Sadakat islami Forum

DİNİ KATEGORİLER => MANEVİYAT DÜNYAMIZ => Konuyu başlatan: sons - 02 Ocak 2013, 22:28:27

Başlık: Gençlere; hayâ yakışır...
Gönderen: sons - 02 Ocak 2013, 22:28:27
 
  Allah (Celle Celâluhu) Rasulu (sallallâhu aleyhi ve sellem) Ensar’dan bir kişinin yanından geçerken, onun kardeşini utanmaktan vazgeçirmeye çalıştığını gördü. “Onu kendi haline bırak; çünkü haya imandandır!” buyurdu.
    Haya mümin ahlâkıdır. Edep, kulluk ve tüm güzellikler haya ile gelir. Şimdilerde anne-babasının, öğretmeninin yanında bacak bacak üstüne atabilen, uzanabilen, kendinden büyüklerin huzurunda hiç çekinmeden sigara içebilen gençlik, haya duygusundan yoksun olduğu için bu halde.
    Eskiden bir şarkıyı güftesindeki bazı uygunsuz cümlelerden ötürü reddederken şimdi güftesi bir uçtan bir uca ahlâksız, klibi tamamıyla müstehcen şarkıları çocuğumuzun dilinde duyduğumuzda "Ne güzel de sesi varmış benim yavrumun!" demekle yetiniyoruz.

    Genç kızımız ve oğlumuzla beraber izlediğimiz dizilerde hoşumuza gitmeyen bir bölüm olursa zaplayıp, bir müddet sonra aynı kanala dönerek eğlencemizden ödün vermiyoruz. Eğlence, espri, popüler kültür derken çoğalan eksilerimizin arasında çocuklarımıza “haya”dan bahsetmek aklımıza çoğu kez gelmeyebiliyor.

    “Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem), perdenin arkasındaki bir genç kızdan daha fazla haya sahibiydi”
    Gençlere haya duygusunu aşılayabilmenin en güzel yolu yaşayarak göstermektir. Onlara bu konuda öncelikle büyükler örnek olmaya çalışmalı. Eğer kendimiz örnek olmada yetersiz kalıyorsak, onları örnek alabilecekleri şahsiyetlerle tanıştırmayı ihmal etmemeliyiz. Bu şahsiyetlerin ilki Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) olmalı. Gençleri, alemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz'deki (sallallâhu aleyhi ve sellem)
    zirve ahlâkın izlerini sürmeye teşvik etmeliyiz. Ebu Said el-Hudri'nin (Rahmetullahi aleyh) ifade ettiğine göre Allah (Celle Celâluhu) Resulu (sallallâhu aleyhi ve sellem), perdenin arkasındaki bir genç kızdan daha fazla haya sahibiydi. O'nun gençlik çağında, Arap yarımadası hayasızlıklarla dolu bir görüntü arzetse de Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) cahiliye âdetlerinden uzak kalmış ve ömrünü, hususiyetle gençlik dönemini, eşine az rastlanır haya örnekleriyle süslemiştir. O’nun gençliğinde halk Kâbe'yi çıplak bir şekilde tavaf etmeyi âdet edinmişken Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), gerek tavafta gerek sair vakitlerde hiçbir zaman böyle bir tutuma yeltenmedi. Kötülüklerin yer aldığı meclislere gitmekten haya etmiş, çirkinliklerden bahsetmemeye özen göstermişti. Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), haya hakkında en güzel öğüdü ashabına şöyle ifade buyurmuştur:

    "Haya insan için zinettir…"
    Haya duygusu, yanlıştan uzaklaştırır

    Gençlere haya duygusunu anlatırken Allah’tan (Celle Celâluhu) utanmanın önemine değinmeyi ihmal etmemeliyiz. Çünkü Allah (Celle Celâluhu)'tan utanmak, hayanın hem kökü ve hem de meyvesi mesabesindedir. Allah (Celle Celâluhu)'tan utanan bir kul, o utancı sayesinde insanlardan da haya eder. Allah’a karşı duyduğu haya hissiyle dini müeyyidelere tâbi olur.

    Bir gün İbn-i Ömer koyun otlatmakta olan bir çocuğun yanına giderek koyunlardan birini kendisine satmasını ister. Çocuk, satamayacağını çünkü koyunların kendisine ait olmadığını söyler. İbn-i Ömer, “Sahibine, ‘Koyunu kurt yedi!’ dersin. Böylece para da cebinde kalır” der. Çocuğun cevabı kendisindeki güzel ahlakı yansıtır: “Sahibime ‘kurt yedi!’ diyeceğim. Peki söyle bana, Allah (Celle Celâluhu) bunu görmeyecek mi!...”

    Haya duygusu kişiyi yanlış işlerden alıkoyar. Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), "Utanmıyorsan dilediğini yap!" buyururken, insanın fıtratında bulunan haya hissinin nasıl kuvvetli bir otokontrol sistemi olduğuna dikkat çeker. Hayanın sembolleştiği Peygamberlerden biri olan Yusuf Aleyhisselam, ona yaklaşmayı arzu ettiğinde odadaki putun üzerini örten Züleyha’ya neden böyle yaptığını sormuştu. “Puttan utandığım için” demişti Züleyha.

    Yusuf Peygamber’in sözleri manidardı: “Sen sahte olan ilahından haya ediyorsun, ya ben Rabbim (Celle Celâluhu)'den nasıl utanmam!”
    Utanma duygusuna sahip gençlerimize her zamankinden daha çok muhtaç durumdayız. Çünkü haya eden bir genç, ne ebeveyninin ne de kanunların ikazına ihtiyaç duyar. Hayası onu kötülüklerden uzak durmaya sevk eder.

    Semerkand Aile