İMPARATORLUĞA MERSİYE
(Rumeli ve Balkanlara dâir...)
Bin yıl oldu toprağına basalı
Hayli oldu kılıçları asalı,
Bülbüllerin onun için tasalı,
Sazlar kırık, ayar tutmaz telleri,
Biz n’eyledik o koskoca elleri?!
Yol görünür, hakan emir verirdi,
Dalga dalga ordularım yürürdü,
Hamlemizden dağlar, taşlar erirdi.
Dolu dizgin aştık nice belleri,
Biz n’eyledik o koskoca elleri?!
Yıldız doğar, talihimiz belirir,
Sabah olur ulûfeler verilir,
Bir seferde dört krallık serilir,
Al al ettik, kara kara tülleri,
Biz n’eyledik o koskoca elleri?!
Ferman çıkar, dalkılıçlar takılır,
Meydanlarda Rabb’e dua okunur,
Gölgemizden bütün cihan sakınır,
Andırırdık coşkun akan selleri,
Bez n’eyledik o koskoca elleri?!
Kosovalar, Plevneler bizsizdir,
Yosun tutmuş camileri ıssızdır,
Boynu bükük minareler öksüzdür,
Açmaz olmuş kızanlığın gülleri,
Biz n’eyledik o koskoca elleri?!
Hâlâ görür, geleceği sezerdik!
Bir zamanlar ki Vistül’de gezerdik,
Haritayı biz kendimiz çizerdik,
Fethederdik deryaları, çölleri,
Biz n’eyledik o koskoca elleri?!
Rodopların ak başları yaslıdır,
Serdengeçti, gönlün artık usludur,
Rüzgârları bile mâtem seslidir,
Zafer, zafer der eserdi yelleri,
Biz n’eyledik o koskoca elleri?!
(Bu Millet Neden Ağlar)