Sadakat islami Forum
DİNİ KATEGORİLER => İSLAM-GENEL => Konuyu başlatan: ben biryolcuyum - 18 Haziran 2006, 19:24:34
-
İkinci meşruiyetin’in ilanından sonra Avusturya_macaristan imparatorlğu ile osmanlı devleti asında bilhassa Taşlıca havalisi hakkında ihtilaflar vardı. Avusturya _macaristan hükümeti bazı toprsklsrı ülkesine katmak istiyordu.Bu maksatla imparator bir basın toplantısı yapmıştı.Bu toplantıya ,dünya matbuatının belli başlı mümessllleri katılmışlardı.Türk basını’nı Hüseyin cahid temsil ediyordu..Fıransızca konuşan imparatorun bayanatı,daha ziyade osmanlı dvletini ilgilendirdiği için. Hüseyin Cahid’in beyanlarının hepsni tesbit etmesini istiyordu.Konuşması bittikten sonra Hüseyin Cahid’e;
‘Söylediklerimi sizde aynen kaydedebildinizmi?Meslektaşlarınız sahifeleer doldurduğu halde, sizin elinizde bir tek saifecik var!..’’dedi.Hüsyin cahid bey;
‘Evet maesteleri,söylediklerinizin hepsini kaydettim.Dinlerken seri bir surette Türkçe’ye çevirerekyazdım.isterseniniz, Türkçe olarak yazdıklarımı Fıransızca’ya çevirerek okuyayım!...demiş....
Hüseyin Cahid iyi Fırasızca bilirdi.Yazısını da çok ince yazardı.İmparatorun beyanlarından Osmanlıca tuttuğy notları Fıransızca’ya çevirerrek ifade edince ,imparator,onunelindeki bir yapraktan ibarete kağıdı almış, yazıya bakmışve hayrretle;
‘Bukadar laf, şu kadarcık küçük kağıda nasıl sığdı!Bu ne güzelyazıymış...’demiş ve uzun uzun bakmıştır.
Huseyin Cahid bana bu hatırayı naklettikten sonra;
‘Biliyorum, bizde latin harflerini tezviç ediyorduk.Büyük günah işlemişiz!...Bu harflerle yazı yazamıyorum;elime kalemi alınca, latin harfleri fikri insicamımı bozuyor’.demişti( tarihci i. Hakkı konyalı,
-
Tabii ki bozulur alfabe-i latin ile fikri insicam.
Arabca,farsca,osmanlica idiler birbirine inzimam.
Daga duman inince,derelerde ki su'da bulaninca,
Mazisine adüv olanlar,o alfabeden aldilar intikam.
-
Yavuz Sultan Selim Han döneminde, İran hükümdarı Şah İsmail, kıymetli mücevherler ile dolu bir hediye sandığı gönderiyor, hünkâra…
Sandık açılır. İçinden çeşit çeşit değerli taşlar, kıymetli atlas, kadife kumaşlar çıkar.
Fakat, sandık açılır açılmaz, etrafa pek fena bir koku yayılır.
Önce, hiç kimse bir anlam veremez, nadide mücevherler ile dolu
sandıktaki bu fena kokuya.Sonra, mesele anlaşılır.
Sandığın dibine insan dışkısı doldurulmuş.
Yani, Şah İsmail, aklı sıra, cihan padişahına hakaret ediyor… (!)
Cihan padişahı emir verir,
"herkes düşünsün, bu edepsizliğe, Osmanlı'nın şanına yakışacak şekilde bir mukabelede bulunmalıyız.“
Ve çözümü yine kendisi bulur. Aynı şekilde değerli mücevher ve kumaşlarla süslü bir sandık hazırlatılır. Sandığın içine, o zamanın en nefis gül kokulu lokumlarından hazırlanmış bir kutu
yerleştirilir. Kutunun altına da, bir satırlık yazıdan ibaret pusula (not) iliştirilir.
Hediye sandığı, itina ile süslendikten sonra,
Şah İsmail'e gönderilir.Sandık, Şah'ın huzurunda açılır.
Sandık açılır açılmaz, etrafa mis gibi gül kokusu yayılır.
Mücevher vs. gibi hediyeler takdim edildikten sonra, Osmanlı Elçisi –Şah’ın tedirgin olmaması için, önce kendisi tatmak kaydıyla büyük bir saygı ve nezaketle,
Şah İsmail'e lokumdan ikram ederBilâhare, görevliler,
huzurda bulunanlara teker teker ikram etmeye başlarlar, lokumdan.
Şah, bütün bu olup bitenlere bir anlam veremez.
Osmanlı Elçisi, Şah'ın şaşkınlığını gidermek için,
lokum kutusunun altına iliştirilmiş mütevazı pusulayı uzatır.
Pusulayı okuyan Şah'ın yüzünde, bu sefer, şaşkınlığın yerini büyük bir utanç ifâdesi alır;
İSMAİL,HERKES YEDİĞİNDEN İKRAM EDER…
-
hocam Allah razi olsun güzel bir cevapmis
-
İSMAİL,HERKES YEDİĞİNDEN İKRAM EDER…
buna osmanli ahlaki veya dersi derler.
-
evet çok güzel yazılarmış tşk
-
teşekkürler arkadaşlar selametle hiç duymamıştım şaha verilen cevabı :)
-
Tabii ki bozulur alfabe-i latin ile fikri insicam.
Arabca,farsca,osmanlica idiler birbirine inzimam.
Daga duman inince,derelerde ki su'da bulaninca,
Mazisine adüv olanlar,o alfabeden aldilar intikam malesaf öyle oldu telecafe kardeşim selam ve muhabbbetlerimle
-
şaha harika bir cevap.....
mükemmel bir ders vermiş. :x