Sadakat islami Forum
BİLİM VE TEKNOLOJİ => LİNK PAYLAŞIMLARI => Konuyu başlatan: Miftahulkuluub - 19 Ocak 2008, 21:28:55
-
Çocukluğumuzda onun stop köşesi ile büyüdük. Onun çekirge çetinini bilmeyenimiz yoktur. Aynı zamanda muhafazakar kesmin aşk hayatını da ele alan bir usta. Kolay değil. Tam 1994 ten beri köşesinde hala Türkiye gazetesinde. Yeşilay dergisinde ve Türkiye çocuk dergisinde halen aktif şekilde yazılar çizimleri var.
Bir çok yazar gibi o da artık internetteki yerini alma zamanının geldiğini düşünenlerden.
Gecenin 02: 30'una kadar beraberdik kendileriyle. Site belli bir kalıba oturdu. Zamanla arşiv çalışmalarını bitirecek inş.. Web sitesinin adresi;
www.muammererkul.com
Sitesini mutlaka ziyaret edip, en azından ziyaretçi defterine hayırlı olsun temennilerini esirgemeyin.
Site hakkındaki görüş istek öneri eleştirilerinizi de bir yazar sitesi gözüyle, buradan paylaşabilirsiniz.: )
-
stop köşesi gazeteyi elime alır almaz ilk baktığım yerdi=)
Kendisine ait bir sitesi olması çok güzel oldu..hayırlı olsun
emeklere sağlık
-
Gazeteden okumak daha zevkli
-
Emeklere sağlık.Yazarın yazılarına bir anda ulaşabilmek, fikir ve görüşleri beyan edebilmek adına çok güzel bir çalışma olmuş.
Hayırlı olsun İnşaAllah..
-
Ben hala zevkle okurum. Onlari okuyarak büyüdük dogru..
Sizinle irtibatta oldugunu duyduguma cok sevindim..
-
Bizde gazeteyi okumaya kendilerinin köşesinden başlıyorduk.Hatta bir çok yazısınıda kesip saklıyordum.Çok çok memnun oldum.Hayırlı olsun.. &))
-
hayırlı olsun..........
-
Mumammmer abimiz sitesi açılalı 1 yıl olmuş. Gerçi eskisi kadar fazla ilgi gösteremez olduk sitesine ama 1 kahvenin 40 yıl hatırı olur kabilinden o bizi yıl gününde hatırlamış. Mahçup oldum açıkçası. Ama ona güzel bir pankart hazırlayarak mailine gönderince çok hoşuna gitti.
Heralde affetmiştir. :dost fg20)) (http://www.muammererkul.com/index.php?option=com_content&task=view&id=1984)
Sadakat Ailesi olarak hem sitesine hem kendisine gönül bağımız olan Muammer erkul abimizin 1.yıl dönümünü tebrik eder. Sevgi sitesine nice sevgi dolu yıllara sevgiyle ulaşmasını temenni ederiz. Değil mi arkadaşlar s4))
-
Yıldönümü yazı ekinden tevafuklar zinciri: Buyrun siz de okuyun :)
Bildiğiniz gibi bu siteyi geçen yıl 19 Ocak’ta başlatmıştık. Yayınlanmış yazı ve çizgilerimizi toplamaktı gayemiz. Türkiye Gazetesi’nde 1999 sonrasında çıkan yazıların çoğunu (ki 94-99 arası köşe yazıları ve daha önceki yazılar ve Çekirge Çetin’ler eksik)… Türkiye Çocuk Dergisi’nde son üç yıldır çıkan gezi yazıların birkaç tanesini (ki 1983’e kadar geriye giden eski yazı, gezi, çizgi romanlar eksik)… Türkiye Gazete’sinin orta sayfasında çizilmiş resimler, roman resimlemeleri eksik… Zaman’da iki sene haftalık yayınlanmış Çetin köşeleri eksik… Kitap kapakları ve resimlemeleri eksik… Reklam/tanıtım işleri yaptığım zamanlarda basılmış, çizilmiş her şey eksik… Daha da eskilerde Yeni Asya Gazete’sinde, Can Kardeş Dergisi’nde, Köprü’de, Elif ilavesinde, Zafer Dergisi’nde ve şimdi aklıma gelmeyen ve büyük yığınlar halindeki kitap, gazete ve kağıtlar içinde hepsinin eksiksiz bulunduğunu “umduğum” yazılarım, röportajlarım, karikatürlerim, çizgi romanlarım falan filan her şey eksik sitede…
Bu nasıl bir cümle oldu böyle!
İşte bunların haricinde kalan işlerimizin de henüz çok küçük bir kısmını koyabildik siteye.
Bir yandan bu “toplama” işi devam ederken; Türkiye Gazetesi’nde (Perşembe, Cuma ve Pazar günleri) yayınlanan STOP köşemiz için uygun olmayan yazıları da sitemize koymaya, bazı güncel olayları yorumlamaya da başladık. Bu arada yazışmalar, haberler, fotoğraflar filan da girince, iş değişti ve muammererkul.com bir depo/arşiv olmaktan çıktı; ve yani başımıza “iş” aldık!
Velhasıl bir sene geçti. Ayın 19’una girdiğimiz gece, hep birlikte mutlu olalım diye; “Birinci yılımız” isimli bir yazı yazdım, (gece yarısını sanırım 5 geçe) siteye ekledim ve bir şeylerle meşgul olmaya başladım.
Az sonra; “site ne güzel olmuş değil mi” diyen bir telefon ve birkaç mesaj geldi.
Tekrar döndüm siteye ki; aman Allah’ım!..
(Sitemiz 1 yaşında. Özel bölüme şuradan geçin) diyordu!
Şimdi ben, üzerinde kendi adım yazan sitede şaşkınlıklar içindeydim. Memleketin her köşesinden toplanmış nice güzellik: Sadece üç ayrı yaş pasta ki üzerlerinde sitemizin ismi yazıyor, minik ellerin çizdiği resimler, özel yazılar, şiirler, okunmuş radyo kayıtları… Yani adın etrafında senden habersiz yapılmış işler… Profesyonel okuyucuların sesinden senin için yazılmış cümleler, şiirler dinlemek, ilginç!
Çok sevindim elbette, ama (hadi söyleyeyim) bir de…
Sandım ki öldüm!..
Düşündüm ki; acaba gerçekten böyle sözler mi söyleyecekler ardımdan?.. Bu insanlardan birinin hayır duasıyla kurtulurum belki ama bilmiyorum ki hangisinin!
Gün boyu bu aramalar, mailler, mesajlar sürdü ve site kendi tıklanma rekorunu (590) kırdı. Site ziyaretçileri, arayanlar filan...
Ayın 20’sineyse; “üzerinde adım yazan mezarı” görmüş halde uyandım!
Rüya mı?..
Hayırlara çıksın inşAllah…
Dağın yamacındaki seyrek ağaçlar yeşil çimenler, sanki bir bağdayız. Kayalar da var. Kalabalık ama sanki bir turistik gezi grubuylayım. Orada, üç beş metre kadar meyille yükselen kayalığın eğimli yüzüne mezarlar tutturulmuş baş kısmından. Mermerden yapılmış mezarlar ve taşları var ama altı boş… Kabirler (ölünün bedeninin gömüldüğü yer) gözükmüyor. Mezarın çevre mermerleri ve mezar taşları ön kısımdan kayalara/duvara/toprağa sabitlenmiş…
Bakıyorum ki benim taşım da orada, üzerinde adım yazıyor…
Etrafında başka mezarlar/taşlar da var, ama isimlerini görmüyorum.
Bir süre sonra da sıra ile, arazinin eğimine göre, kayalık duvarın kenarındaki taş merdivenlerden inerek ayrılıyoruz oradan...
Dedim ki bunu yazmam lazım…
Oturdum bilgisayarın başına, ama önce postamı kontrol edeyim, dedim.
Her sabah, ilk mail Abdüllatif Uyan ağabeyimden gelir. Kaçta açarsam açayım hazır bulurum; kısacık, şeker kaplı ilaç gibi bir menkıbe/sohbet/ibret göndermiştir…
Açarım, okurum, ohh bereketlenirim hatta kendime gelirim.
Gördüm, listede ondan gelen posta var.
Adı mı ne?..
Sıkı durun:
“Ey mevtalar!..”
Dedim ki; n’oluyoruz?..
Sonra da tahmin ettim ki; onun mail grubundan o sabah gelen “Ey mevtalar” isimli menkıbe, bu hadiseye noktayı koymak içindi! Ve sanki;
“Eğer kaldırırsan o burnunu kırarlar” diyordu!
:)
Bunca lafın ardından, o menkıbeyi de görmek isteyen olur mu bilmem.
Ben yayınlayayım da; isteyen okusuuun, isteyen okusun!..
…..
Ey mevtâlar!
Hazret-i Fâtıma validemiz (radıyAllahü anha) vefat etmişti.
Hazret-i Alî ve oğulları (radıyAllahü anhüm) cenaze hizmetini görüp, o gece defnettiler kendisini.
Hazret-i Alî (kerremAllahü vecheh) ertesi sabah kabristana gitti.
Orada yatanlara bir Fâtiha-i şerife okuyup, sonra seslendi:
“-Ey mevtâlar! Bıraktığınız Mallar vârislere taksim edildi. Hanımlarınız başkalarıyla evlendi. Evlerinize tanımadıklarınız taşındı…
Bizden size haber bunlardır. Sizden bize ne gibi haberler var?..”
O anda bir ses yükseldi kabristandan. Kulak verip dinledi:
“-Yâ Alî! Dünyâ malından, (Allah için) verdiklerimizin, burada faydasını gördük.
Dünyada kullandıklarımız kâr kaldı yanımıza.
Bıraktıklarımızı ziyan ettik!” Diyordu.
-
bizlerde tebrik ederiz devamini Allah´tan dileriz
-
bizlerde tebrik ederiz devamini Allah´tan dileriz
-
hayirli olsun deriz tebrik ederiz amma sadakatimizdan tavizde vermeyiz.
-
Hayırlı olsun.Daha nice yıllara inşaAllah :)
-
Hayırlı olsun. Ben ilk kez gireceğim siteye...
-
Hayırlı olsun.. İnşaAllah daha nice seneler devam eder..
Çocuk iken "hınzır" kelimesinin anlamını çok merak ediyordum.Çekirge çetinin babaannesi hep hınzır diye kızıyordu.Bende "yaramaz çocuk" anlamında olduğunu zannediyordum.Asıl anlamını talebe olunca öğrenmiştim. :icomsupr: Hangisini anlatalım Muammer Erkul abi nin yazıları ile ilgili çok hatıramız var.Çocukluğumuzda yeri çok derin.
Hz. Allah kendisine ailesiyle birlikte hayırlı uzun ömürler ihsan eylesin..