Bu sualle yıllardır karşılaşırız..Net ortamında da bu soruya dair biraz araştırma yaptığımızda insanlarımızın benzer cevablar verdiğini müşahade ettik.
Sizlerin de bu konu hakkındaki fikirlerinizi öğrenmek isteriz..Daha sonra bu sözle ilgili ilginç bir anektodu sizlerle paylaşacağız İnşaAllah.
Evet sizler ne dersiniz:
Çok okuyan mı daha iyi bilir?Yoksa çok gezen mi?
Bence ikiside..ama çok gezenin gördüğü ve yaşadığı şeyler hafızada daha kalıcı olabilir
Peki salt bilgi için sadece gezmek yeterli mi?Ya da şöyle diyelim,bir insan tüm dünyayı gezse de gezdiği yerlerdeki bilgilerle sınırlı değildir şüphesiz bilgi birikimi..Ancak çok gezenin gördüklerinin hafızasında daha kalıcı olmasının yanında buna artı birikimler katmalı ki;bilen,gezen,gören sınıfına dahil olmalı diye düşünüyorum.Siz ne dersiniz ? :)
Çok okuyan zihninde oluşan teorik bilgileri,özünde harmanlayıp,yaşadığı nisbette "gerçeğe,hakikate ulaştıran öz bilgiye" ulaşmış demektir diyebiliriz.Pratik olmadan teori ne kadar eksikse,sadece görsel anlamda gezi mahiyetindeki faaliyetlerinden de insan nasıl hakiki anlamada bilginin öz kaynağına ulaşabilir diye de bir soru oluşuyor zihinlerde
Bir yerde yazıyordu
Çok gezene çok gezen denir
Çok televizyon izleyene çok görmüş denmez diye e52))
Çok gezen eğer bir mihmandar eşliğinde gezer de gezdiği gördüğü yerlerin tarihini,önemini vs..öğrenirse çok gezen dir cevabım ;)
Yok okuyansa çok okuyupta hiçbişi olamamışlarıda görüyoruz,bomboş gezip bişi öğrenememiş gibi sadece okuyanın da harfleri görmesiyle yetinmesi bişiler katmıyacaktır..hemde bilmek kendisine büyük bir vebal olarak kalıcaktır..
Kişiden kişe değişir diyelim g2))
Alıntı yapılan: Nihle - 07 Ocak 2008, 20:48:14
Çok gezene çok gezen denir
Çok televizyon izleyene çok görmüş denmez diye
Güzel bir tesbit..Bakmak ile görmek arasındaki derin anlam farkı...
Alıntı yapılan: Nihle - 07 Ocak 2008, 20:48:14
Çok gezen eğer bir mihmandar eşliğinde gezer de gezdiği gördüğü yerlerin tarihini,önemini vs..öğrenirse çok gezen dir cevabım ;)
Yok okuyansa çok okuyupta hiçbişi olamamışlarıda görüyoruz,bomboş gezip bişi öğrenememiş gibi sadece okuyanın da harfleri görmesiyle yetinmesi bişiler katmıyacaktır..hemde bilmek kendisine büyük bir vebal olarak kalıcaktır..
Kişiden kişe değişir diyelim g2))
Çok gezenin yalnızca gezdiği yer ile,o yer hakkındaki kişiler,yapılar ile bilgisi sınırlı değil midir peki?
Oysa çok okuyan o yerlere bedenen gitmese de zihnen okudukları ile belki onlarca kere gidip,gelmekte belki de daha çok bilgi birikimine sahib olmaktadır diyebilir miyiz?
e52))
Yani bilginin öz kaynağı için özde olması gereken en önemli unsur nedir?
Şunuda unutmamak gerekir, okumak için hazırlanan kitaplarda gezip görmenin ve yaşananların neticesinde hazırlanmıştır.
Yani kitaplara konu edilen bir çok şey hayatta edilen bilgi ve tecrübelerden oluşuyor dolayısıyla bütün bu birikimler kitabı oluşturuyor
Aslında gezmeyi ve okumayı ayırmamak gerekir çünkü ikiside birbirini tamamlıyor :)
Aslında şöyle diyebilir miyiz?
Her yazar ayrıca bir gezgindir.Ancak her gezgin bir yazar mıdır? İşte bunu tartmak lazım diye düşünüyorum..Yazarlarımızın dünyasını,ilim adamlarımızın yaşayışlarını şöyle bir gözde geçirelim.Onların bilgi birikimleri,ilimlerinde hasıl olan düşünce yapıları,eserleri neyin neticesinde hasıl olmuştur?
Gezmenin,görmenin,tecrübenin de hiç kuşkusuz insan hayatında çok önemli bir yeri vardır.Ancak bilme yani ilim noktasında öncelikli olması gereken unsur "çok okumak" yani "ilim" sahibi olmaktır diye düşünüyorum..Zira bilgi ile okyanus aşabilirsiniz zihni yolculuklarınızla.Ancak gezmek,ne kadar o yer hakkında bilgili de olsak sadece o yer ve mekanla sınırlıdır.
gezmek yanı görsellık herzaman akılda daha kalıcı bır yer edınır elbette okumak gıdılen yer yada olaylar hakkında ınsanı onceden bılgılendırmıs ve ona gore davranması konusunda egıtmıs yol gostermıs olur.ama cogu ınsanda okumadan cevreden gorduklerını taklıt ederek yada tecrube ederek bılgı sahıbı olur.mesela yemek yemek, sofra duzenı,oturup kalkma gıbı...fakat bılımle yada ılım konusunda bır konusma yapılacagı zaman tecrubelerden zıyade konu hakkında saglam bır bılgıye ıhtıyac vardır buda bızı okumaya goturur..hem okumak gerek hemde gezmek :) gezınce akılda daha cok kalıyor bıde resım cekıldı mı tamamdır :p hayatta unutulmaz ;)
Yorumları ile katkıda bulunan arkadaşlara teşekkür ederim.Bu sözü yıllardır duyarız ve düşünürüz hangi şıktır cevab.
İlk yazımda dile getirmiştim,bu söz ile ilgili ilginç bir anektodu sizlerle paylaşacağım İnşaAllah.
Çok okuyan mı bilir,çok gezen mi?
Değerli bir yazarımız bu sözün nereden çıktığını,kaynağını bir radyo sohbetinde dile getirmişti.
Bu söz halkımızın,toplumumuzun okumaya,ilme olan iştiyaklarının söndürülmesi adına ortaya atılan,yabancı gezginler tarafından halkımıza empoze edilen,yıllardır dilden dile dolaştıralarak aslında gezenin okuyandan daha çok bilgi sahibi olacağına dair kanaatlarının muhkemleşmesini sağlayarak,okumaya,ilme değil daha çok gezmeye yönlendirilmeleri adına ortaya atılan bir sözdür.
Tabi bu söz ile de kalmayarak yıllardır,hemen hemen herkesin dilinde dolaşmış ve burada da arkadaşların yorumlarında dile getirdikleri gibi "gezme"nin okumaktan bir adım önde görülmesine sebebiyet vermiştir.
Genel yorumları almak istememin sebebi ise acaba amaca ulaşılmış mı?Gerçekten genel kanaat hangi yönde bunu öğrenebilmek adına idi.
Hasılı kelam okumak,öğrenmek insanı bilginin kaynağına ulaştırmak adına en önemli basamaktır.
İlmin hayatımızda yer edinebilmesi,yaşamımıza sirayet edebilmedi adına okumak,okumak,okumak..
Gezmenin ,gidip görmenin ,insanlar,yeni yüzler,yeni hayatlar tanımanın insan hayatındaki katkıları yadsınamaz hiç şüphesiz.
Ancak öğrenmek adına ilk adım,okumaktır.
Hz.Peygamber SallAllahu Aleyhi Vesellem Efendimiz şöyle buyurmuştur:
Ya ogrenen, ya ogreten, ya dinleyen, ya da seven ol! Bunlarin disinda bir besincisi olma; helak olursun.
Besincisi ise, ilme ve ilim ehline bugzetmendir.
Bizde teşekkür ediyoruz.Allah razı olsun.
slm bence gezmekle daha cok sey bılınebılır her kıtaba guvenılmez cunku gezınce o kıtabta yazmayan bı cok seyı hısseder ve fark edersın kıtab yeterlı gelmez bence ama tabı okumanın yerıde bam baska
Bence çok gezen daha iyi bilir çünkü çok okuyan birşeyi hayalinde canlandıracağında o anda canladıramama yada anlayamama gibi sorunlarla karşılaşa bilir ama çok gezen hem görür hemde anlar
okumayı yhada gezmeyi ne kadar bilinçli yaptığına bağlı bence gezer bakar ama görmez okur ama anlamaz hangisini tam anlamıyla yaptıgına baglıı..her ikisinide bilinçli yapıyorsada tabikide en çok okuyan.. :dgnk
Alıntı yapılan: sis - 02 Mart 2008, 17:47:18
okumayı yhada gezmeyi ne kadar bilinçli yaptığına bağlı bence gezer bakar ama görmez okur ama anlamaz hangisini tam anlamıyla yaptıgına baglıı..her ikisinide bilinçli yapıyorsada tabikide en çok okuyan.. :dgnk
mantıklı!
Bu biraz göreceli bir kavram gibi görünse de açıklamalardaki ifadelerde de dikkat edersek, gezmenin ilmi hayatımız adına olmassa olmaz kıstaslar arasında olmadığı ancak buna karşın okumanın ilim adına ilk basamak olduğunu göz önünde bulunurursak, çözüme daha yakın olabiliriz belki..
İkra hitabını unutmamak gerek..
bence ikiside bilir okuyan bişiyleri okuyarak öğrenir gezen bişiyleri gezerek öğrenmiş olur yani ben tarafsızım arkadaşlar a18))
yaa ben bu sözü öyle deyilde
çok gezenmi yoksa çok yaşıyanmı diye biliyorudum..
burda soru değişmiş
bence her ikiside elzem önce okumak tabikide
sizinde dediğiniz gibi KUR'an-ı kerimde de ilk ayeti kerime IKRA'
ama bunun yanında gezmek görmek her güzelliği yerinde müşahade etmekte yabana atılmamalı..
Evet
Alıntı yapılan: fzehrabetül - 29 Mart 2008, 09:18:31
yaa ben bu sözü öyle deyilde
çok gezenmi yoksa çok yaşıyanmı diye biliyorudum..
burda soru değişmiş
bence her ikiside elzem önce okumak tabikide
sizinde dediğiniz gibi KUR'an-ı kerimde de ilk ayeti kerime IKRA'
ama bunun yanında gezmek görmek her güzelliği yerinde müşahade etmekte yabana atılmamalı..
Haklısınız.Ancak burada soru ile birlikte asıl vurgulanmak istenen ilmin ve okumanın elzem olduğuna yönelikti..Yoksa tabi ki Evliya Çelebi gibi değerlerimizin katkılarını yadsıyamayız.
Yalnız küçük bir parantez açarak şunu da belirtmeden geçmeyelim:
"
Gezginlerin, gezdikleri yerler hakkındaki intibaları dahi okuma dünyalarının genişliği nisbetinde zenginleşecektir."
Alıntı YapOysa çok okuyan o yerlere bedenen gitmese de zihnen okudukları ile belki onlarca kere gidip,gelmekte belki de daha çok bilgi birikimine sahib olmaktadır diyebilir miyiz?
Diyemeyiz, bir çeşit doktorluk gibi pratik yapmadan olmaz, her zaman çok gezen çok okuyandan daha iyi bilir, birebir tecrübe ettiği için.
bence gezen heryeri görüp öğreniyor onların canlandırması saatler alıyoo hayal hemde
Gezmek + Okumak = Süper İkili
Asla biri tek başına yeterli değildir.