Sadakat islami Forum

DİNİ KATEGORİLER => İSLAM-GENEL => Konuyu başlatan: Miftahulkuluub - 15 Şubat 2011, 22:33:34

Başlık: Diyanette neler oluyor?
Gönderen: Miftahulkuluub - 15 Şubat 2011, 22:33:34
Diyanet işlerinin fetvasına her zaman ihtiyatlı yaklaşanlardan biriyiz. Son zamanlarda o kadar ilginç fetvalar gelmeye başladı ki pes dedirten cinsten.

Bir medya kuruluşu "haber evet" bunu titizlikle tetkik ederek gündemde tutmaya çalışıyor. Bizlerde sonuna kadar onları destekliyoruz..
Bu başlık altında oradaki yazıları iktibas edeceğim.
Başlık: Ynt: Diyanette neler oluyor?
Gönderen: Miftahulkuluub - 15 Şubat 2011, 22:33:54
Diyanet İşleri Başkanlığı’nda “Mehmet Görmez, Ali Bardakoğlu ”gibi saygın din adamları var. Bir de bünyeye çok evvelden yerleşmiş, “ulusalcı”lar…Öteden beri “reform” peşinde koşan bu gruplar zaman zaman yurt dışında da “ulusalcı” yaklaşımla “reform” taleplerinde bulunuyorlar.
İşte bir tebliğ…
Her satırıyla, İslam’ın bu çağa uymadığını, reformist bir yaklaşımla yeniden ele alınması gerektiğini öne süren “Diyanet tebliğcisi”ne dikkat.
Diyanet camiası bu “Ulusalcı-İlahiyatçı”nın kim olduğunu biliyor.
Biz isimlerden ziyade, “fikirler” ve “niyetler” üzerinde durduğumuzdan “isim” konusuna şimdilik girmiyor ve Diyanet İşleri Başkanlığı Uluslararası Avrupa Birliği Şurası Tebliğ ve Müzekkereleri’nden tebliğleri yayınlamakla yetiniyoruz…
İşte bugün vereceğimiz ilginç ifadeler:
KUR’AN VE HADİSLE İLGİLİ SORUNLAR!..
“Kur’an ve Hadisle ilgili sorunlar varsa ki ben olduğuna inanıyorum; bu sorunlar kelimesinin altını çiziyorum, şundan dolayı, İşte Kur’an ve Sünnet İslam’ın temel kaynaklarıdır; İcma-i Ümmet ve Kıyas-ı Fukaha’nın da ilavesiyle dört kaynak elde edilir der ve işi bitirirsek, temennilerle hayatta olan şeyleri birbirine karıştırırsak, kendi elimizde bulunan, dayandığımız ilâhi metinlerin tenkidini başkalarından duyarız. Ebu Zeyd’in haklı olduğunu düşünüyorum. Metin tahliline, metin analizine girmemiz gerekiyor. Kur’an ayetlerini tek tek tahlil etmemiz gerekiyor. Problemlerimiz var; ben onu kabul ediyorum. Kadın problemi var, insan hakları problemi var….İsmail Bey şöyle diyordu; “Kur’an ve sünnet dinimizin temel kaynağıdır. Bütün şartlara, mekanlara, zamanlara uyan bir dine mensubuz ve bu bir ilahî nizamdır. Ben sadece şunu sormak istiyorum; İsmail Bey’in söyledikleri bir temenni mi, yoksa yürürlükte olan realitemidir?"
KUR'AN BİR SÖZLÜ İLETİMDEN GEÇTİ VE BUGÜNKÜ KUR'AN GELİŞTİ!
"Bence sahip olduğumuz Kur'an düşüncesi, Kur'an'ın Allah sözleri olduğudur. Ancak yeniden mercek altına alınmalıdır. Bu yeniden gözden geçirilebilecek bir metindir. Kur'an bir sözlü iletim döneminden geçti ve bugünkü Kur'an gelişti. Bir "Sonsuz Kur'an' kavramını buldular. Buna artık bir son verilmelidir!. Peygamber'in kim olduğu, sadece Kur'an'ı alan ve ifşa eden bir amil mi olduğu sorusu?..Arap ve Arap kültürüne hitap eden!..Ya kronolojik sıralama; Kur'an sıralaması, Surelerde Mekke ve Medine ayetlerinin  birbirine karışık şekilde yer alması, Surelerin yeniden düzenlenmesi. Bu konular tabu olarak kabul edilirken atalarımız tarafından araştırılıyordu!.."

30 ocak
Başlık: Haseki eğitim merkezi de çuvallıyor..
Gönderen: Miftahulkuluub - 15 Şubat 2011, 22:36:13
Birçok âlimin yetiştiği Haseki Eğitim Merkezi’ne ders notu olarak gönderilen  “Hıristiyan, Yahudi ve Müslüman Perspektifinden Dinsel Çoğunluk ve Mutlaklık İddiaları” başlıklı makaleden şok ifadeler:


DİĞER DİNSEL GELENEKLERE AÇIK OLUN!..
> "Kişi hem iyi bir MÜSLÜMAN olarak kendi İslâmi inancına bağlılığını sürdürebilir, hem de aynı zamanda diğer dinsel geleneklere açık olabilir!.."

KAPSAYICI İSLAM ANLAYIŞI TERK EDİLMELİDİR!..
> "Çoğulcu anlayış, Müslümanları bir taraftan diğer dinsel geleneklerde bulunan iyi ve güzel hususları takdir edip onların geçerliliklerini tanımaya çağırırken diğer taraftan da İslam’ın eşsizliğini ve biricikliğini tasdik etmeye muktedir kılmaktadır. İşte bunun içindir ki KAPSAYICI BİR İSLAMİ ANLAYIŞI BU TUTUMU SAĞLAYAMADIĞINDAN DOLAYI TERK edilmelidir.^"

İSLAM TEK MUTLAK DOĞRU DEĞİL!..
> "Bu bağlamda mensubu olduğumuz kurumsal İSLAM’DA TEK MUTLAK DOĞRU DİN DEĞİL DE Allah’ın PEYGAMBERLERİ VASITASIYLA GÖNDERDİĞİ HAKİKİ VE DOĞRU İNANÇLARDAN BİRİ OLARAK görülmelidir."

DİYALOGA ZARAR VERİR!..
> "Şayet bu şekilde Müslümanlar kendilerini nihai ve evrensel hakikate sahip oldukları şeklindeki mutlaklık iddialarından kurtarabilirlerse o zaman Müslümanların diğer dinsel geleneklerin mensuplarıyla DİYALOĞUNDA yeni bir radikal sayfa açılmış olur ki bizde böyle bir sayfanın açılmasının son derece gerekli olduğu kanaatindeyiz."

1 şubat

“KURTULUŞA ERENLER SADECE MÜSLÜMANLAR DEĞİLDİR!..”
> “…Ne yazık ki günümüzde Müslümanların çoğunluğu Allah tarafından kabul edilebilir olmayı sadece Hz. Muhammed’in mesajını yani Kurumsal İslam’ı izleyenlerle sınırlı tutarak tıpkı Yahudi ve Hırıstiyanların yaptığı gibi kendilerinin dışındakileri dışlayıcı bir tutum takınmaktadır.”

İSLAM’DAN BAŞKA KURTULUŞ YOLLARI DA VAR!..
> “Müslümanların diğer inançların da doğru olabileceğini hiç düşünmeden onları sğer dinler sapkın dinler olarak nitelendiripa reddetmeleri artık güçleşmiştir. Hatta diğer dinsel geleneklerin taraftarlarıyla kurulan yakın temaslar bizi yukarıda zikrettiğimiz geleneksel Müslüman inancını yeniden gözden geçirmeye ve buna bağlı olarak kendi inancımız yanında başka kurtuluş vasıtalarının da olup olmadığını kendimize sormaya sevk etmiştir. Diğer dinsel geleneklerin taraftarlarıyla diyaloğa girmek sadece bir görüş alış verişi olmayıp aynı zamanda bir öğrenme süreci olarak algılanmalıdır. “
Başlık: Başörtüsü Allah'ın emri değilmiş?
Gönderen: Miftahulkuluub - 15 Şubat 2011, 22:39:35
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun oluşturduğu ve Doç. Dr. İlhan Yıldız, Dr. Bünyamin Okumuş, Dr. Muhlis Akar, Mustafa kahraman ve Ercan Eser'den oluşan Komisyon'da “başörtüsü meselesi” ele alınırken, gündeme bir rapor geldi. Raporun sahibi Dr. Bünyamin Okumuş'tu…Bu mesele tam bir ay boyunca tartışıldı…

Haberevet Muhabiri’nin araştırmasından çıkan sonuca göre,
Okumuş, gündeme soktuğu raporda “Başörtüsünün Allah’ın emri olmadığını, sadece geleneksel bir unsur olduğunu öne sürüyor ve Din İşleri Yüksek Kurulu’nun bu konuda tepkileri göze alarak bir fetva yayınlamasını talep ediyordu. Bu talebe diğer dört üyeden hemen itiraz geldi. Konunun uzmanları İlhan Yıldız, Muhlis Akar, Mustafa Kahraman ve Ercan Eser, başörtüsünün Allah’ın emri olduğu delilleriyle ortaya koydular. Bünyamin Okumuş görüşünde ısrar etti. Ve dört üyenin bu duruşu sayesinde “Başörtüsü Allah’ın emri değildir” görüşü değer kazanmadı.

O HABERLER!..

Haberevet’in Diyanet camiasında tartışma meydana getiren ve dikkatlerin Kurum’daki gelişmelere yönelmesini sağlayan haberlerinde şu ifadeler dikkat çekiyordu:
Diyanet'te “Ulusalcı” saltanatı mı?.. Diyanet'te garip işler oluyor. Yönetimi birebir etkileyen “ulusalcı takımı”, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın gündemine garip raporları sokuyor. Yurt dışında “akla ziyan” konferanslar verdiriyor. Haberevet, Diyanet dosyasına devam ediyor.'Başörtüsü Allah’ın emri değil, namazları vaktinde kılmaya gerek yok!..”
Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu üyeleri arasında tartışmaya yol açan bir rapor…Bu raporu kim talep etti, niçin Kurul’un gündemine geldi, hedef neydi?..
Din İşleri Yüksek Kurulu üyeleri arasında tartışma meydana getiren raporun dün yayınladığımız bölümünde, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan “Başörtüsünün farz olmadığı”na ilişkin bir “fetva” yayınlaması talep ediliyordu.

Sözkonusu ifade raporun 14. sayfasında aynen şu şekilde yer alıyordu:
““Nur Suresi 31. ayette dayanak başların ya da saçların örtülmesinin emredildiğini söylemek en azından ayetin ifade ettiği anlamın ötesinde ayete daha güçlü ve ‘kastı aşan’ bir anlam vermek demektir!..Zira AYETTE AÇIKÇA BAŞIN VEYA SAÇLARIN ÖRTÜLMESİ EMREDİLMEMEKTE, bir gelenek ve kültür olarak zaten var olan başörtüsünün yakaların üzerine salınması Müslüman bayanlara duyurulmaktadır!..”
Eğer gerekiyorsa başın açılmasında, saçların görünmesinde dinen bir mahzur olmadığı
fetvasının verilmesi bu sorunun çözümü yolunda muhtemel tepkilere rağmen olumlu bir adım olacaktır!..”

VE NAMAZDA VAKİT MESELESİ!..
Rapordaki skandal ifadeler devam ediyor:
“Karşılaşılan en önemli sorun vaktinde namaz kılma isteğidir. Haliyle bu durum bir kısım işveren için sorun teşkil etmezken bir kısmı bu konuda çalışanların kendi kurallarına bağlı kalmayı istemektedir. Diğer taraftan bu işyerleri açısından zamana karşı yarış sözkonusudur. Bir başka açıdan doğası gereği bazı işler ibadetlerin vaktinde yerine getirilmesine engel teşkil etmektedir. Bu itibarla günlük beş vakit namazını kılmak isteyen vatandaşlarınımız için “cem-i takdim ve cem-i tehir” uygulaması önemli bir kolaylık temin etmektedir. Bu konuda vatandaşlarımızın bilgilendirilmesi ve gerektiğinde bu uygulamayı rahatlıkla yapabileceklerinin halkımıza duyurulması önem arz etmektedir!..”

BÖYLE BİR İHTİYAÇ MI VAR?!..
Sözkonusu raporun yarın yayınlayacağımız bölümlerini de göz önünde bulunduran bazı Diyanet uzmanları, böyle bir raporun hangi ihtiyaçtan kaynaklandığı konusunda şüpheler içinde olduklarını belirtiyorlar. Başörtüsü meselesinin Ayet ve Sünnet’le sabit olduğunu, farz olduğunun Din İşleri Yüksek Kurulu’nun müteaddit kararlarıyla ilan edildiği halde “Başörtüsü farz değildir, gelenektir” gibi ancak Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği gibi “maksadı belli” örgütler tarafından ortaya atılan görüşlerin gündeme gelmesinin yadırgandığını belirten uzmanlar; “Namaz meselesi de işin başka yönü. İş yerlerinde namazların farzlarının kılınması halinde, en fazla on dakikaya mal olabilecek bir ibadet söz konusu. Bu ibadetin ‘iş alemindeki yarıştan’ dolayı engellenmek istenmesi, namazın vaktinde kılınmamasında sakınca olmadığının Din İşleri Yüksek Kurulu’nun gündemine taşınması, akıllara ziyan bir uygulamadır. Bir çay, kahve molasına bile denk gelmeyen bir zaman diliminin bahane edilmesi, ‘maksadı’ sorgulatmaktadır!..” dediler.

(http://i55.tinypic.com/8yx508.jpg)

DÖRDE KARŞI BİR: Beş kişilik komisyonda, Başörtüsü’nün Allah’ın emri olduğu gerçeğini delilleriyle gözler önüne serenler: Doç.Dr. İlhan Yıldız, Dr. Muhlis Akar, Mustafa Kahraman, Ercan Eser…Din İşleri Yüksek Kurulu’ndan “Başörtüsü farz değildir” fetvasının çıkmasını isteyen: Dr. Bünyamin Okumuş…Bir “yanlışlık” böyle önlendi!..
Başlık: Ynt: Diyanette neler oluyor?
Gönderen: ihvan - 16 Şubat 2011, 09:28:03
reforumcular,inkilapçılar ..bunlar.........
Başlık: Ynt: Diyanette neler oluyor?
Gönderen: ihvan - 18 Şubat 2011, 10:43:55
teşekkürler hocam bilgilendirmeleriniz için.
Başlık: Ynt: Diyanette neler oluyor?
Gönderen: aziz83 - 18 Şubat 2011, 11:12:12
Maalesef bu kurumun içindede ehli sünnet olmayan hocalar olduğu için böyle sapık fetvalar çıkıyor..Allah ehli sünnet alimlerden istifade etmeyi nasip eylesin...

Geçenlerde koca diyanet işleri reisi güya tutmuş ne diyor: İki sevgililer günü bir araya geldi, ne güzel tevafuk(?) Tövbe tövbe bu kişi bile yahudi-hristiyanların bu gününü islama ait birşeymiş gibi gösterirse, sevgililer günü safsatasını kabul eder gibi konuşuyorsa artık vay bu ülkenin haline demektir :(
Başlık: Ynt: Diyanette neler oluyor?
Gönderen: teksir - 18 Şubat 2011, 14:13:46
hz Allah cumlemizin yardimcisi olsun ve boyle insanlarin serlerinden cumlemizi korusun.
Boyle bir zamanda islamiyeti hakkiyle yasamayi nasip etsin.

Başlık: Ynt: Diyanette neler oluyor?
Gönderen: cennet_nuru - 19 Şubat 2011, 02:05:58
teşekkürler hocam bilgilendirmeleriniz için.
Başlık: Ynt: Diyanette neler oluyor?
Gönderen: Mücteba - 19 Şubat 2011, 15:14:37
Diyanet işlerinin fetvasına her zaman ihtiyatlı yaklaşanlardan biriyiz. Son zamanlarda o kadar ilginç fetvalar gelmeye başladı ki pes dedirten cinsten.

Bir medya kuruluşu "haber evet" bunu titizlikle tetkik ederek gündemde tutmaya çalışıyor. Bizlerde sonuna kadar onları destekliyoruz..
Bu başlık altında oradaki yazıları iktibas edeceğim.

Eskiden olduğu gibi din düşmaları bir tarafta, müslümanlar bir tarafta değildir. Tabiri caizse at izi, it izine karışmış durumdadır. Bu ortamda başta müslüman gençler olmak üzere biz müslümanlara bu fitnelerden haber verecek yayınlara ihtiyaç duyuyoruz.

Allah Razı olsun Miftah.
Başlık: Ynt: Diyanette neler oluyor?
Gönderen: ihvan - 22 Şubat 2011, 10:23:17
ve dahi ilahıyata ehli sünnet düşüncesinde talebelerin rağbeti gerekli.....hukuktanda.tıp tanda daha önemli.acizane.
Başlık: Ynt: Diyanette neler oluyor?
Gönderen: yabangulu - 22 Şubat 2011, 16:08:23
tum dinlerle bizim farkimiz biz butun peygamberleri kabul ediyoruz inaniyoruz ama onlar Hz Muhammed(sav)i kabul etmiyorlar ben fransadayim ve hristiyanlar hep Hz isa(as) i son peygamber olarak goruyor boyle durumlarda da diylog zor olur
Başlık: Ynt: Diyanette neler oluyor?
Gönderen: ihvan - 23 Şubat 2011, 09:32:31
diyaloğ saçmalığı.vatikan projesidir.bazılarıda alet olmuşlar malesef..şimdilerde.medeniyyetler ittifakı horladı...bir tuzaktan başka tuzağa çekiliyoruz...mevlamız.iki yüzlü lere fırsat vermesin..
Başlık: Alevi dedeler de maaş alacak
Gönderen: Miftahulkuluub - 26 Şubat 2011, 18:49:47
Devlet Bakanı Faruk Çelik başkanlığında yürütülen 'Alevi Açılımı' çalışmalarında kritik viraj. Cemevlerinin hukuki statüsünün belirlenmesi için hafta başında Ankara'da yapılan çalıştayda, önemli prensip kararları alındı.

Toplantıya katılan Alevi hukukçular ve teoloji uzmanlarından oluşan komisyon, cemevlerinin 'İnanç ve Erkan Merkezi', Alevi dedelerinin de 'İnanç Önderi' olarak tanımlanması konusunda görüş birliğine vardı. Alınan önemli kararlar arasında, Diyanet Vakfı gibi kapsamlı bir Alevi Vakfı kurulması da bulunuyor. Bakan Çelik, mutabakata varılan konularda teknik ve hukuki taslak düzenlemeleri için harekete geçiyor. Cemevleri ve Alevi dedelerinin hukuki statüsüne ilişkin taslak formül şöyle:

İNANÇ VE ERKAN MERKEZİ
Cemevleri ilk kez hukuki bir statüye kavuşturularak 'İnanç ve Erkan Merkezi' adını alacaklar. Hazırlanacak taslak mevzuatta, 'İnanç ve Kültür Merkezi' alternatifi de önerilecek. Alevi dedeleri ise aynı taslak mevzuat kapsamında 'İnanç Önderi' olarak tanımlanacak.

İnanç ve Erkan Merkezi adını alacak olan cemevleri, yasal düzenlemeyle Başbakanlık'a bağlı bir genel müdürlük veya Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı yeni bir daire statüsüne kavuşacak. İnanç ve Erkan Merkezi'nin hangi kuruma bağlı olacağı, kuruluş kanunu taslağının Bakanlar Kurulu'nda görüşülmesi sürecinde netlik kazanacak. İnanç ve Erkan Merkezi'nin, personel, bütçe, taşra ve merkezine ilişkin düzenlemeler de kuruluş kanunun da yer alacak. Ülke genelindeki cemevlerinin yakıt, kira, elektrik ve su gibi giderleri, genel müdürlük veya daire başkanlığı olarak görev yapacak İnanç ve Erkan Merkezi tarafından karşılanacak.

ALEVİ VAKFI GELİYOR
Mevzuat çalışmaları sürerken, ülke genelindeki Alevi dernek ve federasyonlarını tek çatı altında toplayacak ve Diyanet Vakfı gibi çalışacak kapsamlı bir Alevi Vakfı da kurulacak. Alevi açılımını yürüten Devlet Bakanlığı'nın desteği ile kurulacak vakıf, özerk yapıda, 'Çatı vakfı' görevi üstlenecek. Alevi Vakfı'nın giderleri, kamu kaynaklarınca karşılanacak.

SERTİFİKALI DEDELER
Alevi Vakfı, merkez ve şubelerden oluşacak. Vakıf, Çorum Hitit Üniversitesi Hacı Bektaş Veli Araştırma Merkezi'nin desteği ile altı aylık seminerler düzenleyecek ve bu seminerlere katılacak Alevi dedelerine 'İnanç Önderi' sertifikası verilecek. Alevi dergahlarının temsilcilerinin de eğitmen olarak görev yapacağı seminerlere katılıp sertifika alan dedeler, 'İnanç Önderi' olarak cemevlerine atanıp, kamudan maaş alacaklar.

DERGAHLARIMIZI GERİ VERİN
Çalıştaylardan çekilen Alevi kuruluşları tepkili. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Fevzi Gümüş, 'Bunlar Aleviliğin devletleştirilmesi politikası. İbadethane olan cemevleri 'inanç ve erkan merkezi' adıyla yapısından uzaklaştırılmak isteniyor' dedi. Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez ise 'Cemevleri inanç merkezi değil ibadethanedir. Alevilik vakıfla verilecek sertifikayla öğrenilmez. Ocak ve dergahlarımızı bize geri versinler' diye konuştu.

SATATÜ ENGELİ AŞILACAK
Çorum Hitit Üniversitesi Hacı Bektaş Veli Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Osman Eğri, toplantıda alınan prensip kararlarını doğruladı ve cemevleri için öngörülen formulün Alevilik inanç ve kültürüne aykırı olmadığını belirtti. Eğri, 'Yasal altyapısı hazırlanacak olan İnanç ve Erkan Merkezi ile Alevi Vakfı, yıllardır hukuki statü bekleyen Alevi inanç ve kültürünün, bozulmadan ve kamu kaynakları ile desteklenerek yeni kuşaklara aktarılmasını sağlayacak' dedi.

DEVLET RESMEN TANIDI
Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı Avukat Metin Tarhan da şunları söyledi: 'Cemevleri'nin hukuki bir satüye kavuşturulması son derece önemli. Böylece Alevilerin varlığı, devlet katında ve yasal mevzuatta ilk kez kabul edilmiş olacak. Atılan bu adımın karşısında durmanın Aleviler'e hiçbir yararı yok. Gelinen bu noktayı bir başlangıç olarak düşündük ve federasyon olarak destek kararı verdik.'
Başlık: Ynt: Diyanette neler oluyor?
Gönderen: mustantık - 09 Mart 2011, 12:26:25
Arkadaşla0 diyanet işlerinin böyle abidik gubidik kararlar almasına şaşmamalı bir zamanlar vejetreyenlerin sorusunu da çok tartıştılar domates salatalık kurban olur mu diye ancak unutulmaması gerek bi şey daha var ki dözellikle son zamanlarda diyanetten sorumlu ve istişare heyetlerinin teşkiline bakılıcak olursa ki eski diyanetten sorumlu devlet bakanı mehmet aydın v.b  istisnalar olsa bile ekserisi itikadı bozuk veya başka amaca hizmet eden insanlar olarak görüyoruz. Peki ne yapmalı mesele bunları konuşmak değil icraata geçmektir acizane düşüncem nasıl ve ne şekilde ehli sünnet akidesine sahip genç nesil yetiştirerek...EN HAYIRLI HİLE ALLHIN HİLESİDİR.
Başlık: Ynt: Diyanette neler oluyor?
Gönderen: mustantık - 09 Mart 2011, 12:40:58
Ayeti Kerime Meali:1-Bir kavim sizi saptırmaya çalışrı halbu ki kendileri sapıtır.
Ayeti Kerime Meali 2- İnsanların bazıları Allaha ve ahiret gününe inandık derler halbu ki onlar inanmamışlardır.

Kaab ibni Eşref azılı bi kafir; kendi tayfasına diyor ki Şimdi Siz sabah gidiniz ve Muhammede ya Muhammed biz senin dediklerine inandık deyiniz, akşam olunca sahabenin yanında oluduğu zaman Ya muhammed biz düşündük biz kendi dinimizde kalmaya karar verdik deyiniz umulur ki zayıf inançlıları çevirirsiniz.(ayeti Kerime Meali)   

demekki Her devirde olduğu gibi bu devirde de kaab ibni eşrefler çıkacaktır, Hz Allah bunlara ve torunlara gerektiği gibi cevap verebilecek Alim, amil ve ehli sünnet inancına,akidesine sahip çıkacak nesiller yetiştirmeyi nasip etsin (Amin)
Başlık: Ynt: Diyanette neler oluyor?
Gönderen: racül - 24 Mart 2011, 00:50:10
bir garib kul nikli kardesim,
iyi niyetli, uzlasmaci, mülayim yaklasimin beni tesir altinda birakti.

Herkes böyle olabilse...

...

yukaridaki alintilardan birisinde, Haseki egitim merkezinde ders notu olarak dagitilan notlari okuyorum,
sizin karincayi incitmekten cekinen bir üslubla hatirlattiginiz meseleyi gözümün önüne getiriyorum.

Müftileri, vaizleri yetistirecek nihai kurumda ders notu olarak dagitilan seyleri birilerinin sahsi aciklamasi olarak görüp, bir istida ile nasil temizleriz diye düsünüp duruyorum.
Her birerleri, Haseki'deki "en ileri malumat"lar isiginda millete dini hizmet verecek üst düzey din adamlarinin kafalarina yerlestirilen bu ders notlarini,
hangi müracaatla temizleriz, hangi ikaz ile, teker teker nerede bulup, nasil ikna edip düzeltiriz sorulari aklima geliyor.

Bir din adamini yetistirmenin en az 50 yillik dini hayati yönlendirmek manasina geldigini düsündükce,

isin icinden cikamiyorum...

Sen olsan nasil cikarsin???
Başlık: Ynt: Diyanette neler oluyor?
Gönderen: Kuzat - 28 Mart 2011, 04:10:58
"İNANÇ VE ERKAN MERKEZİ
Cemevleri ilk kez hukuki bir statüye kavuşturularak 'İnanç ve Erkan Merkezi' adını alacaklar. Hazırlanacak taslak mevzuatta, 'İnanç ve Kültür Merkezi' alternatifi de önerilecek. Alevi dedeleri ise aynı taslak mevzuat kapsamında 'İnanç Önderi' olarak tanımlanacak."


Bölücülüğe giden yeni bir adım'mı?Ne yapmaya çalışılıyor...?
Başlık: Ynt: Diyanette neler oluyor?
Gönderen: osmanlı - 16 Nisan 2011, 12:35:00
Bu mevzu da en güzel cevabı geçenlerde Kadir Mısıroğlu vermişti; "TC'nin işleri tenekeden, Osmanlının işleri altından olur" Netice de diyanenet te T.C. kurumu
Başlık: Ynt: Diyanette neler oluyor?
Gönderen: Mücteba - 16 Nisan 2011, 16:00:29


"TC'nin işleri tenekeden, Osmanlının işleri altından olur"


 zs2))
Başlık: Ynt: Diyanette neler oluyor?
Gönderen: gülyüzlüm - 09 Mayıs 2011, 19:50:52
söz çok güzelmiş ya oslamnlı teşekkr ederz  &) &))
Başlık: Ynt: Diyanette neler oluyor?
Gönderen: mazhar - 27 Mayıs 2011, 00:30:34
İlk kez bir Diyanet İşleri Başkanı cemevini ziyaret edecek




Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in yarın Zeytinburnu'nda bulunan Erikli Baba Cemevi ve Kültür Derneği'ni ziyaret edeceği açıklandı. Bu, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bir cemevine yapacağı bu ziyaret bir ilk olacak. Ziyareti değerlendiren cemevi dedesi Binali Doğan, "Çok doğal, olması gereken bir şey. Ziyaret bizi mutlu eder." dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, yarın İstanbul'da bir ilki gerçekleştirecek ve Diyanet İşleri Başkanı olarak bir cemevini ziyaret edecek. Görmez'in ziyaret programına aldığı Zeytinburnu Erikli Baba Cemevi ve Kültür Derneği Dedesi Binali Doğan, ziyareti olması gereken ve doğal bir gelişme olarak değerlendirdi. Ziyaretin Görmez'in arzusu doğrultusunda gerçekleşeceğini aktaran Doğan, "Bu çok tabii çok, çok doğal, neden olmasın. Biz de 3 yıl önce Diyanet İşleri Başkanlığı'na gitmiştik. Hacı Bektaş-ı Veli etkinlikleri kapsamında orada program yaptık. Kendimizi anlattık. Hacı Bektaş-ı Veli'yi anlattık." dedi.

"Bu ülkede sunniler ve aleviler olarak beraber yaşıyoruz." diyen Doğan, "Aynı inancı da beraber paylaşıyoruz. Farklı uygulamalarımız var. Bu da bizim zenginliğimiz. İbadetlerde itikatlarda farklılık olabilir. Biz ibadetleri farklı yaşıyoruz. Tabiî ki Yüce Allah'ın varlığına inanıyoruz. Bu İslam için yeterlidir. Peygamberimiz bir. Ufak farklılıklar dışında ayrımız, gayrımız yoktur. Diyanet Başkanlığı dışında da devlet nezdinde Cumhurbaşkanımız bir cemevi ziyaretinde bulunmuştu. 2007 seçimlerinde miting için buraya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da dergahımızı ziyaret etti. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da geçen yıl Muarem ayında bir cemimize katıldı. Bu çok doğal, olması gereken bir şey. Birlik beraberlik için, kardeşlik için, bir ülkede yaşıyoruz. İyi günü, kötü günü paylaşmak zorundayız. Birbirimizi anlamak, birbirimiz kabul etmek ve hoş görmemek zorundayız. Onun için ziyaretlerinde herhangi bir sakınca bulmadığım gibi mutlu oluruz." dedi.

"Diyanet İşleri Başkanı Görmez'den bir talebiniz olacak mı?" şeklindeki bir soruyu yanıtlayan Doğan, "Talebimiz Diyanet İşleri Başkanı'na değil direkt devletedir. Cemevlerinin yasal bir statüye, hukuki bir zemine oturtulması, daha sonra oluşturulacak bir alevi dedeler üst kuruluna temsilcilikle ya da devletin hangi kademesinde temsil edilecekse onun yapılması. Bu da parlamentonun vereceği bir kararla olur. Onun dışında ziyaret bir nezaket ziyareti olabilir." değerlendirmesinde bulundu.

Star gazete.com