Sultan Abdülhamid, henüz televizyonun veya belgesellerin icat edilmediği zamanlarda dünyayı ve içinde olup bitenleri öğrenmek, politikasını da buna göre yönlendirmek için çağının en gelişmiş teknoloji aleti olan fotoğraf makinesini kullanmış, başta kendi toprakları olmak üzere dünyanın pek çok bölgesinin, ülkesinin, şehrinin, kasabasının fotoğraflarını çektirtmişti.
En son İstanbul'a dair bir albümü İBB Kültür AŞ ve IRCICA işbirliğiyle basılan ünlü Yıldız fotoğraf koleksiyonu işte o fotoğraflardan oluşur.
Sultan Abdülhamid çektirdiği bütün fotoğrafları inceler, işine yarayacakları seçer, şehirleri ve ülkeleri fotoğraflarından tahlil eder, ona göre de politika oluşturur, bilhassa olaylara ait fotoğrafları da el altında bulundurur gerektiği zaman kullanırmış.
Yıllarboyu Tarih dergisinde Servet-i Fünun'un ünlü sahibi Ahmed İhsan'ın (Toksöz) anılarından derlenerek yayınlanan bilgilere göre padişah zaman zaman dergiye konulmak kaydıyla idare merkezine resimler gönderirmiş.
Alt yazılarını da bizzat padişahın yazdığı bu resimleri okuyucular dergide görüp "dam başında saksağan" kabilinden bir şey anlamasa da asıl görmesi gerekenler görünce çok şey anlamış olurlar şüphesiz. Ahmed İhsan Bey resimlerin sırasını alt yazılarına göre şöyle veriyor:
1. Paris'te bir tramvayın, ana caddelerden birinde gangsterler tarafından durdurulup içindeki bütün yolcuların soyulmaları
2. Paris'te azılı bir gangsterin bir emniyet görevlisini öldürmesi
3. Papa'nın -kendisi bir kafes içinde bulunduğu halde- dinî bir töreni yönetmesi
4. Amerika'da siyah-beyaz kavgası: Beyazların zencilere karşı reva gördükleri zalimce yapılmış bir linç
Resimlerin yayınlanış zamanlarına göre mesajlarının da şöyle olduğu tahmin olunabilir:
1. Trakya'da asayişin, düzeninden çıktığı bir zamanda, Çerkezköy civarında bir haydut, nasılsa bir yolunu bulup İstanbul-Paris trenini soymuştur. Bu olay üzerine bazı yabancı devletler Türkiye'yi kötüleme ve karalama kampanyasına girişmişler, insan hakları, evrensel hukuk vs. derken işi Türkiye'de can ve mal güvenliğinin olmadığı noktasına kadar vardırmışlar. Sultan Abdülhamid'e göre Paris'teki tren soygunu buna mükemmel bir cevaptı, hem de şehrin göbeğinde...
2. Bir dönem sultanın hassa ordusuna mensup subaylardan bazıları ile saraya yakın sivil ve asker paşalar işi azıtmışlar, Beyoğlu batakhanelerinde olay çıkartır sonra da saraya mensup olduklarını söyleyerek dokunulmazlık zırhına bürünür olmuşlardır.
İçlerinde asayişi koruma görevlilerine silah çekenler bile çıkan bu kolluk güçlerinin haddi aşan hadiseleri tekrarlanır olunca bilhassa buralara devam eden yabancılar tedirgin olmuşlar, homurdanmaya başlamışlar, bunu elçilikleri vasıtasıyla Bâbıâli'ye ve sultana karşı bir tehdit gibi kullanmışlardır. Sultan Abdülhamid'in Paris'te emniyet görevlisini öldüren gangster fotoğrafından sonra İstanbul'daki elçiliklerin sesi kesilmiş, ortalık düzelmiştir.
3. Bilindiği gibi Abdülhamid, Çırağan Sarayı baskınından sonra Yıldız'da oturmaya başlamış ve gerekmedikçe pek dışarı da çıkmamıştır. Bazı yabancı devletler ile bunların Türkiye'deki uzantıları bunu korktuğu yolunda yorumlamışlar, Batılı gazeteler dedikodu konusu yapmaya, hatta "Osmanlı hükümdarı kendi eliyle kendisini bir kafese kapatmış durumdadır" diye başlıklar bile atmaya başladılar.
İşte Sultan Abdülhamid'in gazete idarehanesine gönderdiği, kafes içinden ayin yöneten papa resmi bunlara "Gerçek kafes hangisiymiş görün!" şeklinde bir cevap amacına yöneliktir.
4. Sarayda nadir olan hadiselerden biri de kişisel kavgalardır. Yıldız'a taşınıldıktan sonra iki siyahi harem ağası kavga etmişler ve maalesef iş cinayetle sonuçlanmıştır. Abdülhamid Han,buna fevkalade üzülmüş, kendi burnunun dibinde böyle bir cür'eti cezalandırmak üzere suçluyu yakalattırıp Beşiktaş meydanında astırmıştır.
Bu hadiseden sonra malum Batılı gazeteler ile Amerikan basını sultanın üzerine hücum etmişler, olayı şişirip "Türkiye'de siyahlar öldürülüyor" demeye getirmişlerdi. Sultan bu haberleri hazırlayanların, o günlerde Filistin'i kendisinden rüşvetle almaya çalışıp da red cevabı alan Yahudiler olduğunu biliyor, onlar üzerinden Amerika'ya bir mesaj vermeye çalışıyordu. Eh, buna da siyahî bir Amerikalının linç edilme sahnesinden güzel cevap olmazdı herhalde!.
İskender Pala
merak edıyorum sızın sultan Abdulahmıtle olan bu ozel ılgınız nedır? hep onunla ılıglı baslıklar goruyorum...
Tarihe merakınız olunca,tarihimizdeki önemli şahsiyetlere de özel ilgiliniz oluyor hali ile...
tmm bızımde ılgımız var tarıhe ama padısah Abdulhamıte bukadar ılgı alakanızı daha acık bır sekılde belırtırsenız daha cok bahtıyar olucam ;)
Tesbitiniz güzel.
Abdülhamit Han Hazretleri normal padişahlığın dışında maneviyata verdiği ehemmiyetle de dikkat çeken evliyaullahtandı. Bir kere bile olsun abdestsiz mühüre el sürmeyen yüce padişahın keskin zekasını bizden değil yabancı bilim adamlarında dinlemeniz bile kafi.
Hatta zamanında ölüm fermanı veren bazı dini liderler bile daha sonra hatalarını anlayınca isimlerinin başına eski bilmem ne ve yeni bilmem ne teleffuzları koydurmak zorunda kalmışlar.
Silsilei saadat hazeratının 32. halkası Mevlana Siracüddin Hazretlerine intisap etmiş tasavvuf ehli olan Abdülhamit Han Hazretleri şu anki sahibbüzzamanla aynı zattan müstefid olmakla, o zatın müntesipleri arasında "amcamız" vasfına da haiz olmuş.
Çoğunun bostan korkuluklarından bile bi haber olduğu bir durumda bırakın bostan korkuluklarından birine müntesip olmayı, korkulukların sahibine müntesip olacak kadar bahtlı bir zatı ekmeldi.
Şimdi siz bostan korkulukları ne demek diye de sorarsınız.. e52))
Alıntı YapŞimdi siz bostan korkulukları ne demek diye de sorarsınız.. Hımm bi düşünelim bakalım
korkmayın sormucam ;) iyide bırtek padısah Abdulhamıt mı dınıne bu kadar baglıydı? bakın okudgum tarıh boyunca ekstra olarak padısah Abdulhamıtle ılgılı bısey okumadım tmm cok ıyı bır devlet adamıydı ama yanı sızın hassas olucagınzı kadar onun hakkında cok derın bılgılerım yok maalesef yada ogretılmedı.. oyuzden sıze soruyorum sız aydınlatmak yerıne tekrar kızarak cevap verıyorsunuz e44))
Ben kızmadım ki.
Gayetde güzel açıkladım. Aynı zatten müstefid oldukları için sahibizzamanla, onun evlatlarınında ahliyle gönül bağı var.
Bostan korkulukları meselesini müsait bir zamanda izah edeceğim inş.
aslında anlatırken gunumuz turkcesıyle yazarsanız daha anlasılır olucak ve dıyecegını kelımelerın arkasına saklamadan dırek anlatırsanız sevınırım ;)
Anlamını bilmediğiniz kelimeleri araştırın. Hem genel kültürünüz gelişmiş olur, hem de uzun vadede iletişim sorunumuz asgariye iner : )
Ben biraz bu tür konularda gelenekçiyim..
tmm olabılır cok ıyı bısey yenı kelımeler ogrenmek fakat resmı olarak kullanılan dıl ıstanbul turkcesı oldugu ıcın(okulda bızı boyle ogretıldı :) ) rıca edersem bunu kullanmaya calısın sureklı arastırırsam cok gerıden takıp etmek zorunda kalıcam sızı :mhcp
Alıntı YapBen biraz bu tür konularda gelenekçiyim..
yenılıklere de acık olmak gerekıyor ole deıl mı t20))
: ) Saygılar..
Eger bir insanin Tarihe meraki ve Tarihi arastirma gibi bir özelligi varsa, bu kisinin Tarihde adi gecen hangi sahsiyetler olursa olsun bilgi sahibi oluyorsa ve bu bilgisini diger insanlarla paylasiyorsa, o insanlarin "Sen neden bu sahsiyetin üzerinde cok duruyorsun?" diye bir soru yöneltemezler. Cünkü tarihde gecen sahsiyetlerin sadece yaptigi veya yiktigi seyler degil ayni zamanda onlarin hayat serüvenide cok önemlidir.
Bir Örnek vereyim:"Eger ben Adolf Hitler 'i arastiriyorsam ve edindigim bilgileri baskalariyla paylasiyorsam, o kisilerin bana "Neden Adolf Hitler'in üzerinde böyle duruyorsun?" diye bir soru sormalari biraz sacma olur.
(Bu iyi veya kötü bir sahsiyet olsun)
Cünkü ben TARIH i arastiriyorum ve Tarihde adi gectiyse arastiririm ve bilgi sahibi olabilirim; bu ister bir sayfa yahut sayfalar, ciltler dolusu olur/olmaz...
--------------------------------------------------------------------------------
"Bir dil bir insan, iki dil iki insan demektir"
Eger bir insan birden fazla yabanci dile sahibse, bu o kisinin bildigi dil sayisinca bir insan etmesi demektir.
Yani sadece Istanbul türkcesi degil yada oranin buranin Türkcesi degil
diger dilleride ögrenme cabasinda olalim.
Ve yabanci dil ögrenmenin püf noktasi ögrendiginiz bir dilin kelime anlamlarini (ingilizce: vobulary) ezberlemekle olur.
PS: Arastirmaktan/Ögrenmekten zarar gelmez ;)
bakın koskaca sıtede sadece bır şahsiyet uzerınde duruluyorsa elbette ınsanların dıkkatını ceker neden yalnızca bu padısah uzerınde konu acılmıs ? soru elbette sorulur nıye sorulmasın? paylasım ve bılgı sahıbı olmak bu konunun dokunulmaz oldugunu gostermez guzel bır sekılde ızah edılırse bıdaha sorular tekrarlanmaz ama sız dolambaclı yolla anlatırsanız bole olur....ınsan der kı su ozelllıgınden dolayı kendısını cok severım yada herhangı bı davranısından dolayı der konu orda bıter .. tarıhte tek bı kişiden ıbaret deıl yanı ama ozel bı ılgınız vardır saygı duyulur..
tabıkıde ınsanın bırden fazla dıl bılmesı ve öğrenmesi kendısı ıcın okadar buyuk bır avantajdır.benım anlatmak ıstedıgım sız osmanlıca yada baska dıllerı kullanabılırsınız ama herkes bılmeyebılır(bılme zorunlulugada yoktur) oyuzden genel olarak kullanılan bır dılde yazmanız herkes ıcın daha yararlı olucaktır. anlamayan bırı şöle bı göz gezdırıp gecıcektır ve bişey anlamıcaktır kı sız herkes faydalansın dıye bılgılerınızı paylasıyorsunuz yanı boşa gıtmesın yazdıklarınız belkı dıceksınız kı burda hemen hemen herkes anlıyor bılıyor ozaman bazı kesımı gözardı etmıs olursunuz... şöle de var sız dersenız kı , okadar egıtımını aldım ben kullanmak ıstıyorum o halde parantez ıcınde turkcesını yazın bı zahmet ;)
Alıntı yapılan: rését - 02 Ocak 2008, 21:00:04
bakın koskaca sıtede sadece bır şahsiyet uzerınde duruluyorsa elbette ınsanların dıkkatını ceker neden yalnızca bu padısah uzerınde konu acılmıs ? soru elbette sorulur nıye sorulmasın?
O zaman sizde bu koskaca sitede baska bir Padisah hakkinda yahut Tarihde bir role sahip olmus bir sahis hakkinda bir konu acin...o zaman bu koskoca sitede de sadece bir sahsiyet üzerinde durulmamis olur :cool
Tabi ki soru sorulur..neden sorulmasin ;)
Ama siz
"Neden bu sahsin üzerinde cok duruyorsunuz?" diye bir soru tipi yönelteceginize;
* "Bu sahsin üzerinde cok durulduguna göre, bu sahisda bazi özelliklerin bulunmasi
lazim, bunlar nelerdir aciklarmisiniz?"
* "Bu sahsin üzerinde cok durulduguna göre bana özelliklerini belirtirmisiniz?"
* vs. vs. vs. ....
Eger soruyu sorus seklinizi/cümlenizi iyi kurarsaniz, karsi tarafdan da o kadar olumlu bir cvp alabilirsiniz
Cünkü karsi taraf sizin düsüncelerinizi ve amacinizin ne oldugunu göremez ve bilemez...bunu sadece sizin kurmus oldugunuz cümleden anlayabilirler yada anlamaya calisirlar... &))
Alıntı yapılan: rését - 02 Ocak 2008, 21:00:04
paylasım ve bılgı sahıbı olmak bu konunun dokunulmaz oldugunu gostermez guzel bır sekılde ızah edılırse bıdaha sorular tekrarlanmaz ama sız dolambaclı yolla anlatırsanız bole olur....ınsan der kı su ozelllıgınden dolayı kendısını cok severım yada herhangı bı davranısından dolayı der konu orda bıter .. tarıhte tek bı kişiden ıbaret deıl yanı ama ozel bı ılgınız vardır saygı duyulur..
tabıkıde ınsanın bırden fazla dıl bılmesı ve öğrenmesi kendısı ıcın okadar buyuk bır avantajdır.benım anlatmak ıstedıgım sız osmanlıca yada baska dıllerı kullanabılırsınız ama herkes bılmeyebılır(bılme zorunlulugada yoktur) oyuzden genel olarak kullanılan bır dılde yazmanız herkes ıcın daha yararlı olucaktır. anlamayan bırı şöle bı göz gezdırıp gecıcektır ve bişey anlamıcaktır kı sız herkes faydalansın dıye bılgılerınızı paylasıyorsunuz yanı boşa gıtmesın yazdıklarınız belkı dıceksınız kı burda hemen hemen herkes anlıyor bılıyor ozaman bazı kesımı gözardı etmıs olursunuz... şöle de var sız dersenız kı , okadar egıtımını aldım ben kullanmak ıstıyorum o halde parantez ıcınde turkcesını yazın bı zahmet ;)
EYVAllah e58))
Alıntı YapAma siz "Neden bu sahsin üzerinde cok duruyorsunuz?" diye bir soru tipi yönelteceginize;
* "Bu sahsin üzerinde cok durulduguna göre, bu sahisda bazi özelliklerin bulunmasi
lazim, bunlar nelerdir aciklarmisiniz?"
* "Bu sahsin üzerinde cok durulduguna göre bana özelliklerini belirtirmisiniz?"
* vs. vs. vs. ....
benım bıldıgım kadarıyla yok hem şöyle bi düşündüm olsaydı muhakkak ogretmenımız bıle anlatırdı yada bı yerlerde karsıma cıkar okurdum hem illa soru sormak mı gerekıyor? sız kendılıgınzıden anlatsaydınız bu yazışmalar olmaz sızlerde rahatsız olmazdınız benım sorularımdan...soruyorum gene cvp alamıyorum konu uzadıkca uzuyor...
Alıntı YapEger soruyu sorus seklinizi/cümlenizi iyi kurarsaniz, karsi tarafdan da o kadar olumlu bir cvp alabilirsiniz
Alıntı Yaptmm bızımde ılgımız var tarıhe ama padısah Abdulhamıte bukadar ılgı alakanızı daha acık bır sekılde belırtırsenız daha cok bahtıyar olucam Göz kırpma
bakın sormuşum..ama bekledıgım guzel bı anlatımı alamadım..anlatmamakta neden bu kadar ısrarcı davranıyorsunuz bılemıyorum e44)) net cvp alamıyorum bı turlu ozaman bunda var bişey demek dıye gecıyor ıcımden..
Alıntı YapO zaman sizde bu koskaca sitede baska bir Padisah hakkinda yahut Tarihde bir role sahip olmus bir sahis hakkinda bir konu acin...o zaman bu koskoca sitede de sadece bir sahsiyet üzerinde durulmamis olur Çekici gülümseme
gene aynı kacamak cevap s4))
tmm artık farzedın kı sormadım cunku labırent gıbı donup duruyor bır cıkıs yolu bulamıyor sorum..ıstegımde kırıldı ogrenmemın yada bılmemım bır onemı kalmadı.. hoş cok bılmem gereken bısey olsaydı sımdıye kadar ögrenmıs olurdum ben bişey kaybetmedım tam tersı negatıv bır etkı bıraktı bende... benım sucum deıl e44)) konu benım ıcın kapanmıstır nasılsa dogrudan bı cvp alamıcam.
kucuk bı not sımdı okurken dıkkatımı cektı
ghost padısah Abdulhamıt ıcın Cennet Mekan Sultan 2. Abdülhamit Han H.Z.'lerine demıs buna nasıl bır kul karar verebılıyor? bunu demek buyuk cesaret ıster bence bu kım olursa olsun.. cok sasırdım dogrusu ama bunun ıcınde tartısmaya gırmıcem sadece dıkkat cekılmesını ıstedım okadar..
Değerli kardeşim reset.
İlk sorduğunuzda da ifade etmeye çalıştığım gibi Abdulhamid Han hazretleri hakkında yaptığım inceleme,araştırmalardan bir nebze de olsa sizlerle paylaşmak istediğimi dile getirmeye çalışmıştım.
Tarihimizi sadece okulda hocalarımızın anlattıkları ya da okul kitaplarında okuduklarımızla sınırlandıramayız.Zira bu kadarla yetinirsek,koca bir deryada katre dahi alamayız.Bu çok önemli bir hakikattir.
Başta da dile getirmeye gayret ettim,kardeşlerim de izah etmeye çalıştılar.Tarihimizi okudukça,tarihi şahsiyetlerimizi tanıdıkça ne kadar büyük bir değere sahib olduklarını görüyor ve onların hayatlarını daha da yakından incelemeye başlıyorsunuz.Bu gayet doğal.
Okudukça ne engin hazineler keşfettiğinizi görüyor,keşfettikçe daha da okumak istiyorsunuz.
Sizlere acizane tavsiyem Abdulhamid Han hazretleri ve diğer padişahlarımızın ,değerli büyüklerimizin hayatlarını daha derinlemesine araştırmanız,onlar hakkında yazılan güzel kitapları tetkik etmenizdir.
Alıntı yapılan: Miftahulkuluub - 31 Aralık 2007, 12:15:54
Abdülhamit Han Hazretleri normal padişahlığın dışında maneviyata verdiği ehemmiyetle de dikkat çeken evliyaullahtandı. Bir kere bile olsun abdestsiz mühüre el sürmeyen yüce padişahın keskin zekasını bizden değil yabancı bilim adamlarında dinlemeniz bile kafi.
Hatta zamanında ölüm fermanı veren bazı dini liderler bile daha sonra hatalarını anlayınca isimlerinin başına eski bilmem ne ve yeni bilmem ne teleffuzları koydurmak zorunda kalmışlar.
Silsilei saadat hazeratının 32. halkası Mevlana Siracüddin Hazretlerine intisap etmiş tasavvuf ehli olan Abdülhamit Han Hazretleri şu anki sahibbüzzamanla aynı zattan müstefid olmakla, o zatın müntesipleri arasında "amcamız" vasfına da haiz olmuş.
Çoğunun bostan korkuluklarından bile bi haber olduğu bir durumda bırakın bostan korkuluklarından birine müntesip olmayı, korkulukların sahibine müntesip olacak kadar bahtlı bir zatı ekmeldi.
(http://img508.imageshack.us/img508/8899/27us0.jpg)
arkadalar araştırma yaparkn abdulhamithan ın bir fotoğrafına rastladım paylaşmak istedim.ayrıca böylesine güçlü imana sahip bir padişahın olduğundan bile bi haber olanlara içinde bende dahil tanıttıkları için bilgilendirdikleri için kardeşlerimizden Allah razı olsun demekten başka bişi söylemek gereksizdir
Kim haklı olduğu halde mücadeleyi terkederse kendisine cennetin ortasında bir ev verilir (Ebu davut)
cvp yazmıcaktım ama ınsan yazdıklarıyla kendı gorgu ve nezaketını bellı edermıs hakaret ederek cvp vermek hıcbır ınsana yakısmayan bır davranıstır yaşı konumu ne olursa olsun... bız ınsana ınsan oldugu ıcın saygı duymayı ve gostermeyı ogrendık ve şu noktada aıleme buyuk bır teşekkur borcluyum her konudan bızı guzel bır sekılde egıttıklerı, kımsenın etkısı altında kalmadan gercegı ve yanlısı bırbırınden ayıracak kadar saglam bır dın egıtımı ve saglam bır karakterle yetıstırdıklerı ıcın... sevıyeyı dusurmek ınsanın kalıtesınıde düşürür. e44))
Bu konunun bu kadar uzamasına anlam veremiyoruz.
Abdülhamit Han Hazretlerine ilginin fazlalığı ile alakalı yukarıdaki bilgilerin aydınlatıcı olduğu kanaatindeyim şahsen. Dahada özele inilecek, gizlenmiş olup söylenmemiş, bir durum yok.
Başka konularda buluşmak ümidiyle : )