Son İletiler

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 10
21
MİZAH KÖŞEMİZ / Karagöz İle Hacivat: Karagöz Bilmece Soruyor
« Son İleti Gönderen: Serdar102 11 Ocak 2024, 13:26:31 »


KARAGÖZ İLE HACİVAT: KARAGÖZ BİLMECE SORUYOR
Karagöz: Hacivat bir bilmecem var.
Hacivat: Sor Karagözüm, sor da bileyim.
Karagöz: Bir elin sesi var, iki elin nesi var.
Hacivat: Bilmeceyi yanlış sordun. Bir elin nesi var, iki elin sesi var diyecektin.
Karagöz: Laf kalabalığını bırak Hacivat. Sen benim sorduğuma cevap ver.
Hacivat: Bir elin sesi olmaz ki.
Karagöz: Olmaz mı? Bak orta parmak baş parmak nasıl da şıklıyor.
Hacivat: Ama bu atasözü, değişmez ki.
Karagöz: Değişti işte. Atasözüydü oldu şimdi Karagöz sözü.
Hacivat: O zaman bilmecenin cevabı ne?
Karagöz: Hay kabak kafa. İki elin nesi alkıştır, alkış.
Hacivat’ın sarımsak yemiş bülbüle döndüğünü gören Karagöz bu fırsatı kaçırmak istemez. Hacivat’ı perişan etmeye kararlıdır.
Karagöz: Bir diğer bilmecem de şu: Ak akçe ne içindir?
Hacivat: Bundan kolay ne var. Ak akçe kara gün içindir.
Karagöz: Bilemedin.
Hacivat: Ne bilemedim mi?
Karagöz: Ak akçe Karagöz içindir.
Beyninden vurulmuşa dönen Hacivat’ın gözlerinin karardığını gören Karagöz, O’nu tutar, yavaşça yere oturtur. Biraz kendine gelince yeni bir bilmece sorar:  Çivi çiviyi ne yapamaz?
Hacivat: Soruyu yanlış sordun. Çivi çiviyi ne yapar diyecektin. Çivi çiviyi söker.
Karagöz: Bunu da bilemedin. Çivi çiviyi sökemez.
Hacivat: Sökmesi gerekir.
Karagöz hazırlıklı gelmiştir. Cebinden iki çivi çıkarır. Birini yerdeki taşla tahtaya çakar. Öteki çiviyle uğraşır, çiviyi sökemez.
Hacivat sağa sola bakar. Bir tanıdık gelse de şu Karagöz’ün dilinden beni kurtarsa der. Gelen giden yoktur. Su almış kayık gibi yan yatmış Hacivat’ın yanına çömelen Karagöz son darbeyi vurur:   Söyle bakalım Hacivat: Kendi düşen ne yapar.
Zorlukla konuşan Hacivat: Kendi düşen ağlamaz, der.
Karagöz: Hayır, kendi düşen ağlar. Dün benim oğlan koşarken düştü ve ağladı.
Bunun üzerine Hacivat sırtüstü düşer. Bayılmıştır. Karagöz savaş kazanmış bir komutan edasıyla omuzlarını gerer, Hacivat’ı orada bırakır ve evinin yolunu tutar.

SON

-----------------------------------------------------

KARAGÖZ İLE HACİVAT: GEL KEŞKÜL YİYELİM
Hacivat Karagöz’ün evinin kapısını çalar, Karagöz kapıyı açar.
Hacivat: Aman Karagözüm, koş gel. Hanım keşkül pişirdi. Gel keşkül yiyelim. Ağzımız tatlansın dilimiz ballansın.
Karagöz: Yazın şu sıcağında Eşkel’de ne işin var?
Hacivat: Eşkel demedim Karagözüm, keşkül dedim. Keşkül pişti, soğuk düştü. Gel bize keşkül yiyelim.
Karagöz: De git Hacivat, iyi diyorsun da ben yüzme bilmem ki.
Hacivat: Eşkel’i boş ver, keşküle gel. Gel Karagözüm, gel gel.
Karagöz: Eşkel’e gideriz, gezip döneriz. Yüzme bilmem, denize girmem. Bunu iyice kafana sok.
Hacivat: Senin için, balık gibi yüzer dediler.
Karagöz: Gençken öyleydi, sonradan yüzmeyi unuttum.
Hacivat: Ama yüzme unutulmaz ki.
Karagöz: Unuttum diyorsam unutmuşumdur. O kadar.

SON

--------------------------------------------------------

KARAGÖZ İLE HACİVAT: TAHTA KAŞIK
Hacivat Karagözün evinin önüne gelir:
“ Aman Karagözüm, koş gel. Pazardan tahta kaşık aldım. “
Karagöz pencereye çıkar: Bizim evde bulaşıkları hanım yıkar.
Hacivat: “ Aman Karagözüm, koş gel. Tahta kaşıklar bak gel. “
Karagöz: “ De git Hacivat, bulaşıkları yıkıyorsan kime ne. “
Hacivat: “ Bulaşık demedim, kaşık dedim. Pazardan tahta kaşık aldım. “
Karagöz: “ Tahta kurusunu kaşıkla mı ezdin? O kaşıkla bana yemek mi yedireceksin?
Hacivat: “ Aman Karagözüm, etme eyleme. Ben öyle bir şey söylemedim. “
Karagöz: “ Seni gidi beni bilmez. Çağırayım zaptiyeleri de seni falakaya yatırsınlar. “
Hacivat: “ Dur, zaptiyeleri çağırma. Gel bize gidelim, ayran içelim. “
Karagöz: “ Lafı karıştırma, bayrama daha çok var. “
Hacivat: “ Yeni halı aldım, üstünde yatarız. “
Karagöz: “ Demek beni çalı üstünde yatıracaksın? Her yanıma diken batar. “
Hacivat: “ Pazardan iki tavşan aldım. Görmeye gidelim. “
Karagöz: “ Pazar günü Keşan’a mı gidiyorsun? “
Hacivat: “ Şey yani evet, dayım hastalanmış. “
Karagöz: “ O zaman bir an önce git. Hasta ziyareti deyince akan sular durur. “
Hacivat, Karagöz’ün evinin önünden koşar adım uzaklaşır. Geçen sene Karagöz’ün çağırmasıyla gelen kendisini falakaya yatıran zaptiyeler aklına gelir. Tabanları sızlar. Bırak iki günü iki ay Karagöz’ü arayıp sormaz.

-------------------------------------------------------------

KARAGÖZ İLE HACİVAT: GÜREŞ
Hacivat: “ Gel Karagözüm, güneşlenelim. Öğle sıcağı iyice bastırdı. “
Karagöz: “ Güreşelim mi? Tamam güreşelim. “
Hacivat: “ Güreşelim demedim, güneşlenelim dedim. “
Karagöz: “ Ben senden korkmam Hacivat. Yoksa sen benden korktun mu? “
Hacivat: “ Ben hiçbir şeyden korkmam bilirsin. Sen benden korktun mu? “
Karagöz: “ Bre Hacivat, senden niye korkayım? 60 kilo ya çekersin ya çekmezsin.”
Hacivat: “ Doğru korkmazsın. Yıllar önce şu Pınarbaşı Meydanı’nda 70 kiloluk halinle 120 kiloluk Hulusi’yi paramparça ettiğini gözlerimle gördüm. “
Karagöz: “ Az görmüşsün. Ne insan azmanlarına şu meydanın çimenlerini yoldurdum. “
Hacivat: “ Keşke geçmişe dönebilsem ve senin güreşlerini seyredebilsem. “
Karagöz: “ Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük güreşçisi benim. “
Hacivat: “ Onun orası öyle de gelecekte seni pes ettirecek güreşçiler çıkar. O güreşçi seni hamur gibi yoğururken hiç yalvarma Hacivat gel kurtar beni diye. “
Ben kimseye yalvarmadım sana mı yalvaracağım diyen Karagöz, Hacivat’ın elini yakalar. Hacivat gözlerini kapatır. Karagöz kaldırdığı gibi Hacivat’ı yere vurur. Yaz günü taşlaşmış topraktan bir toz bulutu yükselir. Hacivat’ı yerde hareketsiz gören adamlar, yardıma koşar. Hacivat’ı kucakladıkları gibi yakındaki  hekimin evine kuş gibi uçururlar. Hekim , Hacivat’ın göğsünün sol tarafına uzun süre baskı yapar ve sonunda Hacivat kendine gelir. Etrafına bakınır, Karagöz orada yoktur:  “ Aman ağalar, Karagöz’e güneşlenelim dedim, güreşelim, dedi. Sonunda beni bu hale getirdi. Bunun gençliğinde bir boğayı kaldırdığını gördüm. Boyu iki buçuk arşındır. ( 1.70 cm. ) Ama bir o kadar da yeraltında vardır. Karşısına çıkacak olanlar bunu iyice düşünsün. “

SON

-----------------------------------------------------------------------

KARAGÖZ İLE HACİVAT: SİNEK ÇORBASI
Hacivat: “ Karagözüm, gel bize gidelim, süt içelim. “
Karagöz: “ Süt mü? Ne sütü? “
Hacivat: “ Süt işte, inek sütü. “
Karagöz: “ Git başımdan Hacivat, sinek sütü içilmez. “
Hacivat: “ Sinek sütü demedim, sağır kulaklı, inek sütü dedim. “
Karagöz: “ Sinek sütü içilmez ama çorbası güzel olur. “
Hacivat: “ Çorbası mı? Neyin çorbası? “
Karagöz: “ Sinek çorbası. Dün içtiydin, güzel dediydin. “
Hacivat: “ Ben sinek çorbası falan içmedim. “
Karagöz: “ Dün çorba içerken tabağına sinek düştü. “
Hacivat: “ Eee.. “
Karagöz: “ Sen bir kaşıkta sineği yuttun. “
Hacivat: “ Aman Karagözüm, uyarsaydın, çorbanda sinek var deseydin. “
Karagöz: “ Benim öyle dememe vakit kalmadan sen sineği mideye indirdin. “
Hacivat: “ Sinek şimdi neremdedir? “
Karagöz: “ Dünden beri hiç dışarı çıktın mı? “
Hacivat: “ Çıktım, hem de iki kere. “
Karagöz: “ O zaman sinek sende değildir, gökyüzünde uçuyordur. “
Hacivat: “ Neyse kurtuldum ya şu sinekten. Keyfim yerine geldi. “

SON

---------------------------------------------------------

KARAGÖZ İLE HACİVAT: PENCEREDEN BAKSAN NE GÖRÜRSÜN?
Karagöz ile Hacivat yolda karşılaşır.
Hacivat: “ Karagözüm, sana bir soru sorayım da bil. Benim evin penceresinden baksan ne görürsün? “
Karagöz: “ Tencerede ne varsa onu görürüm. Dolma, pilav gibi. “
Hacivat: “ Tencere demedim, pencere dedim. “
Karagöz: “ He öyle söylesene. Sokak görürüm. “
Hacivat: “ Başka. “
Karagöz: “ Ev görürüm. “
Hacivat: “ Başka. “
Karagöz: “ Adamlar, kadınlar görürüm. “
Hacivat: “ Başka, başka. “
Karagöz: “ Gökyüzü, bulut görürüm. “
Hacivat: “ Bilemedin.  Keşiş Dağı’nı ( Uludağ ) görürsün. “
Karagöz: “ Hacivat, senin pencereden Keşiş Dağı görünmez ki. “
Hacivat: “ Görünür, görünür. Ben her gün görüyorum. “
Hacivat kafasını sağa çevirip bakar. Üç adam gelmektedir. Biraz sonra adamları çevirip, göz kırpar ve sorar: “ Benim evin penceresinden Keşiş Dağı görünür, öyle değil mi dostlar? “
Adamlar: “ Evet, görünür, derler ve gülerler. “
Hacivat: “ Bak gördün mü, görünüyormuş. “
Karagöz: “ Hayret, ben neden göremedim acaba? “
Bunun üzerine adamlar, kahkahalarla güler. Karagöz alay edildiğini anlar. Ders vermek için, Hacivat’a döner: “ Hacivat, benim de sana bir sorum var. Sen benim evin penceresinden baksan ne görürsün? “
Hacivat: “ Bahçe görürüm, insan görürüm, ev görürüm, “ der ama Karagöz bunu kabul etmez. Karagöz’den kaçan bir Hacivat görürsün der ve Hacivat’ın üstüne atılır. Hacivat geri dönüp kaçmaya başlar. Karagöz, gel buraya,  diye bağırarak Hacivat’ı sokaklarda kovalar. Evinin önüne gelen Hacivat kapının açık olmasından yararlanıp eve dalar, bahçeye çıkar. Peşindeki Karagöz’ün nefesini ensesinde hisseder. Son bir hamleyle bahçedeki tuvalete girer ve kapıyı kapatır. Hacivat’ın oturduğunu gören Karagöz, korkak seni, şimdi de alaycı konuşsana der ve evden çıkıp gider.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım



22
İSLAM-GENEL / İslami Yapay Zeka
« Son İleti Gönderen: suffaicom 09 Ocak 2024, 21:33:03 »
Selamın Aleyküm. İslami sorular ile ilgili bir yapay zeka geliştirdim. İslam dini ile ilgili tüm sorulara orijinal kaynaklarından bakarak cevap veriyor ve kaynak gösteriyor. Sorulan tüm sorularsa anonim olarak soruluyor yani kimliğiniz gizli kalıyor. Yapay zeka kadınlar tarafından çok sevildi ve aşırı kullanılmaya başlandı. Sizlerinde kullanmasını tavsiye ederim.

Site: https://www.suffeai.com
23
MULTİ MEDİA / Dhikr - Allah Hoo (Meditative)
« Son İleti Gönderen: spirituallywork 09 Ocak 2024, 17:40:34 »
24
MULTİ MEDİA / Dhikr ‐ 2023 (Tasbeehat)
« Son İleti Gönderen: spirituallywork 09 Ocak 2024, 17:39:53 »
25
MÜBAREK GÜN VE GECELER / Ynt: Regâib Gecesi
« Son İleti Gönderen: ihvan23@hotmail.com 09 Ocak 2024, 13:10:42 »
.mübarek gecede yapılması tavsiye edilen ibadetler.  yazısı FAZİLET TAKVİM.inden alınmıştır
26
MÜBAREK GÜN VE GECELER / Ynt: Regâib Gecesi
« Son İleti Gönderen: ihvan23@hotmail.com 09 Ocak 2024, 13:07:36 »
Regâib gecesi, akşamla yatsı arasında 12 rek'at "Hacet namazı" kılınır. 2 rek'atte bir selâm verilerek kılınan bu namazda, Fâtiha-i şerîfeden sonra her rek'atte 3 "İnnâ enzelnâhü...", 12 İhlâs-ı şerîf okunur.

Namazdan sonra 7 Salât-ı Ümmiye okunup secdeye varılır.

Salât-ı Ümmiye:

اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ النَّبِىِّ اْلاُمِّىِّ وَعَلَى آلِهِ وَصَحْبِهِ وَسَلِّمْ

"Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedinin-nebiyyil-ümmiyyi ve alâ âlihî ve sahbihî ve sellim"

Secdede 70 defa:

سُبُّوحٌ قُدُّوسٌ رَبُّنَا وَرَبُّ الْمَلاَئِكَةِ وَالرُّوحِ

"Sübbûhun kuddûsün rabbünâ ve rabbül-melâiketi ver-rûh" okunur.

Secdeden kalkıp 1 defa:

رَبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَتَجَاوَزْ عَمَّا تَعْلَمُ اِنَّكَ اَنْتَ اْلاَعَزُّ اْلاَكْرَمُ

"Rabbiğfir verham ve tecâvez ammâ ta'lem. İnneke entel-eazzül-ekrem" okunur.

Tekrar secdeye varılıp yine 70 defa:

سُبُّوحٌ قُدُّوسٌ رَبُّنَا وَرَبُّ الْمَلاَئِكَةِ وَالرُّوحِ

"Sübbûhun kuddûsün rabbünâ ve rabbül-melâiketi ver-rûh" okunur.

Secdeden kalkıp duâ yapılır.

Duâda Hz. Allâh'a şu şekilde de ilticâ etmelidir:

اَللَّهُمَّ بَارِكْ لَنَا رَجَبَ وَشَعْبَانَ وَبَلِّغْنَا رَمَضَانَ

"Allâhümme bârik lenâ recebe ve şa'bân. Ve bellığnâ ramazân"


--------------------------------------------------------------------------------

Regâib gecesinden sonraki gündüzde (yani Cuma günü) öğle ile ikindi arasında, 2 rek'atte bir selâm verilerek 4 rek'at teşekkür namazı kılınır. Her rek'atte 1 Fâtiha-i şerîfe, 7 Âyetü'l Kürsî, 5 İhlâs-ı şerîf, 5 "Kul eûzu birabbil-felak...", 5 "Kul eûzu birabbin-nâs..." okunur. Namazdan sonra 25 defa:

لاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ اِلاَّ بِاللهِ الْعَلِىِّ الْعَظِيمِ الْكَبِيرِ الْمُتَعَالِ

"Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azîmil-kebîril-müteâl"

25 defa:

اَسْتَغْفِرُ اللهَ الْعَظِيمَ وَاَتُوبُ اِلَيْكَ

"Estagfirullâhe'l-aziym. Ve etûbü ileyk" denilip duâ yapilir.


...İNŞAAllah ....

27
MÜBAREK GÜN VE GECELER / Ynt: Üç aylar! Recep ayı ve Regaip gecesi
« Son İleti Gönderen: ihvan23@hotmail.com 04 Ocak 2024, 15:44:58 »
 11 ocak 2024 perşembe yi cuma ya bağlayan gece regaip gecesi ve rece b i şerif ayımızın birinci günü ümmeti muhammede hayırlara vesile olsun inşaAllah.“Allâhümme bârik lenâ fî Recebe ve Şaban ve belliğnâ ramazan
28
MÜBAREK GÜN VE GECELER / Ynt: Üç aylar! Recep ayı ve Regaip gecesi
« Son İleti Gönderen: ihvan23@hotmail.com 04 Ocak 2024, 15:40:28 »
Üç aylar!

Recep ayı ve

Regaip gecesi
 
 

 

İslamî takvimin diğer bir ifade ile Hicrî takvimin ayları Muharrem ile başlar ve yılın son ayı olan Zilhicce ile de biter. İslam inancında üç aylar olarak giren Recep, Şaban ve Ramazan ayları yüzlerce yıldır bir ibadet, feyz ve mutluluk iklimi olarak kabul edilip, kutlanmaktadır.

Recep ayı kamerî ayların yedinci, üç ayların da ilk ayıdır.
Recep ayının içinde iki mübarek gece bulunmaktadır. Birincisi, Recep ayının ilk Cuma gecesidir. Recep ayının ilk Perşembe gününü Cuma gününe bağlayan gece "Regaib" gecesi olarak kutlanır. Regaib'in lügat manası "çok rağbet olunan şeyler, hediye, çok istenecek şeyler, bolca ihsan etmek" demektir.
 
Allah Celle Celalühu, Regaib gecesinde Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz'e, çok büyük ihsan ve manevi ikramlarda bulunmuştur. İslam alimleri, Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in bu gecede çok büyük ikramlara eriştiği için, bu gece çokça ibadet etmiş, geceyi namaz kılarak, hamd ve şükürle geçirmişlerdir.
 
Regaib gecesi bizim de, Rabbimiz'in rahmetine ve ilahî ikramlarına ulaşabileceğimiz bir gecedir. Bu mübarek gecede halimizi Alemlerin Rabbi'ne arz ettikten sonra, geceyi namaz, şükür ve hamd ile geçirmeliyiz.
Ebu Said–i Hudrî'den gelen bir haberde Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
"Allah katında ayların sayısı on ikidir. Yeri ve semaları Allah yarattığı günden beri bu böyledir. Bu aylardan dört tanesi haram ay olup şunlardır: Allah'ın asamm ayı Receptir. Bu ay tek başınadır. Kalan üç tanesi peşpeşe olup şunlardır: Zilkade, Zilhicce ve Muharrem'dir. Recep, Allah'ın ayıdır. Şaban, benim ayımdır. Ramazan, ümmetimin ayıdır...." (1)

Son yıllarda bazı din hırsızları, bir çok konuda olduğu gibi üç aylar ve mübarek gecelerle ilgili olarak da ortaya bir çok iftira atmaktadır. Üç aylar gibi bir kavramın olmadığını söyleyerek, gerek üç aylara, gerekse içindeki diğer gecelere dil uzatmışlardır.
Oysa Rabbimiz Kur'an–ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır:

"Gökleri ve yeri yarattığı günde Allah'ın yazısına göre Allah katında ayların sayısı on iki olup, bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu doğru hesaptır. O aylar içinde (Allah'ın koyduğu yasağı çiğneyen) kendinize zulmetmeyin ve müşrikler nasıl sizinle topyekün savaşıyorlarsa siz de onlara karşı topyekün savaşın ve bilin ki Allah (kötülükten) sakınanlarla beraberdir." (2)
Ayet–i kerime bize şunu kesin olarak bildirilmiştir ki, Allah Celle Celalühu'nun mübarek kıldığı aylar vardır. Bu aylar haram aylar olup, yukarıda da bahsettiğimiz üzere, üçü ardarda biri de tek olmak üzere sayıları dörttür.

Recep ayı Orucu
Abbad ibnu hanif anlatıyor:
"Said İbnu Cübeyr Rahimehullah'a Recep ayındaki oruçtan sordum. Bana şu cevabi verdi.

"İbnu Abbas RadıyAllahu Anhüma'yı dinledim, şöyle demişti:
–"Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem efendimiz Recep ayında bazı yıllarda öyle oruç tutardı ki biz; "galiba hiç yemeyecek (ayın her gününde tutacak) derdik. (bazı yıllarda da öyle) yerdi ki biz, galiba hiç tutmayacak derdik." (3)

Yukarıda ki hadisi şeriften anlaşıldığı üzere Recep ayında oruç tutmak pek faziletlidir. Çünkü Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem efendimiz bu ayda oruç tutmuştur. Bazı yıllarda tamamına yakınını oruçlu geçirmiş, bazı yıllarda da az bir kısmını oruçlu geçirmiştir. Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in Recep ayı ve Recep ayında tutulacak oruç hakkında şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir.

"Recep Allah'ın ayıdır; şaban benim ayımdır, ramazan ise ümmetimin ayıdır." Recep ayının niçin Allah'ın ayı olduğu sorulduğunda:
"Çünkü bu ayda özellikle mağfiret boldur. Bu ayda, halkın kan dökmesine mani vardır. Bu ayda, Allah–ü Teala, Peygamberlerinin tövbelerini kabul buyurmuştur. Allah–ü Teala bu ayda, peygamberlerini düşmanlarından korumuştur. Bir kimse, recep ayını oruçlu geçirirse, Alla–ü Teala üç şeyi onun için gerekli kılar. Şöyle ki:

–Geçmiş günahlarının tümünü bağışlar.
–Kalan ömrünün temiz geçmesini temin eder.
–Büyük huzura çıkılan kıyamet gününün susuzluğundan da onu emin kılar.
Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'e sorarlar:

"Ya Resulullah Recep ayının tümünü oruçlu geçirmeye gücüm yetmez.
–"O halde, ilkinden bir gün, ortasından bir gün, sonundan da bir gün tutarsın. Böyle ettiğinde, ayın tümünü oruçlu geçirmiş olursun. Zira, yapılan iyilikler on misli sevap getirir." (4)

Ashab'tan Mucibetü'l–Bahiliyle RadıyAllahu Anh'dan: babası veya amcası, kabilesinin elçisi olarak Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem'e geldi ve gitti. Bir sene sonra kılık ve kıyafeti değişmiş olduğu halde peygamberimizin yanına geldi, ve.
–"Ya ResulAllah ! beni tanıdınız mı?" dedi. Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem:

–"Sen kimsin?" Diye sordu:
–"Geçen sene huzurunuza gelen Bahili'yim" dedi.
–"Neden bu kadar değiştin? Halbuki kılık kıyafetin düzgündü" dedi.
–"Ya Resulullah! Senden ayrıldığım günden beri yemek yemedim; yalnız geceleri yedim." Cevabını verdi. Bunun üzerine Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Selem:

–"Kendi kendine işkence yapmışsın. Sabır ayında (Ramazan) tamamıyla, diğer ayların her birinden birer gün oruç tut" buyurdu.

–Ya Resulullah, günün sayısını artır. Zira bundan fazla tutmağa gücüm yeter" dedi. Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem:
–"O halde her aydan ikişer gün oruç tut" dedi.
–"Biraz daha arttır ya Resulullah" dedi.
–"Her aydan üç gün" dedi.
–"Daha artır ya Resulullah" deyince.

–"Recep, Zilka'de, Zilhicce, Muharrem aylarında üçer gün oruç tut, kalan günlerde iftar et." Emrini üç defa tekrarladı ve üç parmağıyla işaret etti. Onları yumdu, sonra bıraktı. (5)

Regaip gecesi kılınacak namaz.

Regaip gecesi; Recep ayinin ilk Cuma gecesi kılınacak olan bu namaz 12 rekat tır. Akşam ile yası arasında kılınabileceği gibi yatsıyı kıldıktan sonra imsak vaktine kadar ki herhangi bir zamanda da kılınabilir.

Her rekatta fatihadan sonra üç "Kadr" suresi ile on iki adet de ihlas suresi okunur. Her iki rekatta bir selam verilerek on iki rekat tamamlanır.
On ikinci rekatı kılıp selam verdikten sonra, yerinden kalkmadan yetmiş kere:
"Allahümme salli ala Muhammedini'n, nebiyyi'l, ümmiyyi ve ala alihi" denilir. Sonra secdeye varılır. Secdede de yetmiş kere:
"Sübbühün kuddüsün Rabbü'l, melaiketi ve'r–rühi" denir. Sonra secdeden kalkılarak ettahıyyata oturulur ve yetmiş kere:

"Rabbi'ğfir ve erham ve tecavez ta'lemü" dedikten sonra tekrar secde edilir. Secdede yetmiş kere:

"Sübbühün kuddüsün Rabbü'l, melaiketi ve'r–rühi" dedikten sonra isteklerinizi Alemlerin Rabbine arz edin. (6)
Perşembe gününü oruçlu geçirdikten sonra, akşamda bu namazı kılmanın fazilet ve makbulıyeti pek fazladır. Bu namazı kılmayı Rabbimiz nasıp eder inşAllah...

Recep Ayı namazı
Recep ayı içinde otuz rekat namaz kılınır. Bu otuz rekatın on rekatı Recep ayının ilk on günü içinde kılınır.
İkinci on rekatı da ikinci on günü içinde kılınır.
Üçüncü on rekatı da üçüncü on günü içinde kılınır.
Her rekatta fatiha okunduktan sonra üç kere ihlas suresi okunur, ihlası okuduktan sonra da üç kere de kafırun suresi okunur. Bütün rekatlar bu şekilde okunarak tamamlanır.
Bu namazın kılınma zamanı nafile namazların kılınacağı vakitlerdir. Belli bir vakti yoktur. (7)

 

RECEP AYI GİRDİĞİNDE YAPILACAK OLAN DUA

Okunuşu: "Allahumme barik lena fi recebe ve şa'ban ve belliğna ramazan"
Açıklaması:
 
"Allah'ım! Recep ve Şaban aylarını bizim için mübarek kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır." Amin!..
Üç ayların ilki olan recep ayı girdiğinde bu duayı sıkça yapalım, Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem bu duayı yaparlardı ve ümmetinin de yapmasını istemiştir.

Dipnotlar:
1–Abdülkadir Geylanî, Gunyet'üt Talibîn, ter.: Abdulkadir Akçiçek, İstanbul: Sağlam Kitabevi, 1991, s. 547.
2–Kur'an–ı Kerîm, 9/36.
3–Buhari, savm 53; Müslim, Sıyam 179, (1157); Ebu davud, savm 55, (2430)
4–Gunyet'üt Talibin, Abdulkadir Geylani, Sağlam Kitabevi, Ter: Abdulkadir Akçiçek 1991, sh.551
5– Riyazü's–Salihin, Ter:Kıvamüddin Burslan, Hasan Hüsnü Erdem, Emek Matbaa. Cilt 2, sh.506 (Hadisi, Ebu davud rivayet etmiştir)
6– İhyau Ulumi'd–Din\ Bedir Yayınları, ter: Ahmed sedaroğlu 1974 cilt. 1 sh. 555
7– Gunyet'üt Talibin, Abdulkadir Geylani, Sağlam Kitabevi, Ter: Abdulkadir Akçiçek 1991, sh.549

Allah HAYIRLARA VESILE EYLESIN:DUALARINIZDA BIZLERIDE UNUTMAYIN
29
ŞİİR / Coşam Coşam
« Son İleti Gönderen: hayâlnâmem 24 Aralık 2023, 16:31:43 »
Coşam Coşam

Buyurdu Molla Murad Nakşibendi Hocamız Şiirinde
Kime Mevla olursam ben Ali Onun Mevlasıdır dedi
Peygamberin Hadisi Mustafa’sı en fevkaladesi’dir
Ve dua etti Peygamber ’’ Allah’ım Hüseyin’i seveni
Sende sev’’ bu duasını Peygamber bize hediye etti

Nasıl kaçarki bu fırsat bu mu Allah’ın sevdiği olmak
Fırsattır bu bize Gavs-ı Sâki’yi tövbeme şahit tutmak
Kahta Menzil köyü ulaşam ve suyuna kavuşam içem
Tövbe alam adap yapam on dakkada Rabbi’ye kavuşam
Güzeller güzeli Peygamber evlatlarıyla coşam coşam

Meczup Barış
30
ŞİİR / Rap'tir Sevilesi
« Son İleti Gönderen: hayâlnâmem 23 Aralık 2023, 21:28:31 »
Rap’tir Sevilesi

Rap’tir sevilesi Gavs-ı Sâki mübarek eli öpülesi
Duaların alınası, yuva kurulası şiir ilan edilesi
Helaldir Rap bu benden bilinesi, hesabı kesilesi
Nakşi, Kadiri, Halveti, Bektaşi sevilesi sevilesi

Meczup barış
Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 10