Son İletiler

Sayfa: [1] 2 3 ... 10
1
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: Togika Dün, 18:07:54 »
Azizim! Şimdi sen dünyayı sevmem diyorsun amma bu iddiada doğruluğun, dünyadan kaçman, onda bulununlara ehemmiyet vermemenle sabit olur. Dünyayı sevmeyenler ondan kaçtılar. Âdet şudur ki insan sevmediğinden kaçar. Gece gündüz dünya ile meşgul olanın hâlinden dünyayı sevdiği anlaşılır. Dünyayı maksûd edinip istersen, malûm olur ki sevilen istenir. Sevilmeyen istenmez.
 Ey biçâre! Fakire bir şey verdiğin, ona para ve mal yardımında bulunduğunda sanki canından ve teninden et kesip de veriyormuş gibi istemeye istemeye yaparsın. Öyle verirsin ki, verdiğin şey ne sana yarar bir şeydir ne de o verdiğin kimseye... En fazla, ihsan ve yardımın yüz dirhem, yahut elli. Fakat kendi nefsin için on binleri, yirmi binleri harcarsın. Bu tasarruf  nefsine hoş gelir. Hoşuna giden yerlere malını saçar savurursun. Bil ki bu türlü mal, salih mal değildir. Zira salih malın hak yoluna sarf olunması gerekirdi. İbrahim Halilullahın (as) malı salih mal idi, zira kendisi abâ giyerdi, akçaların binlercesini fakir fukaraya verirdi. Kendi arpa ekmeği yer, fakirlere türlü türlü ni'metler ihsan ve ikram ederdi. Halbuki senin fakirlere yedirdiğin, senin önünden arta kalandır. Şimdiki zamanın zenginleri bir çekirdeği iki fakire verirler. Kendileri için pişirilen yiyeceklerin kokusundan fakirlerin aklı gider. Ağzının suyu akar. Bu yiyeceklerden fakirlere bir lokma bile tattırmazlar. Amma lafa gelince << Sulehâdan, yâni sailh kimselerdeniz >> derler. Kendilerinin bahil ve cimriler sınıfından olduğunu hiç bilmezler. Akıllarına bile getirmezler. Hattâ akıllarına bu hususun gelmesine bile tahammüleri azdır. Efendimiz (sav) fakirlere para verdiği zaman o altın veya gümüş parayı yıkar ondan sonra verirdi. Hatta misk ile kokulardı.
Hatta:
<< Fukara eli Allah-u Teâlâ'nın (cc) Kudret elidir.<< buyurmuşlardır.

2
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: Togika 25 Mayıs 2024, 20:28:51 »
Hikaye
Bir gün Ömer (ra) Peygamber Efendimizin (sav) yanına vardı. Gördü ki Efendimiz (sav) bir hasır üzerinde yatmakta ve mûbarek teni hasırdan üzerinde izler taşımaktadır. Efendimizin teninde hasırın iz yaptığını görünce Hazret-i Ömer (ra) ağladı.
Efendimiz Hz. Ömer'e sordu:
- Niçin ağlarsın yâ Ömer (ra) ?
Hz. Ömer (ra) buyurdu ki:
-Niçin ağlamayayım yâ Resûlullah? Kisra ile Kayser bunca ni'metler içinde, kalın döşeklerde garkolup yatarlar. Onlar Allah'ın (cc) düşmanlarıdır. Sen Allah'ın (cc) Habibi iken mûbarek tenin hasır iziyle yol yol olmuş. Altına abadan bir döşek alsan olmaz mı yâ Resûlullah (sav)?
Efendimiz (sav):
- Yâ Ömer (ra)! Onlar öyle kavimdirler ki ahiretin hoşluğunu istemeyip dünyanın rahatlığını isterler, tercih ederler. Biz ise öyle bir kavimiz ki dünya rahatlığını terk ile âhiret rahatlığını tercih eder isteriz.Yâ Ömer (ra) bu dünya âhirete nisbetle şuna benzer ki, bir kimse denize serçe parmağını soksa o serçe parmakla ne kadar su ve yaşlık mevcut olursa olsun sıcak bir yaz gününde kısa bir zamanda o yaşlık buhar olup uçar gider. Dünyanın var olması serçe parmaktaki su gibidir. Bel bağlamaya gelmez. Bu dünyanın bunun gibi olan hayâline aldanan kimseye yazıklar olsun yâ Ömer (ra)! Bu dünyayı hoşluk ile geçirenin âhirette nasibi olmaz. Bu dünyayı zahmet ile geçiren ise âhiretini rahat ve huzur içinde geçirir.>>
3
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: Togika 24 Mayıs 2024, 22:34:35 »
Ey aziz kardeşim! Sen de hakiki ümmet isen o Habibin yürüdüğü yoldan yürü. Efendimiz cihana aldanmadı. Sen ne oluyorsun ki bu dünyayı istersin ve ona aldanmaya doğru gidersin. Gel himmedinin kanadını aç ve iki cihandan öte uç. Hakkın cemâlini görmek için can gözünü aç. Allah'ın (cc) didârını görmeye âşık, Hakka talip isen sana evvela lâzım olan husus odur ki: Allah'dan (cc) korkmalısın. Korku insanı doğruluğa sevkeder. Şevke alıştırır. Şevk de aşka teşvikcidir. Aşk da insanı Allah'a (cc) ulaştırır.
Nitekim Şeyh Zunnûn'u Mısri (ks)'ya sordular:
- Allah-u Teâlâ'ya ne ile ulaştın?
cevap verip dedi ki:
- Korku ile hasta oldum. Şevkle yandım, aşkla öldüm. Allah-u Teâlâ (cc) ile dirildim, sonra bu mertebeye eriştim. Kişiye korku şart imiş. Kendine korkuyu âdet edinmek gerekmiş. Zira insanda korku olmayınca dünyayı terk edemez.
Hak Teâlâ (cc) Kuran-ı Kerim'inde şöyle buyurur:
[/b]<< Muhakkak ki, takva sahibi olanlar ( her türlü kederden) emin bir yerdedirler.>>[/b]( Ed- Duhan sûresi, 51)
Korku bir kaç mertebedir.
Peygamberlerin korkusu ve ahiret korkusu gibi... Bu hususta ileride izahat yapılacaktır. Peygamberler, evliyalar, dünyadan kaçarlar ve dünya onları üzerdi. Dünya onların hiç hoşlarına gitmezdi.
4
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: Togika 22 Mayıs 2024, 22:30:42 »
Böylece huzurundan dünyayı kovdu. Yine Efendimiz (sav) demiştir ki:
- Bu hususta söyleyeceklerimi hep söylersem söz uzar. Maksadım dünyanın zemmedildiğini bildirmektir. Dedikten sonra uçmağa niyetlendi. Bu esnada Allah-u Teâlâ (cc) Efendimize (sav) nazar edip buyurdu ki:
- Uçmak senin âşıkındır, seni sevenlerin yeridir.
Efendimiz (sav) buyurdu ki:
- Yâ Rabbi (cc)! Ben cennete değil sana muhtacım. Benim arzum senin hazretindir. Ben seni görmek isterim. O gözü ben seni görmek için saklar dururum. Senin tecelliyâtını görmek için. Onu uçmağa baktırmak için saklamadım.
Bunun üzerine Hak Teâlâ (cc) buyurdu ki:
- Ey Habibim! Kuş kanadıyla, er olanlar da himmetiyle ermek istediklerine ererler. Eğer sen uçmağa aldansa idin onunla kalırdın.
Uçmağa aldanmadığın ve dünyaya meyl etmediğin için sen benim didârıma lâyıksın.>>
5
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: Togika 21 Mayıs 2024, 22:57:50 »
İşte Efendimiz (sav)'in ashabı bölyesine Allah-u Teâlâ'dan (cc) korkarlar ve utanırlardı. Sen ise keseleri paracıklarla doldurmakla meşgulsûn. Paracıkların muhabbetiyle gönlünü öldürürsün. Sende din derdi ve din gayreti hiç mi yok ? İnsanın Allah-u Teâlâ'dan (cc) korkusu ne derece ise dinden nasibi de o derecedir.
Efendimizi (sav) Allah-u Teâlâ (cc) mi'raca çağırdı. Uçmağı (cenneti) donatarak huriler, rıdvanlarla yanına getirdi. Dünyayı da bütün süs ve pûsleriyle donatıp sol yanına getirdi. İki cihanın fahri, Hak Teâlâ'nın (cc) habibi ve bütün peygamberlerin sultanı Mustafa (sav), ikisine de asla bakmadı. Lâkin dünyaya dedi ki:
- Ey hileci, vefasız, acı tatlı şeyler gösteren, buğdayı gösterip kepek satan ve ey düşmanla dostu bir tutucu, ey ahdinde durmayan, velileri aldatan, kâfirleri ayaklar altında sürükleten! Benim kardeşlerim ve ümmetlerim sana gönüllerini kaptırdılar. Lâkin üç talak ile seni boşamakta gecikmediler. Ben seni istemedim. Seninle nikah dahi kıymadım ki seni boşayayım. Yürü git, yanıma gelme, gözüme gözükme. Beni ve benim yolumda gidenleri sen kendine uyduramazsın. Benim gerçek ümmetlerim sana asla boyun eğip aldanmazlar.         
6
İSLAM-GENEL / Ölmeden önceki son söz ne olmalıdır?
« Son İleti Gönderen: Kendinibulanadam 18 Mayıs 2024, 00:36:46 »
Mu’âz radıyAllahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kimin son sözü, “Allah’tan başka ilah yoktur” (Lâ ilâhe illAllah) cümlesi olursa, o kişi cennete girer.” (Ebû Dâvûd, Cenâiz 20; Hâkim, el-Müstedrek, I, 351)

Ebû Sa’îd el-Hudrî radıyAllahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Ölmek üzere olanlarınıza Lâ ilâhe illAllah demeyi telkin ediniz!” (Müslim, Cenâiz 1, 2.Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 16; Tirmizî, Cenâiz 7; Nesâî, Cenâiz 4; İbni Mâce, Cenâiz 3)
7
MEDRESE SALONU / Exciting prizes await! Enter now.
« Son İleti Gönderen: ibrahmet 15 Mayıs 2024, 18:56:52 »
8
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: Togika 13 Mayıs 2024, 20:13:28 »
Bu durumda iyice anlaşıldı ki bu dünyada bizim gibi zayıflara kâfi gelecek miktarda dünyalık yeter. Fazlası bizi zahmete sokar imiş.
Selmân-ı Fârisi'den (ra) rivayet edilmiştir ki: Kendisi hastalandığında Sa'd ibni Ebi Vakkas (ra) kendisini ziyarete geldi. Selman'ın ağladığını gördü ve dedi ki:
- Ne ağlarsın yâ Selman? Peygamber (sav) senden razı olduğu halde vefat etti.
Selman buyurdu:
- Ben öleceğime yanmam, yâ Sa'd! Dünyayı sevdiğim ve istediğim içinde ağlamıyorum. Şu sebeple ağlarım ki Peygamberimiz buyurmuştur ki:
- Sizin dünyalığınız bir binicinin terkisinde taşıdığı kadar olsun!>>
Halbuki ben son demlerimi yaşamaktayım. Etrafım dünyalık mal ve mülklerimle doludur. Acaba benim halim ne olacak?

Sa'd buyuruyor ki; o anda etrafıma bakındım. Evinin içinde dünyalık olarak bir tahta çanak ile bir su tuluğu vardı. Bunları görebildim. Bunlardan mâada hiçbir şey göremedim.Sordum. Bunlarda ne var yâ Selman (r.a), bunlar içinmi ağlarsın ?
Dedi ki:
- Yâ Sa'd! Allah-u Teâlâ'dan (cc) utanıyorum.
9
İSLAM-GENEL / Dangerous liaison for one night, confidential meetings
« Son İleti Gönderen: yurt2 12 Mayıs 2024, 22:39:48 »
Embrace the freedom of casual encounters on the best dating app in town!
Looking for a companion to the world of adventures and dating, one night only
Authentic Maidens
Optimal casual Dating
10
İSLAM-GENEL / Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Son İleti Gönderen: Togika 11 Mayıs 2024, 01:38:32 »
Resûlullah (sav) Efendimiz bu sebeple ümmetini, ashabını, ezvâcını, evlâdını, gelmişini, geçmişini dünyanın çoğundan ve azından kaçındırdı. Dünyalığın muhabbeti gönüllere girip yerleşir ve Hakk'ın (cc) muhabbetine yer bırakmaz diye çekindi.
Resûlullah (sav) ûmmetini, o ûmmetin şeyhler ve müridlerini, dünyadan ve dünyaya muhabbetten kaçındırdılar.
Bize de lâzımdır ki dostlarımızı, aile efradımızı, dünyadan ve dünyalıktan kaçındıralım. Tâ ki Allah'a (cc) tevekkül edip dünya'nın fitnesinden emin olsunlar.
Enes Bin Mâlik (ra) der ki:
- Resûlullah (sav) Efendimiz bir gün evinden çıktı. Ebûzer'in elinden tuttu. Dedi ki;
<< Ya Ebâzer! Önümüzde gayet sarp bir yokuş var. Ondan kimse geçemez. Ancak hafif yüklüler  geçer.>>
Ebûzer der ki: << Yâ Resûlullah (sav) ben yükü hafiflerden'miyim ?>>
Efendimiz (sav) buyururlar ki: << Yanında bu günlük yiyeceğin varmıdır ?>> Ebûzer der ki :<< Var>> Efendimiz (sav) buyurur ki: << Yarınlık yiyeceğin var mıdır ? >> Ebûzer buyurur ki: << Yoktur>> Efendimiz (sav) buyururlar << Eğer yarınlık yiyeceğin olsa idi yükü ağır olanlardan olurdun, yâ Ebûzer!>>
Sayfa: [1] 2 3 ... 10