-
Mazhar-ı feyz olamaz düşmeyicek hâke nebât
Mütevâzi olanı rahmet-i rahmân büyütür.
(http://www.iconarchive.com/icon/nature/flower-2-by-ilicon/F18.gif)
“Adaletle bulan halk içre şöhret
Unutulmaz ilâ yevmi’l-kıyamet.” (molla cami)
(http://www.iconarchive.com/icon/nature/flower-2-by-ilicon/F18.gif)
“Zulümkârlık dağıtır, berbat eder ülkeyi
Adâlet saadetle âbâd eder ülkeyi.” (Genceli Nizami)
(http://www.iconarchive.com/icon/nature/flower-2-by-ilicon/F18.gif)
“Halkı rencîde eden âlemde
Kendi rencîde olur son demde” (şeyhülislam Yahya Efendi)
(http://www.iconarchive.com/icon/nature/flower-2-by-ilicon/F18.gif)
Açılır bahtımız bir gün hemen battıkça batmaz ya
Sebepler halk eder Hâlık, kerem bâbın kapatmaz ya.
Benim Hakk’a münacâtım değildir rızk için hâşâ
Hüdâ Rezzâk-ı âlemdir rızıksız kul yaratmaz ya. (Erzurumlu İbrahim Hakkı)
(http://www.iconarchive.com/icon/nature/flower-2-by-ilicon/F18.gif)
"Mülk-ü dünya kimseye bâkî değil, akıbet berbad olur.
Ey Muhibbî, Şöyle farz et kim Süleyman olmuşuz." (kanuni sultan süleyman)
-
BARBAROS HAYRETTİN PAŞA'DAN
Bir kişinin ki yardımcısı Allah ola,
Var kıyas eyle ol ne şah ola.
(http://www.iconarchive.com/icon/nature/flower-2-by-ilicon/F18.gif)
Er odur ki dünyada koya bir eser,
Esersiz kişinin yerinde yerler eser.
(http://www.iconarchive.com/icon/nature/flower-2-by-ilicon/F18.gif)
Olacak olsa gerek çar ü naçar,
Gerek kalbin gen tut, gerek dar.
(http://www.iconarchive.com/icon/nature/flower-2-by-ilicon/F18.gif)
Sürahi kırılırsa kadeh ortada kalmaz;
Ey saki, baş gitse ayak payidar olmaz.
(http://www.iconarchive.com/icon/nature/flower-2-by-ilicon/F18.gif)
Na-murad olma dila düştün ise bahr-i gama,
Hele emvac-ı felaket geçer inşaAllah.
(http://www.iconarchive.com/icon/nature/flower-2-by-ilicon/F18.gif)
Eğer dilden gelen elden geleydi,
Gedalar kalmayıp sultan olaydı.
(http://www.iconarchive.com/icon/nature/flower-2-by-ilicon/F18.gif)
Ne kadar çok olsa koyunun sürüsü,
Yeter imiş ana kasabın birisi.
(http://www.iconarchive.com/icon/nature/flower-2-by-ilicon/F18.gif)
Yar odur ki bun deminde yar ola,
Şadlıkta her kim olur yar ola.
(http://www.iconarchive.com/icon/nature/flower-2-by-ilicon/F18.gif)
Kanadı bitse bir marın, sanır hayra delalettir,
Veli bilmez anı, ol kim zevaline işarettir.
(http://www.iconarchive.com/icon/nature/flower-2-by-ilicon/F18.gif)
Ne denlü çoğ olursa ördek ü kaz,
Yeter imiş ana bir şahin-i baz.
(http://www.iconarchive.com/icon/nature/flower-2-by-ilicon/F18.gif)
Sakın sanma ki hayın berhudar olur,
Akıbet ya boynu vurulur ya berdar olur.
(http://www.iconarchive.com/icon/nature/flower-2-by-ilicon/F18.gif)
Kişi nam ile işler bir işi,
Namsız bir pula değmezmiş kişi.
(http://www.iconarchive.com/icon/nature/flower-2-by-ilicon/F18.gif)
Ey birader, pekçe sakla rızkını etme telef,
Düşmana kalırsa kalsın, dosta muhtaç olma tek.
-
Revâdır gerçi öldürmek yılanı,
Derviş isen incitme canı. (Mârifetnâme’den)
(http://www.iconarchive.com/icon/nature/flower-2-by-ilicon/F18.gif)
Mert olan kizbe tenezzül etmez,
Zillet-i kizbe tahammül etmez. (Nâbi)
(http://www.iconarchive.com/icon/nature/flower-2-by-ilicon/F18.gif)
Gör zâhidi kim sâhib-i irşad olayım der
Dün mektebe vardı bugün üstâd olayım der. (Bağdatlı Ruhi)
-
Gezdim Haleb'i Şam'ı eyledim ilmi taleb,
Meğer ilim gerideymiş, illâ edep illâ edep.
(http://www.iconarchive.com/icon/nature/flower-2-by-ilicon/F18.gif)
Edep bir tac imiş nûru Hüdâ'dan
Giy o tacı emin ol her beladân
-
YAVUZ SULTAN SELİM HAN'DAN
Hakir düştüyse millet, şanına noksan gelir sanma,
Yere düşmekle cevher, sakıt olmaz kadrü kıymeten.
Felek her türlü esbab-ı cefasını toplasın gelsin,
Dönersem kahbeyim millet yolunda bir azimetten.
Ne gam, pür-ateş-i hevl olsa da kavgayı hürriyet,
Kaçar mı merd olan bir can için meydanı gayretten
Ölürsem görmeden millete, ümit ettiğim feyzi,
Yazılsın seng-i kabrime vatan mahzun, ben mahzun.
-
...
-
Haya yırtılıp gitmiş iffet ayak altında
Yalan revaçta aldatmak sultanlık tahtında
Kendine gel doğrul bak tan yeri ağarıyor
Ve ışıklar karanlık ordusunu boğuyor.
Genç Adam bu badirenin bahadırı sensin
Yıllardır düşlerde hayallerde beklenensin
-
Kanunî Sultan Süleyman, Şâir Bâki'ye:
"Bâki bed nefyi ebed
Bursa'ya red" diyerek, Bursa'ya sürgün eder. Bâkî de:
"Öldünse ey Baki!
Değildir mülk-i cihan, Süleyman'a baki
Buna çark-ı felek derler
Ne sen baki, ne ben baki" diyerek cevap verir.
-
SULTAN 1.AHMED HAN'dan
iftirakınla efendim bende takat kalmadı
yah-pare oldu dil, aşkta mahabbet kalmadı
şol kadar ağlattı ben bi-çareyi hükm-i kaza
giryedeh hiç hazreti Yakuba nevbet kalmadı...
-
Hepiniizn yüreğine sağlık harikalar...
-
.
-
Dest busıi arsusuyla ger ölürsem dostlar
Kuze eylen toprağım sunun anınla yare su
(kime ait olduğu şuan aklımda değil)
-
Atılma dur, sühan-ı ehl-i hâli anlamadan, Cevâba etme tasaddî suâli anlamadan. (Nâcî)
-
Hak tecelli eyleyince her işi âsân eder,
Halk eder esbâbını bir lahzada ihsân eder. (Lâ Edri)
-
Erişir menzil-i maksûduna âheste giden.
Tîz-reftâr olanın pâyine dâmen dolaşır,
(Menzil-i maksûd: Gidilmek istenen yer. Âheste: Yavaş, ağır. Tîz-reftâr: Hızlı yürüyen Pây: Ayak. Dâmen: Etek.)
-
Fâriğ ol aybın gözetme kimsenin,
Tâ ki Hakk setreyleye aybın senin. (Lâ edrî)
Fâriğ ol: Vazgeç, Setreyleye: Örte.
-
Canıma bir merhaba sundu ezelden çeşm-i yâr
Öyle mest oldum ki gayrin merhabasını bilmedim (Ahmet Paşa)
-
Canı canan dilemiş vermemek olmaz ey dîl
Ne nîza eyleyelim ol ne senindir ne benim (Fuzuli)
-
Padişahı âlem olmak bir kuru kavga imiş
Bir veliye bende olmak cümleden âlâ imiş. (Yavuz Sultan Selim)
-
Padişahı âlem olmak bir kuru kavga imiş
Bir veliye bende olmak cümleden âlâ imiş. (Yavuz Sultan Selim)
Çok sevdiğim bir söz.
Bugün ne hikmetse uyanınca bu sözü mırıldandım kendi kendime. :)
-
Kendi kendine ettiğin âdem
Bir yere gelse idemez âlem.(Adlî)
-
"Kimsesiz hiç kimse yok her kimsenin var kimsesi
Kimsesiz kaldım yetiş ey kimsesizler kimsesi”
Ruşeni
-
Cümleler doğrudur sen doğru isen
Doğruluk bulunmaz sen eğri isen.(Yunus Emre)
-
Yürü deryadil olup eyle tahammül yoksa
Rüzgârın önüne düşmeyen âdem yorulur
Lâedri
-
Teşekkürler fatihan kardeşim Bu beyitlerden ne güzel dersler çıkıyor aslında anlasak ne mutlu bize
Asıl biz teşekkür ederiz böyle bir başlık açtığınız için.
Evet anlayabilene güzel dersler çıkıyor...
-
İhtiyârımla aceb ben hiç olur muydum tabîb,
Ger bileydim âlemin bunca devâsız derdini
Lâ Edrî
İhtiyâr: İstek
Ger: Eğer
-
Erbab-ı fazlü marifet olmazdı muteber
Herkes cihanda olsa eğer sahib-i hüner.(Sâmih)
-
Tevbe Yâ Rabb hatâ râhına gittiklerime,
Bilip ettiklerime, bilmeyip ettiklerime.
Nizamettin
-
Meşveretsiz kim ki bir iş işleye
Şol nedamet parmağın çok dişleye.(Zarifî )
-
Güden çoban sürüyü döndürünce ters yöne
Geçmez mi sürüdeki topal koyun en öne.(La edri)
-
Teşekkürler kardeşim.
Bu arada yeni avatarın çok güzel.
-
Nadir bulunur tıyneti kamilde kusur
Kem mayeden eyler ne ki eylerse zuhur(Ragıb Paşa)
-
Leb zikirde amma ki gönül fikr-i cihanda
Kaldı arada sübha-i mercan mütereddid. (Nâbî)
-
Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir,
Tekdir ile uslanmayanın hakki kötektir. (Ziya Paşa)
-
Yâri bil, ağyârı bil aklın başında var iken
Fevt-i fursat eyleme fursat yedinde var iken. (Dertli)
-
İlim bir lücce-i bî sâhildir.
Anda âlim geçinen câhildir. (Nabî)
-
Bir hurûşuyla eder bin hâne–i ikbâli pest
Ehl–i derdin seyl–i eşk–i inkisârın görmüşüz (Nabî)
(Dertlilerin, güceniklikle akıttıkları gözyaşlarının sellerini gördük. Bir kere coşup çağladığı vakit, binlerce ikbal sarayını yerle bir ediveriyordu…)
-
İlim bir lücce-i bî sâhildir.
Anda âlim geçinen câhildir. (Nabî)
Ne güzel ifade edilmiş.
Teşekkürler kenz...
-
Reca ederim sizdende bekleriz fatihan kardeşim güzel beyitlerimizden...
-
Reca ederim sizdende bekleriz fatihan kardeşim güzel beyitlerimizden...
Bizden de bekleyin de hızınıza yetişemiyoruz ki.Ekleyecek olduklarımı yazıveriyorsunuz hemen.. :oops:
-
Bizden de bekleyin de hızınıza yetişemiyoruz ki.Ekleyecek olduklarımı yazıveriyorsunuz hemen.. :oops:
:) Tamam yavaşladım
Zülfünün zencirine bend eyledi şahım beni
Kulluğundan etmesin âzâd Allahım beni[/b] (Fatih Sultan Mehmet Han)
-
Latife yaptım kardeşim.Güzel faideli şeyler eklensin de kim eklerse eklesin mühim değil.
-
Latife yaptım kardeşim.Güzel faideli şeyler eklensin de kim eklerse eklesin mühim değil
Ben yavaşladım diyorum ama eklemeye devam ediyorum :oops: Faideli işlerde yarıştayız...
Ne dünyadan safa bulduk, ne ehlinden recamız var,
Ne dergâhı Huda'dan maada bir ilticamız var.(Nefi)
-
Güzel güzel :x
-
Aşk derdinin devası kâbil-i derman değil
Terk-i can derler bu derdin mûteber dermanına (Fuzûlî)
-
Kısmetindir yer yer gezdiren seni
Akibet;gururlanma bir gün yer,yer seni
Onun için yerin adı olmuş yer
Önce kendi besler. sonra kendi yer seni
-
Nîk ü bed herkes bulur âlemde bir gün ettiğin,
Kendi çekmezse cezâ mîrâs kalır evlâdına" Ziya Paşa
İyi yahut kötü, bu dünyada ne edersen onu bulursun. Hatta karşılığını sen görmesen bile evladına miras kalır.'
-
Ölmek değildir ömrümüzün en feci işi
Müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi
-
Gören göze güzel, çirkin hepsi bir;
Aşıklara cennet, cehennem, hepsi bir;
Ermiş ha çul giymiş, ha atlas;
Yün yastık, taş yastık, seven başa hepsi bir.
Ömer Hayyam
-
Bağ-ı dehrin hem hazanın hem baharın görmüşüz.
Biz neşatında gammında rüzgârın görmüşüz. Nabi
-
Kim kaçar yalvarmadan dildâra amma neylesün
Aşık-ı şeyda niyaz ettikçe dilber naz ider(Şeyhülislam Yahya)
-
Meşveretsiz kim ki bir iş işleye
Şol nedamet parmağın çok dişleye.(Zarifî )
-
Dünyanın fenalığı,içine dönmen için
Anlamak vakit alıyor bilmem niçin?
Akif Cemil
-
Keştî-yi gam her gece kalb-i çâkimden geçer
Fâtihan-hân olmaya yâr, sanki hâkimden geçer (Cahit Külebi)
Keştî: Gemi.
Keştî-yi gam: Gam gemisi.
Kalb-i çâk: Kalbin yarığı. Sinenin yarığı.
-hân: Okuyan.
Hâk: Toprak.
-
O Yüz, her hattı tevhid kaleminden bir satır;
O Yüz ki göz değince Allahı'ı hatırlatır... Necip Fazıl Kısakürek...
-
deryaları aştı bozduğun tevbelerin
elinde köle olduk nefs-i emmarenin...
candost
-
Sünnet olmayan amel bin düşer kıymetinden...
Kurtuluş ki tekçare ayrılma sünnetinden...
candost
-
Yokluğa bir tarih daha at dünden
Korkum ayrılıktan,değil ölümden...
candost
-
Mâzi ile müstakbale sarf eyleme ömrü
Hâl ehl-i için hiçbiri mahsûd değildir.
Lâ Edrî
-
Sıdk-u ihlâs ile ver kim sadakat,
Malına, ömrüne gelsün berekât.
Vehbi
-
Halk-ı cihân lütf ile hep şâd olur.
Bir söz ile bir gönül âbâd olur.
Azeri
-
Ey çeşm-i hakâretle bakan merd-i fakire,
Ol fakr ile fahr eyleyen ol şahı unutma.
Şemsi
-
Arif isen bir gül yeter kokmağa
Cahil isen gir bahçeye, yıkmağa.(La edri)
-
Ehl-i diliz felekte safâmız budur bizim,
Tuttuk râh-ı savabı hatamız budur bizim.(Lâ Edrî)
-
Mizâna vur görüştüğün ihvânı ibtidal.
Rehber zannetiğin rehzen olmasın.
-
Yetişmez mi bu şehrin halkına bu nîmet-i Bâri
Habib-i Ekrem’in yârı, Ebâ Eyyûb el-Ensâri.(Lâ Edrî)
-
Âlemde gönül var mı ki onda elem olmaz,
Âdem bulunur mu ki derûnunda gâm olmaz.(Bedri Dede)
-
Ahir toprak olur bu tenler,
Bilmem neye kibreder, edenler.(Lâ Edrî)
-
Yürü deryadil olup eyle tahammül yoksa
Rüzgârın önüne düşmeyen âdem yorulur (Lâedri)
-
Turfe dükkân-ı hikemdir bu kühen tâk-ı felek
Ne ararsan bulunur derde devâdan gayrı(Ragıp Paşa)
(Bu dünya öyle acayip bir hikmetler dükkanıdır ki, derde devadan başka ne ararsan bulunur.)
-
Dün öldü, bugün ise, sanki can çekişmede,
Yarın henüz doğmadı, doğmayacak belki de.
(Bisr-i Hafi)
-
İtme halka satacak ilme heves,
Eyleme beyhude tazyî-i nefes
(Ayrıca halka satacak ilme heves edip de boşu boşuna nefesini tüketme.)
Öyle bir ilme çalış kim mutlak,
Anı bir sen bilesin bir dahi Hak.(Nabi)
(Öyle bir ilme çalış ki gerçekte onu bir sen bilmelisin, bir de Allah.)
-
Bedbaht ona derler ki elinde cühelânın,
Kahr olmak için kesb-i kemâl ü hüner eyler. (Lâ Edrî)
-
Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib
kılma derdime derman kim helakum zehri dermanundadur."
Fuzuli
-
Sen Ahmedü Mahmûd u Muhammedsin Efendim
Hak'dan bize Sultân-ı müeyyedsin Efendim!
(Şeyh Galip)
-
Eyleme ehl-i salâha ta’ni
Söyleme cehl ile mâlâyani
Taşlıcalı Yahya
-
Mâsivâdan el yuyup mahlûktan ümmidi kes
Virdin olsun her nefes:Allâh bes, bâki heves
Nâbî
-
Külahın sat, yine lâkin yokuncul olma nâmerde,
Yeter ki kelle sağ olsun,Külah lazım değil merde.(Sultan Üçüncü Ahmet Hân)
Yokuncul: Muhtaç
-
''Kemdürür yoksulluktan nicelerin varlığı
Bunca varlık var iken gitmez gönül darlığı''
-
Elini bohçalı görse gel içeri buyur derler
Elini bohçasız görse efendi uyur derler
( İ.H.Erzurumi ks.)
-
Giceler tevhidi elden koma her dem zâkir ol
Rûz-i mahşer derdüne oldur devâ iden hemin
Zikr u tevhid ile gel kalbini mesrûr eyle
Kalmasun dilde keder, zulmetini dûr eyle.
(Kânûnî)
-
Atâ vü lütf u kerem sana kaldı sultanım
Muradımız ne ise hâk-i pâye söylendi (Laedri)
Atâ: Bağışlama, bahşiş; ihsan.
Lütuf: Hoşluk, güzellik; iyilik
-
Kanadı çıksa mûrun sanır ki beşarettir,
Ve-lik fehmeylemez zevaline işarettir. (La Edri)
Mûr: karınca Ve-lik: velakin.
-
"Suyu yokmuş... bu haliyle ay toprağı neye yarar?"
Diyenlere cevap: "Teyemmüm etmeye yarar" (A.Nihat Asya)
-
"Gül gül dedi bülbül güle gülmedi gitti
Bülbül güle gül bülbüle yar olmadı gitti"
-
Arz-ı hâl etmeğe cânâ seni tenhâ bulamam
Seni tenhâ bulıcak kendimi asla bulamam
Selikî
-
Pek tabi olmaya gelmez terbiyesiz derler
Pek samimi olmaya gelmez saygısız derler.(C.Şehabeddin)
-
Ne karınca zayıf olmakla aç kalır, ne de Arslan
pençesinin ve kuvvetinin zoruyla karın doyurur.(Şeyh Sadi)
-
Kadr-i dürr ü gevheri âlem bilir
Âdemi amma yine âdem bilir ( Laedri)
Gevher: Cevher, inci.
Dür: inci.
Kadr: Kıymet.
-
Cani kim Canani icin sevdi, Canani sevdi....
Cani icin kim Canani sevdi, Cani sevdi..... :)
-
Atâ vü lütf u kerem sana kaldı sultanım
Muradımız ne ise hâk-i pâye söylendi ( Laedri)
Atâ: Bağışlama, bahşiş; ihsan.
Lütuf: Hoşluk, güzellik; iyilik,
-
Bu şehr-i istanbul ki bî-misl ü behâdır;
Bir sengine yek-pâre Acem mülkü fedâdır!
{Bu İstanbul Şehri Ki, Eşi Benzeri Yoktur
Bir Taşına Tüm Acem Mülkü Fedâdır!}
Nedim
-
s33))
-
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen
(Gönül gözü ile bak kendine! Yaratılanların özüsün sen. Kâinâtın gözbebeği olan Âdem'sin sen.)
-
Hakk'tan özge nesne yoktur, gayriden ümidini kes
Aç gözün merdane bak Allâh bes gayrı heves.... (Hüdâyî)
-
Nân için medh eyleme nâdânı, Nâdânlık budur.
Hayber-i nefsin helâk et, Şâh-ı merdânlık budur.
(Bir lokma ekmek için karşındaki câhil adamı methetmeye kalkma. Çünkü asıl câhillik budur. Elinden geliyorsa nefsini yen. İrâdene sâhip ol. İşte asıl mertlik de böyle olur)
(SEYYİD SEYFULLAH KÂSIM EFENDİ)
-
Ahbâbını ister iyi ister kötü seç
İdbâra düşersen seçilirler er geç
Birçokları küsmüş gibi bîgâneleşir
Onlar sana küsmeden sen onlardan geç.
Yahya Kemal
-
Bizler mi vakti hoşça geçirmekteyiz bu gün
Şüphem budur: Vakit mi geçirmektedir bizi?
Yahya Kemal
-
sana verse birisi bir fulusi
yahut bir ev verip kılsa culusi
bunu yapan Allahtır anla bu hususi
sefalardan geçip hakkagidelim
cemaliba kemali seyredelim
-
Cânı kim cânânı içün sevse cânânın sever
Cânı içün kim ki cânânın sever cânın sever
-
Padişahı âlem olmak bir kuru kavga imiş
Bir veliye bende olmak cümleden âlâ imiş.
(Yavuz Sultan Selim)
-
Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir,
Tekdir ile uslanmayanın hakki kötektir. (Ziya Paşa)
benim sevdiğim beyit de bu işte...
bir beyit de biz yazalım
KAMİL İNSAN ODUR Kİ HER YERDE BIRAKA ESER
ESER BIRAKMAYANIN YERİNDE YELLER ESER
(Nedim)
-
SANMA ŞAHIM HERKESİ SEN SADIKANE YAR OLUR
HERKESİ SEN YARMI SANDIN BELKİ O AĞYAR OLUR
SADIKANE BELKİ O BAZEN DE SERDAR OLUR
YAR OLUR AĞYAR OLUR SERDAR OLUR SULTAN OLUR
( Ummanların Padişahı YAVUZ SULTAN SELİM )
bir düz okuyalım birde yukarıdan-ağağıya okuyalım böyle bir şiiri sadece yavuz sultan selim yazmıştır.
-
harabat ehlini hor görme zakir
yıkık viraneler içinde nice hazineler var
erzurumlu ibrahim hakkı
-
Mazi ile müstakbele sarf eyleme ömrü,
Hâl ehl-i için hiçbiri maksud değildir.
La edri
-
Saat-i vahidedir ömrü cihan
Saati taata sarf eyle heman.
-
Nazar eyle ileri, pazar eyle götürü
Yaradılanı hoş gör, yaradan dan ötürü.
Yunus Emre
-
Ekmeyen biçmedi bu mezra'ada el-hasıl,
Kime lazım ise ekmek ona lazım ekmek.
Necip - Sultan 3. Ahmed Han
-
Tahsil-i kemalat, kem alat ile olmaz ! (nabi)
-
Bu suçlarla beni tartarsa Rahman,
Kırılır arsa-i Mahşerde mizan
Mesihi
-
Ben sanırdım alem içre bana yer kalmadı,
Ben beni terk eyledim,gördüm ki ağyar kalmadı
Niyazi Mısri
-
Allah razı olsun
-
Gülsitân–ı dehre geldik renk yok bû kalmamış
Sâye–endâz–ı kerem bir nahl–i dil–cû kalmamış (Nâbi)
Dünya denen gülbahçesine(!) geldik ama ne renk var, ne de koku kalmış...
-
Bir kadehle sâki gamdan azad eyledi
Şad olsun önlü onun gönlümü şad eyledi.
(Hoca Dehhani)
-
Bir göz ki, anın olamay ibret nazarında,
Ol sâhibinin düşmandır bâş üzerinde.
Niyazi Mısri
-
Bu suçlarla beni tartarsa Rahman,
Kırılır arsa-i Mahşerde mizan
Mesihi
Mesihi ilk kez duyuyorum.Kimdir acaba?
-
Mesihi ilk kez duyuyorum.Kimdir acaba?
Mesîhî
(1470-1512)
Priştine'de doğdu. Bazı kaynaklara göre asıl adı İsa'dır. Gençliğinde İstanbul'a gelerek öğrenim gördü. Yazısının güzelliğiyle dikkati çekerek pek çok hemşehrisi gibi katiplik mesleğini seçti ve Hadım Ali Paşa'ya (ö. 1511) bağlanarak onun divan katibi oldu. Paşa'nın Şah Kulu savaşında
şehit oluncaya kadar da bu görevi devam etti. Ali Paşa için yazdığı mersiye, Osmanlı devletinde vezirler için yazılan ilk mersiyedir.
Mesîhî'nin Divan'ı, Şehr-engiz'i ve Gül-i Sad-berg'i vardır.
-
teşekkür ederiz öğrenmiş olduk..
-
Bir göz ki onun olmaya ibret nazarında
Ol düşmenidir sahibinin baş üzerinde
Kulak ki öğüt alaya her dinlediğinden
Akıt ona sen kurşunu deliğinden
Şol el ki onun olmaya hayr-ü hasenatı
Verilmez ona cennet ilinin derecatı
Ayak ki ibadet yolunu bilmez,onu kes
Öğrensin,onu mescit önünde kapıya as
Bir dil ki Hakk'ın zikri ile olmaya mutad
Verme sen ol et parçasına dil deyü hiç ad.
Niyazi Mısri
-
Varsa aklın re'y ü tedbirinde noksan eyleme.
Çünkü noksan eyledin,takdire bühtan eyleme.
la edri
-
Söz Altundur,gönül levhinde dere et,
Teraziye vur,ondan sonra hare et.
La Edri
-
Kim Allah'a sahip o neden mahrum;
Kim Allah'tan mahrum o neye sahip?
İmandır ki ilahi ne büyüktür;
İmansız olan paslı yürek sinede yüktür.
La Edri
-
Nev'ıya lazım değil olmak filan ibn-i filan
Ma'rifet kesbeyle tâ bir âdem ol, âdem gibi (Nev'i)
Nev'ıya Ey nev'ı filan ibn-i filan falan oğlu falan Kesbeyle Kazan elde et
-
Meyân-ı güft ü gûda bed-meniş îhâm eder kubhun
Şecaat arz ederken merd-i kıbtî sirkatin söyler.
(Râgıb Paşa)
Mânâsı: Dedikodu sırasında kötü tabiatlı olan kimseler yaptıkları fenalıklardan bahsederler. Bunun gibi çingene de, gösterdiği cesaretten, yiğitlikten bahsederken, çaldığı şeyleri anlatır.
-
Ümitsizlik köyüne gitme, ümitler vardır.
Karanlığa doğru yürüme, güneşler vardır
Mevlana
-
Bu sahayi isgal etmis özlü sözler
Elbet insani kamil eder sözlü özler.
Kircavi
-
Kullan tedbir eder, Hüda takdir,
Hasıl olmaz hilaf-ı emr-i Kadir.
La Edri
-
Suyu yokmuş... bu haliyle ay toprağı neye yarar?
Diyenlere cevap: "Teyemmüm etmeye yarar"
A.Nihat Asya
-
Ne tende cân ile sensiz ümmîd-i sıhhat olur.
Ne cân bedende gam-ı firkatinle rahat olur.
Nefi
-
İmtisâl-i “Câhidû fillâh” olupdur niyyetim
Dîn-i İslâm’ın mücerred gayretidir gayretim
Hz.Fatih (Avni)
-
Savm, salât, hac ile sanma biter zâhid işin
İnsan-ı kâmil olmaya lâzım olan irfan imiş
Niyazi Mısrî
-
Her âkîle bir dert bu alemde mukarrer
Rahat yaşamış var mı gürûh-ı ukalâdan
Ziya Paşa
-
Alemde gam kişiye dem â dem gelür gider
Âdem mi var ki aleme hürrem gelür gider
Kemal Paşazâde
-
Canıma bir merhaba sundu ezelden çeşm-i yâr
Öyle mest oldum ki gayrin merhabasını bilmedim
(Ahmet Paşa)
-
Günde bir taşı bina-ı ömrümün düştü yere
Can yatur gafil binası oldu vîran bîhaber
(Ömür binamın günde bir taşı düşse de yere/ Can gafil yatıyor binasının yıkıldığından habersiz.)
Niyâzi-i Mısrî
-
Tevekkül bâdbânın kıl küşâde fülk-i ihlâsa
Eser bahri emelde bir muvafık ruzigar elbet
İhlas gemisiyle yola çıkıp tevekkül yelkenini açarsan, emel denizinde elbette uygun bir rüzgar esecektir.
Fıtnat Hanım
-
ehl-i dildir diyemem sinesi saf olmayana
ehl-i dil birbirini bilmemek insaf değil.(Nef-i)
ehl-i dil:Gönül ehli
-
İzhar-ı kin şiar-ı dil-izarımız değildir
Ağyar ile cidal bizim karımız değildir.(Nef-i)
İzhar-ı: kin kinbesleme
dil-izar:inleyen gönlün işareti
Ağyar: yabancı
Cidal: Kavga.
-
Mert olan kizbe tenezzül etmez
Zillet-ikizbe tahammül etmez (Nabi)
-
Dil beyt-i Hudâdır, ânı pâk eyle sivâdan,
Kasrına nüzul eyleye Rahman gecelerde!
İbrahim Hakkı Hazretleri
-
Külahın sat, yine lakin yokuncul olma namerde,
Yeter ki kelle sağ olsun, külah lazım değil merde.
Necip (Sultan Üçüncü Ahmed Han)
Yokuncul: Muhtaç
-
Şâir Bâki merhum diyor ki:
Bâtıl hemîşe Bâtıl u merdûddur velî
Müşkil budur ki sûret-i haktan zuhûr eder
“Bâtıl, her zaman için kötü sayılmış ve reddolunmuştur. Ancak gel gör ki; zamanımızda hak sûretinde ortaya çıkıyor, asıl müşkil olan da budur!”
-
Güneş gibi şefkatli,yer gibi tevazulu
Su gibi sehavetli,merhametle dolu ol.
Osman Hulusi Darendevi (k.s)
-
Ne sandın sen, alan hakk'dır veren Hakk
İşiden, söyleyen hakk'dır gören Hakk. (Aziz Mahmud Hûdâyi)
-
Cihan âlâyişinden dest-şûy ol rahat istersen
Kanaât dâmenin elden bırakma devlet istersen (Koca Râgıb Paşa)
Âlâyişin:debdebe Dest-şûy :elini çek Dâmen: Etek
-
Allah'a tevekkül edenin yaveri haktır,
Nâ-şâd gönül,bir gün olur şâd olur...
(Ziya Paşa)
(Allah’a inanıp kaderine sabırla razı olanların yardımcısı Allah’tır, mutsuz gönüller bir gün elbet mutlu olacaktır.)
-
Değildir hal-i dem ber-karar hiç gam yeme ey gönül,
Bu bazara gelen geh sud eder gahi ziyan eyler. (Haşimi)
(Ey gönül! Hiç üzülme dünya oldum olası hep kararsızlık üzeredir.
Onun için bu pazara gelenler bazen kar ederler bazen ziyan)
-
Ayırmadan şucu, bucu; sevgiyle dolalım
Rûhumuzun özüne dalıp, insanlıkta buluşalım.
Muhammet Hamdullah Doğan
-
Kanunî Sultan Süleyman, Şâir Bâki'ye:
"Bâki bed nefyi ebed
Bursa'ya red" diyerek, Bursa'ya sürgün eder. Bâkî de:
"Öldünse ey Baki!
Değildir mülk-i cihan, Süleyman'a baki
Buna çark-ı felek derler
Ne sen baki, ne ben baki" diyerek cevap verir.
Daha sonra bu beyiti işiten sultan Bâki'yi affetmiş diye biliyorum :)
-
Şîrler pençe-i kahrımda olurker lerzân
Beni bir gözleri âhûya zebun etdi felek
II. Selim
-
Bir şem'i ki Mevla yaka bir vecihle sönmez.
(Allah'ü Tealanın yaktığı mum, asla sönmez.)
-
Göz yum cihana aç gözünü dem gelir geçer
Sen göz yumup açınca bu alem gelir geçer
Abdülhak Molla
-
Ne bilir okumayan Mushaf-ı hüsnün şerhin
Yere gökten ne için indiğini Kur'an'ın (Fuzuli)
Ey sevgili!.. Senin güzellik kitabının şerhini okumayan kişi Kur'an-ı Kerîm'in gökten yere niçin indirildiğini nereden bilsin?!..
-
Pâyimâl olmağ ile ehl-i dil olmaz nâkıs
Hâke de düşse yine kadr-i güher dûn olmaz
Nesîb-i Mevlevi
Gönül ehli olanların kenara itilmeleri onlara noksanlık vermez. Çünkü toprağa düşmekle cevherin kıymeti eksilmez.
-
Dursun kef-i hükmünde terâzû-yı adâlet
Havfın var ise mahkeme-i rûz-ı cezâdan Ziya Paşa
Ey insan!.. Eğer mahşer gününde kurulacak mahkemeden bir korkun var ise adaletin terazisini daima avucunda bulundur.
-
Âzâd iken esîr idik Allah'a çok şükür
Sultân-ı aşka kul olalı pâdişâlarız
Kanunî dönemi yeniçeri şairlerinden "Aşkî"
-
"Cennet cennet dedikleri / Birkaç köşkle birkaç huri / İsteyene ver onları / Bana seni gerek seni"
Yunus
-
"Ey kullarına lutf u kerem edici Kerîm / Göster bu abd-ı kemterîne râh-ı müstakîm "
"(Ey kullarına bağışları bol olan Allah, bu kuluna da doğru yolu bağışla!)"
Hamdullah Hamdi
-
Sâf -kalb ol, kimseye tutma sakın kalbünde kîn
Fahr-ı âlem didi sığmaz kîn ile bir yerde dîn
Muhibbî( kanuni Sultan Süleyman)
-
Dinle sözümü sana direm özge edâdır
Derviş olana lazım olan aşk-ı hüdâdır.
Sultan Veled Hz.
-
Masivadan el yuyup mahluktan ummidi kes
Virdin oldun her nefes, Allah bes baki heves.
(yüsri)
Allah tan başka her şeyden umudu kes
her nefeste Allah kafi de, kalan her şey boştur.
-
Ey Muhibbî, âşık oldur, derd-i yârı hoş göre
Dertten kurtulmasın kim, derdine dermân arar. Kânûnî Sultan Süleyman
-
Subhâne men tahayyara bî sun'ihil ukûl
Subhâne men bi kudretihî ye'cüzül fuhul (Âkif Paşa)
(Eserlerin, akılların hayret ettiği varlığa (Allah'a) hamdolsun, En kudretlilerin bile, kudreti karşısında aciz kaldığı varlığa(Allah'a) hamdolsun -
-
Bülbül isen kadrini bildin gülün
Gül isen ma'şûkusun sen bülbülün.
Es-seyyid Osman Hulusi Efendi
-
Gam odur ki kala dünya gide din
Gam değildir gide dünya kala din
-
Mikdâr-ı meşâkka göredir,kesb-i me’âli
Terk etmelidir hâbı heveskâr-ı te’âli
Muallim naci
Yani:
Yüce şeyleri elde etmek katlanılan sıkıntılara göredir.
Nitekim yükselmek isteyenler,uykuyu bile terk etmelidirler
-
Muallim Naci'den güzel bir beyit. İhvan yedikıta ekim sayısı, berceste başlığında geçmiyor mu bu? (Sahife 29)
-
hepinize &) &) &)
-
Muallim Naci'den güzel bir beyit. İhvan yedikıta ekim sayısı, berceste başlığında geçmiyor mu bu? (Sahife 29)
.YEDİKITADA geçer..
-
Cihanda âdem olan bî gam olmaz
Anınçün bî gam olan âdem olamaz
Necâti
[Alemde insan olan dertsiz olmaz.
Onun için, dertsiz olan zaten "insan" olamaz.]
-
Dileğini karşılamak için başvurduğun bir kapı yüzüne kapanınca,
onu bırak yüzüne açılacak başka bir kapıya başvur (emevilerden beyit)
-
Allâha tevekkül edenin yâveri Hâk'tır,
Nâşâd gönül bir gün olup şâd olacaktır.(Ziya Paşa)
Allâh'a tevekkül edenin yardımcısı Allâh'dır.
Her hüzünlü gönül bir gün yien sevinecektir.
-
Bütün dünya benim olsa gamım gitmez nedendir bu?
Ezelden gam türabıyla yoğrulmuş bir bedendir bu.
Nabi
-
Her münkir-i keyfiyet erbâb-ı harabât.
Öz aklı ile Hakk'ı diler him bula heyhat!
(Rûhî)
Mâneviyat erbâbının hâl ve keyfiyetini inkâr edenler kendi aklı ile Hakk'ı bulmak ister ammâ, heyhât (bulamayacaktır.)
-
" Uyandır çeşm-i cânı hâb-ı gafletten seher hîz ol
Çemen bülbülleriyle subh-dem zikreyle Mevlâyı "
Bâkî
(Seher vakti kalk da can gözünü gaflet uykusundan uyandır , Çemendeki bülbüllerle Mevla'yı zikreyle)
-
“Gönül Allah’ın evidir, onu Allah’tan gayrı her şeyden temizle ki, Rahman gecelerde o saraya nüzûl etsin; İlâhî varidatın kalbe sağanak sağanak yağsın.”
(Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz.)
-
Çeşmi insaf kadar kamile mizan olmaz
Kişi noksanını bilmek gibi irfan olmaz.
( Nevadir-ul Âsar)
-
Ne güzel söylemişler, paylaşımlar için Allah razı olsun.
-
Merhaba
YAVUZ SULTAN SELİM HAN'DAN diye verilen aşağıdaki mısralar Yavuz Sultan Selim'in değil, Namık Kemâl'indir. Meşhur "Hürriyet Kasidesi"nden alınmıştır.
Hakir düştüyse millet, şanına noksan gelir sanma,
Yere düşmekle cevher, sakıt olmaz kadrü kıymeten.
Felek her türlü esbab-ı cefasını toplasın gelsin,
Dönersem kahbeyim millet yolunda bir azimetten.
Ne gam, pür-ateş-i hevl olsa da kavgayı hürriyet,
Kaçar mı merd olan bir can için meydanı gayretten
Ölürsem görmeden millete, ümit ettiğim feyzi,
Yazılsın seng-i kabrime vatan mahzun, ben mahzun.
Eserin tamamı şöyledir:
HÜRRİYET KASİDESİ
Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selametten
Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükûmetten
Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten
Mürüvvet-mend olan mazluma el çekmez ianetten
Hakir olduysa millet şanına noksan gelir sanma
Yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr ü kıymetten
Vücudun kim hamir-i mâyesi hâk-i vatandandır
Ne gam rah-ı vatanda hak olursa cevr ü mihnetten
Muini zalimin dünyada erbab-ı denaettir
Köpektir zevk alan sayyad-ı bi-insafa hizmetten
Hemen bir feyz-i baki terk eder bir zevk-i faniye
Hayatın kadrini âli bilenler hüsn-i şöhretten
Nedendir halkta tul-i hayata bunca rağbetler
Nedir insana bilmem menfaat hıfz-ı emanetten
Cihanda kendini her ferdden alçak görür ol kim
Utanmaz kendi nefsinden de ar eyler melametten
Felekten intikam almak demektir ehl-i idrake
Edip tezyid-i gayret müstefid olmak nedametten
Durup ahkam-ı nusret ittihad-ı kalb-i millette
Çıkar asar-ı rahmet ihtilaf-ı rey-i ümmetten
Eder tedvir-i alem bir mekînin kuvve-i azmi
Cihan titrer sebat-ı pay-ı erbab-ı metanetten
Kaza her feyzini her lutfunu bir vakt için saklar
Fütur etme sakın milletteki za'f u betaetten
Değildir şîr-i der-zencire töhmet acz-i akdamı
Felekte baht utansın bi-nasib- erbab-ı himmetten
Ziya dûr ise evc-i rif'atinden iztırâridir
Hicâb etsin tabiat yerde kalmış kabiliyetten
Biz ol nesl-i kerîm-i dûde-i Osmaniyânız kim
Muhammerdir serâpâ mâyemiz hûn-ı hamiyetten
Biz ol âl-i himem erbâb-ı cidd ü içtihâdız kim
Cihangirâne bir devlet çıkardık bir aşiretten
Biz ol ulvi-nihâdânız ki meydân-ı hamiyette
Bize hâk-i mezar ehven gelir hâk-i mezelletten
Ne gam pür âteş-i hevl olsa da gavgâ-yı hürriyet
Kaçar mı merd olan bir can için meydân-ı gayretten
Kemend-i can-güdâz-ı ejder-i kahr olsa cellâdın
Müreccahtır yine bin kerre zencîr-i esâretten
Felek her türlü esbâb-ı cefasın toplasın gelsin
Dönersem kahbeyim millet yolunda bir azîmetten
Anılsın mesleğimde çektiğim cevr ü meşakkatler
Ki ednâ zevki aladır vezâretten sadâretten
Vatan bir bî-vefâ nâzende-i tannâza dönmüş kim
Ayırmaz sâdıkân-ı aşkını âlâm-ı gurbetten
Müberrâyım recâ vü havfden indimde âlidir
Vazifem menfaatten hakkım agrâz-ı hükümetten
Civânmerdân-ı milletle hazer gavgâdan ye bidâd
Erir şemşîr-i zulmün âteş-i hûn-i hamiyetten
Ne mümkün zulm ile bidâd ile imhâ-yı hürriyet
Çalış idrâki kaldır muktedirsen âdemiyetten
Gönülde cevher-i elmâsa benzer cevher-i gayret
Ezilmez şiddet-i tazyikten te'sir-i sıkletten
Ne efsunkâr imişsin ah ey didâr-ı hürriyet
Esîr-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esâretten
Senindir şimdi cezb-i kalbe kudret setr-i hüsn etme
Cemâlin ta ebed dûr olmasın enzâr-ı ümmetten
Ne yâr-ı cân imişsin ah ey ümmid-i istikbâl
Cihanı sensin azad eyleyen bin ye's ü mihnetten
Senindir devr-i devlet hükmünü dünyaya infâz et
Hüdâ ikbâlini hıfzeylesin hür türlü âfetten
Kilâb-ı zulme kaldı gezdiğin nâzende sahrâlar
Uyan ey yâreli şîr-i jeyân bu hâb-ı gafletten
-
Gönül yan, senin yanışın nice işler halleder,
Gece yarısı bir dua nice yüz belayı defeder.
Hafız-ı Şirazi
-
Günde bir taşı bina-yı ömrümün düştü yere
Can yatar gafil, binası oldu viran bîhaber
Niyazi Misri
-
Nevres selîm ü pâk gelip gitmedir hüner
Yoksa cihâna günde bin âdem gelir gider
(Gelip gitmek bir şey mi? Onu herkes yapıyor zaten. Hüner geldiğin gibi temiz gidebilmektir.)
Osman Nevres
-
Yâ Rab hemîşe lütfunı it reh-nümâ bana
Gösterme ol tarîki ki yetmez sana bana
Ya Rabbi, lütfunu her zaman bana yol gösterici kıl.
Sana ulaşmayan yolu bana gösterme.
Fuzûli
-
Ne rütbe mürtefi' bünyâddır kasr-ı tevâzu' kim
Rıyâz-ı cennete nazar kâbildir zemîninden
(Tevâzû evi, o kadar yüksek bir binadır ki, zemininden bile cennet bahçelerine bakmak mümkündür.)
-
Tevekkül bâdbânın kıl küşâde fülk-i ihlâsa
Eser bahr-i emelde bir müsâ'id rûzgâr elbet...
(ihlâs gemisine tevekkül yelkenini aç, şu emeller denizinde beklediğin rüzgar elbet esecektir)
Fitnât Hanım
-
Mâl-ü mülke olma mağrur, deme var mı ben gibi?
Bir muhâlif yel eser, savurur harman gibi!
Seyyid Ahmet Mekki
-
Allah âdı olsa her îşin önü
Hergiz ebter olmaya ânın sonu.
(Süleyman Çelebi)
Hergiz: Asla, Ebter: Hayır ve bereketi kesik.
-
"El-aman ne fena vakte yetiştik
Ahde vefa eder yârân kalmadı"
Karacaoğlan
-
Bir hayat ki sonu cennet,
Bu hayatın cefasından ne çıkar?
Bir hayat ki sonu cehennem,
Bu hayatın sefasından ne çıkar?
Anonim
-
Her nefeste eyledik yüz bin günâh,
Bir günâha etmedik hiçbir gün âh.
Süleyman Çelebi
-
Ne denlü cehd ederse bir murâde
Nasîb olmaz mukadderden ziyâde.
Lâ Edrî
-
"Baş eğmezüz edaniye dünya-yı dun içün
Allah'adur tevekülümüz i'timadumuz "
Baki
Şu alçak dünyanın birtakım geçici menfaatleri uğruna aşağılık kimselere boyun eğmeyiz. Bu yolda bütün tevvekülümüz, bütün güvencimiz Allah'a dır. O'nun hükmüne rıza gösteririz.