Sadakat islami Forum

DİNİ KATEGORİLER => FIKIH VE İTİKAD => Konuyu başlatan: müteallim - 19 Mayıs 2005, 02:29:05

Başlık: Televizyon,Edep, Zina,İçki ve Uyuşturucu
Gönderen: müteallim - 19 Mayıs 2005, 02:29:05
Televizyon,Edep ve Zina

Televizyon seyrederken "gözlerim kızarıyor" diyen birisine Diger birisi "Benim de yüzüm kızarıyor" demiş.
Türk toplumunun aile yapısını, ahlâkî değerlerini bozmaya çalışan sütü bozuk ifsat şebekesi, uydu vasıtası ile çok önemli ve de bir o kadar tehlikeli çalışmalar yapıyorlar.
Eskiden mü'minler bir dostunu ziyaret etmek için akşam oturmasına gittiklerinde güzel sohbetler yapılır, gelmiş ve geçmişten bahsedilirdi. Şimdi bunun yerini televizyon aldı. Dostluk, muhabbet ve kardeşane sohbetlerin yerini; cılız, abes, dedikodu ve cinselliğe dayalı müptezel kokteyl türü toplantılar aldı. Kıraathaneler (okuma salonları) kumarhaneye dönüştü. Aynı çatı altında müstehcen bir programı izlemekten haya etmeyen ailelerin sayısı arttı. Savrulma, dönüşme ve kaymanın dozajı o kadar arttı ki, toplumda ensest ilişki normal görülmeye başlandı.
Ne tuhaf! Yüzü kızarması gerekenlerin gözü kızarıyormuş.. Yazdıklarım, muhafazakâr, dindar insanları ve başta şahsımı bağlar. Ar damarı çatlamamış, kalbinde iman, dizinde derman bulunanlara, kasırgalar karşısında dikkatli olmalarını tavsiye ederim.
"Program yapımcısı, televizyon müdürüne telefon ederek:
-RTÜK'den aradılar efendim, dedi. Şu anda oynayan filmin müstehcen olduğunu belirtip ikaz ediyorlar. Bir diyeceğimiz var mıydı?
Müdür:
-RTÜK falan bırak be kardeşim, diye gürledi. Koltuğuna kurul da filmi seyret. Kişisel haklarımıza karışmasınlar.
Program yapımcısı, filmin ortalarında tekrar telefon ederek:
-Bazı vakıflardan aradılar efendim, dedi. Oynatmakta olduğumuz filmin gençlerin ahlâkını bozduğunu ve onları kötü yola ittiğini söylüyorlar. Bir diyeceğiniz var mıydı?
Müdür yine gürleyerek:
-Kişisel haklarımıza karışmasınlar ya hu, diye tekrarladı. Bizim de çocuklarımız var. Hatta kızım, şu anda erkek arkadaşı ile seyrediyor bu filmi.
Adam, filmin sonunda bir kere daha telefon ederek:
-Karakoldan aradılar, efendim, dedi. Kızınız, erkek arkadaşı tarafından tecavüze uğramış. Bir diyeceğiniz var mıydı?" (Cüneyd Suavi, Hayatın İçinden, s. 70)
Şu anlatılan hikâye, kendi gerçeklerimizi ne güzel dile getiriyor. İffet ve namusa bigâne kalmanın, insanların kutsallarına, kültürüne saygı duymayanların akıbeti hep kötü olmuştur.
Tasavvufî kaynaklarda "göz afetleri" olarak zikredilen bu konu çağımız insanını ciddi bir şekilde tehdit ediyor. Gençlerimizin birçoğu televizyondaki erotik, pornografik film ve programları seyrederek yoldan çıkıyorlar. Göz vasıtası ile alınan akım beyne, oradan da ilgili organa ulaşmaktadır. Şehvetin kabarması, göz zinası ile başlar. "Zinaya yaklaşmayın" buyuran İslâm dini, zinaya götüren yolların da tıkanmasını istemektedir.
"Mü'min erkeklere söyle; gözlerini (haramdan) sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar. Bu, kendileri için çok temiz (bir hareket)dir. Şüphesiz ki Allah, (kullarının ne) yapacaklarından haberdardır." (Nur, 30)
Mü'minler, gözü haramdan sakındırma noktasında çok dikkatli olmak zorundadırlar. Harama bakan bir insan, bakmanın ötesindeki fiilleri hayal etmeye başlar. Kalbin huzuru kaçar, gözün nuru o an için alınır. Harama bakmak kişiyi zikrullahtan ve güzel şeylerden alıkoyar. Dinimize, dünyamıza ve ahiretimize faydalı olmayan şeylerin peşine düşmekten men ediliyoruz.
"Senin için hakkında bir bilgi hasıl olmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz, kalp, bunların her biri bundan mes'uldür." (İsra, 36)
Anne ve babalar, evlâtlarının gece yarısından sonra inançlarına uygun olmayan film ve programları seyrettiklerinden şikâyetçiler. Ama yöneticiler, "kişisel hak" diye bir şey tutturmuş gidiyor. Ateş kendilerinin paçasını da sarıyor, ama umurlarında bile değil.
"Gözlerin zinası, bakmaktır. Kulakların zinası, dinlemektir. Dilin zinası, müstehcen konuşmalardır. Elin zinası, uzanıp tutmaktır. Ayağın zinası, adım atmaktır. Kalp ise, bu gibi kötü şeyleri sever ve onları temenni eder. Kalbin bu temennisini tenasül uzvu ya doğrular veya yalanlar."
Ar damarı çatlamış, her türlü kötülüğü yapmakta bir sakınca görmeyenlere eskilerin dile ile seslenelim: Edep ya hu!..
Başlık: TELEVIZYON ;EDEP, ZINA,ICKI ve UYUSTURUCU
Gönderen: tuncay - 19 Mayıs 2005, 13:11:33
cenab Allah a hep dua edelim,sadece dua edelim bütün müslümanlar için,bu kötü ahlaksız,şuursuz sahnelerden kurtulmak için."EĞER DUANIZ OLMASA NE HÜKMÜNÜZ VARDI"(c.c)
Başlık: TELEVIZYON ;EDEP, ZINA,ICKI ve UYUSTURUCU
Gönderen: mars - 19 Mayıs 2005, 17:12:01
Allah razı olsun. Malumunuzdur fakat bu hususta aklıma gelen bikaç bilgi var, paylaşmak istedim.

Elmalı'lı Muhammed Hamdi Yazır tefsirinde bu hususa şöyle dikkat çekmiş:
"Nazar (bakmak) zinanın habercisidir!"

Ve yine İmamı Rabbani Hz.leri Mektubatı Şerif cilt 3 mektup 41'de şu şekilde buyuruyor.

"Malumdurki; kalp göze tabidir. Göz haramlardan sakınmadıkça kalbi korumak müşküldür. Eğer kalp, haramlarla alaka kurarsa; ırzı korumak güç olur. Gözü haramlardan korumalıki; ırzını korumak mümkün olsun, dini ve dünyası harab olmasın!..
Başlık: TELEVIZYON ;EDEP, ZINA,ICKI ve UYUSTURUCU
Gönderen: müteallim - 20 Mayıs 2005, 01:58:08
Medya İçkiyi Özendiriyor

Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rümeysa Demirdamar, medyanın içki reklamı yaparak gelecek nesillerin kötü alışkanlıklar kazanmasına sebep olduğunu söyledi.

"Madde Bağımlılığın Önüne Eğitimle Geçilir"

Diyarbakır, Batman ve Mardin Eczacılar Odaları ortaklaşa 'Çocuklarda Madde Bağımlılığı ve Eczacıların Rolü' konulu bir panel düzenledi. Kültür Sarayı Konferans Salonu'nda yapılan panelde konuşan Prof. Dr. Rümeysa Demirdamar, madde bağımlılığının önüne ancak küçük yaşlarda verilecek eğitimle geçilebileceğini belirtti. Madde bağımlılarının tedaviyi kendilerinin istemesi halinde olumlu sonuç alınacağına dikkat çeken Demirdamar, eczanelerin doktor tavsiyesi olmadan ilaç vermemesi gerektiğini ifade etti.

"Dizi ve Filmlerde İçki Sahneleri Kötü Örnek"

Çevresel etkiden dolayı insanların kötü alışkanlıklar kazandığını dile getiren Demirdamar, "Medya içkiye fazla yer veriyor. Dizilerin ve filmlerin her sahnesinde içki, sigara var. Bu da küçük yaştaki çocuklara kötü örnek oluyor. Bir dönem bununla ilgili çok mücadele verdik. Fakat başaramadık. 3-4 Milli Eğitim Bakanı ile görüştük. Okullarda eğitim başlatalım dedik. Ancak okul yöneticileri buna karşı çıktı. Çünkü yöneticiler hiçbir veli, madde kullanılıyor denilen okula çocuğunu yollamaz dediler. Yaptığımız girişimler sonucu ancak kapalı alanlarda sigara içimi ile reklamlarının yapılmasını yasaklatabildik. Avrupa'da madde bağımlılığını önlemek için ilkokuldan itibaren eğitim verilmeye başlanıyor. Bizim de bu işi başlatmamız şart" dedi.
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Çocuk Ergen Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezi'nden Doç. Dr. Kültekin Ögel ise, madde kullanımının birey, çevre ve aile gibi etkenlerin birbirini etkilemesi sonucu ortaya çıktığını vurguladı. Her sosyo ekonomik yapıya göre bir maddenin mevcut olduğuna dikkat çeken Ögel, herkese ve her keseye göre piyasada kullanılacak maddenin bulunduğunu belirtti.
Başlık: TELEVIZYON ;EDEP, ZINA,ICKI ve UYUSTURUCU
Gönderen: antepli - 20 Mayıs 2005, 18:09:36
yazan kardeşlerimin ellerine yüreklerine sağlık. :x Rabbim,razı olsun inşAllahuTeala.dua ile
Başlık: TELEVIZYON ;EDEP, ZINA,ICKI ve UYUSTURUCU
Gönderen: müteallim - 22 Mart 2006, 00:58:17
Türk televizyon kanallarinda insani egiten bir sey olmadigi gibi olan gücü ile müslümalarin ahalki yapisini bozmak icin sanki yaris halindeler.iyki evimde tr kanallari yok.
Başlık: TELEVIZYON ;EDEP, ZINA,ICKI ve UYUSTURUCU
Gönderen: muallim - 24 Mart 2006, 12:36:27
Alıntı yapılan: "Muallim_3"
Türk televizyon kanallarinda insani egiten bir sey olmadigi gibi olan gücü ile müslümalarin ahalki yapisini bozmak icin sanki yaris halindeler.iyki evimde tr kanallari yok.


hocam sizde amma yaptınız ya. Tr kanalları boyle de sanki gavurların kanalları cok iyi. Tv kapital sermyenin en guzel ifadesi. bu sayede pek çok kişi tuketim cılgınlıgına sınırsız ozgurluklere adım atıyor islamdan uzaklasıp beseri ideolojilere biraz daha yakınlasıyor.

bugun Tv nin girmediği bir tek kasaba kaldı mı? en kucuk hanelere dahi tecavuz etmiş bir hırsız tv. neyi calıyor bizden imanı ahlakı ve Allaha olan guveni teslimiyeti. bu değerler yitirilince de insan tamamıyle bos bihaber yasıyor.

mumkun mertebe Tv ye hayır..zoraki haber durumlarıhariç kullanmamak temennisiyle...
Başlık: TELEVIZYON ;EDEP, ZINA,ICKI ve UYUSTURUCU
Gönderen: müteallim - 24 Mart 2006, 13:44:28
Alıntı yapılan: "muallim"
Alıntı yapılan: "Muallim_3"
Türk televizyon kanallarinda insani egiten bir sey olmadigi gibi olan gücü ile müslümalarin ahalki yapisini bozmak icin sanki yaris halindeler.iyki evimde tr kanallari yok.


hocam sizde amma yaptınız ya. Tr kanalları boyle de sanki gavurların kanalları cok iyi. ...

gavurun kanallari iyi demedim.sadece tr kanallarinin vehametini anlatmak istedim.yinede tr kanallarinin cok kötü bir durumda oldugunu iddia edebilirim.
Alıntı yapılan: "muallim"
[
bugun Tv nin girmediği bir tek kasaba kaldı mı? en kucuk hanelere dahi tecavuz etmiş bir hırsız tv. neyi calıyor bizden imanı ahlakı ve Allaha olan guveni teslimiyeti.  ...
:x  :x  :x
Başlık: TELEVIZYON ;EDEP, ZINA,ICKI ve UYUSTURUCU
Gönderen: müteallim - 22 Aralık 2006, 23:18:06
Yilbasi noel yortusu vesaire bu sebeble TV kanallari zehirlerini cok daha tehlikeli bir sekilde gösterecekler bu yazilari okuyup göstermek sureti ile onlardan uzak kalmaya dikkat etmemiz lazim gelmezmi bir mü´min olarak.
Başlık: TELEVIZYON ;EDEP, ZINA,ICKI ve UYUSTURUCU
Gönderen: elshad - 29 Aralık 2006, 00:13:04
Salam aleykum Allah hepinizden razi olsun
Başlık: TELEVIZYON ;EDEP, ZINA,ICKI ve UYUSTURUCU
Gönderen: Oruc_Reis - 29 Aralık 2006, 01:02:27
turkiye de ki kanallar tam bir kepazelik  rezillik kafir lerin  oldugu yer zaten batmis  onu gec bakalim  ama tr deki televiziyon lar sadece  tr deki insanlarin hayatlarina yon veren paprazilerle kalkip paparazilerle uyan gencligimiz   ve buda yahudi oyunundan biri  gencligimizi boyle magazin programlariyla  uyutan bu  kanallar  agir zamanin en buyuk fitnesidir ve onumuzde kafirlerin bayrami yilbasi da buna eklenin ce  isyan kufur  basini alip gidecek tir yani kiyametin tam esigindeyiz sanmayinki biz kiyamete cok uzagiz  bilhassa kapidan iceri dogru gitmek teyiz  Allah sonumuzu hayirli eyliye  ins

selametle
Başlık: TELEVIZYON ;EDEP, ZINA,ICKI ve UYUSTURUCU
Gönderen: afrah - 29 Aralık 2006, 01:58:32
Amin cümlemizi
hamd olsun benimde evimde tv yok.mevlama nekadar sükr etsem azdir.insAllah hic olmazda
Başlık: TELEVIZYON ;EDEP, ZINA,ICKI ve UYUSTURUCU
Gönderen: müteallim - 29 Aralık 2006, 13:23:56
Alıntı yapılan: "afrahatun"
Amin cümlemizi
hamd olsun benimde evimde tv yok.mevlama nekadar sükr etsem azdir.insAllah hic olmazda


aynen kaitliyorum
Başlık: TELEVIZYON ;EDEP, ZINA,ICKI ve UYUSTURUCU
Gönderen: ben biryolcuyum - 29 Aralık 2006, 15:58:31
Alıntı yapılan: "müteallim"
Alıntı yapılan: "afrahatun"
Amin cümlemizi
hamd olsun benimde evimde tv yok.mevlama nekadar sükr etsem azdir.insAllah hic olmazda


aynen kaitliyorum

katımamak imkansız Allah razı olsun paylaştığınız için
Başlık: Ynt: TELEVIZYON ;EDEP, ZINA,ICKI ve UYUSTURUCU
Gönderen: müteallim - 03 Ocak 2008, 23:40:26
zamanimizin öldürücü hastaligindan kurtulmak nasil mümkün olur.bilhassa türk medyasi.
Başlık: Ynt: Televizyon,Edep, Zina,İçki ve Uyuşturucu
Gönderen: vaydın - 17 Ocak 2011, 16:51:40
zannımca konunun özü şu reyting (ün,şöhret ve maddi kazanım) i daha arttırmak bunun için herşey mübah
Başlık: Ynt: Televizyon,Edep, Zina,İçki ve Uyuşturucu
Gönderen: müteallim - 18 Ocak 2011, 02:22:32
zannımca konunun özü şu reyting (ün,şöhret ve maddi kazanım) i daha arttırmak bunun için herşey mübah


Televizyon,Edep ve Zina

Televizyon seyrederken "gözlerim kızarıyor" diyen birisine Diger birisi "Benim de yüzüm kızarıyor" demiş.
Türk toplumunun aile yapısını, ahlâkî değerlerini bozmaya çalışan sütü bozuk ifsat şebekesi, uydu vasıtası ile çok önemli ve de bir o kadar tehlikeli çalışmalar yapıyorlar.
Eskiden mü'minler bir dostunu ziyaret etmek için akşam oturmasına gittiklerinde güzel sohbetler yapılır, gelmiş ve geçmişten bahsedilirdi. Şimdi bunun yerini televizyon aldı. Dostluk, muhabbet ve kardeşane sohbetlerin yerini; cılız, abes, dedikodu ve cinselliğe dayalı müptezel kokteyl türü toplantılar aldı. Kıraathaneler (okuma salonları) kumarhaneye dönüştü. Aynı çatı altında müstehcen bir programı izlemekten haya etmeyen ailelerin sayısı arttı. Savrulma, dönüşme ve kaymanın dozajı o kadar arttı ki, toplumda ensest ilişki normal görülmeye başlandı.
Ne tuhaf! Yüzü kızarması gerekenlerin gözü kızarıyormuş.. Yazdıklarım, muhafazakâr, dindar insanları ve başta şahsımı bağlar. Ar damarı çatlamamış, kalbinde iman, dizinde derman bulunanlara, kasırgalar karşısında dikkatli olmalarını tavsiye ederim.
"Program yapımcısı, televizyon müdürüne telefon ederek:
-RTÜK'den aradılar efendim, dedi. Şu anda oynayan filmin müstehcen olduğunu belirtip ikaz ediyorlar. Bir diyeceğimiz var mıydı?
Müdür:
-RTÜK falan bırak be kardeşim, diye gürledi. Koltuğuna kurul da filmi seyret. Kişisel haklarımıza karışmasınlar.
Program yapımcısı, filmin ortalarında tekrar telefon ederek:
-Bazı vakıflardan aradılar efendim, dedi. Oynatmakta olduğumuz filmin gençlerin ahlâkını bozduğunu ve onları kötü yola ittiğini söylüyorlar. Bir diyeceğiniz var mıydı?[/b][/size]Müdür yine gürleyerek:
-Kişisel haklarımıza karışmasınlar ya hu, diye tekrarladı. Bizim de çocuklarımız var. Hatta kızım, şu anda erkek arkadaşı ile seyrediyor bu filmi.
Adam, filmin sonunda bir kere daha telefon ederek:
-Karakoldan aradılar, efendim, dedi. Kızınız, erkek arkadaşı tarafından tecavüze uğramış. Bir diyeceğiniz var mıydı?" (Cüneyd Suavi, Hayatın İçinden, s. 70)
Şu anlatılan hikâye, kendi gerçeklerimizi ne güzel dile getiriyor. İffet ve namusa bigâne kalmanın, insanların kutsallarına, kültürüne saygı duymayanların akıbeti hep kötü olmuştur.
Tasavvufî kaynaklarda "göz afetleri" olarak zikredilen bu konu çağımız insanını ciddi bir şekilde tehdit ediyor. Gençlerimizin birçoğu televizyondaki erotik, pornografik film ve programları seyrederek yoldan çıkıyorlar. Göz vasıtası ile alınan akım beyne, oradan da ilgili organa ulaşmaktadır. Şehvetin kabarması, göz zinası ile başlar. "Zinaya yaklaşmayın" buyuran İslâm dini, zinaya götüren yolların da tıkanmasını istemektedir.
"Mü'min erkeklere söyle; gözlerini (haramdan) sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar. Bu, kendileri için çok temiz (bir hareket)dir. Şüphesiz ki Allah, (kullarının ne) yapacaklarından haberdardır." (Nur, 30)
Mü'minler, gözü haramdan sakındırma noktasında çok dikkatli olmak zorundadırlar. Harama bakan bir insan, bakmanın ötesindeki fiilleri hayal etmeye başlar. Kalbin huzuru kaçar, gözün nuru o an için alınır. Harama bakmak kişiyi zikrullahtan ve güzel şeylerden alıkoyar. Dinimize, dünyamıza ve ahiretimize faydalı olmayan şeylerin peşine düşmekten men ediliyoruz.
"Senin için hakkında bir bilgi hasıl olmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz, kalp, bunların her biri bundan mes'uldür." (İsra, 36)
Anne ve babalar, evlâtlarının gece yarısından sonra inançlarına uygun olmayan film ve programları seyrettiklerinden şikâyetçiler. Ama yöneticiler, "kişisel hak" diye bir şey tutturmuş gidiyor. Ateş kendilerinin paçasını da sarıyor, ama umurlarında bile değil.
"Gözlerin zinası, bakmaktır. Kulakların zinası, dinlemektir. Dilin zinası, müstehcen konuşmalardır. Elin zinası, uzanıp tutmaktır. Ayağın zinası, adım atmaktır. Kalp ise, bu gibi kötü şeyleri sever ve onları temenni eder. Kalbin bu temennisini tenasül uzvu ya doğrular veya yalanlar."
Ar damarı çatlamış, her türlü kötülüğü yapmakta bir sakınca görmeyenlere eskilerin dile ile seslenelim: Edep ya hu!..[/b][/size]
Başlık: Ynt: Televizyon,Edep, Zina,İçki ve Uyuşturucu
Gönderen: adıgüzel - 18 Ocak 2011, 18:20:01
İnsan, yönlendiği şeyi seviyor!...
Başlık: Ynt: Televizyon,Edep, Zina,İçki ve Uyuşturucu
Gönderen: gül68 - 26 Ocak 2011, 15:06:18
Allah c.c. razı olsun çok güzel bir konuya değinmişsiniz.Günlerdir zihnimi kurcalayan özellikle türk tv dizileri ve sinemalarındaki içki sahneleri insanları gayet normal bir iş yapıyorlarmış görüntüsü sergileyerek imanı zayıf olan insanlarımızı dahada çukura sürüklüyorlar. Hepimizin kız yada erkek çocuklarımız var. Sigara nasıl solunum yollarını etkiliyorsa alkol de beyin hücrelerini ve karaciğeri tahrip ediyor. Keşke sigara için yapılan yasaklamalar alkolede yapılsa.

       Rabbim yolundan ve peygamberimizin sünnetinden uzak olanlara hidayet etsin inşAllah.  Amiiiin....
Başlık: Ynt: Televizyon,Edep, Zina,İçki ve Uyuşturucu
Gönderen: mazlum - 27 Ocak 2011, 03:57:37
müteallim hocam çok önemli bir konuya deginmişiniz.  H.z Allah Razı sizlerden ,
Bu edepsizlikler aldı başını gidiyor H.z Allah sonumuzu hayreylesin .

Biz burda gecen gün'lerde Muhteşem yüzyıl diye adlandırılan diziyi  protosto ve kaldırılması amacıyla RÜTÜK denen yere mesajlar iletiler tel'ler çektik  sonuç ?
Besle karğayı oysun gözünü oldu galiba bakın başkan ne diyor ...

RTÜK noktayı koydu!
"O Kanuni ve Hürrem sanal"
26 Ocak 2011 Çarşamba, 06:38:07
RTÜK noktayı koydu!

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, Küçükçekmece Belediyesi Bilgi Evleri’nde “İletişim Medya ve Biz Seminerleri Araştırması”nın sonuçlarının açıklandığı toplantıya katıldı. Prof. Dursun, haftalardır tartışılan “Muhteşem Yüzyıl” adlı diziye değinerek, “Muhteşem Yüzyıl bir kurgudur, sanaldır.

Televizyondaki yapımlar gerçek değildir. Hayatımızın bir parçası değildir. Dizideki Kanuni gerçek bir Kanuni değil, harem de gerçek bir harem değildir. Bunun ayrımını yapmalıyız” dedi. Araştırma konusu olan medya okuryazarlığı dersinin en önemli amacının çocuklara gerçek ve kurgunun ayrımını yaptırmak olduğunu söyleyen RTÜK Başkanı, beklentilerinin de bu dersin zorunlu olmasından yana olduğunu belirtti.

‘ÇOCUKLARA GÖRE TELEVİZYON VAZGEÇİLMEZ’
“İletişim, Medya ve Biz Seminerleri Araştırması”nın sonuçları göre, öğrencilerin büyük çoğunluğu kitle iletişim araçları konusunda bilinçlilik düzeyine sahip. Ancak çocuklar geç saatlere kadar televizyon izliyor ve ailelerin yüzde 30’undan fazlası bu duruma herhangi bir sınırlama getirmiyor. Çocukların çoğunluğu televizyonu vazgeçilmez olarak kabul ederken, 10 öğrenciden 3’ü medya okuryazarlığı sözcüğünü daha önce hiç duymadığını ifade ediyor.

Yine gecen günlerde . Alman medyasında bir proğram denk geldi , bir aylenin evinden Tv yi aldılar deneme maksatlı , Üç gün dayana bildi bu ayle Tv siz hayata , ve bu üç gün süresince o evdeki bazı olayları yayınladılar , inanılmaz bir şey  çoluk cocuk ana baba bir birine girdi ,

ve bu gün yine bir Türk medyası şu yayını yapıyor !
18 yaş üstü dizi ne zaman başlıyor?
+18'in yayın tarihi belli oldu!
25 Ocak 2011 Salı, 10:05:15
18 yaş üstü dizi ne zaman başlıyor?

Televizyon Gazetesi'nin haberine göre, Paşhan Yılmazel, Aysun Kayacı, Seray Sever, Pamela gibi tanınmış isimleri buluşturan +18'in yayın tarihi belli oldu. Dizi 28 Ocak Cuma saat 22.45'te Show tv'de izleyicilerinin karşısına çıkacak.

Haberlerin kaynagı. Haber Türk .

Kardeşlerim , bu hayasızlıga karşı dua dan başka hiç bir şeyle karşı çıkamassın ,
dua yoksa ah ile vah ile gecer gider ömür biter , çoluk cocukta elden gider .

Şimdi size Resulullah efendimizin miracıy la alakalı bir bölüm anlatmak isterim , nerden nereye demeyin lütfen okuyun .

Resulullah efendimiz malumunuz mirac hadisesi esnasında , bağzı geçmiş ve geleçek olayları gördü ,
bu olaylardan biriside şu durki . Peygamberimiz Gökyüzünden dehşet bir hızla bir Ateş topunun dehşet bir görünüm ve çok hızlı büyüyerek , Mahşer halkının üzerine gelmekte oldugunu görünce , ya Cebrail bu nedir ? bu Ateş seni ve beni dahi yok edecek bir ,dehşetle üzerimize geliyor bana bundan haber ver der !
Cebrail a.s , ya Muhammet bu Ateş hakkında benim senden daha fazla bilgim yok buyurur .

Resulullah efendimiz H.z Allah'a sor ya Cebrail bunun mahiyetini ve bana haber ver der .
Bu olay esnesında Cebrail a.s  üçünçü kez darda kalmıştır !!! ve H.z Allaha sorar Mevlamız ya Cebrail
bu ateş ahir zaman fitnesinin ve küfürünün ateşidir !

Cebrail a.s , ya Rab nasıl söndürürüz bu ateşi Habibini dahi endişe sardı buyurur .
Bunun üzerine H.z Allah bir kap içinde özel bir su verir bunu Habibime ver ,
bu su o ateşi södürür buyurur .

Cebrail a.s bu su'yu Resulullah efendimize iletir ve , bu ateşi ancak bu suyun söndür'ecegini bildirdi H.z Allah der. Peygamber efendimiz bu suyu , nerdeyse bütün insanlıgı yok edecek kadar yaklaştığı an ,
ateşin üzerine serper , ve ateş Elhamdülillah söner .

Resulullah Efendimiz Ya Rab bu su nedir mahiyetini bana bildir diye istirham edince .
H.z Allah Ey Habibim bu Su Ahir zaman ! Ümmetinin göz yaşıdır buyurunca . Peygamberimiz ya Rab'bi
Bizim bundan yana bilgimiz yoktu şu ana kadar bu göz yaşından bu su dan deyinçe .

H.z Allah Ey Habibim Melek ler arasında öyle bir Melegim varki , bunun vazifesi senin ahir zaman ümmetinin , Geceleri kalkıpta göz yaşı dökenlerinin göz yaşlarını , kanatlarıyla zerresini ziyan etmeden toplattım
ve bu göz yaşlarını bu an için bu fitne bu küfür ateşinin bertarafı için ,biriktirdim bu senin ümmetinin gözyaşı buyurunca , Resululah efendimiz ümmetim ümmetim demiştir yine .

ve o kap ve o su ancak bir serpimlik su göz yaşı , düşününki o dehşet ateş topunu !
Dua kardeşlerim Dua İnşAllah

Rabbim Habibine Sonsuz Salaat ve Selamlar olsun

H.z Allah Kendisine Hakiki manada kul olmayı
Habibi Edibi Kerimine Hakiki Ümmet olmayı
Varisi Resule Hakiki manada teslim olmayı
Büyüklerimize Hakiki manada kardeş olmayı
Dinimize hakiki manada Tabi olmayı
Ahlakı hamidiyeye hakiki manada bürünüp
İmanı kamil ile Emaneti vermeyi
Cümlemize Naip müyeser eylesin Amin

Allah'ım Peygam berimizin üzerine salaat ve Selamın Kemalı daim olsun .
H.z Allah Kardeş lerimiz den Razı olsun .

bu rütük bilmem dikkatinizi çekiyormu ne yapıyor biliyormusunuz ? Sigara sahnelerini sansürlüyor. Edepliler ya kendilerince .