Sadakat islami Forum

DİNİ KATEGORİLER => İSLAMİ SORULARINIZ VE CEVAPLARI => Konuyu başlatan: Tesniye - 26 Kasım 2007, 18:07:36

Başlık: Kendi başımızayken mırıldandığımız türkü sözleri
Gönderen: Tesniye - 26 Kasım 2007, 18:07:36
Şarkı dinlemek vs. dini hükkü hakkında az çok malumatımız var. Yalnız şu kadar var ki sosyal bir varlık olmamız hasebiyle eve giderken bindiğimiz dolmuşta, alış veriş için gittiğimiz bir carrefourda, ya da seyahat için binmek zorunda olduğumuz otobüste, şöyle güzel bir iskender yemek için Bursa iskendere, saçımızı traş ettirmek için gittiğimiz zaman berberde şarkılar zonk zonk beynimize işliyor. Pamuk tıkamak bile çözüm değil.

İşte bu zonk zonklar sair zamanlarda da aklımıza gelince dilimize dökülüveriyor.

Mesela canım çok kızgın olduğu zaman;

Bu gece gelmeyin üstüme
Zaten olmuş bana olan
Dert gelir hep dert üstüne
Tutamam kendimi zaman zaman


İşlerin çok güzel gittiği coşkumun zirveye çıktığı zamanlarda   Beşiktaş çarşısının dale carvasesi, (http://www.youtube.com/watch?v=pIwpSK-qqnI)

İleri zamanda cereyan edecek hadiseye şimdiden kafamı taktığım zaman;

Gel bu günün hakkını ver, yarını yarın düşünsün..


gibi mırıldanıyorum. Her zaman her yerde olmuyor tabiki ama bazen ağzımdan dökülüveriyor işte. Acaba bunda bir mahzur var mıdır.


Sanki şöyle bir şey hatırlıyorum. Çarşiü pazarda mırıldanmak ağzın bir şeylerle meşgul olması lazım ki zihin oraya kaydığı zaman çarşıü pazarın halina dikkat etmeye..

Birde bir gün arkadaşım mırıldanırken şöyle demiştim. Yaptığın uygun mu diye. O da şöyle enteresan bir mazeret sundu. Bir gün falan zatı muhterem ilahi aşır vs. her neyse işte söylerken sesi çıkmayan birisine hitaben;
"Ne biçim adamsın hiç bağda bahçede türkü söylemedin mi" diye sitemde bulunmuş sesi için. Bana da delil olarak bunu göstermişti.



Hasılı kelam bu mırıldanmalar sol taraftaki meleğin kalemindeki mürekkep miktarında değişikliğe yol açar mı. Siz güzide arkadaşların fbu hususla alakalı beyanatlarını istirham ediyorum.

Başlık: Ynt: Kendi başımızayken mırıldandığımız türkü sözleri
Gönderen: müteallim - 26 Kasım 2007, 19:03:04
söylenen sözlerin nefsani olup olmadigi zati alinizce malüm.nefsani ise  elbette vebal vardir.yok nefsani degil ruhani ise onda vebal yoktur.
Başlık: Ynt: Kendi başımızayken mırıldandığımız türkü sözleri
Gönderen: fatmer - 26 Kasım 2007, 22:01:55
hocam ben tam olarak anlayamadm biraz daha acabilir misiniz mesela bugünotobüste dinlememek için havleka çektm durdum ama insan ister istemez dinleyiveriyo
Başlık: Ynt: Kendi başımızayken mırıldandığımız türkü sözleri
Gönderen: ghost - 27 Kasım 2007, 00:31:39
İmam-ı Şarani hazretleri buyuruyor ki:
“Hakim-i Tirmizi’nin Nevadiru’l Usul adındaki kitapta rivayet ettiği hadis-i şerifte Resul-i Ekrem efendimiz, (Her kim şarkı sesine kulak verirse, onun ruhanileri dinlemesine izin verilmez) buyurdu. Oradakilerden biri tarafından, (Ya ResulAllah, ruhaniler kimlerdir?) diye soruldu. Resulullah da, (Cennet ehlinin okuyucularıdır) buyurdu. (Muhtasar-ı Tezkire-i Kurtubi)

İmam-ı Birgivi hazretleri buyuruyor ki:
Saz dinlemekten kulaklarını korumalıdır. (Risale-i Birgivi)


Müzik kelimesi, yunanlıların büyük putları olan Zeüs’ün kızları sayılan Mousa (Müz) denilen 9 heykelin adından hasıl olmaktadır. Bozuk dinler, kalbleri ve ruhları besleyemediği için, müziğin, her çeşit çalgı sesinin nefslere hoş gelmesi, nefsleri beslemesi ruhani tesir sanıldı. Bugünkü batı müziği, kilise müziğinden doğdu. Bugün yeryüzünü kaplayan bozuk dinlerin hemen hepsinde, müzik, ibadet halini almıştır. Müzik ile, her çeşit çalgı ile nefsler keyiflenmekte,kuvvetlenmektedir. Ruhun gıdası olan, kalbleri temizleyen ve nefsleri ezip, haramlara olan arzularını yok eden, ilahi ibadetler unutulmaktadır. Müzik, her çeşit çalgı, insanları, alkolikler ve morfinmanlar gibi gaflet içinde, uyuşuk yaşatmaktadır. Böylece, nefsleri azdırarak, sonsuz saadetten mahrum kalmasına sebep olmaktadır. İslam dini, insanları bu felaketten korumak için, müziği kısımlara ayırmış, zararlı olanlarını haram kılmış, yasak etmiştir. (S. Ebediyye)
Başlık: Ynt: Kendi başımızayken mırıldandığımız türkü sözleri
Gönderen: Miftahulkuluub - 27 Kasım 2007, 22:41:49
Şimdi ghost kardeşimizin vermiş olduğu cevabı tesniye isimli arkadaşımız önceden sezmiş olmalı ki zaman_1453 kardeşimizin klasik sloganı olan efradını cami ağyarını mani şekilde dile getirmiş maksadının  onu (şarkı dinlemenin dini hükmünü) sormak olmadığını.

Tesniye kardeşimiz kendi başına sağda solda vs. mırıldanmalardan bahsetmiş. Burada çalgı yok, kendinden geçmek yok. Sadece kendi kendine söylenmeler var. O yüzden bunun cevabını merak etmiş.

Seçim zamanlarında: adı mehmet şanı mehmet....
yeni bir iş yeni bir aş !!!

söylemeyi neredeyse hizmet addeden insanlar aklıma geliyor da gülmeden edemiyorum
Başlık: Ynt: Kendi başımızayken mırıldandığımız türkü sözleri
Gönderen: ghost - 27 Kasım 2007, 23:23:04
Mektubat-ı Şerif c-1 m-266

İşittiğime göre torunlarınız teganniye meylederek cuma günleri meclis kurupikaside okuturlar,yarandan çoğu da bu işte ona uyarlarmış...
Binlerce teaccüb olunur!! Diğer silsilelerin müridleri kendi pirlerinin amelini bahane edip bunu işlerler.Şeriatın haarm ettiği şeyi pirlerinin ameli ile kaldırmış olurlar.
Eğer hakikatte pirleri bu işe müşterek değillerse teganni meclisi icad edenlerin bu amelde özürleri nedir?
Zira hem şeriatin haram kıldığı şeye,hemede pirlerinin yoluna muhalefet etmiş olurlar.
Ne şeriat ehli,ne de tarikat taraftarları bu işe razı değildir.....
.................................
sorunun cevabı olabilirmi?
Başlık: Ynt: Kendi başımızayken mırıldandığımız türkü sözleri
Gönderen: müteallim - 28 Kasım 2007, 02:11:55
Alıntı yapılan: fatmer - 26 Kasım 2007, 22:01:55
hocam ben tam olarak anlayamadm biraz daha acabilir misiniz mesela bugünotobüste dinlememek için havleka çektm durdum ama insan ister istemez dinleyiveriyo
ameller niyyete göredir hadisi serifi meshurdur.kalbinden nefretle dinlememeye calisirsan neden vebal olsun,yok dinledikce zevk aliyorsan bunda neden günah olmasin.
Başlık: Ynt: Kendi başımızayken mırıldandığımız türkü sözleri
Gönderen: müteallim - 28 Kasım 2007, 02:53:02
Şarkının Hükmü



Şarkı söylemenin ve dinlemenin hükmü hususunda âlimler farklı görüşler ileri sürmüşlerdir.

Hanefîler dediler ki: Şarkıyı ya kadın okur ya da erkek. Kadın, başkalarının duyamıyacağı kadar alçak sesle okuyorsa, bunun şer'î bir engeli yoktur. Ama yabancı erkeklerin duyacağı kadar yüksek sesle okuyorsa, haramdır. Hele bu şarkı içkiyi ve kadınların vasıflarını Övme, aşka ve sevgiye davet etme gibi şehveti körükleyici, fitneyi alevlendirici sözleri içeriyorsa, harâmlığın şiddeti daha da artar.

Erkeğe gelince; o, yalnızlığını ve sıkıntısını gidermek veya askere kahramanlık duygusunu aşılamak ya da askeri amel ve cihâda teşvik etmek için şarkı okuyorsa caizdir. Ama şarkı aşk ve muhabbet sözlerini içeriyorsa ve onu yabancı bir kadının duyarak fitneye düşmesinden endişe ediliyorsa, bu durumda haram olur. Tıpkı radyo, televizyon, sinema ve tiyatro-lardaki ses sanatçısı kadınların şarkı okumaları gibi. Erkeğin, müzik aleti eşliğinde olmaksızın mubah bir eğlence yerinde, şehveti coşturacak ifadeleri içermeyen ve fitne husule getirmeyen şarkıları okuması haram Tabîi bu gibi toplantılarda kadınlarla erkeklerin bir arada bulunmamaları ve sakıncalı durumların vukûbulmamasi, şarkının da müzik aleti eşliğinde okunmaması şarttır. Bu şartlara uyulmaması halinde, yayın aletleri vasıtasıyla şarkıcı erkek ve kadınlannkinde olduğu gibi okumak haram olur.

Malikîler dediler ki: Kadınların şarkı okumaları ve. onların okuduk Şarkıları erkeklerin dinlemeleri haramdır. Ancak müzik aleti eşliğinde olmaksızın erkeklerin savaşta kahramanlık türkülerini okumaları veyaçöl-öe deveyi yürüyüşte teselli etmek için şarkı okumaları mubah olur. İmam Ma'ik'e, Medînelilerin ruhsat verdikleri şarkılar hakkında sorduklarında "Bize göre bunu yapanlar fâsıktırlar" diye cevap vermişti. İbn Mes'ûd (r.a.)'dan 'vayet: Peygamber (s.a.s.) Efendimiz buyurdular ki: "Suyun bakla bitirdiği 9ibı şarkı da kalpte münafıklık bitirir." Yezîd bin Velîd'in şöyle dediği ri-yet edilir: "Ey Ümeyye oğulları! Şarkıdan sakının... O, utanma duygusunu eksiltir, şehveti arttırır, mürüvveti yıkar. O, hemen hemen içkinin yerini tutar. Sarhoşluğun yaptığının aynısını yapar."

Şâfiîler dediler ki: Hayasız kimsenin müzik aleti eşliğinde şarkı okuması, erkekler için de kadınlar için de haramdır. Bu şarkıyı dinlemek de haramdır. İmam Şafiî'nin şöyle dediği rivayet edilir: "Şarkı mekruh bir eğlencedir, bâtıla benzer. Onunla fazla meşgul olan sefihtir, şahitliği kabul edilmez."

Hanbelîler dediler ki: Okuyucu kadın da olsa erkek de olsa; şarkı, şehvet körükleyici sözleri içerirse veya erkeklerle kadınların karışmasına sebebiyet verirse ya da vakar ve haşmetin ortadan kalkmasına neden olursa, haramdır. Bu şarkıyı dinlemek de aynı hükme tabidir Bir kimse şarabın, göğüs, yanak ve memenin tasvirini; aşk, arzu ve vuslatın anlatımını duyduğunda şehveti harekete geçer; şeytan da kalbine üfler. Ona fahişenin suretini tasvir eder. İçinde şehvet ateşi alevlenir. Kötülük arzuları kes-kinleşir. Fitne sâikleri uyanır. Organlar, fuhşun lezzetine karşı harekete geçer. Bu ise şeytan taraftarlarının zaferidir. Fuhşu meneden aklın -ki o da Rahman olan Allah'ın bir askeridir- yenilgisidir. Evet, işte bu şarkı harama yol açar. Yabancı bir kadına şehvetle bakmak veya onu ellemek veyahut tenhada onunla başbaşa kalmak gibi harama yol açan şeyler de haramdırlar.

mezahibi erbaa/dört mezhebe göre islam fikhi.