Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar ) Neder'siniz  sizcede böylemi ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: azizistanbul - 28 Aralık 2010, 11:51:20
atasözlerine mutlak olarak bakmak yanlıştır. Nerede ve nasıl söylendiğine veya söylenmesi gerektiğine dikkat etmek lazımdır.

"Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar "   sözünü

Eğer insanlara yalanı aşılamak için kullanırsak yanlış olur.
Ancak doğru söylemek acı bile olsa sana zarar verecek bile olsa doğruyu konuşmanın ehemmiyeti üzerinde dururken. İnsanlara doğru acı gelir onun için " DOĞRU SÖYLEYENİ DOKUZ KÖYDEN KOVARLAR" diyerek doğruluğun zorluğunun anlatılmasında bir sakınca yoktur.

Yani Hakikat Mecaz Kinaye üçlüsünde olduğu gibi bir atasözü ne için vazı olundu ise o yerde kullanmak hakiki  ve doğru manayı verir.


Güzele bakmak sevaptır. Evet sevaptır. ama bu söz Hz.Allahın haram kıldığı bir güzelliğe bakmak manasında değildir. Hz. Allahın yaratmış olduğu dağlar denizler ormanlar  gibi tabii güzelliklere bakmak sevaptır.
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 28 Aralık 2010, 20:03:56
Tşk ler ,azizistanbul , bizde bu söz hakkında kısaca derizki , Dokuz köydende kovsalar ,
Onuncu köye gider yinede dogruyu söyleriz , Dogrunun yardımcısı H.z .Allah'tır .

Güzele bakmak sevaptır sözünede verdiginiz katkı oldukca güzel . Ayışıgının işaret ettigi linktede , geniş ve özlü anlatılmış .

Gelelim yeni bir söze , aslında bu sözlerim manası ve önemi hepimizce malum ,
fakat olaki bilmeyen biri araştırırsa , bizler ve sizler bu hayra vesile olmuş oluruz niyetiyle , yazıyoruz bunları İnşaAllah .

(- haram helal demeden ver Allahım garip kulun yer Allahım .) Nedersiniz ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: iniz_hay - 28 Aralık 2010, 20:21:29
çok güzel bin çalışma oluyor istifade ediyoruz.... teşekkürler.
....garip kul harami yerken yerken  garip ilennar olur.  :)
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 28 Aralık 2010, 20:38:16
Kısa ve öz net bir cevap . H.z Allah razı olsun  Tşk ler.
gariplikten giderken gelelim şu söze

( Ğaribin Tavuğu tek tek yumurtlar .) derler acaba öylemi ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 30 Aralık 2010, 01:01:45
( Ğaribin Tavuğu tek tek yumurtlar .)

Evet bu söz hakkındada biz bir bakalım ,( Ğaribin Tavuğu tek tek yumurtlar .) evet öyledir yerinde kullanılırsa dogru bir sözdür , misal verelim ilim erbabi az konuşan , bir zat konuşması üzerine hak oldugunu anladıgı vakit , geregince konuşup susar , sonra ona derlerki , ya efendi ne güzel konuştun , senin ağzından Bal akıyor konuşta biraz sizi dinleyelim derler , bu zatsa derki mütavazilik göstererek .
( Ğaribin Tavuğu tek tek yumurtlar .)

Bu sözü bazı hayır sever lerde kullanır , yapacagı hayırı azar azar yerine göre yapıp soranada , ya bizde navarki ?( Ğaribin Tavuğu tek tek yumurtlar .) der.

Fakat bir'de yanliş yönde kullanıldıgı görülür o'da , Kumar masalarında olur ve bu sözü genelde ,onlar diline pek dolamıştır , şöyleki bir kart yada taş her neyse oyunu oynayıpta , sinsi sinsi kazananlar ne cok kazandın diyenlere ya'da amma şanslısın diyenlere hitaben ,ya bu gün şansımız var ne olacak sanki ,
( Ğaribin Tavuğu tek tek yumurtlar .) der .  Her şeyin en iyisini bilen H.z Allah'dır .

H.z Allah bize bu sözü kullanacaksak güzel manada kullanmayı nasip etsin .

Amr İbnu Avf radıyAllahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Bu din Hicaz'a çekilecek. Tıpkı yılanın deliğine çekildiği gibi. (Allah'a kasem olsun)! Yaban keçisinin dağın tepesine sığınması gibi, din de Hicaz'a sığınacaktır. Bu din garip olarak başladı, tekrar garipliğe dönecektir. Gariplere ne mutlu. O garipler ki, benden sonra insanların sünnetimden bozdukları şeyi ıslah edecektir."

Tirmizi, İman 13, (2632)

   Gelelim geni bir söze .   ( Atın ölümü arpadan olsun. ) nedrsiniz ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: Tuğra - 30 Aralık 2010, 01:50:49
.....Hayatımıza yeni giren yiyeceklerin yanında bir de hastalıklar var. Yeni türeyen bu hastalıklarla korku salarak ticaret yapılmaya çalışılıyor.

Nitekim domuz gribi vakasında bu, açık bir şekilde görüldü. Velhâsıl insanlar da artık bu durumdan sıkılmış durumda.

Her gün yeni bir öneri duyup, onu uygulayıp sonucun yine aynı olmasından bunalıyorlar. Deyim yerindeyse "Atın ölümü arpadan olsun" şeklinde düşünerek hiçbirini yapmamaya başlıyorlar.

Haklılar da. Çünkü eskiler, bu tedavi yöntemleri ve doktorlar olmadan hepimizden sağlıklı yaşamayı başarmışlar.

Yedikleri doğal ürünler ve sürekli hareket halinde olmaları sağlıklı kalmalarında kuşkusuz etkilidir; fakat onların, bugün de geçerli olan, uyguladıkları belli başlı şeyler varmış. .....

Atasözleri İle Sağlıklı Yaşam (http://www.sadakat.net/forum/saglikli_yasam/atasozleri_ile_saglikli_yasam-t45836.0.html;msg222662#msg222662)
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 30 Aralık 2010, 02:21:24
.....Hayatımıza yeni giren yiyeceklerin yanında bir de hastalıklar var. Yeni türeyen bu hastalıklarla korku salarak ticaret yapılmaya çalışılıyor.

Nitekim domuz gribi vakasında bu, açık bir şekilde görüldü. Velhâsıl insanlar da artık bu durumdan sıkılmış durumda.

Her gün yeni bir öneri duyup, onu uygulayıp sonucun yine aynı olmasından bunalıyorlar. Deyim yerindeyse "Atın ölümü arpadan olsun" şeklinde düşünerek hiçbirini yapmamaya başlıyorlar.

Haklılar da. Çünkü eskiler, bu tedavi yöntemleri ve doktorlar olmadan hepimizden sağlıklı yaşamayı başarmışlar.

Yedikleri doğal ürünler ve sürekli hareket halinde olmaları sağlıklı kalmalarında kuşkusuz etkilidir; fakat onların, bugün de geçerli olan, uyguladıkları belli başlı şeyler varmış. .....

Atasözleri İle Sağlıklı Yaşam (http://www.sadakat.net/forum/saglikli_yasam/atasozleri_ile_saglikli_yasam-t45836.0.html;msg222662#msg222662)


Tşk ler . işaret edilen linkin okunmasında gercekten fayda var .


Atın ölümü arpadan olsun demeye , bütün insanlık mejbur bırakılıyor malesef ,
aynen helal haram meselese gibi , helal lokma bulmak nekadar zorsa , bu günün şartlarında , genleriyle oynanmamış , sıhatimizi tehdit etmeyen sağlıklı , besinleride gün geçtik'çe bulmak bir okadar zor olmaya başladı .
Oysaki bu sözün pekte dogru kabul edilir bir yanı yok .

Açıklama = Biz Ata sözlerimizi manası belli ,doğrulugu şüpe götürmeyen sözler hakkında ,
her hangi bir yorum yapmak niyetinde degiliz , Allah bizleri büyük'lerimizin sözüne ihtilaf etmekten korusun Amin . gayemiz gelişi güzel  yerli yersiz ,tabiri caizse ucu lastikli sözler hakkında , doğrulugunu ve'ya yanlış'lıgını izahat etmek gayretindeyiz .

Gelelim yeni bir Söze        ( Bana dokunmayan yılan bin yaşasın ) ???
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: Tuğra - 30 Aralık 2010, 13:05:39
...Konum ve gücümüzü… Bizi biz yapan değerlere kendimiz değil, sistem karar verir olmuş. Hem zaten atalar da dememiş mi: “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın!” [Bu atalar hangi yılların ürünü, merak etmiyor değilim aslında!]Peki bu mevcut durum kime fayda sağlıyor?

“Tabii ki büyük ticari işletmelere” diyor Patch. “Dünyada artık farklı ülkeler yok. Var sanıyorsanız da aldanıyorsunuz. 20. yüzyıl ülkelerin var olduğu son
yüzyıldı. Artık sadece globalleşme var. Dünyanın sahibi de artık farklı ülkeler değil, uluslarüstü şirketler.”

İyi bir gazetecinin ise bunları araştırıp, yazabileceğine inanıyor:

“Konuşan gazeteciler olabilirdi ama ne mümkün! Amerika’da örneğin… Gazeteciler zenginlerin kuklası. Gazetecilik eskiden varmış. Tüm dünyadaki medyanın %70′i bugün beş şirketin elinde. Hepsi propaganda makinası. Bush’ın bir nazi olduğunu söylememe izin veren tek bir Amerikan medya kuruluşu var mı? Amerikan halkının %90′ı hayatları boyunca hiç düşünmüyor. 365 günün tamamında düşünme denen şeyi yapmıyorlar.”

Çünkü sistem, insanların “düşünmemeleri” üzerine kurulmuş da ondan. Çünkü sistem (politikacılar, büyük ticari kuruluşlar, medya, eğitim sistemi…) herkesin koyun olmasını istiyor da ondan.....


Bizler Zenginlere Hizmet Eden Robotlarız (http://www.sadakat.net/forum/serbest_kursu/bizler_zenginlere_hizmet_eden_robotlariz-t48683.0.html;msg231694)
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: iniz_hay - 30 Aralık 2010, 14:08:53
"Teşbihte hata olmaz" sözü doğru mu yanlış mı? Bu söze eklenilen:" hatasız da teşbih olmaz" ilavesi doğru mu yanlış mı?............1
Rahmani kardeşimin aktardığı :"Amr İbnu Avf radıyAllahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Bu din Hicaz'a çekilecek. Tıpkı yılanın deliğine çekildiği gibi. (Allah'a kasem olsun)! Yaban keçisinin dağın tepesine sığınması gibi, din de Hicaz'a sığınacaktır. Bu din garip olarak başladı, tekrar garipliğe dönecektir. Gariplere ne mutlu. O garipler ki, benden sonra insanların sünnetimden bozdukları şeyi ıslah edecektir." Tirmizi, İman 13, (2632) hadisi şeriften:"Tıpkı yılanın deliğine çekildiği gibi ve Yaban keçisinin dağın tepesine sığınması gibi"  hadislerinde dinimizi yılana, ikinci sözde de dağ keçisine benzetiliyor. Bu iki teşbihİ  islam alimlerimiz, din büyüklermiz nasıl izah edebilir? Veya hikmetinten sual olunmaz mı?
Elbette ki cenabı hakk nurunu tamamlayacaktır. din ilmi bir nurdur feyze şifaya götürür yılanda ise  zehir olur öldürür, dağ keçisinde ise inatlık.
Bu bir tenkid eleştiri olarak telakki edilmesin.kaynak sağlam mı çürük mü olduğunu öğrenmek gayretdir gayretim. g2))  fg2))
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 30 Aralık 2010, 22:18:27

Tugraya bu güzel yazı'larından dolayı . Tşk ederiz , işaret ettigi Linki'de lütfen okuyun ,
 (Bana dokun'mayan yılan bin yaşasın ) Dedikçe bakın yılan bir ben'i degil aynen  bir .Virus gibi Dünyı istila etmiş ,

Kısa bir Süre önce gene bu Form da okumuştum sanırım . İsra Kardeş'imizin bir yazısıydı  artık yakında ev .Doktor'larına gitmeden internet aracıyla , rahatsızligini beyan edeceksin , kayıtlı oldugun sigorta sana ilaçlarını gönderecek ,
bunun üzerinde yogun çalışma var . bu kapitaliz'min acıma'sızlıgı yani bize dokun'mayan Yılan .

Aynı olay bir kaç gün önce. Almanya'da Postane işlevleri konusunda yeni yıldan sonra ,
yavaş yavaş işlev kazanacak nasılmı ? Artık posta'neler olmayacak posta'lar Market lerden gönderilecek Sanırım Almancasıda kuvvetli , olması hasebiyle Selcuklu Kardeşimizde bu konuda  daha acık ve net bilgilere ulaşa bilir .


iniz_hay . Kardeşimizin  Yukarda naklettigi  söze yorunlarınızı bekliyoruz Tşk .ler

"Teşbihte hata olmaz" sözü doğru mu yanlış mı? Bu söze eklenilen:" hatasız da teşbih olmaz" ilavesi doğru mu yanlış mı?............1
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: Fatihan - 31 Aralık 2010, 16:54:40
Atasözü değil ama son zamanlarda duyduğum bir söz var garibime gidiyor:

Yemin etsem karnım ağrımaz. o derece yani gibi cümleler :)

Bu arada faideli bir başlık oldu teşekkürler
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 31 Aralık 2010, 17:30:09
"Teşbihte hata olmaz" sözü doğru mu yanlış mı? Bu söze eklenilen:" hatasız da teşbih olmaz" ilavesi doğru mu yanlış mı?............1
Rahmani kardeşimin aktardığı :"Amr İbnu Avf radıyAllahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Bu din Hicaz'a çekilecek. Tıpkı yılanın deliğine çekildiği gibi. (Allah'a kasem olsun)! Yaban keçisinin dağın tepesine sığınması gibi, din de Hicaz'a sığınacaktır. Bu din garip olarak başladı, tekrar garipliğe dönecektir. Gariplere ne mutlu. O garipler ki, benden sonra insanların sünnetimden bozdukları şeyi ıslah edecektir." Tirmizi, İman 13, (2632) hadisi şeriften:"Tıpkı yılanın deliğine çekildiği gibi ve Yaban keçisinin dağın tepesine sığınması gibi"  hadislerinde dinimizi yılana, ikinci sözde de dağ keçisine benzetiliyor. Bu iki teşbihİ  islam alimlerimiz, din büyüklermiz nasıl izah edebilir? Veya hikmetinten sual olunmaz mı?
Elbette ki cenabı hakk nurunu tamamlayacaktır. din ilmi bir nurdur feyze şifaya götürür yılanda ise  zehir olur öldürür, dağ keçisinde ise inatlık.
Bu bir tenkid eleştiri olarak telakki edilmesin.kaynak sağlam mı çürük mü olduğunu öğrenmek gayretdir gayretim. g2))  fg2))

Anlatıma daha etkili bir hava vermek için benzetmelerde aşırıya kaçmak saygısızlık değildir.
Benzetmelerde hata yapılmamalıdır.
Teşbih, benzetme demektir. Konuşmada ve yazmada bir durumu daha somut, daha belirgin biçimde anlatmak için benzetmeye başvurulur. Bu benzetme kaba ve çirkin olabilir.Benzetmeyi yapanın da kötü bir amacı yoktur. Yalnızca önümüze daha belirgin bir örnek koymak istemiştir.
Bu durumda kırılıp, alınmamak gerekir.Teşbihte hata olabilir. Bazı durumları daha ayrıntılı ve anlaşılır hale getirmek için benzetmelerden yararlanırız.
Bu benzetmeler bazen kaba ve kırıcı olabilir. Bunun için benzetmelerin kişileri hedef almayacak ve onurlarını kırmayacak biçimde yapılmaları gerekir. Benzetmede aşırıya kaçılmamalıdır.

Sorumluluk bilinciyle ve yerinde kullanıldıkca , hatta yerine göre gerekli bir sözdür .
Lakin bu sözü kullanırken dikkat edilmesse hata yapmakta , kacınılmaz ,veya karşıdaki şahıs , vermiş oldugunuz herhangi bir Teşbihi yanlış kullanarak , olmayacak şeylere meal edebilir ,dikkatli kullanılması halinde bir mahsur yoktur .Biz böyle düşünüyoruz Herşeyin en iyisini bilen H.z .Allahdır .
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 31 Aralık 2010, 18:00:19
Atasözü değil ama son zamanlarda duyduğum bir söz var garibime gidiyor:

Yemin etsem karnım ağrımaz. o derece yani gibi cümleler :)

Bu arada faideli bir başlık oldu teşekkürler

Bizde size. Tşk ederiz .
Evet bu sözü bizde duymuştuk  ( Yemin etsen başın agrımaz ) ve ya karnın ağrımaz gibi kullanıyorlar .
Bakalım öylemi ? Bizim Peygam berimiz bize her konuda mumunedir.

HZ.PEYGAMBER NASIL YEMİN EDERDİ?

6606 - Rifa'a İbnu Arabe el-Cüheni radıyAllahu anh anlatıyor: "Allah huzurunda şehadet ederim ki, Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın, and içtiği zaman kullandığı yemini şöyle idi: "Nefsimi kudret elinde tutan Zat-ı Zülcelal'e yemin ederim."

İSLAMDAN BAŞKA BİR DİNLE YEMİN ETMEK CAİZ DEĞİL

6607 - Hz. Enes radıyAllahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir kimsenin: "Ben, öyleyse yahudi olayım!" diye yemin ettiğini işitmişti. Şöyle buyurdular: "Yahudilik ona vacib oldu!".

Peyganber efendimizin nasıl yemin ettigini gördükten sonra bu söze bakalım .
Bu söz laubaliliktir , Bu söz bir müslümanın kullanacagı söz degildir ,
Yemin etsem karnım agrımaz , yani yemine gerek yok manası cıkar ve yemini küçümser bir tavır vardır.

Bir diğer açıdan bakılınca ,aman canım ne olacak ufak bir şey ne olacak önemsiz , yemin etsem karnım agrımaz'ki , denip Yapılan yanlışı hatayı yada günahı kücümseme vardır ,
yani iki ucu lastıkli sonradan türeme bir söz dür .
Büyüklerimizin ibret verici Sözleriyle bağdaştırılamaz . Biz böyle anlıyoruz
Herşeyin en iyisini bilen H.z.Allah daha iyi bilir


Hadisi Şerif Kaynak .Kütübü Sitte .
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: Hâsıl-ı Kelam - 31 Aralık 2010, 23:42:17
Ben de bunu merak etmiştim.

http://www.sadakat.net/forum/vakti_muhabbet/ynt_sadakatliler_masAllah_dediginiz_3_gun_mu_yasiyor-t41006.0.html;msg210724#msg210724
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 01 Ocak 2011, 09:38:08

Hâsıl-ı Kelam , isterseniz bu sayfaları bir leştirin , işarettiginiz sayfalara baktım güzel acıklamalar var , ama detaylı inçelemedim ,eğer başka sayfadan devam etmemiz ve ya sayfaların birleştirilmesi , düşünülüyorsa bizim için bir sorun olmaz , önemli olan gönül ve el birliği içinde yanlişları düzeltmek .

bu arada bu heycan kesilmesin  yeni bir  söze gecelim .
 ( İmama uy fakat arkasından gitme ) Kimin peşinden gidelim ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: Tuğra - 02 Ocak 2011, 02:10:25
Ebu Zeyd Usam b Zeyd b Harise (RA)'den :

Resulullah'i şöyle buyururken işittim:

"Kıyamet gününde adamın biri getirilip cehenneme atılır. Karın bağırsakları dışarı çıkar.Sonra bu durumda (değirmen) merkebin(in) değirmen taşında döndüğü gibi, dönüp durur.  

Cehennem halkı yanına toplanırlar da:

- Ey filan, bu halin nedir ? Sen iyiliği emredip, kötülükten nehyetmez miydin ?   derler.

O  da  :

- Evet, iyiliği emrederdim fakat kendim yapmazdım. Kötülükten nehyederdim de , ama kendim işlerdim, der.  

Buhari ;  Kitabu Bed'il-Halk ve Kitab'ul-Fiten
Müslim ; Kitab'uz Zühd ; 2989
Ahmed ;  5/205, 206, 207, 209


http://www.sadakat.net/forum/kurani_kerim_ve_sunneti_seniyye/yapamayacagini_soylemek-t3107.0.html;msg20272#msg20272

Söyledikleri ile amel eden insanın, sözü tesir eder.
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 02 Ocak 2011, 03:03:38

Bağzı alimler malesef bu duruma düşmüşler. H.z.Allah ıslah etsin .
ve bu tür alimler bu sözlerin söylenmesinde ,vebal sahibidirler öylelerinede iyi bir ihtar vardır bu sözde , yinede bu sözün dogrulugunu göstermez !

Salih ihlaslı Alim'lerimizide rencide eder bu söz , ve Alimlerin Reisi Başı Resulullah Efendimizdir ! biz peygam'berimizin degil gittigi yere gitmemek ,onun için can veririz .
Denirki burda Peyganberle Alimin ne alakası var ? bakalım varmı yokmu ?

Alimler Nebilerin varisidir. Ebu Davud 3641, İbni Mace 1/223, Tirmizi 2822, Müslim

Alimlerin mürekkepleri şehidlerin kanından efdaldir. Hasani Basri’nin sözü. El-Kubra 321, Tahziru’l-Müslimun 59

"Alimin âbide üstünlüğü, benim, sizden en basitinize olan üstünlüğüm gibidir" buyurdu."

Tirmizi, İlim 19, (2686).

Alimin yüzüne bakmak ibadettir , ve bunun gibi Alimler hakkında Azim bir önem ve ihtiyat varken , Tüm alimleri zan altında bırakacak bu söz  yanlıştır .

Bir Silsile vardır'ki burda , Başı H.z.Allah'dır ve Resulullah (a.s) bir ehli iman alime beşeri bir hatasından dolayı , bu sözle muamele etmek . Allah korusun isyandır ve şu bir gercek'tirki adı üstünde Alim onun bunun senin benim bilmedigimi bilen ilim erbabı ,
belki senin yanlış gördügün şey dogrudurda senin cahilligin bunu kavramaktan acizdir !

Neden başkası hakında kullan'mıyorunuz bu sözü , Arkasından gideceginiz kendinize kılavuz edineceginiz başka imamlarmı var'ki ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 02 Ocak 2011, 21:49:40
Gelelim başka bir söze  ( Üzümünü ye bağını sorma ) ya sonra ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: Tuğra - 03 Ocak 2011, 02:18:53
Hayat , nedir acaba? Sadece doğmak ve nefes almak mı? Hiç düşünmeden gelmişiz gideceğiz deyip tüm nimetleri düşünmeden ayrımsız kabullenmek mi? Hani derler ya “üzümünü ye bağını sorma “ misali sadece üzüme mi aldanıyoruz.

Her başlangıcın bir sonu mutlaka vardır. Demek ki aldandığımız ve Ahiretimizi feda ettiğimiz dünyanın da bir sonu mutlaka olur. Ama insana yarınlar hiç bitmiyor gibi geliyor. Kendisini Çınar ağacı falan mı sanıyor ki?

Ama çınar ağacıda asırlar geçse de bir gün kuruyacak. Demek ki her şeyin bir sonu var. Peki sonsuz olan nedir?


Dün Öldü, Bugün Can Veriyor, Yarın İse Henüz Doğmadı (http://www.sadakat.net/forum/islamgenel/dun_oldu_bugun_can_veriyor_yarin_ise_henuz_dogmadi-t7615.0.html;msg67473#msg67473)
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 03 Ocak 2011, 09:02:38
Tuğra'ya .Tşk ler ederken yeni bir söze gecelim .

( Eceli gelen kelp ( it ) Cami duvarına pisler ) öylemi acaba ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: azizistanbul - 03 Ocak 2011, 11:27:41
Aslında atasözü düşmanlığı ! yapmak doğru değil bence. Atasözlerimizin hepsi yerli yerinde kullanıldığı zaman güzel sözlerdir , doğru sözlerdir.Az kelam ile çok meram ifade ederler. Ancak bu güzel özlü sözleri yerli yerinde kullanamamak günümüzün problemidir. Biz bununla uğraşmamız gerekir.

  ÜZÜMÜNÜ YE BAĞINI SORMA  sözü aslında kalbinden cömertlik gelmiş bir insanın dostlarına ikram ederken dostlarının şaşırmasına  bu ikramı nereden bulduğuna dair yoğun sorularına karşılık işin içinden çıkmak için güzel bir sözdür.

Ama bu sözü haram yemenin cevazı için kullanırsak yanlış oluyor.
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 04 Ocak 2011, 01:55:15
Aslında atasözü düşmanlığı ! yapmak doğru değil bence. Atasözlerimizin hepsi yerli yerinde kullanıldığı zaman güzel sözlerdir , doğru sözlerdir.Az kelam ile çok meram ifade ederler. Ancak bu güzel özlü sözleri yerli yerinde kullanamamak günümüzün problemidir. Biz bununla uğraşmamız gerekir.

  ÜZÜMÜNÜ YE BAĞINI SORMA  sözü aslında kalbinden cömertlik gelmiş bir insanın dostlarına ikram ederken dostlarının şaşırmasına  bu ikramı nereden bulduğuna dair yoğun sorularına karşılık işin içinden çıkmak için güzel bir sözdür.

Ama bu sözü haram yemenin cevazı için kullanırsak yanlış oluyor.

Çok güzel izahat yapmışınız .Tşk ler inanınki faydalandık ve hatta düşündük , bu kardeşimiz bizi uyarıyor ,Biz bununla uğraşmamız gerekir'diyor. bu gibi mevzular bizim sandıgımız kadar önemli değilmiş sanırım ugraşmamak gerek'se .
peki neyle ugraşalım onu söylermisiniz ?

Aslında atasözü düşmanlığı ! yapmak doğru değil bence, diyorsunuz .
Bizim bur'da . Ata sözü düşmanlıgı yaptığımız kanısına nasıl vardınız?
Lütfen ilminizden istifade etmemize izin verin .
 
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 04 Ocak 2011, 10:24:31
eceli gelen it cami duvarına işer .

Çok hassas  bir söz . Herne'kadar kaba bir uslub kullanılmış olsada , bu söz kendine atıf edilenin kişi'nin .  Tabiyatı'nın bozuk'lugunu gösterir , haddi aşmiş ve insani fıtratından kopmuş , it'lik gibi alçakca  hayvani vasıf lara  bürünmüş kişi ve'ya kişilikler hakkın'dadır.

Şöyle bir benzetme yapa biliriz , etrafına iyi köttü demeden zarar veren kişiler vardır , genelde bunlar tamamen şurunu kaybetmiş insani melekesini yok etmiş ,kin ve hırsa nefrete bürünmüş, her'türlü şer işlemeye musait bir hale gelmiş kişilerdir , böyle bir kişi'nin  .Ahlak'i ve kutsi degerleri kendi bünyesinde kişiliginde yok etmesi kendisine yetmemiş'tir . Artık haddini aşarak hızını alamıyarak , toplumsal ve .Kutsal Degerlere Ahlaksız ca ve pervasızca saldır maya başlamiştır , bu'da onun sonudur .

ve bu sözün muhatabıdır . eceli gelen it camı duvarına pisler . fazla vakit'te gecmeden'de akıbetinin'de ne olacagi kendinden zuhur eden alametlerle bellidir .
Kaba olmakla birlikte , bu gibi söze muhatab olan kişiye , söylene'bilecek bir iki sözden bir'idir
Allah ıslah etsin'de dene bilir .

ayrıca bu söz'e kısa olarak sözlük'sel verilen mana şudur .Herkesin üzerine titrediği, kutsal saydığı şeyi kötüleyen, bozan kişi, artık bulunduğu yerde yaşayamaz.

      Gecelim yeni bir söze  ( Burası hacı babanın tekkesi değil )  nasıl bir tekkeyse bakacaz
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 06 Ocak 2011, 06:38:05
Burası hacı babanın tekkesi değil

Bu söz aklı başında bir .Müslüman'ın kullanacağı söz değildir,

Görüldüğü üzere bu söz'ün kullanıldığı konum , her hangi bir ihtiyaçtan dolayı ,birine müracat edilmesiyle oluşur , müracat edeni küçüm'ser bir eda ile baştan savmaktır .

Oysaki Dinimiz islam ahlakı bu gibi durumlarda .
Hayır söyle ya da sus. Buhari 13/6099
İsteyen dilenciyi geri çevirmeyin. Ebu Davud 1665


Bu sözü sarf eden kişi bilerek yada bilmeyerek , kendi kişiliğini'de beyan eder, burdan anlaşılır'ki bu sözü söyleyen,  hayırdan ve nezaketten yana pek nasibi yoktur .

Hacı babanın tekkesi değil demek'lede,
Hacı Babaların hayır severliğini kendi söz'leriyle kabul etmiş olur .

Gecelim yeni bir söze ( Bekarlık sultanlıktır ) Nedersiniz ?  t3))
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 08 Ocak 2011, 04:45:41
( Bekarlık sultanlıktır ) diyorlar dedik .

Abdullah bin Mes’ud (RadiyAllahu Anhuma) şöyle dedi:

“Bizler Nebi (SallAllahu Aleyhi ve Sellem)’in beraberinde evlenmek için hiçbir şeyi olmayan gençler idik. Rasulullah (SallAllahu Aleyhi ve Sellem) bize:

‘Ey gençler topluluğu, sizden evlenmeye gücü yeten evlensin. Çünkü evlenmek gözü haramdan en iyi saklar ve ferci de en iyi korur. Evlenmeye gücü yetmeyen de oruç tutsun. Çünkü oruç onun için bir kalkandır’ buyurdu.”

Buhari 5162, Müslim 1401/1, Nesei 2238, Tirmizi 1081, Darimi 2/132, İbnu’l-Carud 672, Abdurrezzak 10380, Beyhaki 7/77, Ahmed 1/424, 432, Albani İrva 1781

Enes bin Malik (RadiyAllahu Anh) şöyle dedi:

“Üç kişi Nebi (SallAllahu Aleyhi ve Sellem)’in eşlerinin evlerine geldiler ve Nebi (SallAllahu Aleyhi ve Sellem)’in ibadetlerinden soruyorlardı. Kendilerine Nebi (SallAllahu Aleyhi ve Sellem)’in ibadeti haber verilince, sanki onlar o ibadetleri az addediyormuş gibi yapıp:

−Biz nerede, Nebi (SallAllahu Aleyhi ve Sellem) nerede? Şüphesiz Allah onun geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlamıştır dediler.

Onlardan biri:

−Bana gelince, ben geceleri daima namaz kılacağım dedi.

Diğeri ise:

−Ben her zaman oruç tutacağım ve hiç orucumu açmayacağım dedi.

Başka birisi de:

−Ben de kadınlardan ayrı yaşayacağım ve hiç evlenmeyeceğim dedi.

Bunun üzerine Rasulullah (SallAllahu Aleyhi ve Sellem) geldi ve:

−‘Sizler şöyle şöyle söyleyen kimselersiniz. Dikkat edin Allah’a yemin ederim ki, şüphesiz ben sizin Allah’tan en çok korkanınız ve en muttakinizim. Buna rağmen bazen oruç tutarım bazen oruçsuz olurum. Gecenin bir kısmında namaz kılarım bir kısmında uyurum ve kadınlarla da evlenirim. Bu benim sünnetimdir; herkim benim sünnetimden yüz çevirirse o kimse benden değildir’ buyurdu.”

Buhari 5158, Müslim 1401, Nesei 3217, İbni Hibban 14, Beyhaki 7/77, Begavi 96

Artık bumuymuş sultanlık Öğrenir ler İnşaAllah .

 Gelelim yeni bir söz'e  ( Hanım'dan izin aldınmı ) genelde Sakal bırakan Müslüman kardeş'lerimize hemem söyler, toplumun pek akıllıları . Nedersiniz katılır mısınız bu görüşe?


Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: ikra42 - 08 Ocak 2011, 14:01:16
bu bölüm güzel olmuş tşk emeği geçen arkadaşlara
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 08 Ocak 2011, 23:28:26
SAKAL BIRAKMAK İÇİN HANIMDAN İZİN ALINMALI MI?

Sakalı seyrek olanların sakal bırakması nasıl olacak? Kesmesi mi daha doğru? Sakal bırakırken hanımlara sorulması gerekir mi?

Sakal bırakmamaya şerî bir sebep yoksa seyrektir diye sakal bırakmamak olmaz. Sakalı seyrek olandan istenen de seyrek sakal bırakmasıdır. Herhalde ona, "Niçin filanca gibi gür sakal bırakmadın?" diye sorulmayacaktır. Sakal bırakmaktan gaye, yakışıklı olmak olsaydı öyle bir şey denebilirdi. Halbuki sakalı Allah Rasulü Efendimiz "fıtrat" tan, yani Allah (cc)'ın seçtiği ve görmek istediği yaratılış biçiminden olarak nitelemiş (bk. Müslim, taharet 56; Ebu Davûd, taharet 29; Nesâi, zinet 1), Allah da fıtratını değiştirilmesi için ugraşanların cehennemlik olduklarını bildirmiştir (K. Nisâ (4) 117-121). Fıtratın gereği olan bir konuda hanımdan ya da herhangi bir kimseden izin istemek ise birisinin malı için bir başkasından izin istemesine benzer. Rasûlüllah Efendimiz (sav) "yaratana isyan söz konusu olduğunda, yaratılana itaat edilmez" hadisi şerifiyle bu konuya ışık tutar. Tıpkı bunun gibi, meselâ kadın da başını kapatmak için kocasından izin almak zorunda Ancak farzla sünnet tearuz ettiğinde farzın tercih edileceği de ittifakla kabul edilen fıkhî bir esastir.

 Burdan anlaşılan odurki , yaratana isyan söz konusu oldugunda , yaratılana itaat edilmez . Sakal içinde hanımdan izin iztemek gibi ,bir durum söz konusu deği'dir .

Ancak nezakat geregi , şerri şerife mualif olmayan konularda , eşlerin bir birin'den
izin almaları , eşler arasında saygıyı sevgiyi ve güven artırıcı bir unsurdur .

Ve birine hanımından  izin aldınmı demek , şu veya bu sebebten olsun , güzel bir davranış değil'dir .
şakaylada olsa bu söz muhatabını inçitir .

         yeni bir söz . yazalım fakat .Mubarekler sizinde katkınız olsun . ğayemiz bilineki niyetimiz hayır dır Elhamdülillah . Malunumuz Türkiye'de oldugu gibi Avrupa'dada dilimiz büyük yıkım yaşı'yor , bu yıkım için'de ileri geri söz lerle tahrib ediliyor  taze zihinler . İnsanımızın düşün mesi gerek düşün mekten yoksun bir millet her şeyini kaybeder . saygılar sunarak  yazalım yeni bir söz.

                 ( Vatanı sen'mi kurtaracaksın derler )  sizce kim kurtaracak vatanı?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: iniz_hay - 09 Ocak 2011, 00:01:05
Teşekkür ler
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 09 Ocak 2011, 22:04:25
   ( Vatanı sen'mi kurtaracaksın derler ) 

 Bu söze kısa bir Ata sözümüzle çevap verelim İnşaAllah .
     
Bir Nal Bir At Kurtarır
Bir At bir Yigit Kurarır
Bir Yigıt Bir Vatan Kutarır . daha fazla izahata gerek varmı ?

( Besle kargayı oysun gözünü ) bize bu sözün yorumu zor gibi geliyor , yardım edin  t3))
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 13 Ocak 2011, 18:56:24
( Besle karğayı oysun gözünü ) demiştik son olarak , bakalım nasıl bir söz müş bu söz ?

Ön celikle neden Karğa diye düşünürsek ! karğanın tabiyatı hiç'te öyle ev cilleşir bir tabiyat değil , oldukca yaramaz ve arsız bir kuş . Lakin biz bağzılarının dediği gibi uğursuz deyimine katılmıyoruz .

Karğanın bu arsız oluşu söz dinleti'lememe gibi hırcın oluşu sebebiyle bu söz ,
Karğa'dan misalle söylenmiş , Fakat Hakikaten bu söz'de atf edilen tabiyata ,
uygun İnsanlarda var malesef , demekki bir insana emek harcanır ve o insanı eyitilsin iyi olsun diye caba sarf edilir mücadele verilir velakin , o insan iyilik ten anlamaz nankör tabiyatlıdır , bu söz'de böyle bir insana o yüzden yakıştırılır .
Dolayısıyla bu söze muhatab olan kışiye , bu sözü söylemek yerindedir .

Biz'ce karğa o tür bir insandan daha iyidir .

Gecelim yeni bir söze ( Can cıkmadan huy cıkmaz, ve'ya huylu huyun'dan vaz geçmez ) acaba ?

Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 18 Ocak 2011, 20:45:47
Can çıkmayınca huy çıkmaz.
Huy, insanın yaratılış ve ruh özelliklerinin bütünüdür. İnsanla birlikte var olmaya başlar; insan büyüdükçe, huy da onun benliğine iyice yerleşir; kişiliğinin bir parçası hâline gelir. İster eğitim, ister başka bir yolla olsun, kişinin huyunu değiştirmek mümkün değildir; kişinin ölümüne kadar öylece devam eder.
Alıntı www.egze.com

Bu konu üzerine bir çok siteye baktım , ve genel görüş hemen hemen hep aynı yönde ,
yani yukarda yazıldıgı gibi ölmeyince Huy cıkmaz miş .

oy saki biz buna karşıyız günümüzde insanın Tıp yoluyla veya eytimle ,
yada yüksek Himmet ve mücadeleyle, nice degişmez kötü huylardan insanın kendini ,
arındırdıgı malumdur .
Şöyle bir acıklama yaparsak yerinde olur sanırım . İnsan yaradılış fıtratı icabıyla,
melekesi üstün olarak yaratılır , bu yaradılış bütün insanlar için gecerlidir ,
Fakat zamanla insan yaşadıgı toplum ve çevrenin etkisiyle , kedisindeki bu melekesini kaybeder yada korur , neyazıkki günümüz insanı bu melekesini koruması nerdeyse imkansız hale gelmiştir ,
durum böyle olunca ,bulundugu ortam ve topluma uyarak insan kendine bir huy bir kişilik ,benliği oluşturur  iyi veya kötü yönde olabilir bu oluşan kişilik , lakin bağzı insanlar zamanla bakarki kendisinde oluşan bu kişilik bu huy ahlak kendisinin dahi hoşuna gitmez ,
değişmek ister değiştirmek isterde bu huyunu , bu kişiliğini kendi başına değiştiremez ,
ya yıkılır gider vaz gecer mücadeleden , çünkü çok zor bir iştir huy ve alışkanlıklardan vaz geç mek , yada müçadelesine ilmi katar bilene sorar yardım ister , veya Tıp ba baş vurur nihayetinde .Azmi olduğu içinde bu huy ve alışkanlıktan kurtulur .
Can cıkmadan huy cıkmaz sözünede , mukabil olarak şu söz pek güzel bir cevaptır .
Azmin elinden ne kurtulur ?

        gelelim yeni bir söze ( Elinin Hamur'uyla , Erkek işine karışma  ) Karışırsa ne olur acaba ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 22 Ocak 2011, 18:29:49
( Elinin Hamur'uyla , Erkek işine karışma  )

Bu söz şaka yoluylada olsa , söylenmesi kırıcı küçüm'seyiçi bayagı bir söz'dür ,
Üzerinde çok yok yorum yapılabilir . Her ne yorum yapılırsa yapılsın ,
bu sözü söyleyende kibir alameti açıktır .

Bu söze maruz kalanda malisef mazlumdur .

Ayrıca bu söz İslamın Hanımlara bakışı açısından , islam düşmanları tarafından bakın müslümanın islamın kadına bakışına diyerek yıllardır islama maal edilmeye çalışılam Ben çillik dolu bir sözdür .
 

Evet Bu gün başka bir şey yazacaktık  fakat . Tuğra'nın bugünkü Müzikle alakalı yazısını
okuyunca aklımıza gelen bir yazıyı eklemek yerinde olur diye düşündük .
birileri diyorki müzik Ruh'un ğıdasıymış !


                (  Müzik Ruh'un ğıdasıdır ' ) mı ?

Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 22 Ocak 2011, 23:25:55
Saygın Sadakat Dostları ve bu yazılarımızı okuyan Arkadaşlar .

Bir açıklama yapma ihtiyacı duyduk sanırızki hak verirsiniz . İnşAllah

Olaki yazılarımızı bayagı sıradan görenler olabilir , lakin bu yazıları yazarken biz kimin ne gördüğüne bakmadan doğru bildiğimizi aktarmaya çalışma gayretindeyiz , ve bizi bu çalışmaya sevk eden Asıl sebep şudurki , doğru bildiğimiz yanlışları düzeltelim.

Kelimelerin ağız'dan cıkan sözlerin önemini fark edelim , öyleki niçe sözler insanı küfüre götürüyorda farkında olunmuyor . İnşaAllah aşagıda aktardıgımız.

Elmalı Tefsiri

Vasıtasıyla Mucadele Suresinin bu tevsirini okuyunca . bu tür söz ve konuların  ehemniyeti daha iyi anlaşılır .

58-MÜCADELE:

1. "Allah işitmiştir." Tahkik (kuvvetlendirmek) ve tevki', yani vuku bulması beklenen anlamını ifade etmektedir. Buna göre âyetin mânâsı şöyledir. "Evet Allah işitti, hakikaten beklendiği gibi işitti ve dinleyip gereğini yaptı." O kadının sözünü ki, kocası hakkında seninle mücadele ediyor ve Allah'a şikayette bulunuyordu. Gam ve kederini dile getiriyor, derdinin çaresini istiyordu.

Rivayetlerden anlaşıldığına göre bu âyetlerin inmesine sebeb olan kadın, Ensar'dan Evs b. Sâmit'in karısı Havle binti Sâlebe idi. Hadise şöyle meydana gelmişti: "Havle'nin kocası olan Evs b. Sâmit -ki Ubâde b. Sâmit'in kardeşiydi ihtiyarlamış ve titiz bir yapıya sahip olmuştu. Bir gün karısı kendisinden birşey istemiş, o da öfkelenip "Sen bana anamın sırtı gibisin." deyivermişti ki, buna zıhâr denilmektedir.

Cahiliye âdetlerine göre bir adam karısına bu sözü söylediği zaman karısı ona haram olurdu. Onu bir daha alamazdı. Bu hadise İslâm'da ilk defa meydana gelen bir zıhâr olmuştu. Derken Evs çok geçmeden söylediğine pişman olup Havle'yi çağırmıştı. Ancak Havle, yanına gelmekten çekinmiş ve ona; "Canım kudret elinde bulunan Rabbime yemin ederim ki sen o sözü söyledikten sonra, Allah ve Resulü hükmünü verinceye kadar benim yanıma gelemezsin.

Git Resulullah'a danış." demişti. Koca, "Ben utanırım Resullullah'a bunu soramam." cevabını vermişti. Bunun üzerine kadın, "Ben gider sorarım." deyip Resulullah'ın huzuruna vardı ve, "Ya Resulullah! Evs beni eş olarak seçip evlendiğinde gençtim, çekici idim.

Ancak yaşım ilerleyip birçok çocuğum olunca Evs beni anası gibi kıldı ve kimsesiz bırakıverdi. Eğer bana bir çare bulup onunla geçinmemi temin edersen, bunu beyan buyur ya Resulullah!" diye istekte bulundu. Hz. Peygamber de ona: "Ben şimdiye kadar bu konuda bir şeyle emrolunmadım, ictihadım ise senin ona haram olduğun şeklindedir." dedi.

Havle, "VAllahi o, talak zikretmedi." dedi. Resulullah ise haram olmuşsun diye tekrar etti. Ancak kadın, "Kurbanın olayım nazar buyur Ya Resullullah" dedi ve bu hususta Resulullah ile defalarca mücâdelede bulundu. Havle daha sonra da şikayetini Allah'a arzederek, "Allah'ım yalnızlığımın şiddetinden ve bana zor gelecek olan ayrılık acısından sana şikayette bulunuyorum. Küçük çocuklarım var, onları ona (Evs'e) bıraksam zâyi' olacaklar, yanıma alsam aç kalacaklar." dedi ve başını göğe kaldırıp "Allah'ım sana şikayet ediyorum, Peygamberinin lisanına bir vahiy indir." şeklinde yalvardı. Havle henüz oradan ayrılmamıştı ki, hakkında Kur'ân âyeti nazil oldu.

Vahyin şiddeti geçtikten sonra Peygamber (s.a.v) Efendimiz, "Ya Havle müjde!" dedi ve arkasından âyetini okudu. Bunun üzerine Resulullah, kadının kocasını çağırttı, "O yaptığın yeminle kasdın ne idi?" diye sordu. Evs de, "Onun keffâreti var mı?" dedi. Buna karşılık Peygamberimiz, "Bir köle azad etmeye gücün yeter mi? " şeklinde mukabelede bulundu.

Evs cevabında, "Hayır VAllahi ya Resulullah, ona gücüm yetmez, malımın hepsi gider, köle pahalıdır, benim ise malım azdır." dedi. Hz. Peygamber de "Ona gücün yetmezse iki ay peşpeşe aralıksız oruç tutabilir misin?" buyurdu. Evs ise, "Hayır vAllahi ben günde üç kere yemezsem gözümün feri kaçar." dedi. Hz. Peygamber, "O halde altmış fakiri doyurabilir misin?" diye sordu.

Buna karşılık da Evs, "Hayır, vAllahi buna da gücüm yetmez. Eğer bana yardımda bulunursanız, o zaman olabilir." dedi. Resulullah da "Ben sana onbeş sa' (on beş bin dirhem) yardımda bulunurum ve bereketi içinde dua ederim." dedi. Ve bu şekilde aralarını düzeltti.

Kaynak Sadakat Kütüp'hanesi .Elmalı Tevsiri
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: Tuğra - 24 Ocak 2011, 12:51:01
 
Alıntı
(  Müzik Ruh'un ğıdasıdır ' ) mı ?

HAZRETİ MEVLANA’YA İFTİRA

Dinimizde tasavvuf müziği diye bir şey yoktur. Müzik, azgın nefsin gıdası, ruhun zehridir. Kalbi karartır. İslâmiyetten ve tasavvuftan haberi olmayan kimseler, dini, dünya kazançlarına alet edip tasavvufa, hatta ibâdetlere, mistik bir hareket olarak müzik sokmuşlardır. Müzik ile, ney ile ilgileri olmamasına rağmen, Mevlana hazretleri gibi tasavvuf büyüklerini de kendilerine alet etmişlerdir.

Halbuki müziğin dindeki yeri bellidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

“Cenab-ı Hak, zurna, gırnata, ud, def gibi bütün çalgı aletlerini, cahiliyet döneminde tapınılan putları kaldırmamı emretti.”

“Çalgıları yok etmek için gönderildim.”

“Musiki, kalbde nifak hasıl eder.”

“İlk teganni eden şeytandır.”

Fıkıh kitaplarında da müziğin durumu şöyle bildirilmiştir: “Teganni ile şarkı söylemek ve dinlemek haramdır. Tekkelerde ilahiler okuyarak raks etmek, oynamak, dönmek haramdır. Şimdi, dinden haberi olmayan fasıklar, böyle tarikatçılık yapıyorlar.” (Fetava-yı Hindiyye 5/352)


Tasavvuf Müziği (http://www.sadakat.net/forum/islamgenel/sema_gosterileri_ve_mevlevi_ayinleri-t50268.0.html;msg236361#msg236361)
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: Günbatımı - 24 Ocak 2011, 17:49:50
Güzel bir bölüm olmuş, teşekkürler emeği geçenlere...
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 25 Ocak 2011, 03:56:22
Tuğra'ya ve Günbatımı'na tşk ler ediyoruz .
Müzük Ruhun Ğıdası diyenlere , Önce Kalbin sonar Ruhun ,ne olduğunu öğren melerini tavsiye ediyoruz !! Sonrada İnşAllah hem Kalbin hen'de. Ruhun Ğıdasını verinler ...

ve geçiyoruz yeni bir söze ( Allah'ın gücüne gitmesin ama ) Allah Allah neymiş H.z Allah'ı
gücendire bilme ihtimali olan şey ? Ya Hu Tevbe estağfurullah .
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 26 Ocak 2011, 03:20:48
( Allah'ın gücüne gitmesin ama )  Diyorlar ...Bakalım bu sözleri nereye gidiyor ?

Halık'a ve Mahluk'a karşı , bir şeyleri beğen'meme ifadesi içerir bu söz !

Soru:gücenmek Ne Demek ? gücenmek ne demektir ?
Cevab:birinin beklenilmeyen bir davranışı veya sözü karşısında kırgınlık duymak, kırılmak.
Peki Kim H.z. Allaha bir kırgınlık vere bilir ??? Cevap Kimse Çünki H.z Allah bu gibi vasıflardan münezzehdir .
Peki Kim Kırıla bilir ? zayıf olan Mahluk İnsan herzaman kırılmaya musayittir ...

Şimdi örnek verelim ,bu sözün söyleniş biçimiyle alakalı olarak .

Ya Allahın gücüne gitmesin ama  Gül'de çöplükte acarmı yani !

Cocuga bak ne güzel  Allahın gücüne gitmesin ama Babası ne çirkin herif !

Allahın gücüne gitmesin ama Bu yarattıgı hayvanda ne iğrenç  gibi ,

söylemlerde kullanılan bilinç sizce sarf edilien . çok tehlikeli bir söz

Peki bu söyleme Alternatif nasıl bir söz kullanmalıyız ? H.z Allah'ın Hikmet'ine bak ! H.z Allah'ın Kudret'ine bak demek varken , bu sözü söylemek ancak Ahirette Bu sözü söyleyeni öyle bir güncen dirirki H.z Allah vay haline ...
Aklı başında bir müslüman bu sözü sarf etmez ,ve bu gibi sözler sarf edenleri Allah rızazı için uyaralım İnşaAllah  .

Şimdi bir söz Aklımıza geldi birazda espirili olaçak , ama biz bu sözün nasıl türediğini  sitede enfa'nın geniş açıklamasında okumuştuk yinede eklemek istedik , bundada var bir hayır düşüncesiyle  :)

Bu söz Şu ( Burası Dingonun Ahırımı ) bakalım dogrumu yanlışmı ? e52))


Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: Ay Işığı - 26 Ocak 2011, 11:48:16

Bu söz Şu ( Burası Dingonun Ahırımı ) bakalım dogrumu yanlışmı ? e52))

Dilimizde dingonun ahırı mı diye kullandığımız bir söz vardır. Hiç merak ettiniz mi bunun ne demek olduğunu?
Atlı Tramvaylar zamanında, tramvaylar 2 atla çekilirken dik Şişhane yokuşunu çıkabilmek için Azapkapı'dan takviye at alarak yokuşu çıkabilirlermiş.

Tramvay bu haliyle Taksim e kadar gelir, burada çıkartılan atlar, bu gün Taksim alanının batı kısmındaki sular idaresi maksemi ile Fransız konsolosluğu arasında bir ahırda bir süre dinlendirildikten sonra tramvaya bağlanmadan boş olarak Azapkapı ya götürülürlermiş.

Taksim deki bu ahırı Dingo adlı bir rum vatandaş işletirmiş. Gün boyu bir sürü atın girip çıkmasından dolayı dilimizdeki '' Burası Dingo' nun ahırı mı giren çıkan belli değil '' sözünün buradan geldiği söylenir.

İnternethaber

Dingonun Ahırı Ne Demek (http://www.sadakat.net/forum/gunluk_hayat/dingonun_ahiri_ne_demek-t39578.0.html;msg206700#msg206700)
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 27 Ocak 2011, 02:24:04
Ay Işıgı'na Tşk ler ediyoruz , ve işaret etmiş oldugu sayfayı okumanızda yararlı olur .

Fakat bu sözü sarf etmek , hiç te güzel degil .
Burası Dingonun ahırı degil , yada ahırımı ? hitabında bulunanın
karşısındakini başından savma azar ve aşşalama vardır bu söz'de ,yani kaba ve hoş bir söz degil . bu söze maruz kişide bu sözü sarf edene işi düşmüş ihtiyaç duymuş müşkülatı olan biri dirki , umarak geldiği kapıdan böyle bir sözle , ihtiyacının karşı'lanamıyacagı hakaret vari bir hitapla rededilmesi söz konusudur .
Böyle bir hitapta bulunmak .Aklı selim bir kişinin işi degildir .

Vaktit geçirmeden  Bor'a gidelim yoksa , Niğde'ye kakar yol almak gerek ,yoksa
( Geçti Bor'un Pazarı sür Eşeğini Niğde'ye ) derler  e56))  ya siz nedersiniz  t3))
Başlık: Geçti Bor 'un Pazarı
Gönderen: Tuğra - 27 Ocak 2011, 03:22:07
Geçti Bor 'un Pazarı Sür Eşeğini Nigde 'yenin Öyküsü

Öykünün asli şöyledir:

Bor’un pazari Salı günleridir. Bir gün önceki Pazartesi günü hazırlık günü olup,yöresel deyimle “Deripazarı” dir. Asıl Pazar gününe de ULUPAZAR denir. Deri pazarı günü, otuz kirk kilometre uzaktan gelecekler ve Salı günü pazara yetişeceklerin hazırlık günüdür.İlçeye, bu deri günü gelenler, ertesi günün yoğun işlerinden bir kısmını görürler.

Bu hazırlık günü çalışmaları,yaz ve kış mevsimine göre değişiklik gösterirdi. Sonbaharin yazdan kalma bir günü, erken saatlerde, kırk kilometre uzaktaki köyünden çikan bir pazarcı, Bor’un bağlarına girdiğinde, geçmiş ikindi zamanıdır. Molayi, yıkılmış kerpiç duvarın içeri girdiği Pınarbaşi mevkiindeki, Tütüncü Hasan’in bağina verir. Eşeğini de dinlendirmek için indirdiği yüke sırtını dayayıp da pazardan alacaklarının hesabını yaparken, içi geçer ve derin bir uykuya dalar.

Eşşeği önündeki yiyecekleri çoktan bitirmiş, bağli bulunduğu ağacın kabuklarini kemirmeye başlamıştır. Deri pazarı gününün ikindi zamani başlayan uyku gece de sürdügü gibi, Ulupazar gününün, yani Salı gününün ikindisine uzanır Yirmibes saatlik bir uykudan uyanan pazarcı, halinde bir değişiklik hissetmeden şehrin yolunu tutar.
 
Tutar amma, yollarda bir başkalik var, pazara gidenlere rastlayacaği yerde, pazardan dönenleri görür. Dönen bir pazarcıya,merakla sorar;

Neden Ulupazarını almadan dönüyorsunuz?

Pazarci ertesi günün Niğde pazarini işaretle;” Geçti Bor’un pazari , sür eşşeğini Niğde 'ye babalik” der.

 
yesilbor.com
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 29 Ocak 2011, 01:54:19
Tuğra'ya Tşk ler ediyoruz, Katkılarından dolayı .
Bu vesileylede öğrenmiş oluyoruz'ki bu söz mahsurlu degildir ,
Yeri geldiğinde şaka yollu söylenmesi yerin'dedir . Her şeyin en iyisini. H.z Allah bilir .

Gecelim yeni bir söze Bu önceki sözden sonra , sanırım bu gelen sözü tahmin etmiş sinizdir . (  senin yaptığını çorumlu bile yapmaz ) diyorlar bağzan . biz yoruma bu sözün dogru veya yanlışlığına geçmeden , Çorumlu kardeşlerimiz alınmasın açıklama yapıldıktan sonra görülecektirki , bu söz çorumluyu zedeler yaralar bir söz değil dir .
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: Tuğra - 29 Ocak 2011, 02:05:04
Biz teşekkür ederiz,

konu ile ilgili şöyle bir hikaye buldum doğruluk derecesini bilemiyorum..
---------------------------------------------------------------------------------------

Bu deyim, Corumlularin basina Kayserililer sayesinde bela olmu$tur .Nede olsa uyaniklarya, ne edip edip kendi suçlarini Corumlularin üzerine atmi$lar .

Olayin asli $udur:

Olay,Ismet Inönü zamaninda ya$anmi$tir. Ikinci Dünya sava$i dönemidir. Türkiye sava$a girdi girecek, Ismet Pa$a tedbir amaci ile yeni vergiler koyar. Köylülerden Ösür (mal vergisi) almaya karar verir.

Vergi memuru köy köy dola$arak köylülerden ekin ve iri ba$ hayvan ba$ina vergi toplar. Corum’un bir köyüne ugrar, köylü zaten fakirdir, mallarindan devlete vergi vermek istemezler. Fakir bir köylü buna bir çare bulur. Ahirdaki tek koyununu evin bir odasina baglayip yorgani üzerine örtüp kapiyi kilitler.
Vergi memuru, köylülerin mal sakladiklarina sikça rastladigi icin evin odalarini teker teker kontrol eder. Vergi memuru kilitli odayi zorla açtirir. Köylüye yatakta ne oldugunu sorar;

Köylü de hastasinin oldugunu söyler.

Tabi memur buna inanmaz, yorgani kaldirinca bacaklari baglanmis koyun ile karsilasir. Köylü ne dese dinletemez. Vergiyi vermek zorunda kalir.

Ayni memur bu sefer Kayseri’nin bir köyüne gider.

Kayserili ahirdaki e$egi bir odaya götürüp ayaklarini baglayip aynen Corum’lunun yaptigi gibi yataga yatirip üzerine yorgani örter.
Memurun kar$ila$tigi bir durum oldugu icin Kayseriliye kilitli kapiyi zorla actirir, yatakta kimin oldugunu sorar.
Kayserili,hasta babasinin yatmakta oldugunu,cocuklar rahatsiz etmemesi icin kapiyi kilitledigini söyler.Memur yorgani acinca esegi görür ve söyle söyler.
 
-"SENiN YAPTIGINI CORUMLU YAPMADI,O KOYUNU HASTASI YAPTI SEN iSE E$EGi BABAN YAPTIN.
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 29 Ocak 2011, 02:24:05
Bizde okumuştuk bunu ,ve buna ben'zer burda zikretmeye gerek yok ,bir iki değişik hikaye daha var  bu konuyla alakalı , fakat sonuç olarak anlatılmak istenen şey aynı !
Çorumlu bu hikayelerde daha hahsum ve daha tabir yerindeyse Deli kanlıça davranmıştir ,
oysaki Çorumludan sonra bir icraata girişen kişi , oldukça abes'ce ve uyanıklık yapayım
demiş fakat  hikayelerin hepsinin sonundada yapmak istedigini eline yüzüne bulaş tırmış.

bu sebep ten dolayı adı çıkmış , tabi bu ikinçi Şahsı herhangi bir Memleket'imizede maal edemeyiz , Çünkü kişinin yaptığı yanlış topluma maal edilemez .
burdada yapılan öyle yada böyle oldukça ayıp bir yanlış vardırki .
Bir Terbiyesizlik edene Kızğınlık ğadab halınde öfkeyle söylene bilen söz'dür
Bu söze maruz kalma mak gerek , söynenip söylen'memesi ise En iyisini Allah bilir deriz .

evet yeni bir söze geçelim , ( Ne Şam'ın şekeri ne Arab'ın yüzü ) bu nedemek görecez İnşAllah dogrumu yanlışmı ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 29 Ocak 2011, 22:54:39
( Ne Şam'ın şekeri ne Arab'ın yüzü )  diyorlar demiştik  bakalım öylemiymiş ?

HEM ŞAM'IN ŞEKERİ HEM ARAB'IN YÜZÜ

Selmân-ı Fârisî (r.a.) anlatıyor: "Resûlullâh (s.a.v.) bana:

"Bana buğzetme, dînini terketmiş olursun!" buyurdular. Ben:

"Ey Allah'ın Resulü, ben size nasıl buğzederim? Allah hidâyeti bana sizin elinizden ulaştırdı" dedim.

"Arab'a buğzedersin, böylece bana buğzetmiş olur­sun" buyurdular." (Tirmizî, Menâkıb )

Osman ibn-i Affân (r.a.) anlatıyor: Resûlullâh (s.a.v.) buyur­dular ki:

"Kim Arab'ı aldatırsa şefaatime giremez ve sevgim de ona Ulaşmaz." (Tirmizî, Menâkıb )

Bu iki Hadîs, Arab milletine karşı kötü his beslemenin teh­likesine dikkat çekmektedir. Müslümanlar kardeştirler, birbir­lerini sevecekler, aralarında buğz ve düşmanlığa yer verme­yecekler, birbirlerini aldatmayacaklar. Müslümanlar arasında bunlar haram olmakla birlikte, Arablara karşı yapılması daha büyük bir günâhı gerektirmektedir. Zîra Resûlullâh da Arab'dır. Şu hâlde meşû bir sebeb olmadan Arab'a karşı alınan tavır islâm'a karşı alınmış bir tavırdır, ikinci Hadîs böyle bir durum­da kişinin kalbinde Resul (s.a.v.) sevgisinin hâsıl olmayacağı­nı, dolayısıyla da Resûlullâh (s.a.v.)'in kendisini sevmeyeceği­ni haber vermektedir. Bunlar bir Mü'min için felâkettir.

Dilimizde Arab düşmanlığı kokan sözlerin varlığı, pürüzsüz bir tende kanserli bir ur gibi durmaktadır. Meselâ, "Ne Şam'ın şekeri ne Arab'ın yüzü!", "Arab saçına dönmek!", hele kimi yö­relerimizde siyah köpeklere "Arab!" isminin verilmesi hiç kabul edilir bir durum değildir. Milletimizin şuuraltına Arab'ın; pis, pej­mürde, kara yüzlü, çirkin, işe yaramaz olduğunu yerleştirerek, Müslümanları bölmeye çalışmışlardı. Muhtelif kitablarda ingi­lizlerin yalanlarına inanıp da ihanet eden Şerîf Hüseyin ve ya­nındaki 2000 civarında adamından yola çıkarak, bütün Arab-ların hâin olduğu fikrini uyandıran bilgiler yazılıdır. Bu açıdan yahûdîlerin uydurduğu ve Müslüman halkları birbirine düşman etmeyi, onları zayıflatıp köleleştirmeyi amaçlayan sözlere asla itibar etmemeliyiz. Onlara inâd Şam'ın dünyaca meşhur şeke­rini de Arab kardeşlerimizi de seviyoruz!

(Sezai Karakoç)  Bu alıntı dan da anlaşıldıgı üzere . Bu sözden Ateşten sakınır casına sakınmak gerek .

Şimdi yine biraz espiri kokan ,bir söz alalım gündeme .İnşaAllah doğru bir acıklama getirmek niyetiyle ,      (Bu ne pehriz, bu ne lahana turşusu ? )    H.z Allah dogruları aktarma niyeti ve kabiliyeti üzerine ğayretimizi artırsın Amin .
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 03 Şubat 2011, 06:30:09
(Bu ne pehriz, bu ne lahana turşusu ? ) Demiştik   son olarak bakalım neymiş bu söz ?

İlk duyul dugunda akla gelen şu oluyor, Kendisine saglıgı acınsından . Dr Tarafından ve ya uzman kişi tarafından , kullanılması , veya yenmesi yasak olanan yani Pehrize uyması gereken kişinin , Aman canım Atın ölümü arpadan olsun deyimini hatırlatır casına ,

Pehrizini tutmayıp , kendisi için zararlı olan şeyi alması tüketmesi karşısında söylenen ,
uyarıcı nitelikte bir söz !

Lakin bu söz asıl itibarıyla Kanatımız odurki , genel manada Söylem leriyle eylemleri bağdaşmayan tutar sız kişilere kullanılır . ve söylenmesinde bir sakınca yoktur ikaz mahiyetinde , insanın sevdiklerine espirili bir yolla söylemesi uygundur .
Her Şeyin en iyisini bilen H.z Allah'dır .

ve yeni bir söz le devam edelim isti yorum ama , Kardeşler bir Ricam var sizde yorum veya eklemek istediginiz söleri yazınki , hem tatlı soh bet ve heycan yaşayalım birlikte ,
Hemde muhabbet olur hayır yönünde İnşaAllah .

   Bir söz daha ( kadının fendi erkeği yendi  ) diyorlar . varmı böyle bir şey açaba ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: aydeniz - 04 Şubat 2011, 01:51:17
sık duyduğumuz bir deyim ''bu ne perhiz,bu ne lahana turşusu'' hani şaka yollu söylenmesi de güzel ve manasıda açık,fazla beyin egzersizi gerektirmiyor,teşekkürler
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 08 Şubat 2011, 17:32:22
 ( kadının fendi erkegi yendi ) demiştik .

Fend nedir? "Kadının fendi erkeği yendi" deyimi neyi anlatmak istiyor?


Fend= hile, desise, el altından yapılan oyun demektir. Bu nedenle fend, kadının akıllılığını, kurnazlığını veya kadının erkeğe olan üstün vasıflarını anlatan bir kelime olmaktan çok uzaktır. O halde, bu deyim "Kadın, söyleyeceği hakikat hilafı sözler, yapacağı hileli oyunlar sayesinde erkeği yener, onu alt eder" anlamındadır.


Sevgili hanımlarımız, anlamını bilmeden kullandıkları bu deyimle, hemcinslerine iltifat edecekleri yerde, maalesef yermekteler.

Hanımlarımızın bilmeden yaptıkları bu haksız ithamı, biz erkekler içtenlikle kınıyoruz.

Alıntı . Denizce

Şimdi Şu söze Bakalım  ( körle yatan şaşı kalkar ) sahiden öylemi'ki :isr
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: Tuğra - 08 Şubat 2011, 19:05:00
En iyi cevap üzüm üzüme baka baka kararır olur sanırım

---------------------------------------------------

49.Güllerin yanında çalı çırpıda gül kokar.
Körle yatan şaşı kalkar
Gül olmak her zaman elinizde olmasa bile, gül kokabilmek daima elinizdedir.
Arkadaşlarınızın fazilet ve meziyetleri daima sizdekilerden fazla olmalıdır. Dostluk alışverişinde karlı olan budur.

Altın Kurallar (http://www.sadakat.net/forum/fikih_ve_itikad/altun_kurallar_mutlaka_hergun_takip_ediniz-t2259.0.html;msg156274#msg156274)
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: aydeniz - 09 Şubat 2011, 00:05:29
yada ''arkadaşını söyle,sana kim olduğunu söyleyeyim''
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 09 Şubat 2011, 10:41:31
Tuğra Gercekten Harika cevaplamışın.

aydeniz de ayrı bir yönden bakmış ,ama anlam ve mana , tam kalıbıyla oturmuş yerine ,
ikinizede Tşk ler ederken , Aklımıza gelen yeni bir sözü ,doğru olarak yorumlayalım birlikte,
İnşaAllah   (  Ne Şehittir ne Ğazi hiç uğruna gitti Niyazi ) hiç uğruna gitmek varmı  :dgnk
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: azizistanbul - 11 Şubat 2011, 12:39:20
Aklımıza gelen yeni bir sözü ,doğru olarak yorumlayalım birlikte,
İnşaAllah   (  Ne Şehittir ne Ğazi hiç uğruna gitti Niyazi ) hiç uğruna gitmek varmı  :dgnk

Neden olmasın ? Yani ömrünü malayani ye adamış insanların gittiği yer neresidir.
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 19 Şubat 2011, 22:30:17
azizistanbul , sana tşk ler ederiz kısa ve öz açıklamandan dolayı ,
H.z Allah bizleri malayani şeylerden korusun ,
Bir hiç uğruna değilde .Hak yolunda bir amaç uğruna gitmeyi .cümlemize nasip eylesim Amin .

           Gelelim yeni bir söze ! ( Fala inan'ma falsız'da  kalma ) varmı böyle bir şey acaba ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: azizistanbul - 21 Şubat 2011, 13:53:22
(fala inanma falsız kalma ) bunu öncelikle atasözü olarak algılamayalım. Gerçi bu söz günümüzde ciddi bir şekilde yayıldı bizim için atasözü olmasa bile bizden sonra gelenler için atasözü sayılabilecek bir hüviyete doğru gidiyor.

Gelelim sözün doğru mu yanlış mı olduğuna .

Sözümüz iki cümleden oluşuyor " Fala inanma " bu kısım kesinlikle doğru "falsız kalma" bu kısımda aynı kesinlikle yanlış.
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 21 Şubat 2011, 18:48:08
azizistanbul , Katkınızdan dolayı Tşk ler ediyoruz size .
Yalnız şunu belirtelimki bizim burda genel olarak ele aldığımız sözler , Ata sözleri olmayıp
söylenilmesi sakıncalı veya yanlış , veya'hutta tam içeriği kavranılmamış sözler üzerinde durmaya çalışıyoruz .
Bu çalışmamızdaki gaye mizde olaki yeni nesil kardeşlerimiz , dogrumu yanlışmı falan söz diye bakarlarda ,biz Fakirin ve sizlerin katkılarından faydalanarak , fikir sahibi olurlar İnşaAllah ...

azizistanbul kısa ve net cevaplamış ve dogruyuda aktarmış . bizde Ayet ve Hadisle
azizistanbul'un dogru söylemini tamamlıyalım .

"İçki, kumar, putlar ve fal okları hep şeytanın işinden olan murdar bir şeydir. O halde ondan kaçının." (Maide, 90)

“Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır. Başkası onu bilemez.” (En’am, 59)

"Her kim bir arrafa gidip de ona bir şey sorarsa, kırk gecelik namazı kabul olmaz" (Müslim) buyurmuştur.

Evet bu sözüde Elhamdülillah tamam'ladıktan sonra , gelelim başka bir söz'e
                       ( Kadın'ın Karnı'nı Sıpa'sız , Sırtını Sopasız koymayacan ) diyorlar .
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: azizistanbul - 21 Şubat 2011, 20:36:12
bu sözü çok izahata gerek yok. Bu sözü söyleyebilecek kişi ancak sıpanın babası olabilir.

Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: aydeniz - 22 Şubat 2011, 11:37:14
bu sözü çok izahata gerek yok. Bu sözü söyleyebilecek kişi ancak sıpanın babası olabilir.


   &))
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 23 Şubat 2011, 17:53:00
 ( Kadın'ın Karnı'nı Sıpa'sız , Sırtını Sopasız koymayacan ) diyorlar demiştik ,
azizistanbul ve aydeniz aynı görüşü paylaşarak acıklama yapmışlat .Tşk ler .
bu sözü çok izahata gerek yok. Bu sözü söyleyebilecek kişi ancak sıpanın babası olabilir.  demiş kardeş ler .

Vel hasıl bu sözü söyleyecek kişi kendinden ,var lığından bir haber yaşayan ğafil den başkası olamaz diyerek noktalayalım .

Bakalım yeni bir söze ( Aşağı tükür sen Sakal .Yukarı tükür sen Bıyık ) Nasıl bir söz bu ?

Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: azizistanbul - 23 Şubat 2011, 20:07:58
güzel bir söz yani hem sakalı hem bıyığı önemseyen bir görüş. çaresizliğin ve kararsızlığın ifadesi.
Başlık: Sopa Meselesi
Gönderen: Tuğra - 23 Şubat 2011, 21:01:41
Alıntı
Kadın'ın Karnı'nı Sıpa'sız , Sırtını Sopasız koymayacan

Bu sözün Türkler ile ilgisi olduğunu düşünmüyorum, Nietzsche isimli bir Alman filozofa ait olduğu söyleniyor

*************************************************************************************

Sırtından sopayı, karnından sıpayı...

Nineme, anneme, eşim olacak olana, torunuma, yeğenime, iffetli Türk kızına…

Bazı sözler vardır, herkes abuk sabuk olduklarını bilir. Kötüye örnek kullanılır. Bazıları atasözü sanar da atalar öyle sözler etmezler. Atalar hep iyiye, güzele yönlendirir insanı. Hatta bu ata Türk atası olmasa bile… Devletin malını deniz görmek iyidir de yemeyene domuz diyen bir ata düşünebiliyor musunuz?

Ninelerimiz, dedelerimiz bizi kucaklarına aldıkları çağlarda ve sonrasında büyüyüp büyük büyük (!) adamlar olduğumuz ve onları beğenmediğimiz çağlarda bize daima fakiri kollamamızı, düşeni kaldırmamızı, düşmana saldırmamızı öğütlemişlerdir. Devleti, milleti, dini, diyaneti göz ardı etmememiz gerektiğini daima aklımızda tutmamız gerektiğini söylemişlerdir.

Bu kutsallara daha iyi hizmet etmek için de yuva kurmamızı ve yuvamıza daima sadık kalmamızı söyleyen bu dilleri ballı insanların ağızlarında hiç böyle bir söz çıkar mı: Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin.

Bunu diyecek olan ancak eşektir ki doğacak yavrusu sıpa olsun. Onların dilleri de bizim dilimizden farklı olduğundan tercüman gerekecektir ki hem eşek hem insan türü daha yaratılmadığından irtibat sağlayamayacağız. Ya tam insan, ya tam eşeğiz.

Kadın, erkeği uyuşukluğa götüren. Kadın, başarılı erkeğin başarı sebebi. Kadın, huzursuzluğu artıran. Kadın, anlayışıyla evdeki huzuru sağlayan. Kadın, yuva yıkan. Kadın yuvayı kuran, yaşatan. Kadın, harcamalarıyla kocayı hırsız yapan. Kadın aile bütçesini kuran, yatırım yapan. Kadın, gün boyu oturup, bir tas çorba pişirmeyen. Kadın hem evde hem işte çalışan. Kadın erkeğin felaketi. Kadın erkeğin kurtarıcısı.

Her konuda hem olumlu hem olumsuz açıdan mükâfatın da suçun da sahibi kadındır. Kadının omuzlarında böyle bir yük vardır. Erkeğin altında ezileceği bu yükü kadın kolaylıkla kaldırabilir. Erkeğin kumandasıdır. Erkek, hep ister, hiç doymaz, düzen bilmez, rahata bayılır. Kadın ise yaşamın gereklerinin farkındadır, buna göre yaşar, eşini de buna göre yaşatır. Kadın gücün, bereketin simgesi… Kadın, namus. Kadın şan. Kadın şeref.

Bir erkek için oldukça sıkıntılı gelen bu görevler kadın için ise eğlenceli bir uğraş gibidir. Doğası gereği o, erkeğini, evini çekip çevirmekten hoşlanır. Karnı sıpalı, sırtı sopalı olarak algılanacak birine hayatımı değiştir der misiniz? Diyen varsa gerçekten kendisinden dünyaya gelecek olan sıpa olmalı. Fazla söze ne gerek…

Bir de bir sorun var gereksizce uzayan “tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan “ misali, “kadınlar mı yoksa erkekler mi daha akıllıdır, diye. Aklınız karışmasın. 2 kere 2’nin dört ettiği gibi cevap ortada:

Kadın ve erkek birbirini bütünler, konuya akıllılık değil de yatkınlık olarak baktığımızda kadınların ve erkeklerin yatkın oldukları konular farklılık gösterebiliyor. Tabi ki istisnaları hariç.

Kadın ve erkek birlikte hareket ettiği zaman üzerinden gelemeyecekleri bir sorun yoktur. Dünyanın en akıllı insanı bir erkek olsa ve ben “Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı…” diyorsam bana ne faydası var o en akıllı adamın aklından?

Saygılar...

Serkan AKIN
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: Tuğra - 23 Şubat 2011, 21:08:38
Sakal ve bıyık üzerine söylenmiş güzel sözlerimiz de vardır. Bunlardan biri, "Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık" tâbiridir Bu söze mukabil zamanımız yazarlarından biri, "Bu zamanda tükür tükürebildiğin kadar; zira ne aşağıda sakal, ne de yukarda bıyık var" diyor.

(fazilet takvimi )
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 23 Şubat 2011, 21:35:46
Sakal ve bıyık üzerine söylenmiş güzel sözlerimiz de vardır. Bunlardan biri, "Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık" tâbiridir Bu söze mukabil zamanımız yazarlarından biri, "Bu zamanda tükür tükürebildiğin kadar; zira ne aşağıda sakal, ne de yukarda bıyık var" diyor.

(fazilet takvimi )

Sevgili Tuğra'ya ve azizistanbul'la Tşk ler . Katkılarından dolayı .
Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık" bu söz ayrıca başka bir sözle desteklene bilir o'da . İki arada bir Derede '' kalmak vari bir söz ,fakat bizi düşün düren neden ?Sakal ve Bıyık'la bu Müşkiliyet anlatılmak isten miş ?

Kanat'ımız odur'ki , Sakal ve Bıyık Sünnet olduguna göre galiba burda anlatılmak istenen
iki hayır arasında tercihe zorlanmak var sanki . Her şeyin Hakitatini en iyi bilen .HZ Allah
Bizleri dogrulukta daim kılsın Amin .

Bu gün iki söz bir den alalım konuya ,maden cabuk yorunladık bu sözü ,gecelim yenisine .
( Kız'ını Dövme'yen Diz'ini Döv'er ) Çok enteresan bir söz !!!
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 27 Şubat 2011, 01:56:57
( Kız'ını Dövme'yen Diz'ini Döv'er )

Kızını eğitmeyen, onunla ilgilenmeyen, geleceğini iyi kurmayan ebeveynlerin, kızları kötü yola düştüğünde veya bir hata yaptığında çok üzüleceklerini anlatmak isteyen türk atasözü.
Alıntı .Uludağ Sözlük

Burdaki Dayak Darp anlamını taşısada , anlatılmak istenen mama Terbiye etmek  manasındadır , yoksa dayakla kız yetiştirilmez . Kız veya Erkek olsun Evlat yetiş tirmenin onun terbiyeli bir insan olmasının ilk şartı , Helal lokmayla beslemek Sevgide ve Korkuda ayarı iyi bilip,
Evlada saygı göstererek olur .

Yukardaki sözü anlayışa göre , dogru kabul edende , yanlış kabul edende olabilir .

Söz Dayaktan cıkmışken derlerki ( Dayak Cennet'ten cıkma ) nedersiniz Cennette kimseyi dövmüş lermi ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 28 Şubat 2011, 02:06:09
Söz Dayaktan cıkmışken derlerki ( Dayak Cennet'ten cıkma ) diyorlar dedik .

Bu sözü söyleyen lerin cüretine ve aklına şaşırıyorum ! Cennet nedir onu bile bilemiyen bir
gaflet , Cennet Hz .Allahın Kullarına içinde değişik makamlar olan ebedi ve ilahi bir ikramı ,
Azap zulum yeri degil'ki dayak Cennet'ten cıkma olsun !bu söz Hz. Allahın ikram ve lutfuna mualif bir söz'dür Dolayısıyla küfre götürür hocalarımız degerlendirirse belkide küfür dür .

gene aklımıza bayagı bir söz geldiki söylenmesi gercekten tam bir gaflet içerir ,
yinede biz yorumlara ekleyelim , belki kardeşlerimizden eklemek istedikleri olabilir düşün çesiyle 

Evet ( Sacı uzun Aklı Kısa ) diyorlar kimin aklı kısaysa ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: azizistanbul - 28 Şubat 2011, 12:11:06
innehünne nakısatül akli veddin

انهن ناقصاة العقل والدين   

Bu bir hadisi şeriftir.

Muhakkak ki kadınların akılları ve dinleri eksiktir. Kısadır. ...

"saçı uzun aklı kısa " sözüne gelince sanırım bu hadisi şerife saçı uzun diye bir ekleme yapılınca ortaya böyle bir atasözü çıkmıştır. Bu söz ile alakalı konuşurken dikkatli konuşmak lazımdır.

Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 28 Şubat 2011, 21:21:16
innehünne nakısatül akli veddin

انهن ناقصاة العقل والدين   

Bu bir hadisi şeriftir.

Muhakkak ki kadınların akılları ve dinleri eksiktir. Kısadır. ...

"saçı uzun aklı kısa " sözüne gelince sanırım bu hadisi şerife saçı uzun diye bir ekleme yapılınca ortaya böyle bir atasözü çıkmıştır. Bu söz ile alakalı konuşurken dikkatli konuşmak lazımdır.


azizistanbul' la Tşk ler ediyoruz güzel bir hatırlatma . Bu Hadisin kaynagınıda aktarırsa bize menmun oluruz İnşaAllah .

Bizim basıt olarak zan ettigimiz bir söz hiçte öyle basıt olmadıgıda anlaşılıyor , yani kesin bir bilgiye dayanmadan zanda bulunmanın , nekadar yanlış oldugunu ,azizistanbul'lun bu hatırlatmasıyla bir kez daha yaşamış oluyoruz .

Evet Hanımlar Fıtratı yaradılışı  icabı ,Erkek'lerden bir nebze bağzı gönleriyle geride olduğu bir inkar edilemez gercektir .
Fakat bunlar bir ükalalık tarzında bir Hanımın yüzüne , Sacı uzun Aklı kısa gibi sözle kırıcı ve alcaltıcı tavırla söylenmesi hiçde doğru olmaz .
Bir insanın Erkek yada Hanım Aklını Akıl Melekesini Küçüm semek yüzüne vurmak'da oldukca tehlikeli ,ve abes bir söz dür ...Ayrıca Hz. Allah bağzı yönleriyle Hanımlarada üstün meziyet ve mükafaatlar vermiştir .

Evet gecelim yeni bir söze derlerki !
( Sakalımız yok'ki sözümüz geçsin ) söz sakallamı geciyor dersiniz ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 04 Mart 2011, 10:21:49
( Sakalımız yok'ki sözümüz geçsin ) demiştik ,
Bu sözde Sakala bir iltifat var .Sakal bırakmış Alimlerimizin Büyüklerimizin Büyüklügünü sözlerinin Tesirli oluşunu beyan ve tastik eder bir söz , Dolayısıyla  büyük'lerdende Murat dış ve iç alemindeki büyüklügü kanıtlanmış sözlerinin tesir güçün'dende belli olan büyükler kast edilerek onlara bir övgü var .

Öbür yandan , kendisinin nekadar tesirsiz kaldıgını beyan eden bir söz , burda karşısındaki bir Cocuk dahi olsa sözü dinlenmeyen kişinin , artık saygınlıgını yitirmiş söz teysiri ortadan kalkmış , ve bu sözlede ne söylediginin bile esasında farkında olmayan birinin söylemi olarak düşü nüyoruz .

Bir Baba eşine veya Cocuguna bu sözü sarf etmiş olsa ki olabilir , O babanın o Ayledeki hali bu sözle bellidir , yani Ayilesiyle yüz göz olmuş ve saygınlık bitmiş bir ortam olduygu aşikar olmu yormu sizcede ? bu sözüde böylece yorumladık tan sonra bakalım yeni bir söze .
( Sana laf anlatmak .Deve'yi hendekten atlatmaktan zor  ) olurmu böyle zorluklar acaba ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 10 Mart 2011, 13:23:32
( Sana laf anlatmak .Deve'yi hendekten atlatmaktan zor  ) demiştik

ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın deve hendekten atlatılamaz, cahile söz anlatmak bundan da zor bir şeydir, anlamında kullanılan bir söz.

Dolayısıyla bir cahil'le mücadele etmek te nafiledir ,zorlugu bu sözle belirtilmiş olmakla birlikte , laf tan söz den anlamayan cahiller için söylenmiş ,yerinde bir benzetmeyle kullanılmış söz dür .
           
  ( Ocağına baykuş tünesin ) Bed'dua vari bir söz ,nedersiniz bu söz için ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: azizistanbul - 11 Mart 2011, 18:48:44
bildiğin beddua . Baykuşlar metrük mekanları sever . kişinin hanesinin böyle metrük bir hale gelmeside bedduadır.

Sözde yanlış olmamakla beraber. Bedduadır. Müslümana da beddua etmek yakışmaz.
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: azizistanbul - 11 Mart 2011, 18:49:39
bi soruda benden.

"Allahın gücüne gitmesin." ne demek olduğunu herkes anlıyor da nerelere uzanabileceğini konuşalım.
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 12 Mart 2011, 13:00:26
bi soruda benden.

"Allahın gücüne gitmesin." ne demek olduğunu herkes anlıyor da nerelere uzanabileceğini konuşalım.
azizistanbul  ( Ocağına baykuş tünesin ) sözüne yapmış oldugun yorum güzel ve net Tşk ler .


"Allahın gücüne gitmesin." ee gelince bu sözü daha önce konu yapıp yorumladık bir sayfa geride baka bilirsin .

Şim dide şu söze bakalım ( Çiğ süt emmiş ne olacak )derler nedemek isterler ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: azizistanbul - 12 Mart 2011, 13:51:25
dikkat dağınıklığı ...
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: teksir - 12 Mart 2011, 14:11:41
tesekkurler rahmani cok faideli bir forum olusmus
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 13 Mart 2011, 01:00:34
tesekkurler rahmani cok faideli bir forum olusmus
Bizde sizlere Tşk ler ederiz ilginiz den dolayı .

( Çiğ süt emmiş ne olacak )derler nedemek isterler ? demiştik .

Çig Süt'ten kast .Anne Süt'ü kast edilmek tedir ,yani beşer oldugu vurgulanır ,
beşer se şaşar hataya yanlısa heva ve hevese uymaya yanlış yapmaya musayit İnsandır . Rahmani yanı galib geldigi gibi şeytani yanıda galip gelip ,yanlış ve kötü işler yapmaya elverişli cuzi irade sahibi insan .

Hata yaptıgında ,
bu sözü sarf ederler Çiğ Süt emmiş ne olacak derler . ama bu sözü bir insanın yüzüne bir yanlış ve hatasından dolayı söylemek Abestir , cünkü hepimiz beseriz ve şaşarız ,kendine söylenmesini istemedidgin bir şeyi başkasına söylemek dogru olmaz diyerek noktalarız bu sözüde .

evet derlerki ( Ocağına İncir ağacı dikilsin ) nedemek bu ? İncir güzel ve cok faydalı bir meyve ama nicin böyle beddua eder'gibi bir tabir kullanırlar ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: aydeniz - 13 Mart 2011, 12:22:45
incir ağacı hikayesi, tam yerinde olmuş,teşekkürler
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 14 Mart 2011, 01:21:39
( Ocağına İncir ağacı dikilsin ) deyimine bakalım !
İnçir Ağacı arsız kök'lere sahip , ve etrefındaki bütün bitki örtüsündeki minarelleri ,
kendi bünyesine ceken , kendi varlıgını sürdürmek için diger bitkilerin yaşama kabiliyetini elinden alan , cabuk gelişen nekadar kesilirse kesilsin kökün'den iyice kurutulmadıkca tekrar oldugu yerden betono dahi delerek , yaşamına devam eden bir Agaç .

Bu yüz den dirki bu beddua'yı acımasızca İncir agacını teşbih göstererek kullanmışlardır ,
yanı etrafındaki herşey kurusun , evin barkın yıkılsın  kahrolasın gibi ,sözlerle beddua ederler .

Bize göre bu beddua hiçte hoş degildir , İncir Agacındaki bu hızlı büyüne,bu yüksek kabiliyet özelligi,
bir bedduaya degilde daha Hikmet dolu misallerle ,ve hatta ilmi araştırmalara ışık tutacak çok sırlar gizledigin den hiç şüpemiz yok .

Misal kendini yenileme özelligi ,en sıkışık halde bile  vermiş oldugu mücadele özelligi ,
çok kolay kırıla bilmesine ragmen bu güç dengesi nasıl oluşuyor'da ? bir betonu dahi yıka biliyor ?
Meyveside faydalarıyla işin bir başka boyutu  .

Dolayısıyla bu  Agacın bu teşbihi hak etmedigi kanatin deyim bu teşbih bu nimete bizce hakaret ,
her nekadar benzetme yerinde gibi olsa'da bizce dogru bir yaklaşın degil zaten bedduada Müslümanın müğmünün işi degil .

Yüksek mineral kaynağı: İncir

"İncire ve zeytine and olsun" (Tin Suresi, 1)

İncirin içerisinde zengin bir lif kombinasyonu, fosfor, kalsiyum, demir, potasyum ve magnezyum gibi mineraller ve A, B1, B2, B3, B6 ve C vitaminleri bulunmaktadır. İçerdiği bu mineraller, vitaminler ve içindeki %60 oranında kana çabuk karışan şeker sayesinde bedenen ve zihnen enerji sarf eden insanlara güç kazandırır. Bunun yanında kasların, sinir sisteminin gelişmesini ve onarılmasını sağlar.

Ayrıca meyveler arasında en yüksek mineral incirde mevcuttur. Çözünen life sahip olan besinler, kandaki kolesterolü düşürücü özellik taşırlar. Dünyada besin olarak diyet özellikli lif tüketen insanlarda çok nadir olarak kalp hastalığı görülmüştür ki bu özelliklerin tümü incirde mevcuttur.
Düşünnünki böylesine bir Agac ve meyvesi olan Nimet Kimbilir daha ne fayda ve Hikmetler gizler içinde !

Evet bir garip söz geldi aklımıza paylaşalım birlikte ( Allem etmek, kallem etmek ) acep bu nedemek  e52))

Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: teksir - 14 Mart 2011, 04:26:12
atip tutmak, itiraz etmek bos konusmak anlamina gele bilirmi acaba?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: azizistanbul - 14 Mart 2011, 10:59:44
incir ağacının kökleri evin temellerini sarsar ve çatlatır. Eski evler nisbeten daha basit malzemedenyapıldığı için çatlaklardan kurtulunmaz.

Bu sebepten olsa gerek . İncire hakaret değildir.
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: Tuğra - 14 Mart 2011, 11:25:03
İncir ağacını Hıristiyanlar uğursuz kabul ediyor.
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: aydeniz - 14 Mart 2011, 18:25:30
elin den geleni ardına komamak da diyebiliriz
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 14 Mart 2011, 19:01:56
incir ağacının kökleri evin temellerini sarsar ve çatlatır. Eski evler nisbeten daha basit malzemedenyapıldığı için çatlaklardan kurtulunmaz.

Bu sebepten olsa gerek . İncire hakaret değildir.
  Evet haklısın İncire hakaret degildir , ama bizce hak etmedigi bir anlam içerisinde kullanılmış gibidir bu söz .
Biz derizki  (İncir gibi Meyven ola Kökü gibi Neslin ola ) bunuda biz söylemiş olalım kimbilir belki bu söz incire daha anlamlı ve daha hayırlı bir söz olarak yaad edilir İnşAllah.

İncir ağacını Hıristiyanlar uğursuz kabul ediyor.
Evet Sizde haklısın Tuğra Hırıstiyanlar o tür bir inanişa bürünmüşler malesef ama Meyvesinide afiyetle yemekten geri durmamiş lar .
bir inanişta şu yöndedir ,incir ağacından düşenin mutlaka bir yeri kırılır,

girit göçmenleri arasında'da  şöyle de bir inanış vardır. bebeğini emzirmeyi bırakan anne,memesinden sağdığı az miktardaki sütü, bir incir ağacının dibine döker ve şimdi veriyorum, bir daha çocuğum olduğunda senden alacağım dermiş. incirin dalının kırınca akan süt, halk inançları arasında kendisine bu şekilde yer etmiş...

( Allem etmek, kallem etmek )

elin den geleni ardına komamak da diyebiliriz
atip tutmak, itiraz etmek bos konusmak anlamina gele bilirmi acaba?

Evet bu yorumlar Alem etmek kallem etmekle hemen hemen aynı mana içeriyor .

İstediğini elde etmek için her türlü kurnazlığa başvurmak.

Namussuzlar allem edip kallem edip yaşlı adamın evini elinden aldılar.denebilir .
Bu sözlüksel manası alıntıdır .
Paylaşımda katkıda bulunan .Kardeşlerimize Tşk ler .

Şimdi'de bir eski deyime deyinelim . yeni nesiller sanırım pek duymamış olabilir bu deyimi
biz genede siz kardeş lerimizle paylaşalım bu deyimi .
                  ( Atı alan Üsküdarı geçti )


Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: Tuğra - 15 Mart 2011, 00:26:40
Deyimle ilgili şöyle bir iddaa buldum

*************************************


ATI ALAN ÜSKÜDARI GEÇTİ

ATI  ALAN  ÜSKÜDARI  GEÇTİ"  sık sık söylenen bir değimdir. Genellikle     " İş işten geçti" anlamında kullanılır.. Burada geçen "ÜSKÜDAR" İstanbul'un Anadolu yakasındaki bir semt olan "ÜSKÜDAR" değildir.  

Aslında bu bir POSTA değimidir. Gazneliler, Karahanlılar ve Büyük Selçuklular devirlerinde "POSTACI" lara "Esbkûydâr" denirdi.

Kelimenin aslı Farsçadır. "Esb": at , "Kûy": yol, köy "dâr": cı, cu takısı (hükümdar, defterdar, tahsildar,veznedar,alemdar, serdar,payidar…. daki takılar  gibi)

Eski devirlerde devlet yollarında sadece belli amaçlarla seyahat edilirdi. Kervanlar, ticaret amaçlı, askerler devleti koruma amaçlı, eşkiyalar soygun amaçlı ve postacılar haber taşıma amaçlı dolaşırlardı. Bunun dışında halkın gezme amacıyla yola düşmesi söz konusu değildi.
 
Herhangi bir işi olan, belli kurallar dahilinde, korumalarla yol alan kervanlarla seyahat ederlerdi. Atla yola sadece postacılar çıkarlar, ve son derece süratle menzilden menzile koşarlardı. Ülkenin en  iyi ata binenleri posta hizmetlerinde kullanılır, bunlar çok hızlı at sürerlerdi.

Bir şeyin artık geç kalındığı için yapılamayacağını belirtmek için "Atı çalan o kadar süratli kaçtı ki, ülkenin en iyi sürücüleri olan postacıyı bile geçti. Artık tutulmaz.!" denirdi.

Yukarıda "POSTACI" lar ile ilgili deyim, daha Anadolu'ya gelmeden önce kurduğumuz devletlerin hatırasını taşımaktadır. En az bin yıllık bir "POSTA" değimidir.
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: Fatihan - 15 Mart 2011, 00:51:27
İskender Pala'nın bazı deyim ve atasözlerinin hikayelerini ele aldığı  "İki Dirhem bir çekirdek" kitabında da bu konu şöyle geçer:

Bolu Beyi'ne baş kaldıran ünlü eşkıya Köroğlu (şair Köroğlu ile karıştırılmasın) bir gün atını çaldırmış. Asil bir hayvan olan atını aramak için tebdil-i kıyafet ile diyar diyar dolaşmış
ve sonunda yolu İstanbul'a düşmüş. Atını, satılmak üzere pazara getirilen hayvanlar arasında görünce, hemen alıcı rolüne bürünüp:
— Efendi, demiş, bu at güzele benziyor. Ancak binip bir denemek istiyorum. Satıcı, onu tanımadığı için binmesine izin vermiş. At, üzerine binen eski sahibini tanıyıp dörtnala koşmaya başlamış. Köroğlu, Sirkeci sahiline gelip bol para vererek bir sal kiralamış ve ver elini Üsküdar. Bu arada at cambazı, aldatıldığından dolayı kıvranır dururmuş. Köroğlu'nu atıyla birlikte bir sal üzerinde gören cambazın dostlarından biri, onu teselli için seslenmiş:
— Üzülmeyi bırak! Atı alan Üsküdar'ı geçti. O adam Köroğlu'nun kendisi idi.
Bugün bu sözü, "İş işten geçti" manasında kullanırız.

Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: teksir - 15 Mart 2011, 02:04:30
Allah razi olsun. cogu seyi ilk defa okuyorum.
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: iniz_hay - 16 Mart 2011, 00:29:09
Bir hocam vardı "üsküdarda sabah oldu" ne yatasınız derdi sabah namazına kaldırırken,
ben yokken epiy bir mesafe katedilmiş.
  Allah herkesi gediğinde sağetsin.....   fg20))
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 16 Mart 2011, 20:22:11
Kardeşlerimiz den Hz Allah razı olsun .Fatihan alıntı yapmış oldugu yazıyı bizde okumuştuk,
ve öyledir diye kanaat getirmiştik la kin. Tuğra'nın Ekledigi yorum gercekten çok ilginç bizde ilk defa duyuyoruz . Atlarla postacılık olayını biliyoruz ama bu olayla bağlantı'lı olabilecegı dogrusu hiç aklımıza gelmedi Tşk ler.

iniz_hay , teker keker yorum yapıyoruz siz arka arkaya sıralamışınız deyimleri ,
madem konu üsküdardan açılmış ken , sizin eklemek istediğin sözle devam edelim .
diger deyimlerinizide  inşAllah teker teker alırız'gün deme .
     ( Üsküdar'da Sabah oldu ) Başka yerde olmadımı da Üskükar kast edilmiş ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 20 Mart 2011, 22:27:11
Üsküdarda Sabah Oldu ,

Üsküdar 'da ki Selatin (Sultanların) camilerinden ikisi ön planda olduğundan daima göze batar. Birincisi, Üsküdar iskele meydanındaki Yeni Cami 'dir. İkincisi'de iskele karşısındaki Mihrimah Sultan Cami'dir.Bu Camilerin güzel ve gür sesli müezzinleri, sabah ezanlarını yakadaki müezzinlerden her zaman daha önce okurlarmış. Maksatları, Yıldız Sarayındaki Padişaha, sabahın bu vaktinde seslerini duyurmak, dikkatini çekmek , eh birazcıkta ihsan görmek,belkide saraya müezzin atanmakmış. Hatta bir vakitler, Sultan II.Abdülhamit Han'a misafir gelerek Yıldız Sarayı' nda kalan Alman İmparator Wilhelm, bu kuvvetli ve güzel sesin, bir insan sesi olduğuna inanamamış. Üsküdar'da sabah ezanları okunurken Beşiktaş'taki ahali ve esnaf uyanır, herkes çoluk çocuğunu, çırağını kalfasını, işçisini uyandırırmış.Uykuya doyamayıp da "Aman babacığım daha erken, aman ustacığım daha vakit gelmedi." şeklinde uyku sersemi sızlanan gençlere: "Hayır vakit tamamdır, duymuyor musun, dinle bak, Üsküdar'da sabah oldu" derlermiş.Bu deyim "İşe geç kalmak, fırsatını kaçırmak" gibi manalarda da kullanılarak günümüze kadar gelmiştir.
Alıntı .
Yeni söz'ümüz .iniz_hay .Kardeşimizin yorumlanmasını istediği deyimlerden !
      ( akıllı düşünürken ,deli oğlunu everir ) biz bu deyimi ilk defa duyduk ya sizler ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 07 Haziran 2011, 23:17:25
( akıllı düşünürken ,deli oğlunu everir. )
Deyiminde kalmişız son olarak , bu deyim bize
armudun sapı üzümün çöpü deyimini çagrıştırıyor , şöyleki fazla olur olmaz şeyleri inceleyerek vesveseye düşmüş kişilerin ,ellerindeki fırsatı kacırmalarını beyan eden bir deyim yaklaşımı , yani bu tür bir söz gereginde yeri geldiginde ,sarf edilmesindede bir sakınca yoktur düşün cesindeyiz . en iyisini .Hz Allah bilir deyip gecelim yeni bir söze .

( armudun sapı üzümün çöpü ) ne yönde kullanılıyor , birde buna bakalım inşaAllah .
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: Tuğra - 08 Haziran 2011, 03:49:55
Ekâbir meclisinden çıkma FENNÎ mahrem-i râz ol
Kanâat göster aza devlet-i fakr ile mümtâz ol

Te’âlî kıl şikâr-ı himmeti kapmakta şahbâz ol
Târîk -i dil-nüvâzîde alıklık yapma kurnaz ol

Nüfûzun nisbetinde derd-mendâna devâ-sâz ol
Sakın bir dîdeyi ağlatma handân olmak istersen
Dokunma hâtır-ı mûra Süleymân olmak istersen




Ekâbir meclisinden çıkma FENNÎ mahrem-i râz ol
[Büyüklerle oturup kalkmaya gayret et; sırları da saklamasını bil.]

Kanâat göster aza devlet-i fakr ile mümtâz ol
[Azla yetin. Kanaat hazinedir.]

Te’âlî kıl şikâr-ı himmeti kapmakta şahbâz ol

[Çer-çöple uğraşma. Sen armudun sapı, üzümün çöpü derdinde olursan kaybedersin, himmet kuşunu kapamazsın.]

Târîk -i dil-nüvâzîde alıklık yapma kurnaz ol
[Gönül okşama bir sanattır. Akıllı ol da fırsatı kaçırma. Aramanı bekleyen annen veya baban, belki komşun filan vardır; arayıversen gönüllerini fethedersin. Sana da lazım olan odur. Akıllı ol.]

Nüfûzun nisbetinde derd-mendâna devâ-sâz ol
[Servet veya makam gibi bir imkâna sahipsen eğer dertlilere deva olmaya çalış. Kabir karanlıktır.]

Sakın bir dîdeyi ağlatma handân olmak istersen
[Kimseyi ağlatma ki gülebilesin. Başkalarının felâketi üzerine saadet bina edemezsin. “Acımayana acınmaz” duymadın mı?]

Dokunma hâtır-ı mûra Süleymân olmak istersen
[Karıncayı incitmezsen ancak, Hazreti Süleymana benzeyebilirsin.]


 MÜSEBBA (http://www.sadakat.net/forum/osmanlica_dersleri/musebba-t52067.0.html;msg243920#msg243920)
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 10 Haziran 2011, 03:13:17
Tuğra'ya Tşk ler ediyoruz . Oldukca manidar bir yaklaşım ve güzel bir yorum ,derlemesiyle
armudun sapı, üzümün çöpü deyimine , vermiş oldugu yanıt için .

Birde şu söze bakalım ! ( KENDİNİ FASÜLYE GİBİ''NİĞMETTEN SAYMA DERLER ) Bu nasıl bir yaklaşım ve deyimdir ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: iniz_hay - 10 Haziran 2011, 11:28:08
 😕
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 10 Haziran 2011, 19:04:15
iniz_hay . Biz size Tşk ler ederiz Kardeşim . içten ve manidar , ve maneviyat ehli bir zata yakışır güzellikteki bu samimi yorumunuz için , işin dogrusu biz bu deyime yine bir deyinle cevap verme eylimin deydik lakin sizin bu yorumunuz üzere söylemeye bile gerek görmedik.

Şimdi gecelim yeni bir deyime  ( ALİ CENGİZ OYUNU 'yapma derler ) ''yada Ali cengiz oyunu yapıyorsun gibi kullanılan bir deyim . Nedir bu Ali Cengiz oyunu ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 11 Haziran 2011, 19:41:50
Ali Cengiz Oyunu

Hile ile iş yapanların dalaverelerine ve akla gelmeyecek tuzaklarına Ali Cengiz oyunu denilir "Filânca falancaya bir Ali Cengiz oyunu oynadı ki" diye başlayan cümlelerin arkasında şeytanın bile aklına gelmeyecek hileler, düzenbazlıklar anlatılır Bu deyimin menşei eski bir halk hikâyesine dayanır

Nâkılân-ı âsâr ve râviyân-ı şeker-güftâr şu gûnâ rivayete bu yolla hikâyet ederler ki; eski zamanda bir sehhâr adam gayb ilimleriyle uğraşarak istediği şekle girebilmenin tılsımını keşfetmiş Cifr, remil, falcılık, yıldız ve kıyafet ilimlerine de vakıf olan bu adam, sihirbazlıkta o derece ileri gitmiş ki canını eğlendirmek ve halka marifetini göstermek üzere bık sık şekil değiştirmeye ve insanları hayrette bırakan oyunlar çıkarmaya başlamış Hattâ bu oyunu menfaatleri için kullanmakta ve halkı aldatmakta da üstüne yokmuş Söz gelimi hanımına "Bahçede bir keçimiz var, pazara götürüp salıver" der, sonra da bahçeye gidip keçi kılığına girer, hanımı kendisini sattıktan sonra yine insan olup eve dönermiş

Bu sihirbaz adamın bir huyu da isteyen herkese sihrini öğretmekmiş Ne var ki marifetini her kime öğretse, sonra ona bir oyun yaparak mat eder, öldürürmüş Mesela oyunu öğrenen kişi kanarya olsa, sihirbaz bir atmaca olup onu avlar; öğrenen ağaç olsa, sihirbaz ateş olur onu yakarmış Devrin padişahı bu gidişata dur demek isteyince tellallar çığırtıp u düzenbazı kendi huzurunda mat edene kızım vermeyi vaadetmiş Herkes bu tehlikeli sınavdan kaçarken Ali Cengiz adında fakir bir derviş bu işe talip olmuş

Ali Cengiz, sihirbazdan oyunu öğrenmek üzere kurs almaya başlamış Ne var ki sureta ahmak gibi davranıp asla öğrendiğini göstermiyormuş Böylece sihirbaz, Ali Cengiz'i kolay lokma görüp oyunu en ince ayrıntısına kadar anlatmaktan çekinmemiş

Sınav, padişahın cuma selamlığından sonra yapılacakmış Ali Cengiz bir koç kılığına girip meydana gelmiş Sihirbaz derhal bir kurt olmuş Ali Cengiz su olup kurdu boğmak isteyince sihirbaz kendini ateşe çevirmiş Bir müddet ikisi de kılıktan kılığa girmişler Sonunda Ali Cengiz bir çiçek olup padişahın kucağına düşmüş Sihirbaz bir eşekarısı olup üzerine konmuş Ali Cengiz derhal darı olup yere yayılmış Sihirbaz hemen tavuk kılığına girmiş ve darıları toplamaya başlamış O darıları yiyedursun Ali Cengiz arkadanbirtilkioluptavuğuboğmuş

Sihirbazın cenazesinin def(n)edildiği gün Ali Cengiz ile padişahın kızının kırk gün kırk gece sürecek düğünleri başlamış Ne var ki Ali Cengiz'in sol elinden iki parmağı eksikmiş artık Yine de onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine

Not: Ali Cengiz kelimelerinin "âl-i Cengiz (Cengiz soyu)" çağrışımından yola çıkarak bu deyimin Anadolu'daki Moğol istilâsıyla da bir alâkası bulunduğunu söylemek mümkündür
Alıntı.Mumsema İslam Arşivi

Gecelim yeni bir dryime ( DELİYE HERGÜN BAYRAM DERLER ) Hakikaten deliler hergün bayrammı yapıyor ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 12 Haziran 2011, 23:11:05
( DELİYE HERGÜN BAYRAM DERLER ) 
Aklı kıt, kavrayışı az, sorumluluk nedir bilmeyen, hiçbir şeyi kendisine dert edinmeyen, istediği işi yapıp istediği yerde dolaşan, ne kazanıp ne kaybettiğinin farkında olmayan kişinin hali tıpkı bir delinin hâli gibidir. Onun için günlerin birbirinden farkı yoktur, hemen her gününü bayram neşesi içinde geçirir.
Bu gibi hallere özenen ,vurdum duymaz deyimiylede özleştirile bilen , halleri kendinde benimseyip o gibi hallerle hallenen kişilere kullanıla bilir sözlerdendir .

Delilerden açılmışken mevzu , birde şu sözü söylerler ( TUZ'SUZ DELİ BEKİR ) Diye bir söylem bir deyim'de , hak içinde söylenir acaba neden ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 13 Haziran 2011, 23:28:53
( TUZ'SUZ DELİ BEKİR ) Bu deyimi genel'de , olur olmadık yerde , zaman'nı ve mekanı göz önüne almadan , düşün cesizce konuşan kimse için kullanılır . aynı zamanda bu deyimin bir'de sahibi veya tiplemesi var onuda aktaralım .

Mahallenin kabadayı tipi. Mert ve korkusuzdur. Tepeden tırnağa silahlıdır. Mahalledeki kavgaları bastıran, mahallenin sorunlarını çözümleyen bir tiptir. Her zaman herkesle dövüşmeye hazırdır. Bir insanı çok kolayca öldürebileceğini söylemesine karşın, hiç kimseyi öldürmemiştir. Dolantılı oyunların çözümünü sağlar, cezalandıracakken hep bağışlar.

Evet Deli'likle alakalı şu sözle devam edelim .
Derlerki ( DELİDİR NE YAPSA YERİDİR ) nedersiniz ?  zm3))


Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: Günbatımı - 14 Haziran 2011, 13:57:46
Akıllı bir adam anormal bir davranışta bulunsa çok yadırganır. Çünkü akla fikre aykırıdır. Ama bir deli ne yaparsa yapsın yadırganmaz, çünkü delidir ve deliliğinin gereği gibi davranıyordur. Hatta bazı mahallelerin delisi vardır ve mahalleli öyle alışmıştır ki ona, artık gördükleri zaman umursamazlar bile. Fakat mahalleye bir yabancı gelse, delinin garip bir hareketini görse önce dikkatini çeker, sonra kim olduğunu anlayınca "Hmm, tamam" der ve o da garipsemez. Çünkü "Delidir, ne yapsa yeridir".

Ben bu sözü alkollüler için de yerinde bulurum. Bazen medyadan takip ediyoruz, alkollü biri abuk sabuk şeyler söylüyor veya yapıyor. Tıpkı bir deli gibi, çünkü alkol beynini ele geçirmiş. Dolayısıyla "Sarhoştur, ne yapsa yeridir" gibi...

Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 15 Haziran 2011, 09:00:09
Tşk ler. Günbatımı  ,( DELİDİR NE YAPSA YERİDİR ) deymine vermiş oldugunuz ,gayet yerinde ve güzel yorumunuz için.
Bu Gün İsranın yazısından esinlerek , şu deyimi yazmak istedik ,
( PİŞMİŞ AŞA TUZ KATMA -YADA SU KATMA )Derler dogrumu'dur acaba?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 29 Haziran 2011, 16:21:02
( PİŞMİŞ AŞA TUZ KATMA -YADA SU KATMA ) deyim'inde kalmıştık bakalım .

Olmuş bir işi bozmak.
Tamamlanmak üzere bir işi çeşitli sebepler öne sürerek bozmaya çalışmak. anlam ve manasında kullanılan halk deyimi .

Sağlık açısından faydaları nedeniyle iyotlu tuz kullanımını öneren uzmanlar, içeriğindeki iyodun uçmaması için tuzun yemek ocaktan alınmadan hemen önce atılmasını öneriyorlar.
Endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Murat Faik Erdoğan

Ve Su katmak , olaki suyu cekilmiş lapa olmuş corbaya su katıla bilir , gerek görüldügü takdirde .

Burdan anlaşılan odurki , ( PİŞMİŞ AŞA TUZ KATMA -YADA SU KATMA ) bir deyim ve genel olarak , ilerisini gerisini düşün meden ,
bazı şeylere meraklıca müdahale edenler için kullanılan yerinde bir deyim .

geçelim yeni bir deyime ( ZAMANSIZ ÖTEN '' HOROZUN BAŞI VURULUR ) Eyvah Horozlar dikkat ! nedersiniz sizcede dogru bir sözmü bu ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 30 Haziran 2011, 17:37:25
( ZAMANSIZ ÖTEN '' HOROZUN BAŞI VURULUR )

Her söz vaktinde ve yerinde söylenmelidir. Bir sözün, zamanı gelmeden söylenmesi, büyük zararlara yol açabilir. Bunun için, uygun olmayan zaman'da aklına geleni söyleyen kişi ceza'landırılır. Nasıl ki vakit'siz öten horoz, uğursuz sayılarak kesilir.............. Deselerde !

Bu sözlük'sel acıklamayı yerinde bulmakla beraber , şunu unutma'mamız gerekirki . Resulullah Efendimiz bizi her konuda aydın'lattıgı gibi , bu ugur'suzluk konusunuda bize nasıl bakmamız nasıl düşünmemiz gerektigini , en güzel şekilde ögretmiş .
bunuda bu .Hadisi Şerifle buraya eklememiz sanırımki Kardeş'lerimizcede uygun görülür.

4062 - Urve İbnu Amir el-Kureşi radıyAllahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanında uğursuzluktan bahsedilmişti. Buyurdular ki:

"Bunun en iyisi fe'l (uğur çıkarma)dır. (Uğursuzluk inancı) bir müslümanı yolundan alıkoymasın. Biriniz, hoşlanmadığı bir şey görecek olursa şu duayı okusun: "Allahümme la ye'ti bi'l-hasenâtı illa ente ve lâ yedfe'u's-Seyyiâti illâ ente velâ havle ve lâ kuvvete illâ bike. (Allahım! Hayrı ancak sen verebilirsin, kötülüğü de ancak sen defedebilirsin. İbadet, çalışma, korunma vs. için muhtaç olduğumuz) güç ve kuvvet de ancak sendendir.)"

Ebu Davud, Tıbb 24, (3919).

Bu Deyimide ifade ettikten sonra , aklımıza gelen bir deyimle devam edelim .İnşaAllah  ( İT ÜRÜR KERVAN YÜRÜR ) Diyorlar bakalım beraberce !
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 01 Temmuz 2011, 20:26:02
( İT ÜRÜR KERVAN YÜRÜR )

Dogruluk ve hayır için yola cıkmış  bir kervan , ıssız yollardan gecerken sag'dan sol'dan it'ler köpek'ler üresede hırlasada . Kervan'da bulunan'lar it'ten köpek'ten korkmayıp yollarına devam ederler .

Bu deyin  gün'ümüzde  kullanılıyor , Adam'a bak sanki Dünya'yı ahirete götürecek gibi çalışıyor !
Görünen odurki it'ten kasıt , Haset ve kıskanc'lık kin ve öfke'nin dışa vurulması , ürüyerek kervan yoluna cıkan it benzet'mesiyle , bu söz kıskanc haset kin sahibi kişilere atf edilmiştir .

Bu konuyla alakalı iki hadisi şerif ne güzel yerinde .


Hiç ölmeyeceğini zanneden biri gibi çalış, yarın ölecek biri gibi de tedbirli ol.” (Câmiu’s-Sagîr, 2/12, Hadis No:1201)

Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor:[1]

Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurdu:

“Kıskançlık yapmaktan sakınınız. Zira kıskançlık, ateşin odunu yiyip bitirdiği gibi iyilikleri yer bitirir.”

Ebû Davud

Evet bu gün'de şu sözü ele alalım sizinde katkılarınızla inşaAllah . ( KÖR ŞEYTAN ) Derler bazı hallerde acaba yerinde bir sözmü ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: cade - 02 Temmuz 2011, 09:35:03
  Delikli demirin vurmazı olmaz ardına Göz gerek  .
  İnsanoğlunun kanmazı özüne göre Söz gerek  .
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 02 Temmuz 2011, 17:06:51
( KÖR ŞEYTAN )

Hakka karşı baş kaldırmış olan kör ve kör olduğu kadar da nankör olan şeytan, lanetlenmiş ve rahmetten uzaklaştırılmıştır. Kendisine yapılan iyilik ve ihsanları, ikram ve iltifatları görmezlikten gelemiş, Hakka karşı kör ve sağırdır.

Ancak, işimiz rast gitmediğinde söylenen “kör şeytan” deyimi Peygamber Efendimiz tarafından uygun görülmemiştir.

Bir hadiste, bizim toplumumuzda da çok sık rastlanan bu konuya işaret edilmektedir: Ebu'l-Müleyh, bir adamdan naklen demiştir ki: “Ben Rasülullah (s.a.v)’in terkisinde idim. Hayvanın ayağı kaydı. Ben, “Kör şeytan / burnu sürtülesice!” demiş bulundum. Bana: “Böyle söyleme, zira böyle söylersen o büyür, hatta ev kadar olur ve “kendi gücümle onu yere attım!” der. Fakat sen: “Bismillah!” de, zira böyle söylersen o küçülür ve sinek kadar olur.” buyurdu. (Ebu Davud, Edeb, 85, (4982)

Bu hadis-i şerif, şeytana kızarak ona kötü sözler savurup lanetler yağdırmanın, onun kötülüğüne engel olmayıp bilakis, ona ümit ve kuvvet vereceğini, onu kibirlendireceğini, gücüne güç katacağını, onun gücünü kuvvetini götürüp, sinek kadar küçültecek olan yegâne silahın ise; "Bismillah" demek olduğunu ifade etmektedir.

Şuurlu bir Müslümana yakışan, her işine besmele ile başlayıp Allah'ın ismini ağzından düşürmemek, her işinde gücü ve yardımı Allah'tan istemek, sıkıntılı işlerinde Allah'tan başka bir sığınak bulunmadığını bilerek başka yollara tevessül etmemektir.

Alıntı yaptıgımız sayfa gercekten güzel açıklamış bu konuyu  , burdan Tşk ler edelim .

Alıntı. Sorularla İslamiyet .

Şimdide yine sonu düşün'ülmeden sık'ca kullanılan bir söz alalım yorumlarımız arasına .

Derlerki ( ÇENESİ ÇEKİLESİCE ) Bakacaz Çene nasıl çekiliyor .
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 03 Temmuz 2011, 22:20:19
( ÇENESİ ÇEKİLESİCE )
Evet bu söz genelde , Bayan'ların kullandıgı  Bed'dua  türünde bir deyim , fakat hakikaten agır bir söz .

Tutamadın çeneni ,hemen anlattın olup biteni ,Çenesi çelilesice velet .

Bıktım sen'den , Çenen çekilsin emi , diyerek hırcın'lıkla öfkeyle kullanıldıgı aşikar ,ama karşıdakinin bu sözle ölümü ,temenni edilmekte, oysaki bir müslümanın hele hele eşi ve cocukları için , böyle bir sözü kullanması , düşünülemez  çünkü çene çekilmesi ,
ölümle olan  ölü kişi üzerinde yapılan bir işlem .

Durum bu olunca  Kimseye karşi böyle bir ifade kullanmamak gerek .

Bir'de derler'ki ( GÖZ'ÜNÜ  TOPRAK DOYUR'SUN ) Göz Toprakla nasıl doyar acaba ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 04 Temmuz 2011, 22:51:46
( GÖZ'ÜNÜ  TOPRAK DOYUR'SUN ) Evet bu deyimde agır lakin , bağzılarının öyle bir Göz'ü varki ,
Ne Kendinle olanla , nede kendine verilenle , yetinmeyip hep fazlasını ister , ve hatta kendisinde fazlasıyla olan bir şeyi başkasında görse ,ona dahi göz dikip benim olsa der .

işte bu gibe hallerle Nefsini perişan etmiş varlık içinde yokluk çekenler için .( GÖZ'ÜNÜ  TOPRAK DOYUR'SUN )  deyini  halk içinde söylene gelmiş uyarıcı bir söz olmakla birlikte , o tür kişilerin ancak ıslahının kara toprak oldugunu vurgulayan bir deyim .

Bir'de bu Deyime bakalım hep birlikte . ( KULAĞINA KÜPE OLSUN ) Bayanlar küpe takar olabilir ! ama beylerin küpe takması olurmu ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 07 Temmuz 2011, 10:22:12
( KULAĞINA KÜPE OLSUN ) Derler demiştik ,
Evet yerine göre söylen'diğinde   hoş bir deyim dir , anlam olarak ifade edilen gercek şu dur'ki , Bir kişinin yapmış oldugu bir hata,
veyahutta yanlıştan nedemat duyması ve hatasını görmesi sonucunda , yanındakinin bak kulagına küpe olsun diyerek ,
birdaha unutmamasını ve bu gibi hataya tekrar düşmemesini temenni ederek söylenen bir Deyim .

Lakin bu Deyimi buraya almışken , bu Deyimi olur olmaz Şahsiyet'lere maal edip , bazı iddialarda bulunanlarda olsada ,
Hakikatte islan Hukuku ve Ahlakı , Hanımlara Küpe takmayı Caiz görmüşsede ,  Erkekler için Kulaga küpe takmak Caiz değildir .

Bu arada İsra'nın Ekledigi şu yazıyı okumanızı tavsiye ederim , cok ibrekli ve güzel bir örnek . Teşkil ediyor bu konu için .
http://www.sadakat.net/forum/hayat_tecrubesi/evin_de_kiblesi_mi_olurmus_dostlar-t50861.0.html;msg238286#msg238286


Bakalım yeni bir Deyime Derlerki ( ERKEGİN KALBİNE GİDEN YOL MİĞDEDEN GECER ) Bilmem artık göz'demmi migde'denmi geciyor bakacaz . Fikirlerinizi eklemeniz umuduyla .
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 12 Temmuz 2011, 02:47:49
( ERKEGİN KALBİNE GİDEN YOL MİĞDEDEN GECER ) Diyorlar demiştik ! Bu deyimin Sözlüksel manası şöyle izah edilmiş .

Kendini bir erkeğe beğendirmek isteyen kadın, ona güzel yemekler hazırlamalıdır" anlamında kullanılan bir söz.

Lakin dikkat edilmelidirki Sadece erkeğin degil .İnsanların tümünün Kalp lerine giden yolarlar , migde'lerindende gece bilir ,
gözlerinden kulaklarından hal ve davanışlarla 'da olabilir , burdaki migdeden gecer deyimi biraz işgüzar bir deyim olarak karşımıza cıkıyor . oysaki bircok erkek evlendigi eşini daha  yemegini yemeden sevmiş olup kalplerinde yeretmiş oldugu aşikardır .
bu konuyla alakalı daha pek cok şey yazıla bilir .

Evet cok kullanılan bir deyime yer verelim , derlerki ( HIGG DEMİŞ BURNUN'DAN DÜŞMÜŞ .) Derler'de  acaba nedir burun'dan düşen ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 10 Ağustos 2011, 07:53:00
( HIGG DEMİŞ BURNUN'DAN DÜŞMÜŞ .) Derler"de kalmıştık devam edelim bakalım ,

Bu söz birini diğer birine benzediğinde kullanılan , kimilerince iğrenç bir benzetme olarak kabul edilen , kimilerin"cede yeni doğmuş bebekler için sempatikçe sarf edilen bir deyim . Burnun"dan düşmüş denmesi ,çirkin gibi algılansada esasen özlü bir benzetmeyi anlatır , yanı aynı hücre"lerden aynı kandan mış gibi benzerlik vurgulanmak istenir , bize göre sakıncalı bir söz değildir deriz .
En iyisini . Hz.Allah bilir .

Geçelim yeni bir söze . ( Acele işe şeytan karışır , )  siz nedersiniz bu işi ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: azizistanbul - 10 Ağustos 2011, 23:46:59
sekinenin olmadığı yerlerde feyz ve itmi'nan olmayan yerlerde şeytanın olması mümkündür.
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 11 Ağustos 2011, 05:11:16
sekinenin olmadığı yerlerde feyz ve itmi'nan olmayan yerlerde şeytanın olması mümkündür.
Evet azizistanbul ğayet güzel anlatmış , bir çok işin açele edildiğinde sarpa sardıgı aşikardır, Lakin acele etmemizin ,
bizlere fayda saglıyacagı yerleride iyi bilmemiz ve göz ardı etmememiz gerekir.

Nebi (SallAllahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:

“Benim Uhud dağı kadar altınım olsaydı, ondan bir dinar yanımda olduğu halde üç gece geçsin istemezdim…”

Buhari: 7082


Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- hayırda acele etmenin ehemmiyetini kendi örnek hayatında sergilediği sayısız fazîletlerle tebliğ buyurmuşlardır. Bunlardan birini, Ukbe bin Hâris -radıyallâhu anh- şöyle nakleder:

Bir keresinde Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in arkasında ikindi namazı kılmıştım. Allah Rasûlü selâm verip namazı bitirdi ve sür’atle yerinden kalktı. Aceleyle hanımlarından birinin odasına gitti. Cemaat, O’nun bu telâşından endişe ettiler. Fahr-i Kâinât Efendimiz kısa bir süre sonra döndü. Bu acele davranışı sebebiyle ashâbının meraklanmış olduğunu gördü ve şöyle buyurdu:

“–Odamızda birazcık altın -veya gümüş- olduğunu hatırladım. Beni hayırda acele etmekten alıkoymasın diye hemen dağıtılmasını emrettim.” (Buhârî, Ezân 158, el-Amel fi’s-Salât 18; Nesâî, Sehv 104)

Diğer bir hadîs-i şerîfte de şöyle buyrulur:

“Sadaka vermekte acele edin. Çünkü belâ, sadakanın önüne geçemez.” (Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, III, 110)

Nasıl ki namazın fazîleti ilk vaktinde edâ edilmesinde ise, infâkın fazîletlisi de geciktirilmeden ilk fırsatta yapılmasındadır. Bu nebevî ahlâk, en çok Peygamber vârisi olan Hak dostu âlim ve âriflerin hayatında mâkes bulmuştur. Hasan-ı Basrî Hazretleri’nin şu kıssası, bu hakîkatin pek ibretli bir misâlidir:

Bir derviş, Hasan-ı Basrî Hazretleri’nden bir şey ister. O da hemen ayağa kalkıp gömleğini çıkarır ve dervişe verir. Oradakiler:

“–Ey Hasan, eve gidip oradan bir şeyler verseydin ya!” derler.

Hasan-ı Basrî Hazretleri şöyle cevap verir:

“–Bir defâsında bir muhtaç mescide geldi ve; «Açım!» dedi. Biz gaflet edip hemen yiyecek getirmedik. Onu mescitte bıraktık ve evlerimize gittik. Sabah namazına geldiğimizde bir de baktık ki, zavallı ölmüş. Kefenleyip defnettik.

Ertesi gün, yakaza hâlinde mânevî bir zuhurat olarak, o garibi sardığımız kefenin mihrapta durduğunu ve üzerinde; «Kefeninizi alın, Allah kabûl etmedi!» yazısını gördüm.

O gün; «Bundan sonra bir ihtiyaç sâhibini gördüğümde onu bekletmeyeceğim, hemen ihtiyâcını göreceğim.» diye yemin ettim.”
Hz.Allah bizleri hayırda aceleci kılsın . Amin

Şimdi şu deyimi alalım ele ( Ters tarafından kalkmak ) Kalkmanın tersi düzü olurmu ?
Başlık: Ynt: Doğru mu, yanlış mı?
Gönderen: mazlum - 12 Ağustos 2011, 04:06:53
( Ters tarafından kalkmak ) Kalkmanın tersi düzü olurmu ?

Elbetteki olur İnsan beşeriyeti itibarıyla , bağzan ğafletle yatagına girer ve uyandığında, gafil olarak uyanır dolayısıyla her işi ters gitmeye başlar, o sebeb'dendirki terstenmi solundanmı kalktın denir .
Bizlere yakışan odurki .Hz. Allahı zikrederek , yatar ve kalkarız , Bu beyanda Büyüklerimiz uyumakla ve uyanmakla alakalı , olarak bizlere ne yapmamız gerektirdiğini Şükürler olsunki en güzel şekliyle öğretmiştir.

Şimdide Şu an aklımıza gelen bir deyime bakalım . Hz.Allah'ın izniyle ( Güneş Balçıkla Sıvanmaz'mış  )  lakin sıvamak isteyenler oluyorki ihtiyaç hasıl olmuş bu söze , Ne diyelim elinde biraz güç gören Güneşi bile sıvamayı düşünürmüş .