Tuna boylarında sıra selviler,
Tan yeli estikçe sessiz ağlarmış.
Gül bahçelerinde baykuşlar öter,
Şu virânelikler eski bağlarmış!
Namazgâh bir otluk; kalmamış taşı,
Çeşmelerden akan; kanlı gözyaşı.
Orda bir güzel var; çatılmış kaşı,
Ak alnına kara çatkı bağlarmış!
Kırık minareden duyulmaz ezân,
Hep ocaklar sönmüş, devrilmiş kazan,
Bir inilti duydum, sandım bir ozan,
Sesime ses veren karlı dağlarmış!
Söğüt dallarında hasta serçeler,
Eski akın destanını heceler,
Tuna ağlıyormuş bazı geceler,
Göğsünde kefensiz şehitler varmış!
Fuat Köprülü
Çok manidar bir şiir. Paylaşımınız için teşekkür ederiz..