Sadakat islami Forum

EĞİTİM, AİLE, KÜLTÜR-SANAT, SAĞLIK => TARİHİ VE KÜLTÜREL DEĞERLERİMİZ => Konuyu başlatan: müteallim - 20 Mart 2007, 01:59:42

Başlık: Tarihte Bugün
Gönderen: müteallim - 20 Mart 2007, 01:59:42
"- 18 Ocak 1916 İngilizlerin Gelibolu Yarımadası'nı boşaltmaları üzerine, 5. Ordu Karargahı Çanakkale'den Lüleburgaz'a alındı.
- 18 Ocak 1919 Paris Barış Konferansı toplandı.
- 18 Ocak 1924 İstanbul'da Milli Türk Ticaret Birliği Kongresi toplandı.
- 18 Ocak 1925 Yol Mükellefiyeti Kanunu TBMM'de kabul edildi.
- 18 Ocak 1931 Cumhuriyet gazetesinin düzenlediği 'Türkiye Güzellik Kraliçesi' yarışmasını, Naşide Saffet Hanım kazandı.
- 18 Ocak 1940 'Milli Korunma Kanunu' TBMM'de kabul edildi.
- 18 Ocak 1944 'Trak' adlı yolcu vapuru, Çanakkale'den Bandırma'ya girerken kayalara çarparak battı. Olayda 24 kişi öldü.
- 18 Ocak 1954 Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu'nun bazı hükümleri değiştirilerek liberalleştirildi.
- 18 Ocak 1975 Haşhaş kapsüllerinin çizilmesi yasaklandı.
- 18 Ocak 1977 Devrimci Gençlik dergisi Sorumlu Müdürü ve Dursun Akçam'ın oğlu Dev-Yol Merkez Komite Üyesi Taner Akçam, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.
- 18 Ocak 1990 Et Balık Kurumu, işçi ve memura kurum mamullerinin taksitle satılmasını kararlaştırdı.
- 18 Ocak 1994 İstanbul'da Etiler Akmerkez'de Tekfen-Dinçkök ortaklığıyla İstikbal A.Ş.'nin ortak yatırımı olan 'Magro Süpercenter' açıldı.
- 18 Ocak 1996 Mustafa Kalemli, TBMM'nin 19. başkanı oldu.
- 18 Ocak 2001 Fransa'nın sözde Ermeni soykırım yasa tasarısını kabul etmesi, Türkiye ile ilişkileri gerdi.
- 18 Ocak 2001 Elektrik Piyasası yasa tasarısı komisyondan geçti.
- 18 Ocak 2001 Kaliforniya eyaletinde enerji sektörünün başarılı bir şekilde liberalleştirilmesinden kaynaklanan enerji krizi, San Francisco bölgesinde 1 milyon insanın elektriksiz kalmasına yol açtı.
- 18 Ocak 2001 Kamerun'un başkenti Yaunde'de başlayan 21. Fransa-Afrika Zirvesi'ne, Kongo Demokratik Cumhuriyeti Devlet Başkanı Laurent-Desire Kabila'nın öldürülmesi damgasını vurdu.
- 18 Ocak 2001 Avustralya'nın ilk klonlanan koyununun 3 kuzu yavrulaması, klonlamayla damızlık bir ırk yaratılmasının yolunu açtı.
- 18 Ocak 2002 Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, kamu kurum ve kuruluşlarının ürettikleri mal ve hizmet tarifeleri ile bazı kanunlarda değişiklik yapan 4736 sayılı kanunu onayladı.
- 18 Ocak 2002 Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Hamza Keleş, hayali ihracata ilişkin yürüttüğü Örümcek Ağı Operasyonu soruşturmasında, 85 kişi hakkında dava açtı".
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 04 Haziran 2007, 11:12:52
4 Haziran 1876
Sultan Abdülaziz'in Şehid Edilişi



Sultan Abdulaziz Han

*Otuz ikinci Osmanli padisahidir.

1861 yilinda tahta geçti. Saltanat muddeti 14 senedir. Zeki ve hamleli bir padisahdi. Kendisine kuçuk yastan itibaren gayet itinali bir tahsil yaptirilmisti.

O’nun saltanatina tekaddum eden gunlerde "Tanzimat Fermani" ile bati taklidçiligi yolu açilmis ve bu istikamette atilan adimlar, halkin ruhunda devlete karsi ilk kuskunluk tohumlarini filizlendirmeye baslamisti. Sultan II. Mahmud ve halefi Sultan Abdulmecid, bu yolda yurumus, an’anevi ordu seklimiz olan yeniçeriligin ilgasindan cenazelerin bando-mizikayla kaldirilmasina kadar çesitli inkilab hareketleriyle devletin teb’asina yabancilasmasi ve ahkam-i ser’iyyeden uzaklasmaya baslamasi çigirini açmislardi. Halk kuskun; rical, bati aleminin kaydettigi terakki karsisinda saskin ve mutereddiddi. Islam’in dusmanlari ise, bati ile aramizda husule gelen mesafenin vebalini, muazzez Islam’a yuklemek için sinsi bir propaganda faaliyetine girismis bulunuyordu.


Sultan Abdulaziz , cesur, hamleli, fikren ve ruhen saglam bir padisah olarak halkin ruhunda birikmis olan melali (huznu), kisa zamanda surura çevirmis, eski futuhat devirlerinin avdet edecegi umidlerinin belirmesine sebep olmustu. Pehlivan yapili vucudu da bu hissi takviye ediyordu. Gerçekten guresi tesvik eden, dusmanlarina karsi harbi goze almaktan çekinmeyen, bu maksadla ordu ve donanmayi dunyanin en ileri seviyesine çikarmaya çalisan Sultan Abdulaziz’in devri, Tanzimat’la baslayan yilginliktan milletçe silkinip dogrulma temayullerinin bir baslangici olmustu. O’nun faaliyetlerinin ana hedefi Tanzimat’la açilmis bulunan batililasma hareketlerini akamete ugratarak, kendi milli ve dini huviyetine sadik kalmak ve bu yolda ilerlemekti. Lakin kendisine tekaddum eden yillarda bu kendinden kaçis, o hadde vasil olmustu ki, Napolyon Code-civili (Kod Sivil) denilen Fransiz medeni kanunu aynen tercume edilip alinarak, musluman teb’aya tatbik edilmesi gibi temayuller belirmisti. Sultan Abdulaziz, bu cinayet derecesinde vahim olan hareketi, devrinin buyuk alimi olan Ahmed Cevdet Pasa ile elele vererek Islam hukukundan yapilmis bir medeni kanun demek olan Mecelle-yi Ahkam-i Adliyye’yi kisaca "Mecelle" denilen buyuk kanun metnini ortaya çikararak onlemistir. Zamaninin butun silahlarini en iyi bir sekilde kullanmayi ogrenmis olan Sultan Abdulaziz, dedesi Yavuz Sultan Selim Han gibi olmaya çalisiyordu.

Sultan Abdulmecid Han’in olumu uzerine 1861’de tahta çikmisti. Osmanli Devleti’nin durumu son derece karisik idi. Mali sikinti son haddindeydi. Karadag’da çikan isyan, Sirplar’la savasa yol açabilecek durumda idi. Avrupa devletleri bu hali firsat bilerek, aracilik tekliflerini arttiriyorlardi. Zira Sultan’in Tanzimat’tan vaz geçmesinden endise duyuyorlardi.

Bu durumu fark eden Sultan, hemen bir hatt-i humayun çikardi. Fermanda soyle deniyordu:

"Devletin maddi gucunun artirilmasi ve halkin hayat seviyesinin yukseltilmesinden baska maksadimiz yoktur. Devlet malinin telef edilmemesi ve israfdan korunmasi sarttir. Muslim ve gayr-i muslim ayird etmeksizin memleketimizde yasayan herkes, dinimizin emirleri çerçevesinde adaletle yonetilecek ve hepsi adalet onunde esit muamele gorecektir.

Yuce devletimizin istiklalinin devam etmesi ve halkin refah içinde yasamasi, en buyuk gayemizdir. Cenab-i Hakk, Peyygamber -SallAllahu Aleyhi ve Sellem- hurmetine cumlemizi muvaffak eylesin!"

Bu fermanla birlikte mevcud hukumetin de yerinde birakilmasi, batili devletlerin Tanzimat’la alakali endiselerini nisbeten ortadan kaldirdi.

Sultan, israfa karsi, kendinden ve saraydan baslayarak tedbirler aldi. Devletin mali durumunu duzeltmeye basladi.

Sultan Abdulaziz, butun dunyanin alakasini celbetmis bulunuyordu. Bundan dolayi, Fransa ve Ingiltere’ye davet edildi. 1867’de Dolmabahçe onunden Sultaniye yatina binerek yola çikti. Boylece Osmanli tarihinde yabanci ulkelere seyahat eden ilk padisah oldu.

Koca Sultan, Paris’te buyuk bir torenle III. Napolyon tarafindan karsilandi. Serefine verilen yemekte yanina oturan III. Napolyon’un:

"–Ekselans Hazretleri! Girit için en guzel çozum yolu olarak, adanin Yunanistan’a terkini dusunseniz!.." demesi uzerine Sultan celallendi. O diplomatik munasebetlerde zaaf gosterecek bir padisah degildi. Bundan dolayi, bu kendisini yoklama mahiyetindeki suale su cevabi verdi:

"–Ekselans! Osmanli Devleti, yirmiyedi sene Girit için kan doktu. Her karis topragini sehid kanlari ile suladi. Ordumda tek bir asker, donanmamda tek bir sandal kalana kadar ecdad mirasini korumak mecburiyetindeyim..."

Beklenmiyen bu siddet karsisinda III. Napolyon, ozur dilemek zorunda kaldi.

Sultan, Ingiltere ve Fransa seyahatinden Istanbul’a muhtesem ve gayet basarili diplomatik zaferlerle donmustu.

Istanbul’da da halkin coskun tezahurati ile karsilandi. Zira millet, O’nda yukselis devri padisahlarinin temayul ve dirayetini goruyor ve yeni zaferlerle devletin, bir kere daha silkinip sahlanacagini umuyordu.

Sultan Abdulaziz, ecdadin devri ile kendi devri arasindaki kudret ve ihtisam farkini su sozleri ile ne guzel ifade etmistir:

"Atalarimiz batiya at sirtinda futuhat için giderlerdi. Bizler ise, simdi tren ve vapurla, ancak diplomatik seyahat için gidebiliyoruz!"

Abdulaziz Han, gayet dindarane ve intizamli bir hayat suren durust bir insandi. Hayati boyunca su yerine zemzem içecek kadar takva sahibi idi. Hatta Avrupa’ya seyahate gittigi zaman, abdest suyunu beraberinde goturdugu rivayet edilir. Muntazaman namaz kilar ve çok çok Kur’an-i Kerim okurdu. Caniyane bir surette katledildigi zaman odasindaki kuçuk masanin uzerinde "Sure-i Yusuf" açik oldugu halde bir Kur’an-i Kerim bulunmustu. O’nun mubarek kanlarinin bulastigi bu Kur’an-i Kerim, el’an Topkapi Sarayi’nda muhafaza edilmektedir.

Birgun hasta yataginda baygin ve sararmis bir vaziyette yatarken Sultan Abdulaziz’e:

"Medine-i Munevvere mucavirlerinden bir dilekçe var!" denildiginde yaverlerine:

"–Derhal beni ayaga kaldiriniz! Harameyn’den gelen talebleri ayakta dinleyeyim! Allah Rasulu’ne komsu olanlarin talebleri, boyle ayak uzatilarak edebe mugayir bir sekilde dinlenmez!.." diyerek Medine’ye ve Hazret-i Peygamber’e olan muhabbetini guzel bir surette izhar etmistir.

Her Medine-i Munevvere postasi geldiginde abdest tazeler, mektuplari «Bunlarda Medine-i Munevvere’nin tozu var!» diye opup alnina goturur, ondan sonra baskatibe uzatir ve «Aç, oku!» derdi.

Yukarida arzedildigi gibi Abdulaziz Han tahta çiktigi zaman, batililarca adeta buyulenmis ve onlarin siyasi emellerine tabi bir hale gelmis bulunan ve kendilerine Jon Turk (Genç Turk) denilen insanlar elinde devletin içten çokertilme faaliyetinin had safhaya ulasdigi bir devredir..

Sultan Abdulaziz Han, gayet ileri goruslu bir padisahdi. Belgrad, Istanbul, Bagdad ve Kahire’yi elimizde bulundurmadikça cihan siyasetinde buyuk bir rol oynayamayacagimizi soylerdi. Bu gorus, bilahare Almanlar’in emperyalist temayullerinin uyandigi sirada getirdikleri "yedi B" formulune benzemektedir. Almanlar, buyuk devlet olabilmek için Berlin’den Bomba’ya kadar "B" harfi ile baslayan yedi buyuk merkezin ele geçirilmesi luzumundan bahsetmislerdir.

Sultan Abdulaziz Han’in siyasi emelleri içinde Turkistan bile vardi. Oraya el atmis, Iran ve Turkistan’da Turk unsurlar için Turkçe egitim yapan mekteblerin açilmasina amil olmustur.

Donanmasinin Kizildeniz’deki bolumu, Endonezya’yi tenkile (ezmeye) giden Ingiliz donanmasinin onunu kesmis, O’nu geri donmeye mecbur birakmisti. Gerçekten de denizcilige o kadar ehemmiyet vermisti ki, O’nun zamaninda Fransiz gemilerinin Haliç tersanesinde muvaffakiyetle tamirinden dolayi III. Napolyon bir tesekkur mektubu gondermisti.

Bu durum, Osmanli’nin hasta adam diye ifadelendirildigi bir devirde bile gosterdigi kudret ve muvaffakiyetin sahane bir misalidir. O boylece hala "devlet-i ebed-muddet" diye yad olunmaya layik bir devlet oldugunu gostermisti.

Sultan Abdulaziz’in saltanat yillarinda, otuz sene muddetle Ruslar’a karsi sanli bir mucadele vermis ve nihayet teslim olmak zorunda kalmis bulunan Seyh Samil Hazretleri, hacc için Çar’dan izin almis ve Istanbul’u ziyarete gelmisti. Sultan, sarayda birçok hazirliklar yaptirmis, butun Istanbul’u buyuk bir sevinç kaplamisti. Herkes sahile toplanmisti. Rus vapuru Dolmabahçe onunde demirlediginde, Sultan Abdulaziz’in saltanat kayiklari, Imam Samil’i ve aile efradini saraya getirdiler. Abdulaziz Han, O’nu sarayin kapisinda karsiladi ve buyuk bir hurmetle:

"–Babam kabrinden kalksaydi, ancak bu kadar sevinebilirdim!" diyerek bir çok iltifatlarda bulundu.

Haınane Bir Suikast

Çesitli vesilelerle su-i halleri gorulmus, once azledilmis, sonra tekrar kendilerine mevki verilmis olan dort kisi; Huseyin Avni Pasa, Mithat Pasa, Mutercim Rusdu Pasa ile Hayrullah Efendi, padisaha ihtilal hazirligi yapiyorlardi.

Huseyin Avni Pasa, 1871’de gorevinden azledilip rutbeleri sokulerek Isparta’ya gonderilmisti. Daha sonra da Mahmud Nedim Pasa tarafindan seraskerlikten de azledilmisti. Yapmak istediklerini «Kinim dinimdir!» diyerek ifade eden Huseyin Avni Pasa, Sultan’in hal’ edilmesi yaninda O’nu oldurmegi de dusunuyordu.

Mithat Pasa ise, siyasi ve din kulturunden mahrum olarak yetismisti. Yanlis kararlarindan ve yolsuzluklarindan oturu sadrazamliktan azledilmisti. Hayal-perest olan Mithat Pasa’nin, birgun içki masasinda Osmanli hanedanini ortadan kaldirip sultan olacagini iddia ederek:

"–Bunda ne var ki?! Al-i Osman olacagina biraz da Al-i Mithat olsun!.." dedigi rivayet olunmaktadir.

Mutercim Rusdu Pasa, iki sefer sadarete, uç defa da seraskerlige getirilmesine ragmen su-i halinden dolayi azledilmisti. O da menfaatinin kesilmesi sebebi ile padisaha kin baglamisti.

Hayrullah Efendi’ye gelince, Rusdu Pasa’nin himayesi ile getirildigi Seyhulislam’lik makamindan bir ay gibi kisa bir zamanda azledilmesi, onun da padisaha karsi kin baglamasina sebeb olmustu.

Bu dortlu çete grubu, talebeleri kiskirtarak numayis yaptilar. Padisah, kan dokulmemesi için yine bunlari is basina geçirdi. Boylece ihtilalciler, istedikleri yere ulastilar. Is padisahi hal’ etmege kaldi.

Ihtilal sabahi, Daru’s-seade Agasi Cevher Aga, padisahi uyandirmaga cesaret edemedi. Pertevniyal Valide Sultan’i uyandirdi. O da Sultan Abdulaziz Han’i uyandirdi. Yeni padisahin culus toplari atiliyordu. Abdulaziz Han annesine:

"–Bunlar beni III. Selim’e mi dondurecekler? Ben bunu kimlerin yaptigini biliyorum..." diyerek ihtilalcileri saydi. Sonra dilinden:

"Ben bu felaketi, otuz-kirk defa ru’yamda gordum.. Takdir-i ilahi boyle imis!" ifadeleri dokuldu.

Sultan Abdulaziz Han, sagnak yagmuru altinda kayiklarla Topkapi Sarayi’na goturuldu. Sahsi serveti, hanimlarin kulaklarindaki kupelere kadar ihtilalciler tarafindan yagmalandi. III. Selim’in odasina goturuldu. Abdulaziz Han:

"–Beni amcam gibi burada bitirmek istiyorlar!" dedi.

Uç gun kuru tahta uzerinde aç ve susuz olarak birakildi. Islak elbiselerinin degistirilmesine dahi izin verilmedi.

Daha sonra kendisi için ayrilan odaya geçirildi. Fakat Sultan Abdulaziz, V. Murad’a mektup yazarak Besiktas’taki Fer’iyye Sarayi’na naklini istedi. Arzusu yerine getirilerek Fer’iyye Sarayi’na nakledildi.

Huseyin Avni Pasa, pehlivanlardan uç kisiyi Fer’iyye Sarayi’nda mahsus bahçivanlikla vazifelendirdi. 4 Haziran 1876 sabah sularinda odasina girdiler. Abdulaziz Han, bir muddet onlara karsi koydu. Cinayete intihar susu vermek için O’nun bileklerinin damarlarini kesen zorbalar, hiçbir sey yokmus gibi gizlice islerinin basina donduler.

Valide Sultan, oglunun kanlar içinde yerde yattigini gorunce aglamaya basladi. Tertipledigi katlin neticesini almak için Huseyin Avni Pasa, saraya geldi. Yarali Sultan’i saray karakolunun kahve ocagina goturulmesini emretti. Henuz can çekisen Sultan’a doktor mudahelesini geciktirdi. Mazlum Sultan, caniler çetesi Huseyin Avni, Mithat ve Rusdu Pasalar’in gozleri onunde sehiden vefat etti.. Rahmetullahi Aleyh!..

Sultan Abdulaziz Han’in hunharca katli uzerine kizkardesi Adile Sultan’in yureginden su izdirapli misralar dokulmustur:

Cihan matem tutup kan aglasin Abdulaziz Han’a

Meded Allah, mubarek cismi boyandi kizil kana!..

Nasil hemsiresi bu Adile yanmaz o hakana,

Ki kiydi bunca zalimler karindas-i cihan-bana...

Hazret-i Peygamber -SallAllahu Aleyhi ve Sellem- Efendimiz:

"Halis insan, buyuk bir tehlike uzerindedir!" buyurmuslardir.

Sultan Abdulaziz’in feci bir surette ortadan kaldirilmasi da, bu hadis-i serifte isaret edilen tehlike sebebiyle olmustur. Ancak bu olus, O’nun sahsindan ziyade milletin kaderiyle alakali bir ilahi takdirden baska turlu izah olunamaz. Zira Sultan Abdulaziz’in feci katli, milli tarihimizin en onemli bir donum noktasi olmustur.

Gerçekten O’ndan sonra felaketlerin onu alinamamis, çokus, Sultan Abdulhamid’in dirayetli siyasetiyle bir muddet geciktirilmisse de, nihayet bu azametli devletin yikilmasi ve ulkemizde Islam’in gariblik doneminin baslamasi onlenememistir.


enfal.de ve dallog.com sitelerinden  yararlanılmıştır.
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 05 Haziran 2007, 12:54:08
5 Haziran 1086

Süleyman Şah'ın vefatı


Kutalmışoğlu Süleyman Şah

Selçuk Beyin oğlu Arslan Yabgu'nun torunu ve Selçuklu Beylerinden Melik Şihabeddin Kutalmış Beyin oğlu Gazi Süleyman Şah, Anadolu'yu baştan başa fetheden ve bir Türk yurdu haline getiren Türk yiğididir.

Süleyman Şah, 1082 yılında Çukurova'ya girdi ve ilk önce Tarsus'u fethetti. 1083'te ise Adana, başta olmak üzere bütün Kilikya (Adana civarları) beldelerini, hakimiyeti altına aldı.

Süleyman Şah'ın en büyük arzusu, Antakya'yı ele geçirmekti. Bu maksatla yola çıktı. Harekâtını gizli tuttu. 12 gün boyunca, gündüzleri konaklamak ve geceleri yol almak suretiyle ordusunu ilerletti. 13 Aralık 1084 günü, Antakya önlerine geldi ve ani bir hücumla şehri ele geçirdi. Şehrin büyük kilisesini, camiye çevirdi. İlk cuma namazında 120 müezzin bir ağızdan Ezan-ı Muhammedi'yi okudu. Süleyman Şah, şehrin ahalisine çok iyi davrandı ve şehri baştan başa imar ettirdi. Daha sonra, Anadolu'daki fetih harekâtını devam ettirdi. Kumandanlarını çeşitli bölgelere gönderdi. Bunlardan Buldacı Bey, 1085 başlarında Maraş, Elbistan, Göksun ve Besni kalelerini fethederek, bu bölgeleri ele geçirdi.

Gümüştekin Bey ise, Urfa ve Antep çevresini fethetmişti. 1085'e doğru, bütün beylikler bir araya getirilmiş ve Anadolu'da kuvvetli bir devlet doğmuştu. Süleyman Şah, Kurucusu olduğu devletin birliğini temin etmişti. 1105'e doğru, bütün Anadolu, Türklerin eline geçmişti. Anadolu fâtihi Süleyman Şah, devlet idaresinde de maharetini göstermiş, ele geçirdiği topraklara kök salmak için Müslüman ahalinin Anadolu'ya yerleşmesini temin etmişti.

Süleyman Şah, zaferden zafere koşarken, Sultan Melikşah'ın kardeşi Sultan Tutuş da saltanat hevesine kapılmış, Suriye'de bir devlet kurmak maksadıyla, sağa sola saldırmaya başlamıştı.

Süleyman Şah, Sultan Tutuş'un bu hareketlerine dur demek maksadıyla, ordusuyla birlikte Tutuş'un üzerine yürüdü. İki ordu, 5 Haziran 1086'da, Halep yakınlarında karşı karşıya geldi. Muharebenin en şiddetli safhasında, bir kısım askerler, Süleyman Şah'ın safını terk ederek karşı tarafa geçtiler. Bunun üzerine, Süleyman Şah'ın ordusu bozuldu. Kendisi de muharebe meydanında vuruşurken şehid düştü.
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 06 Haziran 2007, 14:22:07
6 Haziran  1475 :arrow: Fatih Sultan Mehmed'in Kırım'ı Fethi
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 07 Haziran 2007, 17:17:03
7 Haziran


07/06/1557 :arrow:   Mimar Sinan tarafından inşa edilen, Süleymaniye Camii açıldı.  
 
 07/06/1866 :arrow:   Anadolu'da kurulan ilk demiryolu hattı olan İzmir-Aydın demiryolu açıldı.  
 
 07/06/1914 :arrow:   Atlas Okyanusu'yla Büyük Okyanusu birbirine bağlayan Panama Kanalı gemilere açıldı.  
 
 07/06/1929 :arrow:   Vatikan, bağımsız devlet oldu.  

 07/06/1942  :arrow:  Etimesgut fabrikasında yapılan ilk Türk uçağı havalandı.  

 
 07/06/1943 :arrow:   Tifüs salgını başladı. 7 Haziran günü İstanbul'da bazı sinemalar kapatıldı ve eskicilerin satış yapması yasaklandı.  
 

 07/06/1945 :arrow:   Çalışma Bakanlığı kuruldu. Türkiye'nin ilk Çalışma Bakanı Konya Milletvekili Profesör Sadi Irmak oldu.  



 07/06/1957 :arrow:   Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı İsmet İnönü "Dini siyasete alet etmeyi bazı politikacılar bir vasıta zannediyorlar" dedi.  
 
 07/06/1962 :arrow:   100 kadar işsiz hamal İstanbul Vilayet binasına yürüyüş yaptı.  
 
 
 07/06/1977 :arrow:   İşadamı Vehbi Koç "Hükümeti Cumhuriyet Halk Partisinin kurması yararlı olur" dedi.  

 07/06/1978 :arrow:   12 Mart dönemi askeri savcılarından Yaşar Değerli otomobiline konan bombayla yaralandı.  
 
 07/06/1982 :arrow:   Türkiye'nin Lizbon Büyükelçiliği İdari Ateşesi Erkut Akbay uğradığı silahlı saldırı sonucu öldü.  
 
 07/06/1983 :arrow:   Milli Güvenlik Konseyi kısa adı HP olan Halkçı Parti ve kısa adı ANAP olan Anavatan Partisi'nin 7'şer kurucu üyesini veto etti.  

 07/06/1990 :arrow:   Sosyal Demokrat Halkçı Parti'den (SHP) istifa eden 10 milletvekili Halkın Emek Partisi'ni (HEP) kurdu. İlk Genel Başkan Fehmi Işıklar'dı. HEP 3 yıl sonra 14 Temmuz günü Anayasa Mahkemesi'nce kapatıldı.  
 
 
 07/06/1995 :arrow:   Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, Türk vatandaşlarına, bulundukları ülke vatandaşlığına geçme hakkı veren yasa kabul edildi.  

 07/06/1995 :arrow:   Ankara Musevi Cemaati Başkanı Profesör Yuda Yürüm arabasına konulan bombanın patlamasıyla yaralandı.  
 
 07/06/1996 :arrow:   Hükümeti kurma görevi 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'a verildi.  
 
 07/06/1999 :arrow:   Ankara Emniyeti'ndeki "telekulak" şebekesinin Başbakan Bülent Ecevit'in gizli ev telefonunu bile izlemeye aldığı ortaya çıktı.  
 
 
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 08 Haziran 2007, 14:21:34
8 Haziran

08/06/632 :arrow:   Peygamber Efendimizin(s.a.v) irtihali (bkz  http://www.sadakat.net/forum/viewtopic.php?p=102510#102510)

08/06/1938 :arrow:   Japonlar Çin'in Kanton şehrini bombaladı; ölü sayısı belirlenemeyecek kadar fazla.  
 
08/06/1941 :arrow:   Müttefikler, Suriye ve Lübnan'a çıkartma yaptı.  
 
 

08/06/1951 :arrow:   Türkiye'de ilk kalp ameliyatı Ankara Gülhane Askeri Hastanesi'nde gerçekleştirildi.  
 
08/06/1957 :arrow:   Cumhurbaşkanı Celal Bayar,"Türkiye'de irtica avdet edemez" dedi.  
 
08/06/1958 :arrow:   İstanbul Beyazıt Meydanı'nda Kıbrıs için, 300 bin kişinin katıldığı "Ya Taksim, Ya Ölüm" mitingi yapıldı.  
 
08/06/1960 :arrow:   İstanbul'da on binlerce kişi 27 Mayıs'ı ve orduyu desteklemek için miting yaptı.  
 


08/06/1966 :arrow:   Başbakan Süleyman Demirel "Demokrat Parti'nin devamıyız" dedi. Bu sözleri nedeniyle hakkında soruşturma başlatıldı.  
 
 
08/06/1969  :arrow:  Greko-romen Güreş Milli Takımı Avrupa şampiyonu oldu.  
 
08/06/1973 :arrow:  Boğaziçi Köprüsü'nden ilk araç geçiş denemesi yapıldı.  
 
08/06/1977  :arrow:  Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Bülent Ecevit "Adalet Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi ile işbirliği yapamayız" dedi.  
 
 
08/06/1986 :arrow:   Avusturya'da Kurt Waldheim cumhurbaşkanı seçildi.  
 
08/06/1987 :arrow:   İstanbul'da deniz otobüsü seferlerine başlandı.  
 
08/06/1991 :arrow:   600 bin kamu işçisinin toplu sözleşmelerinde uyuşma sağlanamadı. İşçilerin protesto eylemleri arttı. Gölcük'te binlerce işçi Yalova-İzmit karayolunu trafiğe kapattı.  
 

 
08/06/1993 :arrow:   Devlet Bakanı Tansu Çiller görevinden istifa etti. Doğru Yol Partisi genel başkanlığına aday olduğunu açıkladı.  
 
08/06/1993 :arrow:   Anayasa'nın 133. maddesinin değiştirilmesiyle özel radyolar serbest bırakıldı.  
 
 

08/06/1995 :arrow:   Yunanistan Ege'de karasularını 12 mile çıkarma hazırlıkları yapıyordu. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 8 Haziranda böyle bir durumda hükümete savaş yetkisi verdi.  
 
 
 
08/06/1999 :arrow:   Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcısı, Abdullah Öcalan hakkında idam cezası istedi.  
 
 
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 09 Haziran 2007, 13:21:53
9 Haziran

Neler Olmuştu :?:





09/06/632  :arrow:    Hz.Ebubekir’in(r.a.) Halife Seçilmesi(bkz  http://www.sadakat.net/forum/viewtopic.php?p=102759#102759)

09/06/1617 :arrow:    1617. Sultan I. Ahmet tarafından İstanbul'da adıyla anılan meydanda 1609-1616 arasında Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa'ya yaptırılan Sultanahmet Camii ibadete açıldı. Mavi, yeşil ve beyaz renkli çok güzel çinilerle bezendiği için Avrupalılarca "Mavi Cami" olarak adlandırılır.

Türkiye'nin altı minareli tek camisi olan Sultanahmet'in ibadethane bölümü 64 x 72 m. boyutlanandadır. 43 m. yüksekliğindeki merkezî kubbesinin çapı 33.4 m. olup Ayasofya'nın kubbesinden 2,6 m. daha büyüktür. Caminin içi 260 pencereyle aydınlatılmıştır. Yazıları Diyarbakırlı Seyyid Kasım Gubarî tarafından yazılmıştır. Çevresindeki yapılarla birlikte bir külliye oluşturur.  
 
09/06/1947 :arrow:   Türkiye, Dünya Sağlık Teşkilatı'na üye oldu.  
 
09/06/1950 :arrow:   Adnan Menderes Demokrat Parti genel başkanlığına seçildi.  
 
09/06/1955 :arrow:   Türk bayrağını yırtmaktan sanık 4 Amerikalı yapılan yargılamada beraat etti.  
 

09/06/1967 :arrow:   Parti Meclisi'nden güven isteme amacıyla istifa eden Bülent Ecevit oybirliğiyle yeniden Cumhuriyet Halk Partisi genel sekreteri seçildi.  
 
09/06/1969 :arrow:   İstanbul Üniversitesi'nde polis, öğrencilere müdahale etti. 29 öğrenci gözaltına alındı, 19 polis yaralandı. Üniversite kapatıldı ve sınavlar eylül ayına ertelendi. Danıştay, Üniversitenin kapatılma kararını 14 Haziran günü durdurdu.  
 
09/06/1977 :arrow:   Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Alpaslan Türkeş "Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Bülent Ecevit, sömürgecilerin yetişmesi, komünistlerin beslemesi, bölücülerin yardakçısı ve Demirperdenin baykuşudur" dedi.  

09/06/1977 :arrow:   Türkiye'nin Vatikan Büyükelçisi Taha Carım Roma'da uğradığı silahlı saldırı sonucu öldü. Saldırıyı "Ermeni Soykırımı" ve "Ermeni Jenosit Örgütü" üstlendi.  
 
09/06/1980 :arrow:   Altı ay içinde sekizinci kez devalüasyon yapıldı; Türk lirasının değeri yüzde 5,5-8,8 arasında düşürüldü..  
 
09/06/1981 :arrow:   Türkiye'nin Cenevre Başkonsolosluğu'nda görevli Mehmet Yergüz bir Ermeni militan tarafından öldürüldü.  
 


 
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 10 Haziran 2007, 16:45:40
10 Haziran



1773 :arrow:  İstanbul Teknik Üniversite’sinin Kuruluşu

1894 :arrow:  İstanbul Depremi

1909 :arrow:  Telsizle ilk " S.O.S " imdat sinyali Slavonia adlı İngiliz gemisinden verildi.

1916 :arrow:  Osmanlı yönetimindeki Mekke Arap İsyanı sırasında Arapların eline geçti.

1960 :arrow: 28 Nisan ve 27 Mayıs'ta ölen Turan Emeksiz, Nedim Özpolat, Ersan Özey, Ali İhsan Kalmaz ve Sökmen Gültekin Ankara'da Anıtkabir yamacında toprağa verildi.

Aynı gün, Celal Bayar ve Adnan Menderes yargılanmak üzere Yassıada'ya götürüldü.

1967 :arrow:  Süregiden Arap- İsrail savaşında İsrail; Gazze Şeridi, Golan Tepeleri, Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Sina Yarımadasını işgal etti .
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 11 Haziran 2007, 17:04:09
                11 Haziran
11/06/1534 :arrow:   Kanuni’nin İran Seferi

11/06/1868 :arrow:   Hilal-ı Ahmer(Kızılay)in Kuruluşu

11/06/1929 :arrow:   İstanbul'da hayat pahalılığı 1914'ten 1929'a 16 kat arttı.  
 
11/06/1930 :arrow:   Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın kurulmasına ilişkin kanun Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edildi.  
 
11/06/1940 :arrow:   Norveç iki ay süren direnişin ardından Nazi ordularına teslim oldu.  
 

11/06/1954 :arrow:   Zonguldak'ta bir madende grizu patlaması meydana geldi;6 işçi öldü, 16 işçi yaralandı.  
 
11/06/1960 :arrow:   27 Mayıs öncesi bozulan ekonomik durumu düzeltmek için hazineye yardım kampanyası düzenlendi. 8 Haziran'da ordu mensupları alyanslarını hazineye bağışladılar. 11 Haziran'da halkın bağışları kabul edilmeye başlandı. İşçilerin, memurların katıldığı kampanya aracılığıyla hazinede yüklü miktarda altın ve mücevherat birikti. Kampanya hakkında daha sonraları, halktan alınan alyanslarla askeri lojmanlar yapıldığına ilişkin söylentiler çıktı.  
 
11/06/1963 :arrow:   İstanbul Üniversitesi askeri kordon altına alındı.  
 
11/06/1967 :arrow:   İsrail ve Arap komşuları arasında altı gün süren savaş Birleşmiş Milletlerin araya girmesiyle sona erdirildi.  
 
 
11/06/1973 :arrow:   Türkiye'de, Mardin'in Kızıltepe ilçesinde aşiretler arasında çatışma çıktı. Aralarında Adalet Partisi ilçe başkanının da bulunduğu 12 kişi öldürüldü.  

 

11/06/1979 :arrow:   Cumhuriyet tarihinin 5. devalüasyonu yapıldı; Türk lirasının 1 dolar karşılığı değeri 47 lira 10 kuruş.  

 
 
11/06/1999 :arrow:   Bakanlar Kurulu 13 Mayıs 1999 tarihinde Fazilet Partisi'nden milletvekili seçilen Merve Kavakçı'yı vatandaşlıktan çıkarma kararı aldı. Merve Kavakçı kararın iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açtı.  
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 12 Haziran 2007, 18:16:35
(http://www.kavunkarpuz.com/galeri/arsiv/kumsaati.jpg)

12 Haziran




12/06/1941 :arrow:   Çanakkale açıklarında bir Fransız ticaret gemisi torpillenerek battı. Geminin mürettebatı kurtarılarak İstanbul'a getirildi.  
 
12/06/1942 :arrow:   İstanbul'da 71 bin kişiye ağır işçi karnesi verildi.  
 
12/06/1943 :arrow:  Abdülhakim Arvasi’nin Vefatı  

12/06/1946 :arrow:   İstanbul Gazeteciler Cemiyeti kuruldu.  

12/06/1946 :arrow:   Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Üniversitelere özerklik tanıyan kanun kabul edildi.  
 
12/06/1958 :arrow:   Ankara'da Kıbrıs için 150 bin kişinin katıldığı bir miting yapıldı.  
 
12/06/1966 :arrow:   Keban Barajı'nın temeli atıldı.  
 
12/06/1974 :arrow:   Hükümet Ataş Rafinerisi'ni devletleştireceğini açıkladı.  
 
12/06/1984 :arrow:   Urfa'nın adı Şanlıurfa olarak değiştirildi.  
 
12/06/1989 :arrow:   Bulgaristan'dan göç eden Türklerin sayısı 90 bin kişiyi buldu.  
 
12/06/1992 :arrow:   Ramazan ve kurban bayramında günlük gazeteler çıkmaz ve yalnızca gazeteciler cemiyetinin hazırladığı Bayram gazeteleri yayımlanırdı. Bu gelenek Sabah gazetesi tarafından bozuldu. Sabah gazetesinin kurban bayramı süresince yayımlanması, tartışmalara neden oldu.  
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 26 Haziran 2007, 16:01:25
26 Haziran


26 Haziran 1861 :arrow:  Atıf Bey, Bebek'te uçuş denemesi yaptı

26 Haziran 1919  :arrow:  1. Dünya Savaşı sonunda İtilaf Devletleri ile Almanya arasında Versay Barış Antlaşması imzalandı.


26 Haziran 1920   :arrow:  Doğuda Milli Aşireti ayaklanması çıktı.


26 Haziran 1924     :arrow: Verem aşısı, Valmette tarafından keşfedildi.

26 Haziran 1945  :arrow:  Türkiye, Birleşmiş Milletler Antlaşması'nı San Fransisco'da imzaladı.


26 Haziran 1995  :arrow: TBMM, hükümete Gümrük Birliği ile ilgili kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi veren yasayı kabul etti.

26 Haziran 1998  :arrow:  Sabancı Holding Yönetim Kurulu üyesi Hacı Sabancı, tedavi gördüğü Amerika'da vefat etti.
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 27 Haziran 2007, 17:11:42
27 Haziran


27 Haziran 1587 :arrow: Kılıç Ali Paşa'nın Vefatı

27 Haziran 1916 :arrow:  Hicaz, bağımsızlığını ilan ederek Osmanlı İmparatorluğu'ndan ayrıldı.


27 Haziran 1998 :arrow:  Adana'da deprem oldu. Saat 17. 00'de meydana gelen ve 131 kişinin hayatını kaybettiği depremde, Adana merkez ve Osmaniye'de 400 evin tamamen yıkıldığı, bin 239 evin ağır, bin 54 evin ise orta ve hafif hasar gördüğü açıklandı.
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 02 Ağustos 2007, 15:42:09
2 Ağustos



- 2 Ağustos 1903 Makedonya'da 30 bin civarında Bulgar çeteci, Türk yönetimine karşı ayaklanma başlattı.

- 2 Ağustos 1914 Türkiye, 1. Dünya Savaşı'na girmek için seferberlik ilan etti.

- 2 Ağustos 1914 I. Dünya Savaşı için Türkiye ile Almanya arasında ittifak antlaşması imzalandı.

- 2 Ağustos 1934 Hitler , Almanya'nın mutlak lideri oldu.


- 2 Ağustos 1958 Cumhuriyet tarihinin en yüksek orandaki devalüasyonu yapılarak 1 dolar 2.80 liradan 9 liraya çıkarıldı. Devalüasyon oranının yüzde 221'i bulduğu açıklandı.

- 2 Ağustos 1990 Irak ordusu, 18 bin kilometrekarelik yüzölçümüne sahip, 967 bin nüfuslu Kuveyt'i 4 saatte işgal etti. Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, işgale gerekçe olarak Kuveyt'in bol petrol üretip fiyatları düşürmesini gösterdi ve Kuveyt'i Irak'ın ili olarak ilan etti. İşgal tüm dünyadaki tepkiyle karşılanırken, Türkiye-Irak petrol boru hattının kapatılması gündeme geldi.
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 03 Ağustos 2007, 17:24:47
3 Ağustos


-3 Ağustos 1878 İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Salisbury, İstanbul Büyükelçisi Layard'a gönderdiği talimatta, Osmanlı hükümetinin doğuda reformlara başlaması gerektiğini bildirdi

- 3 Ağustos 1914 İngilizler, İngiltere'de inşa edilmekte olan "Sultan Osman-I" ve "Reşadiye" adlı Türk savaş gemilerine el koyduğunu açıkladı. Türkiye, Çanakkale Boğazını mayınlamaya başladı. Almanya, Fransa'ya savaş ilan etti.

- 3 Ağustos 1924 Cumhuriyet döneminin ilk madeni paraları tedavüle çıktı.

- 3 Ağustos 2001 Bosnalı Sırp general Kristiç, Srebrenica'da insanlığa karşı savaş suçu işlediği gerekçesiyle 46 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

- 3 Ağustos 2002 Iğdır'ın Hakmehmet Köyü'nde Ermeniler tarafından katledilen 51 Türk'ün anısına yaptırılan "Soykırım Anıtı" açıldı.
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: kenz - 03 Ağustos 2007, 17:37:02
3 Ağustos Sadakat.net   forumda tema değişti... :)

Bu da tarihe geçecek
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 03 Ağustos 2007, 17:47:39
Alıntı yapılan: "kenz"
3 Ağustos Sadakat.net   forumda tema değişti... :)

Bu da tarihe geçecek



 :)  :x

Bunu da tarihe düşelim...Bakarsınız bilgi yarışması bölümünde soru olarak sorarız yarın birgün :lol:

evet 3 Ağustos 2007'de Sadakat Forumda tema değişikliğine gidildi.Üyelerin Görüş ve Önerileri Alınıyor.
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 06 Ağustos 2007, 17:38:51
6 Ağustos


- 6 Ağustos 1571  Magosa'nın Fethi

- 6 Ağustos 1945 Amerika Birleşik Devletleri, Japonya'nın Hiroşima şehrine ilk atom bombasını attı. Şehirde 10 kilometrekarelik alan yerlebir olurken, 66 bin kişi öldü, 70 bin kişi de yaralandı.

- 6 Ağustos 1957 Zonguldak Liman Tesisleri hizmete girdi.   8-)

- 6 Ağustos 1974 Türk Birlikleri, Rumlar'ın ateşkese uymamasını gerekçe göstererek Lapta'yı ele geçirdi.
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 07 Ağustos 2007, 17:45:54
7 Ağustos


- 7 Ağustos 1648 IV. Mehmet tahta çıktı.

- 7 Ağustos 1916 Bitlis ve Muş, Ruslardan geri alındı.

- 7 Ağustos 1982 ASALA'ya bağlı 2 terörist ankar Esenboğa Havalimanında düzenlendiği silahlı baskında 8 kişi öldü, 72 kişi yaralandı.Bu Ermeni terörizminin Türkiye'deki ilk eylemi oldu.

- 7 Ağustos 1982 3 Ermeni terörist, Ankara Esenboğa Havalanına silahlı, bombalı saldırı düzenlediler ve katliam yaptılar. Otomatik silahlarla ve bombalarla orada bulunanlara saldıran teröristler, 3'ü emniyet görevlisi olan toplam 9 kişiyi öldürdüler ve 78 kişiyi yaraladılar. Levon Ekmekçiyan isimli terörist yakalandı.
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 08 Ağustos 2007, 19:50:11
8 Ağustos


* Revanın fethi 1633

* Erivan’ın Fethi. 1635

* Sultan İbrahim'in tahttan indirilmesi 4. Mehmed’in tahta çıkarılması 1648

* Bitlis’in Rus İşgalinden kurtuluşu. 1916

* Ruslarla Kalas Mütarekesi'nin İmzalanması 1791

* İran-Irak Savaşında Ateşkes 1988
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 14 Ağustos 2007, 20:08:42
14 Ağustos


* Hekimoğlu Ali Paşanın vefatı. 1578

* Türkiye Selüloz ve Kağıt Fabrikaları Genel Müdürlüğü'nün (SEKA) Kuruluşu 1934

* İkinci Kıbrıs Harekatı 1974

* Süleymaniye Camisi'nin Açılış Töreni 1556
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Himmet - 15 Ağustos 2007, 12:41:30
Hocam, ülkemiz için çok önemli bir tarihi atlamışsınız. :oops:

10 Ağustos 1915 !
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 15 Ağustos 2007, 20:01:11
15 Ağustos

* Trablusgarp’ın Fethi 1551

* Türk Ordularının Atina’ya girişi 1826

* Yunanistan’ın Osmanlı Devletinden ayrılması 1829

* Ziraat Bankasının kuruluşu 1888

* İngilizlerin Kerkük’ü İşgali 1917

* Süveyş Kanalının Büyük Bir Törenle İşletmeye Açılması 1869

* Dünya'nın En Ünlü Teröristi, Romanlara ve Filmlere Konu Olan "Çakal Carlos" Sudan'da Yakalandı.Carlos Paris'te Mahkeme Önüne Çıkarıldı 1994
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 16 Ağustos 2007, 18:55:08
16 Ağustos

* Hacı Bektaş-ı Velî’nin Vefatı. 1430

* Hacı Bayram-ı Velî’nin vefatı. 1448

* Mora’nın Fethi. 1501

* Kars’ın Osmanlı Yönetimine gecişi. 1534

* Süleymaniye camii’nin ibadete açılması 1556

* İngiliz mallarına Osmanlı Pazarların açan Balta Limanı Ticaret sözleşmesinin imzalanması. 1838

* Milli Kütüphane Hizmete Açıldı 1948

* Kıbrıs'ın Bağımsız Bir Cumhuriyet Oluşu 1960

* 4 Ekim 1961'de Kurulan Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü Kuruluş Yasası Çıkartıldı 1961
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 17 Ağustos 2007, 20:20:01
17 Ağustos

* 7,4 şiddetindeki Marmara Zelzelesi. 1999

* Hanya'nın fethi 1645

* Turgut Reis’in Korsika Adası’nı fethi 1552

* Girit’te Hanya kalesinin fethi 1616
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 01 Ekim 2007, 22:15:56
01 Ekim


1 Ekim 1918 Beyrut bağımsızlığını ilan etti.

1 Ekim 1951 Hava Harp Okulu açıldı.

1 Ekim 1992 Bitlis'in Cevizdalı Köyü'nü basan teröristler, aralarında çocuk ve kadınların bulunduğu 30 kişiyi öldürdü.

1 Ekim 1995 Afyon'un Dinar İlçesi'nde meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki depremde 100 kişi öldü, 260 kişi yaralandı.
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 19 Ekim 2007, 15:41:10
19 Ekim

2.Kosova zaferi(1448)
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 02 Kasım 2007, 17:21:07
02 Kasım 2007

02/11/1914    Rusya, Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etti.

02/11/1918    Enver, Talat ve Cemal paşalar, beraberindekilerle bir Alman gemisi ile yurttan ayrıldılar.

02/11/1934    İçişleri Bakanı Şükrü (Kaya) Bey'in genelgesiyle radyo programlarından alaturka musiki kaldırıldı.

02/11/1964    Suudi Arabistan Kralı Suud tahttan indirildi; yerine Prens Faysal getirildi.

Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: tarihman - 15 Ocak 2008, 19:34:27
15 Ocak 2008

Günün Tarihi:

1- Akşemseddin Hazretlerinin İrtihali (1459)
2- İsrail Askerlerinin Mescid-i Aksayı Basması (1988)


AKŞEMSEDDİN HAZRETLERİNİN KISA HAYAT HİKAYESİ

Aksemseddin; Hazret-i Ebûbekir’in evladindan, Sihâbüddin Sühreverdi’nin torunudur. Babasi Seyh Hamza (Kurtbogan adiyla meshurdur) âlim biridir ve oglunu mükemmel yetistirir. Mübarek, dudak uçuklatacak kadar zekidir. Hizli ilerler ve genç yasta müderris olur. Osmancik medreselerinde talebe okutur. Evet yörede hatiri sayilir bir âlimdir, ancak isin hâkikatina varmak ister. Bunun tek yolu vardir ”ledün ilminde mütehassis bir velinin” huzurunda diz çökmek.

Arar, sorar, istihareye yatar. Zihninde iki isim berraklasir. Bunlardan bir tanesi Hâlep’te ki Zeynüddin Hafi Hazretleridir. Digeri Ankara’daki Haci Bayram-i Veli. Aksemseddin yakindan baslar. Önce Ankara’ya gider. Ancak Haci Bayram Hazretlerini kapi kapi teberrû toplarken görür ve yikilir. Nedenini, niçinini sormaz bile, oraciktan döner, yürür Hâlep’e. Ancak yolda gördügü rüyalarda, nasibinin Haci Bayram elinden oldugu isaret edilir. Hatta zincirlerle çekilir ki, uyandiginda izi vardir boynunda. Saskinlik ve pismanlik içinde Ankara’ya döner. Yüce veliyi orak tirpan çalisirken bulur. Mübârek garibin birine yardim eder ki kan ter içindedir. Aksemseddin bin pismandir, boyun büker... Ve kavusur affa.

Haci Bayram Hazretleri bu mütevazi talebesini çok sever, O'na hususi bir ihtimam gösterir. Aksemseddin ayrica iyi bir hekimdir de. Pastör’den asirlar evvel hastaliga sebep olan mikroplari ve karantinanin mantigini anlatir. Hatta o yillarda ”seretan” adiyla bilinen kanseri teshis eder.

Istanbul’un kusatildigi günlerde Fatih Anadolu’daki âlimleri ordugâha davet eder. Hepsi mükemmel insanlardir, ancak Aksemseddin’le aralarinda anlatilmaz bir muhabbet baslar. Nedendir bilinmez bu akça pakça veliyi görünce içi rahatlar. Tabiri caizse kani kaynar.

Istanbul gibi bir sehri almak kolay degildir. Dev surlar, haçli yardimlari, derin hendekler, asilmaz zincirler, Rum atesi denen bela ve güçlü düsman. Bunlar bilinen seylerdir ve Fatih herbirine tedbir düsünür.

YEMEGI IÇMEYI UNUTUR

Ancak, bazi komutanlar (ki bir çogu baba emanetidir) zafere inanmazlar. Açiktan açiga ”Bu devletin askerine, akçesine yazik degil mi canim?” derler, ”Maceranin sirasi mi simdi?”

Genç sultani Bizansla bogusmak degil, yanindakilerle ugrasmak yorar. Yemeyi içmeyi unutur, uykuyu dagitir. Kendini fena yipratir. Geceler boyu aglar ki yastigi hiç kurumaz. Muhasara baslayali 50 gün geçer, lâkin gözle görülür bir ilerleme yoktur . Rumlar yikilan surlari aninda yapar, o acaib atesleri ile zemini degil, suyu bile yakarlar. Fidan gibi yigitler ardarda düserler topraga. Sultan Mehmed kalabaliklar içinde yalnizdir. Hatta zaman zaman kusatmayi kaldirmayi düsünür.

Aksemseddin hazretleri onun zihninden geçenleri okur. ”Sakin ha!” der, ”Asla vazgeçme!” Zira o, müjdeyi Hizir Aleyhisselam’dan alir. Zaferden zerre kadar süphesi yoktur. Sehir düsünce, Fatih derin bir nefes alir, büyük güç ve itibar kazanir. Genç sultanin simdi tek arzusu vardir. Mihmandâri Resulullah Hâlid bin Zeyd’in kutlu kabrini bulmak.

Aksemseddin Hazretleri kusatmanin sürdügü siralarda türbenin bulundugu noktaya bir nur indigini görür. Fatih’i o mahalle götürür. Kisa bir murakabenin ardindan iki çinar dalini topraga diker ve kendinden emin bir ifadeyle. ”Büyük sahabe bunlarin arasinda yatiyor!” der. Ancak etraftan ”ne malum?” diyenler olur. Hatta birileri padisaha akil ögretirler. ”Bu dallari baska bir yere diktir bakalim” derler, ”ihtiyar molla farkedebilecek mi?” Fatih denileni yapar, hatta ilk isaret edilen yer kaybolmasin diye mührünü gömdürür. Ama Aksemseddin dallara bakmaz bile, ertesi gün milimi milimine ilk gösterdigi noktaya yönelir. Hatta bir ara durur ”Sultanimizin mührü” der, ”Ne ariyor orada?”

Büyük veli bakar, bu mevzu çok tartisilacak, süpheye mahal birakmaz. ”Kazin!” buyururlar. Topragin bir kulaç altindan yesil somaki bir tas çikar. Üstünde kûfi harflerle ”Hâzâ kabri Halid bin Zeyd” yazilidir. Kalabalik bir hos olur. Derhal türbe ve mescid hazirliklarina girisirler.

KAÇIS

Günler geçer, Fatih, Aksemseddin Hazretleri’ne sikça gelip gitmeye baslar. Öyle ki devlet isleri oyuncak gelir gözüne. Sarayi, otagi birakip dösegi tekkeye sermeye niyetlenir. Nitekim bir gün ”N’olur” der, ”Beni de dervisleriniz arasina alin”.

Aksemseddin, hani Fatih’e baba muamelesi yapan o gül yüzlü muallim birden ciddilesir, celalli bir edayla ”Hayir!” der, ”Osmanogullarinin dervise degil, sultana ihtiyaci var!”
Ama Sultan Mehmed’i iyi tanir. Yine gelecek, hem bu kez israr edecektir. Buna firsat vermez. Pilisini pirtisini toplamadan uzaklasir Istanbul’dan. O yillarda kus uçmaz, kervan geçmez bir kuytu olan Tarakli’ya çekilir, sonra Göynük civarlarina yerlesir, kendi halinde talebe yetistirir. Ama dualari Fatih’le birliktedir.

Göçemedin gitti yani...

Aksemseddin Hazretleri birgün oglunu (4 yasindaki Hamdi Çelebi) dizine oturtur. Minik yavru bülbül gibi Kur’an okur. Mübârek bir ara hanimina döner. ”Biliyor musun?” der, ”Aslinda dünyanin mihneti, zahmeti çekilmez ama suncagizin yetim kalmasina dayanamam. Yoksa çoktaaan göçerdim!” Hanimi omuz silker. ”Amaaan efendi” der, ”sen de göçemedin gitti yani.” Mübarek "Iyi öyleyse!” deyip kalkar. Göynüklülerle helallesir ve mescide çekilir. Talebelerine ”okuyun” buyururlar. Bir ara gözleri kapanir, yüzü aydinlanir. Kollari yana düser ve berrak bir tebessüm oturur dudaklarina. Müridleri eve kosarlar ”Basiniz sagolsun.” derler, "Efendi göçtü!"  

Başlık: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 24 Kasım 2008, 16:36:08
24/11/1870    Türkiye'nin ilk mizah gazetesi ''Diyojen'' yayımlandı.

24/11/1925    Erzurum'da da şapka inkılabına karşı gösteriler yapıldı. Tutuklananlardan 13'ü idama mahkûm oldu ve Erzurum'da 1 ay sıkıyönetim ilan edildi.

24/11/1941    II. Dünya Savaşı ortamında; pasta ve unlu yiyeceklerin yapımı yasaklandı.

24/11/1976    Van ve çevresinde; Çaldıran-Muradiye'de etkili olan 7,2 büyüklüğündeki depremde 3 bin 840 kişi öldü.

24/11/1989    Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nin İkiyaka Köyü'nde, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 28 vatandaş, teröristlerce öldürüldü.

Başlık: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 25 Kasım 2008, 11:36:47
25/11/1893    Orhun Kitabeleri, Kopenhag Üniversitesi Genel Dilbilimi profesörü ve Danimarka Kraliyet İlimler Akademisi üyesi Wilhelm Ludwig Thomsen tarafından okundu. Thomsen, Orhun alfabesini çözdüğünü, 15 Aralık 1893'te Danimarka Kraliyet İlimler Akademisinde sunduğu bildiriyle bilim dünyasına açıkladı

25/11/1922    Kurtuluş Savaşı kahramanı Sütçü İmam'ın Vefatı

25/11/1925    Şapka giyilmesi konusundaki kanun, TBMM'de kabul edildi. Kanun, 28 Kasım'da yürürlüğe girdi. Kanun kabul edilirken, Rize'de şapka ve diğer inkılaplara karşı gösteriler yapıldı. Göstericilerden 8'i idama mahkûm edildi

25/11/1948    Öğrenci velilerinin talebiyle, ilkokullara isteğe bağlı din dersi kondu.

25/11/1999    Yargıtay 9. Ceza Dairesi, terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan hakkında verilen ölüm cezası kararını onadı.


Başlık: Tarihte Bugün Neler Oldu? -12 ocak-
Gönderen: Fatihan - 12 Ocak 2009, 08:30:23
12 Ocak 1875'te İstanbul Beyoğlu'nda Tünel hizmet vermeye başladı.

(http://cdn1.cnnturk.com/handlers/file.ashx?FileID=179537&Width=292&Height=0&BlackWhite=False)

Tünel, Sultan Abdülaziz döneminde inşa edildi. 1863'de Londra'da hizmete giren yeraltı toplu taşıma sistemlerinden sonra inşa edilen dünyanın en eski 2. yeraltı toplu taşıma sistemidir.[1] Toplam uzunluğu 573 m. olan Tünel'in inşaatına 1871'de başlandı ve inşaat 1874'te tamamlandı.

1910 yılında elektrikli sisteme geçen Tünel 1939'da İETT genel müdürlüğüne devredildi. 1970 yılında bir Fransız firması tarafından tamamen yenilenen Tünel, 90 saniyede Galata ile Beyoğlu'nu birbirine bağlamaktadır.

Türkiye'nin ilk metrosu olarak kabul edilir.

Diğer Olaylar

1920 - Son Osmanlı Mebusan Meclisi İstanbul'da görüşmelere başladı.
1933 - Dahili İstikraz (İç Borç) Kanunu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edildi.
1940 - II. Dünya Savaşı: Rusya, Finlandiya'yı bombalıyor.
1944 - Genel Kurmay'da ilk devir teslim; Mareşal Fevzi Çakmak yaş haddinden emekliye ayrıldı,yerine Kazım Orbay atandı.   
1961 - Siyasi partilerin faaliyetine izin verildi.
1971 - Anayasa Mahkemesi, özel yüksek okulların anayasa'ya aykırı olduğuna karar verdi.
1998 - 19 Avrupa ülkesi, insan klonlanmasının yasaklanması konusunda anlaştılar.
2006 - Mina, Suudi Arabistan'da şeytan taşlama sırasında çıkan kargaşada 362 hacı adayı öldü.
Başlık: Tarihte Bugün Neler Oldu?
Gönderen: Fatihan - 13 Ocak 2009, 08:18:43
Medîne Müdâfii Fahreddin Paşa'nın Teslim Olması(1919)

Ömer Fahreddin Paşa (Türkkan), (1868 Rusçuk-1948 İstanbul) Mondros Mütarekesinden sonra teslim olmayıp Medine’yi 72 gün daha savunan Türk kumandanıdır. Medîne müdâfii Türk Kaplanı, Çöl Kaplanı, Medine Kahramanı adlarıyla anılır.

Yıl 1914.. Emperyalist devletler başta Hicaz bölgesi olmak üzere yeraltı zenginliğini keşfettikleri toprakları ele geçirmek için büyük bir gayret içerisindedirler. Ancak bu arzularının gerçekleşmesi için Osmanlı’nın parçalanması hatta tarih sahnesin-den silinmesi gerekiyordu. Bu amaçla Osmanlı Devleti çeşitli entrikalarla birinci dünya savaşı içerisine çekildi. Emperyalist güçler hedeflerine kolaylıkla ulaşabilmek için ortaya attıkları ırkçı fikirlerle Müslümanlar arasına kin ve ayrılık tohumları ekiyor, Hicaz bölgesinde Müslüman kılığında özel ajanlar görevlendiriyorlardı. Bu alanda çok büyük çaba sarfeden İngiliz ajanı Lawrens Müslüman Arapları çeşitli vaad ve hilelerle Osmanlıya karşı kışkırtmayı başarmış, neticede 1916 yılında Şerif Hüseyin isyanıyla Araplar, Osmanlıya karşı İngilizlerle işbirliği yaparak Hicaz bölgesinin Osmanlı’nın elinden çıkmasına sebep olmuşlardı. İşte bu esnada Medine’yi savunma görevi Fahrettin Paşa’ya verilmiştir. Fahrettin Paşa bütün zor şartlara rağmen büyük bir fedakarlıkla şehri müdafaa ediyor ve gerçek bir iman ve kahramanlık destanı yazıyordu. Ancak, savaşın genel gidişatı Osmanlı ve müttefiklerinin aleyhinde seyrediyor, Fahrettin Paşa ve askerlerinin içerisinde bulunduğu koşullar her gün biraz daha zorlaşıyordu. Bu durumun farkında olan Fahrettin Paşa maiyetindeki subay ve erleriyle birlikte bir sabah namazını Mescid-i Nebevi’de edâ ettikten sonra Peygamberimizin kabrine gelir ve mübarek huzurunda yemin eder, şeref sözü verir. “..Ya Resulullah!. son neferimize varıncaya dek şehid olmadıkça senin mübarek bedenini düşman eline teslim etmeyeceğiz..”

Fahrettin Paşa Resulullah’ın huzurunda verdiği bu sözü tutar ve Hicaz bölgesinin düşman eline geçmesine rağmen düşman Medine-i Münevvere’ye girmeye asla muvaffak olamaz. Erzak ve mühimmatı iyice azalan Fahrettin Paşa, mahiyetindeki bir avuç Mehmetçikle emperyalist güçlere karşı öyle destanlar yazıyordu ki, Ingiliz ajanı Lawrens dahi daha sonra kendisinden “Çöl Kaplanı” diye bahsedecektir. Fahrettin Paşa’nın amacı ne petrol, ne de ganimettir. O sadece canından çok sevdiği Resulullah’ı ve O’nu koynunda barındıran nurlu Medine şehrini düşmanın kirli çizmesine çiğnetmemek için mücadele ediyordu. O’nu en fazla düşündüren konu -Allah korusun- bir mağlubiyet halinde Resulullah’ı nasıl bırakıp Medine’den geri çekilecekti. Sonra Resulullah’ın huzuruna hangi yüzle çıkardı. Evet!.. Fahrettin Paşa’nın görevi gerçekten çok zordu.

Nihayet birinci dünya savaşı, Osmanlı ve müttefiklerinin yenilgisiyle sona erer ve Mondros Ateşkes Antlaşması imzalanır. Yirmibeş maddelik Mondros Mütarekesinin bir maddesi de Hicaz, Yemen, Suriye Irak, Trablus ve Bingazi’de kalan kuvvetlerin en yakın düşman birliklerine teslim olması hükmünü taşıyordu. İstanbul hükümeti bu madde hükmüne göre özel bir kurye göndererek Fahrettin Paşa’dan Medine şehrini tahliye etmesini ister. Fahrettin Paşa bu isteği reddederek şöyle der: “Ben Peygamberimin kabrini kimseye teslim edemem!”  Hatta tarih kaynakları İstanbul Hükümetinin emrini tebliğ için gelen subayı Fahrettin Paşanın bir odaya kapadığını ve bu bilginin Medine’de yayılmasını engellediğini yazar. Fahrettin Paşa uzun süre yazışmalarla İstanbul’u oyalar ve şehri teslim etmez.

Neticede Fahrettin Paşa’nın Medine’de kalması imkansız hale gelir. Çünkü O artık görevinden alınmıştır. Bunun üzerine, Paşa tekrar Resulullah’ın huzuruna çıkar ve göz yaşları içerisinde silahını Peygamberimize teslim ederek halini arz eder, vedalaşır…

(Dr. Nedim Bahçekapılı'nın yazısınan sadeleştirildi)

Diğer Olaylar:

1863 - İstanbul'da Dârulfünûn Açıldı.
1610 - Galileo Galilei, Jüpiter'in 4. uydusunu keşfetti.
1915 - Avezzano'da (İtalya) deprem: 29.800 kişi öldü.
1920 - Sultanahmet Meydanı'nda 150 bin kişinin katıldığı büyük bir miting yapıldı.
1942 - II. Dünya Savaşı: "ekmek karnesi" uygulamasına başlandı.
1947 - Pan-Am havayolu şirketi New York-Londra-Ankara uçak seferlerine başladı.
Başlık: Tarihde Bugün Neler Oldu?
Gönderen: Fatihan - 14 Ocak 2009, 08:26:26
1878-Dünyada ilk telefon İngiliz Sarayına çekildi.
1920-Meclis-i Mebusan’ın açılışı kutlandı.
1926-Borçlanma Kanunu TBMM'de kabul edildi.
1938-T.C. Dışişleri Bakanlığı kuruluş kanunu kabul edildi.
1938-Türkiye-Irak-İran-Afganistan arasında aktedilen Sadabat Paktı, TBMM’de onaylandı.
1963-Fransa cumhurbaşkanı Charles De Gaulle, İngiltere'nin Avrupa Ekonomik Topluluğuna (AET) girmesine karşı çıktı.
2000-Birleşmiş Milletler mahkemesi, beş Bosnalı Hırvatı, 1993 yılında bir Bosna köyünde en az 103 Müslümanın katledilmesiyle ilgili olarak 25 yıl hapse mahkum etti.
2005-Huygens adlı uzay sondası Satürn'ün ayı Titan'ın yüzeyine indi.
Başlık: Ynt: Tarihde Bugün
Gönderen: Fatihan - 15 Ocak 2009, 13:21:57
1459-Fatih Sultan Mehmet'in hocası Akşemsettin Hz.lerinin Vefâtı

bkz:Fetih düşüncesini Fâtih’in gönlüne yerleştiren âlim: Ak Şeyh  (http://www.sadakat.net/forum/tarihi-ve-kulturel-degerlerimiz/osmanlida-ilmin-kosetaslari-t28060.0.html;msg170626#msg170626)

1884-İstanbul Lisesi açıldı. Okulun ilk adı "Şems-ül Maarif"di.1896 yılında resmi okullar arasına dahil edildi.

1952-Amerika Birleşik Devletleri Türkiye'nin Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı'na (NATO) girişini onayladı.

1988-İsrail Askerleri Mescid-i Aksa'yı bastı.

1993-Serik Tepesi'nde bulunan PKK  kamplarına operasyon düzenlendi, yaklaşık 150 PKK militanının öldürüldüğü bildirildi.

2005-Filistin Lideri Yaser Arafat'ın 11 Kasım 2004'teölmesinin ardından 9 Ocakta devlet başkanı seçilenMahmud Abbas, yemin ederek göreve başladı. BaşbakanlığaAhmed Kurey'i getiren Abbas, İsrail'e karşılıklı ateşkes ve nihai barış anlaşması çağrısında bulundu.
Başlık: Tarihte Bugün
Gönderen: Fatihan - 18 Ocak 2009, 01:49:51
h11))

1406-Çandarlı Ali Paşa'nın Vefatı
1778-İngiliz kaşif James Cook, Hawai adalarına ulaştı.
1910-Günümüzde otel olarak kullanılan İstanbul'daki Çırağan Sarayı yandı. Saray 1865 tarihinde Sultan Abdülaziz tarafından inşa ettirilmişti.
1919-1. Dünya Savaşı sonrasında barış görüşmeleri Paris Barış Konferansı'nda başladı. Avrupa'nın haritası yeniden çizildi.
1928-Çerkez Hacı Sami çetesinden 3 kişi Eminönü Meydanı'nda idam edildi. Bu kişiler Atatürk'e suikast iddiasıyla idama mahkum edilmişlerdi.
1944-''Trak'' adlı yolcu vapuru, Çanakkale'den Bandırma'ya giderken kayalara bindirerek battı; 24 kişi öldü.
1991-Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümete savaş yetkisi verdi; İncirlikten kalkan Amerika Birleşik Devletleri uçakları Irak'ı bombaladılar.
Başlık: Ynt: Tarihte Bugün
Gönderen: Fatihan - 10 Şubat 2009, 11:16:16
Sultan II.Abdülhamid Han Hazretlerinin irtihali (10 Şubat 1918)
Başlık: Ynt: Tarihte Bugün
Gönderen: mardin - 18 Ağustos 2009, 11:27:11
vay yalancı dünya vay Allah hepsine rahmet eylesin söyleyecek söz bulamıyorum
 ya birde hırka i şerife ne demeli dünden beri içim kan aglıyor. bu zamana kadar gözün gibi bak sonra beceriksizlerin eline düşür .
Başlık: Ynt: Tarihte Bugün
Gönderen: Ay Işığı - 10 Şubat 2010, 17:00:48
Sultan II. Abdülhamid vefat etti (10 Şubat 1918)

Osmanlı Padişahlarının 34.sü, Hilâfet-i Osmaniye'nin 25. Halifesi olan Sultan II. Abdülhamid Beylerbeyi Sarayında vefat etti. Sultan Abdülhamid, 18 Mart 1917 tarihinde hatıratına şunları yazıyordu: "Düşünüyorum. Üç kıtaya yayılmış koskoca bir cihangirlik, on yılda bir avuç toprak haline geldi. Vebali kimin?.. Kimin olduğunu bulsak ne işe yarar, vatan elden gittikten sonra..."

Sultan II. Abdulhamid, 27 Nisan 1909'da tahtan indirilirek Selanik'e gönderilmişti. Burada üç yıldan fazla kaldı. Yunanistan'ın Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etmesi üzerine, büyük kabine denilen Gazi Ahmed Muhtar Paşa kabinesi, Abdülhamid'in Selanik'te muhafazası zorlaşacağından, İstanbul'a nakledilmesini kararlaştırdı. Abdülhamid, Beylerbeyi Sarayı'nda beş buçuk yıl yaşadı.1918 yılının Şubat ayında hastalandı. 10 Şubat1918 tarihinde 77 yaşında vefat etti. İstanbul, Divanyolu, II. Mahmut Türbesi'nde yatmaktadır.

Ceyhan Nehri taştı  (10 Şubat 1956)

Aşırı yağışlar sebebiyle Ceyhan Nehri taştı. Çukurova'da 50 bin hektar arazi sular altında kaldı.

Tek tekersiz yarış tamamladı  (10 Şubat 1954)

24. Monte Carlo Uluslararası Otomobil Mukavemet Yarışı'nda Ali Sipahi adlı genç, yarış sırasında otomobilinin arka tekerleğinin fırlamasına rağmen 3,3 km'lik parkuru tamamladı.

Casus değiş  tokuşu (10 Şubat 1962)

ABD ile Sovyetler arasında casus değiş  tokuşu yapıldı; Sovyetler Birliği'nde hapis cezası alan Amerikalı  pilot Gary Powers ülkesine verildi.

5 sanatçıya teslim ol çağrısı (10 Şubat 1981)

12 Eylül döneminde, Genelkurmay Sıkıyönetim Askeri Hizmetler Koordinasyon Başkanlığı 5 sanatçıya "teslim ol" çağrısı yaptı. "Teslim ol" çağrısı  yapılan sanatçılar Cem Karaca, Melike Demirağ, Şanar Yurdatapan, Sema Poyraz ve Selda Bağcan’dı.

Türkiye'ye kredi vermeyi red ettiler (10 Şubat 1947)

Amerika Birleşik Devletleri özel bankaları  Türkiye'ye kredi vermeyi reddetti.


Dünya Bülteni / Haber Merkezi
Başlık: Ynt: Tarihte Bugün
Gönderen: muhabbeteri - 02 Şubat 2011, 23:02:16
8 Haziran

08/06/632 :arrow:   Peygamber Efendimizin(s.a.v) irtihali (bkz  http://www.sadakat.net/forum/viewtopic.php?p=102510#102510)

08/06/1938 :arrow:   Japonlar Çin'in Kanton şehrini bombaladı; ölü sayısı belirlenemeyecek kadar fazla. 
 
08/06/1941 :arrow:   Müttefikler, Suriye ve Lübnan'a çıkartma yaptı. 
 
 

08/06/1951 :arrow:   Türkiye'de ilk kalp ameliyatı Ankara Gülhane Askeri Hastanesi'nde gerçekleştirildi. 
 
08/06/1957 :arrow:   Cumhurbaşkanı Celal Bayar,"Türkiye'de irtica avdet edemez" dedi. 
 
08/06/1958 :arrow:   İstanbul Beyazıt Meydanı'nda Kıbrıs için, 300 bin kişinin katıldığı "Ya Taksim, Ya Ölüm" mitingi yapıldı. 
 
08/06/1960 :arrow:   İstanbul'da on binlerce kişi 27 Mayıs'ı ve orduyu desteklemek için miting yaptı. 
 


08/06/1966 :arrow:   Başbakan Süleyman Demirel "Demokrat Parti'nin devamıyız" dedi. Bu sözleri nedeniyle hakkında soruşturma başlatıldı. 
 
 
08/06/1969  :arrow:  Greko-romen Güreş Milli Takımı Avrupa şampiyonu oldu. 
 
08/06/1973 :arrow:  Boğaziçi Köprüsü'nden ilk araç geçiş denemesi yapıldı. 
 
08/06/1977  :arrow:  Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Bülent Ecevit "Adalet Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi ile işbirliği yapamayız" dedi. 
 
 
08/06/1986 :arrow:   Avusturya'da Kurt Waldheim cumhurbaşkanı seçildi. 
 
08/06/1987 :arrow:   İstanbul'da deniz otobüsü seferlerine başlandı. 
 
08/06/1991 :arrow:   600 bin kamu işçisinin toplu sözleşmelerinde uyuşma sağlanamadı. İşçilerin protesto eylemleri arttı. Gölcük'te binlerce işçi Yalova-İzmit karayolunu trafiğe kapattı. 
 

 
08/06/1993 :arrow:   Devlet Bakanı Tansu Çiller görevinden istifa etti. Doğru Yol Partisi genel başkanlığına aday olduğunu açıkladı. 
 
08/06/1993 :arrow:   Anayasa'nın 133. maddesinin değiştirilmesiyle özel radyolar serbest bırakıldı. 
 
 

08/06/1995 :arrow:   Yunanistan Ege'de karasularını 12 mile çıkarma hazırlıkları yapıyordu. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 8 Haziranda böyle bir durumda hükümete savaş yetkisi verdi. 
 
 
 
08/06/1999 :arrow:   Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcısı, Abdullah Öcalan hakkında idam cezası istedi. 
 
 



bu sayfada Peygamber efendimizin irtihalini okumak icin linke tikliyorum ama sayfa hatali cikiyor.. yardimci olursaniz cok memnun olurum..